• Sonuç bulunamadı

İş güvenliği tehlike risk analizleri ve bir işletmede uygulama

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İş güvenliği tehlike risk analizleri ve bir işletmede uygulama"

Copied!
168
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ĐŞ GÜVENLĐĞĐ TEHLĐKE RĐSK ANALĐZLERĐ VE BĐR ĐŞLETMEDE UYGULAMA

Atilla FLAYEH

Yüksek Lisans Tezi

Endüstri Mühendisliği Anabilim Dalı

(2)

T.C

SELÇUK ÜNĐVERSĐTESĐ FEN BĐLĐMLERĐ ENSTĐTÜSÜ

ĐŞ GÜVENLĐĞĐ TEHLĐKE RĐSK ANALĐZLERĐ VE BĐR ĐŞLETMEDE UYGULAMA

Atilla FLAYEH YÜKSEK LĐSANS TEZĐ

ENDÜSTRĐ MÜHENDĐSLĐĞĐ ANABĐLĐM DALI

(3)

T.C

SELÇUK ÜNĐVERSĐTESĐ FEN BĐLĐMLERĐ ENSTĐTÜSÜ

ĐŞ GÜVENLĐĞĐ TEHLĐKE RĐSK ANALĐZLERĐ VE BĐR ĐŞLETMEDE UYGULAMA

Atilla FLAYEH

YÜKSEK LĐSANS TEZĐ

ENDÜSTRĐ MÜHENDĐSLĐĞĐ ANABĐLĐM DALI

Konya, 2009

Bu tez, 17/ 03 /2009 tarihinde aşağıdaki jüri tarafından oybirliği / oyçokluğu ile kabul edilmiştir

(ĐMZA) (ĐMZA) (ĐMZA)

Prof. Dr. Ahmet PEKER Doç. Dr. Turan PAKSOY Yrd. Doç. Dr. Yakup KARA

(4)

i

ÖZET

Yüksek Lisans Tezi

ĐŞ GÜVENLĐĞĐ TEHLĐKE RĐSK ANALĐZLERĐ VE BĐR ĐŞLETMEDE UYGULAMA

Atilla FLAYEH

Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Endüstri Mühendisliği Anabilim Dalı

Danışman: Prof. Dr. Ahmet PEKER 2009, 156 Sayfa

Jüri :

Prof. Dr. Ahmet PEKER Doç. Dr. Turan PAKSOY Yrd. Doç. Dr. Yakup KARA

Risk analizi çalışmaları ilk olarak havacılık sektöründe kullanılmıştır. Daha sonra, gıda sektörü risk analizi çalışmalarının yoğun bir şekilde kullanıldığı sektör olmuştur. Günümüzde, muhtemel hatalar ve bu hataların meydana gelmesi ile oluşabilecek kayıpların sadece maddi olmadığı, bu kayıpların sosyoekonomik etkilerinin de olduğu bilinciyle hemen her alanda risk analizi çalışmaları yapılmaktadır.

Bu çalışmada, bir doğal gaz dağıtım sistemindeki iş sağlığı ve güvenliği tehlikeleri tanımlanmış ve riskleri değerlendirilmiştir. Çalışma kapsamında, sistem toplam 57 adet uygulama alanına ayrılmıştır. Bu alanların her biri ayrı ayrı değerlendirmeye alınmış ve toplam 455 adet tehlike tanımlanmıştır. Tanımlanan tehlikeler için gerçekleştirilen risk değerlendirmeleri neticesinde tehlikelerin 52 adedinin (%11,4) tahammül edilemez risk seviyesine sahip oldukları görülmüştür. Bununla birlikte, tahammül edilemez risklerin büyük bir kısmının RMS-A istasyonu, bölge istasyonları ve müşteri istasyonlarında bulunduğu görülmüştür. Đstasyonlar, yüksek basınçlı doğal gazın yer üstünde bulunduğu noktalardır. Bu nedenle ciddi kontrol altında tutulması gereken sistem elemanlarıdır.

Anahtar Kelimeler: Risk analizi, tehlike tanımlama, risk değerlendirme, doğalgaz

(5)

ii

ABSTRACT Ms Thesis

THE OCCUPATIONAL SAFETY RISK ANALYSIS METHODS AND AN APPLICATION IN A MANAGEMENT

Atilla FLAYEH

Selçuk University

Graduate School of Natural And Applied Sciences Department of Industrial Engineering

Supervisor: Prof. Dr. Ahmet PEKER 2009, 156 Pages

Prof. Dr. Ahmet PEKER Assoc. Prof. Dr. Turan PAKSOY

Asisst. Prof. Dr. Yakup KARA

The risk analysis has started in the aeronautics sector at first. The food sector became the next sector to have risk analysis studies in an intensive manner. Today, the risk analysis studies have been performed in the manufacturing sector as well as in the service sector, realizing that it has social and economic effects.

In this study, a risk analysis study has been performed in a natural gas distribution company via describing its occupational health-safety and evaluating its risks. The whole system is separated totally 57 different application areas within scope of the study. Each of this application is reviewed one by one and totally 455 different hazards are defined. As a result of performed risk evaluating for defining hazards, 52 of them (%11,4) are seen that can not be tolerated. In addition, it seen that most of these not tolerated hazards are located in RMS-A, area and costumer stations. Stations are located where is near high press natural gas. So these places have to be kept under serious control.

(6)

iii

ÖNSÖZ

Đnsan, üretim sisteminin en önemli ve en temel unsurudur. Günümüzde pek çok önleyici teknik ve iş güvenliği sistemi olmasına rağmen hala iş kazaları ve meslek hastalıkları yüzünden birçok iş gören olumsuz etkilenmekte, iş göremez hale gelmekte ve hatta yaşamını yitirebilmektedir. Bu kayıpların doğrudan birey yaşamını olumsuz etkilemenin yanı sıra, bütün toplumun yaşantısını da olumsuz etkilediği yadsınamaz bir gerçektir.

Đş kazalarının, can kayıplarının ve meslek hastalıklarının önlenmesi adına iş dünyasına kazandırılan OHSAS 18001 standardının ve yeni iş kanunun işletmelerde risk analizi çalışmaları yapma zorunluluğu getirmesi, söz konusu kayıpların en aza indirilmesi konusunda etkili olacağı tartışmasızdır.

Risk analizi gibi önemli bir konuda kendimi geliştirebilmem için bilgisini ve yardımlarını benden esirgemeyen, başta danışmanım Sayın Prof. Dr. Ahmet PEKER’ e ve Endüstri Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Sayın Yrd. Doç. Dr. Yakup KARA’ya çok teşekkür ederim.

(7)

iv ĐÇĐNDEKĐLER Sayfa No ÖZET ………...i ABSTRACT………...ii ÖNSÖZ ………..………...iii ĐÇĐNDEKĐLER………..iv TABLO LĐSTESĐ……….……….………...……… vi ŞEKĐL LĐSTESĐ………...…………vii 1. GĐRĐŞ...1

1.1. Đş Güvenliğinde Risk Kavramı...3

1.2. ĐSG Yönetim Sistemleri Genel Prensipleri...7

1.3. Đşçi Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi Elemanları...8

1.4. ĐSG Risk Yönetiminin Yararları...8

1.5. ĐSG Yönetim Sistemi (OHSAS 18001)...10

1.6. OHSAS 18001 Standardı Kapsamı...11

1.7. TS 18001 (OHSAS) Standardının Gelişimi...12

1.8. TS 18001’in (OHSAS) Đşletmelerde Uygulanmasının Gerekçeleri...12

1.9. TS 18001’in (OHSAS) Đşletmelerde Uygulanmasının Amaçları...12

1.10. OHSAS/TS 18001'in Uygulanmasında Başarıya Ulaşmanın Đlkeleri....14

1.11. OHSAS 18001- ĐSG Yönetim Sisteminin Yararları...14

1.12. OHSAS 18001 ĐSG Yönetim Sisteminde Yer Alan Temel Kavramlar...15

2.KAYNAK ARAŞTIRMASI...18

3. MATERYAL VE METOT...27

3.1. Materyal...17

(8)

v

4. ARAŞTIRMA SONUÇLARI ve TARTIŞMA...36

5. SONUÇ VE ÖNERĐLER...42

6. KAYNAKLAR...44

EKLER...48

EK-A Tehlike Tanımlama ve Risk Değerlendirme Formları……….….49

EK-B Đş Emniyeti ve Yangınla Mücadele Talimatı………..116

EK-C RMS-A Đstasyon Görev Talimatı……….………...151

(9)

vi

TABLO LĐSTESĐ Sayfa No

Tablo 3.1. Uygulama Alanlarına Đlişkin Örnekler………30

Tablo 3.2. Kaynak Makinesine Đlişkin Toplanan Veriler..………...31

Tablo 3.3. Tehlikeli Olayın Meydana Gelme Olasılığı………34

Tablo 3.4. Tehlikeli Olayın Sonuçlarının Şiddeti………34

Tablo 3.5. Risk Seviyelerine Bağlı Ağırlık Oranları.………...34

(10)

vii

ŞEKĐL LĐSTESĐ Sayfa No

Şekil 1.1. Risk Yönetimi………...………..….. 6

Şekil 1.2. Đşçi Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi Elemanları…...……8

Şekil 3.1. Doğal Gaz Dağıtım Sistemlerinde Temel Süreç……….28

Şekil 3.2. Tehlike Tanımlama ve Risk Değerlendirme Formu………33

(11)

1

1. GĐRĐŞ

Gelişen teknolojik koşullar altında, şirketlerin verimliliklerini artırma istekleri yanında sistemlerin karmaşık hale gelmesi sonucunda Đş Sağlığı ve Güvenliği (ĐSG) açısından da çeşitli önlemlerin alınması, çalışma koşullarının sahip olduğu risklerin analiz edilerek, en düşük seviyeye çekilmeye çalışılması amaçlanmaktadır. Şirketlerin risklerini analiz ederek, koyduğu hedefler çerçevesinde risklerini azaltarak ĐSG’yi sağlamaları mümkün olabilmektedir. ĐSG, işyerlerinde işin yapılması sırasında çalışma ortamındaki çeşitli etmenler nedeniyle çalışanların karşılaştıkları sağlık sorunları ve mesleki tehlikelerin ortadan kaldırmasına yönelik yapılan sistemli çalışmalara iş güvenliği denir. Her işyeri, çalışmalarını sağlık ve güvenlik yönünden etkin, verimli ve kesintisiz sürdürülmesini sağlamak durumunda olup; güvenli, verimli ve sürekli bir üretim yapmasıdır. ĐSG; işin yapılması sırasında çeşitli nedenlerden kaynaklanan sağlığa ve güvenliğe zarar verebilecek koşullardan korunmak amacı ile yapılan sistemli ve bilimsel çalışmalardır. Bir başka ifade ile işyerinde çalışanların sağlıklı ve güvenli çalışmaların sağlamak üzere alınması gereken tedbirler dizisidir. ĐSG’nin amacı ise:

 Sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamı sağlamak,

 Çalışanları çalışma ortamından kaynaklanan sağlık ve güvenlik risklerine karşı korunmak,

 Çalışanların sağlık, güvenlik ve refahını sağlamak ve geliştirmek,  Üretimin devamlığını sağlamak ve

 Verimliliği arttırmaktır.

Dünya Sağlık Örgütü’ne (WHO) göre iş kazası; “Önceden planlanmamış, çoğu kez kişisel yaralanmalara, makinelerin, araç ve gereçlerin zarara uğramasına, üretimin bir süre durmasına yol açan olay” olarak tanımlanmıştır. Uluslar arası çalışma örgütü (ILO) ise iş kazasını: ”Belirli bir zarar ya da yaralanmaya neden olan, beklenmeyen, önceden planlamayan bir olay” olarak tanımlamaktadır. Đş kazasının başka bir tanımı; “Bilinmeyen ve kontrol dışına çıkan, aynı zamanda çevresine zarar verebilecek nitelikteki olay” yapılmaktadır. Hukuki açıdan bir olayın kaza olarak değerlendirilebilmesi için, olayda herhangi bir zarar söz konusu olmalıdır. Zarar

(12)

2

insana yönelikse ceza hukuku ve genel hukuk, mala yönelikse genel hukuk kapsamına girer. Đş kazaları değişik yerlerde olabilir. Sınıflandırma kazanın olduğu yere göre değil, sonuçlarına göre yapılır. Genel olarak sınıflandırma, zararın ağırlığına, kazanın ve yaralanmanın cinsine göre yapılmaktadır.

Đş kazaları ve meslek hastalıkları sebebiyle dünyada binlerce insan hayatını kaybetmekte, çok daha fazla sayıda insan da ya iş göremez hale gelmekte ya da sakat kalmaktadır. Türkiye’nin bu nedenle uğradığı ekonomik kayıpların ciddi rakamlara ulaşmasının yanında, insanların yaşam kalitelerinin bozulması da, ĐSG’ye ilişkin düzenlemelerinin önemini daha da artırmaktadır. Đş kazaları ve meslek hastalıklarından korunmanın yolu, kabul görmüş güncel ve en ileri iş güvenliği ve sağlığı yönetim, uygulama ve takip sistemlerinin işletmelerde uygulanmasıdır.

ĐSG çalışmalarında yeni yaklaşımlar olarak adlandırabileceğimiz gelişmelerin en kapsamlı ve düzenli tanımı, AB yeni yaklaşım direktiflerinde yer almaktadır. Yeni yaklaşımların ülkemizde uygulaması ise 2003 yılı Haziran ayında yürürlüğe giren 4857 sayılı Đş Kanunu ve akabinde uygulamaya konulan yeni ĐSG mevzuatıdır. Yeni yaklaşım direktifleri ve buna paralel olarak hazırlanmış olan yeni mevzuat ise sorumluluğu büyük ölçüde işverene vererek; tehlikelerin belirlenmesi, tehlikelerin önlenmesi, önlenmesi mümkün olmayanların değerlendirilmesi, risklerin kontrol altına alınması, kısacası işyerinde tehlikeleri dikkate alan, riskleri değerlendiren, gerekli önlemleri alan bir ĐSG yönetim sisteminin oluşturulmasını öngörmektedir.

Đşyerlerinde güvenli ve sağlıklı bir çalışma ortamı yaratılabilmesi ve işletmelerin daha iyi rekabet koşullarına ulaşabilmesi için ĐSG konusunda planlı ve sistemli çalışmalar yürütülmesi gerekmektedir. Bunun sağlanması için de OHSAS 18001 Yönetim Sistemi Standardı oluşturulmuştur. OHSAS 18001, BSI (British Standarts Institute) tarafından yayınlanmış olan "ĐSG" standardıdır, bir ISO Standardı değildir. OHSAS 18001, çalışanın sağlığına ve işin güvenliğine yönelik bir standarttır.

OHSAS 18001 Yönetim Sistemi gereğince ĐSG; Bir kuruluşun gerçekleştirdiği faaliyetlerden etkilenen tüm insanların (çalışanların, geçici işçilerin, alt yüklenici çalışanlarının, ziyaretçilerin, müşterilerin ve işyerindeki herhangi bir kişinin) sağlığına ve güvenliğine etki eden faktörler ve koşulların bütünüdür.

(13)

3

ĐSG Yönetim Sistemi; ĐSG faaliyetlerinin kuruluşların genel stratejileri ile uyumlu olarak sistematik bir şekilde ele alınıp sürekli iyileştirme yaklaşımı çerçevesinde çözümlenmesi için bir araçtır.

Türkiye’de ĐSG denilince, işverence kişisel koruyucu donanımın sağlanıp sağlanmadığı, işçilerin de kişisel koruyucu donanımları kullanıp kullanmadığı anlaşılmaktadır. Đş kazası ve meslek hastalıklarının önlenmesi için ise işçilerin “tedbirsiz davranışlarının” ortadan kaldırılması anlaşılmaktadır. Đş Sağlığı Güvenliği Yönetim Sistemiyle, çalışanlar, yönetenler ve denetleyenlerin rol ve sorumlulukları açık hale getirilerek çalışanların katılımını sağlanmaktadır.

OHSAS 18001 Yönetim Sistemiyle, ĐSG risklerinin belirlendiği, risklerin önlemlerle asgari seviyeye indirildiği, yasalara uyumun sağlandığı, hedeflerin yönetim programları ile hayata geçirildiği uygulamalar anlaşılmaktadır. ĐSG eğitimlerinin uygun kişilere verildiği; acil durumlara hazır, sistemin performansını izleyen, izleme sonuçlarını iyileştirme faaliyetlerini başlatmak için kullanan, faaliyetlerini denetleyen, yaptıklarını gözden geçiren ve dokümante eden bir kuruluş oluşturulması amaçlanmaktadır. Bu sayede, sağlıklı ve güvenlikli işyerlerinin oluşacağı kesindir.

1.1. Đş Güvenliğinde Risk Kavramı

Đş güvenliğine ilişkin sorunların oluşumunda risk kavramının ortaya konulması önemli bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu kavram, tehlike, zarar olasılığı, bu tehlike ya da zararın işçiler ya da tüm işletme sistemine ilişkin olması anlamında kullanılmaktadır.

Risk analizi yönetimi, ĐSG sistemine örnek teşkil etmektedir. Risk değerlendirmesi çalışmalarının temel amacı, işyerlerindeki çalışma koşulları, makine ve tesisat, kullanılan hammaddeler, insan ve organizasyon hatalarından kaynaklanan tehlikeler de dikkate alınarak çalışanların sağlık ve güvenliklerini etkileyebilecek tüm unsurların belirlenerek değerlendirilmesi ve risklerinin kontrol altına alınması için gerekli kılavuzun hazırlanmasıdır.

(14)

4

Đş görenlerin yaralanması, beden ve ruh sağlığının bozulması veya bunların birlikte gerçekleşmesine neden olabilecek, kaynak, durum ya da işlemlere “tehlike” denilmektedir.

Đşyerlerinde tehlikeli bir olayın meydana gelme olasılığı ile olayın iş görende yol açabileceği zararın bileşkesine “risk” denilmektedir. Bunu tipik bir örnekle açıklayabilmek mümkündür. Yüksekte çalışma tehlikedir. Yüksek bir yerde çalışmakta olan bir iş görenin düşme olasılığı ile göreceği zararın birlikte etkisi

“risk” olarak tanımlanmaktadır.

Bir tehlikenin varlığını tanıma ve özelliklerini tarif etme çalışmalarına

“tehlike tanımlama”, tehlikelerden kaynaklanan riskin büyüklüğünü tahmin etmek

ve mevcut önlemlerin yeterliliğini dikkate alarak riskin kabul edilir olup olmadığına karar verme çalışmasına da “risk değerlendirmesi” denilmektedir.

Bir çalışma ortamındaki ya da iş kolundaki risk değerlendirmesinin aşamaları aşağıdaki gibi sıralanabilir;

 Bilgilerin toplanması,  Tehlikelerin belirlenmesi,

 Tehlikelerden kaynaklanan risklerin değerlendirilmesi, (sonuçların olasılık ve şiddetinin tahmin edilmesi ve kabul edilebilirliğine karar verilmesi),

 Riski ortadan kaldırmak ya da azaltmak için gerekli önlemlerin planlanması,

 Değerlendirmenin gözden geçirilmesi,

 Risk değerlendirmesinin yazılı hale getirilmesi.

Đşyerlerinde iş kazası ve meslek hastalıklarının önlenmesi, güvenli ve sağlıklı çalışma ortamının sağlanması için tehlike tanımlaması ve risk değerlendirmesinin yapılması gerekmektedir. Risk değerlendirmesi, işle ilgili faaliyetlerden kaynaklanan ve iş görenler ile çevreye olabilecek olası zararların en aza indirilmesine yardım eder. Risk değerlendirmesi aynı zamanda işin verimli ve rekabet edebilir olmasına da katkı sağlar.

Yasal düzenlemelerde, işverenlere iş yerlerinde düzenli risk değerlendirme yapma yükümlülüğü bulunmaktadır. Risk değerlendirmesi proaktif yaklaşımdır. Yani; kaza ya da hastalık meydana gelmeden, kaza ya da hastalığa neden olabilecek

(15)

5

kaynak, durum ya da davranışlara karşı önlemler gerçekleştirme çalışmasıdır. Risk değerlendirmesi yapıldığında kaza ve hastalıklarla işçilerin zarar görmesi en aza indirilebileceği gibi; işverenlerin de mali kayıpları azalır, verimli bir işyeri ortamı sağlanır.

Risk kavramının sorunlu yanı, riski kavramlaştırmak bir başka deyişle tüm boyutlarının ortaya konulmasının oldukça karışık bir süreç olmasıdır. Genel olarak iş yerlerinde risk faktörleri denildiği zaman ortaya şu şekilde bir sınıflandırma çıkmaktadır (Yılmaz 2004):

 Fiziksel iş çevresinden kaynaklı riskler: Makine ve ekipmanlar, gürültü düzeyi, sıcaklık, ışık, çeşitli kimyasal faktörler vb.,

 Đş yerinde işçilerin davranışlarından kaynaklı riskler,

 Đşin organize edilme biçiminden kaynaklı riskler: Çalışma süre ve zamanları, işin akış hızı vb.,

 Bir bütün olarak işletme sisteminden kaynaklı riskler.

Güvenli iş ortamının oluşturulması çalışmalarında, çeşitli faktörlerden kaynaklı risklerin görünür kılınması, bir başka deyişle analiz edilmesi, yapılması gereken öncelikli ve en önemli unsur olarak karşımıza çıkmaktadır.

Genel bir değerlendirme yapıldığında, bu tür çalışmaların amacı, çalışma ortamında risk faktörlerini önceden tanımlayarak, riskleri azaltmak ve kazaların ve tehlikeli hareketlerin ortaya çıkmasını önlemektir. Önleme aşaması ise aktif ve pasif önlemler olmak üzere iki grupta toplanabilir. Aktif önlemler, çalışanların ĐSG’ye ilişkin davranış değişimlerini sağlayacak yöntemler içerirken, pasif önlemler işçilerin edilgen bir biçimde katıldığı çeşitli eğitim çalışmalarını içermektedir. Bu önleyici çalışmaların bir kısmı sadece çalışan ya da örgüt üzerinde odaklanırken, etkin olarak değerlendirdiğimiz çalışmalar ise, hem çalışan hem örgüt üzerine odaklanan ve bütüncül bir risk analiz sürecini içeren çalışmalar olmaktadır.

(16)

6

(17)

7

1.2. ĐSG Yönetim Sistemleri Genel Prensipleri

ĐSG Standartları; ĐSG Yönetim sisteminin en iyi şekilde uygulanabilmesi için, kriterlerden, uygulamalardan ve prensiplerden oluşan birleştirilmiş bir çerçeve sunarlar. ĐSG Risklerini idare edebilmek için risk yönetimi sürecinin nasıl uygulanacağı üzerinde pratik tavsiyeler sağlarlar.

ĐSG Riskleri; ĐSGne az önem verilmesinden oluşan riskler, şahısların

hastalanması, sakatlanması veya ölüm riski, bununla beraber firmaya ve şahıslara karşı mali sorumluluk riskleri, organizasyon veya işletmedeki ekipmanın, prosesin bir kısmının ya da tümünün kaybedilmesi risklerini bütünüyle kapsar.

Bu noktada önemli olan, hastalık ve kazaları önlemek için, risk yönetimi süreçlerinin bir tanımının yapılmasıdır. Bununla beraber risk yönetimi süreci, organizasyonun finansal ve diğer risklerinin yönetiminde de uygulanabilir.

Bu bağlamda ĐSG Risk Yönetiminin genel prensipleri aşağıdaki gibi sıralanabilir:

 Organizasyonel faktörler, yanlış bilgilendirme ve diğer konular, işçilerin sağlık ve emniyet sonuçlarına ve şirketin nihai karlılığına etki eder,  Hastalık ve sakatlıkla sonuçlanan süreçler zaman içinde geliştirilir ve

müdahale imkânları sağlanabilir. Ancak müdahale için en iyi zaman bu sürecin başlangıcıdır,

 Hastalık ve sakatlıkla sonuçlanan enerji ve diğer stres çeşitleri, çalışılan işteki ve bütünüyle toplumdaki kişi ve organizasyonlara büyük maliyetler yaratır,

 ĐSG Risklerinin kabul edilebilirliği hakkındaki değer yargıları algılamaya dayanır. Değişik menfaat gruplarının bu algılamalarını mantıklı kılmak için iletişim ve danışma iki önemli faktördür,

 ĐSG risklerinin yönetimi ve bunlar hakkında karar verilmesi, verilerin mantıksal analizine dayanır,

 ĐSG risklerinin en etkin kontrolü, insanları değiştirmektense, güvenli bir çalışma yeri sağlamaktır,

(18)

8

 ĐSG Yönetimi; içinde bulunulan şartların ayarlanmasını, risklerin tanımlanmasını, analizini, muamelesini, izlenmesini ve bu süreç boyunca iletişim ve danışmanlığın temin edilmesini ihtiva eder. Risk yönetimi süreci, ĐSG risklerinin tahmin edilemez doğasına proaktif bir yolla muamele etmek için bir teknik sağlar (Özkılıç 2005).



1.3. Đşçi Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi Elemanları

Đşçi sağlığı ve güvenliği yönetim sisteminin elemanları Şekil 1.2’de verilmiştir.

Şekil 1.2. Đşçi Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi Elemanları (Anonim 2005)

1.4. ĐSG Risk Yönetiminin Yararları

ĐSG Risk Yönetimi, ĐSG konuları ile ilgili karar alacak yöneticilere yapılandırılmış sistematik bir yaklaşım sağlar. Modern ĐSG Kanunu, risk yönetimi prensipleri üzerine inşa edilir. Risk yönetimi, birçok teknik değerlendirmeyi ve danışmanlık isteyen yöntemleri sürecin içine katarak, desteklenmiş, tutarlı ve savunmaya dayalı karar verebilme gücü sağlar.

(19)

9

ĐSG Risk Yönetimi aktiviteleri, bir organizasyona, operasyonları ile ilgili tehlikeleri iyi kavrama, iç ve dış durumlardaki değişikliklere çok etkin cevap verebilme kabiliyeti sağlar.

ĐSG Risk Yönetimi, bir organizasyona direkt faydalar sağlamak için yol göstericidir. Bu çerçevede organizasyona şu katkıları sağlar:

 Hastalık ve sakatlıkları azaltarak, çalışanların ve toplumun iyileştirilmesini sağlar,

 Kaynakların etkin tahsisi ile katma değer ve para tasarrufu sağlar,

 Yönetimin hazır bilgi kalitesini iyileştirerek, karar verme kabiliyetini geliştirir,

 ĐSG kanunları ile uyumu sağlar,  Firmanın imajını ve ününü geliştirir.

Etkin bir ĐSG Risk Yönetimi programının muhtemel, geniş anlamlı ve uzun vadeli faydaları ise şunlardır (Anonim 1999):

 Đş görenlerin motivasyonunda artış,  Operasyon maliyetlerinde azalış,  Sigorta priminde düşüş,

 Davalara sebep olabilecek kaza riskinde azalış,

 Mesleki sağlık ve iş güvenliği ile ilgili çabaların gösterilmesinde artış,  Kaza maliyetlerinde düşüş,

 Güçlendirilmiş firma imajı. Ayrıca;

 Çalışanların maruz kaldıkları riskler en aza iner,

 Dolayısıyla işletmelerde iş kazaları ve meslek hastalıkları en aza iner,

 Đşletme personelinde, müteahhit personelinde, taşeronlarda, işletmenin komşularında, personelin aile bireylerinde, dolayısıyla toplumda iş güvenliği konusunda faydalı bir bilinç oluşur,

 Personelin, müteahhit personelinin, müşterilerin, komşuların şirkete saygısı artar,

(20)

10

 Personelin motivasyonunu yükseldiği için iş performansı, dolayısıyla, verim artırılır,

 Diğer kuruluşlar ya da müşterilere karşı duyarlı, sorumlu bir imaj yaratılır.  Şirketin itibarını, prestijini ve iyi şöhretini artırır. Firmanın reklamı yapılır,  Yapılmakta olan işler bu sistemle dokümante edilir,

 Mevcut dokümantasyon sistemiyle diğer kalite, çevre yönetim sistemlerinin alt yapısı da hazırlanmış olur,

 Uluslar arası şirketler aynı terminolojiyi kullanarak, iletişim sorununu ortadan kaldırır,

 Bilimsel destek, kredi yardımları ve teknoloji aktarımını kolaylaştırır,

 Dış Pazarlarda tarife dışı engeller kalkar. Đç ve dış pazarlarda avantajlı konuma gelinir. Rekabette üstünlük sağlanır (Sezeroğlu 2004).

Etkin bir ĐSG Risk Yönetimi programının muhtemel, geniş anlamlı ve uzun vadeli faydaları ise şunlardır:

 Önemli risklere maruz kalma ile ilgili artan anlayış ve bilgi sonucu etkin stratejik planlama yapılması,

 Arzu edilmeyen ĐSG sonuçlarının önceden görülebilmesi hüneri nedeniyle düşük işçi tazminatları,

 Pozitif ĐSG sonuçları ve bunun tesisi için iyi hazırlık,  Denetim sürecinin geliştirilmesi,

 Đş Sağlığı ve Đş Güvenliği programlarının uygunluğu, verimliliği ve etkinliği anlamında iyi sonuçlar elde edilmesi,

 Organizasyon içinde ve dışındaki gruplar arasında gelişmiş haberleşmedir.

1.5. ĐSG Yönetim Sistemi (OHSAS 18001)

Kuruluşlarda karşılaşılan en önemli insan kaynakları sorunlarından biri, çalışanların emniyetli ve sağlıklı bir çalışma ortamına sahip olmamalarıdır. Kuruluşların daha iyi rekabet koşullarına ulaşabilmesi için çalışanların ĐSG konusunda planlı ve sistemli çalışmalar yürütmeleri gerekmektedir. TS 18001 (OHSAS) bu gereksinimlerden doğan bir Yönetim Sistemi Standardıdır (Sezeroğlu 2004).

(21)

11

ISO 9001 ve ISO 14001 gibi Standartlar kalite ve çevre yönetimleri üzerine yoğunlaşmış, dolayısıyla kuruluşlarda ĐSG’nin sağlanması ve sürekli iyileştirilerek korunabilmesi için ayrı bir standarda gereksinim duyulmuştur (Anonim 2005a).

Đşçi Sağlığı ve Güvenliği, iş yerindeki çalışmaların, geçici işçilerin, müteahhit personelinin, ziyaretçilerin veya herhangi başka bir kimsenin esenliğini etkileyen şartlar ve faktörlerdir.

ĐSG Yönetim Sistemi, Kuruluşun faaliyet alanı ile ilgili olarak ĐSG risklerinin yönetimini kolaylaştıran tüm yönetim sisteminin parçası. Bu organizasyon yapısını, planlama faaliyetlerinin sorumlulukları, uygulamaları, prosedürleri, prosesleri ve kuruluşun ĐSG politikasının geliştirilmesi, uygulanması, başarılması ve muhafaza edilmesi için kaynakları içine alır.

1.6. OHSAS 18001 Standardı Kapsamı

Bu standart, bir kuruluşun ĐSG risklerini kontrol etmesi ve performansını iyileştirmesini sağlamak için, ĐSG yönetim sistemi şartlarını kapsar. Bu, ĐSG performans kriterlerinin durumunu belirtmediği gibi bir yönetim sisteminin tasarımı için ayrıntılı şartları da kapsamaz.

Bu standart aşağıdakileri gerçekleştirmeyi amaçlayan her kuruluşa uygulanabilir:

 Kuruluşun faaliyetleri ile ilgili olarak, ĐSG risklerine maruz kalabilecek çalışanlar ve ilgili diğer taraflar için riskleri yok etmek veya en aza indirmek üzere bir ĐSG yönetim sistemi oluşturmak,

 Bir ĐSG yönetim sistemini kurmak, uygulamak ve sürekli iyileştirmek,

 Kuruluşun beyan ettiği ĐSG politikasına uygunluk konusunda kendine güvence sağlamak,

 Bu uyumu başkalarına da göstermek,

 Kuruluşun ĐSG yönetim sisteminin bir dış kuruluş tarafından belgelendirilmesini / tescilini sağlamak,

(22)

12

 Bu standardın şartları ile uyumun sağladığını tayin ve bu durumu beyan etmek.

Bu standardın bütün şartlarının, herhangi bir ĐSG yönetim sistemine dahil edilmesi amaçlanmıştır. Uygulamanın kapsamı kuruluşun ĐSG politikası, faaliyetlerin yapısı ile çalışmaların riskleri ve karmaşıklığı gibi faktörlere bağlı olacaktır.

1.7. TS 18001 (OHSAS) Standardının Gelişimi

TS 18001 (OHSAS) standartının gelişimi aşağıdaki kronolojik sırayı izlemiştir (Anonim 2004):

 1996’da BS 8800 Mesleki sağlık ve güvenlik yönetim sistemi rehberi,  1997’de Technical report NPR 5001,

 1999’da BS tarafından Đngiltere’de,

 2001’de TS 18001 olarak yayınlanmıştır (Türkiye’de).

1.8. TS 18001’in (OHSAS) Đşletmelerde Uygulanmasının Gerekçeleri

TS 18001 (OHSAS) ĐSG Yönetim Sistemi’nin işletmelerde uygulanma

gerekçeleri aşağıda sıralanmıştır (Anonim 2005):  Đşletmelerde kârlılığı artırmak,

 ĐSG çalışmalarını diğer faaliyetlere entegre ederek kaynakların korunmasını sağlamak,

 Yönetimin taahhüdünün sağlandığını göstermek,

 Çalışanların motivasyonunu ve sürece katılımını arttırmak,

 Ulusal yasa ve dünya standartlarına uyum süresini ve maliyetini azaltmak,  Paydaşların istek ve beklentilerini karşılayarak rekabeti arttırmak,

 Kuruluşlar tarafından sürdürülmekte olan ĐSG faaliyetlerinin sistematik olarak yayılımını sağlamak.

(23)

13

1.9. TS 18001’in (OHSAS) Đşletmelerde Uygulanmasının Amaçları

Günümüzde, çalışma koşullarından kaynaklanan iş gören ölüm, yaralanma ve

mesleki hastalıkları yeterince önlenememektedir. Maalesef, Türkiye iş kazası sıralamasında Avrupa birincisi ve dünya üçüncüsüdür.

Türkiye’de, çalışanların en büyük sorunu iş kazasına uğramaktır. Dolayısıyla, Türkiye’de iş kazaları, çalışma yaşamının en önemli sorunu olmaya devam etmektedir. 2007 yılı SSK istatistiklerine göre Türkiye’de bir yılda 80.602 iş kazası meydana gelmiştir. Bu iş kazaları sonucu 1.044 çalışan yaşamını yitirmiştir. 1,818 çalışan sürekli iş göremez duruma gelip sakat kalmış ve 1.208 çalışan ise, meslek hastalığına yakalanmıştır. Yaşanan iş kazaları sonucunda toplam 1.942.573 gün geçici iş göremezlik oluşmuştur. Bu verilerden de görüleceği üzere, iş kazaları ve meslek hastalıklarından kaynaklanan kayıplar Türkiye’deki işletmeler için oldukça ciddi bir sorun olarak gözükmektedir.

Đşletmelerde oldukça yaygın bir şekilde uygulanan ISO 9000 Kalite Yönetim Sistemi, dış müşteriyi tatmin etme yanında, iç müşterinin de (sosyal paydaşlar) tatminini öngörmesine rağmen, gerçekte kuruluşlarda tepe yöneticileri iç müşteriyi, yani, başka bir deyişle çalışanlarını genellikle ihmal etmektedir. Dolayısıyla, sağlıksız ve yetersiz güvenlik koşullarında çalışanlardan kaliteli ürün ve hizmet alınamayacağı çok açıktır. Bu neden de OHSAS/TS 18001, günümüzde bir yönetim sistemi olarak işletmeler tarafından yaygın bir şekilde ele alınmaktadır.

Her geçen gün artan küresel rekabette, tüm çalışanların katkısıyla konumlarını güçlendirmek isteyen işletmeler, OHSAS/TS 18001, ĐSG yönetim modeli kurmakta ve bunu mevcut kalite sistemleri ile ilişkilendirmektedir. Bu yönetim sistemi, zararla sonuçlanabilecek olası tehlikelerin önceden tespitini ve gerekli önlemlerin alınmasını hedeflediğinden işveren ve iş gören tarafından aynı önemde bakış ve uygulamaya sahip bulunmaktadır.

TS 18001 (OHSAS) ĐSG Yönetim Sisteminin işletmelerde uygulanması ile iş kazası ve meslek hastalıklarının yüksek maliyetleri en aza indirilebilmektedir. Türkiye'de 2000 yılından itibaren yaygınlaşmaya başlayan bu belgelendirme işlemi, 2002 yılsonu itibariyle, yaklaşık 20 Türk firması tarafından gerçekleştirilebilmiştir.

(24)

14

2003 yılında Körfez savaşından sonra, özellikle Irak’ta iş yapmaya hazırlanan inşaat/taahhüt firmaları yoğun olarak bu belgeyi almaya başlamışlardır. Günümüzde TS 18001 (OHSAS) ĐSG Yönetim Sistemi’ni uygulayan firmaların sayısı hızla artmaktadır.

Bu kapsamda TS 18001 (OHSAS) ĐSG Yönetim Sistemi’nin işletmelerde uygulanma amaçları şu şekilde sıralanabilir:

 Çalışanları işyerinin olumsuz etkilerinden ve kazalardan koruyarak, rahat ve güvenli bir ortamda çalışmalarını sağlamak,

 Đş kazaları ve meslek hastalıkları sebebiyle oluşabilecek iş ve iş gücü kayıplarını en aza indirgeyerek, iş veriminde artışını ve maliyetlerin düşürülmesini sağlamak,

 Çalışma ortamlarında alınan tedbirlerle, işletmeyi tehlikeye sokabilecek yangın, patlama, makine arızaları vb. durumların ortadan kaldırılması neticesinde işletme güvenliğinin sağlanmak,

 Diğer işletmeler ya da müşterilere karşı da duyarlı, sorumlu olunduğunu göstermek,

 Rakiplere karşı üstünlük sağlamak,

 Resmi makamlar önünde, kuruluşun iş güvenliğine olan duyarlılığının ve yasal gerekliliklerin yerine getirildiğinin kanıtlanabilmesini sağlamak.

1.10. OHSAS/TS 18001'in Uygulanmasında Başarıya Ulaşmanın Đlkeleri

TS 18001 (OHSAS) ĐSG Yönetim Sistemi’nin işletmelerde başarılı bir şekilde uygulanmasına, işletmedeki tüm çalışanların;

 Tam dayanışması,  Bütünüyle iş birliği,  Takım çalışması ve

(25)

15

1.11. OHSAS 18001- ĐSG Yönetim Sisteminin Yararları

 Bu yönetim sistemi ile zararla sonuçlanabilecek olası tehlikelerin önceden tespiti ve gerekli önlemlerin alınması sağlanır.

 Çalışanlar işyerinin olumsuz etkilerinden korunur, rahat ve güvenli bir ortamda çalışmaları sağlanır.

 Đş kazaları ve meslek hastalıkları sebebiyle oluşabilecek iş gücü ve iş günü kayıplarının en aza indirgenmesi, dolayısıyla iş veriminde artışın sağlanmasıyla üretimin (ürün ve/veya hizmet) korunması sağlanır.

 Çalışanların memnuniyeti, müşteri memnuniyeti ve üretim maliyetlerinde azalma sağlanır.

 Đş kazası ve meslek hastalıklarının oldukça yüksek maliyetleri en aza indirilir.  Çalışma ortamlarında alınan tedbirlerle, işletmeyi tehlikeye sokabilecek

yangın, patlama, makine arızaları ve devre dışı kalmaların ortadan kaldırılması işletme güvenliği sağlanır.

 Resmi makamlar önünde, organizasyonun iş güvenliğine karşı duyarlı olduğu kanıtlanır ve yasal ceza riski azaltılır.

 OHSAS 18001, ISO 9001:2000 ve ISO 14001 ile uyumludur, mevcut kalite sistemi OHSAS 18001’i de içererek var olan alt yapı geliştirilir ve daha kapsamlı hale getirilir.

 Đsteyen işyerleri, OHSAS 18001'e göre oluşturdukları yönetim sistemini belgelendirebilirler.

Bu yönetim sistemi, işletmede çalışanların sağlığını dolayısı ile verimliliği ve üretimi de arttıran bir faktördür (Anonim 2005).

1.12. OHSAS 18001 ĐSG Yönetim Sisteminde Yer Alan Temel Kavramlar

OHSAS 18001’e göre amaçları bakımından aşağıdaki terimler ve tarifler geçerlidir:

-Kaza: Ölüme, hastalığa, yaralanmaya, hasara veya diğer kayıplara sebebiyet veren

(26)

16

-Tetkik: Faaliyet veya faaliyetlerle bağlantılı sonuçların, planlanan düzenlemelere

uygunluğunu ve bu düzenlemelerin etkin bir şekilde uygulanıp uygulanmadığını, kuruluşun politikasını ve hedeflerini (Madde 3.9) gerçekleştirmek için uygun olup olmadığını belirlemek amacıyla yapılan sistematik inceleme.

-Sürekli iyileştirme: Kuruluşun, ĐSG politikasına bağlı olarak, genel ĐSG

performansını iyileştirmek için, ĐSG yönetim sistemini geliştirme prosesi.

-Tehlike: Đnsanların yaralanması, hastalanması, malın veya malzemenin hasar

görmesi, işyeri ortamının zarar görmesi veya bunların birlikte gerçekleşmesine sebep olabilecek kaynak veya durum.

-Tehlike tanımlaması: Bir tehlikenin (Madde 3.4) varlığını tanıma ve özelliklerini

tarif etme prosesi.

-Olay: Kazaya sebep olan veya sebep olacak potansiyele sahip olan oluşum.

-Đlgili taraflar: Kuruluşun ĐSG performansı ile ilgilenen, ya da bu performanstan

etkilenen kişi veya grup.

-Uygunsuzluk: Doğrudan ya da dolaylı olarak yaralanma, hastalık, malın hasar

görmesi, işyerinin zarar görmesi veya bunların birlikte gerçekleşmesine neden olabilecek; yönetim sistemi performansından, kanunlardan, prosedürlerden, uygulamalardan ve çalışma standartlarından veya benzerlerinden herhangi bir sapma.

-Hedefler: Kuruluşun kendisi için başarmak üzere koyduğu ĐSG performansı

türünden amaçlar.

-ĐSG: Çalışanların, geçici işçilerin, yüklenici personelinin, ziyaretçilerin ve çalışma

alanındaki diğer insanların sağlık ve güvenliğini etkileyen faktörler ve şartlar.

-ĐSG yönetim sistemi: Kuruluşun faaliyetleri ile ilgili ĐSG risklerinin yönetimini

kolaylaştıran tüm yönetim sisteminin bir parçası. Bu, kuruluş yapısını, planlama faaliyetlerini, sorumluluklarını ve uygulamalarını, prosesleri, prosedürleri ve kuruluşun ĐSG politikasının geliştirilmesi, uygulanması, iyileştirilmesi, başarılması, gözden geçirilmesi ve sürdürülmesi için gerekli kaynakları kapsar.

(27)

17

-Risk değerlendirmesi: Riskin büyüklüğünü tahmin etmek ve riske tahammül edilip

edilemeyeceğine karar vermek için kullanılan prosesin tamamı.

-Güvenlik: Kabul edilemez zarar riski altında olmama durumu.

-Katlanılabilir risk: Kuruluşun, yasal zorunluluklara ve kendi ĐSG politikasına göre,

tahammül edebileceği düzeye indirilmiş risk.

-Genel şart: Kuruluş, gerekli şartları 4. Maddede belirtilen bir ĐSG yönetim

sistemini kurmalı ve sürdürmelidir.

-ĐSG Politikası: Kuruluşun üst yönetimi tarafından onaylanmış, tüm sağlık ve

güvenlik hedeflerini, sağlık ve güvenlik performansını geliştirme karar ve iradesini açıkça ortaya koyan bir ĐSG politikası olmalıdır.

Bu çalışmanın amacı, bir doğal gaz dağıtım sisteminde ĐSG tehlike analizleri ve risk değerlendirmeleri gerçekleştirmektir. Doğal gaz dağıtım sistemleri, dağıtım bölgesinin tamamını etkileyebilecek nitelikte olması ve tehlikelerin ortaya çıkarabileceği sonuçların şiddetinin yüksek olabilmesi nedeniyle dikkatle ele alınması gereken sistemlerdir. Bu çalışma kapsamında Türkiye’nin önemli bir doğal gaz dağıtım şirketinin sorumluluğu altındaki tüm dağıtım sistemi elemanları ele alınmıştır. Dağıtım sistemi, alt sistemler şeklinde ele alınarak her bir alt sistem için potansiyel tehlikeler tanımlanmış ve bu tehlikelere ilişkin riskler değerlendirilmiştir.

(28)

18

2.KAYNAK ARAŞTIRMASI

Đş kazaları ve buna bağlı ölüm ve yaralanmalar, yalnızca ülkemizde değil, dünyada da ürkütücü boyutlardadır. Tüm bu koşullarda dünyada değişen koşullarla birlikte, devletin çalışma yaşamındaki denetim fonksiyonunun en aza indirilmesi, değişen iş yasaları ve iş güvenliği mevzuatı var olan kuralsız ortama katkıda bulunmaktadır. Đş kazalarının maddi kayıpları ise öyle bir boyuta ulaşmıştır ki, Đngiltere’de yapılan bir çalışmaya göre proje bedelinin % 8,5’luk kısmı iş kazaları ve meslek hastalıkları kaynaklı ölüm, yaralanma, iş günü kaybı, sigorta ve sağlık masraflarına ayrılmak zorunda kalmaktadır. Bu çalışmayı 15 AB ülkesini kapsayan coğrafyaya yansıttığımızda 902 milyar euro ciroluk bir boyuta ulaşan inşaat sektöründe, 75 milyar euronun iş kazaları ve meslek hastalıkları kaynaklı giderlere harcandığı gerçeği açığa çıkmaktadır (HSE, 1997).

Riskler kişisel, çevresel, yapılan işin niteliğinden kaynaklı olabilir kimi zaman iyi kimi zaman ise yetersiz bir şekilde nicelleştirilebilir. Riskin doğası ve kişinin risk üzerindeki denetimi, riskin kavranışını da değiştirecektir. En genel tanımıyla tehlike, zarara veya yaralanmaya doğal olarak neden olma potansiyeli barındıran herhangi bir şey olarak tanımlanırken, risk ise bir tehlikeden kaynaklanacak olan zarar veya yaralanmanın olasılığı olarak tanımlanabilir. Tehlike ve Risk değerlendirme için farklı farklı teknikler bulunmaktadır (Dizdar, 2000).

Dikmen ve ark. (2006), uluslar arası inşaat projelerinde fiyat belirlemede uygun kar marjı seçimi yaptıkları çalışmada uluslar arası inşaat projeleri için bir “bulanık (flu) risk tayini” metodolojisi önermişler ve önerilen bu metodolojiyi uygulamaya geçirecek bir (tablolama) metodunu ve bir bütçe aşımı risk oranının tahmin için de “flu (bulanık) risk saptama” yaklaşımını kullanmışlardır. Flu risk saptanması, risk oranlarının belirsiz, bulanık olduğu, tanımlamasının nesnel kararlardan çok öznel kararlar ile yapıldığı durumlarda risk oranlarının miktarını belirlemede umut verici bir yaklaşım ortaya koyar. Bu araştırmada, uluslar arası inşaat projelerinin risk sınıflanması için bir metodoloji önerilmiştir. Önerilen metodolojide, bir flu risk sınıflama metodu, risk tanımlama için etki diyagramlama

(29)

19

metodu ile beraber kullanılmıştır. Etki faktörleri ve bu faktörler arasındaki etkileşim, etki diyagramları yardımı ile rahatça modellenebilir.

Davidson ve ark. (2006), yaptıkları araştırmada gıda sistemi içersimde mikrobik tehlikelerin risklerinin erken safhada saptanması için bir flu risk saptama aracı (FRAT) üzerinde çalışmışlardır. Kullanıcı, iç tehlike miktarını, işleme esasında potansiyel değişimi ve tüketimi ve sağlık etkisi ile ilgili faktörler gibi parametreleri tanımlar. Maruz kalma ve riski hesaplamak için aralık aritmetiği kullanılır. Risk oluşturma sistemleri ile ilgili bilgilerin sınırlı olduğu durumlarda, hesaplamaların kolayca yapılabilmesi ve risklerin yaklaşık tahminlerinin kolaylığından dolayı, nokta tahmini yaklaşımları sıklıkla kullanılır. Gıdalarda var olan mikrobik tehlikelerini azaltmak için çeşitli sistemler geliştirmek amacıyla metotlarını geliştirilmektedirler.

Gallego ve ark. (2004), yaptıkları çalışmada, bir yıldırım risk saptaması, yıldırım düşme olasılığı, zarar kanalı (kaplin cinsinden) oluşması yada bir kayıp olması (ekipman, insan, yapı, v.s.) durumlarıyla ilişki belirsizliklerin bir setini kullanmışlardır. Bu belirsizlikleri ölçmek ve ayrımını yapmak için, flu mantık kullanan bir risk saptama metodolojisi önermişlerdir.. Flu mantık (belirsiz mantık ya da bulanık mantık), risk analizindeki öznelliği ve bir risk seviyesinin kabul edilebilir olup olmadığını tahmin etmede gerekli sözel ve sayısal değişkenleri birleştirmede gülcü bir araçtır. Bu çalışmadaki önerilen metodoloji kara flaş yoğunluğu – GFD ve yıldırım akım tepe değeri – CPV’nin özel davranış gösterdiği ve yıldırım olayının yoğunluğu ile frekansını belirlediği tropik bölgelerde uygulanan, yıldırımdan kaynaklı zarar riski analizine bir katkıdır. Bir bulanık risk metodolojisi, risk saptama prosesinde belirsizliklerin modellenmesine bir katkı olarak tarif edilmiştir. Metodoloji, zarar olasıklarını daha keskin bir şekilde tahmin için yıldırım parametresi ile zararlı olaylar arasında gülcü bir araç olan doğrudan ilişkiyi oluşturmayı mümkün kılmıştır.

Tah ve Carr (1999), yaptıklar araştırmada ayrıntılı risk saptanması için resmi bir model geliştirilmesi adına bir hiyerarşik risk hesaplama yapısı temsili kullanmışlardır. Risk faktörleri, riskler ve sonuçlar arasındaki ilişkiler neden ve sonuç diyagramlarında sunmuşlardır. Flu ilişki ve kompozisyonun bu konsept ve diyagramları ve proje performans ölçümleri için sonuçları arasındaki ilişkiyi

(30)

20

belirlemek için kullanılmıştır. Risk bileşenlerinin flu tahmini üzerine kurulu bir projenin performans, kalite, maliyet, ve zaman ölçümleri terimleri cinsinden sonuçlarını dikkate alarak, riske maruz kalma halini geliştirecek bir metoloji sunmuşlardır. Risk tanımlanması ve sınıflandırlması için bir hiyeraşik risk hesaplama yapısı önermişlerdir. Ortak bir bileşik ölçekleri elde etmek için, riskleri, olasıkları ve etkileri de tanımlayarak, HRBS tabanında ve risk taksinomisi (sınıflandırma bilimi) tabanında geliştirmişlerdir. Ayrıca bu çalışmada bir program sunulmaktadır, bu programı sürekli günceleştirerek daha sağlıklı hale getirmektedirler.

Mure ve ark.’nın (2006), yaptıkları çalışma, flu mantık üzerine kurulu, iş kazaları risklerini saptama metodu sunar. Bu çalışmanın amacı çeşitli saha ve endüstriyel uygulamalardaki iş kazaları risklerini yarı ölçülebilir şekilde saptamak ve risklere yönelik en iyi müdahale ölçümlerini tanımlamaktır. Çalışma kazaları riskini saptamada yeni olan bu yaklaşım, niteliksel, kesin olmayan ve bazı durumlarda aykırı bilgilerin toplanıp değerlendirmesine şans tanır ki bir iş kazasını tanımlayan bilginin olması gerektiği şekildedir.

Karimi ve Hüllermeier’in (2006), yaptıkları çalışma, enerji ve diğer karışık endüstriyel sistemler için güvenlik yönetimi ve entegre bölgesel risk saptaması alanını sunar. Uluslar arası başlangıç, bölgesel seviyede risk saptamanın çeşitli görevlerini yürürlüğe koymaya yardım için metotların, yönergelerin, çeşitli modellerin geliştirmesinin ve karar destek sistemlerinin (DSS) değerlendirmesi içerir. Coğrafi bilgi sistemi teknolojisinin meziyeti ve özelleşmiş DSS kullanımı ve paydaş prosesleri aydınlatılmıştır.

Gheorghe ve ark.’nın (2000) çalışması, doğal felaketler, özelliklede yüksek oranda belirsiz koşullarda, örnek olarak, saf olasılıksal risk analizi için gereken ne istatiksel ve fiziksel bilginin yeterli olduğu durumlarında risk saptama için bir sistem sunar. Bu bu çalışmanın teorik temeli, ek bir belirsizlik boyutu olan teorisini, flu set teorisi kullanarak tamamlamaya dayanır. Flu olasılık, yeni bir yaklaşımın geliştirildiği olabilirlik – olasılık dağılımı terimleri içersinde karakterize edilmiştir. Yeni yaklaşım alternatifi ile karşılaştırılmıştır. Daha fazlası, tehlike şiddeti, hasar ve kayıp v.s. hassaslık ilişkileri paremetrelerinin korelasyonu ile ilgili belirsizlikler flu ilişki yardımıyla dikkate alınmıştır.

(31)

21

Dyjack ve ark. (2003), iş sağlığı ve güvenliği yönetim sistemi hakkında yaptığı proje çalışmasında iş sağlığı ve güvenliği yönetim sisteminin güvenirlik denetiminde uygulama testlerin ve bu yapılan testlerin tekrar düzenlenerek yapılması gerektiğinin önemli olduğunu göstermiştir.

Hekmat ve ark. (1994), iş sağlığı ve güvenliği yönetimi metot değerlendirmesi kapsamında, çalışma yeri atmosferindeki klor dioksit gazların PH ve konsantrasyonu iyileştirme çalışması yapmış ve bunu sağlamıştır.

Zoller (2003), iş yerinde iş sağlığı ve güvenliği problemi için otomobil fabrikasında yapmış olduğu çalışmada, her bir çalışanın iş sağlığı ve güvenliği yönetimine katılması gerektiğini ve böylece çalışanların risklerden ve tehlikelerden korunabileceğini göstermiştir.

Redinger ve Levine (1998), OHSAS yönetim sisteminin diğer yönetim sistemleriyle aldığı ve alacağı ortak prensiplerle dünyada bu yönetim sisteminin yaygınlaşacağı ve ayrıca iş yerlerinde yapılan deneme testlerinde iş sağlığı ve güvenliği performans değerlerinin sağlanacağını göstermiştir.

Laukkanen (1997), inşaat sektöründe yaptığı çalışmada güvenlik eğitiminde ve iş başı eğitim yerlerinde özellikle ilk olarak kaza önleme ve ilk yardım hakkında eğitimin verilmesi gerektiğini ve böyle güvenlik ve gelişimin beraber gelişebileceğini belirtmiştir.

Redinger ve Levine (1998), iş sağlığı ve güvenliği uygunluk-değerlendirme modellerinde üç parça sertifika yaklaşım yani endüstriyel hijyen, güvenlik testleri ve uygulamaları ve yönetim sisteminin tescillenmesi analizlerini 22 kamu ve özel programlarda yürütmüşlerdir.

Risikko vd. (2003) iş yerlerinde soğukla alakalı sağlık ve güvenlik risklerini kontrol almaya yönelik sistematik bir model ortaya koymuşlardır.

Lindøe ve Lie (2002), OHSAS 18001yönetim sisteminin yemek kontrolüyle birleştirilmesi çalışması yapmışlardır ve endüstrilerde ikram edilen yemeklerin sağlıklı olmasını yönetim sistemiyle ilişkilendirmişlerdir.

(32)

22

Chaudhuri (1995), iş sağlığı ve güvenliğinin kanuni olarak yerleştirilmesi hakkında Hindistan’ da yaşanan sorunları dikkate alarak yaptığı çalışmada çalışanların endüstrilerde adaptesinin arttığını ve ayrıca bu programın gelişmekte olan ülkelerde başarılı olarak yerleştirilebileceği çalışmasını yapmıştır.

Batra ve Tsobanoglou (2000), iş sağlığı ve güvenliği kültürünün cinsiyet bakış açısı hakkında Yunanistanlı işçiler arasında bir çalışma yapmışlardır.

Lingard (2001), Avustralya’ da ilk yardım sonuçlarını dikkate alarak inşaat işçilerinin iş kazalarını ve hastalıklarını önlemek için iş sağlığı ve güvenliği hakkında bilgilendirme ve motive etme çalışmasını yapmıştır.

Dyjack ve ark. (1998), ISO 9001 ve OHSAS 18001 yönetimlerini karşılaştırarak, üreticilere yönelik olarak iş sağlığı ve güvenliği denetimi hakkında yol gösterici veriler ortaya çıkarmışlardır.

Winder ve Gardner (1999), iş sağlığı ve güvenliği, kalite ve çevre yönetimlerinin ihtiyaçlara uygun olarak nasıl birleştirileceği ve bunların gelişiminin nasıl sağlanacağı hakkında çalışmalar yapmışlardır.

Saurin ve ark. (2003), OHSAS 18001 yönetimi yardımıyla güvenlik planının üretim planlama ve kontrol, performans analizi ve risk yönetiminin nasıl birlikte yürütüleceği hakkında bir çalışma yürütmüşlerdir.

Marchant ve ark. (2002), ortak yürüttükleri iş sağlığı ve güvenliği kapsamlı programlarında üretimde, yapımda ve yerleştirmelerde cam yün ve maden yünün oluşmasını engellemek amacıyla 6000 örnekle oluşturulan veritabanı çalışmasını yapmışlardır.

Andre (2005), çok hızlı değişen dünyada iş sağlığı ve güvenliğindeki yeni karışıklıkların araştırılması hakkında inceleme yapmıştır. Bu karışıklıklara karşı yeni yöntemlerin kullanılması için öneriler geliştirmiştir.

Jorgensen vd. (2006) çeşitli seviyelerde ISO 9001, ISO 14001, OHSAS 18001 ve SA 8000 gibi yönetim sistemlerini bir araya getiren farklı yaklaşımlar

(33)

23

ortaya koymuşlardır. Bu standartlar arasındaki artan birliktelik eğilimi ile bu birlikteliğin farklı yönlerinin nasıl anlaşılabileceğini tartışmışlardır.

Günümüzde bir bilim dalı haline gelen işçi sağlığı ve iş güvenliği, üretim sürecindeki ve toplum yaşamındaki değişimlere bağlı olarak gelişim göstermiştir. Đnsanlığın doğa ile savaşımı ile başlayan ve değişik aşamalardan geçen çalışma yaşamındaki gelişmeler, işçi sağlığı ve iş güvenliği sorunlarının da gündeme gelmesine yol açmıştır. Üretim araçlarında ve üretim yöntemlerindeki değişim ve dönüşümler sonucunda çalışanların sağlık ve güvenlik sorunları da çoğalmış ve giderek önem kazanmaya başlamıştır. Tarih boyunca çalışma yaşamındaki gelişmeler, işçi sağlığı ve iş güvenliği konusundaki gelişmelere de kaynaklık etmiştir (Fişek, 1999).

Çalışanların işyeri ortamındaki fiziksel ve kimyasal etmenlerin zararlarına, üretim araç ve gereçlerinin tehlikelerine, kullanılan ham ve yardımcı maddelerin çeşitli zararlı etkilerine maruz kalmaları işçi sağlığı ve iş güvenliği sorunlarının temelini oluşturmaktadır. Bu sorunları ortadan kaldıracak sağlık ve güvenlik önlemlerinin saptanması ve uygulamaya konulması üretim sürecindeki gelişmelerin bilimsel yöntemlerle incelenmesi ile olanaklıdır. Böylece sorunların ana kaynaklarını saptamak kolaylaşacak, alınacak güvenlik ve sağlık önlemlerinin özellik ve nitelikleri ile uygulama alan ve yöntemlerinin belirlenmesi sağlanabilecektir. Bu nedenle üretim sürecindeki değişimlerle, işçi sağlığı ve iş güvenliği konusundaki gelişmeleri tarihsel akışı içinde incelemek gereklidir (Yılmaz, 2004).

Brito ve Almeida (2007), yaptıkları araştırmada doğal gaz boru hatlarının risk derecelendirmesi için çok-nitelikli risk değerlendirmesi. Bu makale risk değerlendirmesi için, çok nitelikli fayda teorisine dayalı doğal gaz boru hatları bölümlerinin risk derecelendirmesi için bir kara modeli sunuyor. Boru hattı tehlike senaryoları inceleniyor ve çok nitelikli bir yaklaşıma dayalı bir risk değerlendirme modelinin sebepleri sunuluyor. Etkinin üç boyutu ve karar yapıcılara ait tercihleri risk yönetim kararlarına dönüştürme ihtiyacı belirtiliyor. Model, çok-boyutlu risk ölçümlerini ortaya koymak amacıyla, faktörlere çok- nitelikli bir fayda fonksiyonu kullanarak yaklaşıyor. Bu model kara analizi kavramlarını kullanarak, karar yapıcıların net ve tutarlı risk ölçümleri ile ilgili tercih ve davranışlarını nicel olarak

(34)

24

dahil ediyor. Ayrıca doğal gaz şirketlerindeki boru hatlarının kritik bölümlerine öncelik tanımaya destek olmak amacıyla, bu çok-nitelikli model boru hattı bölümlerinin risk hiyerarşisinde derecelendirmesini sağlar.

Liao ve ark. (2005), tutuşma limiti verileri, yanıcı gaz kullanımı ile ilişkilendirilen tehlikesinin nicel risk değerlendirmesi açısından önemlidir. Bu çalışma pratik uygulamalardaki tehlikelerin önlenmesi amacıyla temel tutuşma verilerini elde edilecektir. Deneyler sabit hacimli yakma bombasında yapıldı ve boruda düşünülen yakıt doğal gazdı (NG). Yakma bombalarındaki basınç geçmişleri kayıt edilmiştir. Bir tutuşucu karışımı değerlendirmek amacıyla %7’lik bir basınç artışı kritik kullanıldı. Metanın NG- hava tutuşma limitleri üzerindeki etkisi incelendi. NG-hava karışımına seyreltici (karbon dioksit, nitrojen veya bunların karışımı) eklenerek, tutuşma limitleri üzerindeki seyreltme etkileri de incelenmiş oldu.

Vanem ve ark. (2007), yaptıkları bu çalışmada, açık denizde sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) taşıcılarına ait küresel işletmenin genel, yüksek seviyeli bir risk değerlendirmesini sunuyor. Analiz, ilk tehlike tanımlaması, tarihi LNG kazalarının baştan eleştirisi. Daha önceden yapılan çalışmaların eleştirisi, yayımlanmış bilirkişi istatistikleri ve uzman görüşleri gibi birçok kaynaktan bilgiyi toplayıp bir araya getiriyor ve kritik kaza senaryoları için model ler risk modelleri geliştiriyor. Bu risk modellerine göre, farklı kaynaklardan gelen mevcut bilgi farklı genel kaza kategorilerinde olay ağacı şeklinde yapılanmıştır. Bu yolla, sevkiyat işletmelerine ait yüksek risk alanları belirlendi. LNG sevkiyatı ile ilişkilendirilen riske olan önemli katkıların çarpışma, karaya oturma, temas, yangın ve patlama ve de LNG terminalde doldurulup boşaltılırken meydana gelen olaylar gibi beş genel en yüksek olduğu bulundu. Bu makalede sunulan risk analizine göre, LNG taşıyıcı işletmelerle ilişkilendirilen hem bireysel hem de toplumsal risk seviyesi ise, yalnızca mevcut maliyet etkili risk kontrol seçenekleri belirlenebildiyse riskin daha fazla azaltılması gerektiği anlamına gelen makul seviyede uygulanabilirlik (ALARP) alanı dahilinde bulunuyor.

Karimi ve Hüllermeier (2006) ’in çalışmasında, doğal felaketler gibi özellikle de yüksek oranda belirsiz koşullarda olasılığa bağlı risk analizi için gereken

(35)

25

istatistiksel ve fiziksel bilginin yeterli olduğu durumlarında risk değerlendirmesi için bir yöntem sunulmuştur. Bulanık olasılık, yeni yaklaşımın geliştirildiği olabilirlik – olasılık dağılımı terimleri içersinde karakterize edilmiştir. Yeni yaklaşım alternatifleri ile karşılaştırılmıştır. Bununla birlikte, tehlike şiddeti, hasar ve kayıp v.s. gibi, hassaslık ilişkileri parametrelerinin korelasyonu ile ilgili belirsizlikler bulanık ilişki yardımıyla dikkate alınmıştır.

Mure ve ark. (2006) ’nın yaptıkları çalışmada, bulanık mantık üzerine kurulu bir iş kazaları risklerini saptama metodu sunulmaktadır. Bu çalışmanın amacı çeşitli endüstriyel uygulamalardaki iş kazaları risklerini yarı ölçülebilir şekilde saptamak ve risklere yönelik en iyi müdahale seviyelerini tanımlamaktır. Çalışma kazaları riskini saptamada yeni olan bu yaklaşım, niteliksel, kesin olmayan ve bazı durumlarda aykırı bilgilerin toplanıp değerlendirmesine şans tanımasından dolayı iş kazasını tanımlayan bir bilginin olması gerektiği şekildedir.

Jo ve Ahn (2005), çalışmalarında riskte hat işaretleyicilerinin doğal gazla aktarım boru hatları üzerindeki etkisini değerlendirilmesi için bir model sunuyor. Riskteki hat işaretleyicilerin etkisi sırasıyla bir hat işaretleyicisini bir mesafeden ayırt edebilmeye bağlı olan hat işaretleyicisi tanınabilirliği fonksiyonu olarak belirlenir. Model özellikle bunların renkleri, ölçüleri ve çevrenin rengi olmak üzere hat işaretleyicilerinin fiziksel özelliklerine dayandırılır. Belli bir hat işaretleyicisinin ayırt edilebilir olduğu hesaplanmış mesafeler iki hat işaretleyicisi arasındaki ortalama mesafeler ile karşılaştırıldı. Risk azaltma faktörler hesaplanan sonuçlar ve uygun tehlikeli olay veritabanından elde edilen bilgiler arasında ki karşılaştırmadan elde edildi. Model sonuçları iki hat işaretleyicisi ile hava koşulları arasında bulunan mesafedeki hat işaretleyicileri sayesinde anlamlı risk azaltma bağlılığı gösterdi. Model, boru hattı güzergahı boyunca yerel koşullar olan farklı bağlılığı sayesinde esnekliğini gösteriyor. Bu doğal gaz taşımacılığında kullanılan boru hatlarındaki nicel risk hatlarındaki nicel risk değerlendirmesi açısından mevcut modeller için bir tamamlayıcı görevi görebilir.

Bajcar ve ark.’nın (2008) yapyığı çalışmada, doğalgaz taşıyan aktarım boru hattı için nicel bir risk değerlendirme yönetimi. Birçok ülkede düzenleme kurumları doğal gaz boru hatlarını güvenli tutmak amacıyla kuralcı yaklaşımlardan

(36)

26

uzaklaşıyorlar. Alternatif olarak, nicel değerlendirmeye dayalı risk yönetiminin güvenlik seviyesini geliştirdiği düşünülüyor. Bu makale doğal gaz boru hatlarının nicel risk değerlendirmesi için bir yöntemin geliştirilmesi üzerine odaklanıyor ve ölüm süresi ve aktif ölüm süresi parametrelerini tanıyor. Ölüm süresi farazi kazalarla ilişkilendirilen boru hattı boyunca olan bütüncül ölüm olarak tanımlanır. Basit bir boru hattının bireysel ve sosyal riskleri Avrupa Gaz Boru Hattı veri grubu ve BG Transco’dan elde edilen tarihi bilgilerden hesaplandı. Bireysel risk göz önünde bulunduran şu anki kabul edilebilir kritik, iskan edilen binalara kadar olan minimum boru hattı yakınlığı yaklaşık olarak boru hattının çalışma basıncının kare köküne orantılıdır. Nicel risk değerlendirmesi ile ilgili öngörülen yöntem, yeni bir boru hattının planlama ve inşa edilme aşamaları esasında ve de gömülü bir boru hattının değiştirilmesi esasında risk yönetimi açısından faydalı olabilir.

(37)

27

3. MATERYAL VE METOT

3.1. Materyal

Bu çalışmanın temel materyali, dört temel süreçten meydana gelen bir doğal gaz dağıtım sistemidir. Doğal gaz dağıtım sistemlerinin ve temel süreçlerinin yapısını açıklamadan önce, Türkiye’deki doğal gaz piyasası hakkında kısa bilgi verilecektir.

Türkiye doğalgaz piyasası 18 Nisan 2001 tarihinde 4646 sayılı Doğal Gaz Piyasası Kanunu ile serbestleştirilmiştir. Bu kanunun amacı; doğal gazın kaliteli, sürekli, ucuz, rekabete dayalı esaslar çerçevesinde, çevreye zarar vermeyecek şekilde tüketicilerin kullanımına sunulması için, doğal gaz piyasasının serbestleştirilerek mali açıdan güçlü, istikrarlı ve şeffaf bir doğal gaz piyasasının oluşturulması, bu piyasada bağımsız bir düzenleme ve kontrolün sağlanmasıdır (RG, 02.05.2001 – 24390). Bu kanun ile birlikte, doğal gaz dağıtım faaliyetleri özel kuruluşlar aracılığı ile yürütülmeye başlanmıştır. Doğal gaz dağıtım şirketleri, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından açılan doğal gaz dağıtım işi ihalesini kazanması durumunda, ilgili şehrin doğal gaz dağıtım lisansını almaya hak kazanmaktadır. EPDK tarafından verilen bu dağıtım lisansı, lisans sahibi dağıtım şirketine o şehirde 30 yıl süre ile şehir içi doğal gaz dağıtım faaliyetlerini yürütme hakkını ve sorumluluğunu vermektedir. Bu kapsamda, Türkiye’de ilk ihaleye çıkılan şehir 19 Temmuz 2003’te ihalesi yapılan Kayseri şehridir. Mart 2007 itibariyle Türkiye’de 40’ın üzerinde şehirde doğal gaz dağıtım ihalesi tamamlanmış ve ihaleyi kazanan şirketlere lisansları verilmiştir.

Türkiye’deki doğal gaz sektörünün yapısı basittir ve bazı Batı Avrupa ülkelerindeki yapı ile benzerlik arz etmektedir (Öztürk ve Hepbaşlı, 2004). Türkiye’de doğal gaz dağıtım piyasasının serbestleştirilmesi ile birlikte, bu piyasaya mal ve hizmet sunan çok sayıda sektör için hızlı bir gelişim süreci başlamıştır. Doğal gaz dağıtım ihalesi tamamlanan bölgelerde başlatılan altyapı yatırımları, birçok sektörü canlandırmış ve bu sektörlerde önemli istihdam olanakları ortaya çıkmıştır.

(38)

28

Çok sayıda paydaş ve yüklenicinin yer aldığı doğal gaz dağıtım sistemlerinde; genel olarak, alt yapı yatırımlarının projelendirilmesi ve uygulanması, bakım-onarım, işletme ve acil durum çalışmaları ile iç tesisat ve müşteri hizmetleri gibi konularda değişik süreçler işletilmektedir. Bir doğal gaz dağıtım sistemi birbirleri ile bağlantılı dört temel süreçten meydana gelir. Bu süreçler ve aralarındaki ilişkiler aşağıda Şekil 3.1’de gösterilmiştir.

Şekil 3.1. Doğal Gaz Dağıtım Sistemlerinde Temel Süreçler

Đlgili mevzuat ve kabul görmüş uygulamalar incelendiğinde, yapım süreçleri dağıtım şebekelerinin tasarımı ve planlanması, mal ve hizmet satın alma ve yapım ve yüklenici denetimi faaliyetlerini kapsamaktadır. Yapım süreçlerinde dağıtım sisteminin fiziksel bileşenlerinin güvenilirliğinin sağlanması ön plana çıkmaktadır. Yapım süreçlerinin çıktısı olan dağıtım sistemi bileşenlerinin bakım ve kontrolü ile acil durum faaliyetleri işletme süreçlerinin kapsamında yer alır. Đşletme süreçleri ile dağıtım sistemi bileşenlerinin güvenilirliğinin sürdürülmesi esastır. Đç tesisat süreçleri, tesisatçı firmaların sertifikalandırılması ve denetimi ile doğal gaz tesisatlarının tasarım ve yapım kontrolleri faaliyetlerinden oluşur. Đç tesisat süreçleri ile yakından ilişkili olan müşteri hizmetleri süreçleri ise, müşteri sözleşmeleri, tahakkuk ve faturalandırma ve müşteri ilişkileri yönetimi faaliyetlerini kapsar. Đç tesisat ve müşteri hizmetleri süreçlerinde müşteri memnuniyetinin sağlanması ve sürekli iyileştirilmesi temel ilke olarak kabul edilmektedir.

Bu çalışmanın diğer önemli bir materyali de OHSAS 18001 Đş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi standardıdır. Bu standart, bir kuruluşun iş sağlığı ve güvenliği risklerini kontrol etmesi ve performansını iyileştirmesini sağlamak için, ĐSG yönetim sistemi şartlarını kapsar. Bu çalışma kapsamında gerçekleştirilen risk değerlendirmelerinde OHSAS 18001 standardının gerekliliklerinin karşılanması da hedeflenmiştir. Yapım Süreçleri Đşletme Süreçleri Đç Tesisat Süreçleri Müşteri Hizmetleri Süreçleri

(39)

29

Kuruluşun yapım, işletme ve iç tesisat süreçlerini etkin bir biçimde yürütebilmesi veya dışarıdan aldığı hizmetleri etkin bir biçimde denetleyebilmesi için yayımladığı “Yapım Teknik Şartnamesi” ve “Đç Tesisat Teknik Şartnamesi” de bu çalışmada kullanılan materyaller arasında bulunmaktadır.

3.2. Metot

Kuruluşun faaliyetlerinde, çalışanlar, müşteriler, tedarikçiler, stajyerler, ziyaretçiler ve kuruluşun faaliyetlerinden etkilenen üçüncü şahıslara yönelik tehlikelerin tanımlanması, tanımlanan tehlikelerin risk değerlendirmesinin yapılması ve risklerin kontrolünün sistematik bir biçimde yapılması amacıyla, süreç yaklaşımını benimseyen bir metodoloji geliştirilmiştir.

Tehlike tanımlaması ve risk değerlendirilmesi faaliyetleri, OHSAS 18001 kapsamında bir süreç olarak ele alındığında, bu sürecin girdileri ve çıktıları aşağıdaki gibi belirlenmiştir.

Sürecin Girdileri:

• OHSAS 18001 Đş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemleri-Şartlar • Yürürlükteki Đş Sağlığı ve Güvenliği mevzuatı

• Kuruluşun Đş Sağlığı ve Güvenliği Politikası • Olay ve kaza kayıtları

• Uyumsuzluklar

• Çalışanlardan ve diğer ilgili taraflardan alınan danışma ve iletişim bilgileri • Benzer kuruluşlar ile yapılan kıyaslamalardan elde edilen bilgiler

• Kuruluşun prosedürleri, talimatları, planları, vs.

• Yönetimin Gözden Geçirmesi (YGG) toplantı kararları • Kaynak ve eğitim ihtiyaçları

• Satın alma bilgileri

• Bakım ve onarım kayıtları

(40)

30

• Veri analizi sonuçları

Sürecin Çıktıları:

• Tehlike tanımlamaları

• Tanımlanan tehlikelerle ilgili risk seviyeleri

• Risklerin izlenmesi ve kontrolüne ilişkin tarif edilmiş tedbirler

• Đş Sağlığı ve Güvenliği hedefleri ve işlemleri ile bu hedef ve işlemlerin gelişiminin izlenmesi için gerekli takip faaliyetleri

Sürecin yukarıda belirtilen girdilerine ilişkin kuruluştan toplanan veriler ve bilgiler doğrultusunda, tanımlanan çıktılar elde edilmiştir. Sürecin girdileri, aşağıda adımları verilen metodolojiye uygulanarak çıktılar elde edilmiştir:

Adım 1: Uygulama Alanlarının Belirlenmesi: Bu adımda, bir bütün olan doğal

gaz dağıtım sistemi, tehlike tanımlamalarının yapılacağı uygulama alanlarına bölünmüştür. Tehlike tanımlamalarının yapılacağı uygulama alanları mümkün olduğunca sınırları belirli süreçler, operasyonlar, birimler, iş merkezleri, nesneler gibi faaliyet alanları olarak tanımlanmalıdır. Bu alanların belirlenmesinde, kuruluşun süreç akış diyagramları ve yönetim sistemi prosedürlerinde belirtilen iş akışlarından yararlanılmıştır. Uygulama alanlarına ilişkin örnekler aşağıda Tablo 3.1’de verilmiştir.

Tablo 3.1. Uygulama Alanlarına Đlişkin Örnekler

Uygulama Alanı Örnek

Süreç Şebekelerde Periyodik Kontroller Süreci Đş Merkezi Bölge Regülâtörü

Birim Bilgi Đşlem Ofisi

Operasyon Kaynak Filminin Çekilmesi

Nesne Kaynak Makinesi

Adım 2: Veri Toplama: Tehlike tanımlaması yapılmak üzere belirlenen

uygulama alanındaki tehlikelerin tanımlanmasında, bu uygulama alanı ile ilgili dokümanlar, kayıtlar ve bilgiler (uygulama alanına ilişkin Đş Sağlığı ve Güvenliği

Şekil

Şekil 1.1.  Risk Yönetimi (Özkılıç 2005)
Şekil 1.2. Đşçi Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi Elemanları (Anonim 2005)
Şekil 3.1. Doğal Gaz Dağıtım Sistemlerinde Temel Süreçler
Tablo 3.2. Kaynak Makinesine Đlişkin Toplanan Veriler  Uygulama Alanı  :  Kaynak Makinesi
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

HAZIRLAYAN KONTROL EDEN ONAYLAYAN Fahrettin

 Yanıcı maddeyi dağıtma: Yanıcı maddeyi dağıtma: Yanan maddenin Yanan maddenin dağıtılmasıyla yangın nedeni olan yüksek ısı dağıtılmasıyla yangın nedeni

Öğrenimine bir devlet üniversitesinde ya da Vakıf üniversitelerinde tam burslu olarak devam eden yükseköğretim öğrencilerine 8 ay süreyle (eğitim süresi, 15

( bundan sonra hepsi birlikte “Şirket” olarak geçecektir ) Yönetim Kurulu ve yönetimi, kişisel verilerin korunmasına ilişkin Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, 6698

Zararlı Maddeler ve Karışımlara İlişkin Güvenlik Bilgi Formlarının Hazırlanması Hakkında Yönetmelik (13.12.2014- 29204 Resmi Gazete) uyarınca

Yayın Tarihi: 14.05.2019 Değişiklik No/ Tarihi: 00 ŞRT-29 Hazırlayan: Kalite Yönetim Temsilcisi Onaylayan: Genel Müdür.. 2/5 13UY0137-3/A1:İŞ SAĞLIĞI GÜVENLİĞİ

Revizyon Nedeni: Hazırlayan Onaylayan Yönetim Temsilcisi Bilgi İşlem Daire Başkanı1. Filiz ATEŞMAN

gerçekleştirilecek 2 ara denetimde standardın zorunlu kontrol edilmesi gereken maddeleri dışındaki maddeler yapılacak bu 2 ara denetime bölüştürülür. 6.4 Ara denetimlerde