• Sonuç bulunamadı

Bir yazarlığın kırkıncı yılında

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Bir yazarlığın kırkıncı yılında"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Bir Yazarlığın

Kırkıncı Yılında

OKTAY AKBAL

• — - —

ı

K

ırk yıl... 1936’dan J97(Fya. A ta tü rk 'ü n son yıllarından MC ik tid arın a dek geçen zam an. Duyan, düşünen, gören, anlayan b ir insan, bir aydın, hele bir yazar olarak ya­ şam ak bu yılları. Y aşam serüvenini bin bir savaşım la geçi­ rerek... Un ara d a da öykü, rom an, denem e, inceleme, fıkra tü rlerin d e ü rü n vere vere...

İs te r istem ez kendim i düşündüm . Benim de ilk yazım 1938’de çıktı, b ir çocuk dergisinde, ertesi yıldan so n ra d a sü ­ rekli olarak gündelik gazetelerde, m agazinlerde, san at dergi­ lerinde... D aha o rtaokul sıraların d a başladı bu çaba. Dem ek İki yıl so n ra benim de kırkıncı yılım doluyor! Hiç fark ın a varılm adan geçip gidiyor zam an!. B akm ıyor, farkında m ıyız

d e ğ U m iyiz? G ünler b irb iri ard ın a doğup batıyor. Sen birşeyier yapm ışsın yapam am ışsın, doğanın um u ru n d a değil. Seni es­ kitiyor, içten d ıştan , tüketiyor, tanınm az hale koyuyor'..

D ostum B urhan A rpad yazarlık yaşam ının k ırk yılını ge­ rid e bırakm ış. 2 tem m uz cum a günü E scntepe’deki evinin bahçesinde kendine bir jübile te rtip etm iş! Başka ülkelerde bu işi devlet yapar, d ernekler yapar k ü ltü r, sa n a t k u ru lu şla rı yapar, am a bizde b ir yazarın, hele ilerici, aydın, uyanık, b i­ linçli b ir yazarın yazm ası, yaşam ası pek özlenen b ir şey d e ­ ğildir! İste rle r ki, zam anından önce sönüp gitsin, yok olsun. Sonradan, yani bu dünyadan çekip gittikten sonra, belki övülür, sayılır, kitapları elden ele geçer. S ait F aik ’in, O rhan Veli nin yaşarken gördükleri kayıtsızlık, ilgisizlik nerde! Ö lüm lerinden so n ra sağcı, solcu, o rtacılarca gösterilen saygı, sevgi nerde!. T ürkiye’de siyasal ik tid a rla r ölü yazardan, sanatçıdan .vana­ d ırlar. Yaşam ayan, yapıt verm eyen, ses çıkarm ayan, k a rş ı koym ayan...

Ben B urhan A rpad’ı iftlO’tan beri okurum . «Şehir» arttı ilk k itabından bu yana... O yıl, D r. D osdoğru ile birlikte «İnanç» dergisini çıkarıyordu «inanç», kaç sayı çıktı bilm em , ya üç, ya d ö rt, am a güzel baskılı b ir dergiydi. A rpad’m dokuz tablo halinde sunduğu öyküleri de ilgi çekiciydi. A rpad, «Şehir»deki tu tu m u n u sonuna dek sü rd ü rd ü . H er öyküsü gerçekçi b ire r tablo gibidir, am a bu tablolar ölü, donuk, edilgen değildir, canlıdır, yaşam doludur, anlam lıdır. Boşuna yazmaz öyküleri A rpad, b ir duyguyu, b ir anıyı, b ir gözlemi dile getirm ekle ye­ tinm ez öykülerinde, toplum un gösterilm esi, göz önüne serilm esi gereken b ir kesitid ir o, insanlarım ızın b ir acısı, b ir so ru n u d u r. «Şehir», lise çağım ın severek okuduğum sayılı kitap ların d an b iri oldu böylecc...

Sonra b irlik te çalıştık uzun zam an... «Vatan»rta ben gece kad ro su n d a çalışırken, düzeltm e, sek reter olarak, o da m u ­ habirdi. K ent hab erleri ard ın d a koşardı, siyasal liderlerle ge­ zilere çıkardı. Biı yandan da çeviriler yapardı. B irb iri a rd ın a yayınlanan R em arque çevirileri nasıl u n u tu lu r? A lm ancadan yaptığı birb irin d en değerli b aşk a çeviriler... Bir kaç karp u zu birden taşıyordu kolunun altında, yazarlık, çevirm enlik, ga­ zetecilik, tiy atro eleştirm enliği, b ir a ra kitapçılık... 1956’dan so n ra ikim iz de gündelik yazılar yazm aya başladık. O nunki 1993’e dek sü rd ü , so n ra b ırak tı fık ra tü rü n ü , kendini d aha çok incelem eye, çeviriye verdi. G azete yazarlığı geçici bir ün sağ­ la r kişiye... Y azm adınız mı adınız u n u tu lu r. A rpad b irb iri ard ın a j’ap ıtlar vererek yazarlık ününü sü rd ü rd ü , genişleterek, sağlam laştırarak... «Perde Arkası», «İlk Gece», «Operet Sekiz Tablo», «Oyun Altı Tahlo» gibi k itap ları en kalıcı yapıtları a ra ­ sında. gelir bence... Öykü yazar gibi yazdı tiy atro an ılarım , İzlenim lerini. B ir Cemal S a h ic in , b ir K a şifin öyküsü tü m gerçek yanlarıyle yaşar onlarda, daha d aha başka san atçılar da...

Şim di yeni b ir kitabı çıkacak «Hesaplaşma»... Bunda, kendi yaşam ının, k ırk yıllık yazarlığının öyküsünü anlatıyor. H esap- laşıyor, çevresiyle, do stlan y le, kendisiyle, toplum la, edebiyat diinyasıyle... B ir kaç parçasını okudum , çok ilginç b ir k itap olacağını sanıyorum . Ne m utlu, yarım yüzyıla yaklaşan b ir yazarlık çağını sürekli b ir verim lilikle sürd ü reb ilen kişilere.» Gençliğin b ir nüfus kâğıdı sorunu olm adığını da kanıtlayarak... D ostum B urhan A rp ad ’ın kırkıncı yazarlık yılını o k u rları, d o st­ la rı o larak yürekten kutlarız. N ice yıllar, nice yeni y ap ıtlar dileyerek, bekleyerek...

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Sokak cephesinde kabul kısmı ile servis toplanmış ve arka cephe üze- rine yatak odaları konulmuştur.. Binanın ortasında büyük bir aydınlık

Mektebin plânı L şeklinde olup esas kısımda bir antre, kat merdiveni ve arkada toplantı ve spor salonu vardır.. Diğer kola,

Çünkü aksi tesir- lerin bu tarzda hesabında döşemenin kenarlarının istinadlandırma tarzları (Dört kenarın serbest veya mütedahil, iki kenarın serbest, diğer ikisinin

Bina iki kattan ibaret olup zemin katı şömineli bir ka- bul salonu, oturma köşesi ve çalışma odasile yemek salonu ve servisi ihtiva etmekte, birinci katta ise yatak odaları

oda ile yeniden ilâve edilen büyük oturma salonundan iba- Mimar manzaraya hâkim olan cihetlere yaptığı geniş balkonlar ve çatıya verdiği az ve tatlı meyille binaya cam

Son zamanlara kadar yapılan ve hiçbir karakteri olmıyan binalar yerine; yeni evlerimize, esasen eskiden pek bariz bir surette mevcut olan mimarî karakterimizi vermek için yapı- lan

Zemin katında plânından anlaşılacağı veçhile kabul dai- resi ve servis kısmı vardır, üst kat doğrudan doğruya yatak odalarını ve banyoyu ihtiva edip ailenin hususî

Burada dört tane yatak odası, bir banyo, ayrıca hizmetçiler için servis merdiveni vardır.. Binanın etrafı kâmilen