• Sonuç bulunamadı

Samet Ağaoğlu'nun edebiyat hatıraları:Hep Gençlik dergisinden kalanlar

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Samet Ağaoğlu'nun edebiyat hatıraları:Hep Gençlik dergisinden kalanlar"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Vi ' O U

Samet Ağaoğlu'nun edebiyat hatıraları

* m “ " V

Hep Gençlik

dergisinden

kalanlar

Ağaoğlu bu yazı dizisini bitirirken

kimi kendi kuşağından, kimi de

©

babasının arkadaşı olanları anıyor.

B

İTİRİYORUM Anlatacaklarım daha çok o- bu hatıraları.

labilirdi. Uzaktan, yakından tanıdığım, aralarında meselâ yakın arkabam Orhan Varın, dostum Munis Faik Ozansoy'un bu­ lunduğu bir çok şair, hikâyeci ve romancı. Politika arkadaşım Sıtkı Yırcalı'dan Yassıada'da acı günjer dostum, dostluğu kadar şairliği de

tatlı general Kemal Gakın. Hep

Gençlik dergisinde beraber olduğu, muz Zeki Kumrulu. Edip Alp Hilmi.

Sıtkı Korkmaz. İbrahim Saffet

Umay'a kadar. Sonra benim arka­ daşım. çağdaşım değil, ama baba­ mın dostu olarak tanıdığım Meh­ met Emin Yurdakul. Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Yahya Kemal. Ce­ lâl Sahir. öğretmenim Ali Canip Yöneten. Akil Koyuncu, babamın ve annemin dostu, benim cok kısa bir sûre siyaset arenasında buluştuğum Halide Edip Adıvor. Bu isimlerin hepsi hafızamın edebiyat köşesin­ de, yüzlerinden, seslerinden yazdık­ larına kadar yer almış insanlar.

Bir de öyle isimler var ki onlar­ dan kalan hatıraların renklerini tat­ sızlaştıran cok şeyler olup geçti. Bana söyledikleri sözlerin, yazdıkla­ rı mektupların heyecanlı havası ile yüzde yüz ters düşen davranışlarını gördüm Öyle davranışlar ki onla­ rın sanatkârlıkları hakkındaki inanç­ larımı gölgelediler. Bu nasıl olur, sanatkâr yaradılışı boylesine kuv­ vetli insan bunu nasıl yapar? diye kendi kendime sordum. Sonunda onları unutmağa karar verdim. Bir daha hatırlayacağımı sanmıyorum.

Edebiyat hatıralarımın hazin kö­ şesi şu.

Birbirimizle şair, hikâyeci. roman­ cı olarak tanıştığımız, arkadaş ve dost olduğumuz insanların büyük kısmı artık yaşamıyor Sait Faik A- basıyanık. Hami Macit Selekler. Sa. bahattin Âli. Behcet Kemal Cağlar, Baki Süha Edipoğlu. Sabrı Esat Si- yavuşgil. Kenan Hulûsi. Munis Faik Ozansoy öldüler. «Hayat>taki yazı­ larımda edebiyat hatıralarımın baş­ ka yüzleri olarak ele aldığım Orhan Seyfi Orhon, Yusuf Ziya Ortaç. Fa­ ruk Nafiz Comlıbel, Ahmet Hamdı Tanpınar. Enis Behic Koryürek. Nu­ rullah Ata, Kemalettin Kâmi öldü­ ler. Bizden öncekilerden ve bizler- den yaşayanlar az. Demek edebi­ yat hatıralarım benim için bir cağın

perdelerini indiriyor. Bu cağda yi­ ne bana göre şiire vezin, kafiye, ha­ yal. felsefe hâkimdi. Roman ve hi­ kâyeye toplum içinde insan psikolo­ jisinin çeşitli belirtileri ve insanla toplumun birbirleri, üzerindeki kar­ şılıklı etkileri yer alıyordu. Yeni ku­ şaklarda şiire, hikâyeye, romana

hemen hemen sadece toplumun

manzaraları, sesleri hâkim. İnsan o manzaralar, o sesler arasında yok olmuş gibidir.

Ölmek. Allah'ın yaşayana nasip ettiği acı bir sona eriş! Benim kuşa­ ğımın ve daha öncekilerin şairleri, hikayecileri, romancıları, hatta bü­

tün sanatkârları için bu acının bir tesellisi var: Toplum içinde insanın her yanı ile varlığını belirtmek, insa­ nı yaratıcısı Allah'la karşı karşıya getirerek inancının yanında isyanı­ nı da haykırabilmek:

«Yetmedi mi intikamın Oklürüp. çürütüp, gözüme

toprak doldurup Bir avuç toprağa bunca

küü-kal...» (*)

( • ) Yunus E m re'nin b ir şiirinden.

S O N

Referanslar

Benzer Belgeler

Şimdi boğaz vapur­ ları maalesef bu iskeleye uğramamakla beraber araba vapur­ ları Paşabahçeyle İstinye arasında seferler yaptığı için bu­ ranın hareketli

‹spat› in- celeyenlerden biri de Princeton Üniversite- si’nden, Clay Matematik Enstitüsü için prob- lemi tan›mlam›fl olan Charles Fefferman.. Na- vier-Stokes problemine

Sonuç olarak Denizli ve ekibi, daha burada sö- zünü etmedi¤imiz de¤iflik hastal›klar›n teflhis ve tedavisine, biyoteknoloji, çevre teknolojisi gibi pek çok konuya destek

Paris’teki College de France’da Stanislas De- haene yönetimindeki bir grup araflt›rmac›ysa, ilkel toplumlarda daha az araflt›r›lm›fl olan geometri bilgisini

Güzel Sanatlar Yüksek Okulu Hüsamettin 1983 ’te Marmara Üniversitesi Güzel Sanat­ lar Fakültesi ’ne dönüşünce koleksiyon M.Ü.. Güzel Sanatlar Fakültesi

Bu çalışmada, Dx uygulamasına bağlı oluşan olası doku hasarına karşı sıçan karaciğer, kalp ve böbrek dokularındaki endojen ghrelin ekspresyonunun

Sonra, Orhan Veli gibi Oktay’ın eserleri için de “Hakikî şiir işte budur, bunu aıılamıyan hiç değilse geridir!,, diyorlar.. Yani hemen medhe koyulsam

Tabiatiyle Kalust dahi Türk hükû metinin salahiyetli bir murahhası imiş gibi hareket ederek İngiliz bahriyesi ve Anglo - Perşik miimes silleri ile anlaşarak