• Sonuç bulunamadı

Başlık: TAVŞAN EMBRİYOLARININ GELİŞME HIZLARINI VE X KROMOZOMUNA BAĞLI ENZİM AKTİVASYONLARINI ÖLÇEREK CİNSİYETLERİNİ SAPTAMA ÜZERİNDE ÇALIŞMALARYazar(lar):FINDIK, MuratCilt: 46 Sayı: 1 DOI: 10.1501/Vetfak_0000000567 Yayın Tarihi: 1999 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: TAVŞAN EMBRİYOLARININ GELİŞME HIZLARINI VE X KROMOZOMUNA BAĞLI ENZİM AKTİVASYONLARINI ÖLÇEREK CİNSİYETLERİNİ SAPTAMA ÜZERİNDE ÇALIŞMALARYazar(lar):FINDIK, MuratCilt: 46 Sayı: 1 DOI: 10.1501/Vetfak_0000000567 Yayın Tarihi: 1999 PDF"

Copied!
12
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Aııbra Uııı\ Veı Fak Dcrg 46.93-104.1')')9

TAVŞAN EMBRİYOLARININ GELİşME HızLARıNı

VE

X KROMOZOMUNA BAGLI ENZİM AKTİv ASYONLARıN}

ÖLÇEREK CİNSİYETLERİNİ SAPTAMA ÜZERİNDE

ÇALIŞMALARI

Murat FINDIK2

Studies O/l sexi/lg ofrabbit embryos by measuri/lg ofgrowth rate a/ld X-lillked enzyme activity.

Summary:

This study was perlormed with the pul,JOse ol' determining oj the

re{({tionship between sex ({nd growth rate as well X-/inked enzyme ({divitv of

rabbit embrvos and to investigate to usefillness ol these features pır derermining

the embrymıic sex in early periodı'.

/n the study, 40female and /0 male New Zealand white rabbits were used ({S

({ m({reri({/. Twenty out ol 40 female rabbits have be en operated ({t postcoir({l 9(j'/ı

hour ({nd the other twenty at 12(yt' hour. Em/JI)'os were co!lected by j/ushing

ovidud ({nd uterus. Then, embryos were examined microscopiuı!ly ({nd their

s{((ges H.'ere determined. Next, morphologica!ly nonnal embryos have be en put in

petri dishes ({ccording to the stage ol embryos and their enzyme activities were

me({sured /n orderj(ır sex identification by detennining X-Iinked enzyme ({ctivitv.

Bri/tim1r eresyl Blue (Sigma) and readion mixture (PBS

+

0.3% BS;\

+

0.05 mM

f3-NAf)P + 0.5 mM Na-G6P; Sigma) was used. So as to specif)' l1'hich sex rhey

possess rhe k({ryot'rpe ol embryos ol which their .itage and en7.yme ({ctivities

derennined was prepared

/n rhis study //3 female and /22 male embryos h({ve been obr({ined v({ri({!JIe

in stage. According to GoPD (glucose-6-phosphate dehydrogenase) a('{ivir.",

60. J 8% oflemale embryos and 5R.2% ol male embryos were correctly identified ({S

to sex (p>O,05). As a result ol chromosome alwlysis, in 53.7% oL male embn'os

({nd 50% o/f£'male embryos sex identilication was correct as to their srages.

/n rhe srudy, 119 embryos have be en determined as fe17wle and //6 embrvos

h({ve been derermined as maIl' according ro enzyme aetivity. Finallv, 55.320/c of

119fel1wle embryos and 60(10 ol//6 male embryos were correctlv derermined. In

92 ol /47 embryos (62.59%) used for chromosome l/Iwlysis embryonic se.ring

spnified OL these el7lbryos. 48 (52.17%) and 44 (47. 83%) wae fllUnd to be

17w/ew1df£'17wle respectively (17)0,05).

As a consequence, as to embıyo stage, correct embryo sexing r({te w({S 53.7%

in males and 50% infemales. Asfıır G(jPD activity this rate was 60% in m({/es aııd

i Alj. Ar;ı~ıırıııd Foıııı ıarafından desteklenen (94-3(J-(J(J-27) doktora tezinden iil.etlcnıııi~ıir. 2. Ara~.Gör.J)I'. A.U. Veteriner Fakiiltesi Doğum ve Jinekoloji Anahilim Dalı. Ankara.

(2)

M FINDIK

55.32% in !i'/1U1/es. /n both techniques. m(//e~fem(//e ratio ı.vas {(JUnd to be simi/ur

(p>0.05).

Key words:

Rabbit, embıyo sexinK, Kmwth nLle, X-/inked emyme activitv.

Özet:

Bu {'altŞlna, tav,wn embriyolannın Kelişme hızlan ve X kromozoJnUlJ({

bo'!:f/ı enzim aktivusyonlan ile cinsiyetIeri arasmdoki ili,ı'kiyi belirlemek ve bu

iizelliklerin erken diinemde embriyonik cinsiyet saptan/1UlSlııda kullonılobilirli!!,ini

o

my

tt mUlk wnacıvla yaptldl.

Çalışmaııın huyvan //Ulteryalini 40

di,l'i

ve /0 erkek Yeni Zelanda bewc

tav,wl1l olu,ı.turdu. Dişilerden 20'si ç:iftleşmeden sonraki 96. ve di/fer 20'si ise J 20.

watk operasyona almdl. Oviduct ve uterus yıkanarak elde edilen el7lbri,volartn

ge!i,lI11C evreleri belirlendi ve dÜZKün morj(Jlojik ya/n lı embri)'olar gefi,mU'

a,l'ullUlillrt/W Kiire ayn ayn petri kurulanna konularak ell7.im aktivas)'onlart

ii/p:ildü. X kromozol7luna balflt emim aktivasyonunu belirleyerek cinsiyeti

saptamak iç'in Brillimıt eres)'l Blue ve Reaksiyon Kan,wnt kullmııldl. GeliYl17e

oşo/1ut/art ve enzim aktivasyonlan belirlenen embriyolaruı gerçekte fUlI/gi

cinsivette olduklannı saptamak için karyotipleri hm.ırlmıdl.

Çaltlll1Ulda geli,l'IJ1e a,wmalanna Kiire J J 3

di,l'i

ve /22 erkek embrivo elde

edildi. G6PD (Klikoz.-6~j(J.ıfat dehidmjenaz.) aktivitesine giire

di,l'i

el7lbriyolardmı

1((;60.J S'inin, erkek embriyolardan ise %58,2 'sinin tanısı dolfru yapıldı (p>0.05).

KrIııI'lO?OI7l analizi sonucunda, Ke!i,l'IJıe aşamaslıUl giire erkek olarak 0\'1'I1alı

cl17briyo/ardan %53, Tsinde ve

di,çi

olarak aynlan el17briyolardon o/c50'sinde

cinsivet tWll.ımlıı do{frulu/fu belirlendi.

Çall,ı'ma .ımısıııda enzim aktivitesine Kiire dişi olduklart belirlenen //9

cl17brivodolı o/c55,32'sinin di,çi; erkek olduklan belirlenen //6 embrivodon ise

'((;60'1I1In erkek oldulfu dolfrulandl. Kmmozom analiz.i iç:in kullanılan /47

embriyoııun 92'sinde (%62,59) embriyonik cinsiyet belirlendi. Bu embriyo/artn

4X'inin erkek (%52, /7) ve 44 'ünün (%47.83)

di,l'i

oldulfu saptandı (p>O,05).

Ça/ı,ıma sonucunda geli,mıe aşamaslıUl giire cinsiyetin erkeklerde %53,7.

di.yilerde Cfe50; G6PD aktivitesi sonU!,:laruUl Kiire de erkeklerde %60, dişi/erde

%55.32 orwlIIıda dolfmlulfu belirlendi. Her iki yiintemde de erkek:di,1'i oranlort

genelde birbirine yakııı bulundu (p>O,05),

Anahtar Sözcükler:

Tav,wn, embriyonik cinsiyeti saptwna, Kelişme /7171, X

kromo7.oJnUlıa ba.!flı emim aktivitesi.

Giriş

lnsanuğlu

yU/yıllar hoyunca hem kendi

ço-Luklarının

ve hem de heslediklcri

hayvanların

yavrularının

cinsiyetierini,

yavrular

doğmadan

<ince çok çe~itli

yöntemlerle

belirlemeye

ça-lı~ını~ıardır.

GUnUmUz

dUnyasında

pekçok

hekim,

çocuğunun

cinsiyetini

önceden

sap-tamak

isteyen

insanlara

çe~itli gıda rejimieri,

cinsel ili~ki takvimieri

ve teknikleri

önermektc,

ayrıca halk arasında

da birçok ampirik

yöntem

bulunmaktadır

(i O, II,

15, 22, 46)

Son

15-20

yılda gelişen spermatolojik

ve emhriyolnjik

tek-nikler sonucunda,

hirçok bilimsel

yi)l1tem

kul-lanılarak,

cinsiyet saptama çalışmaları

yapılmış

ve bunların

bir bölümünden

iyi sonuçlar

elde

edilmiştir.

Özellikle

son yıllarda

daha da

ge-lişen laboratuvar

ko~ulları

ve yeni kUltür

or-tamları sayesinde

bu konuda önemli gcli~mckr

sağlanmıştır

(22,

40, 46).

GünümU/e

değin

hay-van embriyolarında

yapılan

cinsiyeı

belirleme

(3)

uy-TA VŞAN EMBRIYOLARININ GELIŞME HızLARıNı VE X KROMOZOMCNA BAGU ENZIM .. 0)

gulanahilirliği tüm dünyada tartışılmakta~ır

(i 0, 22)

Memeli hayvanlarda cinsiyetin genetik

te-meli X ve Y kromozomlarına dayanmakta, Y

kromoZOll1lınun varlığı ya da yokluğu yavrunun

cinsiyetini helirlemektedir (30). Cinsiyeti

bi-linen yavruların elde edilebilmesi için, ya

to-humlamada kullanılacak spermatozoonların

hangi cinsiyet homozamunu taşıdığını

be-lirlemek ve tohumlamaları istenilen cinsiyet

kroınolOmunu ta~ıyan sperınatozoonlarla

yap-mak ya da in vivo veya in vitro koşullarda elde

edilen emhriyoların cinsiyetierini helirleyerek istenilen cinsiyellekileri alıcı hayvanlara

trans-fer etmek gerekmektedir (i I, 12). Bundan

ha~k<ı, gehe hayvanlarda da fötal cinsiyet,

ult-rasonografi ve amniosentez gibi yöntemlerle

belirlenebilmektedir (I, 9, 24, 29). Emhriyonik

cinsiyet saptama çalı~ması, ilk olarak Hare ve

ark. (21) tarafından sığır emhriyolarında

ger-çe kleştirilm iştir.

Testislerde üretilen X ve Y homozamu

ta-~ıyan spermatozoonları hirhirinden ayırıp, farklı

tnhumlama payetlerine toplayarak yapılacak

cinsiyet saptama işleminin, en ideal cinsiyeti

saptama yimtemİ olacağı (2, 33, 44), ancak

gü-nümüzde ticari kullanım için

pra-tikleştirilcbilmi~ ekonomik hir ayırma

yön-teminin bulunmadığı hildirilmektedir (12, 23).

Spermada cinsiyeti saptama teknikleri, X ve Y

kromozomu ta~ıyan spermatozoonların kiitle,

haeim, yoğunluk, hareket ve motilite gibi

fi-ı.iksel karakterleri arasındaki farklılıklara da-)anmaktadır (3, i 1, iS, 30,46). Bu karakterler

arasındakİ farklılıkları saptayabilmek için

de-nenmekte olan yöntemler ise spermatozoonları

hasınç ve pH değişikliği, milipor filtrasyon,

sephadex jel filtrasyon. elektroforezis, santrifüj,

sedimentasyon, selektif imha ve now sitometri

ile ayırma. H- Y antijenine kar~ı

im-munil.asyoııla, immunomanyetik teknikle veya

albüınin süııınları üzerinde fraksiyonlanı

ayır-ma olarak hildirilmi~tir (LS, 17,23,43).

Emhriyonik cinsiyeti sap ta ma

yön-temlerinin ticari kullanım potansiyeline sahip

olduğu, verici hayvanlardan toplanan veya in

vitro koşullarda üretilen implantasyon öncesi

eınhriyoların cinsiyetierinin helirlenmesiyle,

alıcı hayvanlara sadece istenilen cinsiyeııcki

embriyolar nakledilerek, istenilen cinsiyellen

is-tenildiği kadar gebelik oluştunılahileceği

hil-dirilmektedir (S, 6, 14, 40). Hücresel analizleric

HaIT cisimciğinin, cinsiyet homozomlarının,

erkeklere özel antijenlerin, erkek ve di~i

eınh-riyolar arasındaki gelişme hızı ve gidişindeki

farklılıkların, erkek ve dişi emhriyolar

ara-sındaki metaholik aktivite farklılıklarının

he-lirlenmesi veya Y homozamuna özel DNA

zin-cirlcrini kullanarak embriyonik cinsiyet tanısı

gibi yöntemler implantasyon öncesi

emh-riyolarda cinsiyeti saptamak ıçın

kul-lanılmaktadır (22, 43).

Emhriyonik cinsiyeti saptama

yön-temlerinin etkinliğinin değerlendi ri lmes iııde

yöntemin doğruluk derecesi, embriynnun

ya-şama giicii üzerine yaptığı etki, uygulanan

tek-niğin toplam maliyeti, tekniğin çalı~ma hııı ve

gereksinim duyulan teknik uzmanlık derecesi

gihi parametreler kullanılmaktadır (3, 22. 32,

33,43).

Hücresel analizIeric cinsiyeti saplama ya

da karyotiplendirme yönteminin tavşan. inek ve

koyunlarda gerçekleştirilen ilk cinsiyeti

sap-tama yöntemi olduğu hildirilmektedir (22, 25.

43). Bu teknikte, iki X homozomunun ya da

bir Y kromozamunun tanınanilmesiyle veya

BaIT cisimciğinin belirlenmesiyle cinsiyet

sap-tanmaktadır.

Araştırıcılar (I 7,25, 32,43), hücresel ana-lizler kullanılarak yapılan cinsiyet tanılarının

doğruluk oranlarının % iOO'e yakın olduğunu:

ancak, tanının doğruluğuna karşın. cinsiyeti

he-lirlenen embriyoların çoğunun analizden

et-kilenerek ya~ama güçlerini kayhettiklerini

hil-dirmektedirler.

Gates (I 6), çiftleşme sonrası değişik

za-manlarda toplanan emhriyolann gelişme

aşd-malarının büyük farklılıklar gösterdiğini ve

bunun 3 değişik faktör (fcrtilizasyon

ıa-manındaki farklılıklar, emhriyonun hölünme

oranı, gelişmenin duraklaması veya tamamen

durması) nedeniyle olu~ahileceğini

bil-dirmektedir. Emhriyonun cinsiyeti ilc gelişme

hızı arasındaki ilişki ilk olarak Tsunoda ve ark.

(4)

İn-')Cı

celenmi~tir. Ara~tırıcılar hızlı gelişen ve

hlas-tnsölü daha önce oluşan embriyoların transfer

edildiği alıcı hayvanlardan doğan canlı

yav-ruların

cr;

71 'inin erkek olduğunu

be-lirlemişlerdi r.

İn vitro üretilen sığır emhriyolarından

erkek olanların, fertilizasyonu izleyen 8 gün bo-yunca kü ltür ortamında dişilerden daha hızlı

bö-lündüğü ve hüyüdüğü hildirilmekte ve buntın

L~mhriyonik genomun aktivasyona haşlamasının

hemen ardından cinsiyete hağlı genler etkisiyle

oluştuğu öne sürülmektedir (5, 6, 7, 8). Yadav

ve ark (48) ise, sığır embriyolarında seksüel

di-morfizmin embriyonik genom aktivasyonundan

iince bile görülehildiğini bildirmektedirler.

Xu vc ark. (47), tohumlamayı izleyen 8.

glinde açılmış blastosist evresine ulaşan

emb-riyoların büyük çoğunluğunun erkek olduğunu

ve erkek emhriyoların dişilerden önemli oranda

fazla hlicreye sahip olduklarını, diğer

araş-tırıcılar ise (34. 39. 42) aynı şekilde erken

bö-lünen embriyoların blastosist evresine ulaşma

olasllıklarınll1 yavaş hölünen embriyolardan

d,ıha yühek olduğunu hildirmektedirler.

Peippo ve Bredbacka (38), çiftleşmeyi

iz-leyen 3. ve 4. günlerde topladıkları fare

emb-riyolarını 24 saat süreyle in vitro kültüre

et-mhler ve her iki grupta da cinsiyete hağlı bir

gelişme farklılığı belirlemişler, ayrıca uzun in

\ivo periyotla dişilerin, kısa in vivo periyodu

takiben in vitm kültür sonrasında ise erkek

emhriyoların ağırlıkta olduklarını

sap-tamışlardır.

Araştırıcılar (I 9, 26) mikromaniplasyon,

kültür ve/veya dondurma sonrası sığır ve fare

embriyolarının yaşama gücündeki değişimlerin

cinsiyetic ilgili olabileceğini ve erkek

emb-riyoların olumsuz küıtür ortamlarına dişilerden

daha dayanıklı olduklarını huna karşılık diğer

araştırıcılar ise (18.28) farklı in vitro kültür or-tamlarında geliştirdikleri emhriyolarda cinsiyet

oranlarında bir fark görülmediğini

bil-dirıncktedirlcr.

Güniimlize değin yapılan çalışmalar

son-raQnda, erkek emhriyoların, dişi

emhriyolar-dan daha hıılı geliştiği ve hepsi aynı anda

döl-knen emhriyoların gelişme hızlarına hakılarak

MFINDIK

erkek veya dişi olarak ayırahilmenin mümkün

olabileceği kanısına varılmıştır (6,14.47.48).

Süperovulasyon yaptırılan hay\',ınlarda.

ovulasyonlar helirli bir zaman peri yodu içinde

oluşmaktadır. Bu nedenle, tüm ovulasyonlar

aynı zamanda şekiııenmemektedir. Dah,ı öııce

ovule olan ve X kromozomu taşıyan hir

sper-matozoon tarafından döııenen bir oosil. daha

sonra ovule olan ve Y kromozomu taşıyan hir

spermatozoon tarafından döııenen oositleıı daha

önce gelişebilmekte ve yanlış olarak erkek bir

yavru gibi değerlendirilehilmektcdir (5. n, 7. 8. 41 ).

Emhriyonun taşıdığı X kromowmu sayısı,

aktivasyonu X homozamuna bağlı bulunan

en-zimlerin hücresel konsantrasyonuna ve

ak-tivitesine aksetmektedir. Bu enzimlerin

hüc-resel konsantrasyonu ve aktivitesi iki X

kromozomu taşıyan dişilerde. bİr X

krn-mozomu taşıyan erkeklerdekinin iki katı

ol-maktadır (33.35,36.43,45).

Gelişimin erken dönemlerinde. HCPRT

(Hypoxanthine guanine phosphoribosyl

trans-ferase), HPRT (Hypoxanthine phosphorib()~yl

transferase), a-gal (a-galactosidase) ve GnPD

(Glucose-6-phosphatc dehydrogenase) gihi

cn-zimlerin hücresel konsantrasyonu. hüereni n

sahip olduğu X kromolOmu sayısına bağlıdır

(45). Monk ve Harper (36), dişi embriyolarclaki

HGPRT seviyesinin, erkek embriyolardakinin

iki katı olduğunu bildirınektedirler. Eınhriyo

metaholizmasındaki bireysel farklılıkların

he-sabını yapabilmek için, X kromolOımına hağlı

enzim aktivitesi hem dişilerde ve hem de

er-keklerde, otozomal kromo7.0mlara hağlı

en-zimlerin aktiviteleriyle kıyaslanabilil' X

kro-mozomuna bağlı enzim akti\'itesiyle, otomınal

kromozomlara bağlı enzim aktiviteleri

ara-sındaki oranın, dişi cmbriyolarda,

er-keklcrdekinden daha yüksek olacağı hirote/ine

dayanan araştırıcılar (35, 45), süperovııiasyon

yaptırılan ve tohumlanan farelerden elde edilen

implantasyon öncesi cmhriyolarda cinsiyeti

saptayabilmişlerdir.

Araştırıcılar

(30.

35, 36. 45). bu

yiin-temlerin embriyolar için belirli bir düzeyde

(5)

Ti\VŞA\! EMBRIYOlARININ GELlŞ\IIE HızLARıNı VE X KROMOZO\llUNA BAGU ENZtM .. '17

da emhriyo

üzerinde

kalan

hoya artıkları

ne-deniyle

emhriyonik

ölümlerin

oluşabildiğini,

memeli hayvanlarda,

(Ii~i hücrelerinde

hulunan

ikinei

X

kromozomunun

inaktivasyon

za-manının

kesin olarak

bilinmediğini

ve bu

ne-denle

haıalı

sonuçların

olu~ahilcceğini,

emb-riyonik genomun

aktivasyon

zamanının

türlere

g(irc değişiklik

gösıerebildiğini,

her enzim

ak-ıiviıesi

düzeyinin,

loplam

hücresel

ak-ıivasyonun

hir parçası olduğunu

ve bu nedenle,

doğru sonuçlar elde elmek için toplam hücresel

akıivasyonun

da değerlendirilmesi

gerektiğini

hcl irtmektedirler.

Sunulan bilgilerin

ı~ığı aııında bu çalı~ma,

lav~an emhriyolarının

geli~me hızları ve X

kro-mozomuna

hağlı enzim

akıivasyonları

ile

ein-siyctleri arasındaki

ili~kiyi belirlemek,

bu

yön-temlerin

el11hriyonik

cinsiyet

saptanmasında

kullanılabilirliklerini,

hilinen hir yöntemle

kar-~ıla~tırmak amacıyla

yapıldı.

Materyal ve Metot

Çalı~manın

hayvan materyalini

8-

i

2 aylık,

doğum yapınamı~, 40 di~i ve

i

O erkek Yeni

Ze-landa

heyaz

ıav~anı

olu~ıurdu.

Tavşanlar

ça-lışmadan

önceki

3 hafta ve çalışma

süresince

A.Ü. Veteriner

Fakültcsi,

Doğum ve Jinekoloji

Anahilim

Dalında

hazırlanan

tekli

kafeslcrde

harındırıldı.

Tav~anların

hulunduğu

ortamın

12

saal aydınlık

ve 12 saat karanlık

olması

sağ-landı

Çalışma maıeryalindeki

40 di~i tav~anın

ta-ı;ıamı embriyo

elde elmek

için kullanıldı.

Ça-11~l11adaçok sayıda follikül geli~imini sağlamak

amacıyla

PMSG

(Folligon@,

lntervet);

ovu-lasyonu

uyarmak

amacıyla

da hCG (Pregnyl@,

Organon)

hormonları

kullanıldı.

Di~i tav~anlaı'a

PMSG

i ..

2. ve 3. gün SO

LU.

im., hCG ise 4.

gün öğleden

sonra SO

ıu.

iv. verildi. HCG

en-jeksiyonundan

sonra

tav~anlar

çiftleştirildi.

Çiftleştirme

için her uygulama

grubunda

farklı

erkek ıavşanlar

seçildi

ve erkek tavşanlar

din-lendirilerek

kullanıldı.

Dişi

tavşanlardan

20'sine

hCG uygulamasını

izleyen 96. ve diğer

20' sine

ise

ı

20.

saatle

meclian

çizgiden

la-paralomi

yapılarak,

her iki ovaryum

üzerindeki

corrus

!uıeııııı,

patlamamış

follikül

ve

he-morajik

folliküller

sayılarak

not

edildi.

La-paratomi

işlemi S mg/kg

xylazjne

(Rompun@.

Bayer)

ve 35 mg/kg

ketamin

HCl (Ketalar@,

Parke-Davis)

ile sağlanan

genel anesıai

altıııda

gerçekle~tirildi.

Oviduct

ve utertısu

yıkamak

için S-

LO

ml kadar

37"C'de

steril

PBS

kul-lanıldı.

Tav~anlar

operasyon

sonrası

1 ay

sü-reyle gözlem altında tutuldular.

Elde edilen

emhriyolar

stereo

mikroskop

aııında

IOx40

hüyüımede

incelenerek

uıa~-tıkları gelişme

aşamaları

Avery ve ark. (7)'nın

bildirdiği

~ekilde helirlendi.

Düzgün

morfolojik

yapılı embriyolar

gcli~me aşamaları na g()re ayrı

ayrı

petri

kutu ları na

konularak

en/.İm

ak-tivasyonumı

ölçmek

için

kullanıldı.

Emh-riyoların

glukoz-6-fosfat

dehidrojena/.

enzım!

aktivitelerini

helirlemek

amacıyla,

Williams

(4S)'ın

tarif ettiği

kolorimetrik

ölçüm

ıekniği

modelolarak

alındı. Bu amaçla emhriyolar

0,05

mg/ml BCB (Briııiant

Cresyl Blue, Sigına)

s{)-lusyomı içinde

i

S- 20 dakika hoyandılar

ve daha

sonra Reaksiyon

Karı~ımı (PBS + (}H),3 BSA +

0,05 mM 13-NADP + 0,5 mM Na-GoP:

Sigma)

içinde 37°C'de

30 dakika

süreyle

İnkiihe

edil-diler. lnkubasyondan

sonra

her emhriyo

içer-diği boya miktarına

göre değerlendirildi

ve bu

değerlendirme

i~leminde

skala "O" ile

"S"

ara-sında tutuldu. Hiç boya içermeyen,

yani yüksek

enzim

aktivasyonu na sahip

olan emhriyoların

skalası

"O", çok hoya içeren yani düşUk en/im

akıivasyonuna

sahip olan embriyolann

skalası

ise

"S"

olarak değerlendirildi.

"O", "I" ve "2"

skalada

değerlendirilen

emhriyoların

di~i, "3".

"4" ve

"S"

skaladaki

embriyoların

ise erkek

ol-dukları

kabul

edildi.

Değerlendirınelcr

i

Ox

i

O

bUyütmeele stereo mikroskorıa

yapıldı.

Gelişme aşamaları

ve enzim aktivasyonları

helirlenen

embriyoların

gerçekte

hangi

cin-siyete

sahip

olduklarını

belirlemek

için

ta-şıdıkları

kromozomları

görmek

amacıyla

da hu

embriyolar

King (2S)'jn

hildirdiği

şekilde

4-0

saat süreyle

FCS ile desteklcnmh

Ham'"

F-

ı()

mcdyumu

içinde 37"C'de

kUlliire edildiler.

Bu

külliir i~lcminin

son 2 saati içinde

kiilıiır

or-tamına O,OS mg/ml demecoleine

(Sigma)

ilave

edildi.

KüILUr sonrasında

emhriyolar

U,c)S

!vl

KCl içinde

i

0-

i

S dakika

hekletildilcr

ve hunu

takiben

methanol:

asetik asit

O:

1) karışımı

ilc

tespit edildiler.

Son olarak tespit edilen hu

emh-riyolar

%4 giemsa

ile boyandı

ve immersiyoıı

objektini

mikroskopta

kromozomları

hel İrlcndi.

(6)

M.FJNDIK

T,ıhlü i. T,ıv~anlarda PMSG +hCG uygulamasıııdan sonra ovaryumJardaki fonksiyonel yapıleır ve utenıs yıkantısıııdaki oosıt ve embriyo sayıları.

Table i. Funetional stnıctmes on ovaries and ooeytcs and embryo eounts in the uterine flush following the PMSG +hCG applicaııon

i

Opcr'L'V"n 'aaI i

96.saat (n=20) 12ll. ,aat (n=2ll) Topl;ım (n=40) Onalama :t Std. Sapma (n) Ortalama:t Std. Sapıııa (n) Ortalaıııa:t Std. S;lpl1la (n)

i Corpus IUlculıı ,;ıyısı IS,4S:t 4.7" (3ll9) 13.0:t 5.13" (260) 14.22:t S.O (5(,')) Heıııoraıık follıktıl s;ıyısı 10.15 :t 3,4h (203) Ill.7:t 3.4h (214) IOA2:t 3.4 (417) I';ıılanı;l\nı~ follikııl .,ayısı lS.2:t 3.3" (304) IS.6 :t 9,6' (372) 16.9:t 7.31(76) Tnplanan eıııbrıyo ,ayı,ı 8.1 :t 4.Sd (162) 6.6 :t 4,4d (132) 7.35:t 4.6 12')4) Toplandn oo'ıı saYL'1 J.35 :t 1.3" (27) I.7S:t

I.s

c(35) 1.55 :t lA (62)

Elele edılıne oranı ('l) 61.17 64.23 62.57

I\vlll "11]](1<1 aynı harflerle göstcrilen değerler arasındaki fark öneııısizdir (p>ll.OS).

Elde edilen sonuçlar SPSS bilgisayar

prog-ramı kullanılarak değerlendirildi.

Bulgular

Ta\~anlarda yapılan laparatomide

ovar-yumlarda sayılan corpus luteum ve follikül gibi

yapılar ile embrİyo elde edilme oranları tablo

I'de sunulmuştur. Tüm tavşanlarda ortalama

14,22:t5.0 adet corpus luteum, 1O,42:t3,4 adet

hemorajik folliktil ve i6,9:t 7,3 adet patlamamış folliktil sayılmıştır. Çiftleşmeyi izleyen 96. ve

120. saatlerde yapılan gözlemlerde

ovar-yumlardaki corpus luteum, hemorajik follikül

ve patlamanıı~ folliktil sayıları karşılaştırılmış

ve aralarında önemli hir fark bulunmadığı

be-lirlenmiştir (P>0,05).

Çiftle~mcyi takip eden 96. saatte yapılan

llushing sonucunda embriyo ve oosit elde

edil-me oranı '/('6

ı, ı

7

H9/309) ol urken, bu oran

ı

20. saatle yapılan l1ushingde %64,23 (167/

2(0) olarak helirlenmiştir. Bu çalışmada

kul-lanılan 4() tavşandan 34'tinde flushing sonucu

cmhriyn ve oosit elde edilebilmiş vc toplam

elde edilme oranı i/v62,57 (356/569) olmuştur.

Çiftleşme sonrası 96. ve 120. saatte elde edilen

emhriyo ve oosit sayıları karşılaştırılmış ve

ara-larında imenıli hir fark hulunmadığı

be-lirlenmiştir (P>O,O:,)).

Çalışmada elde edilen embriyoların

mor-folojik değerlendirme sonuçları tahlo 2'de

sll-mdmuştur. Çiftleşme sonrası 96. saatle yapılan

Ilushing işleminde toplam 162 emhrİyo elde

edilmiş, hunlardan 44'ünün erken hlastosİst,

46'slnın blastosist, 37'sinin gelişen hlastosist,

ı

:rünün genişlemiş hlastosist ve 22'sİnin

de-jenere emhriyo olduğu belirlenmi~tir

Çifı-leşmeyi izleyen

ı

20. saatte yapılan llushing İ~-leminde ise 6'sl erken blastosist, lX'i hlastosist,

39'u gelişen blastosist, 22'sİ geni~lemış

hlas-tosİst ve 37'si dejenere olmak üzere toplam 132

embriyo elde edilmi~tir. Çiftleşme sonrası <.]6.

ve

ı

20. saatte elde edilen erkek ve dişi cıııbriyo

sayıları arasındaki fark önemli bulunmuştur

(p<O,OO i). Doksanaltıncı ve 120. saatlerde elde

edilen erken blastosist, genişleyen hlaQosİst ve

gelişmi~ blastosist aşamasındaki eıııhriyo

sa-yıları arasındaki fark önemli (sırasıyla p<O.()() I. p<0,05 ve p<O,Oi) bulunurken. blastnsist

aşa-masındaki embriyo sayıları arasındaki fark ise

önemsiz (p>O,05) bulunmuştur.

Elde edilen emhriyoların morfolojik

de-ğerlendirme sonuçları ilc enıim aktivitesi

skor-ları ve kromozom analiıi değerlcrinin

kar-~ı1aştırıml sonuçları tablo Jde sunulımıştur.

Erken hlastosisı evresindeki enıbriyoların tümü

gelişme aşamaları na giire dişi olarak

(7)

TA VŞAN EMBRIYOLi\RININ GELIŞME HızLARıNı VE X KROMOl-OMUN;\ BAGLI ENZIM .. Tablo 2. LJtcnls yıkaması sonucu elde edilen eınbriyolann morfolojik değerlendinne sonuçları'

Tahlc 2. Morphologiea! exaıninaıion rcsulıs of eınbryos thaı obtained af ter uıerine Ilushmg.

TES Gcli~me Eınbriyo

Erkek embriyo Di~ı emhrıyo %

evresi sayısı Sayısı (0;,,) Sayısı (%)

FR 44" 31,43

o'

O 44Y 100 96 saat IJ 46g 32.86 17' 36.95 29' 63.05 (ıı=17) 140 XIJ 37" 26.43 36x 97.3 iY 2.7 GR 13c 9.28 13' 100 ()J O i:R 6h 6.32

o'

O 6' 100 i 120. saat IJ 28g 29.47 2x 7.14 26' 92.86 (ıı=17) 95 XIJ 39J 41.0S 32x 82.ll5 7Y iF)) GR 22' 23.16 22' 100 lll' II Toplaııı (11=34) 23S 235 122 113

Emhrıyo sayısı sütununda farklı harflerle gösterilen değerler arasındaki fark ünemli (a:b=p<ll.llll I. cd=p<ll.llS yc ef=p<ll.ll i)bulunurken ayııı harfle gösterilen değerıcı' arasıııdaki fark ünemsiz (g:g=p>ll.05).

Aynı s~Hırd,1 farklı harflerle (x:y) gösterilen değerler arasındaki fark önemlidir (p<O.Olll).

TES: Toplam eıııbriyo sayısı (deJenere eınbriyolar hariç). EB: Erken blastosist. B: Bla.sıosisl, XB: Geli~en blasıosısı. GB' Ge-ııışleıııi~ hlasıosısı.

htmların rj,,60'lnın di~i olduğu saptandı.

Ge-lişme aşamasına göre belirlenen oran ile enzim

aktivitesi ilc helirlenen oran arasındaki fark

önemli hulundu (p<O,OOI). Bu emhriyolardan

'1r53.85'inin dhi olduğu kromozam analizi ile

doğrulandı. Enzim aktivitesi ilc helirlenen oran

ile kmmozom analizi ile elde edilen oran

ara-,ındaki fark ise önemsiz bulundu (p>O,OS).

Blastosist evresindeki emhriyoların

ge-lişme aşamalarına göre %74,32'si dişi ve

ck'2:'i,68'i erkek olarak belirlendi. G6PD

ak-tivitesi sonuçlarına göre ise hu embriyoların

'It

:'i4,O)'i dişi ve

'Y<45,9S'i

erkek olarak ayrıldı.

Bu oranlar arasındaki fark önemli bulundu

(p<O.O I). Blastosist evresindeki embriyolar için

enzim aktivitesi ile helirlenen oran ile

kro-mozom analizi ile elde edilen oran arasındaki

fark ise linemsiz hulundu (p>0,05).

Geli~en blastosist evresindeki embriyoların

gelişme aşamalarına göre % iO,53'ü dişi ve

%89,47'si erkek olarak helirlendi. G6P!)

ak-tivitesi sonuçlarına göre ise hu embriyoların

'k46.05'i dişi ve %S3.9S'i erkek olarak ayrıldı.

Bu oranlar arasındaki fark önemli hulundu

(p<O,ooı). Bu evredeki emhriyolar için enıim

aktivitesi ile belirlenen oran ile kromoıom

ana-Iiıi ile elde edilen oran arasındaki fark ise

önemsiz bulundu (p>0,05).

Genişlemiş blastosist evresindeki

eınh-riyoların tümü gelişme aşamalarına göre erkek

olarak helirlendi. G6PD aktivitesi sonuçlarına

göre ise bu embriyoların %40'1 dişi ve %60'ı

erkek olarak ayrıldı. Bu oranlar arasındaki fark

önemli bulundu (p<O,OO I). Geni~lcmiş

blas-tosİst evresindeki embriyolarda enzim aktivİtesi ilc helirlenen oran ile kromozom analizi ilc elde

edilen oran arasındaki fark önemsiz hulundu

(p>O,05).

Bu çalışmada elde edilen embriyoların

(n=235) gelişme aşamalarına göre i 13 adeti

(8)

ola-IIH) \ııYINDIK Tıhlı) 3. Eınbııyoların morfolojik değerlendirme sonuçlarının. glikoz-6-fosfaı dehıclıo.lenaz enzımı ,ıkli"iıesı skorLıı. Vı:

kram()zoın analııi sonuçları ilc kar~ı1a~ıırılması.

T,ıhk

:ı.

('O[npdnSOn of morphulugıea! cXdmination results wıth gluc()sc.6-phosph'lle c1ehydrogenase cnıynıe deliı ııy ',cuıes ,ınci ehromosume analysıs resıılts of embryos.

G6PD aktivitesi Kramozom Analııı

GL'lı~lnc Cl'ıcsi

_._-Doğrıılıık Kıılıanılan Cinsiyeti be- Emhıiyonık cınsıye!

LS: embnyu Siıyısı) Skala ES

---oranı ES lirlenen ES (Ok) Eıkek (%) Dı~ı (Si i

EH li-o-ıj D (iO) 0-1-2 30 °k60 14 8 (57.14) 3 (37.5) i i(ı2.i)

3-4i 20 12 5 (41.67) 3 ((,O) 2(40) _.-0-

ı

-2 7 4 2 (50) i (SO) 1(50) __ E (IL)) 'Yr63.16 34-5 12 6 4 (66.67) 3 (75) i (25) 13 (74) --O-I -2 33 18 13 (72.22) 6 (46.15) 7(5Us..~ D (55) %60 3-4-S 22 17 L)(52.94) 5 (55.56) 4144.44)

-_

.. .-O-I -2 30 23 15 (65.22) 6 (40) i)(60) E (68) 'Y,,55.88 i 3-4-5 38 25 17 (68)

ı

0(58.82) 7141.1:-;) XB (76)

---'---O-I -2 5 2 2 ( 1(0) i (SO) i iSO)

D (8) "i(62.5 .--345 3 3 J (33.33) i(i (0) Oill) O-I 2 14 ii 7 (63.64) 4 (57.14) 3 (.C.86) __ (iB (35) E

ns)

o,i{,O 345 21 12 9 (75) 51.SS.S6) , 4144.44 ) --Tupldlll iD (lll) O-I -2 68 °k60.18 66 38 (S7.58) 19 (50) i i)iSOi (235)

i

E (122) 3-4-S 71 '1('S8.2 81 54 (66.67) 2L) (53.7) 25 (46.:;) ..

--D --D[~ı. E Eıkck. EB: Erken blastosİst. B: Hlasıosisı. XB: Gcli~en blastosist. GB: Geni~leınl~ bl,ısiosısı

rak helirlendi. G6PD aktivitesi sonuçlarına göre

di1i olarak ayrı lan emhriyolardan 0/1,,60,iR'inin (n=6H) di1i. erkek olarak ayrılan embriyolardan ise lYi5H.2\inin (n=7 i) erkek olduğu belirlendi.

Bu oranlar arasındaki fark önemli bulunmadı

([1>0.05). Bu embriyoların 92 adetinde

kro-mü mm analizi ilc cinsiyet belirlenebiIdi (44

di~i. %47.R3 ve 48 erkek (fr;52.17). Enzim

ak-ıivitesi ile belirlenen oran ile kromozom analizi

ilc e1dc edilen oran arasındaki fark önemsiz

bu-lundu (p>O.05)

Geli1me aşamasına göre erkek olarak

ay-rılan 122 embriyodan Hi tanesi (%66,39)

kro-mOlOm analizi için kullanıldı ve hunlardan

54'iindc (1;;'66.67) cinsiyet helirlendi. Gelişme

i1~amasına göre erkek oldukları belirlenen bu 54

cmhriymbn 29'unun (';;53,7) erkek olduğu

km-moznın analizi ile doğrulandı. Gelişme

a~a-masına göre dhi olarak ayrılan i 13 embriyodan

66 tanesi

(I;;

58,41) kromnzom analizi için

kul-lanıldı ve hunlardan 38'inde (Ok57,58) cinsiyet

hclirlendi. Gelişme a~amasına göre dişi

01-duklan helirlenen bu 38 emhriyodan

ı

9'unun

(0/150) di~i olduğu kromozom analiıi ile

doğ-nılandı.

Bu çalışmada elde edilen 235 emhriyonun

glikoz-6-fosfat dehidrojenaz enzimi akıi'./iıesi

sonuçlarına göre i i <)'unun (%50,64) di~i ve

i i 6'slnın (%49,36) erkek olduğu helirlendi.

Enzim aktivitesine güre di1i oldukları

be-lirlenen 119 embriyodan 72'si (llr6(),))

kro-mozom analizi için kullanıldı ve 47

cmh-riyonun (%65.28) cinsiyeti belirlendi. Bu 47

embıiyodan 26'slnın (%55,32) dişi olduğu

doğ-nılandı. Enzim aktivitesine göre erkek oldukları

belirlenen 116 emhriyodan 7S'i (0/(,64.66)

km-mozom analizi için kullanıldı ve 45

cınh-riyonun (%60) cinsiyeti helirlendi. Bu 45

cmh-riyodan 2Tsinin (%60) erkek olduğu doğrulandı

(Tahlo 4).

Elde edilen 235 embriyodan 14Tsi

(£'k62,55) kromozom analizi için kullanıldı.

(9)

T.-\VŞAN L\18RIYOLARIl\'IN GELlŞ\1E HIZI.ARI!'JIVE X KROMOZOMUNA BAGLI ENZl\1 .. Tablo 4. Eıııbrıyoların glikoz-o-fosfat dehidrojenaz enziıııi aktivitesı skorları ile kmıııozoııı analizı

sonuçlarının karşılaştırılması.

Table 4. Coıııparısoıı of glucose-(ı-phosphate dehydrogenase enzyıııe activiıy scores wıth chroıııosoıııc analysıs resııl!s of eıııbryos.

ıoı

i

(;(jPD aktivitesi Kroıııozoııı Analizı --..

-Skala ES %) Kullanılan Cinsiyeti belirlenen Emhriyoııik cinsiyeı Dogrıılıık

i

ES(%) ES(%) Erkek Dişi oranı

i

Tophıııı ()- i-2 11915().64)" 72 (6().5) 47(65.27) 21 26 '/'.55.32"

i

(n5)

.._--L

; 34-5 116 (49.36)h 75 (64.66) 45«(i()) 27 Iii oj, (j()h

!

Ayııı qtırda ayııı harrıerle (,Gl / h:b) giislerilen değerler arasındakı fark öneımizelır (p>().())). ES Eıııbrıyo'ayı"

helirlcnehildi. Bu embriyoların 48'inin erkek

('i; 52. i 7) ve 44'linlin (o/tı47.83) dişi olduğu

be-lirlendi. Enzim aktivasyonu ve kromozom

ana-lizi ilc helirlenen erkek ve dişi embriyo oranları arasındaki fark iinemsiz hulundu (p>0.05).

Tartışma ve Sonuç

Bu çalışmada kolay hir şekilde, kısa sliredc

ve dlişlik maliyetle emhriyonik cinsiyeti

sap-tayahilecek hir yöntem araştırılmıştır. Materyal

olarak tavşanların seçilme nedeni. embriyo

üze-rinde gcn,:ekleştirilecek çalışmalar için en ideal

hayvanlardan birisi olmasıdır. Tavşan

emb-riyosu diğer emhriyolara oranla daha büyüktür

(-140 ı..ını) ve 40-47 saat içinde 16 hücre

aşa-masına. 75-96 saat içinde de blastosit evresine

ulaşmaktadır. Dördüncü güne kadar uterusa

inen tavşan emhriyoları 7-8. günlerde implante

olmaktadır

I). Tavşanların seksücl siklusları

değhkendir ve gebelik süreleri kısadır. Tavşan,

kolayca hulunahilcn. hesIcnehilen ve

ba-kılabilen hir hayvandır. Bir defada çok sayıda

emhriyo elde edilehilir. Tavşan. bu çalışmalar

için en uygun hayvan türlerinden biridir (4. 20,

27. 37) Bu çalışmada kullanılan hiçbir tavşan

iildürülmemiştir. Embriyolar cerrahi yöntemle

toplanmış ve hütlin tavşanlar operasyon

son-rasında iyileşineeye dek barındırılmıştır.

Çi ftleşme sonrası değişik zamanlarda

top-lanan emhriyoların gelişme aşamalarının hüyük

farklılıklar gösterdiği ve hu farklılıkların. fer-tilizasyon zamanındaki farklılıklar, gelişmenin

duraklaması veya tamamen durması,

emb-riyonun hiillinnıe oranı. embriyoların genetik

olarak sahip olduğu hüyüme kapasitesi ve

cin-siyetc bağlı büyüme farklılıkları gi bi değişik

faktörler nedeniyle oluşahileceği öne

.sü-rlilmektedir (6. 16). Bu çalışmada da çi ftlc~mc

sonrası 96. ve i20. saatlerde toplanan

cmh-riyoların gelişmc aşamalarının hUyiik

fark-lılıklar gösterdiği helirlenmi~tir. 96. saatte 44

erken blastosist, 46 hlastosist, 37 gelhen

hlas-tosist, 13 genişlemi~ hlastosist ve 22 dejencrc

cmbriyo elde edilirken, 120. saatte 6 crkcn hlas-tosist, 28 hlastosist. 39 gelişen hlastosist. 22

gc-nişlemi~ blastosİst ve 37 dcjenerc emhriyo eldc

edilmiştir.

Gelişme hızına görc emhriyonik cinsiyet

tanısı gerçekten çok hızlı bir yöntemdir. İn vitm

koşullarda üretilen ya da canlı hayvanlardan

toplanan emhriyolar kısa bir sUreçtc geliş mc

aşamalarına göre hirhirlerinden ayrılahilmckte

ve farklı gclişme aşamalarındaki cmhriyolar

farklı alıcılara transfer edilerek cinsiyet

.sap-taması yapılmaktadır. Ancak. hu teknikle

ya-pılacak cinsiyet tanısının doğrulıık oranı daha

dUşüktür. Çünkü emhriyoların

değerlendirilme-sinde kişisel deneyime gerek.sininı

du-yulmaktadır.

Bu çalışmada, gelişme hızına görc

cin-siyeti belirlenen 92 emhriyonun karyotipleri

ha-zırlanmış ve hunların 48'inde (%52.

ı

7) cinsiyet

doğru teşhis edilmiştir. Bu oran. Tsunoda ve

ark. (41)'nın belirlediği ';.(.71 doğruluk oranının çok altında kalmıştır. ancak ineklerde (I X).

do-muzlarda (13) ve tavşanlarda (20) yapılan

ça-lışma sonuçları ilc uyumluelur. Bu sonuçlar

erkek ve dişi embriyolar arasında geli~me h1l.1

baklınından önemli bir fark bulunmadığını

(10)

1112

Sunulan

çalı~mada

emhriyoların

gelişme

hızları

ile viabiliteleri

arasındaki

ilişkiyi

be-lirlemek mlimklin olamamıştır.

Çlinkü elde

edi-len

embriyoların

gelişme

aşamaları

be-lirlendikten

hemen

sonra enzim aktivasyonları

iil~lilmliştlir

Bu

ilişkiyi

doğru

olarak

sap-tayahilmek

i~in

geli~me

a~aması

belirlenen

embriyoları

daha uygun hesi yerlerinde

kültüre

etmek veya alıcı hayvanlara

transfer etmek

ge-rekmektedir

Erkek embriyoların

neden dişilerden

daha

hızlı gel iştiği tam olarak anlaşılamamıştır

(19,

41).

Bununla

birlikte,

gcli~me

hızındaki

hu

farklılığın

en erken

tohumlamayı

izleyen

3.

glinde

göriilmesi,

hunun

emhriyonun

ilk

ge-nomik

ekspresyonu

ile

ilgili

olduğunu

dü-şündürmektedir

(5, 6, 7, 8). Erken embriyonik

gelişimin

uldukça

kompleks

bir i~lem olduğu

ve in viım üretilmiş

emhriyolarda

gelişme

hı-I.ının. innrganik

iyonlar,

buflcr'lar,

gaz

kom-pozisyunu,

aminoasitler,

büyüme

faktörleri,

vi-l<ıminlcr ve makromoleküııer

gihi hirbirinden

farklı pek çok faktör tarafından

etkilenehilcceği

kahul edilmektedir

(12, 19).

Bu çalışmada

emhriyoların

glukoz-6-fosfat

dehidmjenaz

enıimi

aktivitelerini

belirlemek

amacıyla.

Wiııiams

(45)'ın

tarif

ettiği

ko-lnrimetrik

iilçlim

tekniği

modelolarak

alın-mıştır

ve indikatür

olarak

reaksiyona

katılan

boya

miktarındaki

azalma

ölçLilmüş

ve

de-ğerlendirme

işleminde

skala "O" ilc "5" arasında

ıutulmuştur.

Çalışmada

tuplam olarak 235

emb-riyonun enzim aktivasyonu

incelenmiş

ve

bun-ların

(j,,]

7,RTsi

"O",

% i

6,6\1

"I",

o/r16,

i

Tsi

"2", CIi i

7AYi

'T.

(/()16,1Tsi "4" ve o/£ıl5,74'ii

de ")" skala ularak değerlendirilmiştir.

"O", "I"

ve

"2"

skaladaki

emhriyolar

(%50,64)

dişi

ola-rak.

"3".

"4"

ve

"5"

skaladaki

emhriyolar

(ii

4Y.36) ise erkek olarak ayıılmıştır.

Bu oran

Williams

(45) 'ın (k50 oranı ile uyumludur.

Sunulan

çalışmada

embriyolar

alıcı

hay-vanlara

lranslcr

ı'dilmedikleri

için gebelik

so-nuçlarına

ulaşılamamış

ancak,

embriyoların

kınmı)ıom

analizleri

yapılarak

yünternin

doğ-nıluğu

belirlenmeye

çalışılmıştır.

Enzim

ak-ıiV

c

ısYlll1una giire dişi ularak belirlenen

47

emb-riymbn

26\ının

(Iı,55,32)

ve

erkek

olarak

belirlenen

4.'1

embriyodan

2Tsinin

(%60)

cin-,\1 Fli\DIK

siyetinin doğru teşhis edildiği ve yöntemin

top-lam

doğruluk

oranının

%57,6

i

olduğu

be-lirlenmiştir.

Bu oranları Williams

(45) dişilerde

%72, erkeklerde

%57 ve toplamda

(;U14

ıılarak

bildirmektedir.

G6PD

aktivitesi

ile belirlenen

erkek

ve dişi embriyo

oranları

ile kmmozom

analizi

ilc elde edilen oranlar

arasında

iinemli

düzeyde fark belirlenememiştir

(p>(),()5).

HPRT

ve APRT

(adenin

phosphorıhosyl

transferase)

aktivitelerini

belirleyen

ve bunlar

arasındaki

oranı cinsiyet

tanısı için kull<ınarak

emhriyolar

arasındaki

hücresel aktivasyun

lark-Iılıklarını

da hesaha katan Monk ve Handyside

(35) ise dişi embriyolarda

(7,91. erkek

cmb-riyolarda

ise %100 doğrulukla

cinsiyeti

teşhis

edebilmişlerdir.

Elde edilen

sonuçlar

vc

Wil-liams

(45)'ın

bulguları

bu sonuçlar

ilc

kar-şılaştırıldığında,

daha yüksek doğruluk

oranları

elde

edehilmek

için

her embriyonun

toplam

enzim

aktivasyonunun

belirlenmesi

gerekıiğı

görülmektedir.

Bu çalışmada

hücresel

analizler

diğer ıki

yöntemin sonuçlarını

doğrulamak

amacıyla

kul-lanıldı.

Kromozom

analizi yapılan

toplam

147

cmbriyonun

92'sinde

(%62,59)

cmbriyonik

cin-siyet helirlenchildi.

Bu oran araştırıcıların

(21.

25) hildirdikleri

sonuçlar

ile uyumludur

ancak,

bu oranın düşük olmasında

enzim akıivasyunu

için kullanılan

hesi yerinin

emhriyo

ü/(:rinde

yaptığı

olumsuz

etkinin

rolü

olahileeeği

dü-şünülmektedir.

Hücresel analiz sonucunda

cmb-riyoların

%52, lTsinin

erkek

ve (j,,47Jn'iinün

dişi olduğu ve erkek:dişi

oranının

i.()l):i

utduğu

belirlendi.

Çalışma

sonucunda.

G6PD

en/iıııı

ak-tivasyonunu

belirleyerek

yapılan

cinsiyeı

la-nısındaki

doğruluk

oranlarının,

gelişmc

hı/ına

bakarak

yapılan

cinsiyet

tanısındakindcn

daha

yüksek olduğu görülmüştür.

Kaynaklar

Alaçam, E .. Tekeli, '1'., Güven, B., Dinç. IL\., Özsar. S., GliIer. '\1. (i'.ll)i). "wk/e,,/,' (ıil,,/

.1/-ı.t/"rel"hi lesluslerıın hıınllll/1l1 eI"~n/ellıl/l!

"m,.'-1ןI'l/117"1/ tle cıl/sn el "'"hiıı I-Lıy i\rd~ Deı,;.

ı

il)-:ı 2. Anderson, Co.B. (i '.l~7). Idenlı/iCl/ııl1n u! ı'Iıi/JlTUlllı

sex by "efr:,uitlll til H- Y(1ııIi,ı:elıs. Tlıcrwgcf)ul,lgy 27

(11)

TAVŞ/\'\I ı::MBI~IYOL\RINI'\I (iELl~ME HızLARıNı VE X KROvıOZOMl~NABACiu ENZIM.. i(i~

.'. Anderson. (;.B. (J 9<)I). Fl'rıili7(1/iml. mr/\, de-:'eIIlIJllıelıl ılııtI el11hr\,1ı IrWlSIN 279-313. In: Rep-mduclJun ın Duıııc'iic /\niıııals, Ed.: Cupps. P.T .. 41h

Edılıun. ACddcınıl' Prcs-s. San Diegu.

4. Aral, S. (i '.)<)3). I'MSe iiI' SÜIJNOl'lIll' I'dill'lI 1(/1'. 5(/IIIi/rdi/ hCe 1'1'GııRIl'1ı1 ovul((syoıı 11/"(//11 lll' I'lIlhriw)

/-i/II/I'SI lItenlıl' eıkisl. Doktora Tezi. l.sıanhul eııı-ver-sıle-sıSdg!ık Bilimleri Enstitüsil.

5. Avery, B., Bak, A., Sehmidl, \1. (198'.»). Dijl'Nelıli((1 cll'IIl'(/ge mles ((ııd sex detemıiıııııioıı iıı Iım'llıl'

1'1Il1ı-rms. Therıngenology. 32: 139147.

(ı Avery. B.• .lorgensen, CB., \1adison, V., Greve, T. f1<)92).H(}/pholııgıwl dl'vI'Iofll71e1l1 ııııd sn o/ bOl'ilıl'

LLL vtlm./I'rtihz.ed I'mhnııs. Mo! Reprod Dev, 32: 265-27ll.

7. Avery. B.. \1adison, V.• Greve, T. (1991). Sex (/ııd devl'lııl'I11('IIII11 hm'ıııe iii. l'l/rlı/i,rtiliz.ed emlJrl'os. The-rıogenology. 35 953-%3.

~. Avery, B.. Sehmidl. M .. Greve, T. (1989) Sn

de-ı,'mlllli/ıiıııı 0/ IıOl'iılf' eıııhrros hi/sl'd iili eI!'i/Iı(/g!'

mın Acl,ı Veı SeııııL.3LL: 147-153.

'J Basrur. B.K.. Bongsn, A.T. (1981l).Aıııııiocl'lıll'Sls/iJr Im'Il,II"1 dl'leelıolı 11/Sl'X i/ııd crlogellf'llc de/n:ıs iıı

Ci/Ille 1185-1189. In: Curreııı Therapy in The-rıngenology. Ed. \1ormw. 0 ..1'1" W.B. Saııııders

Com-p,m)'. I'hilddelphl~1.

iII Belteridge, K ..I. (j'.)84) The /olklıır!' ot sniııg. The-rıogcııolugy. 21 3-(ı.

i i Belteridge. K ..I.• Hare, W.CD, Singh, E.L. (1981).

Aflflmilthe' iıısnseleelıoıı ilı/iınn ilııimills. ! ll9-125. In: New Technolo[.:ies in Aniıııal Breeding, Eds: B.G. Araekeıı. Cl.E. ScıdeL. S.M. Seidel. Al'ddemıl' Press. New York.

12.Carvalho. R.V., Del Campo, \1.R., Palasz, A.T .. Plantc. Y.. Maplcloft. R..I. (J '.)<)6). Surııiliiii /'iIles wıd

l'I'.ı mılıı lll Iım'iııe IVF I'ıııhn()sli'o~eıı iiI di/Yereııı

de-\TI(}I'lııelll"I"Ii/,~eS (}ii dur 7. Thertugcnology, 45: 489.

4')~

i~.Cassar'. (; .. Dc La Fııenle, R., Yu, Z .. King, G ..T., King, \V.A. (1'1'15). Sn,,/ırı!1110solııt' cıııııplemeııı ııııd dt'l'el(}pııı('ııwl diveniıy iiipre- ilııd posı-hulchiııg por-ciııe ı'mlın(}s Ttıeriogenology. 44: 879-884.

14. Cılt, S.L., O'Bricn, .I.K .. Maxwell. W.M.C., Evans,

(;. ( 1<)'.)7). n1nls o/I'II/(' 0/ dl'l'eloIJmelll (}r iıı I'ilm.

I'JDdull'" (}1'OIe eıııhr."os iili SI'.1' ruıio ilııd iıı l'ilıO

sur-\'J

""i

"lıer f'/lıhnD ImllSl"r Thel'ıogcnoiogy. 48:

ı

369-1~7R

15 Danicll . .1.1'. (! '183).Se.r.sell:'uioıı pmCl'durn. J

Rep-IlllIMcd. 28. 235-237.

16Gates. A.H. (10(5). Rule ot o\'lllilr del'elojJmelıl as ii liiCi(}1 LLL ('mlın'lJlıic IWTil'iI/. 27ll-288. In: Pre-InıpLuııdlJun Sld[.:es or Prt'gnanl'Y. Ed: Wols(cnhoime, G.EW .. W B. S,ıunders Cu" London.

17.Gorelon, i. (i '.)<)4). L(Jhorl/l(}I'I' Produııııııı 11/Ci/Illı' Emhn'o5. 399--t 13.CAB InternationaL. Londoı\ 18.Grisart, B., Massip, A., eollete, L.. Dessy. F. (1<)<)5)

Th!' sex rıılio or hoııiııl' I'mhr\,os l,rodUlı'd iii 1'/11'11 iii

s/"rum-li'!'!' Ol'idııel eell-cııııdiıilJlınl medııııı/ 1.1 ii(}i "i. lere£! Therıogcnology. 43 i()'.)7-I1116.

19. Gutierrez, A.. Behhoodi. E .. Medrano • .1.1'.• \1ur-ray, ,LO. (1996). Relilııoııshıps IJI'{\-l'el'lI .ı/(l~e uııd dı" l'elolJIIWIII "ııd .Wl' or hOl'ilı1' IVM/IVF ,'mlırms iili' lur"d iii I'ilro ı'!'/'Sus iii ıhe shl'l'p !!I'ıdu,,/.

Theriogenology. 46: 515525.

2ll. Harez, LS.E. (1962). Difl"relllwl eleil\'(/ge mIl' iii 2.

dııy Iiller ııwle I'IIhhil emhrms. Pmc Sol' Exp Bıol. HO: 142-

ı

45.

21. Hare, W.C.D .• Mitchell. D.. Betleridge. K ..I.• Eag-lesome, M.D., Randeli. G.C.B. (197(ı) Sn/lig 2.

week-old hl)J'iııe eıııhrr(}s hı, chl'lJllwsoııwl (///(//\'IIS

ı,rior lo suri'icul Il'IIııs/er: Prl'ltmillillT 111e/I/ııds oııd rl:'suIıs. Theriogenology. 5: 243.253.

22 . .Tarar, S.I., Flint. A.P.F. (19l)(ı). Snsel('cll(}lıl1/ lIIi1m-/J1i1ls.'A review. Theriogcnology. 46: !'.)1-2Il1)

23. Johnson, L.A. (19'.)5).Sn lırl'Sl'leclilJll In' 11ןil-,.n/ıı.

meiri" S!'I"II'lIIiIJlI ot Xiiııd Y chromol(}lIl(' Iı('uriııg spI'I'm hilsed iili DNA dWI'I'I'llı:e' A rnlt'II. Rl'prod

Fertil Dev. 7 893-903.

24. Kamimura. S., "iishiyama. 1\.• Ookutsu. S., (;010.

K., Hamana, K.(ı'.)<)7). Delermillilıioıı Iıth(}liııell'/ill sex hı' PCR usiııl.:11'1(/1/lu id ilslJil'll/ed Iıl Il'IIıısı'u,~III"1 ulıra.I(}Ll/1d-guided wnııioc!'lılesis. Therıugenolugy. 47

1563 156<).

25. King. W.A. (1')84). Sniııg emhrms

ı".

c\I(}log"ul meıh(}ds. Theriogenology. 21: 7-17.

26. King, W.A., Yadav, B.R. Xu, K.P .. PicarCı, L.. Si-rard. M-A, Verini Supplizi A .. Helteridge. K ..I.

991). The .11'.1' mlios ot h(}I'iııe elıılın'(}.I' 1,,(}duLI'I1 {ii I'il'o w/(i iıı I'ilm. Theriogcnol[Jgy, 36: 77'J-/X';', 27. Kılıçoğlu,

ç..

Tekeli, T. (1'.)81). l'/I',wllli/rdu mılmı'(}

Il'llııs/eri. Ankara Üniv Ve( Fak Derg. 28 2~.~5. 28. Lazzari, G., Landriscina, R., Duehi. R.. (;alli. C

(1995). Snshifi iıı cillı.'es deril'l'd/mm IVM.IVI-' 1'1ıı1ı.

rl'os culıured iii i/li' sheeı' olıidlıCI \'('r.ı/ls Ci/hı" 1ןI'l). duced hı, C(}III'I'III/IJIIUI sul)('r(}I'Ulilliolı uııd ('mlınD

Il'llııs!"r. Theriogenology. 43 263.

29. Leiho, S.P .• Rall, W.F. (IIJ9ll). frelı(ll,,1 "/(J.~Iı{1\i.1 11/ sex lll hm'iııe li'ıuses hı, (i/l111iııceııle LLS. The-riogeııology, 32:531-551.

3ll. MeEvoy, .I.D.(1992). AllemıiOlI ııııhe snr"l/o Anı-nıal Breeding Ahs(rae(s. 60: 97 -II i.

31. MeLaren, A. (1972). ltıe Emhl'w i 42. III

Rep-roduction iıı Maıııınai.". Auuk 2 Enıhryoıııc "ii(i Fel,,1 Dcvc!opmclll. hı'. Aus(lll. CR" Shurl. R. V. i,i cd:.

(12)

1114

T2 Miller~ .i.R. (I 091). l::nıhryn s~xinj.;. A hrood SUr\'t'Y.

Reprol! Duııı Aıııııı. 2(): 54-57.

.'-'. Millcr . .I.R. (199i). Isolurum ot Y-chmmosome sıw-<:ı/ıcI('lll.I('II(I'I. uııd r/1t'lr USeiii emhryo sexiilI'. Rcprod

Doııı ..\111111. 26 5X-Cı5.

:ı-ı

Millcr. (;.F., Glicdt, D.W .• Rakes • .1.1'1., Rovi, R.W. ( 19'J-l), Addıı({)ıı ot l)eııu:il/ul17ilıl'. hvpo((luriııe uııd l'pın"/,i7l11l" !PUt:) or /ıoviııe ovidUc.1all'pirheliul Cl'l/s

(!Jore) ((10111'or comh(lwnoıı ro /ıov(lıt' (ıi ı'irm .ticr-ııliz((rUJII /11/'<1ill/l1(lıı:rl'({SI'S ro su/,seqlıellT emhryıı

ci,,-((ı,((gl' mre Therıogcııology. 41: 6X'J-696.

:ıs

:Vlonk. M., Handyside, H. (1'J88). Spxiııg ot ı,rp-Implwll((nOIl IIl11l1St' pnıhrros hr nıeaSlırell1t'lır ot

X-iınked ,~t'II(, doı((g" iıı u sıııgle hlasromere. J Reprol! FertıL. 82 :ıü5-368

36 Monk, \1., Harpcr, MJ. (1978). X chmmosoll1e uc-nl'lIs iii pr"ınıpiwırmioıı enıhrros li.ml1 XX aııd XO

mıı/hers. J Lllıbryul Exr Morrh. 46 53-64.

37. Pahuççuoğlu. S. (10'Ji). 7ilı'şun emhrtrolartlllll ku-:((IııII11U.l1H' külrüre elillm,,/,'rinlieıı sonra IrWl.l/f.-rlt'ri

ı"enııdl' um,ırırnıalur Doktora TezI. Istaııhul Üni-ıersııesı S<tğlık Hilıınıeri Enstıliısil.

:ıX.

Pcippo . .I.. Bredhaeka, P. (1095). S<'X-relurl:'d Rmwrh rale dıllereııces iıı /lliilisi:' preimplaTlıarioTl emhr\'os iıı vim uııli iii ı.llm. Mol Reprod Dcv. 40: 56-61. 30. Rotlmann. 0 ..1.. Lampeter, W.W. (19R i).

DI:'-I."/O/JIIWIII o/ eur/\. IIl11l1SI:'anli ruhhiı enıhrros wirhoıır :iiiiu /Jd/u<:ıd(( .i Reprot! FertiL. 61: 303-306.

-ıo. Thihier. M .. Nihart, \1. (1995). Thl:' .Wtfııg ot hoviııl:'

emhnııı ın IhelıeM Therıogenology. 43: 71-80. -ll. Tsunoda. Y., Tokunaga, T., Sugie, T. (1985). Alraed

Wf mn" "jleuve yoU/ıg alrn ııwısln oUiısr wıd slow deve/"/Jln,~ molıli:' I:'mhryos. Gaıncte Rcs. 12:301-304. -l2. Van Soon. A .• Van Vlaenderen, 1., '\1ahmoudzadeh,

A.R .. Deluyher. H., Dekruif. A. (1992). COl17puCriml roı" "j iii ,.ıım .fnıili~eli hm'ıne emhrws rplıııed lo rhe

M FINDIK

iıırervııl .froll1 iıısemiıııırioıı ro linı ı:/ı'ıımgı. Thc-riogcnology. 38: 905-920

43. Van Viict, R.A .• Verrindcr Gihhins. A.M .. Wa1tlln. .I.S. (1989). !,il'PSlod enıhrw sning: A r",,,ın ot

Ll/i-rl:'ıır II1dhods. wiıh ell1/,/wsıS 011 Y-s/'nt/ic f)NA pro. bl:'s. Theriogenology. 32: 421-438.

44. Vanderhoom, R.J., MeCauley, T.C., Tappan, R.• Ax, R.L. (1097). Roviılt' lepmliUCril'e hiornlın%gr 457-473. In: Current Thcrapy in Lırgc 1\lllln;ı1 The riogcııology. I" ediıion. Ed: Y,)ungquısl. R5.. W.B Saunders Comrany. Philadelphı;\.

45. Williams, T ..J. (1086). Areclıllllfue .foı ıcwıg Illoul,' emhryos hra visulıl colorimeıric U.ISUl. oııhe X-Iıııked 1:'117.1'1111:"ı:lucose-(j-phospu/wıe delırdmg/'1/(lw. The-riogcnology. 25: 7)3-739.

46. Windsor, DJ'., Evans, G., White, LG. (1993 l. Se.\

prl:'deıerıııiııulioıı hı' sepurarioıı oj X aııri Y ,lım-lIlosomt'-hpuritıg spenn: A revıew Rern)(! Ferlll De\'. 5 155-171

47. Xu, K.P .• Yadav. B.R., King, W.A, Betteridge. KJ. (1'J92). Se.\-reluIl:'d dlltNelıCt's III del'elo/'lJ1enıırl mIn o(hoviııe t'lIlbrws pmduced 1111£1clIlıııred iıı nliD \'101 Rerrod Dev. 31: 249-252.

48. Yadav, B.R., King, W.A., Betleridge, K..I. (10')3) Relıırioııship herwl:'l:'lI rlıe complerwıı ol 111-.11cI,'umge uııd rili' clıroıııos(lll1111 compluneııı. 'e.f. und de-l'eloı)nıl:'1I1 nill:'s oll){}I.lIle emhrnl.l gel/enıınl in ,'IIU,

Mol Reprod Dcv. 36: 434-439 Yazışma Adresi:

Dr. Murar FI/ıdık

Aııkuru Olıil'I:'Tsiresi Verl:'rinN Faküllesi DO,i(ulI1 VP.Iiııekol,,;i AIlII/Jllim Dıılt OM LO -AnkaraITürki\'<'

Tel +90(312)31703/5/270 Fax. +(,10(312) 3178381

Şekil

Table i. Funetional stnıctmes on ovaries and ooeytcs and embryo eounts in the uterine flush following the PMSG + hCG applicaııon
Table 4. Coıııparısoıı of glucose-(ı-phosphate dehydrogenase enzyıııe activiıy scores wıth chroıııosoıııc analysıs resııl!s of eıııbryos.

Referanslar

Benzer Belgeler

1 Preser- vation of SVA during MVR in rheumatic valve dis- ease may provoke pannus tissue formation on the left ventricular side of the mitral prostheses due to the presence of

Van Kalesi ve Eski Van Şehri populasyonun yaklaşık % 10’unu oluşturan travma olgusuna tiplerine ve cinsiyet ayrımına göre bakarsak, çökme kırıkları ve

Ayrıca Üroloji içinde Avrupa Birliği ile entegrasyon çalışmaları başlamış, bir çok fakültemizde üroonkoloji, pediatrik üroloji, transp- lantasyon, androloji ve

Bu sonuca göre, özellikle unstable anginalı hastalara PTCA'nın, hastalar heparin ve yoğun farmakolojik tedavi ile stabilize edildikten sonra uygulanmasının, akut

gondii'nin yol açtığı myokard hastalığının ta- nısı diğer ikincil kardiyomyopati nedenleri dışlan- dıktan sonra serolojik olarak konulmakta ve parazit seyrek

Bu anlamda tıbbın konusnua bütüncü (vvholistic) bir anlayışla bakan klasik yaklaşımın bir temsilcisi olarak da değerlendi- rilebilir. Ama yine de, uzmanlaşma eğilim sonucun-

Bizim çalışmamız yüksek ventriküler cevaplı atrial fibrilasyonda IV diltiazemin digoksine göre ilk yarım saatlik süre içinde kalp hızını daha hızlı ve etkin bir

Nörofibromatozis tanısı olan posterior mediasti- nal kitleli olgularda akla ilk gelmesi gereken patolo- ji intratorasik meningoseldir(1,6). Sunduğumuz olgu ender rastlanan