• Sonuç bulunamadı

genel patoloji 13.hafta tumor bilgisi 1

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "genel patoloji 13.hafta tumor bilgisi 1"

Copied!
75
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Veteriner Onkoloji

Bu sunum Prof. Dr. Mehmet ALİBAŞOĞLU ve Prof. Dr.

Tahsin YEŞİLDERE’nin «Veteriner Genel Patoloji ve Tümör Bilimi»

Prof.Dr. Hüdaverdi ERER ve Prof. Dr. Metin Münir KIRAN’ın

«Veteriner Onkoloji»

• Kumar’ın «Robbins Temel Patoloji» kitapları ve

• Prof. Dr. Seçkin Serdar ARUN’un ders notlarından hazırlanmıştır. 2 0 2 0 D o ç. D r. F u n d a Y IL D IR IM V e te rin er O n ko lo ji Te m e l B ilg ile r 1

(2)

2 0 2 0 D o ç. D r. F u n d a Y IL D IR IM V e te rin er O n ko lo ji Te m e l B ilg ile r 2

(3)

2 0 2 0 D o ç. D r. F u n d a Y IL D IR IM V e te rin er O n ko lo ji Te m e l B ilg ile r 3

(4)

2 0 2 0 D o ç. D r. F u n d a Y IL D IR IM V e te rin er O n ko lo ji Te m e l B ilg ile r 4

(5)

2 0 2 0 D o ç. D r. F u n d a Y IL D IR IM V e te rin er O n ko lo ji Te m e l B ilg ile r 5

(6)

2 0 2 0 D o ç. D r. F u n d a Y IL D IR IM V e te rin er O n ko lo ji Te m e l B ilg ile r 6

(7)

2 0 2 0 D o ç. D r. F u n d a Y IL D IR IM V e te rin er O n ko lo ji Te m e l B ilg ile r 7

(8)

2 0 2 0 D o ç. D r. F u n d a Y IL D IR IM V e te rin er O n ko lo ji Te m e l B ilg ile r 8

(9)

2 0 2 0 D o ç. D r. F u n d a Y IL D IR IM V e te rin er O n ko lo ji Te m e l B ilg ile r 9

(10)

2 0 2 0 D o ç. D r. F u n d a Y IL D IR IM V e te rin er O n ko lo ji Te m e l B ilg ile r 10

(11)

2 0 2 0 D o ç. D r. F u n d a Y IL D IR IM V e te rin er O n ko lo ji Te m e l B ilg ile r 11

(12)

2 0 2 0 D o ç. D r. F u n d a Y IL D IR IM V e te rin er O n ko lo ji Te m e l B ilg ile r 12

(13)

2 0 2 0 D o ç. D r. F u n d a Y IL D IR IM V e te rin er O n ko lo ji Te m e l B ilg ile r 13 Papağan kanadından alınan yangısal kitle

(14)

2 0 2 0 D o ç. D r. F u n d a Y IL D IR IM V e te rin er O n ko lo ji Te m e l B ilg ile r 14

(15)

2 0 2 0 D o ç. D r. F u n d a Y IL D IR IM V e te rin er O n ko lo ji Te m e l B ilg ile r 15

(16)

2 0 2 0 D o ç. D r. F u n d a Y IL D IR IM V e te rin er O n ko lo ji Te m e l B ilg ile r 16

(17)

2 0 2 0 D o ç. D r. F u n d a Y IL D IR IM V e te rin er O n ko lo ji Te m e l B ilg ile r 17

(18)

2 0 2 0 D o ç. D r. F u n d a Y IL D IR IM V e te rin er O n ko lo ji Te m e l B ilg ile r 18

(19)

2 0 2 0 D o ç. D r. F u n d a Y IL D IR IM V e te rin er O n ko lo ji Te m e l B ilg ile r 19

(20)

2 0 2 0 D o ç. D r. F u n d a Y IL D IR IM V e te rin er O n ko lo ji Te m e l B ilg ile r 20

(21)

2 0 2 0 D o ç. D r. F u n d a Y IL D IR IM V e te rin er O n ko lo ji Te m e l B ilg ile r 21

(22)

2 0 2 0 D o ç. D r. F u n d a Y IL D IR IM V e te rin er O n ko lo ji Te m e l B ilg ile r 22

Tümör=Şişlik (Celsus tarafından yangıdaki şişliği tarif etmek üzere kullanılmış.)

TÜMÖR NEDİR?

Organizmadaki hücrelerden herhangi birinin otonomi kazanarak;

Canlının kontrol mekanizmalarının etkisinde kalmadan sınırsızca çoğalan;

Normal dokulara göre hızlı büyüyen;

 Büyümeyi uyaran sebepler ortadan kalksa bile büyümeyi sürdüren;

(23)

2 0 2 0 D o ç. D r. F u n d a Y IL D IR IM V e te rin er O n ko lo ji Te m e l B ilg ile r 23

Terminoloji

Neoplazi, kanser ve tümör kelimeleri halk dilinde aynı anlamda kullanılmaktadır.

Neos= yeni plasia=oluşum

Neoplazi kelimesi normal doku büyümesini aşan ve bulunduğu doku ile paralel olmayan bir büyümeyi anlatır. Neoplastik dokular belli bir otonomiye sahiptir. Kendi damar sistemini ve destek dokusunu oluşturur. Örneğin hasta genel olarak zayıflarken tümör dokusu büyüyebilir.

(24)

2 0 2 0 D o ç. D r. F u n d a Y IL D IR IM V e te rin er O n ko lo ji Te m e l B ilg ile r 24

(25)

2 0 2 0 D o ç. D r. F u n d a Y IL D IR IM V e te rin er O n ko lo ji Te m e l B ilg ile r 25

(26)

2 0 2 0 D o ç. D r. F u n d a Y IL D IR IM V e te rin er O n ko lo ji Te m e l B ilg ile r 26

Kanser kelimesi halk arasında kötü huylu (habis, malign) neoplastik yapılar için kullanılır.

Genel kullanımda Neoplazi yerine Tümör kelimesi kullanılır. Tümörün teşhis, tedavi gibi tüm konularını da içeren bilime ONKOLOJİ denir.

(27)

Tümör dokunun mikroskobik ve makroskobik özellikleri ve bölgesinde lokalize kalması, yani yayılmaması gibi özellikleri göz önüne alınarak bu tip tümörlere selim=benign karakterdedir denilir.

Bu tip tümörler opere edildiğinde hasta hayatta kalır. Buna rağmen selim tümörler ödem, basınç, konjesyon, fonksiyon bozukluğu, iskemi gibi bir çok patolojik bozukluğa neden olabilir.

2 0 2 0 D o ç. D r. F u n d a Y IL D IR IM V e te rin er O n ko lo ji Te m e l B ilg ile r 27

(28)

Malign (habis veya kötü huylu) olarak değerlendirilen tümör;

çevreye veya uzaklara yayılan,

bulunduğu veya gittiği (metastaz) bölgede yıkım oluşturan tümörlerdir.

2 0 2 0 D o ç. D r. F u n d a Y IL D IR IM V e te rin er O n ko lo ji Te m e l B ilg ile r 28

(29)

Parankim

Neoplastik hücrelerden veya değişen hücrelerden oluşan kısımdır.

Stroma

Bağ dokusu, kan damarı gibi kısımlardan oluşur. 2 0 2 0 D o ç. D r. F u n d a Y IL D IR IM V e te rin er O n ko lo ji Te m e l B ilg ile r 29

(30)

Selim-Benign-İyi huylu Tümörler

Tümörün kaynaklandığı dokunun hücre tipine göre –om veya --oma

son ek ilavesi ile isimlendirilir.

Fibroma, Fibröz bağ dokudan köken alıyorsa (Fibrosit) Kondroma, Kıkırdak dokudan (Kondrosit)

Osteoma, Kemik dokudan (Osteosit)

2 0 2 0 D o ç. D r. F u n d a Y IL D IR IM V e te rin er O n ko lo ji Te m e l B ilg ile r 30

(31)

İsimlendirmede bazı genel kural dışı durumlar vardır. Bazen Mikroskobik ve makroskobik özelliklerine göre

sınıflandırılır.

Örneğin Adenom kelimesi bez yapıları oluşturan veya bezlerden kaynaklanan selim tümörler için kullanılır. Bazı tümörlerde ise yeterli kadar bez yapısı göstermeyen, böbrek tubuluslarından kaynaklanan iyi huylu tümörler gibi, tümörlere de Adenom adı verilir. Papilloma, derinin epitel kökenli iyi huylu viral

tümörüdür. 2 0 2 0 D o ç. D r. F u n d a Y IL D IR IM V e te rin er O n ko lo ji Te m e l B ilg ile r 31

(32)

2 0 2 0 D o ç. D r. F u n d a Y IL D IR IM V e te rin er O n ko lo ji Te m e l B ilg ile r 32

(33)

2 0 2 0 D o ç. D r. F u n d a Y IL D IR IM V e te rin er O n ko lo ji Te m e l B ilg ile r 33

(34)

Malign-Habis Tümörlerde İsimlendirme

• Kötü huylu tümörler köken aldıkları dokunun histogenezisine göre adlandırılır .

• Mezenşimal Epiteliyal 2 0 2 0 D o ç. D r. F u n d a Y IL D IR IM V e te rin er O n ko lo ji Te m e l B ilg ile r 34 Sarkoma veya sarkom Sarcoma

Karsinom veya karsinoma Carcinoma

(35)

Fibrositlerden dokudan köken alan habis tümör

Fibrosarkom,

Kıkırdak dokudan köken alan habis tümör

Kondrositlerden köken aldığı için Kondrosarkom olarak adlandırılır.

Kemik dokudan köken alan habis (Osteositlerden)

tümöre Osteosarkom adı verilir.

Habis tümör dokusu epitel kökenli ise Karsinoma adını alır. 2 0 2 0 D o ç. D r. F u n d a Y IL D IR IM V e te rin er O n ko lo ji Te m e l B ilg ile r 35

(36)

Yüzey epitelinden köken alıyorsa Skuamoz Hücreli Karsinoma,

Bez epitellerinden köken alıyorsa Adenokarsinoma

gibi.

Renal Tubuller epiteller (mesodermden - Renal cell carcinoma), derinin epitelleri (Ektoderm) ve bağırsak epiteli (endoderm) kökenli tümörler karsinomdur.) (Epitel hücrelerinin ekto ve endoderm’den köken aldığı unutulamamalıdır.) 2 0 2 0 D o ç. D r. F u n d a Y IL D IR IM V e te rin er O n ko lo ji Te m e l B ilg ile r 36

(37)

Malign tümör isimlendirmesinde de kurala

uymayan tümör tipleri vardır.

Lenfositlerin habis tümörlerine

Lenfoma

Beyin zarının habis tümörüne

Meningioma

Melanositlerin habis tümörüne

Melanoma

2 0 2 0 D o ç. D r. F u n d a Y IL D IR IM V e te rin er O n ko lo ji Te m e l B ilg ile r 37

(38)

Serozayı örten mezotel hücrelerinin habis tümörüne

Mezotelyoma denmesi sonları –oma ile bitmesine rağmen, bu tümörlerin habis olması kural dışı

tümörlere örnektir.

Blastoma’ son eki tümörün embriyonal karakterli

olduğunu belirtir.

Hepatoblastom, Nefroblastom, Medülloblastom

2 0 2 0 D o ç. D r. F u n d a Y IL D IR IM V e te rin er O n ko lo ji Te m e l B ilg ile r 38

(39)

Birden fazla germ yaprağından köken alıyorlarsa;

Miks Tümör ;

(Teratom: Gonadlarda gelişen bir miks tümör çeşiti)Birden fazla benzer tümörün olması ‘atozis’ son eki

ile belirtilir. Papillomatozis, Adenomatozis, Fibromatozis vb. 2 0 2 0 D o ç. D r. F u n d a Y IL D IR IM V e te rin er O n ko lo ji Te m e l B ilg ile r 39

(40)

2 0 2 0 D o ç. D r. F u n d a Y IL D IR IM V e te rin er O n ko lo ji Te m e l B ilg ile r 40

(41)

2 0 2 0 D o ç. D r. F u n d a Y IL D IR IM V e te rin er O n ko lo ji Te m e l B ilg ile r 41

(42)

2 0 2 0 D o ç. D r. F u n d a Y IL D IR IM V e te rin er O n ko lo ji Te m e l B ilg ile r 42

(43)

2 0 2 0 D o ç. D r. F u n d a Y IL D IR IM V e te rin er O n ko lo ji Te m e l B ilg ile r 43

(44)

2 0 2 0 D o ç. D r. F u n d a Y IL D IR IM V e te rin er O n ko lo ji Te m e l B ilg ile r 44

(45)

2 0 2 0 D o ç. D r. F u n d a Y IL D IR IM V e te rin er O n ko lo ji Te m e l B ilg ile r 45

Tümörlerin bünyesi yani yapısı genellikle iki temel dokudan oluşur.

a. Tümörün parankimi, tümörün en önemli unsuru olup sınırsız olarak üreyen, çeşitli hücre ve dokuları simgeler. Kısaca parankim tümöre özgü olan bir dokudur ve tümör bu dokudan adını alır.

(46)

2 0 2 0 D o ç. D r. F u n d a Y IL D IR IM V e te rin er O n ko lo ji Te m e l B ilg ile r 46

b.Tümörün stroması; tümörün içinde bulunan bağ doku ile kan ve lenf damarlarının oluşturdukları dokudur.

Aslında stroma tümörün bir dayanak = destek

dokusudur. Bu doku tümörün kök aldığı dokunun bağ dokusundan gelişir ve bütün tümörlerde benzer

nitelikte olan bir dokudur.

Tümörler, söz konuşu parankim ve stromanın tümör yapısındaki durumuna göre şu alt bölümlere ayrılır.

(47)

Tümörlerin Yapısı

Tümörler parankim ve stromasının tümör içindeki yapısına göre

Organoid (parankim ve stroma birbirinden belirgin olarak ayrılmış)

Histioid (Parankim stromadan belirgin olarak fazla)

Miks (parankim birden fazla değişik dokudan oluşur, Kemik, kıkırdak, epitel gibi)

tümörler olarak 3 grupta sınıflandırılır.

2 0 2 0 D o ç. D r. F u n d a Y IL D IR IM V e te rin er O n ko lo ji Te m e l B ilg ile r 47

(48)

Tümör Büyümesi

Ekspansif Yumru şeklinde Benign tümörler 2 0 2 0 D o ç. D r. F u n d a Y IL D IR IM V e te rin er O n ko lo ji Te m e l B ilg ile r 48

(49)

Tümör Büyümesi

İnfiltratif Saçaklı kök Malign tümörler 2 0 2 0 D o ç. D r. F u n d a Y IL D IR IM V e te rin er O n ko lo ji Te m e l B ilg ile r 49

(50)

2 0 2 0 D o ç. D r. F u n d a Y IL D IR IM V e te rin er O n ko lo ji Te m e l B ilg ile r 50 Ekspansif Büyüme İnfiltratif Büyüme

(51)

2 0 2 0 D o ç. D r. F u n d a Y IL D IR IM V e te rin er O n ko lo ji Te m e l B ilg ile r 51 Hücrenin embriyonik (İlkel) Hali Gelişmiş Normal Hücre

Kötü diferensiye İyi diferensiye

Atipik, indiferensiye

Andiferensiye, Anaplastik

(52)

2 0 2 0 D o ç. D r. F u n d a Y IL D IR IM V e te rin er O n ko lo ji Te m e l B ilg ile r 52

Bilindiği gibi hücreler ve dokular genetik kontrol ve yönetimi altındadır. Tümör hücreleri ise değişime uğramış genetik yapıya sahiptir. Bu nedenle kendi başlarına ve kontrolsüz olarak çoğalırlar.

Tümöral hücrelerin genetik yapıları çok yönlü olarak ortaya konmuş değildir.

Ama onkogenlerin, Tümör supresyon geni ve duyarlılık, direnç, invazyon ve antiinvazyon genleri tümör hakkındaki temel bilgilerini değiştirmiştir.

(53)

2 0 2 0 D o ç. D r. F u n d a Y IL D IR IM V e te rin er O n ko lo ji Te m e l B ilg ile r 53 ONKOGEN NEDİR?

Hücrelerin büyümesi ve farklılaşmalarını kontrol eden genler protoonkogenler olarak tanımlanmıştır.

Onkogen ise bu genin mutasyona uğramış halidir. Bu genler tümör hücrelerine nasıl üremeleri gerektiğini kodlar.

İlk onkogen 1970 yılında keşfedilmiştir ve src olarak adlandırılmıştır «sarc» olarak telafuz edilir, kelimenin kökeni sarcoma’dan gelmektedir. (Civcivlerde rous sarcoma virus)

Bugüne kadar otuz faklı onkogen hücre genomu içinde ayrıca otuz tane de tümör virusları içinde saptanmıştır

(54)

2 0 2 0 D o ç. D r. F u n d a Y IL D IR IM V e te rin er O n ko lo ji Te m e l B ilg ile r 54

1976 yılında,

J. Michael Bishop

ve

Harold E.

Varmus

adlı doktorlar onkogenlerin hasarlı

proto-onkogenler olduğunu kanıtlamış ve insanlar dahil

birçok organizmada var olduklarını bulmuşlardır.

Bishop ve Varmus bu buluşları nedeniyle 1989

yılında

Nobel Tıp Ödülü

almışlardır.

(55)

2 0 2 0 D o ç. D r. F u n d a Y IL D IR IM V e te rin er O n ko lo ji Te m e l B ilg ile r 55

Onkogenler «i.d.R» harflerinden oluşan üç harf

ile tanımlanırlar. Bununla beraber

viral onkogenler “ v-onk”,

hücresel onkogenler “c-onk“ harfleriyle de

belirtilir.

Onkogenin genlerdeki yerine bağlı olarak nüklear

veya sitoplazmik onkogenler olarak ayrılırlar.

(56)

2 0 2 0 D o ç. D r. F u n d a Y IL D IR IM V e te rin er O n ko lo ji Te m e l B ilg ile r 56 Tümör hücrelerinin metastazı kompleks bir mekanizmaya sahiptir ve metastazik potansiyelleri heterojendir. Metastazda temel olarak ektrasellüler matriksin invazyonu ve tümör hücrelerinin

vasküler yayılımı olarak iki evre vardır .

Tümör Metastazı

https://www.youtube.com/watch?v=bdW RZd19swg

(57)

Hücre Dışı Matrikse İnvazyon

Ekstrasellüler matriks başlıca membran ve interstisyel doku kompenentlerinden oluşur.

Farklı şekilde organize olmalarına rağmen her ikisi de kollagen, glikoprotein, ve proteoglikanlardan oluşur.

2 0 2 0 D o ç. D r. F u n d a Y IL D IR IM V e te rin er O n ko lo ji Te m e l B ilg ile r 57

Tümör Metastazı

(58)

Tümör dokusu önce alt bazal membranı geçer ve interstisyel bağ dokusunu da aşıp vaskuler bazal membrana penetre olarak kana karışır.

Bu süreç tümör hücrelerinin birbirinden ayrılması (1), tümör hücrelerinin matriks kompenentine tutunması (2), ekstrasellüler dokunun parçalanması (3) ve tümör hücrelerinin göçü (4) aşamalarını kapsar.

2 0 2 0 D o ç. D r. F u n d a Y IL D IR IM V e te rin er O n ko lo ji Te m e l B ilg ile r 58

Tümör Metastazı

(59)

2 0 2 0 D o ç. D r. F u n d a Y IL D IR IM V e te rin er O n ko lo ji Te m e l B ilg ile r 59

Tümör Metastazı

(60)

2 0 2 0 D o ç. D r. F u n d a Y IL D IR IM V e te rin er O n ko lo ji Te m e l B ilg ile r 60

Tümör Metastazı

(61)

2 0 2 0 D o ç. D r. F u n d a Y IL D IR IM V e te rin er O n ko lo ji Te m e l B ilg ile r 61

Metastazda önce hücreler gevşer. Bu aşama E-cadherin

denilen ve hücreler arası zamk görevi yapan maddenin azalması ile sağlanır.

Bu madde antagonistlerinin ortamda bulunması veya bu maddenin üretimini sağlayan genlerin mutasyonuna bağlı olarak azalır.

Bu olaya immunoglobulin ailesinde yer alan hücre adezyon moleküllerindeki değişiklerde yardım eder. Bu aşamadan sonra tümör hücreleri Laminin, fibronektin gibi ektrasellüler kompenentlere kendi yüzey reseptörleri aracılığı ile tutunur.

(62)

2 0 2 0 D o ç. D r. F u n d a Y IL D IR IM V e te rin er O n ko lo ji Te m e l B ilg ile r 62

Üçüncü basamak bazal membran ve interstisyel dokunun lokal parçalanmasıdır.

Tümör hücreleri preolitik enzimler salgılarken, çevresindeki hücreleri de proteaz salınımı için uyarır.

Ayrıca jelatinaz, kollegenaz ve stromelizin dahil olmak üzere

metaloproteinaz adını alan değişik matriks parçalayan enzimler sürece katılır.

(63)

2 0 2 0 D o ç. D r. F u n d a Y IL D IR IM V e te rin er O n ko lo ji Te m e l B ilg ile r 63

İnvazyonun son basamağında tümör hücreleri parçalanmış bazal membran ve matriks bölgesinden itilmesidir.

Bu aşamada tümör hücrelerinden kaynaklanan otokrin motilite faktörü gibi sitokinler etklili olur.

Kollegen, laminin, ve bazı büyüme faktörleri tümör hücreleri için kemotaktik etkiye sahiptirler.

(64)

Tümör Hücrelerinin Gelişimi ve Vasküler yayılımı

Damar dışına çıkış bölgesi ve metastazın olacağı alan

genellikle primer tümörün yerleşim yeri ile vasküler veya lenfatik drenajı ile önceden tahmin edilebilir. Buna rağmen vakaların çoğunda doğal drenaj yolları metastaz dağılımını açıklamaz.

Bazı tümörler adrenal bezleri tutmaya eğilim gösterirken bazıları iskelet kasına yerleşmez. Bu organ tropizmi tümör hücrelerinden salınan adezyon molekülleri ile açıklanabilir. Bu mekanizma tam olarak açılanabilmiş değildir.

2 0 2 0 D o ç. D r. F u n d a Y IL D IR IM V e te rin er O n ko lo ji Te m e l B ilg ile r 64

Tümör Metastazı

(65)

METASTAZ-invazyon

2 0 2 0 D o ç. D r. F u n d a Y IL D IR IM V e te rin er O n ko lo ji Te m e l B ilg ile r 65

Damarlara (Kan veya Lenf)

Kapsulaya

Çevre Dokulara Metastaz

Primer tümörle beraber benzer tümörlerin veya farklı tümörlerin oluşması her zaman metastazı Sonucu

olmayabilir. Bazen bir etiyoloji aynı anda benzer/farklı tümörlerin oluşmasına neden olabilir.

https://www.youtube.com/watch?v=Ep_nCSEDeAE

Kana Uzak doku ve organlara

(66)

İnfiltrasyon

Lenfojen

Hematojen

Retrograt

Kanaliküler

Sinir Kılıfları

Transplantasyon-İmplantasyon

Değme ve baskı

2 0 2 0 D o ç. D r. F u n d a Y IL D IR IM V e te rin er O n ko lo ji Te m e l B ilg ile r 66

Tümör Metastazı

(67)

TÜMÖR SEBEPLERİ

Tümörler hem edinsel hem de kalıtsal faktörlere bağlı olarak gelişebilir. Sebepler genel başlıklar halinde sıralanırsa:

Genel doku anomalileri Fiziksel Kronik İrritasyonlar Aktinik Işınlar Kimyasal Karsinojenler Radyoaktif Maddeler Parazitler Hormonlar Kalıtım Viruslar Bakteriyel Hastalıklar Vitaminler 2 0 2 0 D o ç. D r. F u n d a Y IL D IR IM V e te rin er O n ko lo ji Te m e l B ilg ile r 67

(68)

Doku Anomalilerinin Tümör Oluşturma Mekanizması

Heterotopi, distopi ve ektopi olaylarında hücre ve

dokulardaki bozukluklar, yer değiştirmeye veya mitoz

zamanının karışmasına ilgili olur.

Bu doku artıkları kendilerinde bulunan üreme yeteneği ve

gücü ile veya bulundukları yabancı ortamın yaptığı

uyarımlar ile üreyip tümörleri oluşturabilirler.

Böylece aynı tür hücrelerden oluşan doku tomurcuklarında

fibrom, adenom gibi basit tümörler oluşur.

2 0 2 0 D o ç. D r. F u n d a Y IL D IR IM V e te rin er O n ko lo ji Te m e l B ilg ile r 68

(69)

Doku Anomalilerinin Tümör Oluşturma Mekanizması

Değişik türde, hücrelerin oluşturduğu doku

tomurcuklarında da karma-miks tümörler oluşur.

Heterotopi =

Bir dokunun normal olarak bulunması

gereken yerde değil de başka bir yerde bulunması

Distopi, ektopi= Bir organın bulunmaması gereken bir

yerde bulunması

2 0 2 0 D o ç. D r. F u n d a Y IL D IR IM V e te rin er O n ko lo ji Te m e l B ilg ile r 69

(70)

Fiziksel kronik irritasyonların

Tümör oluşturma mekanizması

Sürekli irritasyonlar, etkidikleri vücut bölgelerinde

sürekli yaralanmalara sebep olur. Geniş yanıklar ile

geniş

yaralardaki

nedbe

dokularında

ise

damarlanmanın az oluşuyla ilgili olarak iyileşme

gecikir. Nedbelerin epidermizasyon ile örtülmesi

uzun sürer.

Kısaca rejenerasyon süreci kronikleşir. Bir dereceden

sonra bu tür yaraların iyileşmesini ve onarımını

sağlamak üzere aşırı üreme gücüne sahip, prolifik,

hücre tipleri ortaya çıkar.

2 0 2 0 D o ç. D r. F u n d a Y IL D IR IM V e te rin er O n ko lo ji Te m e l B ilg ile r 70

(71)

Söz konusu bu özellikler ise tümörleri yapan

hücrelerin özellikleri arasındadır. Bu tip hücreler

kronik irritasyona uğrayan yerlerdeki tümörleri

oluştururlar.

Ancak koşum hayvanlarında hamudun, koşum

takımlarının ve hele ense boyunduruğunun

basıncına ilgili olan sürekli sürtünme yerlerinde

hiç tümör gelişmeyebilir de.

2 0 2 0 D o ç. D r. F u n d a Y IL D IR IM V e te rin er O n ko lo ji Te m e l B ilg ile r 71

(72)

Aktinik ışınların tümör oluşturma mekanizması

Aktinik ışınların; özellikle güneşin ultraviole ışınlarının deri üzerine uzun süre etkimesi sonucu deride önce hiperemi ve kabarcıklar oluşur.

Daha sonra da yüzlek doku yıkımı ile karakteristik olan

dermatitis solaris ortaya çıkar. Zararlı etkenin uzun sürdüğü olaylarda ise olay ekzama solarise dönüşür. Sonunda da kronik irritasyonlar konusunda açıklanan mekanizma ile buralarda kanserler oluşur.

2 0 2 0 D o ç. D r. F u n d a Y IL D IR IM V e te rin er O n ko lo ji Te m e l B ilg ile r 72

(73)

Kimyasal Karsinojenlerin Etki

Mekanizmaları

• Malign değişim protoonkojen ve kanser baskılayıcı genleri etkileyen mutasyonlara bağlı olduğundan, kimyasal karsinojenlerin çoğunun mutajenik olması sürpriz olmayacaktır.

Etlerin ızgarada pişirilmesi sırasında hayvansal yağlardan

polisiklik hidrokarbonlar oluşabilir ve tütsülenmiş et ve balıkta mevcuttur. Birçok hidrokarbondaki esas aktif ürün

epoksidlerdir, hücredeki moleküllerle, özellikle DNA’ya, fakat aynı zamanda RNA ve proteinlerle de kovalent bağlar (ek ürünler) oluşturur.

2 0 2 0 D o ç. D r. F u n d a Y IL D IR IM V e te rin er O n ko lo ji Te m e l B ilg ile r 73

(74)

En etkili kimyasal karsinojenlerden

bazıları-polisiklik hidrokarbonlar gibi - fosil yakıtlarında

bulunur.

Benz[a]antrasen uygulandığı her yerde kanser

oluşturur: deriye sürüldüğün de deri kanseri yapar.

Deri boyandığında yassı hücreli karsinom, deri

altına enjekte edilince fibrosarkom yapar.

Polisiklik ajanlar organik maddelerin yanması

sırasında da oluşur. Örneğin, sigara içilirken

tütünün yüksek ısıda yanması sırasında

ben-zo[a]piren ve diğer karsinojenler oluşur.

2 0 2 0 D o ç. D r. F u n d a Y IL D IR IM V e te rin er O n ko lo ji Te m e l B ilg ile r 74

(75)

Bütün direkt reaksiyona giren ve nihai

karsinojenler, oldukça reaktif elektrofillerdir,

yani elektronu eksik atoma sahiptirler ve RNA,

hücresel

protein

ve

özellikle

DNA'daki

elektrondan zengin atomlarla reaksiyona girer.

2 0 2 0 D o ç. D r. F u n d a Y IL D IR IM V e te rin er O n ko lo ji Te m e l B ilg ile r 75

Referanslar

Benzer Belgeler

Isı Transfer hesaplama problemleri , belirli bir sıcaklık farkı için, halihazırda var olan bir sistemin ısı transfer hızının belirlenmesiyle ilgilenir.. Boyutlandırma problemi

The analysis and interpretation of data pertaining to low frequency trading on equity market with reference to BSE in India has revealed that low frequency trading

13.Hafta EĞRELTİLERİN GENEL ÖZELLİKLERİ (LEPIDOPHYTA VE

Kanser hücresinin diğer tümör hücrelerinden ayrılması ilk aşamadır ve yüzeylerindeki hücre adezyon moleküllerini azaltarak bunu yaparlar.. Bir sonraki aşamada

Ayrıca kollajen ve laminin gibi matriks komponentlerinin ayrılma ürünleri ve insülin benzeri büyüme faktörü I ve II gibi bazı büyüme faktörleri tümör

Yapılara ait taşıyıcı sistemlerin inşasında gelişmiş geleneksel yapım yöntemi kullanılmış olup, yapının temeli sürekli temel, bu temelin üzerinde bulunan betonarme

Amaç: Bu çalışmada amaç tıkayıcı uyku apne sendromu (TUAS) olan hastalarda cerrahi ve positive airway pressure (PAP) gibi önerilen tedavi yöntemlerine uyum

Çalışmamızda, haftalık çalışma süresi ortalama- ları 50 saatin altında olan asistan hekimlerde %29.3, 50-89 saat olan asistanlarda %51.9, 90 saat ve üzerinde olanlarda ise