ilml Ara§tlrmalar 6, istanbul 1998
17.
YUZYILDA
VE 18.YUZYILIN iLK Y ARISINDA
KAZAK
DEVL
ETi
VEOSMANLI iMPARATORLUGU*
Peter BARTL'·•·
Karadeniz'in kuzey bolgesi
i
stanbul'u ellerinde tutan giic;lerin eskiden beri ilgi duyduklan bir saha olmu§tur. Romahlar, Yunanhlar ve ni hayet Osmanldar, yalmzca kuzeyin ticaret yollannm ac;tk tutulmasma de gil, I ayn1 zamanda sahil bolgesinin de ya kendi ellerinde bulunmasma veya hie; olmazsa kendilerine miittefik veya tabi olan devletlerin elinde olarak denetimleri altmda olmasma ozcngostermi§lerdir. Bu, -ozellikle hububat temini ac;tsmdan ba§�ehrin ia�esinin
bagtmh otdugu2- Karadeniz seyrusefain giivenliginin saglanmast mesclesiydi.
*
**
2
Bu konu ilzerinde <;:ah§mamt te§vik eden, dil ve komi ilc ilgili sorunlann <;:ozlimil a<;:tsmdan pok<;:ok yardtmlanm gordi.igum dostum ve meslckda§tm Andrij Rebet'e candan tqckkiir ederim. Aym §ekilde hocam Prof. Dr. Georg Stadtmi.iller'e <;:qitli tavsiyc ve tc§viklerinden oti.iril te§ekki.irlerimi sunanm.
Konunun Tilrk<;:e literati.irdeki bo§lugundan otilri.i, Mi.inih Univcrsitesi Gi.incy-Dogu Avrupa Ara§ttrmalan Enstitilsil hocalanndan Prof. Dr. Peter Bartl'm, Siidost-Forsclumgen. XXXIII. 1974, s. 166-194'de yaymlanmt§ olan bu makalesi ( "Der Kosakenstaat tmd das 0.1mant.1·che Reich im 17. und in der ersten Hiilfte des 18. Jahrlwndert"). Prof. Dr. Kemal Bcydilli tarafmdan terei.ime edilmi§tir. Makale i<;:inde ycr alan, Avusturya. Yenedik ve Papahk temsilcilerinin istihbaratmdan yaptlan ltalyanca ahnttlar. Prof. Dr. Erendiz Ozbayoglu tarafmdan Tilrk<;:e'ye <;:evrilmi§ olup, bunlar tlrnak i<;:inde ve italik olarak gosterilmi§tir. Saym Prof. Ozbayoglu'na bu zahmetlerinden otilril te§ekkilr edcrim.
Aym yolun <;:e§itlemesi olmak ilzerc, Kuzey'e yonelcn altt degi§ik ticaret yolu bulunmaktaydt: Kefe veya Azak'tan ge<;:en deniz yolu en ktsa olam olup, Akkerman veya Kamani<;:e (Kamieniec Podolski) ilzerinden ge<;:en kara yolu ise uzun olmakla beraber daha gilvenli idi. Bkz. Alexander Bennigsen- Chantal Lemercier-Quelquejay. "Les marchands de Ia Cour Ottomane et le commerce des fourrures Moscovites dans Ia seconde moitie de X VIe siecle", Cahiers du Monde Russe et Sovietique, II (1970), s. 363-390. Kefe vc Azak limanlan ile Kuzey Karadeniz bOlgesi aynca Uzakdogu ve Ortaasya'dan gelen kervan yolunun son noktasmt te§kil etmekteydiler. Bkz. Helene Carrere d'Eneaussc, "Lcs routes commerciales de l'Asie Centrale et les tentatives de reconquctc d'Astrakhan d'apres les registres des 'Affaires importantes' des Archives ottomanes". Cahiers du Monde Russe et Sovietique. II (1970), s. 391-422.
Daha antikite zamamnda Atina, hububat ihtiyactnm yansm1 Azak Denizi'nc mi.icavtr bolgelerden kar§tlamaktaydt. Bkz. D. B. �elov, Anticnyj mir v Severnom Prinl:ernomor'e (Kuzey Karadeniz bolgesinde Antikite Dilnyast). Moskva 1956. s. 73; Buradan aynca. ozellikle tuzlanml§ bahk, hayvan postekisi ihrac edilmckteydi. Bkz. Y. BlavatskiJ, "Archaiceskij Bospor" (Arkaik Devirde Bosporos). Matenaly 1 i�sledol'(lnija po arcfteologti
302 PETER 13ARTL
Bu sebebden ötürü Osmanlılar 15. yüzyılın ikinci yarısından itibaren planlı bir şekilde Karadeniz sahillerinin kuzeyindeki bölgeleri ele geçirmeye başladılar: 1475'de Kırım Hanlığı Osmanlı Devleti'ne bağımlı hale getirildi; Bucak Tatarları tarafından nıeskun olan Bessarabya'nın güney kısmı 1484'de Osmanlı idaresine katıldı, Boğdan 151 1 'de vergiye bağlandı ve nihayet 1526'da Bug ve Dinye~ter arasındaki Yedisan bölgesi Osmanlı Devleti'nce ilhak edildi. Osmanlı Devletı'ne bağlı vasallerden oluşan bu kuşak, bir Rumen prenslıği olan ve 1460'dan beri Osmanlı hakimiyetini tanıyan Eflak ve aynı şekilde 1 526'da Erde!' le (Sicbenbur-gen, Transilvanya) batıya doğru genişledi. Bu Osmanlı gücünün, dolayısıyla nüfuz sahasının hemen kuzeyinde, Podolya bölgesinin yanında, eskiden Litvanya'ya ve aynı zamanda Moskova Büyük Knezliği'ne ait olan. ancak 1569'da Polanya'ya katılan, yerleşik nüfüs itibariyle gayet seyrek veya tamamen boş olan step bölgeleri, Kazaklann yaşam ve etkinlik sahaları oldular.
Tatarların sürekli akıniarına karşı kendilerini savunmak durumunda kalan Kazaklar, -köken itibarıyla Tatarca olan bu kelime ve teşkilatma ve Kazak topluımınun oluşuıııuna3 burada girilmeyecektir- sınır bölgelerinde adet olduğu üzere, düşmanlarının hayat tarzlarını ve savaş usullerini kabul ettiler ve zamanla Polonyalılar ve dolayısıyla Ruslar tarafından sınır savunma birliklerine yardımcı Sevenıogo Purıcernonıor"ja v anllcujıı epoclıu (Antikıte zamanında Kuzey Karaeleniz
Bolgesının arkeoltıJık araştırmalarına claır malzemeler). Moskva 1954. ll, 7-44 Arılikite zamanıncia Ku7Cy Karadenız bolgesinın tarını urlınler r hakkıncia ayrıca bkz V D. Blavat,kiJ. Zemlede/ıe ı• antıcnyclı gosudar.ltı•aclt Sel'elrıogo Prıcemo111or'Ja (Antikıte clevrincle Kuzey Karadenız bolgesı devletlerınde tarım). Moskva 1953 ve J. T Kruglıkova. "Sel' s kap terrıtorıJa Bospora" (Bosporos'un tarımsal bol ge lerı). Prob/emy ıstolu Sevemogo Prıcenıo11ıor'ja v antıcnujıı epoclıu (Antikite devnncle Kuzey Karaeleniz Bolgesı tarıhınin meseleleri), Moskva I 959, s. I 08-125
Roma Imparatorluğu zamanında Kapoclokya ve Tuna lwyunclaki orclugahlarırıın hububat. balık, hayvan postekısı ve kenevır ıhtıyacı Bospoıos krallığından tenıın eclilırdı Bk1. Mıchael RostovtzclT, Ge.,eflschaft und Wırt.\c/wft 1111 /Oitli.\Chm Km.\ Cl reic h Lcıpng (ll:). 1. 129 Ortazamanlarcia Bizans'ın. hububat ve tuzlanmış balık ıhtiyacı özellıkle Cencvızlıler tarafından karşılarıırdı. Bu urunlerın iclhalının olağanustu bır önem taşımakta olduğundan. düşmanca tutumlarelem veya herhangı bir başka sebebten otLiru Cenevi.dilcrın sevkıyatı durdurmaları şehri pekçok defalar kıtlıkla karşı karşıya bırakırdı (Wilhelm llcyd. Ge.1chıchıe
de.\ Levmıtelıandels im Mıttelalter. Stııttgarl 1879. ll, 168) I 343'cle Avrupalı tuccarlar Tatarlar tarafından Azak'dan kovulduklarında. böyle bır kıtlık olayı meydana gclmıştır. (Heyd. aynı eser, s. 1 90) Bundan ötiıriı. İstanbul'un İhtıyaciarının zor bir guzergalı tqkil eden İran ve Anaciolu uzerinclen karayolu ile karşılanması zarureti hasıl olmuştu Bkz E S Zevakin ve N. A Pencko, "Ocerkı po ıstorii genuezkich kolonij nazapaclnom Kavkaze v X lll i XV vv" (1 3. ve I 5 yüzyıllarcia Batı Kafkasya'cia Cerıeviz kolonılerı tarihmin anahatları). lstorıceskie ::.atıiski. 3. (1993). s 95 Osmanlı başşehrinin ihtiyacları cia genelele kuzey Karadenız bölgesınden karşılanmıştır. O zamanlar en önemlı ihrac !ımanı.
1634'de nüfusu 80 bine ulaşan ve "Kuçuk istanbul" olarak anılan Kefe idi. Buradan >enede I 00- I 50 gemi hububat ylık! u olarak limanı terk eelerel i ve ayrıca bu yuk mıkdarlarcla tuzlanmış balık ılırae edilırclı. Bkz A. L Jacobson. Sredrıevekoi'Yf Krym Ocerkı 1.1torıı i
ıstorıi materıal'rıoJ ku/'tury (Ortazamanlar'cla Kırım. Tarıh ve macicii kultür tarihine dair anahatlar). Moskva-Leningracl 1964. s 110, 138-139.
Kazak toplumunun doğuşuna dair çeşitlı varsayımlar ayrıntılı olarak Günter Stokl'ın eserinele anlatılmaktadır: Die Entsteluıng des Kosakentwm M ünehen 1953
KAZAK DEVLETi VE OSMANLI İMPARATORLUGU 303
kıtalar olarak dahil edildiler. Ancak, bunlar yalnızca Tatar akınlarını püskürtmekle yetinmemekte, Kırım Hanlığı'na ait bölgelere ve Osmanlı Devleti'nin Karadeniz sahilterindeki topraklarına da akınlar yapmaktaydılar ki, bu durum Türkler'in Polanya ve Rusya hükümetleri nezdinde şıkayetlerine yol açınaktaydı.
Bununla beraber, Polanya ve Moskova hükümranlık sahalarında geli~mekte
olan kazaklık, değişik boyutlar arzetmekteydi: Moskova Büyük Knezliği'nde
merkezi otorite kendisini gi.ıçlü olarak hissettirebiliyor ve toprağa bağlı köle statüsünde bulunan köylülerin hürce yaşabilecekleri step bölgelerine kaçınalan gibi genelde sosyal motivli çeşitli Kazak ayaklanmaları bastırılabiliniyordu.4
Polanya tarafından da çok sayıda Ortodoks köylüler "dikoe pole" (vahşi bozkır) denilen, Dinyeper nehrinin orta ve aşağı çağlayanlarındaki steplcre
kaçmaktaydılar. Bunların arasında çeşitli ülkelerden pekçok maceraperestlcr bulunuyordu: Varşova'daki Papalık elçisi 1568'de burada yaşamakta olan ve hepsini "ge1ıte malestanti et desperate"* olarak nitelediği Polonyalıların, Fransızların, İspanyolların ve İtalyanların varlığından bahsetnıektedir. 5
Başlangıçta Tatarlar da bunlara dahil olmuş olabilirler. Polanya idaresinden memnun olmayan Ortodoks mezhebine mensup küçük soylulardan bir kısmının
da bunlara katılmış olması ise, Dinyeper Kazak toplumunun gösterdiği geli~nıe açısından önemlidir. 16. yüzyılın ortasında, Bajda ismiyle anılan prens Dmytro Vysneveckyj, Dinyeper çağlayanlarının aşağısındaki (Porogi) bir adada müstahkem biriskan mahalli (=Siç) tesis etti. Bu mahallin yeri zaman içinde pekçok defa değişmiş olmakla beraber, bundan sonra kendilerini Zaporug* veya
Siç-Kazakları olarak adlandıran Dinyeper Kazakları'nın merkezi oldu.
Bunları daha iyi kontrol edebilmek, belki de aralarına anlaşmazlık tohumlan ekebilmek ve özellikle ımıtedil kesimi anarşik unsurlardan ayrı tutabilmek amacı
ile Polanya hükümeti bu Kazaklardan bir kısmını muayyen bir ücret karşılığında
ordusunun saflarına kattı. Kayıtlı Kazaklar olarak tanımlanan ve sayıları 30-40 bini geçmeyen bu Kazaklar kısa zamanda, bir KazakAtamanı ( Ko.\:evyj otaman)
idaresinde ve bir tür askeri-demokrasi içinde yaşayan ve Zaporog kitlesi içinde özel bir konumu olan bir kesim halinde diğerlerinden ayrıldı. Kayıtlı-Kazaklar
bünyesinde giderek, başında seçilmiş Retınan'ın yer aldığı bir hiyerarşik idareci zümre (=Star.\:ina) oluştu. Bohdan Chmel'nyckyj ile beraber bir Ka::ak
4
*
)*
Bunların en önemlileri S te nka Razi n (1 670-71) ve Bulavın ( 1707-08) ıdaresinde meydana gelen Don-Kazakları ayaklanmalarıdır
"Berbat ve umutsuz insanlar".
Athanasıus G. Wclykyj (Yay.) Litıerae Nwıtiorıım Apostolıcorwıı lıl.\lorıwıı Ucrawoe
ıllustrantes (bundan boyle Lıtterae Nuntıorum şeklınde gosteı itecektir). I. Roma 1959. ' 25. Tamamı 13 olan mutcakıp cilller 1959- I 969 arası yayınlanmıştır
Za= Dınyeper, porog=çağlayanların otc tarafı. Zaporog (kazakları) = Dinycpcr
304 PETER BARTL
Devletinden6 bahs edecek olduğumuzda, bunun, çağdaş batı Avrupa kavramında
belirli bir toprak üzerine bina edilmiş bir devlet olarak algılanmaması gerektiğine
ve daha çok bir şahsın etrafında askeri teşkilatlanmaya dayanan bir oluşumun söz konusu edileliğine işaret etmemiz lazımdır. Daha sonraları, yerleşmiş oldukları suur bölgesi'nin (Ukrajina) ismini alan (Ukrayna ismi yalnızca bölgenin tesınİyesi
için kullanılır ve buralarda yaşayan halk belgelerde Kazak olarak geçer), bu bir şahsa bağlanmış olan oluşum, bir devlet olarak kendine mahsus topraklarına
ancak 17. yüzyılın ikinci yarısında ve Chmel'nyckyj sayesinde kavuştu. Bu bölge, Dinyeper'in sağ ve sol tarafında yer alan ve daha önceleri birer voyvodalık
olan Ki ev, Çernigov ve Brackav topraklarının büyük bir kısmını i hata eden 17. Alay ( Regiment) mıntıkalarından oluşur ve kendine özgü ve özerk bir idare altında
bulunan Zaporog-Siçi'ni de içine alırdı. Kazak Devleti'nin ilk zamanlarında sahib
olduğu demokratik özelliği -bütün subaylar ve yönetici ler seçimle iş başına
getirilirdi- giderek yalnızca Zaporoglar'da korunabi Idi. Ukrayna Hetmanlığı'nda subayların seçimle işbaşına gelmeleri üsGii.ine zamanla son verildi. Star.vina'ya mensup olma giderek yalnızca belirli bir kesime hasredilir oldu. Bunların
Tasarrufuna bırakılan topraklar ise genelde mülk haline getirildi. Kazak Dev-leti'nde halk birbirinden farklı üç kesime ayrıldı: Köylüler (bunların Kazaklığa
alınmaları zorlaştırılmış olup 18. yüzyılda ancak üçde biri hür idi)?, Kazaklar ve Stadina mensupları. Bu son iki kesimden ise 17. yüzyılda bir kazaklık veya deyim yerinde ise bir Ukraynalılık bilinci gelişti. Kazaklar kendilerini,
Polan-ya'nın temsil ettiği Katolikliğe8 karşı Ortodoksinin savunucusu ve gavurlara, yani Babıali'ye bağlı olan Müslümanlara karşı savaşan kimseler olarak hissetmek-teydiler. Mücadelelerini karada ve denizde sürdürmektc ve küçük ve süratli deniz
vasıtaları olan çaykaları9 ile, Türkleri dehşet içine düşürecek derecelerde Kara-deniz'in güney sahillerine kadar inmekteydiler: Küçük Kazak filoları, Trabzon, Sinop ve 1624 ve 1626 senelerindeiO olduğu gibi hatta İstanbul dolayiarını
7 8
9
lO
Kazak Devleti'nin teşkilatı hakkında temel bir çalışma olarak bkz. Hans Schuınann. "Der Hetmanstaat (1654-1764)", Jahrbüclıer.fiir Ge.1clıiclıte Osteuropa.1, 1 (1936). s. 499-548.
Chınel'nyckyj'in oluşturduğu devletin hukuki durumu hakkında doyurucu delillerle kaleme
alınmış bir çalışma olarak bzk. Hedwig Fleischhacker. Dıe .1taats- und ı•ôlkerreclıtlıclıen
Grundlagen der nıoskamsclıen Aussenpolitik ( 14.-17. Jlı.) Breslau 1938, s. 165 vd. Borys Krunyckyj. Gesclıiclıte der Ukraiııe. Leipzig 1943. ~. 174.
Sahajdacnyj'in hetmanlığı sırasında kazaklar 1615'de kurulan "Kiev Kardeşliği" tarikatına
katılmaya karar vermişlerdi. Bkz. Gesclıiclıte der Ukrai11e, s. 70-73. XVII. yüt.yılda
Ukrayna'daki dini durum ve Kazakların tutumları hakkında bkz. Nalala Carynyk-Sinclair.
Die Unterstel/wıg der KieFer Metropolie wıter das Moskmıer Patriarclwt. M ünehen 1970. Çayka, kolayca hareket edebilen, omurgası derin olmayan ve güverte etrafını çevreleyen. gemiyi dalgalardan ve müterrebatı ise silah atışlarından koruyan yüksekçe bir kemeri bulunan, kürekle yol alan deniz araçları ıdi. Aynı isimle hu tür gemiler. Tuna'da Türklere
karşı Avusturyalılar tarafından da kullanılmıştır.
Bkz Johan n Wilhelm Zinkeisen, Gesclııclıte des o.mumisclıen Reıclıes in Europa. IV. Gotha. I 856, ~. 493 vd
KAZAK DEVLETi VE OSMANLI İMPARATORLUGU 305
basmış ve yağmalamıştır. Bu çapniların 1660 senesi için bile Türkler için gerçek bir tehlike arzettiğini, Raguza ve Venedik istihbaratından öğrenmekteyiz. Bu tarihte Padişah [IV. Mehmet], Kazakların nakliyat gemilerine devamlı olarak
yaptıklan baskınlardan ötürü kıtlık tehlikesi ile karşı karşıya kalan halkın infialini teskin için Edirne'den hareketle İstanbul'a gelmek zorunda kalmıştı.11
Kazakları yalnızca Türklerin ve Tatarların muarızı olarak görmek yanıltıcı
olurdu. Kazaklar ve Tatarların, yaşam tarzı ve savaş usulleri cihetiyle birbirleriyle bir takım benzerlikler taşımakta olduklarına işaret etmiş bulunmaktayız. Aralarındaki devamlı sürtüşmelere rağmen, Tatarlada hatta ticarı münasebetler içinde olan Kazakların, bunlar ve hükümranlığı altında bulundukları Türkler
tarafından· Polanya ve daha sonraları Ruslara karşı muhtemel bir müttefik olarak hesaba katılmalan kaçınılmaz idi.l2 Kazak tarihinin şimdiye kadar hemen hiç dikkate alınmayan bu yanı (bizde genelde Kazak imajı daha ziyade bunların Tiırk karşıtı tutumları ile şekillenmiştir) bu kısa araştırınamızın ana hedefini teşkıl
etmektedir.
Dinyeper Kazakları için muhtemelen bir Türk hi ma yesi sağlamaya çalışan ilk Kazak lideri (Büyük Rusya Kazak grupları bu gelişmede yer almaınışlardır),
1 553'de bilinmeyen bir sebebten ötürü Polanya ile bozuşmuş ve Osmanlı
Devleti'ne yönelmiş olan, yukarıda adını zikrettiğimiz Kaniv ve Çerkassy
Starosta'sı prens Dmytro Vysneveckyj'dir. (Polonyaca: Dymitr Wisniowiecki). İstanbul veya Akkerman'da (?) yarım seneden fazla süren ikametinde neler yapmış
olduğu hakkında bir bilgi yoktur. Muhtemelen, Kazakları Padişah'ın himayesine sokma niyetindeydi. D
Kazaklann Türk ordusunda hizmet görmekte oldukları daha erken tarihli olarak zikredilmektedir: Mesela, Venedik'teki Papalık elçisi ı 604 Ekim'inde Roma'ya, 800 Kazak'ın Osmanlı tarafından kaçıp imparatorluk ordusuna katıldıklarını bildirmektedir.l4 ı 618'de hatta İran hizmetinde olan Kazakların (Dinyeper Kazaklan) varlığından söz edilmektedir.15
Bununla beraber, bir Türk ittifakına yönelik gerçek bir Kazak politikası
ancak 17. yüzyılın ortalarında, Ortodoks mezhebine mensup küçük soylu l l 12 ı} 14 15 Lıtterae Nwıtıorum, 1 O. s 1 12-113.
D. I Evarnickyj, lstorıja Zaporozskıclı kozakov (Zaporog kazaklarının Tarıhİ). I. S Peterburg 1892, s. 483 vd. Bkz. ayrıca, V. A Golobuckij, Zaporozskoe ka~acestvo
(Zaporog Kazak Toplumu), Kıev 1957. s 57
Chantal Lemercier-Quelquejay, "Un condottiere lıthuanıcn de XVle siecle· le Prince DınııtrİJ VisneveckıJ et l'orıgıne de la See Zaporogue d'apres les Archives Ottomanes". Calııers du Monde Russe et Sovıeltque, 1 O (I 969), s. 258-279
Lllterae Nwılıorımı, II. 244, Bir
'c
ne sonra, 1 O VL 1605'dc Prag'dakı Papalık tenısı !cısı deşunları yazmaktadır. "Polonya ve OsmaPit ulkesı areıstnda sımr askerı olan cok .sa\'llaula Kazak. para karşıltğmda Turk/er dalııl herkese hızmet ederler ve Turkleruı lıı~metmde her
zammı çok saytlarda Kazak askerı bulunur", Lıtterae Nuntwrwn. IL 257
306 PETER BARTL kesimden çıkan ve Çihrin'deki Kazak bölüğünde yüzbaşı olan Bobdan Chmel'nyckyj'in, 1648'de Polonya Zadegan Cumhuriyeti'ne karşı bir ayaklanma düzenlemek üzere Zaporog Siçi'ndeki zuhuru ile başlar.16 Zaporogların planını
benimserneleri üzerine Chmel'nyckyj Mart'ta oğlu Tymis (Timofei) ile beraber
Tatarların desteğini sağlamak dileğiyle Kırım'a, Bahçesaray'a gider ve bu girişiminde başarılı olur.17 Kırım Ham İslam Giray'ın bir habercisi, 25 Nisan 1648'de Babıali'ye, Tatarların Kazaklar ile bir ittifak içine girdiklerini ve Han'm Polonya'ya karşı bir sefer tertip etmeyi planladığını bildirir. IS Perekop Mirza'sı Tugay Bey kumandasındaki Tatar birlikleri Mayıs'da Siç'e gelirler ve buradan hareketle Chmel'nyckyj'in Kazaklarıyla birlikte Polonya'ya akın ederler.19
Müşterek askeri harekat umulan başarıyı verir. Mayıs sonunda Polonya ordusu Korsunj'da mağlub edilir, Polonya kumandanları Potocki ve Kalinowski Tatariara esir düşerler.
Bununla beraber Kazaklada ittifakın sakıncalı bir tarafı da olduğu kısa
zamanda kendini gösterir: Naima'ya göre, 27 Mayıs'ta İslam Giray bizzat maiyetindeki 1 1 bin asker ile Bila Cerkva önlerinde görünmüş, Polonyalılar henüz bir önceki gı.in mağlub edilmiş olduğundan, bu fırsatı değerlendirerek, müttefikleri olan gavurlarla beraber bölgeyi bir ay boyunca talan etmişti. Babıali, bu talan ve
yağma hareketini esefle karşılamış ve (yine Naima'ya göre) Han'ı muaheze etmek üzere Bahçesaray'a bir elçi yollamıştı. Sadrıazam Ahmet Paşa, İslam Giray'dan ileride Kazak bölgelerine böyle akınlarda bulunmamasını taleb etmekte ve Kazak esirlerin serbest bırakılınasını ısrarla istemekteydi.20
16
17 18
19
20
Chmel'nyckyJ bıyografısi hakkında hala değerını korumakta olan esaslı bır çalışma olarak bkz N l Kostomarov, "Bogdan Chmel'nyckyj" MLiellıfın, Toplu Eserlerı (So!Jranıe socınenJl), 4/9-11 S. Peterburg I 904 Daha yeni bır çalışma ıçin bkz. I P. KrypJakecyc.
Balıdan Chme/'nycky1 Kıev (Kyiv) 1954. Kostomarov, aynı eser, s. 149 vd
Osmanlı muverrihı Naıma'dan nakleden Omelyan Pritsak. "Das erste turkısche-ukraınısche
Bündnis (1648)", Orients, 6 (1953). s. 278
Kazakların sayıları hakkında kaynaklar birbirlerinden çok farklı bılgİler vermektedir Polanya'daki papalık temsılcılerınin raporlarına gore bu sayı 70 bındır (Lıtterae Nunııorum, 6, s 26 I). Michajlo Hrusevs'kyj bırkaç on bınden söz etmektcdır Bkz /storıJa Ukrauıy-Rusy (Ukrayna-Rus Tarıhı), Vlll, 2. Kıev I 922, s. I 85. Belegorod Voyvodası T
Buturlın, 7 nısan I 648 tarıh h olarak Çar'a gönderdığı raporda 6000 sayısını zıkretmektedır
Bkz. Vossoedinenie Ukrainy s Rossiej. Dokwnenty ı materıaly v trec/ı tomaciz (Ukrayna'nın Rusya ıle tekrar bırleşmesi Uç cılt halınde belge ve malzemeler) Il ( 1648-l 65 ı), Moskva 1954, s. ı 9-21.
Pritsak, "Das erste tLirkisch-ukrainische Bundnıs". s 278-283. Aynı mucllıf, "SoJUZ Chmel'nyckoho z Tureccynoju 1648 ro ku" (Chmcl'nyckyJ'ın 1 648'de Turklcr yaptığı
ıttifak), V 300-littja Clımel'nyccyny ( 1648-1848) Zbınıik za red B oma Krupnyc 'kon o
(Chmel'nyckyJ'in yaptığı ittıfakın 300 yıldonumu Boris Krupnyc'kyJ tarafından yayınlanan armağan, basım yerı yok, I 948 (= Zapysky Naukovoho tovarıstva lıneny
KAZAK DEVLETI VE OSMANLI lMPARATORLUGU 307
Naima'nın bu anlatımından hareketle Pritsak, daha 1648'de Kazaklada Türkler arasında doğrudan irtibatın oluşmuş olduğu kanaatine varır ve bunu Tatar
talanının akabine, 1648 senesinin Mayıs sonu ve Haziran başı tarihine denk
düşürür. Naima'ya inanılacak olursa, Korsunj zaferinden (26 Mayıs 1648) az sonra bir Kazak heyetinin İstanbul'a geldiği kesın gibi görünür, zira aksı takdirde
Sadrıazam tarafından Bahçesaray'a karşı yapılan ilirazın vaki olmaması ıcab
ederdi. Gelen bu Kazak heyetinin başında Tatar asıllı bir Hristıyan olan Albay (polkovnyk) Fylon Dzalalij (Celali) bulunmaktaydı. Pritsak'a göre, Hazıran l 648'de İstanbul'a varmış olması gereken ve öncelikle muhtemelen Tatar
akınlarını protesto etmek isteyen bu kazak heyeti, şimdiye kadar Şubat 1 649'da
yapıldığı kabul edilen ve Denizcilik Anttaşması olarak adlandırılan antlaşmayı da
akdetıniştir. 21
Bu anlaşmanın 1648 veya ı649'da mı akdedildiğini şimdiye kadar bilinen kaynaklar doğrultusunda kesin olarak temyiz etmek mümki.ın değildir. Bu sebebten ötürü bu meseleye burada girmek istememekteyiz. Kazak-Türk
antiaşması ı 3 madde içerınekteydi: Buna göre ~azaklar Karadeniz ve Ege'de gemilerini serbestçe dolaştırabiıme hakkını elde etmekteydiler. Kazak tacirleri tüm gümrük ödeme ve resimlerinden muaf tutulmakta olup, Türk liman ve şehirlerinde
antrepo edinebileceklerdi. İstanbul'da bir Kazak temsilciliği mekan tutabilecek,
Buğ ve Dinyester'in denize döküldüğü yerlerde oluşturulacak olan limanlarda bulundurulacak olan Osmanlı memurları Kazaklar için gerekli izin belgelerini tanzim edecekti. Bunlara karşılık Kazaklar, Karadeniz'in güney sahillerindeki Türk mevkiilerini, başta Don-Kazakları tarafından yapılanlar olmak üzere her türlü
baskından koruyacaklardı.22
Pritsak'ın tahmini doğru ise, Chemel'nyckyj'ın bu ilk Türk ittifakı kısa
ömürlü oldu. Tatarların Kazak bölgelerine yaptığı saldırıyı protesto etmek üzere Bahçesaray'a gelen Türk heyetinin muvasalat günü olan 7 Ağustos ı 648 tarihinde, İstanbul'da yeni Padişah IV. Mehmed tahta çıkmaktaydı. İstanbul'da iktidarı elinde tutan Yeniçeri hizbi Sadrıazam'ın İdaınından ve kısa bir zaman sonra da Sultan İbrahim'in tahtan indirilmesinden ötürü, Kazak meselesiyle uğraşamayacak derecelerde içteki siyasi konuların yoğunluğuyla yakından meşgul olmak zorunda
kalmıştı. Bilakis Kırım Tatarları ile mümkün olduğu kadar iyi ilişkiler içinde
bulunulması için gayret sarfetmekte ve bu yüzden kuzey meselelerinin hallini Tatariara havale etmekteydi. Bu ise, Kazaklar ile Babıali arasında doğrudan bir
21
22
Pritsak, "Das erste turkisch-ukraınıschen Bundnıs", s 284-285 Yazaıların çoğu . Turk-Kazak ılışkılerinin ha~langıç tarıh ın i Şubat 1949 olarak verırler Bkz mesel iL C hantal
Lemercicr-Quelqueıay. "Les relatıons enlre la Porte Otıomaıı ct !es Cosaques Zaporogucs au
mıllıcu du XVII e sıecle Un e Jettre inedile de Bohdan Hmelnıckij au Padıchah oııoman".
Caners du Monde Ruscıe et Sovıerıque, 1 1 (1970), s 455
308 PETERBARTL
ilişkiyi arzu etmeyen Kırım Ham'nın düşünceleriyle tam bir uyum içinde olan bir
davranıştı.23
Müteakip 1649 senesinde Chmel'nyckyj yoğun bir siyasi etkinlik sergiledi. Erde) Beyi Georg I. Rak6czy ile daha 1648 sonbaharında kurduğu diplomatik
ilişkiyi, halefi ve oğlu olan II. Georg zamanında da sürdürdü. Polanya'daki
Papalık elçisinin raporları, Chmel'nyckyj ve Erde! arasındaki irtibat ile doludur. Hatta Venedik'de, Polanya'ya karşı bir Kazak-Erdei-Boğdan ve Eflak ortak faaliyetinden korkulmaktaydı ve bütün bunların arkasında ise doğal olarak Türklerin bulunduğu sanılmaktaydı.24
Aynı sene Polanya'ya karşı savaşa tekrar girişildi. Polonya'ya karşı Kırım Tatarları ile beraber Kazaklar saldırıya geçtiler ve Polanya kuvvetlerini hezimete
uğrattılar. Bununla beraber bu başarı, Chmel'nyckyj'in Tatar müttefiklerinin güvenilmezliği yüzünden hiçbir fayda getirmedi. İslam Giray Ağustos 1649'da Polanya ile ayrı bir barış akdetti ve akabinde Chmel'nyckyj de buna iştirak etmek zorunda kaldı. Zboriv'de akdedilen bu antlaşmaya göre Zaporog Kazaklarının o ana kadar mevcud olan hak ve imtiyazları teyid ve bunlar için Polanya Kralı
tarafmdan genel bir af ilan edilmişti. 40 bin Kazaksicil defterlerine kaydedilmiştir.
Kaydedilen bu Kazakların yerleştirileceği bütün bölgeler ise Polanya garnizonlarından ve Yahudilerden arındınlacaktı.25
Bu durumda Zboriv Antiaşması Chmel'nyckyj ve Kazaklar için tam bir
başarı sayılamazdı. Bundan sonra Polanya ile ilişkilere yoğunluk kazandırma
gayreti içine girmelerinin bir sebebi de bu olmalıdır. Polanya'da ise daha 1649'da Kazaklar ile Osmanlılar arasında bir ittifak olduğuna dair sesler yükselmekteydi.26
Ancak, o zamanlar işler bu kadar ileri gitmemiş bulunuyordu. Chmel'nyckyj daha çok, tam olarak güvenilmez olan Tatar müttefiklerini destekleme gayreti içindeydi ve 1650 yazında Çerkes) ere karşı sürdürülen savaşta yardım olmak üzere 3000 Kazak göndermişti.27
Aynı 1650 senesinde nihayet Türklerle müzakerelere başlayacak hale gelindi. Aralık ortasında Venedikliler, İstanbul'daki Fransız elçiliği vasıtasıyla bir Kazak elçisinin Babtali'de bulunduğu haberini aldılar: Buna göre Kazaklar,
"Divan'ın kesin karanndan habersiz olarak, eski metbuları olan Polanya'ya boyun
eğmekten kaçınmak amacıyla himaye talebinde" bulunmaktaydılar.28
23 Pritsak, aym yer, s 286-288 24 Lıtterae Nuntiorum, 7, s. ı 9, 22. 25 Kostomarov, aynı eser, s 3 ı 8-320 26 Lıtterae Nuntiorum, 7, s. 34
27 Voswedınenie Ukrauıy s RossıeJ, 2, s 36ı, ayrıca dıpnol ın, s 508 28 Litterae Nımtıorum, 1, s 2ı3
.
KAZAK DEVLETi VE OSMANLI İMPARATORLUGU 309
-Chmel'nyckyj'in himayesine girdiğini belirten mektubu günümüze erişme miş olmakla beraber, Padişah'ın 1651 senesi Şubat ayının sonunda yazdığı ce-vabi namesi mevcuttur. Bu narnede IV. Mehmed, Kazakların Osmanlı himayesine
alınmasına hazır olduğunu beyan etmekteydi: " ... sair Hristiyan hükümdarlam bahşedildiği gibi size de taraf-ı hümayunuzdan bir ahdname ilısan edilmesini niyaz edüp, ... sadakat ve ubudiyyetiniz malumumuz olup, ... bölge ülkeler ve kendi durumunuz hakk1nda tarafımıza yazup, ... taraf-ı hümayCtnuzdan bir ahdntune isdarıyla dostluğa riayet etmeniz ... " . 29
Bu name, Chmel'nyckyj'e, daha sonraki görüşmeleri de yürütecek olan
Çavuş Osman Ağa vasıtasıyla gönderilmiştir. Bundan kısa bir zaman sonra, muhtemelen Mart sonu veya Nisan başında Kazak Hetmanı Babıali'nin vasali oldu ve bu kimliği ile hetmanlık ni şanesi (=Bu/ava) olarak kendisine bir kaftandan oluşan teşrifat gönderildi. Bu konuda İstanbul'daki Avusturya elçisinin raporunda
şunlar kayıtlıdır: " ... Büyük Türk Chemelnischi'yi himayesi alttna alm1ş olup, onu Rus' Prensi olarak ilan etmiştir. Bu paye çocuklarına da geçecektir ve Sultan'ın h imayesi altma giren prensiere uygulanan bir adet olarak, kendisine bir yatağan gönderilmiştir". 30
Hetman'ın İstanbul'da Türkler ile sürdürdüğü görüşmelerde Ortodoks
ruhbamnın tavassutundan istifade etmi§ olduğu oldukca yüksek bir ihtimaldir: Kostomarov, Moskova'daki Hariciye Nezareti Arşivi'nde Ortodoks yüksek
ruhbamnın çok sayılarda tebrik ve teşvik içerikli mektuplarını bulmuştur. Bizzat İstanbul Patriki Parthenios, Latin kilisesine karşı Ortodoksinin mücahidi olarak
tanımladığı Chmel'nyckyj'i, 2 Şubat 1651 tarihli bir mektubunda şahsen tebrik etmekte idi.31
1651 baharında Polonya ile Chrı~ol'nyckyj için kötü sonuçlar doğuracak olan yeni bir silahlı bir mücadele başladı. Padişah, her ne kadar Kırım Hanı'na
Kazaklara yardım edilmesini emretmiş32 ve Akkerman muhafızına gerektiğinde Chmel'nyckyj'i destekleme talimatını vermiş33 ise de, Polonya ordusu ile Wolhynien'de Berestecko'daki karşılaşmada Tatarlar çatışmanın en kritik anında
savaş meydanından kaçmışlardı. Chmel'nyckyj, 28 Eylül 16Ş 1 'de B ila Cerkva'da, daha önce Zboriv'de yapılan antlaşmadan daha gayrı müsait şartlar
içeren bir barış yapmak zorunda kaldı. Bu anlaşmaya göre, Kazak Devleti tekrar 29
30
3 ı
32
33
J. Rypka. "Weitere Beıtrage zur Korrcspondenz der Hohcn Pforte mıl Bohdan Chmel'nyckyj". Arehiv Orıentd/n{, 2 (1930), s 272 Name-ı Hüıni\yGn burada faksimıle
olarak yer almakta, ayrıca Osınanlıca ve Rusça olarak verılınektedir.
Litterae Nuntwrwn, 7, s 255
N. 1. Kostoınarov, "Bogdan Chmel'nyckyj, dannik OttokanskOJ Porty'' (Babıalı'ye tabı
olarak Bogdaıı Chınel'nyckyj), Sobrame SocinenıJ (Toplu Escrler), 5/14 St Petcrburg 1904. s 607
Rypka, aynı yer, s 279-283
310 PETER BARTL
Polonya hükümranlığı altına sokulmakta, kayıda geçirilmiş Kazaklardan oluşan
ordunun sayısı 20 bine indirilmekte ve bu ordunun geçimi için kendilerine bırakı
Ian bölgeler yalnızca Kicv voyvodalığı ile sınırlandırılmaktaydı. Bu durumda Braclav ve Çernyhiv voyvodalıklarını boşaltmaları icab ediyordu. Bununla beraber Chmel'nyckyj bu barışın süresini gerekli olduğundan fazla uzatmak niyetinde değildi. Üstelik, Polanya meclisinde tasdik edilmemiş olmasından ötürü bu antlaşmaya kendisini bağlı da saymıyordu. Moskova ile giriştiği ilk temasların başarısız kalması, Hetman'ı tekrar Babtali'ye ve onun güvenilmez tebeası
Tatariara yönelme kararı almaya sevketti. 34 Ancak, 1651 ve 1652 seneleri n deki
görüşmeler sağlam bir antlaşmanın oluşması sonucunu vermedi.
Bila Cerkva antiaşması ile görünüşte Polonya hükümranlığına sokulmuş,
bununla beraber aynı zamanda Chmel'nyckyj'in oğlu Tymiş'in Boğdan seferi
vasıtasıyla Polonya ile açık bir ihtilafa düşmüş, Moskova ile başarısız ve Babtali ile de bir sonuç vermeyen görüşmeler içinde gırmiş olan Kazak Devleti,
anlaşıldığı kadarıyla bu sıralarda antlaşmalada herhangi bir tarafa bağlı olmayan bir durumda bulunuyordu. Bu sebebden ötürü ı 652 senesinin ikinci yarısında
Chmel'nyckyj'in Türkleri Polonya ile bir anlaşmazlığa düşürmek için sarfettiği
gayretler artış gösterdi.35
Polonya daha 1651 'de V enedi k ile bir dayanışma antiaşması akdetmiş ve Venedik'in parasal yardımları karşılığında, bu devletin yanında Babtali'ye karşı savaşa girmeyi kabul etmişti. Bu ittifak hiç bir zaman kuvveden fiile çıkmadıysa
da, Polanya'ya karşı bir savaş ilanının sebebi olabilirdi ve Polanya'ya karşı
böylece meydana gelecek olan bir Türk saldırısı Chmel'nyckyj'i yalnızca bu cihetten rahatlatmakla kalmaz, aynı zamanda Kazaklara Türklerle arzu edilen
ittifakı kesin olarak sağlayabilirdi. 1652 senesi Aralık ayında Chmel'nyckyj
Sadrıazam'a bir mektup ile başvurarak, Polanya'ya karşı sürdürülecek bir savaşta
40 bin Kazak ile yer almaya hazır olduğunu bildirdi.36 ı 653 senesinin Ocak veya
Şubat ayı içinde, Padişah'a Kazakların tekrar himayeye alınması ricasını iletmek üzere İstanbul'a bir elçi yolladı. Elçilik heyeti Mart'ta İstanbul'a vardı. Kazaklar tekrar Osmanlı himayesine mazhar oldular. Chmel'nyckyj'e bu sefer hetmanlık nişanesi ( Bulava) olarak kaftan dışında, Hammer'in37 bildirdiğine göre ilaveten
davul ve bayrak da verildi. Ayrıca kendisine yazılan name ile Boğdan hariç olmak 34
35
36
37
-Kostomarov. "Bogdan Chmel' nyckyj, dannık OttokanskoJ Porty"'. s 608
Varşova'dakı Papalık temsilcisinin 27 VIII 1652 tarıhlı raporu. Lııterae Nwıtwrwıı. 8. s 49: "Tatarlar aracılt,~l)'la Turk Sultani 'rwı Venedık Cumlıııriyetı ıle banş değ ıl ateşkes
istetil ğı, bunun Babıalt nezdmde faalıyet gostererı Chımtlıskı 'nin marıfetiyle olduğu anla,çı/dı Osmarılt ordu/arım Polanya'ya karşı ymılerıdırerek. "
Lemcrcıer-QuelquCJay, "Lcs relatıons enrrc la Portc Ottoman el !es Cosaqucs Zaporogucs", s 457
Joseph von Hammer-Purgstall. Gesclııclııe des osnumısclıcrı Reu·/ıes V, Pcst 1829. ;, 579-580
KAZAK DEVLETİ VE OSMANLI İMPARATORLUGU 311
üzere Kazakların ellerinde bulundurdukları bütün yerlerdeki hakimiyeti tasdik edildi.
Ancak Chmel'nyckyj iki taraflı bir politika takib etmekteydi: İstanbul'a elçi
yolladıktan az sonra aynı şekilde bir heyeti de Moskova'ya doğru yola
çıkartmıştı. Elçilik heyeti Nisan ayında Moskova'ya varmış ve Sultan'ın ve
Kırım Ham'nın Kazaklara yaptığı parlak teklifi nakletmiş, fakat aynı zamanda
Kazakların, gavurların Çarı ile, yani Sultan ile aıılaşmaktansa, gerçek inançın
sahibi olan Çar ile anlaşmayı tercih ettiklerini ifade etmişlerdir.38 15 Haziran 1653 tarihli olarak Putivl Voyvodası, Chmel'nyckyj'in genel sekreteri (Pysar)
Vyhovskyj ile yaptığı görüşme hakkında Çar'a yazılı olarak bilgi vermiştir. Retman'ın bilgisi dahilinde olduğuna şüphe edilmeyen bir beyan ile Vyhovskyj
Rusları, şimdiye kadar kendilerine yaptıkları yardım ricalarına kulak asmadıkla rından ve dolayısıyla Kazakları hem de Türklerle ittifaka itmiş olduklarından
ötürü tenkid etmekteydi. Kazaklar, müslümanlara (busurmani) ancak istemiyerek hizmet etmekteydiler.39
Gerek Moskova'da gerekse İstanbul'da Chmel'nyckyj'in bu iki taraflı oyununu sezen olmamış gibi görünüyor.
1654 Aralık ayında nihayet işler üzerinde çok tartışılan ve Kazakları Çar'ın
himayesine devreden Perejaslav Antlaşmasının akdıne kadar vardı. içte ve dıştaki (sürgündeki) Ukrayna40 ve Rus tarihçilerinin Perejaslav Antiaşması hakkındaki
yargıları ve değerlendirmelerinde bir fikir birliğine varamamış olmaları, ayrıca bir
açıklama yapmaya ihtiyac gösterıniyecek kadar açıktır. Ukrayna tarihçilerinin
çoğunluğu bu antlaşmacia ağırlıklı olarak bir ittifak antlaşmasının varlığını
görürlerken,41 Sovyet tarihçileri ise buna karşılık bu antlaşmayı Ukrayna'nın
Rusya ile tekrar birleşmesi (vossoedinenie) olarak addederler.42 Bizim konumuz
itibarıyla ağırlıklı olan husus ise, Chmel'nyckyj'in varlığını Türkler'den
-~--·~~~~~ 38 39 40 41 42
Lemercier-Quclquejay, "Les relations en tre la Porte Ottoman ct lcs Cosaques Zaporogucs".
s 457.
Vossoedınenie Utrainy s Rossıej, 3, s. 320
Sovyetler Bırlığı'nde bu konu açıkca tartışılamayan ateşten bır gcimlektir Ukrayna tarafının
Marksist bakış açısını akscttıren dıkkate değer bır yazı ıçin hkl M. Ju Brajçev,'ky.ı. "Prıednannja cı vozz'ednannıa?" (Ilhak mı. yenıden birleşme mı'l), Samızdat, 1972
Mesela bkz, Andrıy Yakovliv, "Bohdan Khmelnyts'ky's traety whıt the Tsar of Moscovy ııı
1654", The Annals ()[the Ukrauııan Academy (){ Art1 and Sciences ın the US 4 ( 1954), s
904-916
Bkz. Oskar Eugen Guther, Der Vertrag von Perepslav ım Wıden,treıt dcr Meınuııg",
Jahrbucher fur Ge.lc!ıiclıte fur Osteuropa, 2 (1954). s 232-257 Antlaşmanın devletler hukuku ilc ilgılı meselelen hakkında hala doyurucu bır çalışma olarak bkz. Fleıschhacker, "Dı e staats- und völkerrechtlıchen Grundlagen", aynı muellıfı. "Die politıschcn Begrıffc der Partner von Perejaslav", Jalırbuclıerfur Geschıclıte Osteuropas, 2 ( 1954), s 221-231
312 PETER BARTL saklayamadığı43 bu antlaşmanın akdinden sonra dahi İstanbul ve Kırım ile irtibat halinde olduğudur. Chmel'nyckyj, Kırım Ham'na aynı senenin 16 Nisan'ında,
Tatar-Kazak ittifakını yenilerneye hazır olduğunu ve Moskova ile yapılan ittifakın yalnızca Polanya'yı hedef aldığını yazmaktaydı.44 1655'de ise gayet soğuk
karşıianmış olan bir elçilik heyetini İstanbul'a göndermişti.45 Buna rağmen bu
teşebbüs, elçilik heyetinin aynı senenin Eylül'ünde Padişah'ın Chmel'nyckyj'e
yazdığı bir nameyi hamilen geri döndüğüne göre, sonunda başarı ile taçlanmış olmalıdır. Bu namede, Kazakların Türk topraklarına saldırınamaları şartı ile .Türk himayesinin devam ettiği teyid edilmekteydi. Chmel'nyckyj'in Perejaslav Antiaş ması'nı devletler hukuku açısından herhangi bir sonuçu olmayan ve yalnızca bir askeri ittifak karakteri içeren bir antlaşma olarak takdiminde başarılı olduğu
görülüyor.46
Chmel'nyckyj'in Türk ittifakıyla hangi gayenin husG!üne çalıştığı, Welykyj
tarafından yayınlanan Papalık temsilcisinin raporlarından oldukca sıhhatli bir
şekilde öğrenilebilmektedir: Burada Polanya'ya karşı yalnızca askeri bir desteğin sağlanması söz konusu değildir ve Retman'ın daha geniş planlar kurduğu anlaşıl maktadır. Hetman, Rak6czy idaresindeki Erdel, Eflak, Boğdan ve Kazak Devleti'nin bir devletler topluluğu halinde Türk hakimiyeti altına alınmasını ve hatta muhtemelen bu bölgelerin Chmel'nyckyj hanedam altında birleşik bir devlet haline dönüştürülmesini düşünmekteydi. Oğlu Tymiş'in Boğdan Voyvodası Vasil Lupu'nun kızı ile yaptığı zoraki evlilik ve Kazakların 1652-1653 Boğdan seferi bu son ihtimalin bir nişanesidir.
Modern Sovyet literatüründe Chmel'nyckyj'in Türklerle olan irtibatı inkar edilmernekle beraber, bir Türk himayesi lafzından mümkün mertebe kaçını
lmak-tadır. Burada, irtibata geçme insiyatifinin daha çok Türklerden geldiği ve bununla,
Ukrayna halkının Rusya ile birleşmesi çabalarına karşı Kazaklara bir gözdağı
verilmek istendiği hususu özellikle vurgulanır.47
Chmel'nyckyj 6 Ağustos 1657'de öldü. Yerine kimin geçeceği hususu
başlangıçta herhangi bir sürtüşme yaratmadı. Hetman, daha ölümünden önce 16
yaşındaki oğlu Jurij'in yerine geçmesini herkese kabul ettirmişti ki, bu da onun kendi hanedanını kurmak istediğinin bir göstergesi olarak kabul edilebilir. Ancak 43
44 45 46 47
Varşova'daki Papalık temsilcisinin 15 Hazıran 1654 tarıhli raporu. "Isıanbul'da verilen karara gore, Kazak elçılerı, oneeden tek bır kelınıe etmeksızın Moskova ıle IJa.~iantl
kurduk/anndan otıırıı /ıabse atılacak/ardı", Liıterae Nwıtıorunı, 8, s 182 Kostomarov, "Bogdan Chmel'nıckij, dan nı k Ottomanskoj Porty'', s 609-61 O Llfterae Nwıtıorum, 8, s 267.
Kostomarov, "Bogdan Chmcl'nıckij, dan nı k OttomanskoJ Porty'', s. 611-612
Bkz N A. Smirnov, "Bor'ba russkogo ı ukrainskkogo narodov portıv egressıı sultansko.ı Turcıı v XVII-XVIII vv ., (Rus ve Ukrayna halkının XVII ve XVlll asırda Tiırk Sultanı'nın saldırılarına karşı miıcadelesı), Vossoeduıenıe Ukraın_v s Rossu'J (Ukrayna'nın Rusya ıle
KAZAK DEVLETI VE OSMANLI IMPARATORLUGU 313
hemen bir ay sonra, siyasi yönden tamamen tecrübesiz olan bu genç Chmel'nyckyj, yerini genel sekreter (pysar) ivan Vylıovskyj'e bırakmak zorunda
kaldı. Türk ittifakı ile ilgili gelişmelere gelince, Jurij Chmel'nyckyj hetmanlığının
daha ilk günlerinde, muhtemelen bu tebeddülü Padişah'a bilJirınek anıacı ile İstanbul'a bir elçi göndermişti. Kazak elçileri İstanbul'da iyi karşılannıadılar. Ve-nedik'teki Papalık temsilcisinin raporlarına göre, bunlara "önce Polonya ile mı/aş ma/an" tavsiye edilmiş, "daha sonra da huzura kabul edilecek/eri" bildirilmiş.48
ivan Vyhovskyj önceleri Bohdan Chmel'nyckyj'in siyasetine devam etti. Moskova ile beraberliğe sıkıca sarıldı, aynı zamanda çeşitlı yabancı güçlerle
yaptığı ittifaklada dış politikadaki bağımsızlığını vurgulamaya çalıştı. Bu amaçla daha Ekim 1657'de İsveç Kralı Karl Gustav ile bir antlaşma akdetti. Güneydeki
komşusu Kırım Tatarları ile de yakınlık kurdu. Moskova'nın Kazak Devleti üzerinde nüfUz kurmaya çalışması ve özellikle Martyn Puşkar ve Barabaş
idaresindeki Kazak ayaklanmalarını açıkca desteklemesi, Vyhovskyj'i politikasını değiştirmeye mecbur etti. Böylece Polonya ile uzlaşıldı. Eylül 1658'de, Kazak Devleti'ni Rus' Büyükdükalığı* adı altında tekrar Polonya'ya bağlayan Hadjaç antiaşması imzalandı.49
Polanya'ya doğru yönelen bu politika Kazak halkı arasında ımıkabil bir muhabbet ile karşılanmadığından, huzursuzluklar yeniden zuhur etti. Kazak bölgesinde birbiriyle mücadele eden iki hizip oluştu. Dinyeper'in sağ kıyısında
kalan Ukrayna bölgesi çoğunluk halinde Polonya'ya teveccüh ederken, sol yakadakiler ve Koşevyj'leri ivan Sirko liderliğindeki Zaporoglar Moskova'ya sempati duymaktaydılar. Papalık temsilcileri tarafından kaydedilen havadisler, Kazaklar içinde Chmel'nyckyj'in Türk eğilimli siyasetini canlandırmak isteyen küçük bir grubun mevcı.İd olduğunu da ihtimal dahiline sokmaktadır. Daha Mart 1 658'de Ceneviz'de kayd ~dilen bir Papalık raporunda, "Moskovalılar Kazaklar'a karşı o kadar kötü davramyorlar ki, Kazak ileri gelenleri Büyük Türk'ten yardım isternek üzere adam gönderdiler" denilmektedir.50 Nisan 1 658'de üç Tatar ve Kazak elçisinin, "görüşmelerde bulunmak" gayesi i le İstanbul'da zuhur etmiş oldukları belirtiliyor. 5 ı Varşova kaynaklı haberler, 1659 senesi Ağustos'unda Vyhovskyj'e bir Türk elçilik heyetinin gönderilmiş olduğunu bildirınektedir.52
48
49 50
s
ı 52"che prıma sı accomodassero con Pollacchı, e che poi havercbbore hauto audıeııza". Lt!terae
Nuntıorum. 9, s 65
Rüs/Rus' Kıev, Braclav ve Çcrıııgov voyvodalılıklarıııı ıçıncalan bolgc ıçın kullaııııan coğrafi bır taııımlaınadır Bu konuda daha geniş bılgı ıçin O Prıtsak tarafından yazılan
makaleye bakıııız. Passe turca-tatar, present sovıetıquc Etudcs offerts ü Alexandrc
Bcnnıngsen Parıs 1986: s 45-65 (ÇN)
Bu konuda bkz, 1-lrusevs'kyj, IstorıJa X. Kıev 1963, s 331-359
Lııterae Nuntıorum. Y. s 87. Lıtterae Nuntwrunı, 9, s I 03 Lttterae Nwıtıorwn, I O. s 26
314 PETER BARTL Nisan 1660'de Varşova'da, Dinyeper'in sol yakası Ukrayna Retmanı'nın bir süre önce mevkiinden uzaklaştınldığı ve tekrar Türklere yönelmek için yeterli taraftarı kalmadığı yönünde yeniden endişeler yükselmeye ba~ladı.53 Bu havadisin neye
dayandığını tesbit etmek zordur. Şimdiye kadar yayınlanmış kaynaklara dayanarak, Vyhovskyj'in Türk ittifakını yenilemeği planladığını ileri sürmek ise mümkün değildir. Türk tarafının ise Kazak devletini henüz gözden çıkartmadığı, Sadrıazam'ın Kazak bölgelerine yapılan Tatar saldırılarını şikayeten dile getirmek üzere Moskova'dan gönderilmiş olan Rus elçisine verdiği cevaptan anlaşılmak tadır: Venedik'teki Papalık elçisinin 23 Ekim 1660 tarihli raporuna göre Sadrı
azam Rus elçisine şunları söylemekteydi: "Kazaklar uzun yillar Babwli'nin hima-yesindedir ve Grandük'ün Kazaktarla yakmlık kurmaması iyi olur. Grandiik'ün Sultan 'a yazdı ği mektupta, kendisini Sultan '1 kardeşi olarak nitelemesinden ötürü Sadnazam, böyle bir kibir ve teklifsizfiğe hayret ettiğini ve mektubunu kardeşi olarak değil kölesi olarak imzalaması gerektiğini ifade etmiştir".54
Türkler ve Kazaklar arasında resmi ilişkilere Jurij Chmel'nyckyj'in ikinci
hetmanlığı zamanında tekrar girişildi. Chmel'nyckyj Ekim 1660'da Perejaslav'da, genelde Polanya alehtarları hizbin ağırlıklı olduğu bir Kazak şOrası tarafından
Retman olarak ilan edilmişti. Kendisinin seçimi pek de tesadüfi değildi ve bu seçim, zayıf ve uysal bir hetmanı kendisi için daha uygun gören Moskova'nın yoğun desteği sayesinde gerçekleşmişti. Ancak, Çarlık hükümetinin Kazaklann Hürriyeti'nin kısıtlanması işine aşırı bir acelelikle el atması, Kazak devleti yöneticilerinde fikir değişikliğine yol açtı. Chmel'nyckyj daha 1660'da Polanya
tarafına geçerek saf değiştirdi. Kırım ve Babıali ile yeniden ilişki kuruldu.
Varşova'daki Papalık temsilcisinin raporları, Tatar ve Kazakların 1661 'de Moskova topraklarına sürekli olarak ortak talan akınları yaptıklarını
bildirmektedir.55 Moskova'ya yöneltilmiş olmakla beraber, Tatar ve Kazakların ortak hareketleri, bu saldırıların kendi topraklarına da yapılabileceğinden korkulduğundan Polanya'da belirli bir rahatsızlıkla takip edilmekteydi. 1662'de
Babıali ile doğrudan görüşmelere geçilecek aşamaya gelindi. Aynı senenin Mart
ayına ait Edirne menşeli bir havadis, buraya yüksek rütbeli bir Kazak papası
( "Prelato Cosacco ") idaresinde 15 kişilik bir Kazak elçilik heyetinin vas ıl olduğunu ve Padişah ile Sadrıazam'a Retman'ın mektuplarını getirdiği bildir-mektedir.56 Polanya'daki Papalık temsilcisinin raporlarına göre, Padişah, Nisan
ayında Kırım Ranı'na, Kazakların tekrar himayeye girmeye razı olmaları ve kendisine sadakat yemini etmeleri halinde, 200 bin kişilik bir ordu ile Ukrayna'ya yürümesini ve oradan hareketle Ruslarla savaşa girişmesini teklif etmiş
53 54 55 Lıtterae Nuntıorum, ı O, s. 100 Lıtterae Nwıtıorwn. ı O. s ı 22-123 Litterae Nuntıorum, ı O, s ı 73 vd. 56 Lıtterae Nwıtiorwn, ı
o,
s. 266-267.KAZAK DEVLETI VE OSMANLI IMPARATORLUGU 315
bulunuyordu.57 Chmel'nyckyj önceleri buna rıza göstermiş gibi görünmektedir.
Temmuz/Ağustos 1662'de Hetman'ın, Sultan'ın elınden Bayrak ve Hetnuuılik Bulavast'nı ("stendarto e hastane di Commondo") aldığı hakkında Posen:i~,
Hamburg59 ve Bolonya60 kaynaklı olarak aynı ıçerikli haberler yayılmı~tır. Ancak, Hetman, muhtemelen Polanya'nın tavsiyesi üzerıne, sonunda Babıali'nin gönderdiği teşrifatı kabul etmekden ımtina etti.61
Türkler ise bu sıralarda Kazakları kontrollerine alma gayretlerini artırınak taydılar. Türklerin, Moskova ve Polanya'dan bağımsız bir Kazak devleti oluştu rulması hedefi ile ilgili planları hakkında 23 Ekim 1662 tarihli olarak Papalık
temsilcisinin Lemberg'den yazdığı bir mektup, teyid bulmamış olmakla beraber ilgi çekici bir muhtevaya sahib olması cihetiyle buraya aynen alınmıştır:
"Leopoli, 23-X-1662: Sultan Erde! meselesini62 hallettikten başka, Inırada dunmıwıu kuvvetlendirmek üzere Kazaklarla yakm ilişkilere girmiştir. Kazaklur, Polonya eğenıenliğinde kaldıkları sürece sonu gelmeyen bir kölelik içinde olacaklardtr. Moskova ve Kazakların içinde bulunduklan Polanya arastnda yapt!aaLk hir barışın sadece Polanya'yı güçlendireceği ve hu köleliği daha da artttracağt söylentileri yayılmaktadır. Arzu edilen özgürlüğe kavuşulmast için bir Ukrayna/ının prens olarak seçilmesinin çok daha iyi olacağt ve bu prensin hükümran niteliği içinde dost olarak tanınacağt ve vergi taleb edilmeyeceği; böyle bir gelişmeyi gerçekleştirmek için karar verdiklerinde Tatarlar tara.fuıdan desteklenecekleri ve kendilerine her türlü yardunuı yapılacağt ifade edilmektedir". 63
Lemberg kaynaklı bu havadise göre, üstelik Türkler, Yeniçeri lerden oluşan
bir kuvveti Çıhrin'e sevketmişler veya hiç olmazsa böyle bir sevkin tehdidinde
bulunmuşlardı.64 Bununla beraber, Chmel'nyckyj kendisini Türklere bağlı kılmak
istememekteydi. 1662 senesi Kasım'ı ortasından it i b aren, Chmel' nyckyJ'ııı
feragat ederek bir manastım kapanma niyetinde olduğuna dair söylentiler yoğunluk kazanmıştı.fi5 Polanya tarafı ise, kendisini her halükfırda yerinde tutmak istemekte, hatta vazifesine devam etme şartıyla para teklifinde dahi bulunmuş
57 58 59 60 61 62 63 fı4 65 Lıtterae Nwztiorıım, ı O. s. 230 Lztterae Nıuıtıorum, ı O, s 248 Lıtterae Nııntiorum, ı O. s 250 Litterae Nwllıorum, ı O, s 256. Luterae Nwztıorıım, ı O, s 256.
Burada muhtemelen Georg II Rak6czy'nin 1660 scnesı Mayıs sonunda Klauscnburg'da
uğradığı hezımet kastcdilmekdedır.
Lwerw: Nwıtıorum. ı O. s 279.
Lıtıerae Nwıtıorwn, ı O, s 286-287
316 PETER BARTL
olduğu söylenmekteydi.66 1663 senesi Ocak ayı başında Chmel'nyckyj ikinci defa olarak feragat etti ve keşiş Gedeon ismiyle Çihrin manastırına çekildi.67 Ancak seneler sonra tekrar siyaset sahnesine çıkacaktır.
Chmel'nyckyj'in feragat etmesinden sonra, önceleri sabık Hetman Vyhovskyj tekrar iktidarı ele alacak gibi görünüyordu.68 Vyhovskyj iktidardan
uzaklaştırıldığından sonra (1659) Kiev Voyvodası ve Polanya senatosu üyesi
olmuştu. Bununla beraber, Türklerle ilişki içinde bulunduğu söylentilerinden ötürü Polanya için şüphe duyulan biriydi.69 Bu yüzden tekrar Hetman olarak seçilmedi. Kazak devleti içindeki anlaşmazlıklar ve hizipleşmeler iki ayrı Hetman'ın
seçilmesiyle kendini gösterdi: Dinyeper'in Sağyakası Ukrayna'sında Pavlo Tetarja, Solyaka Ukraynası'nda [Doğu Ukrayna] ise ivan Brjuchveckyj seçilmiş lerdi. Bu ise Ukrayna'nın fiili olarak ikiye bölünmesi anlamına gelmekteydi.
Tetarja hakkında Ukrayna tarihleri pek iyi şeyler anlatmazlar ve kendisini Polanya'ya karşı teslimiyetci bir inkıyad içinde olmakla suçlarlar.70 Tetarja,
Polanya'nın hararetli bir taraftarı olarak kendini gösterdi ve Türk tarafına
yöneleniere karşı sert bir politika izledi. 1663 senesi Nisan ortalarında Lemberg
kaynaklı olarak bildirildiğine göre, Tetarja, iki Kazak reisini Türklerle gizli irtibat içinde olduklarından ötürü ("per segrete intelligenze co 'Turc hi") idam ettirmişti.7 ı Bununla beraber, Kazaklada Türkler ve dolayısıyla Tatarlar arasındaki irtibat sona ermedi.72 Hatta, bizzat Tetarja'nın, Hetman seçimini destekiemiş olan Tatarlar73
vasıtasıyla Türkler ile irtibat içinde olduğuna dair emareler bulunmaktadır.
Kendisinin, İmparatora karşı savaşta kullanılmak üzere bir Kazak kuvvetini (bunun sayısı çeşitli kaynaklarda 50074 ile 400Q75 arasında değişmektedir) Padişah'ın emrine tahsis ettiği ileri sürülmüştür.76 Tetarja'nın takib ettiği siyaset içindeki yeri pek belirlenemeyen ve çeşitli Papalık temsilcilerinin raporlarında
66 67 68 69 70 7 ı 72 73 74 75 76 Lıtterae Nııntiorwıı. I O. s. 297
N. I. Kostomarov, "Getmanstvo Jurıja Chmcl' nıckago" (jurij Ch me!' nyckyj'in
Hetmanlığı), Sobranie Socüıenij (Toplu Eserler) 5/12. St Peterburg I 905, s. I 65
Lııterae Nııntıorum, iO, s 297-298.
Lıtterae Nwıtıorwn, I O, . 297-298: "Turklerle surekli bilgi alışverışı ıçwde olduğu ve onlara topraklarını bır prenslık halıne getırnıe onerısınde bulwıdıığwıdwı kuşkulanıldığı " KrupnyckyJ, aynı yer, s. I I 3: "muhterıs ve vıcdansız bır karakter"
Lıtterae Nuntıorum, I O, s 306
Lıtterae Nııntıorum, 10, s 308, Lemherg, 23 Nisan I 663 tarihli rapordan: "Babw/ı ıle bırçok Kazak ileri gelenlerı arasmda gittıkçe artan oranda bır ırtıbatlaşma olduifıı ve Turk/erin b uras mı bır prenslık halıne getirmek ıstedikle rı ortaya çıkıyordu"
Lıtterae Nunıwrwn, I O, s 30 I.
Lıtterae Nunıwrum, I O, s 3 I 7, 320
Lıtterae Nwıtıorıım, I O, s 321-322
KAZAK DEVLETI VE OSMANLI IMPARATORLUGU 317 teyid bulan bu geçici politikası, ancak kendisinin Tatarlar tarafından baskı altında tutulduğu veya her iki tarafa da kapısını açık tutmak istemi~ olmasıyla açıkla
nabilir. 1665 yazında takib ettiği politikaların iflasından sonra, önce Polonya'ya geri donmesı ve daha sonra ise Boğdan'a yerleşmiş olması, bu son hususu teyid edilebilir. Teterja 1670'de Edirne'de ölmüştür.??
Teteıja'nın infisatiyle Sağyaka Ukraynası'nda önce Tatctrların desteği ıle
Stepan Opara Retınan seçildi.78 Kendisinin, yalnızca Tatarların gücüne dayanan hetmanlığı ancak iki ay devam etti. Önce Kırım'a çekilmek zorunda kaldı ve
Doroşenko'nun iktidarı ele geçirme üzerine Polonya'ya teslim edildı ve Marien-burg kalesinde gözetim altında tutuldu. 1665 Aralık'ında ise idam eclildi.79
Daha 1665 senesi nihayetinde Sağyaka Ukraynası'na müteallik belgelerele sözü edilen biri, bundan sonraki senelerde Kazak Devleti'nin mukadderatını tayın
edecektir. Bu, Çerkassy'de albay olan Petro Doroşenko'clur. Bu da yükseli~ini
muhtemelen Tatarların desteği ne borçlu idi. so 1666 senesi başında Çihrin'de
Sağyaka Ukraynası şurası tarafından resmen Retman olarak onanmıştır.
Kendisinin açıklanan hedefi Sağyaka Ukraynası'nı Solyaka Ukraynası i le
birleştirmek idi. Bu amacın gerçekleşmesi için hem Polonya hükümranlığından
kurtulmaya hem de Moskova himayesine girmekten kaçınmaya teşebbüs etti. Bu durumda, tekrar Chmel'nyckyj'in politikasına dönmek ve Babıali ile ittifaka gitmek yegane imkan olarak ortaya çıkmaktaydı. Önce, Kırım ile olan ilişkiler takviye edildi. Bu, Zaporog kazaklarının Retman Sirko idaresinde Rusların safında yer tutmaya devam ettikleri, dolayısıyla Doroşenko'nun kendi gücünün
sınırlı olduğu bir dönemde özellikle daha da bir önem kazanıyordu. 1666 seııesı
Ekim'inde, Kırım Ranı üç kardeşinin kumandasında olarak, Doroşenko'ya
yardım etmek üzere Çihrin'e kuvvet sevk etti. 8! 1666 Kasım'ında Varşova'dakı Papalık temsilcisi, nihayet"Kazaklann Tatarlarla bir savunma ittifakt yapnıtş olduklarını" yazmaktaydı. 82 77 78 7Y 80 8 i 82 Litterae Nuntıorum, ll. s 79, n. 104 Lttterae Nuntıorwn. 11, s. 95 Lıtterae Nwıtiorum, 11, s 102.
Lıtterae Nııntiorum. 11. s. 106: "Doroşenko, Kamemet Mır::a tarafuıdaıı asılerıli en o nde gelen ve değer verıfen bırı olarak gorulmekteydi"; Haziran 1660'da Doroşenko ıle konu~ıııu~ olduğunuılerı slırcn Ivan Svijazcv ısmındc bıri tarafından vcrılen bilgılcrc gorc. Moskava
ıle savaşa neden son vermediği hakkındaki sorusuna. Doroşenko, kendısını hclınanlığa
Polanya Kralının veya haleflerının değıl Kırım Ham'nın gelırdığı nı ı fade ederek cevaplaını~
Bkz Akty otnosjasciesja k tstorii JuznoJı ZapadtıoJ Ros.\'11 (Guney ve Batı Rusya'ya daır vesikalar), V. St Peterburg 1867, s 128 (Bundan sonra Akıy olarak gösterilecektır 6-15
ariljındaki cıltler St Peterburg'da 1869-1892 arasında yayınlanmıştır)
Akty. 6, s 156
318 PETER BARTL 1666 senesi sonunda Doroşenko Babtali'ye bir elçilik heyeti gönderdi ve Ukrayna üzerindeki Türk himayesinin yenilenmesini rica ettı. Kazak heyeti Babıali tarafından gayet dostane bir şekilde kabul edildi ve kendilerine Polanya'ya karşı
Tatar desteği sağlanacağı tarninatı verildi.83
Bu arada meydana gelen bir olay, Doroşenko'yu tamamen değişmiş bir siyasi ortam ile karşı karşıya bıraktı ve Ukrayna'nın birleştirilmesiyle ilgili
planlarının gerçekleşmesini şüpheli bir duruma soktu: Polonya ve Rusya 30 Ocak 1667'da Andrussava Barışı'nı akdetınişler ve Ukrayna'nın şimdiye kadar fiili olarak rnevcud olan taksimine hukuki bir hüviyet kazandırmak hususunda mutabık kalmışlardı. Sağyaka Ukrayna'sı Polonya elinde kalmakta, Kiev dahil olmak üzere Solyaka Ukraynası ise Ruslara bırakılrnaktaydı.84
Bu durumda Doroşenko izole edilmiş bulunuyordu. Polonya ve
Mos-kova'nın muhalefetine karşı elinde yalnızca pek de güvenilir olmayan Tatar müt-tefiki ve Türklerin kendi lehine müdalıale edeceklerine dair beslediği ümid
bulun-maktaydı. Keşişlik yaşantısından bıkkın olarak, 1667 senesi sonundan beri, önemli bir başarı sağlayamasa da Ukrayna'da Doroşenko'nun rakibi olarak tekrar zuhur eden Jurij Clımel'nyckyj ise kendisi için yeni bir gaile kaynağı oluşturmuş olmalıdır. ss
Aynı sıralarda Moskova tarafından da Doroşenko'yu kazanmak için
girişimde bulunulmaktaydı. Bu amaçla, muhtemelen Rusların hizmetinde olan
lıetmanın kardeşi Hryhoryj devreye sokulmuştu. 86 Rus kaynaklarına göre, Ki ev metropolidi Tukal'skyj de Moskova'ya yönelinmesi doğrultusunda destek vermekteydi.87 Doroşenko'nun politikası ise belirliydi: Babtali'nin desteği ile bütün Ukrayna'nın bağımsızlığı kazanılacaktı. Bu amaç uğruna Padişalı'a ve Kırım Ham'na vergi ödemeye hazırdı.88 Solyaka Ukrayna'sındaki ve Siç'deki
gelişmeler planlarının tahakkukuna yardım etti: O ana kadar Moskova yanlısı
Hetman Brjuchoveckyj idaresi altında olan Solyaka Ukraynası'nda Rus idaresine
karşı bir halk ayaklanması meydana gelmişti. Kendi konumunun, hem Moskova idaresinin Kazak bölgesini diğer vilayetlerle aynı duruma getirmeyi amaclayan
politikasının, hem de kendisinin takip ettiği siyasetten hoşnut olmayan Kazakların
tehdidi altında olduğunu gören Brjuchoveckyj tamamen tutum değiştirmiş ve
Babıali'ye bir elçilik heyeti göndererek, Padişah'ın himayesini rica etmiştir. Bu teklif kabul edilerek, ayaklanmayı desteklemek için Tatar kuvvetleri Ukrayna'ya 83 84 85 86 87 88
Lıtterae Nuntiorum, 11, s. 133. Ayrıca bkz. Akty, 6, s 158
Bu konuda bkz, Zbigniev W6jcik, Traktat andruszowskı 1667 rokıı ı Jego geneza (1667
tarıhlı Andrusovo Barışı ve meydana gelişi), Warszawa 1959.
Lıtterae Nuntiorum, 11, s 176, 180 Akty, 6, s 213-214, 236.
Akty, 6, s. 236. Akty, 7, s 30-31.
KAZAK DEVLETI VE OSMANLI İMPARATORLUGU 319
sevkedildi. 89 Brjuchoveckyj, aynı zamanda Zaporog ve Don Kazaklarına başvurarak, bunların da Moskova ile bozuşmalarını temin etmeye çalıştı. Buna gerekçe olarak, Rusların, Kazakları başka yerlere nakletmeyi ve Yahudilerin Ukrayna'ya yerleştirilmelerine izin vermeyi planladıklarını, ileri sürmekteydi. Bunun için Ruslar Polonyalılar ile çoktandır aniaşmış bulunmaktaydı.90 Koşovyj'leri olan Sirko idaresindeki Zaporoglar bunun üzerine ayaklanmaya karar verdiler.91 Bu yeni siyasi gelişmelerden istifade eden ise Solyaka Ukraynası Hetmanı olan Brjuchoveckyj değil, kendisini bu vazifeden ayrılmasını taleb ederek üzerine yürüyen Doroşenko oldu. Brjuchoveckyj, askerlerinin isyanı
neticesinde kendi adamları tarafından öldürüldü. 92 Doroşenko ise, 1668 senesi yaz sonunda Bütün Ukrayna'nın Hetmanı oldu.
Bununla beraber hetmanlığı tartışılmaz değildi. Babıali'de bütün bu
gelişmeler, önceleri herhangi bir müdahalede bulunulmamakla beraber ilgi ile takib edilmekteydi ve sonunda Polanya tarafına iltihak edebileceğinden endişe duyulduğundan Doroşenko'ya güvenilmiyordu. Hatta bazı havadisler, Babıali'nın kendisınİn ortadan kaldırılması veya devrilmesini ve yerine koyu bir Polanya
muarızı olarak tanınan Jaroşenko adında birinin hetmanlığa getirilmesini dahi planlamakta olduğu ihtimalini vermekteydi.93 Doroşenko'yu tehdideden diğer bir tehlike Tatarlardan gelmekteydi: Kırım Ham, 1688 senesi sonunda Zaporogların sabık genel sekreteri (Pysar) Suchovyj'i karşıt Retman olarak ortaya
çıkartmıştı.94 Şubat 1669'da Doroşenko, Suchovyj ve bir Tatar ordusu tarafından
Çihrin'de muhasara altına alındı. Bu teşebbüs arzu edilen başarıyı vermeyince Suchovyj geri çekildi. Rus ve Polanya kaynaklı havadislere göre Suchovyj müslümanlığı kabul etmişti.95 Yerine geçen Uman'da albay olan Michael Chanenko ise, Doroşenko'nun can düşmanı oldu.96
Türklerin, Doroşenko'nun Polanya himayesine girebileceğine dair olan tahminlerinin ise, tamamen asılsız olmadığının altını çizmek lazımdır. Görünüşe bakılırsa, Doroşenko kesin kararını vermeden önce Polanya'daki kral seçiminin
8 9 Golobuckj, aym yer, s. 312-3 ı 6.
90 Akty, 7, s 60-62 91 Lıtterae Nuntiorum, ı ı, s. ı 88. 92 Akty, 7, s. 87-99 93 Lıtterae Nwıtiorum, ı ı, s 222 94 Akty, 7. s ı08-109 95 96
Lıtterae Nuntıorum, ı ı, s. 230, Akty, 7, s ı5ı-ı52. lhtıda ettıkten sonra "Osemaj'' ısmını alınış olduğu soyıenınektedir Başka bır bılgiye gore (Akty, s 157) Tatarlarca "Aşpat
Murza" adıyla anııınaktaydı Krupnckyj, aym eser, s 12ı-122
320 PETERBARTL neticesini beklemeyi uygun görmüştü.97 Varşovu'daki Papalık temsilcisinin
raporlarına göre, kral seçimine iştirak etmek istediğini bildirmek üzere Polanya'ya bir elçilik heyeti göndermişti.98 Bununla beraber, Doroşenko'nun Polanya kozunu Türklere karşı bir baskı aracı olarak kullanmak istemiş olabileceği de ihtimal dahilindedir. Kaynaklann güvenilmezliğinden ötürü kesin bır şey söylemek mümkün olmamakla beraber, Tatarlar tarafından desteklenen Suchovyj'e karşı kazandığı zaferden hemen sonra, Padişah tarafından Bütün Ukrayna'nın Hetmanı
olarak tanınması, bu ihtimali kuvvetlendirmektedir. 1669 yazında bir Türk elçisi
Doroşenko'ya hetmanlık teşrifatını (Bulava) getirdi.99 Kaynakların birbirini tekzib etmesi yüzünden Doroşenko'nun padişah ile nasıl bir bağımlılık içine
girdiğini tam olarak söylemek mümkün değildir. Anlaşıldığı kadarıyla, 1669'da söz konusu olan yalnızca gevşek bir vasallik ilişkisidir. Kazakların Türklere vergi ödemek zorunda olup olmadıkları da kesin değildir. Daha 1668 senesi Aralık'ında başlayan görüşmeler esnasında, Rus kaynakların bildirdiğine göreı()(J Türkler vergi ödenmesinden vaz geçmişlerdi. Ancak bunun karşılığında 3000 kişilik bir Yeniçeri garnizonunun Dinyeper'in sağ yakasında yer alan Kodak kalesine
yerleştirilmesini taleb etmişlerdi. Aneona'daki Papalık temsilcisinin bir raporunda da aynı doğrultuda bilgi verilmektedir.ıoı Buna karşılık, Kazakların Padişah'a
vergi verdiklerini belirten kaynaklarda aynı derecede çoktur: Varşova'daki Papalık
temsilcisinin bildirdiğine göre, 1669 Eylül'ünde Silistre Paşası Kazakların verdıkleri haraçı ("L'hommaggio") tahsil etmek üzere Ukrayna'ya gelmişti.ıo2 Aynı temsilci 4 Mart 1671 'de şunları yazmaktadır: "Doroşenko, Babtali'yi daha yatk1n ve iyi niyetli kılahilrnek için kendine bağlı Kazaklan adam başına birbuçuk florin olmak üzere vergiye bağladı ve ayrıca hayvan vergisi ihdas etti ve Babtali'ye ağır hediyeler gönderdi. "ı03 Türk-Kazak mutabakatının sair maddeleri
hakkında yalnızca Rus kaynaklarında bilgi bulunabilmektedir. Buralarda, dini serbestiyet ve karşılıklı askeri dayanışmadan söz edilmektedir. Taratlar yaptıkları barış antlaşmalarında birbirlerinin çıkarlarını gözeteceklerdir.ı04 Kazak şGrası ("Rada"), Padişah'ın onayı olmadan toplanamıyacaktır. Bunlara karşılık, Doroşenko kaydı hayat şartı ile Hetman olacak ve ölümünden sonra hetmanlık
halefine geçecekti. Doroşenko'nun, kiliselerdeki ayinler esnasında Padişah 'm 97
98 99
ıoo
Johan n lll Kasimir ı 6 Eyltil 1668'de ölmıişttir Kendı~inın halefi olarak 19 Nisan 1669'da Michael Wisnıowıeckı kral olarak seçilmıştır.
Litterae Nwıtıorum, ı ı, s. 223, 230 Lıtterae Nwıtıorum, 1 ı. s. 244. Akty, 7, s ı54. ı 0 ı Litterae Nııntiorıun, ı ı, s 25 ı ı 02 Lıtterae Nuntıorum. ı ı, s 248 ı 03 Litterae Nuntiorum, ı 2. s ı 26 ıo4 Akty, 8, s 2ı8-220
KAZAK DEVLETi VE OSMANLI IMPARATORLUGU 321
aduun amlmasını ("Molimsja o velikom najasn~jsem cesareve vsem carem
velikanı carevnuku Boziem i strazu groba Gospodnja") kabul etmiş olduğuna dair ileri sürülen iddialar ise pek muhtemel görünmemektedir.ıos
Türklerin kendisini tanımış olmasına rağmen Doroşenko'nun durumu eskisine göre daha güvenli değildi. Solyaka Ukrayna'sında Damjan Mnohohrişnyj
Retman olarak seçilmiş, Sağyaka Ukraynası'nda Polanya tarafından desteklenen Chanenko, Doroşenko için ciddiye alınması icab eden bir rakip olarak ortaya çıkmış idi. ivan Sirko liderligindeki Zaporoglar ise kararsız bir tavır içindeydiler.
Doroşenko, Türkler ile yaptığı ittifakın Kazak halkının çoğunluğu tarafından pek
hoş karşılanmadığını ve Padişah yerine Polanya veya Moskova'ya tabi olmayı
daha iyi karşılayan kuvvetli bir eğilimin mevcud olduğunu anlamış görünmek-tedir. Önce, Mnohohrişnyj ile uzlaşmayı denedi,I06 daha sonra Polanya ile
arasının düzeltmeye gayret etti. Bu son girişimi, yalnızca Chanenko'nun kıştırt maları neticesi olmamak krrydıyla ("c apo d ella fattione me110 contraii a questa Republica [=PolonyaJ")!07 akim kaldığındaıos, kendisine Türk ittifakına sıkıca sarılmaktan başka bir seçenek kalmamıştı. Polanya'daki Papalık temsilcisinin
raporlarına inanmak gerekirse, Doroşenko daha
1
669'da 2000 kişiden olduğusöylenen bir Kazak kuvvetini Türk muhasara ordusuna destek olmak üzere Girit'c
yollamış, ıo9 ayrıca, fethi 1672'de gerçekleşecek olan Kamaniçe'nin ele geçirilmesi için Türkleri teşvik etmişti. ı 10
Türkler ise genelde Tatarları Doroşenko'ya yardım etmeye yöneltmekle
yetinmişlerdir. Ukrayna'yı doğal olarak gözden çıkartmak istemeyen Türkler, Tatarlar tarafından Belgorod'da şerefli bir esaret içinde tutulan ve günün birinde tekrar Retman olabileceği ümidini taşıyan, daha önceleri de iki defa bu makama
geçmiş bulunan Jurij Chmel'nyckyj'i ellerinde tutınakla, Doroşenko'ya karşı
üstün bir durumdaydılar. ı ı ı 1670 sonbaharından beri Chmel'nyckyj'in kendi planları için Türklerin desteğini kazandıgına dair olan söylentiler giderek artmış
ıos Akty, 8, s. 138
ıo6
Akty, 8, s.164-165. 1671-1672 arasında her iki hetman arasında bir uzlaşma vi.ıcuda gelmi~ olmalıdır: Mnohohrişnyj da Padişah'ın hakimiyeti tanımaya hazır olduğunu beyan eder
İdaresindekı Kazakları ise, Moskova'nın Polonyalılarla ittifak içinde olduklarını ve Rusların
Kazakları sürgi.ın edecekleri ve şehirlerini yıkacakları gibi gerekçelerle ikna etmek istemekteydi. (Akty, 9, s. 367, 751-753) Mnohohrişnyj bunun i.ızerine aziedildi ve Sibirya'ya si.ıriildü. (Akty, 12, s. 889-890).
ı 07 Lıtıerae Nuntıorum, ll. s 281. ı
os
Litterae Nuntiorwn, 12, s 69-70: Ayrıca Doroşcnko'nun. kendisine Padişah tarafından gonderilmış olan teşrifalı, saf değıştirmesının bir ışaretı olarak Varşova'ya yollamayı teklı!" etmiş olduğu da ileri si.ınilınuştur Bkz. Lıtterae Nwıtıorwn, ı 1. s 277. 12. s ı 06, ı 09
ı 09 Litterae Nwıtıorum, 11, s. 252 1 ı 0 Lıtterae Nıuıııorum. 12, s. 213 ı ı ı Lıtterac Nuntiorum, 1 2. s ı 3