• Sonuç bulunamadı

Başlık: BESLENME VE HELMİNT HASTALıKLARıYazar(lar):BURGU, Ayşe;BOZAN, HaticeCilt: 35 Sayı: 2.3 DOI: 10.1501/Vetfak_0000001149 Yayın Tarihi: 1988 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: BESLENME VE HELMİNT HASTALıKLARıYazar(lar):BURGU, Ayşe;BOZAN, HaticeCilt: 35 Sayı: 2.3 DOI: 10.1501/Vetfak_0000001149 Yayın Tarihi: 1988 PDF"

Copied!
11
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

A. O. Vet. Fak. Derg. 35 (2-3): 529--539, 1988

BESLENME VE HELMİNT HASTALıKLARı

Ayşe Burgul

~utrition und hl'lminthiasis

Hatice Bozan2

Summary: There are many factors related to the host and the para-site II'hic/ı determine the occurrence, severity and duration of helmint-hic infections. Genetic pecuUaritie.\", age, sex and physiological welfare depends on the nııtrition of the host and some other factors have impor-tant influeııces on the health of the individuals.

lt is generally accepted that nutritional status of the host can in-fluence helminthie infeetions directly or iııdirectly aııd these relations

hetv.'een nııtrition and helmiııthiasi.\" have beeıı studied extensively on gastro-intestinal parasites.

The amount, availabiUty and nature of the food {llfect the worm burden and its size,. iıı other words they influence the balanee between health and disease.

/n adiet, lack of sııbstances (carbohydrates, protein.~, vitamins and minerals) required by the helminths; presence of substances having specific stimulating effects 011 the helminths or presence of substances

detrimental to the parasiles are profoundly effeclive. Also, changes in the parasile environment suclı as in bacterialflora and pH values,. chOlı-ges in the ;netabolism of the host affeeting their hormones, enzymes due

to nutrilional differences play important roles in helminthiasis. Mal-nutrilion or nutritional deficiency makes indivudials susceptible to diffe-rent inlections and predisposes them to maııy diseases. The diet may aid or hinder the repair of damage done to the llOst and fadlitate or inhibit the development of specific immunity.

On the otlıer hand, Iıelmintlıie infections iııterfere lVitlı the nutriti-on of the host. This effect of helminths ranges from a reduced producti-vity and performance to deatlı of the host.

i Prof. Dr., A.Ü. Veteriner Fakültesi, Parazitoloji Anabilim Dalı, Ankara. 2 Araş. Gör., A.Ü. Veteriner Fakiiltesi, Parazitoloji Anabilim Dalı, Ankara.

(2)

Özet: Helmint enfeksiyonlartnm meydana gelişini, şiddet ve deva-mını etkileyen gerek konakcıya gerekse de parazite ilgili pek çok faktör bulunmaktadir. Genetik özellikler, yaş, cinsiyet ve konakçı beslenmesi-ne bağlı fizyolojik durum gibi faktörlerin, bireylerin sağltğı üzerinde önemli etkileri vardır.

Konakçı beslenme durumunun, helmint enfeksiyonlamu doğrudan veya dolaylı etkileyebildiği genel olarak kabul edilmekte olup, helmint enfeksiyonları ile beslenme arasmdaki bu ilişki mide-bağırsak helıııint-lerinde kapsamlı olarak araşttrllnllştır.

Besinin 111iktart,gerekliliği ve yapısı, parazitin sayı ve büyüklüğünü, diğer bir deyimle sağltkla hastaltk arasmdaki dengeyi etkiler. Bir diyette, helmintlerin gereksinimi olan maddelerin (karbonhidrat, protein, vita-min ve vita-mineraller) noksanltğı; helmintler üzerinde spesifik uyancı et-kisi olan bileşiklerin varltğı veya parazitler için öldürücü maddelerin bu-lunuşu oldukça etkilidir. Aynca beslenmedeki değişikliklerden ötürü pa-razilin bulunduğu ortamdaki bakteriyel flora ve pH da olan farkıthklar ile, konakçı 11ıetabolizmas111dakihormon ve enzimleri etkileyen diğer de-ğişiklikler helmint hastalıklarmda önemli roloynar.

Kötü veya noksan beslenme, bireyleri enfeksiyonlara karşı duyarlt yapar ve bir çok farklı hastalığa karşı dispoze kılar. Beslenme, helmint-[erin konakçıya olan zarartm arttrlcı veya önleyici, spesifik bağışıkltğı kolaylaştıncı veya engelleyici olabilir.

Diğer taraftan, helmint enfeksiyonlan da konakçm111 beslenmesi-ni etkiler. Bu etki konakçıda verimlilik ve performansm azalmasmdan ölüme kadar değişir.

Giriş

Helmint enfeksiyonlarının seyrinde, hem parazite hem de konak-çıya ilgili pek çok faktör roloynar. Söz konusu helrnintin virulansı, sayısı, antijenik yapısı, organizmaya giriş yolu, lokalizasyon için seç-tiği doku veya organ, parazite ilgili faktörlerin en başta gelenleridir. Konakçıya ilgili faktörler arasında da konakçının yaşı, cinsiyeti, ge-netik özellikleri ve beslenmesi önem taşır (5).

Konakçının beslenmesi, helmintler üzerinde doğrudan etkili olabildiği gibi, konakçı organizmasının etkilenmesi sonucunda dolaylı bir etki de ortaya çıkar. Konakçı besininde, helmintlerin üreme ve

(3)

BESLENME VE HELMİNT HASTALıKLARı S:H

gelişmelerİ için gerekli bazı maddelerin noksanlığında, bunların yete-rİnce gelİşemediğİ ve ileri noksanlık hallerinde organizmadan atıldığı görülür (2, 5).

Konakçı besİninde çeşitli helmİntıere göre değişebilen ancak söz konusu helmintlerİn affinite gösterdiği bazı maddelerin bulunması ise parazitler üzerinde uyarıcı bir etki yapar, parazitler daha büyük, daha fazla sayıda gelişebilir, organizınada kalış süreleri de daha uzun olur (7).

Konakçı besininde bulunan kaba kısımlar tohum, baharat, so-ğan ve sarımsak gibi bazı maddeler, helmintler üzerine zararlı etki yap-makta, bu maddelerin irritasyonu sonucu tazı helmintler mekanik ola-rak atılmaktadır (5).

Beslenmeye bağlı olarak, özellikle konakçının sindirim sistemin-deki pH da, bakteriyel floradaki değişiklikler de helmİntleri direkt etki-liyebilmekte, parazitlerin gelişimini engellemekte, yumurta üretimle-rini, yumurtalardan gelişen ve çıkan larva sayısını azaltmakta, çıkan larvalarında canlılık sürelerini kısaltmaktadır (5).

Ayrıca, helmint enfeksiyonuna bağlı olarak konakçıda ortaya Çı-kan hasarın giderilmesine, ya da spesifik bir bağışıklığın gelişimine yardımcı olma veya engelleme biçiminde, konakçı beslenmesİnin önce konakçıyı, daha sonra da dolaylı olarak helmintleri etkileyebildiği gö-rülmektedir (5). Konakçı beslenmesinin helınintlcr üzerine olan bu etkisi (Konakçı savunma mekanizmasına olan etki) büyük önem ta-şımaktadır. Helmİnt enfeksiyonlarında IgG, 19M, IgE, IgA'lar oluşur ve parazitlerin organizmadan atılınasında özellikle IgE ile 19A'lar, T lenfositler ve eozinofil löykositlcr etkin roloynar (6, 33). Antikor yapımında ve konakçının hayatını devam ettirebilmesinde önemli olan bazı maddelerin konakçı besininde yeterli miktar ve kalitede olmaması durumunda, bağışıklık zayıflar, antikor üretimi bozulur, buna bağlı olarak helmintler organizmada daha fazla sayıda yerleşir, yumurta üretimleri artar, organizmadan atılınaları ise yavaşlar (5).

Genellikle, konakçı besininin nicelik ve nitelik yönünden yetersiz olması konakçı aleyhine, helmintlerin ise lehine bİr durum yaratır. Bununla beraber, bazen noksanlığı söz konusu olan maddelere ve helmint türlerine göre, besin ve beslenme faktörü konakçının olduğu gibi helmintlerin de aleyhine sonuçlanır (29).

(4)

Proteinlerin Et k isi:

Konakçı beslenmesinin helmintlere etkisi konusunun çeşitli yön-lerden. ele alındığı, ancak çalışmaların daha çok proteinler üzerinde yoğunlaştırıldığı gözlenir (I, iO, i i, i4, 15, 23, 26). Koyunlarda Tric-hostrongylus colubr(formis ile yapılan bir çalışmada (14) proteince zen-gin rasyon alan gruplarda enfeksiyon oluşumu engellenmemiş, ancak bu gruptaki hayvanlar parazitlere karşı daha dirençli olmuş ve ölüm-lere hiç rastlanmamış, oysa düşük proteinle beslenen gruplarda, enfek-siyon daha şiddetli seyir etmiş ve

%

50 ye varan ölüm olayları görül-müştür.

Proteince aynı nitelikli, fakat miktarca farklı beslenen koyun grup-larında, enfeksiyon oluşuımı engellenmemiş, enfeksiyon şiddetinde bü-yük bir farklılık oluşmamış, ölümler de benzer oranda meydana gel-miştir. Yalnızca az miktarda rasyon verilen grupta ölümlerin daha er-ken ortaya çıktığı, aynı araştırmaya (14) dayanan önemli diğer bir so-nuçtur. Gordon (15), T. colubriformis ile yapılan benzer bir çalışmada, proteince zengin rasyon alan gruptaki hayvanlarda, ağırlık artışını diğer gruba oranla daha yüksek bulmuş ve bunda, o grup hayvanlar-da ağır enfeksiyonlara az rastlanması roloynamıştır. Downey ve ark.

(i i), Ostertagia circumcincta ile enfekte gerek düşük, gerekse yüksek proteinli rasyon alan koyun gruplarında abomasus pH sında artma, hücresel infiltrasyon ve hiperplaziye bağlı olarak mukozada kal ml aş-ma saptamışlardır. Ayrıca serum pepsinojen miktarında artma olmuş, ancak düşük proteinle beslenen grupta ağırlık artışı ile besin tüketimi azalmıştır. Benzer şekilde, A bbott ve ark. (ı) yüksek veya düşük pro-tein içeren rasyonla beslenmenin, koyunlarda Haemonchus contOl'tus'un konakçıya yerleşmesinde herhangi bir etki yapmadığını, ancak düşük proteinle beslenen hayvanların daha az direnç gösterdiğini ve 111orta-litenin daha yüksek olduğunu bildirmişlerdir. Ayrıca anoreksi, ödem ve ağırlık kaybı gibi klinik bulguların, bu grupta daha sıklıkla gözlendiği, aneminin de daha yüksek olduğu belirtilmiştir.

,

Oesophagostoll11l/11columbionum ile enfekte koyunlardan, düşük proteinli rasyon alan grupta, yüksek protein alan gruba oranla daha fazla ergin parazitin geliştiği, ancak- gruplar arasında parazitlerin bü-yüklükleri bakımından farklılık görülmediği kaydedilmiştir (10).

Yüksek proteinli rasyon alan grupta ıneydana gelen nodül ve nodül içindeki parazit sayısının fazla olduğu, prepatent sürenin uzadığı ve dışkıdaki yumurta sayısının ise az olduğu bildirilmiştir (10).

(5)

BESLENME VE HELMİNT HASTALIKLARı 533

Rasyonlarında

%

50 protein noksanı bulunan kanatlılarda, pro-tein noksanlığına ilgili yetersiz kas gelişimi, noksan tüylenme, kaniba-!izm, safra kesesi büyümesi, paralizi, bacaklarda kemik deformasyonu, böbrek ve bağırsak hemorajileri izlendi ği gibi, noksan protein alan bu gibi kanatlılarda Rai//ietina tetragono enfeksiyonlarının daha şiddetli seyir gösterdiği, hastalık semptomlarının da daha erken ortaya çıktığı kaydedilmiştir (23).

Trichuris muris ile enfekte ratlarda enfeksiyonun ~:;;4-8 protein içeren rasyonla beslenen grupta en fazla görüldüğü, ~L;;; 24 proteinle beslenen grupta ise daha az sayıda dişi ve erkek parazite rastlandığı, dişi parazitlerin daha kısa olduğu, ancak beslenmenin cinsiyet oranına etkimediği kaydedilmiştir (26).

Geneııikle konakçı besinindeki protein noksanlığı parazitler le-hine bir durum yaratmakla birlikte, bazen bunun tersi de olabilmekte-dir. Örneğin Reddy ve ark. (29) kuru maddede

%

22 ham protein bulunan rasyon ile beslenen kanatlılardaki Ascaridia ga//i larva sayı-smın, daha az ham protein içeren rasyon gruplarındakinden daha fazla olduğunu bildirmişlerdir.

Karbonhidrat/arm £tk isi:

Karbonhidrat noksanlığının helmintier üzerine etkisinin daha aZ araştırıldığı gözlenmektedir. Nadakal ve ark. (24) Rai!lielina tetragona ile enfekte ve enfekte olmayan kanatlılarda rasyondaki

%

50 karbon-hidrat noksanlığının bitkinlik, sendeleyerek yürüme, bacaklarda kuv-vetsizlik ve ölüıne yakın hayvanlarda bu semptomlara ilaveten baş kaslannda kasılmalara yol açtığını bildirerek, bağırsağm alt bölüm-lerinde sindirilmemiş besin toplanması, artmış safra sekresyonu, ye-şilimsi-sarı renkli karaciğer, solgun renkli böbrek, ülserli paptiııü ba-ğırsak ve peteşiyel kanamalı bir özefagusun post-mortem yoklamalar-da karekteristik olduğunu, bu bulguların enfeksiyona bağlı artış gös-termediğini bildirmişlerdir. Ancak, enfekte ve

%

50 noksan karbon-hidrat içeren rasyonla beslenen kanatlılarda karaciğer glikojeninde, besin tüketiminde ve ağırlık kazancında azalma olduğu gibi, karbon-hidrat noksanlığı parazitlerin gelişmesine de inbibitör görevi yapınış-tır.

Roberts (30) Hymeno/epis diminula ile enfekte ratlarda en büyük parazitlere sırası ile yüksek nişasta ve düşük nişasta ile beslenen grup-ıarda, en küçük olanlara da sakaroz grubunda rastlamıştır.

(6)

Gelişme-miş halka sayısının, her üç grupta benzer oranda olduğunu, olgun ve gebe halka sayısının ise en fazla yüksek nişasta grubun.da tespit edil-diğini kaydetmiştir. Yüksek karbonhidrat alan ve H. dil11inuta ile en-fekte ratlarda, düşük karbonhidrat alanlara oranla, ergin parazitlerin daha fazla sayıda ve daha büyük olduğu gözlenmiştir. Rasyondaki şe-kerin sakaroz veya glukoz olması halinde ise sakaroz grubunda, glu-koz gruburta oranla daha az sayıda H. diminuta'nın geliştiği, ancak ge-nel olarak nişasta grubundaki parazit gelişmesinin şeker grubuna oran-la daha iyi olduğu kaydedilmiştir (17).

Haemoııdıus contortus ve Oesophagostomum co/umbiaııum ile en-fekte koyunlarda karbonhidrat noksanlığının hastalığın daha ağır sey-retmesine neden olduğu, askarit enfeksiyonlarında ise askaritlerin ge-lişiıni üzerine olumsuz etki yaptığı bildirilmektedir (2).

Yaltlamı Etkisi:

Gerek evcil gerekse laboratuvar hayvanlarının beslenmesinde, rasyonlarda yağlara fazla yer verilmediği ve bu konuyla ilgili sınırlı bilgi aktarıldığı görülmektedir. Schole ve ark. (32) Fasdola hepatica ile enfekte ettikleri ratlardan normal beslenen grupta en fazla kelebeğe rastlandığını,

%

i5-20 yağ içeren rasyonla beslenen hayvanlarda ise, alınan yağ miktarındaki fazlalığa bağlı olarak parazit gelişiıninin azal-dığını ve karaciğere yerleşen parazitlerin daha küçük olduğunu bildir-mişlerdir. Nippostrongy/us hrasiliensis ile enfekte ratlarda en fazla pa-razitin normal rasyon alan grupta bulunduğu,

%

10-20 domuz yağı içeren rasyon la beslenen hayvanlardaki parazit sayısının rasyonun içerdiği yağ miktarındaki fazlalığa bağlı olarak azaldığı Schole ve ark. (32) tarafından kaydedilmiştir.

Vitamin/erin Etkisi:

Konakçının beslenmesinde vitamin ve mineral maddelerin önemi büyük olduğu gibi, noksanlık ve fazlalık durumlarında,. konakçının taşıdığı helmintler üzerine de türlere göre değişen önemli etkileri var-dır.

Vitamin A noksanlığı olan gıda ile beslenen Sclıistosoma mansoni ile enfekte ratlarda, parazit sayısının normal beslenen enfekte ve en-fekte olmayan ratlara oranla daha fazla bulunduğu, karaciğerdeki granüiomatöz reaksiyonların daha şiddetli ve gram karaciğerdeki

(7)

yu-BESLENME VE HELMiNT HASTALTKLARı

murta miktarının da daha yüksek olduğu Parent ve ark. (25) tarafın-dan bildirilmiştir. Ayrıca, vitamin A noksanlığında konakçı ağırlık artışının çok az olduğuna dikkat çekilmiştir (25). Vitamin A noksan-lığında ratlar Trichinel/a spiralis ile meydana gelen süperenfeksiyonlara karşı direnç göstermernekte (3) bu noksanlık erişkin ratlarda duyarlı-lığı arttırmazken, gençlerde duyarlılığı arttırmakta ve önceden oluş-muş enfeksiyonlara ilgili bağışıklığı inhibe etmektedir (2). Ratlarda Nematospiroides dııbia vitamin A noksanlığında daha fazla sayıda geli-şebilmektedir (l8).

Vitamin A noksanlığında kanatlılarda Ascaridia gal/i daha fazla sayıda ve daha büyük olmakta (2, 3, i2, 13, 17), Heteraki.~ ga1linae üzerinde ise herhangi bir etki gözlenmemekte (17), güvercinlerdeki Ec1linostoma revolulul11'un ise ya hiç gelişmediği. ya da az gelişebildiği kaydedilmektedir (3).

Genelolarak vitamin A noksanlığında Toxocara canis, T. vilulo-rum, Toxascaris leoııina, Ascaris lumhricoides gibi askarit türlerinin, Triclıinel/a spiralis, Strongyloides ra tti, Nipposırongylus brasiliensis, Haemonchus conlorlus ve benzeri nematodların artan konakçl duyar-lığına bağlı olarak daha iyi geliştikleri kaydedilmiştir (2, 3, 19).

Domuzlarda Ascaris suum enfeksiyonunda vitamin A'dan zen-gin rasyonla besleme askarit larvalarının akciğerdeki gücünü

'i;;

50 oranında azaltmakta (4) ve vitamin A, B ve T hücrelerinin etkilerini aktive etmektedir (4, 22).

Tüm B vitaminIerinin ve özellikle BI2 vitamininin noksanlığında 'tavuklarda Ascaridia ga1li'nin daha fazla sayıda (3, 13, 17) ancak daha küçük (2, 3, 17), Bo vitamini noksanlığında ise daha fazla sayıda ve daha büyük olduğu bildirilmiştir (J 2). Vitamin Bı ve B2 noksanlığın-da ratlarnoksanlığın-da Nippostrongylus brasiliensis'in daha fazla sayıda geliştiği (17) ve bu parazitten ileri gelen süperenfeksiyonlara ratların direnç gös-termediği kaydedilmiştir (3). Platzer ve Roberts. (27) vitamin B ilaveli diyetle beslenen ratlarda, bu vitaminden yoksun diyetle beslenenlere oranla Hymenolepis dimiııula halka sayısınm, uzunluğunun ve ağırlı-ğının daha fazla olduğunu. ancak parazit sayısı bakımından farklılığın görülmediğini bildirmişlerdir. Vitamin B2 noksanlığında ise, parazit-lerin daha büyük olduğu (28) vitamin Bı noksanlığında H. diminula' nın zarar görmediği, bunun parazitin bu vitamini konakçıdan sağla-masından kaynaklandığı kaydedilmiştir (3).

(8)

Senutaite (3i) vitamin C ilaveli rasyonla beslenen ratların, Tric-Iıinella spiralis enfeksiyonlarına, vitamin C ilave!>iz rasyonla beslenen ratlara oranla daha fazla direnç gösterdiğini ve kas enfeksiyonlarının

%

39.7 ye düştüğünü, ayrıca ratlarm herhangi bir klinik belirli gös-termediğini bildirmiştir. En yüksek antikor titresinin de vitamin C ila-veli enfekte grupta olduğu gözlenmiştir.

Sclıislosoma mansoni ile enfekte ratlarda vitamin C noksanlığı-nın parazitlerin gelişmesini engelleyemediği ancak S. mansoni yumurta-larının kabuk yapısında bazı bozukluklara yol açtığı kaydedilmiştir

(3).

Vitamin D nin kanatlılardaki askarit enfeksiyonlarımı etkisi ko-nusunda çelişkili görüşler bulunmakta, bazı araştırıcılar (2, 20) bu vitamin noksanlığının klinik tabloyu ağırlaştırdığmı ve konakçı di-rencini düşürdüğünü, bazısı (17) Ascaridia galli'nin gelişimi üzerine olumlu veya olumsuz herhangi bir etki yapmadığını bildirmişlerdir. D vitamini noksanlığının güvercinlerde Eclıinosloma revo!utunı'un ge-lişimini engellediği gibi, Hymenolepis diminuta enfeksiyonlarında pa-razit büyüklüğüne etkimemekle birlikte sayısal bir azalmaya yol açtığı kaydedilmektedir (3).

Vitamin E bakımından noksan beslenme, ratlarda Trichine/la spiralis'in bağırsak ve kas dönemindeki gelişmesini engellemektedir

(3, 17).

Mineral Maddelerin Etkisi:

Coop ve Field. (9) Triclıostrongylus colubriformis'le enfekte koyun gruplarında normal ve düşük fosfor içeren diyetle beslemenin önceleri dışkıdaki yumurta sayısına bir etki yapmadığını ve bunun 7. haf-taya kadar aynı kaldığını, normal fosfor içeren besin alanlarda daha sonra ortalama gram dışkı yumurta sayısının hızlı bir düşüş gösterdi-ğini, ancak düşük fosfor alanlarda tüm deney süresince aynı kaldığı-nı kaydetmişlerdir. Ayrıca, düşük fosfor alan grupta diğer gruba oran-la besin tüketiminin belirgin olarak azaldığı ve bu azalmanın daha er-ken ortaya çıktığı bildirilmiştir.

Claphal11 (8) Heterakis gallinae'nin büyüklüğünün kalsiyum ııok-sanlığından etkilenmediğini, ancak kalsiyum bakımından noksan besin alan grupta daha fazla sayıda rastlandığını kaydetmiştir. Ascaridia galU'nin ise kalsiyum ve fosfor bakımından noksan beslenen

(9)

BESLENME YF. HELMİNT HASTALıKLARı 53;

tavuklarda daha az sayıda (2, i2, i7) ve normale oranla daha küçük boyutlarda olduğu (l2, i7), ayrıca enfekte cİvcivlerin daha küçük kalıp gelişemediği bildirilmiştir (I 2). Kalsiyum noksanlığında oğlakların Haemonchus enfeksiyonuna karşı duyarlılık gösterdiği, ancak fosfor noksanlığında böyle bir etkinin olmadığı belirtilmiştir (I 9).

H ucker ve Y ong. (16) TricllOs/rongylus !JPP.ile enfekte koyunların bakırsız ve bakır ilaveli rasyonla beslenmelerinde, gerek dışkıdaki yu-murta sayısında, gerekse otopsilerde toplanan parazit sayısında önem-li bir farkın gözlenmediğini belirterek, konakçı ağırlık artışındaki aza 1-manın konakçının direkt olarak bakır noksanlığından etkilenmesine ilgili olduğunu bildirmişlerdir. Ratların yemine bakırsülfat ilavesinin Nema/ospiroides dubia'nın sayıca daha azalmasına yol açtığı (17), ko-yunların bazı helmintlere karşı dirençlerini sürdürmesinde bakırın yardımcı olduğu (20) bu konuyla ilgili diğer çalışına sonuçları olmak-tadır.

Lira ve ark. (2 I) Haemonclıus spp. ile enfekte koyunlarda, dışkı yumurta sayısının kobalt içeren rasyonla beslenen grupta daha fazla, ancak parazit sayısının daha az olduğunu kaydetmişlerdir. H.asyonda kobalt bulunmasmın ruminantların Haemol1clıus con/or/us enfeksi-yonlarında larvaların gelişmelerine yardımcı olduğu, enfekte hayvan-ların daha kısa sürede öldükleri bildirilmiştir (2). Kobaltın rasyona az miktarda ilavesinin ise askaritlere karşı direncin geliştirilmesinde ko-nakçının yararına etki yaptığı gözlenmiştir (20).

Sonuç

İncelenen literatürlerin ışığı altında; konakçı beslenmesinin hel-mint enfeksiyonlarını doğrudan veya dolaylı olarak etkiliyebildiği, bu etkinin söz konusu olan helmint türlerine ve enfeksiyon şiddetine göre değiştiği anlaşılmaktadır. Ayrıca besin grupları arasında da özel-likle proteinlerin bağışıklık gelişimindeki rollerinden ötürü ayrı bir önem taşıdığı görülmektedir.

Kaynaklar

ı. Abbatt, E.M., Parkins, J.J. and Holmes, P.H. (1986): The e/feet o/dieıary protein 011

the pa:hogeııesis of aeııle ~l'ine /ıaemoncllOsis. Yet. ParasiloL., 20: 275-289.

2. Begü, M. (1968): Bakteriyel. viral ve paraziıer hastahklartll meydana gelişinde beslen-me şekli "e lıij)'eı;ifı eıkisi. Bornova vet. Araşt. Enst. Der~., 17: 48-76.

(10)

3, Brand, T. (1973): Bioc/ie'lJIislry o(pomsiıes. 2nd ed, Acadcmic Press, New York and London.

4. Boroskova, Z., Benkm'a, M., Berezko, V.K., Rosival, i. and Toth, G. (1985): Slimuloli-re inj/ııeJ1('eof rilo/l1ilı A011 T and B lymphocyıes in experi/l1enıal ascariosis of swine.

Vet. Med., 30:331--336.

5, Chandler, A.C. (1953): The relalioıı o(lIl/frilionıo f!flrasilisl11.29.5.1953 tarihli .'\.0. Veteriner Fakültesinde verilen konferans notu.

6, Chandra, R.K. (1984): Parasiıic in/e'clion, nliIrilion and il11/11l1nere'spoııse. Fedn Proc., 43: 251-255.

7, Cheng, T.C. (1974): Geııeml Parasiıology. 2 nd ed. Acadeırıic Press Ine., London and Newyork.

8, Clapham. P.A. (1934): Same obsenoıion 011ıhe effecl 0/ dielary deficiency OJ!infesıa.

ıioıı of chickeııs ıriıh ıhe nelJlalode H. ga/linae. J. Helnıinlh., 12: 123-,--.126. 9. Coop, R.L. and Field, A.C. (1983): Effecı o/phosphol'lls inıake on growıh rale, food

iıı-ıake oııd qııaliıy of ıhe skeleıoıı of groıdng lambs in/ecıed ıviıh ıhe il11esıinalnemalodo 7i'irhosıroııgylııs l'ilrinııs. Res. vet. Sci., 35: 175-181.

LO. Dobson, C. and Bawden, R.J. (1974): Studies aLiıhe iıml1llııily o/sheep lo Oesophagos-10/l111mcolumbiaııum: effecı s o/IOll'-proıeilı diel aJ! resislaııce lo in/eclioıı aııd eel/ular reaClioııs iıı ıhe !Iul. Parasitology., 69: 239-255.

ıi. Do\\ney, N.E., Connoly, J.F. and O'Shea, J. (1972): Experimeıılal osterlagiasis and ıhe effecı of diel 011resisımıce iıısheep. Tr. J. agric. Res., 11:11--29.

12. Dunn, A.\1. (1978): Veıeriııary Helmiıııhology. 2 nd ed. Butler and Tanner Ltd., Fro-me and London.

J 3. Gibson, T.E. (1963): Nutriıioıı aııd ılıe hosl-parasiıe relaıionship. The iııj/ueııce of iiui-riliaıı 011ıhe relaıionship betll'ee'1IgasırOil11eSliııalparasile'S aııd their hosls. Proc. Nutr. Soc., 22: 15--20.

14, Gordon, H.M. (1959): Coıılrol of ll'Orm parasites 0/ sheep. Nulrilioıı aııd dreııehing. Wool Techno/. Sheep Breed., 6:55-63.

15. Gordon, H.M. (1960): Nlllriıion oııd helmiıııhosis iıısheep. Proc. Aust. Soc. Aninıal Prod., 3: 93-104.

16, Hucker, D.A. aıul Yong, \V.K. (1986): Effecıs O/coııcurrellt copper deficiency aııd gast-ro-iıııesliııol ııematodiasis 011cireulaliııg cappe" aııd proıeiıı lerels, lirer copper and bodylI'eight in sheep, Vet. Parasiıo/., 19: 67-76.

17. Hunter, G.c. (1953): Nııtrilion and host-helminıh relolioııship. Nutr. Abstr. Rev., 23: 705--714.

LS. Kamath, V.R., RenaIJurkar, D.M. and Ohıde, M.O. (1977)' E/fecı of hyporiıaminosis A aııd D on iıı/ecliviıy of N. dilbilisiıımice. Bull Haff Instt., 5 :97 -100.

19. Kumar, V. and Deo, P.G. (1970); The eneeı of vitamin A, proıein, ealciııııı a/ld phosp-hol'/ls deficieııt diels upon the lIalllral resistalice of goaıs lo Haemoııchus spp. Ceylon vet. J., 18: 119-122 (Ref: Vet. BuH., 1972, 42, 845).

(11)

BESLENME VE HELMINT HASTALIKLARI 539

20. Lapage, G. (1958): Parasitic Aııimals. 2nd ed. W. Heffer and Sons Ltd., Cambridge. 21. Lara, S.I.M., Oliveira, C.M.R. De. and Porlo, J.C.A. (J976): Effect of cobalt sıılphate as a feed additil'e iıı experimeııtal Haemonchııs infeclioıı of sheep. Archos Esc. Vet. Univ. Mİnas Gerais., 28: 93-99 (Ref: Vet. Bull., 1977, 47, 5654).

22. Leutskaya, Z.K. (1978): The role of l'itamiıı A in spesific immıınity to helminth infecıions. 4th International Congr~ss of Parasito!ogy, 19-26 August, Warsaw. Short Commu-nications, Section E. 43--44.

23. Nadakal, A. M., John, K.O., Mohanda~, A. and Simon, M. (] 973): Resistance poıential of certain breeds of domestic fowl exposed lo Raillietina lelragona iııfections. ıX. E/-fect ofproteiıı deficiem diet 0// R. tetragona infectioıı. Riv. Parassit., 34: 185---191.

24. Nııdakal, A.M., Mohandas, A., John, K.O. and Simon, M. (1975): Resistance potential of certaiıı breeds 0/do mestic/0wl exposed lo Raillielina tetraf[oııa in/ections. XI V. E/-fects of host dietary carbohydrate dejiciency 011R. tetragona iııfectioıı. Arsch.

Gef-Iligelk., 39: 15--20.

25. Parent. G., RoussC\lux--Prevost, R., Carlier, Y. and Capron, A. (1984): Inflııeııce of vitamiıı A 011the immııııe response of Schistosoma mansoni in/ected rats. Trans. R.

Sac. trop. Med. Hygc., 78: 380-384.

26. Pike, E.H. (J972): E/fects of solid and solııhle diets lipon Trichııris mııris (Schrank, 1788) and DBA / 2l mice. J. ParasitoL., 58: 257-264.

27. Platzer, E.G. and Roberts, L.S. (ı969): Deı'elopmental physiology of cestodes. V. Ei-fects of vitamiıı deficiem diets aııd lıost copraphagy prevention 011deı'elopment of

Hy-meııolepis diminııta . .r. ParasiıoL., 55:ı143-1152.

28. Plalzer, E.G. and Roberts, L.S. (i970): Developmeıııııl physiology of cestodes. VI. E.Oect of host ribo.t1arilıdejicieııcy on Hymenolepis diminllta. Exp. Parasitof., 28

:393-398.

29. Reddy, P.K., Venkataralhnam, A., Thyagaraiu, K., Govindappa, S. and Reddanna, P.

(1984): Swdies 011tlıe effects of iııjectivn of Ascaridia galli (Schrank, 1788) Freebom, i923iııchickeıı in relation to the /lııtrition of the host. Indian vel.J ..61 : 644-64S. 30. Roberts, L.S. (1966): Developmelltal physiology of cestodes. ı.Host dietary

carbohyd-rate and th'! "Crowding Effecı" in Hymenplepis diminllfa. Exp. Parasiıof., 18: 305-310. 31-. Senutaite. J.(ı985): -Effect of vitamiıı C011resistalice to iııfeclion with Trichinella larvae.

Acta parasit. lith., 2ı:105- ı13 (Ref: Helmİnth. Abs: .• 1986, 55, 1262). 32. Schole, J., Salınıann, H.P., Harısch. A., D('y-Hazra, A. und Enigk, K. (1973):

Steigeruııg der ResisteHz gegeıı parasitare InfektioHelı dıırch Ernahrııııgsıımstellııııg Iıl1dNebeııııiereııektomie. Zbl. Vet. Med .. B, 20: 40.-45.

33. :rizard, I.A. (1984): Ili/mill/ology: Aıı lntrodııction. Saunders College Publishing, Phi-ladelphia, New York, Chicago.

Referanslar

Benzer Belgeler

Klinisyenler, bir parametreyi ölçmeye yarayan ve eskisine göre daha ucuz ve çabuk yanıt veren yeni bir yöntem bulunduğunda (örn. CX7 aleti kul- lanılarak yapılan direk

Yozgat bölgesine iskân sürecinde diğer bölgelerde de olduğu üzere aksaklıklar yaşanmış ancak elde edilen arşiv belgelerinden Yozgat ve çevresinde mübadil, mülteci

Cumhuriyet dönemi öncesi Osmanl› toplumunda kad›n›n toplumsal konumuna değinerek, yeni bir ulus yaratma sürecinde kad›na yüklenen toplumsal anlam› ve bu dönemde yeni

Kısıklı, Emine: Milli Mücadele Başlangıcında Mustafa Kemal Paşanın Milli Hareketi, ittihat ve Terakki Faaliyetlerinden Uzak Tutma Teşebbüsleri..

Arşivi, No: 030. 1936 Tarihli Maliye Vekili imzalı yazı). 1936 Tarihli Başvekil Müsteşarı adına yazılmış müsvedde yazı).. olmakla beraber, sonuçta başkaca bir

"Kimi yerlerde Halkevlerini mebusluğa atlamak için bir nevi binek taşı sayanlar çıkmıyor değildi. Hatta, bir aralık bunların sayısı göze

Türk İnkılâp Tarihi Enstitüsünün amaçları, genel olarak yönetmeliğinde şu şekilde belirtilmiştir; Türk İstiklal Savaşı, Türk İnkılâbı ve Türkiye

Fakat bunun yanısıra, Milli Mücadele aleyhine Kamuoyu oluştur- maya çalışan İtilâf Devletleri ve onların yoğun baskısı altında İstanbul Hükümeti, işgallere karşı