• Sonuç bulunamadı

Osmanlı Sarayı'nın son günleri:Ağa han hilafet meselesine ara sıra burnunu sokmaktan zevk alırdı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Osmanlı Sarayı'nın son günleri:Ağa han hilafet meselesine ara sıra burnunu sokmaktan zevk alırdı"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ummanı emmem

;

ffff

— 44

| $.

Yazan : Eski bir politikacı

A ğa han h ilâfet meselesine arasıra

burnunu sokm aktan zevk alırdı

(«Efendiler, bu yağıların mânası Ve bu mütalealardan maksat ne ol­ duğu bugün kolaylıkla anlatılmak­ tadır. Yarın, daha açık bir suret­ te anlaşılacaktır. Gelecek nesiller, Türkiyede Cumhuriyetin ilânı günü, ona en merhametsizce bir surette hücum edenlerin başında, Cumhuri yetçiyim iddiasında bulunanların ahzı mevki ettiğini görerek müte- hayyir kalacağını asla iş le tm e y i­ niz ! Bilâkis, Türkiyenin münevver ve cumhuriyetperver evlâdı, böyle cumhuriyetçi geçinmiş olanların ha kikî zihniyetlerini tahlil ve tesbit- te hiç de tereddüde düşmiyecekler- dir.

«Onlar sühuletle anlayacaklardır ki,_çüriynüş bir hanedanın^ Halife unvaniyle başının üstlünden zerre kadar uzaklaşmasına imkân kalma yacak surette muhafazasını mecbu­ rî kılan bir devlet şeklinde, Cumhu riyet idaresi ilân olunsa bile, onu yaşatmak kabil değildir!»

anlaşamamazlık yüzünden 1 Hâdiseyi olduğu gibi anlatalım: Cümhuriyetin ilânından sonra, Halifenin istifa edeceği, yahut isti faya mecbur edileceği şayiaları do­ laşmağa b ışlaymca, bu haberler, ta biatiyle, Avrupaya ve oradan Hin - distana kadar bütün İslâm dünya­ sına yayılmağa başlamıştı. O sıra­ da Londrada yaşamakta olan ve Hindistanda milyonlarca Müslüma- nın ruhani reisi diye geçinen, Isma- iliye tarikatinin reisi meşhur (A ğa han) bu hilâfet meselesine zaman zaman burnunu sokmaktan zevk a- lıyordu. Ağahan o tarihlerde genç bir adamdı. Nisde, Door Bahillerin de yazlarını geçirmekte, kış mevsi­ mi de Londrada oturup Hindistan daki sadık müridlerinin ödediği yüz milyonlarca İngiliz lirası değerinde ki muazzam servetini zevk ve sefa

T t ı

sı yolunda harcamakla meşgul ol­ makta idi. Zevkine ve heveslerine çok düşkün bir adam olan Ismaili- ye tarikatinin bu zengin ve meşhur reisi, Parisin en güzel kadınlarını milyonlariyle teshir ederek, berber kızlarından, mağaza satıcılarından sarışın, esmer, türlü güzellikte met resler sevgililer arasında hayatını geçirmekte iken, dindaşlarının gön­ lü olsun diye, arada sırada din me selelerine de karışıyor, gazetelere beyanatlar veriyor, mütalâalar ile­ ri sürüyordu.

Daha Vahdettin tahtını terk ede rek kaçmadan bir kaç gün önce, 13 İkinci Teşrin 1922 de, Pariste çıkan «Tan» gazetesine uzun bir mü lâkat vermiş ve kısaca, «Osmanlı padişahı tahtdan indirilirse hilâ - fet ne olacak?

(Devamı var) !

Gazinin nutkundan alman bu parçalar da gösteriyor ki, Ankara ile bir kısım İstanbul gazeteleri a- rasında, hilâfet meselesi derin bir uçurum açmıştır. îstanhulun bazı gazeteleri eski alışkanlıkların tesiri altında, Cumhuriyet idaresine rağ­ men, Dolmabahçe Sarayında «H ali­

f e» adı altında fakat padişahların unvanı ve haşmetine yakın bir ha­ yat süren bir şahsiyet görmek arzu ve ihtiyacını duymaktadırlar.

10 Kasım günü, yine «Tanin» de, eski Dersim meb’ usu Lûtfi Fikri beyin Halifeye hitaben «Açık arize» si intişar ediyor. Eski İttihat ve Terakki Cemiyetinin amansız düşmanı Lûtfi Fikri, şimdi Halife

nin istifası endişesi karşısında, HU şeyin Cahit beyle teşriki mesai e- diyordu.

Lûtfi Fikri bey bu açık mektupta «Gönül isterse bu istifa sözü ebe­ diyen gömülsün, çünkü dünya için bir musibet olu r!» diyordu.

Bütün bu neşriyat ortasında gö­ ze çarpan bir hakikat vardı. O da Ankara hükümetinin, o zamana ka dar tarihimizde görülmemiş bir ser bestlik ve müsamaha ruhu ile yazı lanları sükûnetle karşılaması, sus­ turma, ağızları tıkama gibi bir ha­ rekete geçmemeseydi. İstanbul gaze teleri böyle bir hürriyete, 1908 inki ¡âbından sonra ancak bir kaç ay için kavuşabilmişti. Çimdi, gazete­ ler ne istiyorsa yazıyor; sert, şid­ detli tenkitlerde bulunuyordu.

Fakat bu hürriyet havası çok es­ medi. Bir ay sonra 1923 Aralık ayı içinde, küçiik ve ehemmiyetsiz bir hâdise yüzünden kıyamet koptu, Istanbula İstiklâl mahkemesinin > gönderilmesine kadar ileri gidildi.

Aralık ayının ilk haftası, İstan­ bul gazetelerini yıldırma siyaseti başlamıştı. Hem de hiç denecek ka dar ehemmiyetsiz bir hâdise, bir

Referanslar

Benzer Belgeler

‹flte bu nedenle kablosuz a¤lar, veri iletiflimin- de WEP (Wired Equivalent Privacy-Kablolu Eflde- ¤erinde Gizlilik) ad› verilen bir flifreleme yöntemi kullanarak iletiflim

Bir veya birkaç sürekli birinci büyük azı dişi ile birlikte sürekli keser dişlerinde etkilenebildiği, etiyolojisi tam olarak bilinmeyen, ameloge- nezisin olgunlaşma

[r]

Türkiye’de vatandaşlık ve demokrasi eğitimine ilişkin yapılan çalışmalarda vatandaşlık eğitiminin daha erken yaşlardan başlayarak verilmesi gerektiği

Sistem açılış için hazırlanırken grid üzerinde, 2007 yılında yaklaşık 44 milyon ve 2008 içerisinde ise şu ana kadar 65 milyon hesaplama yapıldı.. Cern Gridin

Ç EÇEN ay yaşam ını yitiren ünlü şair ve yazar Necati Cumalı'nın Urla'daki evini Kültür ve Sanat M erkezi'ne dönüştürme çalışm aları hızlandırıldı.. M erkez,

Bu ne­ denle çok sevdiği Datça’ya gidebilmek için havaların iyice serinlemesini bekli­ yor.. Onun yaşamı hep yazı,