• Sonuç bulunamadı

Neurogenic Bladder and Bowel in Pediatric Spinal Cord Injury Patients

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Neurogenic Bladder and Bowel in Pediatric Spinal Cord Injury Patients"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Pediyatrik Medulla Spinalis Yaralanmalar›nda

Nörojen Mesane ve Nörojen Barsak

Neurogenic Bladder and Bowel in Pediatric Spinal Cord Injury Patients

Ö Özzeett

Mesane ve barsak sorunlar› medulla spinalis yaralanmal› olgularda yaflam kalitesine olumsuz etkileri ve tedavi edilmedi¤inde yaflam› tehdit edebilmeleri nedeniyle mutlaka ele al›nmas› gereken problemlerdir. Çocuk olgularda ise sürmekte olan büyüme ve fiziksel ve ruhsal maturasyon bu problemlerin ele al›nmas›nda ve çözümünde baz› farkl› yaklafl›mlar› gerekli k›lmaktad›r. Bu der-lemede çocuk medulla spinalis yaralanmal› olgularda nörojenik mesane ve barsa¤a yönelik uygulamalar, farkl›l›klar ve klinik deneyimler sunulmufltur. Türk Fiz T›p Rehab Derg 2008; 54 Özel Say› 2: 75-80.

A

Annaahhttaarr KKeelliimmeelleerr:: Nörojenik mesane, nörojenik barsak, pediyatrik medul-la spinalis yaramedul-lanmas›

S

Suummmmaarryy

Bladder and bowel dysfunctions must be managed in spinal cord injury patients as they negatively effect quality of life and can be life threatening if not treated. Continuing growth and physical and psycological maturation raise the need of spesific approaches in the management of these prob-lems in paediatric spinal cord injured individuals. In this review clinical practice, dissimilarities with adult patients and clinical experience about neurogenic bladder and bowel in paediatric spinal cord injury patients are presented.Turk J Phys Med Rehab 2008; 54 Suppl 2: 75-80.

K

Keeyy WWoorrddss:: Neurogenic bladder, neurogenic bowel, pediatric spinal cord injury

Murat ERSÖZ

Sa¤l›k Bakanl›¤› Ankara Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi, Ankara, Türkiye

Y

Yaazz››flflmmaa AAddrreessii//AAddddrreessss ffoorr CCoorrrreessppoonnddeennccee:: Dr. Murat Ersöz, Tunali Hilmi Caddesi No: 16/8 06660 Ankara, Türkiye

Tel: 0542 411 47 82 Faks: 0312 438 76 71 E-posta: mersoz@tr.net GGeelliiflfl ttaarriihhii//RReecceeiivveedd:: Ekim/October 2008 KKaabbuull ttaarriihhii//AAcccceepptteedd:: Ekim/October 2008 Medulla Spinalis Yaralanmal› (MSY) olgularda benzer

inervas-yon ve ifllevleri nedeniyle mesane ve barsak sorunlar› genellikle birlikte de¤erlendirilir. Nörojenik mesane disfonksiyonu yaflamsal öneme sahip oldu¤undan öncelikle ele al›n›r. Barsak fonksiyon bo-zuklu¤u ise genellikle yaflam› tehdit etmese de günlük yaflam› s›-n›rlar ve yaflam kalitesini olumsuz etkiler.

P

Pe

ed

diia

attrriik

k M

MS

SY

Y’’d

de

e N

örro

ojje

en

n M

Me

es

sa

an

ne

e

Mesane disfonksiyonunda primer tedavi yöntemi olarak ref-leks ifleme ve kronik kal›c› kateter kullan›lan y›llarda eriflkin MSY olgular›nda renal hastal›k mortalite nedenleri aras›nda birinci s›-ray› almaktayd›. Benzer flekilde refleks ifleme ile izlenen ve antiko-linerjik kullan›m›n›n seyrek oldu¤u erken pediyatrik MSY serilerin-de üst üriner sistem hasar› oranlar› % 31-43 olarak bildirilmekte-dir (1,2). Buna karfl›l›k son dönemde ürodinamik incelemelerin, aral›kl› kateterizasyon ve antikolinerjik tedavilerin uygulamaya

girmesi ile bu olumsuz tablo belirgin flekilde önlenebilmektedir (3,4). Pediyatrik MSY olgular› ele al›n›rken çocuklar›n küçük erifl-kinler olmad›¤› ak›lda tutulmal›, pediyatrik olgular› eriflkin olgular-dan ay›ran faktörler olan büyümekte olan mesane, fiziksel büyü-me, vücut imaj›, sosyal, psikososyal, emosyonel faktörler göz önü-ne al›nmal›d›r.

M

Meessaannee ‹‹nneerrvvaassyyoonnuu O

Ottoonnoomm--ssoommaattiikk

Parasempatik inervasyon sakral spinal kord mediolateral gri cevherden (detrüsör nükleus) köken al›r, Pelvik sinirlerle mesane, trigon, mesane boynu ve üretraya ulafl›r (5). Sempatik inervasyon alt torakolomber korddaki (T11-L2) intermediolateral gri cevher-den köken al›r, hipogastrik sinirlerle trigon, mesane boynu, proksimal üretra ve tüm mesaneye ulafl›r. Fundusta beta adrener-jik reseptörler a¤›rl›ktad›r. Somatik inervasyon S2-S4 ön boynuz hücrelerinden pudental sinirlerle eksternal üretral sfinkter ve üro-genital diyaframa uzan›r.

(2)

D Duuyyuussaall

Mesane duvar› gerilimi pelvik sinirle, mesane mukozas› nosi-sepsiyonu (a¤r›, so¤uk-s›cak, kimyasal iritasyon) pelvik ve hipo-gastrik sinirlerle, üretral mukoza duyusu (a¤r›, so¤uk-s›cak, idra-r›n geçifli) pudental sinirle tafl›n›r.

S

Suupprraassppiinnaall

Frontal korteks istemli kontrolü sa¤lar. Ponstaki ifleme merke-zi koordinasyon merkemerke-zi olarak görev yapar. Ponstaki ifleme mer-kezine ulaflan uyar›lar arac›l›¤›yla veya direkt sakral segmentle iliflkili ba¤lant›lar medial frontal lob, korpus kallosum, limbik sis-tem, hipotalamus, bazal ganglionlar, serebellumdur.

M

Meessaannee FFiizzyyoolloojjiissii D

Deeppoollaammaa

Gerilme reseptörlerinden kalkan uyar›lar pelvik sinirler, poste-rolateral funikulus arac›l›¤›yla pontin miksiyon merkezi ve duyuy-la ilgili kortikal aduyuy-landuyuy-lara uduyuy-lafl›r. Korteks (frontal, singuduyuy-lat girus) pontin miksiyon merkezini inhibe eder, ventral retikülo spinal traktus arac›l›¤›yla torakolomber korddan hipogastrik sinirlerle sempatik deflarjlar oluflturur. Norepinefrin deflarjlar›yla alfa-adre-nerjik reseptörler içeren trigon, mesane boynu kontrakte olurken beta adrenerjik reseptörler içeren fundus gevfleyerek düflük ba-s›nçl› retansiyon sa¤lar. ‹stirahatte belli bir tonusu olan ve primer kontinans› sa¤layan eksternal sfinkterin pudental sinir vas›tas›yla volanter olarak tonusu artar.

B Booflflaallttmmaa

‹drar hissi uyand›ktan sonra kortikal merkezler uygun yer ve zaman sa¤land›¤›nda fasilatör uyar›larla pontin miksiyon merke-zini uyar›r. Torakolomber kord inhibe olur, internal sfinkter gevfler. Sakral miksiyon merkezlerinden parasempatik uyar›larla güçlü detrüsör kontraksiyonu sa¤lan›r. Trigon kontraksiyonuyla ürete-rovezikal bileflke üzerinde gerginlik artar ve üreterlerde oklüzyo-na neden olur. Böylece idrar yaparken yükselen intravezikal ba-s›nç etkisiyle vesikulo üreteral reflü (VÜR) oluflma riski önlenir. Ayr›ca trigon kontraksiyonuyla mesane boynunun posterior k›sm› yukar› çekilerek boflaltma ifllemine katk›da bulunur. Somatik uya-r›larla eksternal sfinkter gevfler ve normal boflalma sa¤lan›r (5).

‹‹nnffaanntt vvee KKüüççüükk ÇÇooccuukkttaa

Yenido¤an ve infantlarda 50-100 ml dolunca boflalan gerçek refleks mesane vard›r. Bir yafl dolduktan sonra çocu¤un mesane boflalt›m› konusunda fark›ndal›¤› geliflir, istemli sfinkteri kasarak boflaltmay› k›sa bir süre erteleyebilir. Yaklafl›k 5 yafl civar›nda ço-cuklar›n %90’n›nda detrüsör refleksin üst merkezlerce inhibe edildi¤i normal kontrol geliflir (6).

M

Meessaannee FFoonnkkssiiyyoonnllaarr››

Düflük bas›nçl› idrar depolama, normal bas›nçlarda etkin ve tam boflaltma, böbrekleri VÜR’den korumak, üst üriner sistemi enfeksiyondan korumak ve kontinans›n sa¤lanmas› mesanenin fonksiyonlar›d›r.

M

Meessaannee DDiissffoonnkkssiiyyoonnuu AAnnaattoommiikk SS››nn››ffllaammaa

Lezyonun lokalizasyonuna göre supraspinal (suprapontin), suprasakral, infrasakral olarak s›n›flan›r (5).

S

Suupprraassppiinnaall lleezzyyoonn:: Lezyon ponsun üstünde yer al›r (TBH, in-me, beyin tümörü, MS). Hiperaktif detrüsör, düflük mesane kapa-sitesi, korteksin sakral ifleme merkezi üzerindeki inhibisyonunun kayb›na ba¤l› istemsiz kontraksiyonlar görülür. Duyu bozuklu¤u olabilir. Hipertrofi ile yüksek intravesikal bas›nçlar, s›k idrar yap-ma, s›k›flma ve inkontinans görülür. Ponstaki ifleme merkezi sa¤-lam oldu¤u için sfinkter dissinerjisi yoktur.

S

Suupprraassaakkrraall lleezzyyoonn:: Lezyon pons ve konus medullaris aras›n-da yer al›r (Trv MSY, transvers miyelit, siringomiyeli), hiperaktif detrüsör, detrüsör eksternal sfinkter dissinerjisi, yüksek ives.

ba-s›nç görülür, duyu ço¤unlukla kaybolmufltur. Detrüsör-sfinkter ko-ordinasyonu yoktur, bu nedenle VÜR riski yüksektir.

‹‹nnffrraassaakkrraall lleezzyyoonn:: Lezyon konus medullaris alt›nda yer al›r ve sakral miksiyon merkezini veya periferik sinirleri tutar (kauda eki-na sendr.). Akontraktil detrüsör vard›r, detrüsör kontraksiyonlar› yok yada zay›ft›r. Duyu kayb› s›kt›r, mesane kapasitesi artm›flt›r, zamanla düflük kapasiteli yüksek bas›nçl› mesaneye dönüflebilir.

Pediyatrik MSY olgular›nda çok yüksek oranda suprasakral tipte mesane disfonksiyonu görülmekte daha az olarak infrasak-ral tip disfonksiyona rastlanmaktad›r.

M

Meessaannee DDiissffoonnkkssiiyyoonnuu FFoonnkkssiiyyoonneell SS››nn››ffllaammaa D

Deeppoollaammaa BBoozzuukklluu¤¤uu

-Mesaneye ba¤l›: hiperaktif detrüsör yada hipokomplian det-rüsör

-Ç›k›fla ba¤l›: Denerve eksternal sfinkter-pelvik diyafram, me-sane boynu yetmezli¤i

B

Booflflaallttmmaa BBoozzuukklluu¤¤uu

-Mesaneye ba¤l›: Akontraktil detrüsör, hipokontraktil detrüsör -Ç›k›fla ba¤l›: detrüsör-sfinkter dissinerjisi (eksternal sfinkter ve mesane boynu), gevflemeyen d›fl sfinkter, mekanik obstrüksi-yon (striktür) (5).

D

De

¤e

errlle

en

nd

diirrm

me

e

Ö

Öyykküü

Primer hastal›k (yaralanma tipi, ASIA s›n›f›... ), komorbiditeler (Travmatik Beyin hasar›, üriner sistem travmas›, enfeksiyonlar...), ilaçlar (baklofen vb), yak›nma (idrar yapamama, idrar kaç›rma vb), semptomlar (‹ritatif: pollaküri (x/gün), noktüri (x/gün), urgency (s›k›flma), inkontinans, Obstrüktif: bekleme (hesitancy), ak›m kali-tesi (kalibrasyon), idrarda kesinti, tam olmayan boflalma hissi, ter-minal damlama (dribbling)) sorgulanmal›d›r.

F

Fiizziikk MMuuaayyeennee

Mental durum, duyusal seviye, sakral segmentlerde duyu, anal sfinkter istemli kontrolu ve tonusu (S2-S4), refleksler: bulbo-kavernöz refleks (S2-S4) kremasterik refleks (L1-L2), fonksiyonel düzey, el fonksiyonlar›, transferler, giyinme, mobilite, tekerlekli is-kemle kullan›m› de¤erlendirilmelidir.

T

Taann››ssaall ‹‹nncceelleemmeelleerr

Böbrek fonksiyon testleri (üre, kreatinin), tam idrar tetkiki, idrar kültürü ve duyarl›l›k testi, iflenen hacim ve rezidüel hacim ölçümleri (kateter, tafl›nabilir US), üriner sistem USG (böbrek, mesane ve üreterlerin noninvazif anatomik incelenmesi, yer kaplayan lezyonlar ve hidronefrozun tan›nmas›na olanak sa¤-lar), ‹VP (üst ve alt üriner sistemi kontrast madde ile görünler, böbrek süzme fonks, yer kaplayan lezyonlar (tafl, kist, tü-mör), hidronefroz, VÜR, mesane tafllar› ile ilgili bilgi verir), ifle-me sistoüretrografisi (ifle-mesane boyutlar›, divertikül, trabekülas-yon, VÜR, sfinkter yeterlili¤i, iflemeyi bafllatma/durdurma yete-ne¤i, sfinkterlerin yeterli aç›lmas›, rezidüel hacim konusunda incelemeye olanak sa¤lar), renal BT, renal sintigrafi, sistometri-üroflovmetri (mesanenin duyusu, komplians›, kapasitesi, detrü-sör ve d›fl sfinkter aktivitesi, depolama ve boflaltma fonksiyon-lar›n› de¤erlendirme olana¤› sa¤lar), video ürodinamik incele-me (ürodinamik inceleincele-me s›ras›nda efl zamanl› olarak alt üriner sistem floroskopik olarak izlenir, böylelikle VÜR, iç ve d›fl sfink-ter dissinerjileri, ayr›ca mesane divertikülleri görüntülenebilir), sistoskopi (mesane duvar› ve üretran›n direk görüntülenmesi, biyopsi al›nmas›, mesane ve distal üreterdeki tafllar›n al›nmas›-na olaal›nmas›-nak sa¤lar) tan›sal inceleme yöntemleridir (5).

(3)

S

Siissttoommeettrrii--üürroofflloovvmmeettrrii

MSY olgular›nda renal hastal›¤a ba¤l› mortalite ve morbiditenin azalmas›nda son dönemde periodik olarak yap›lan ürodinamik ince-lemelerin önemi vurgulanmaktad›r. Önceleri geç yafllarda ürodina-mik çal›flma yap›l›rken özellikle miyelomeningoselli çocuklarda üst üriner sistem harabiyetinin ilk 3 y›l içinde geliflti¤inin belirlenmesi üzerine son y›llarda olabildi¤ince erken de¤erlendirme önerilmekte-dir (7). Dört-befl yafl›ndan küçük çocuklarda ürodinami çal›flmas›nda yüksek kalite elde etmek zordur. Sedasyon yada genel anestezi gere-kebilir. Çocu¤un hekim ve hemflireyle test ortam›nda kendini rahat hissetmesi sa¤lanmal› (çocuk dostu ortam), bir ebeveyn yan›nda ol-mal›d›r. Bu flartlar sa¤land›¤›nda doyurucu sonuçlar elde edilebil-mektedir. EMG kayd› için yüzeyel elektrotlar tercih edilebilir (6,7).

Mesanenin kapasitesi çocuklarda yafla göre de¤ifliklik göster-di¤inden beklenen normal kapasite yafl›n kullan›ld›¤› formüllerle hesaplanarak belirlenir (8):

2 yafl alt› çocuklar için

2 x yafl (y›l) + 2 (ounces [≈ 28 ml]) 2 yafl ve üstü çocuklar için

yafl (y›l) / 2 + 6 (ounces [≈ 28 ml])

Mesanenin kapasitesi incelemesinde bas›nç kriteri belirlenir-ken normal çocuklar›n %95’inde 20 cmH2O, %99’unda 30

cmH2O detrüsör bas›nc›nda total mesane kapasitesine ulafl›ld›¤›,

kaçak s›ras›ndaki intravezikal bas›nç 40 cmH2O üzerinde olan

mi-yelomeningosel olgular›nda yüksek oranda üst üriner sistem ha-rabiyeti geliflti¤i bildirilen çal›flmalar ak›lda tutulmal›d›r (9,10). Ürodinamik inceleme s›ras›nda mesane doluluk duyusu, mesane komplians› (hacim/bas›nç formülünden), detrüsör ve d›fl sfinkter aktivitesi, depolama ve boflaltma fonksiyonlar› de¤erlendirilir.

T Teeddaavvii

Tedavide davran›flsal yöntemler, farmakolojik ajanlar, aral›kl› ka-teterizasyon, idrar toplay›c› sistemler, cerrahi yöntemler kullan›l›r.

D

Daavvrraann››flflssaall YYöönntteemmlleerr:: Zamanl› ifleme, ifleme manevralar› (suprapubik perküsyon, straining-valsalva).

F

Faarrmmaakkoolloojjiikk AAjjaannllaarr:: A

Annttiikkoolliinneerrjjiikklleerr:: Detrüsör afl›r› aktivitesini, mesane içi bas›nç-lar› azaltmak, mesane komplians› ve kapasitesini artt›rmak için kullan›l›rlar.

O

Okkssiibbüüttiinniinn HHCCll:: Befl yafl üstü çocuklarda 0,2-0,3 mg/kg/gün dozunda kullan›lmaktad›r (11,12). A¤›z kurulu¤u, yorgunluk ve ge-çici flushing gibi yan etkiler daha s›k ve a¤›r seyretti¤inden 5 yafl alt› çocuklarda kullan›m› önerilmese de doz azalt›lmas› ile ürodinamik bulgularda bozulma olmaks›z›n ilaç tolere edilebildi-¤inden yüksek riskli mesanesi olan küçük çocuklarda kullan›l-maktad›r (11-13).

P

Prrooppiivveerriinn HHCCll:: Riskli olgularda 0,4 mg/kg 2x1/gün dozunda kullan›m› ile iyi sonuçlar bildirilmiflse de bu ilac›n da çocuklarda kullan›m› önerilmemektedir.

A

Allffaa--aaddrreenneerrjjiikk bbllookköörrlleerr:: ‹nternal sfinkter tonusunu azaltarak ifleme bas›nc›n› ve rezidü miktar›n› azaltmak, iflemeyi gelifltirmek amac›yla kullan›l›r.

Doksazosin (0,5-2 mg/gün), Tamsulosin (0,2-0,4 mg/gün) ile çocuklarda yap›lan çal›flmalarda olumlu sonuçlar bildirilmektedir (14-17).

A

Annttiissppaazzmmooddiikklleerr:: Eksternal üretral sfinkter tonusunu azalta-rak ifleme bas›nc›n› ve rezidü miktar›n› azaltmak, iflemeyi gelifltir-mek amac›yla kullan›l›rlar. Baklofen ve Diazepam çocuk dozlar›n-da uygulan›r.

A

Arraall››kkll›› KKaatteetteerriizzaassyyoonn

Temiz aral›kl› kateterizasyon çocuk ve adölesan MSY’da standart tedavidir (3,4,6). Steril teknik 1950’lerde, temiz teknik 1972’de tan›mlanm›flt›r. Mesane bas›nc› düflük (normal çocukla-r›n %95’i 20 cmH2O, %99’u 30 cmH2O detrüsör bas›nçta total

mesane kapasitesine ulafl›r), kapasite yeterli (yafla uygun for-mül) olmal›d›r. Kateterizasyon afl›r› distansiyona neden olmaya-cak s›kl›kta yap›lmal›d›r. Kateterizasyon s›kl›¤› al›nan ve ç›kar›lan s›v› miktarlar›na ba¤l› düzenlenir, genellikle 4-6x1 uygulan›r. Uzun aral›klar semptomatik bakteriüri riskini att›r›r. Yafla uygun ölçülerde kateterler seçilmelidir (Tablo 1) (18). Temiz aral›kl› ka-teterizasyona çocuk 3 yafl›ndayken bafllan›r. E¤er s›k üriner en-feksiyon gelifliyorsa yada renal bozukluk varsa daha küçük yafl-larda da bafllanabilir. Çocu¤un kendini bildi¤i dönemde kateteri-zasyon yapar durumda olmas›n›n uyumu artt›rd›¤› düflünülmek-tedir. Yeterli el fonksiyonu olan çocuklarda 5-7 yafllar›nda kendi kendine kateterizasyona geçilebilir (6). Çocukta kateterizasyon için rölatif kontrendikasyonlar aras›nda üretral meatusta kan, pelvik k›r›k ve bilinen üretral travma yada striktür say›labilir (18). S›k karfl›lafl›lan problemler ise semptomatik bakteriüri, üretral travma ve inkontinanst›r. Semptomatik bakteriüride atefl, titre-me, disrefleksi, spastisitede art›fl görülür. Uygun antibakteriyel ajanla tedavi edilmelidir, 18 yafl alt›nda kartilaj üzerine teorik et-kileri nedeniyle florokinolonlar kontrendikedir. Üretral travma ço¤u zaman sfinkter spazm›na ba¤l›d›r. Lubrikasyonu artt›rmak, lokal anestezik jeller, uygun kateter ile azalt›labilir (6).

M

Meessaannee iiççii ((iinnttrraavveezziikkaall)) uuyygguullaammaallaarr O

Okkssiibbüüttiinniinn:: Befl mg.’l›k tabletlerin ezilip serum fizyolojik için-de kateter arac›l›¤›yla mesane içine b›rak›lmas› flekliniçin-de uygulan›r, oral tedaviye göre sistemik yan etkilerin az olmas› çocuk olgular-da olgular-daha s›k kullan›lmas›na neden olmaktad›r (19-22).

B

Boottuulliinnuumm ttookkssiinn:: Sistoskop ile intravezikal olarak 20- 40 nok-taya yap›lan 3-6 ay aral›klarla tekrarlanan enjeksiyonlar ile kapa-sitede, kompliansta art›fl bildirilmektedir (23).

‹‹ddrraarr TTooppllaayy››cc›› SSiisstteemmlleerr B

Beezz:: ‹drar› absorbe eder, bak›m›, sosyal integrasyonu kolaylafl-t›r›r ancak deride y›k›ma neden olabilir, 2-4 saatte bir de¤ifltiril-melidir, pahal›d›r.

K

Koonnddoomm üürriinnaallee:: Günde bir kez de¤ifltirilmesi yeterlidir ancak sürekli bir torba tafl›nmas›, penis derisinde y›k›ma neden olabil-mesi, üriner enf s›kl›¤›nda art›fla neden olmas› dezavantajlar›d›r.

K

Kaall››cc›› iiddrraarr kkaatteetteerrlleerrii:: Üretral veya suprapubik olabilir. Di¤er tedavi yöntemlerinde baflar›s›zl›k durumunda, aral›kl› kateterizas-yon uygulanam›yorsa, yada hasta için daha uygun bulunuyorsa bol hidrasyon, 1-4 haftada bir kateter de¤iflimi, kateterin traksiyo-nunun engellenmesi, idrar›n mesaneye reflüsünün önlenmesi, ka-tetere ba¤l› üretra ve glansta oluflabilecek y›rt›lma ve doku iritas-yonunun önlenmesi için uygun pozisyonlama ile uygulanabilir. Pe-nis dorsale yat›r›l›p kal›c› kateter kar›n duvar›na tespit edilerek traksiyon ve meatal yada penil rüptür önlenebilir. Uzun kullan›m-da mesanede skuamöz hücreli karsinoma s›kl›¤›nkullan›m-da art›fl olabilir, 10 y›ldan sonra y›ll›k sistoskopik de¤erlendirme önerilir.

Y

Yaaflfl ((yy››ll)) KKaatteetteerr ÖÖllççüüssüü ((FF))

0-5 5-8

5-10 8-10

10-14 10

>14 10-14

(4)

C

Ceerrrraahhii YYöönntteemmlleerr S

Suupprraappuubbiikk kkaatteetteerr:: Üretral striktür, fistül, abse, perineal deri lezyonlar›, obezite veya addüktör spastisite nedeniyle üretral ka-teterizasyon uygulanamayan olgularda uygulan›r.

M

Meessaannee bbüüyyüüttmmee ooppeerraassyyoonnuu:: Barsak segmenti kullan›larak, ya-da mesaneyi fasiyas›nya-dan ay›rarak uygulanan ve yüksek kapasiteli bir divertikül oluflturulan otoogmentasyon biçiminde uygulanabilir.

D

Deenneerrvvaassyyoonn yyöönntteemmlleerrii:: Sakral rizotomi, tek tarafl› pudental sinir blokaj› yap›labilir.

‹‹mmppllaannttee eelleekkttrrooddllaarr iillee eelleekkttrriikk ssttiimmüüllaassyyoonn:: Mesane duvar›, pel-vik sinir, pudental sinir, sakral köklere uygulamalar yap›labilmektedir.

F

Faassyyaa aasskk››ss›› -- ppuubboovvaajjiinnaall aasskk››:: rektus abdominis veya tensör fasiya lata kas›ndan al›nan fasya parças› mesane boynu çevresine sar›l›r ve pubik tüberküle sabitlenir.

A

Arrttiiffiissiiyyaall üürreettrraall ssffiinnkktteerr:: kontinans›n özellikle önem kazan-d›¤› onlu yafllardaki olgularda uygulan›r.

Yafl ortalamas› 5,3 y›l, ortalama izlem 5,5 y›l olan 42 olguluk 2004 y›l›nda yay›nlanan bir pediyatrik MSY serisinde erken bafl-lanan temiz aral›kl› kateterizasyon ve antikolinerjik kullan›m›n›n üst üriner sistem hasar›n› önledi¤i, kontinansa katk› sa¤lad›¤› ve enfeksiyonlar› azaltt›¤› bildirilmektedir (3). Yaralanma seviyesi servikal olan %80, torakal olan %58 ve lumbar olan %50 olgu-da mesane kapasitesinin yafla göre beklenenden az oldu¤u bu-na karfl›l›k servikal yaralanmal› olgular›n %100, torakal olanlar›n %76 ve lumbar olanlar›n %67’sinde mesane kapasitesinin iz-lemde artt›¤› belirtilmektedir. Bu çal›flmada mesane davran›fl›n-da tüm gruplardavran›fl›n-da iyiye yadavran›fl›n-da kötüye de¤ifliklik oldu¤undavran›fl›n-dan dü-zenli ürodinamik ve üst üriner görüntülemeyle izlem önerilmifl-tir. Yaralanma s›ras›nda yafl ortalamas› 13,6 y›l, ortalama izlem 13,1 y›l olan 10 olguluk 2006 y›l›nda yay›nlana bir di¤er pediatrik MSY serisinde ise nörojenik detrüsör afl›r› aktivitesi ve detrüsör sfinkter dissinerjisi olan olgularda komplikasyon riskinin yüksek oldu¤u, refleks ifleme ve suprapubik kateter kullanan olgular›n en kötü etkilenen grup oldu¤u ve bu olgularda multiple hospita-lizasyon ve giriflim gerekti¤i bildirilmekte, hastan›n tedaviye uyumunu artt›rabilmek için özellikle adölesan gruptaki hastan›n özgün t›bbi ve sosyal ihtiyaçlar›n› göz önünde tutarak ve kendi tercihine uygun kifliye özel tedavi planlanmas› önerilmektedir (4). Artan yafl ve hastal›k süresiyle renal fonksiyonlarda bozul-ma artt›¤›ndan düzenli ve uzun süreli ürodinami ve USG izlemi-nin gereklili¤i vurgulanmaktad›r.

P

Pe

ed

diiy

ya

attrriik

k M

MS

SY

Y’’d

de

e N

örro

ojje

en

n B

Ba

arrs

sa

ak

k

Barsak fonksiyon bozuklu¤u genellikle yaflam› tehdit etmese de günlük yaflam› s›n›rlar ve yaflam kalitesini olumsuz etkiler. Gay-ta ve gaz kaçaklar› ve kaçak anksiyetesi yaflam› k›s›tlayan en önemli faktördür. Pediatrik MSY’de nörojen barsak tedavisinde hedefler tam, düzenli ve k›sa sürede gayta boflalt›m›, kontinans›n sa¤lanmas›, konstipasyon ve diareden korunmad›r. Bunlar›n ya-n›nda estetik, mahremiyet, ba¤›ms›zl›k, düzen (s›kl›k, gün içi za-man) gibi faktörler de gözetilmelidir (6,24-26).

D

Dee¤¤eerrlleennddiirrmmee Ö

Öyykküü

Hastal›k sonras› ve premorbid diyet al›flkanl›¤›, s›v› al›m›, bar-sak al›flkanl›¤›-bak›m› (s›kl›k, süre, olufl zaman›, kullan›lan teknik-ler), gaitan›n k›vam›, inkontinans (s›kl›k, olufl zaman›), defekasyon için uyar›c› his, valsalva aktiviteleri s›ras›nda gaytay› kaç›rmay› önleyebilme yetene¤i, kullan›lan ilaçlar (örn.: antikolinerjikler, an-tikonvülzanlar, trisiklik antidepersanlar, vb.), yaflam tarz›, okul ve çal›flma zamanlar›, aile deste¤i sorgulanmal›d›r (24-26).

F

Fiizziikk MMuuaayyeennee

Nörojen mesane bölümünde anlat›lanlara ek olarak ayr›nt›l› rektal muayene yap›lmal›d›r. Üst motor nöron hasar›na ba¤l› bar-sak disfonksiyonu (ÜMNBD) olan hastalarda anal görünüm normal, anal tonus normal ya da artm›fl, anokutanöz refleks ve bulbokaver-nöz refleks pozitiftir, rektal muayenede puborektalis kas›n›n kon-traksiyonu palpe edilir. Alt motor nöron hasar›na ba¤l› barsak dis-fonksiyonu (AMNBD) olan hastalarda internal sfinkter atrofisi ne-deniyle anal tonus azalm›flt›r. Pudental sinir inervasyonlu pelvik ta-ban kaslar›n›n ve eksternal anal sfinkterin atrofisi nedeniyle anal görünüm düzleflmifltir. Anokutanöz ve bulbokavernöz refleks azal-m›flt›r yada al›namaz. Rektal muayenede anal kanal k›salazal-m›flt›r ve puborektalis kas›n›n kontraksiyonu al›namaz (24-26).

T

Taann››ssaall ‹‹nncceelleemmeelleerr

‹nkontinans›n ve intestinal boflalt›mda güçlü¤ün nedeni belirle-nememiflse, öykü flüpheli ise, konservatif tedaviler baflar›s›z ise, cer-rahi giriflimler planlan›yorsa tan›sal testler (kolonoskopi, rektosig-moidoskopi, anoskopi, anal endosonografi, radyoopak maddeli be-sinin al›m›ndan sonra çekilen seri radyografiler, manometri, kimog-rafi, kateter, salin kontinans testi, elektromyografi) uygulanmal›d›r.

B

Baarrssaakk PPrrooggrraamm››

Etkili barsak boflalt›m›n›n sa¤lanmas›, inkontinans›n, otonomik disrefleksinin, gastrointestinal komplikasyonlar›n önlenmesi ve hastan›n yaflama kat›l›m›n›n sa¤lanmas› için yap›lan kifliye özel te-daviye barsak program› denmektedir. Alt bileflenleri diyet, s›v› al›-m›, fiziksel aktivite, ilaçlar ve barsak bak›m program›d›r.

D

Diiyyeett:: Kontinans›n sürdürülmesi ve barsak içeri¤inin boflalt›m› tutucu (anorektal aç›, sfinkter tonusu, friksiyon) ve ç›kar›c› kuv-vetler (intraabdominal bas›nç, kolorektal kontraksiyon, yerçekimi) aras›ndaki dengeye ba¤l›d›r. Yumuflak ve hacimli gaita, küçük ve sert gaitaya göre daha kolay ç›kar›l›r. Lifli g›dalar gaitan›n su içe-ri¤ini ve hacmini artt›r›r, kolonda ilerleyiflini kolaylaflt›r›r, kolon ba-s›nc›n› azalt›r. ÜMNBD’da, medulla spinalis ile barsak aras›ndaki refleks koordinasyon devam etti¤inden daha az uyar› ile (digital stimülasyon gibi) kolayl›kla boflalt›labilecek yumuflak k›vaml› d›flk› istenir. AMNBD’da ise puborektalis kas›n›n koruyucu etkisi azal-m›fl, anal sfinkter mekanizmas› zay›flam›flt›r. Myenterik pleksüsü uyarmak için daha fazla uyar›ya gerek vard›r. Bu nedenlerle bar-sak bak›m aralar›nda tutulup, barbar-sak bak›m› s›ras›nda kolayl›kla boflalt›labilecek kat› k›vaml› d›flk› istenir.

F

Fiizziikksseell AAkkttiivviittee:: Azalm›fl aktivite barsak motilitesini azalt›r. Hastalar nörolojik ve fonksiyonel durumlar›na uygun fiziksel akti-vite ve egzersiz programlar›na yönlendirilmelidir.

B

Baarrssaakk bbaakk››mm pprrooggrraamm››:: Hasta veya refakatç›s› taraf›ndan yü-rütülen, kifliye özel olarak düzenlenen ve periyodik olarak feçesin boflalt›lmas›n› sa¤layan programd›r. Pozisyon, yard›mc› araç ve ge-reçler, dijital stimülasyon, dijital boflaltma ve yard›mc› manevralar (abdominal masaj, valsalva manevras›) barsak bak›m program›nda yararlan›lan unsurlard›r. Barsak boflalt›m aral›klar› 2 günden fazla olmamal›d›r. Günün ayn› saatinde tercihen sabah kahvalt›s›ndan 20-30 dakika sonra yap›lmal›d›r. Böylece ilk al›nan yiyecek ya da içecekten sonra en kuvvetli oldu¤u ifade edilen gastrokolik refleks-ten yararlan›l›r. Ayr›ca gün içinde inkontinans riski en aza indirilmifl olur. ‹nkontinans riskini en aza indirmek için AMNBD bozuklu¤u olan hastalarda günde 2 kez (sabah kahvalt›s›ndan ve akflam ye-me¤inden sonra) barsak bak›m› önerilir. ÜMNBD bozuklu¤u olan hastalarda ise rektumun distansiyonu kolokolik refleks yoluyla in-testinal peristaltizmi azaltaca¤›ndan kolorektal distansiyonu ve di-late-dekompanse rektum oluflmas›n› önlemek için ideal olarak her gün ya da gün afl›r› barsak bak›m› önerilmektedir.

(5)

D

Diiggiittaall ssttiimmüüllaassyyoonn:: Gaytan›n ç›kar›lmas›n› kolaylaflt›rmak için lokal segmental peristaltizm uyar›l›r, rektum ve anal kanal›n mekanik (digital stimülasyon) ve kimyasal (rektal medikasyon) uyar›m›yla kolonik peristaltizmin artmas›n› sa¤layan pelvik sinirle tafl›nan rektokolik refleks aktive edilir, rektoanal inhibitör refleks uyar›larak internal anal sfinkter gevfletilir, eksternal anal sfinkter gevfletilir, sakruma do¤ru bas›nç ya da germe uygulanarak pubo-rektalis kas› gevfletilir, rektoanal aç› düzleflir, ç›k›fl direnci azal›r. El-divenli-kayganlaflt›r›c› sürülmüfl parmak anal kanaldan rektumun distaline do¤ru ilerletilir. Parma¤›n mukoza ile sürekli temasta kal-mas›na dikkat edilerek anal kanal ve rektum rotasyonel hareket-lerle dilate edilir. Barsak duvar›n›n gevflemesi hissedilene, gaz, gayta gelifline veya internal anal sfinkterin kapan›fl› hissedilene kadar digital stimülasyona devam edilir. Pratikte 1 dakikadan uzun digital stimülasyon nadiren gereklidir. Gaytan›n gelifli devam etti-¤i sürece 5-10 dakikada bir tekrarlanabilir. Digital stimülasyon bir barsak bak›m› periyodunda 4 kez uygulanabilir.

D

Diiggiittaall//mmaannuueell bbooflflaallttmmaa:: Uyar›lacak spinal refleks peristaltiz-min olmad›¤› AMNBD’lu hastalarda gaytan›n ç›kar›lmas›n› sa¤la-yan tekniktir. Teorikte uygulanmas› istenmez ancak pratikte bu olas› de¤ildir. Eldivenli parmak olta/çengel gibi davranarak gayta-y› digital /manuel olarak ç›kar›r.

Y

Yaarrdd››mmcc›› mmaanneevvrraallaarr:: A

Abbddoommiinnaall mmaassaajj:: Yar›m kapat›lm›fl yumruk fleklindeki elle, ya da elin taban› ile kar›n›n sa¤ alt kadran›ndan-göbek-sol alt kadra-na do¤ru tüm kolon boyunca yap›lan kadra-nazik yo¤urma hareketidir. ‹lerletici peristaltizmi artt›rmak, gaytay› rektuma getirmek ama-c›yla ortalama 10 dakika süre ile yap›l›r

V

Vaallssaallvvaa mmaanneevvrraass››:: ‹ntraabdominal bas›nç art›fl› ile intrarektal bas›nc› artt›rarak boflalt›m› sa¤lamak amaçlan›r. Özellikle AMNBD olan hastalarda hemoroid oluflumunu önlemek, rektal prolapsusa ve pelvik taban hasar›na yol açmamak için dikkatli yap›lmal›d›r.

‹‹llaaççllaarr

‹laç seçimi, zamanlamas›, dozu konusunda yeterli kan›t yoktur, genellikle deneme-yan›lma yolu ile seçim yap›l›r. Laksatif - purga-tif etkili ilaçlar yeterli en düflük doz ve sürede kullan›lmal›d›r. Gay-tan›n k›vam› diyet ve s›v› al›m› ile ayarlanamaz ise ÜMNBD’da yu-muflat›c›lar, AMNBD’da kitle oluflturan laksatifler tercih edilmeli-dir. Osmotik laksatif- purgatif ilaçlar, laksatif etki için düflük doz-larda kullan›lmal›, purgatif etkinin olufltu¤u yüksek dozdoz-larda ise, barsak program›n›n bafllang›c›nda, cerrahi, endoskopik, radyolojik incelemeler öncesi kullan›lmal›d›r. Çeflitli ilaçlar›n lavman fleklin-deki preparatlar› da yukardaki durumlarda ve konservatif tedavi-nin baflar›s›z oldu¤u durumlarda (3 gün barsak boflalt›m› sa¤lana-mam›flsa) kullan›lmal›d›r. Stimülan laksatif- purgatif etkili ilaçlar›n barsak bak›m program›n›n bafllang›c›nda suppozutuar formlar› tercih edilmeli, yan›t al›namaz ise zamanl› oral ilaç uygulamas›na geçilmelidir. Nörojenik barsak tedavisinde kullan›lan ilaçlar›n bir listesi Tablo 2’de sunulmufltur (25).

Ü

Üsstt MMoottoorr NNöörroonn HHaassaarr››nnaa BBaa¤¤ll›› BBaarrssaakk DDiissffoonnkkssiiyyoonnuunnddaa B

Baarrssaakk PPrrooggrraamm››

Sabah kahvalt›dan 20-30 dakika sonra rektal mukozayla te-mas edecek flekilde bisakodil supozituvar yerlefltirilir, 15-20 daki-ka sonra digital stimülasyona bafllan›r, gayta gelifli devam etti¤i sürece 5-10 dakikada bir tekrarlan›r. E¤er son iki digital stimülas-yonda gayta gelmemiflse, sadece mukus geliyorsa yada internal anal sfinkter kapanm›flsa barsak bak›m program› tamamlanm›flt›r. E¤er bu barsak program›yla düzenli ve etkin boflaltma sa¤lanm›fl-sa bisa¤lanm›fl-sakodil kesilir, gliserin supozituvara geçilir, 10 dakika içinde boflaltma sa¤lanamazsa sadece digital stimülasyon uygulan›r. E¤er barsak program›yla düzenli ve etkin boflaltma sa¤lanama-m›flsa zamanl› oral stimülan ilaç bafllan›r. Barsak bak›m progra-m›nda 6-8 saat önce verilir.

Y

Yuummuuflflaatt››cc›› LLaakkssaattiifflleerr

Lubrikanlar: S›v› vazelin, gliserin

Gaytay› ve kolon yüzeyini ya¤lar.

Ya¤da emilen vitaminlerin emilimini bozar, lipid pnömonisi yapabilir. Nemlendiriciler: Dokusat sodyum, dokusat potasyum

Gaytan›n yüzey gerilimini azaltarak ya¤-suyun gaytaya girmesini sa¤lar. K

Kiittllee OOlluuflflttuurraann LLaakkssaattiifflleerr

Psyllium tohumu, psyllium kolloidi, kepek, metil selüloz

Gaytan›n su içeri¤ini, hacmini artt›r›rlar. Distansiyon oluflturarak peristalsizmi uyar›rlar. Gaz, fliflkinlik yapabilirler.

O

Ossmmoollaarr--HHiippeerroossmmoollaarr LLaakkssaattiiff--PPuurrggaattiifflleerr

Magnezyum hidroksit, magnezyum oksit, sodyum fosfat, sodyum bifosfat, sorbitol, laktuloz

Osmotik etkileriyle gaytan›n su içeri¤ini, hacmini artt›r›rlar. Distansiyon oluflturarak peristalsizmi uyar›rlar. Abdominal kramp, diare, hipermagnezemi, hiperkalemi, dehidratasyon, konjestif kalp yetmezli¤i yapabilirler. S

Sttiimmüüllaann LLaakkssaattiiff--PPuurrggaattiifflleerr Bisakodil, Senna

Miyenterik pleksusu uyararak motiliteyi artt›r›rlar, mukozal hücreler üzerine direkt etkiyle su-elektrolit absorbsiyonunu azalt›rlar. Abdominal kramp, diyare, elektrolit düzensizli¤i, katartik kolon, melanozis koli yapabilirler.

P

Prrookkiinneettiikk ‹‹llaaççllaarr Metoklopramid

Asetil koline duyarl›l›¤› artt›r›r. Antidopaminerjik etkileri vard›r. Gastrik motiliteyi artt›r›r. Kolon üzerine etkileri yoktur. Medulla spinalis yaralanmas›ndan sonra geliflen ileusta etkilidir.

(6)

A

Alltt MMoottoorr NNöörroonn HHaassaarr››nnaa BBaa¤¤ll›› BBaarrssaakk DDiissffoonnkkssiiyyoonnuunnddaa B

Baarrssaakk PPrrooggrraamm››

Sabah kahvalt›s› ve akflam yeme¤inden 20-30 dakika sonra tu-valete oturulur yada sol yana yat›l›r. Digital stimülasyon yap›l›r, ar-d›ndan valsalva ve abdominal masaj uygulan›r, E¤er boflalt›m sa¤-lanamazsa digital/manuel boflaltma uygulan›r.

P

Peeddiiaattrriikk MMSSYY’’ddee NNöörroojjeenn BBaarrssaakk TTeeddaavviissiinnddee ZZaammaannllaammaa Barsak programlar›n›n düzenli uygulanma gereklili¤i çocuk ve adölesandaki uyum konusundaki zorlukla çeliflse de kaçak anksi-yetesi çocu¤u programa uymaya zorlayan güçlü bir etkendir. Bar-sak programlar›na geliflimsel olarak uygun bir yafl olan 2-4 yaflta bafllanabilir. E¤er konstipasyon ya da diyare varsa daha erken ola-bilir. Yaklafl›k 5-7 yaflta çocuk kendi barsak program›n›n sorumlu-lu¤unu almal› ve ba¤›ms›z uygulayabilmelidir (6).

D

Dii¤¤eerr TTeeddaavviilleerr E

Elleekkttrriikk SSttiimmüüllaassyyoonnuu:: Sakral önköklere, abdominal kaslara uygulanabilir. Seçilmifl MSY’l› hastalarda etkili ve güvenli oldu¤u-nu gösteren çal›flmalar var.

B

Boottuulliinnuumm TTookkssiinn--AA ((BBTTXX--AA)) UUyygguullaammaallaarr››:: Puborektalis kas›-n›n paradoksal kontraksiyonuna ba¤l› ç›k›fl obstrüksiyonunu azalt-mak için BTX-A 30-50 Ü uygulamas› ile semptom skorlar›nda an-laml› düzelmeler elde edilmifl ancak 3 ay sonra enjeksiyonu tek-rarlama gere¤i duyulmufltur. A¤r› ve anal sfinkter spazm›n› geçici olarak azaltarak anal fissürlerin iyileflmesini h›zland›rmak için in-ternal anal sfinter veya eksin-ternal anal sfinktere 20-25 Ü BTX-A uy-gulamalar› ile baflar›l› sonuçlar bildirilmifltir (27).

E

ECCCC ((EEnneemmaa CCoonnttiinneennccee CCaatthheetteerr)):: Özel olarak dizayn edilmifl kateter rektal olarak uygulan›r, hastaya göre de¤iflen miktarlarda musluk suyu uygulamalar› ile akut kolonik distansiyon olufltura-rak peristaltizmi uyarmak ve feçesi yumuflatmak amaçlan›r. Basit, minör invazif, ö¤renmesi kolay, güvenli, minör yan etkileri olan bir metod olarak tan›mlanmaktad›r.

M

MAACCEE ((MMaalloonnee AAnntteeggrraaddee CCoonnttiinneennccee CCaatthheetteerr)):: Apendiks cilde a¤›zlaflt›r›larak apendiko-çekostomi oluflturulur. Oluflturulan a¤›zdan yine deneme-yan›lma yoluyla hastaya göre de¤iflen mik-tarlarda musluk suyu uygulamas› (gliserin de eklenebilir) ile ayn› mekanizmalar› uyararak boflalt›m› sa¤lamak amaçlan›r. Minör cer-rahi gerektiren ve ECC uygulamalar›n›n baflar›s›z oldu¤u durum-larda kullan›lan bir metoddur. Barsak bütünlü¤ü bozulmaz, bafla-r›s›z oldu¤u durumda kolostomiye geçifl olabilir. Kolostomiye oranla vücut imaj›nda de¤iflikli¤e neden olmaz, daha kozmetiktir. Meningomyeloselli çocuklar için gelifltirilmifl ve baflar›l› sonuçlar al›nm›fl ciddi kolorektal disfonksiyonu olan MSY’l› hastalarda öne-rilmektedir (6,25,26).

K

Ka

ay

yn

na

ak

klla

arr

1. Burke DC. Traumatic spinal paralysis in children. Paraplegia 1974;11:268-76.

2. Fanciullacci F, Zanollo A, Sandri S, Catanzaro F. The neuropathic bladder in children with spinal cord injury. Paraplegia 1988;26:83-6. 3. Generao SE, Dall'era JP, Stone AR, Kurzrock EA. Spinal cord injury in

children: long-term urodynamic and urological outcomes. J Urol 2004;172:1092-4.

4. Patki P, Hamid R, Somayaji S, Bycroft J, Shah PJ, Craggs M. Long-term urological outcomes in paediatric spinal cord injury. Spinal Cord 2006;44:729-33.

5. Cardenas DD, Mayo ME. Management of bladder dysfunction. In: Braddom RL, editor. Physical Medicine and Rehabilitation. 3rd ed. Chapt 29. Philadelphia: Elsevier inc. 2007. p. 617-35.

6. Vogel LC, Betz RR, Mulcahey MJ. Pediatric spinal cord disorders. In: Kirshblum S, Campagnolo DI, DeLisa JA, editors. Spinal Cord Medici-ne. 1st ed. Philadelphia: Lippincott Williams Wilkins 2002. p. 438-70. 7. Linsenmeyer TA, Stone JM, Steins SA (Çeviri: Dursun E, ‹nan›r M).

Nörojenik mesane ve ba¤›rsak fonksiyon bozukluklar›. In: DeLisa JA, editor (Çeviri editörü: Aras›l T). Fiziksel T›p ve Rehabilitasyon. Anka-ra: Günefl T›p Kitabevi; 2007. p. 1619-53.

8. Kaefer M, Zurakowski D, Bauer SB, Retik AB, Peters CA, Atala A, et al. Estimating normal bladder capacity in children. J Urol 1997;158:2261-4. 9. Houle AM, Gilmour RF, Churchill BM, Gaumond M, Bissonnette B. What volume can a child normally store in the bladder at a safe pres-sure? J Urol 1993;149:561-4.

10. McGuire EJ, Woodside JR, Borden TA, Weiss RM. Prognostic value of urodynamic testing in myelodysplastic patients. J Urol 1981;126:205-9. 11. Goessl C, Knispel HH, Fiedler U, Härle B, Steffen-Wilke K, Miller K.

Urodynamic effects of oral oxybutynin chloride in children with mye-lomeningocele and detrusor hyperreflexia. Urology 1998;51:94-8. 12. Franco I, Horowitz M, Grady R, Adams RC, de Jong TP, Lindert K, et

al. Efficacy and safety of oxybutyninin children with detrusor hyper-reflexia secondary to neurogenic bladder dysfunction. J Urol 2005;173:221-5.

13. Luque-Mialdea R, Martin-Crespo R, Hernández E, Sáncez Q, Canizo A, Fernández A, et al. Use of oral anticholinergic therapy in children un-der 1 years of age with high risk bladun-der. Cir Pediatr 2005;18:3-7. 14. Austin PF, Homsy YL, Masel JL, Cain MP, Casale AJ, Rink RC.

Alpha-Adrenergic blockade in children with neuropathic and nonneuropat-hic voiding dysfunction. J Urol 1999;162(3 Pt 2):1064-7.

15. Cain MP, Wu SD, Austin PF, Herndon CD, Rink RC. Alpha blocker the-rapy for children with dysfunctional voiding and urinary retention. J Urol 2003;170(4 Pt 2):1514-5.

16. Donohoe JM, Combs AJ, Glassberg KI. Primary bladder neck dysfunction in children and adolescents II: results of treatment with alpha-adrenergic antagonists. J Urol 2005;173:212-6.

17. Kramer SA, Rathbun SR, Elkins D, Karnes RJ, Husmann DA. Double-blind placebo controlled study of alpha-adrenergic receptor antago-nists (doxazosin) for treatment of voiding dysfunction in the pediat-ric population. J Urol 2005;173:2121-4.

18. Robson WL, Leung AK, Thomason MA. Catheterization of the blad-der in infants and children. Clin Pediatr (Phila) 2006;45:795-800. 19. Ferrara P, D'Aleo CM, Tarquini E, Saluatore S, Salvaggio E.

Side-ef-fects of oral or intravesical oxybuynin chloride in children with spina bifida. BJU Int 2001;87:674-8.

20. Greenfield S, Fera M. The use of intravesical oxybutynin chloride in children with neurogenic bladder. J Urol 1991;146:532-4.

21. Palmer LS, Zebold K, Firlit CF, Kaplan WE. Complications of intrave-sical oxybutynin chloride therapy in the pediatric myelomeningocele population. J Urol 1997;157:638-40.

22. Buyse G, Verpoorten C, Vereecken R, Casaer P. Intravesical applicati-on of a stable oxybutynin solutiapplicati-on improves therapeutic compliance and acceptance in children with neurogenic bladder dysfunction. J Urol 1998;160:1084-7.

23. Akbar M, Abel R, Seyler TM, Bedke J, Haferkamp A, Gerner HJ, et al. Repeated botulinum-A toxin injections in the treatment of myelodys-plastic children and patients with spinal cord injuries with neuroge-nic bladder dysfunction. BJU Int 2007;100:639-45.

24. Linsenmeyer TA, Stone JM, Steins AS. Neurogenic bladder and bo-wel dysfunction. In: De Lisa JA, editor. Physical Medicine and Reha-bilitation, Principles and Practice. Philadelphia: Lippincott Williams& Wilkins 2005.1619-53.

25. Özel S, Erkin G. Nörojenik Barsak Fonksiyon Bozuklu¤unda Medikal ve Rehabilitatif Tedavi. Romatol T›p Rehab. 2006;17:64-72.

26. Steins SA, King JC. Neurogenic bowel: Dysfunction and rehabilitati-on. In: Braddom RL, editor. Physical Medicine and Rehabilitatirehabilitati-on. 3rd ed. Philadelphia: Elsevier inc.; 2007. 637-50.

27. Dykstra DD. Botulinum toxin in the management of bowel and blad-der function in spinal cord injury other neurologic disorblad-ders. Phys Med Rehabil Clin N Am 2003;14:793-804.

Referanslar

Benzer Belgeler

(Her Soru 20 puandır)

¤i, Avrupa Gö¤üs Cerrahisi Derne¤i üyeli¤i, Türk Gö¤üs Cerrahi- si Derne¤i kurucu üyeli¤i, Türk Gö¤üs Cerrahisi Derne¤i Board Kurulu Baflkanl›¤› yapm›flt›r..

‹stanbul Üniversitesi’nde Gö¤üs Cerrahisi, Kalp-Damar Cerrahisi’nin yan›nda ikincil bir birim olarak kalmaktan onun sayesinde kurtuldu.. Say›s›z hastaya, meslektafl›na

KAPANIŞ OTURUMU Toplumsal Cinsiyet, Şiddet ve Hukuk (Kemal Kurdaş Salonu) Oturum Başkanı: Ayşe Ayata. Katılımcılar: F eride Acar

Kentlerin, tarihi varl›klar›n ve kültürel miras›n korunmas› hususunda modern afet yönetim anlay›fl›, toplum tabanl› afet yönetim anlay›fl› ve bütünleflik

Verilen bilgiye göre aşağıdakilerden hangisi bir sivil toplum kuruluşu değildir?. A) Tema B) Lösev C) Kızılay

Avrasya’ya bir plaket daha Sağlık alında yaptıkları yatırımlarla başta Zeytinburnu halkı olmak üzere şifa arayanlara bir çok dalda kaliteli sağlık hizmeti sunduğu

Yüzyılın ilk uluslararası sağlık acil durumu olarak 2003 yılında, daha önceden bilinmeyen bir virüs halinde ortaya çıkmış olup yüzlerce insanın hayatını kaybetmesine