• Sonuç bulunamadı

SAKROİLİAK EKLEM ANATOMİ VE BİYOMEKANİĞİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "SAKROİLİAK EKLEM ANATOMİ VE BİYOMEKANİĞİ"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

SAKRO‹L‹AK EKLEM ANATOM‹ VE B‹YOMEKAN‹⁄‹

ANATOMY AND BIOMECHANICS OF THE SACROILIAC JOINT

Burcu DUYUR MD*, Hakan GENÇ MD*, H. Rana ERDEM MD*

*S.B. Ankara E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi II. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Klini¤i

ÖZET

Bel a¤r›s›na neden olan bir eklem olarak tan›mlanan sakroiliak eklem(S‹E)’in metabolik, inflamatuar, enfeksiyöz, travmatik, dejeneratif ve yap›sal kaynakl› pa-tolojileri flimdiye kadar tan›mlanm›flt›r. Buna ra¤men henüz, sakroiliak eklemin mekanik a¤r› konseptinin, bel a¤r›s›n›n ay›r›c› tan›s› içinde de¤erlendirilip ta-n›nmas›nda ilerleme kaydedilememifltir.

Di¤er sinoviyal eklemler gibi sakroiliak eklem hareketlidir ve belirli mekanik stresörlere maruz kal›r. Bu stresörlerin neden oldu¤u mekanik fonksiyon bozuk-luklar›n› de¤erlendirebilmenin ilk ad›m›, eklemin anatomi ve biyomekani¤ini kavramakt›r. Ard›ndan fonksiyon bozuklu¤una neden olan mekanikler anlafl›l-mal›d›r.

Bu derlemede, büyük kaynak kitaplarda yeterince yer verilmeyen S‹E anatomi ve biyomekani¤i ve sakroiliak eklem disfonksiyonuna neden olan patomekanik-ler literatürpatomekanik-ler eflli¤inde gözden geçirilmifltir.

Anahtar kelimeler: Sakroiliak eklem, anatomi, biyomekanik. SUMMARY

Sacroiliac joint is a cause of low back pain and inflammatory, infectious, traumatic, degenerative and structural pathologies of this joint has been described be-fore. However, to date, the mechanical concept of the sacroiliac joint has not been evaluated for the differential diagnosis of low back pain.

Sacroiliac joint, like other synovial joints, is mobile and is subject to certain mechanical stresses. The first step to identify the mechanical dysfunction caused by these stressesis to understand the anatomy and biomechanics of the joint.

In this paper, we rewieved the anatomy and biomechanics of the sacroiliac joint, as well as pathomechanics leading to sacroiliac joint dysfunction in the light of current literature, thinking that this subjects is underestimated in most textbook.

Key words: Sacroiliac joint, anatomy, biomechanics

F‹Z‹KSEL TIP

Sakroiliak eklem(S‹E), ilk defa 1905’de Goldwaith ve Osgood taraf›ndan bel a¤r›s›na neden olan bir eklem olarak tan›mlan-m›flt›r. 1909’da Albee, 50 kadavran›n S‹E diseksiyonu ve 7 va-kada sundu¤u raporda S‹E’in gerçek, hareketli bir eklem oldu-¤unu ve hasar›nda bel a¤r›s› ve siyatalji ortaya ç›kt›¤›n› bildir-mifltir(1).

S‹E patolojisi bel a¤r›s› ay›r›c› tan›s›n›n s›kl›kla gözard› edilmifl bir parças›d›r. Eklemin kendine has biyomekanik özellikleri, anatomik varyasyonlar› ve yayg›n nöral innervasyonunu mev-cuttur. Bu konuda s›n›rl› say›daki yay›nlar da osteopati, kri-yopraksi, fizyoterapi, biyomekanik, radyoloji, ve omurga der-gilerine yay›lm›fl ve ulafl›lmas› zorlaflm›flt›r. Bu yüzden Sakro-iliak Disfonksiyon (SID)’un klinik presentasyonu ve a¤r› pa-ternlerinin ortaya ç›k›fl› halen tart›flmal›d›r. Henüz, S‹E’in me-kanik a¤r› konseptinin, bel a¤r›s› ay›r›c› tan›s› içinde de¤erlen-dirilip tan›nmas›nda ilerleme kaydedilememifltir.

S‹D’nu kavrayabilmek için bu eklemin anatomi, biyomekanik ve patomekani¤ini iyi anlamak gerekir.

YAPISAL ANATOM‹

Kemik anatomi: Pelviste sakrum, ayakta talus, iskeletin sta-bilizasyonunda anahtar tafllar›d›r(2). S‹E, ipsilateral ilium, is-kium ve pubis kemiklerinden oluflan innominate kemikler ile sakrum aras›ndad›r ve S1-S3 aras›nda uzan›r(3).

S‹E’de hiyalin kartilaj, hayat›n ileri dönemlerinde fibrokartilaja dönüflür ve eklemde sindesmozis oluflur. ‹nterosseöz sakral li-gamentlerde eklemin bu sindesmozisine katk›da bulunur. S‹E orta yafla kadar diartrodialdir ve sindesmozis nedeniyle gide-rek hagide-reketini kaybeder(2-4).

Ligamentöz anatomi: Ligamentlerin, eklemin stabilitesine önemli ölçüde katk›lar› vard›r. Bu ligamentlerin mikroskopik

(2)

düzeyde dejenerasyonlar› ve zay›fl›klar›, veya tekrarlayan trav-maya maruz kalmalar›, büyük olas›l›kla S‹D’nun ortaya ç›kma nedenidir(5).

• Ventral Sakroiliak Ligament; S‹E kapsülünün anteriorunu oluflturan bu ligament sakral promontoryumun anterior hare-ketini s›n›rlar(3). Eklemin ayr›lmas›n› ve vertikal harehare-ketini en-geller(2). Direkt olarak artiküler kavite ve sinoviyal s›v›yla kar-fl› karkar-fl›yad›r(4).

• Dorsal sakroiliak ligament; Bu ligament gluteus maksi-mus kas›n›n fasias›yla örtülür(6). Afl›r› sakral ekstansiyona en-gel olur(7)(fiekil 1).

• Sakrotüberöz ligament; Dorsal sakroiliak ligamente kar›-fl›p PSIS’e, afla¤›da alt sakruma ve koksiksin üst k›sm›na yap›-fl›r. S‹E’de fleksiyonu s›n›rlar(3,4)(fiekil 2).

• ‹nterosseöz sakroiliak ligament; Eklemin en kal›n ve en kuvvetli ligamentidir ve eklem alt›nda ve çevresindeki düzen-siz yüzeyi doldurur. Eklemin separasyonunu ve vertikal, ante-roposterior kaymas›n› esas s›n›rlay›c› ligamenttir(2).

• Sakrospinöz ligament; Sakrotüberöz ligamentin önünde, süperiora, mediale, posteriora uzan›r. S‹E’de fleksiyonu engel-ler(2,3,4).

Müsküler anatomi:

√ Gluteus maksimus; Gluteus maksimus kas›ld›¤›nda, sakro-tuberöz ligamenti çeker ve iliumun üzerinde sakrumun fleksi-yonu engellenir. Ayn› zamanda direkt sakrum üzerine yap›flt›-¤›ndan eklemin stabilitesinde de rol oynar. Yürüme, ayakta durma vb. tüm aktivitelerde gluteus maksimusun kuvvetli kontraksiyonuna gereksinim oldu¤undan, eklem stabilitesin-deki rolü önemlidir(2). Kuadriseps kas› diz eklemi için ne ise gluteus maksimus da sakroiliak eklem için odur(7).

√ Piriformis; S‹E’e direkt yap›flan tek kast›r(3). Primer ola-rak kalçan›n eksternal rotatoru olaola-rak görev yapar ancak sak-rotuberöz ligament yoluyla da S‹E’i stabilize eder(2). S‹E’i et-kileyen herhangi bir yaralanma veya patoloji, piriformisde ref-leks spazmla sonuçlan›r. Siyatik sinir piriformisin alt›ndan ve-ya içinden transvers geçti¤inden sinirde kompresyon ve irri-tasyon oluflabilir. Hastada kalça ve alt ekstremite a¤r›s› ortaya ç›kar. L5sinir kökü ve lumbosakral trunkus ile S‹E’in yak›n

bir-likteli¤i mevcuttur. Bu yak›n anatomik iliflki S‹E hastal›klar›n›n periferik ekstremite a¤r›s› fleklindeki yans›malar›n› aç›k-lar(1)(fiekil 3).

√ Biseps femoris; Piriformis ve gluteus maksimus gibi bu kas da sakrotuberöz ligament yoluyla sakroiliak eklemi stabi-lize eder. ‹lium üzerinde sakrumun fleksiyonuna engel olur. √ Torakolomber fasia; Torakolomber fasia, bel bölgesinde çok kuvvetli konnektif dokudan oluflan bir bantt›r. Üç

tabaka-fiekil-1. Dorsal sakroiliak ligament ve sakrotüberöz ligament

fiekil-3. Torakolomber fasia yoluyla latissimus dorsi ve karfl› taraf gluteus maksimusun oluflturdu¤u oblik sistem.

(3)

s› vard›r. En yüzeyel tabakan›n latissimus dorsi, erektör spina, multifidus, oblikus internus, transversus abdominis, serratus posterior inferior, sakrotüberoz ligament, dorsal sakroiliak li-gament ve sakral krestle ba¤lant›s› vard›r. Yüzeyel tabaka ek-lemi destekleyen ligamentlerin aras›na kat›l›r ve S‹E stabilizas-yonuna önemli katk›lar› vard›r. Kar›n kaslar›, erektor spina ve kuadratus lumborum, pelvik ve lomber stabilite sa¤lamalar›n›n yan›s›ra vücut a¤›rl›k kuvvetlerini ve yerçekimi kuvvetini transfer etmeye ve bir k›sm›n› absorbe etmeye yararlar(3). Torakolomber fasia, erektör spina kas›yla oldu¤u kadar glute-us maksimglute-us ve latissimglute-us dorsi kontraksiyonuyla da gerilir. Latissimus dorsi fasiay› 60 derece vertikal olarak çekerse hem ayn› taraf, hem karfl› taraf S‹E etkilenir ve her iki S‹E’in ekstan-siyonu engellenir. Gluteus maksimus ve kontrlateral latissimus dorsi kas›ld›¤›nda S‹E’de kompresyon ortaya ç›kar. Bu karfl›l›k-l› çakarfl›l›k-l›flan oblik sistem orta hattan geçer(fiekil 4). Rotasyonel aktiviteler ve yürüme s›ras›nda pelvik kemere yük transferin-de önemlidir. Bu sistem sakrumun fleksiyonuna karfl› hareket eder ve biseps femoris taraf›ndan güçlendirilen sakrotuberöz ligamentle de desteklenir(7). Torakolomber fasian›n dejeneras-yonu mekanik bel a¤r›s›na neden olmaktad›r(2).

Özet olarak, sadece tek bir kas (piriformis) sakruma direkt olarak yap›flmas›na ra¤men ço¤u gövde ve alt ekstremite kas-lar›n›n, nonkontraktil ba¤lant›lar yoluyla S‹E mekanikleri üze-rine oldukça önemli etkileri vard›r. Bu nonkontraktil yap›lar›n önemi, golgi tendon benzeri mekanoreseptörlerin keflfi ile da-ha da artm›flt›r(3).

‹nnervasyon: S‹E’in sinoviyal kapsülünde ve eklemi örten li-gamentlerde bol miktarda bulunan miyelinsiz serbest sinir sonlanmalar›, a¤r› ve ›s› duyusu tafl›rlar. Eklem kapsülünün posterior ligamenti, L4-S3’ün posterior kolundan innerve

edi-lir. Anterior ligament yap›lar ise L2-S2’den innerve

olur-lar(1,4,8).

Bu genifl innervasyon S‹E’in a¤r› flikayetlerinin prezentasyonu-nun de¤iflkenli¤ini aç›klar(8). S‹E’in hasar›nda lomber bölgeye ve baca¤a yans›yan a¤r›, bel a¤r›s›n›n klinik prezentasyonu-nun parças› olmas›na yol açmaktad›r. S‹E’den kaynaklanan a¤-r›n›n, fizik muayenede, spesifik motor, refleks veya duyu defi-siti ile birlikteli¤i yoktur(4).

B‹YOMEKAN‹K

S‹E’in esas fonksiyonu gövdenin a¤›rl›¤›n› alt ekstremiteye ha-fifleterek iletmek ve da¤›tmakt›r. Sakrum gerçekte iliumlar ve omurga aras›nda süspansiyon görevi görmektedir. Ayr›ca S‹E gövde rotasyonunu belli bir oranda art›rmaktad›r(9). Artiküler karakteristikleri, ligamentöz yap›s› ve müsküler kuvvetlerin hepsi bu yük transferini baflarmas› için gereklidir.

Pelvik yap›n›n as›l görevi, gövdenin a¤›rl›¤›n› alt ekstremiteye aktarmak ve yer reaksiyon kuvvetlerini yukar›ya da¤›tmakt›r. Yer kuvvetleri ve gövde a¤›rl›¤›n›n kombinasyonu, iliak kanat-lar› posteriora, sakrumu fleksiyona zorlar. Vida mekanizmas› ile stabilite sa¤lan›r(fiekil 5).

Kama fleklindeki yap›s› nedeniyle sakrumun anterior-posterior yan›nda kaudal ve kranial hareketi de vard›r. E¤er tek hareket aks› olsayd› sadece fleksiyon ve ekstansiyon hareketi yapabi-lirdi. Ancak eklemin kompleks kayma hareketleri de mevcut-tur(4).

S‹E özellikle L5-S1lomber diskindeki stresi azalt›c› kaudal

kay-ma hareketi yapar. Bu hareket olkay-masayd› lomber omurga flek-siyonu s›ras›nda, lomber diskin anterior anulusuna kompres-yon afl›r› ve ani olurdu.

Gövde öne e¤ilirken sakrum, innominateler aras›nda kaudale do¤ru kayar. Yürüme s›ras›nda, gövde her ad›mla anteriora ve posteriora hareket eder. Bu s›rada pelvik deselerasyonla bafl-layan ritmik osilasyonlar, her vertebraya iletilir ve vertebralar-da vertebralar-da deselerasyonlar oluflur. Disklerde yüklenme ve yük kalkmas› periyodlar›, spinal k›vr›mda artma ve azalmalar› olufl-turur. Buna ritmik sakrokranial vertebral osilasyonlar (RSVO) denir. Bu RSVO C7’de L3’den daha azd›r. S‹D’nda sakrum ha-reketinden ödün verildi¤inden sakrumda da oluflmas› gereken osilasyonlar sakrumun üzerinde oluflur. Bu durumda

lumbo-fiekil-4. Pelvik yap› S‹E arac›l›¤›yla gövde a¤›rl›¤›n› alt ekstremiteye, yer reaksiyon kuvvetlerini yukar›ya da¤›t›r.

(4)

sakral disk üzerinde makaslama kuvvetleri ve disklere binen yük artar(9).

Gövdenin a¤›rl›¤› baca¤a aktar›l›rken, sakral kayma sayesinde femur bafl› üzerinde de süspansiyon etkisi yaparak femur ba-fl› üzerine düflen yükü azalt›r. S‹D’da kaymadan ödün verilme-si, femur bafl›na düflen yükün artmas›na neden olur. Femur ba-fl›nda subkondral kemikteki trabeküllerde k›r›klar oluflur ve kalçada artrit geliflir(9).

Nutation (sakral fleksiyon), sagittal planda sakral promontor-yumun anterior-inferior hareketi olarak tan›mlan›r. Sakral flek-siyon s›ras›nda iliumlar yaklafl›r, iskial tuberositazlar uzaklafl›r. Counter nutation (sakral ekstansiyon) s›ras›nda tersi olur(3). Sakroiliak eklem mobilitesini de¤erlendirmek için fizik muaye-ne yöntemleri, manuel bas›nç uygulama, röntgenografi, to-mografi, stereofotogrametri, Kirshner çivileri, holografi, yük verme, bilgisayarl› biomekanik modeller gibi çok say›da in vi-vo ve in vitro metodlar kullan›lm›flt›r. Ancak sakroiliak eklem hareketini belirleyecek tek bir model üzerinde görüfl birli¤ine var›lamam›flt›r(10-12).

S‹E hareketinin tek aks› yoktur. Sakrumun rotasyon yapt›¤› akslar bilinen, kardinal akslar de¤ildir, bu akslar femoral po-zisyonlar de¤ifltikçe yön de¤ifltirirler. Kalça fleksiyondayken sakrum sagital aksta döner, kalça abduksiyondayken, rotasyon longitüdinal aksta gerçekleflir. Kalça eklemiyle karfl›laflt›r›ld›-¤›nda sakral rotasyonlar 1-2 dereceyle s›n›rl›d›r, ancak her iki eklemin rotasyonunun önemi eflde¤erdedir(3).

S‹E hareketi en fazla yatar pozisyondan oturur pozisyona ge-çerken oluflur(4). Horizontal olarak yatar pozisyondan oturur pozisyona geçerken PSIS’ler yar›m inçden fazla birbirlerine yaklafl›rlar. Bir baflka görüfl de en fazla sakroiliak hareketin öne e¤ilme s›ras›nda oldu¤u ve PSIS’lerin en fazla bu pozis-yonda yaklaflt›¤› fleklindedir(3).

Yap›lan bir çal›flmada radyografik olarak ölçülen birinci sakral segmentin promontoryumunun öne kayma/rotasyon hareketi ortalama 5 mm olarak bildirilmifltir(4).

Sturesson ve ark.’n›n sa¤l›kl› genç eriflkinlerde yapt›klar› bir çal›flmada, S‹E’de ayakta durma pozisyonundan hiperekstansi-yon pozishiperekstansi-yonuna geçerken en fazla hareketin yap›ld›¤› stere-oradiografik olarak gösterilmifl ve ortalama 2 dereceden fazla oldu¤u (en fazla 4 derece) bildirilmifltir. Ayr›ca erkeklerin

ka-d›nlardan hafifçe daha az mobil olduklar›, ancak yaflla birlikte mobilitenin azalmad›¤› gösterilmifltir. Dreyfuss ve ark. asemp-tomatik kiflilerde yapt›klar› bir çal›flmada, bu kiflilerin sakro-iliak eklemlerinin hareketinin simetrik olmad›¤›n› rapor etmifl-lerdir(13).

Pelvisi, ba¤›ms›z bir ünit, ba¤›ms›z hareket karakteristikleri olan bir yap› olarak de¤erlendirmek yerine omurga-pelvis-fe-mur ba¤lant›s›n›n bir parças› olarak de¤erlendirmek gere-kir(3).

PATOMEKAN‹K

S‹E’in en s›k disfonksiyon tipi sakrum üzerinde innominatele-rin unilateral anterior rotasyonlar›d›r. Posterior ligamentleinnominatele-rin fonksiyon görmemesi durumunda, sakrum üzerinde innomi-nateler anteriora hareket eder ve anterior ligamentler zay›f ol-duklar›ndan bu rotasyona karfl› koyamazlar. Buna ba¤l› olarak S‹E hasarlan›r ve anteriora fikse olur(9).

Normalde ayakta durma pozisyonunda sakrum, innominate kemikler aras›nda kaudale kayar ve anteriora döner. S‹D’da ise sakrum hareketinin k›s›tland›¤› tarafta S‹E fikse olur, o taraf in-nominate lateralde kal›r ve iliak krest yükselir. Bu fiksasyon lezyon unilateral ise pelvik oblikli¤e neden olur(9).

Hasta yatar pozisyondayken S‹E’le iliflkisine ba¤l› olarak etki-lenen taraftaki asetabulum afla¤› do¤ru hareket eder, o tarafta-ki bacak uzam›fl görünür. Hasta oturtuldu¤unda ise asetabu-lum rölatif olarak posteriora hareket etti¤inden etkilenen taraf-taki bacak k›sa bulunur(fiekil 6). SID’da öne e¤ilme s›ras›nda eklemde subluksasyon oluflur ve hamstringler hareketi durdu-rur. Sa¤lam tarafta öne e¤ilme tamamlan›r, hareketi durduru-lan taraf pasif olarak femurla beraber yukar› kald›r›l›r, bu da PSIS’i o tarafta yükseltir(9,14,15).

Lumbosakral patolojisi olan hastalarda, intradiskal bas›nc›n artt›¤› öne e¤ilme pozisyonunda a¤r› artar. S‹D’a sekonder bel a¤r›s› olanlarda ise anterior pelvisin abdominal kaslarla des-teklenmesi nedeniyle öne e¤ilme s›ras›nda a¤r› azal›r veya oluflmaz. Lumbosakral patolojisi olan hastalar›n otururken öne e¤ilme s›ras›nda da a¤r›lar› artar. S‹D’lu hastalar ise, otururken hamstringler gevfleyece¤i için rahat öne e¤ilebilirler(9). Öksürürken, hapfl›r›rken S‹D’da a¤r› artar. Çünkü intraabdomi-nal bas›nc›n artmas›yla sakrum üzerinde innominate kemikler aç›l›r, gerilir ve a¤r› uyan›r. E¤er öksürme ve hapfl›rma

(5)

s›ras›n-da innominateler lateral kompresyonla stabilize edilirse a¤r› oluflmaz(9).

S‹D’da otururken a¤r› artabilir. Mennel bunu S‹E’de ortaya ç›-kan a¤›rl›k da¤›l›m›n›n eflitsizli¤ine, iskial tüberositaz›n rotas-yonuna ve S‹E’de anterior torsiyonal gerginlik oluflmas›na ba¤-lam›flt›r(9).

S‹E’in yetersiz fonksiyonu, yürüme anomalilerine, ambulasyo-nun a¤r›l› olmas›na, disk üzerindeki yükün artmas›na neden olur. Ayr›ca spondilolistezisin agreve olmas›na ve anstabil segmente neden olabilmektedir(9).

Sonuç olarak S‹E’in omurga-pelvis-femur ba¤lant›s›ndaki önemli rolünü, özel anatomik yap›s›n›, ve bu özelliklerin orta-ya ç›kard›¤› kendine özgü biyomekaniksel özelliklerini iyi kav-ramak, bu eklemden kaynaklanan mekanik fonksiyon bozuk-luklar›n› anlamam›za yard›mc› olacakt›r. Böylece S‹E’in meka-nik a¤r› konseptinin bel a¤r›s› ay›r›c› tan›s› içinde de¤erlendi-rilip tan›nmas›nda ilerleme kaydedilebilece¤i inanc›nday›z.

KAYNAKLAR

1. Slipman CW, Patel RK, Shin C et al. Pain Management: Studies probe complexities of sacroiliac joint syndrome. Biomechanics 2000 April 67-78.

2. Snijders CJ, Vleeming A, Stoechart R et al. Biomechanical modeling of sacroiliac joint stability in different postures. In: Vleeming A, Mooney V, Dorman T, Snijders C, Stoec-kart R(eds) Movement, stability and low back pain. Churchill Livingstone, Edinburg; 1997;Ch6, P103-116. 3. Alderink GJ. The sacroiliac joint: Review of anatomy,

Mechanics, and function. The Journal of Orthopaedic and Sports Physical Therapy 1991; 13:2; 71-84.

4. Mooney V. Sacroiliac Joint Dysfunction. In: Vleeming A, Mooney V, Dorman T, Snijders C, Stoeckart R(eds) Move-ment, stability and low back pain. Churchill Livingstone, Edinburg; 1997;Ch2, P37-52.

5. Daum WJ. The sacroiliac joint: An Underappreciated pa-in generator. Am J Orthop 1995;24(6):475-478.

6. Vleeming A, Pool-Goudzwaard AL, Hammudoghlu D et al. The function of the long dorsal sacroiliac ligament. Spine 1996;21:556-562.

7. Lee D. Instability of the sacroiliac joint and the consequ-ences to gait. In: Vleeming A, Mooney V, Dorman T, Snij-ders C, Stoeckart R(eds) Movement, stability and low back pain. Churchill Livingstone, Edinburg; 1997;Ch18, P231-239.

8. Dreyfuss P, Michaelsen M, Pauza K et al. The value of me-dical history and physical examination in diagnosing sac-roiliac joint pain. Spine 1996;21:2594-2602.

9. Don Tigny RL. Anterior dysfunction of the sacroiliac joint as a major factor in the etiology of idiopathic low back pain syndrome. Physical Therapy 1990; 70:4; 250-261. 10. Levangie PK. Four clinical tests of sacroiliac joint

dysfunc-tion: The association of test results with innominate torsi-on amtorsi-ong patients with and without low back pain. Physical Therapy 1999; 79:11; 1043-1057.

11. Cibulka M, Delitto A, Koldehoff RM. Changes in innomi-nate tilt after manipulation of the sacroiliac joint in pati-ents with low back pain. Physical Therapy 1988;68:9;1359-1363.

12. Walker JM. The sacroiliac joint: A Critical Review. Physi-cal Therapy 1992;72:12;903-916.

13. Dreyfuss P, Dreyer S, Griffin J et al. Positive sacroiliac screening tests in asyptomatic adults. Spine 1994;19:1138-1143.

14. Don Tigny RL. Function and pathomechanics of the sac-roiliac joint a review. Physical Therapy 1985; 65:1; 35-44. 15. Don Tigny RL. Mechanics and treatment of the sacroiliac

joint. In: Vleeming A, Mooney V, Dorman T, Snijders C, Stoeckart R(eds) Movement, stability and low back pain. Churchill Livingstone, Edinburg; 1997;Ch38, P461-476.

YAZIfiMA ADRES‹ Dr. Burcu Duyur Demirlibahçe yemeni sok No 8/6

06340 Dikimevi/ANKARA burcuduyur@hotmail.com

Referanslar

Benzer Belgeler

İskelet sistemi vücudun pasif hareket parçasını, kas sistemi ise aktif hareket parçasını olusturur....  Kemik

Hastalığı sırasında kanser üzerine öylesine kafa yormuş ki Yücel, sonunda gırtlağına yerleşen kanserle, Türk siyaseti arasında bağlantı kurmuş.. Türk siyasetinin

3- Diskin, kondilin, ve fossanın artiküler yüzeyleri çok düz olduğu için, sinovial sıvı sürtünme ile aşınmayı minimale indirir,.. Sinovial sıvı iki mekanizma ile

 Ağrı kalça, kasık ve tüm alt ekstremiteye yayılabilir; ancak tipik olarak ağrılı bölge spina iliaka posterior superiorun (SİPS) 10 cm aşağısı ve 3 cm

Yaptığımız bu çalışmada, Sİ eklem ağrısı olan hastalarda Simplicity 3 probuyla lateral sakral pleksusun RF ablasyonunun hastaların VAS de- ğerleri ve

Tabloda görüldüğü gibi pnö- motoraks gelişmesi için anlamlı olan risk faktörü geçilen parankimin uzunluğu ve giriş sayısı, pulmoner hemoraji gelişmesi için anlamlı olan

www.barnat.com.tr Cilt 10, Sayı 2 : 2016 Bilimsel Tamamlayıcı Tıp, Regülasyon ve Nöralterapi Dergisi | 27 şıldığında; uzun zamandır mevcut olan kalça ve muhtemelen de

Reaktif yeni kemik oluşumu, tüberküloz artritin erken safhalarında karakteristik olarak yoktur, sadece geç iyileşme safhasında ortaya çıkar.. Tüberkü- loz spondilitte ise,