• Sonuç bulunamadı

Başlık: KİTABU'N-NAĞAMYazar(lar):EL-Müneccim, Yahya ibn Ali YahyaCilt: 25 Sayı: 1 DOI: 10.1501/Ilhfak_0000000664 Yayın Tarihi: 1982 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: KİTABU'N-NAĞAMYazar(lar):EL-Müneccim, Yahya ibn Ali YahyaCilt: 25 Sayı: 1 DOI: 10.1501/Ilhfak_0000000664 Yayın Tarihi: 1982 PDF"

Copied!
22
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

KİT ABU'N-NAÖAM

Ya~ya ilin 'Ali YaJ:ıya el-Müneccim

(Britanya

Müzesi'nde muhafaza

edilen tek nüshasından

alınmıştır.)

İnceleyen:

MuJ:ıammed Beİıcetü'I-E~eri

Er.Rabı~a

Matbaası,

Bağdiid,

H.1369

IM.

1950

Çevirenle~

Musiki Asistanı

Ruhi KALENDER

Bi' smi'I.liihi'r. raJ:ımani'r-ra~im

Arapça

Okutmanı

Necati

AVCI

/

Mü'minlerin

Emiri

el-Mu'ta:iid

Billiih'ın

ı

kölesi YaJ.ıyii ibn

'Alil

ilin Yal}.ya el-Müncccim'in

musikP hakkındaki

risalesi:

Bundan

önceki kitabımızda

şarkıemın

sıfatlarını

zikretmiş

ve

ne-lere haiz olmasının gerektiğini söylemiştik.

Kitabımızın

sonunda da

bun-i Bu zat Abbasbun-i bun-il.alüelerbun-inden el-Mütevekkbun-il (Ala'I-lah'ın oğlu Ebbun-i AJ.ımed el-MuvaffaJı: TalJ.ıa'nın oğlu Ebul <Abbas Al;ımed'dir. Savaşlar ve devlet idaresinde babasının büyük yardım. cısı idi. Babasının vefatı ve onun yerine geçen, el-Mu(temid <Ala'I-liih'ın oğlu el-Mufavvaz'ın, 279 Hieri'de hilafetten- azledilmesinden sonra, veliaht oldu. EI-Mu<temid'in, H. 279'un 19. Re-eeb ayında vefat ettiği zaman halife ilan edildi. H. 289, 22 RebiüIal;ıirde vefat etti. Böylece hi-lafeti 9 sene 9 ay ve üç gün devam etti. (bu zat hakkında geniş bilgiiçin; Taberi Tarihi, İbnü'l. Eşir'in, tarihi, Mes(üdi'nin et-tenbih ve'l-işrafi, ibn Dil;ıye'nin en-nibrasına ve-el-lJuzari'nin Ta-rihi'l-umemi'l-islamiyye seminerlerine bakınız).

2 Yal;ıya ibn <All,edebiyatçı, iyi bir şair, Arap ~e İran bilimlerine çok düşkün olan bir zat. tır. H. 241 senesinde 'doğdu. Babası ez-Zübeyr ibn Bakkar, İsl;ıaJı:el-Mavsili ve diğerleri hakkında rivayetleri vardır. Yal;ıya ibn <ALLhakkında ise Edebü'l-kiıiib ve el-Evriik kitaplarının müel-lifi Ebubekir eş.süli'nin mÜridIerinin rivayetleri vardır. Abbasi halifelerinden el-MuvaffaJı: ve el-Mu<tasım'ın meclislerinde bulunmuştur. Daha sonra el-Mu<tasim ve el-Muktefi'niıı yanında çalışarak yüksek makamlara erişmişti Mu(tezile ~ezhebinin kela~cılarından sayılmakdaydı. Halife Muktefi'nin huzurunda bazı keHimcıların katıldığı toplantılar yapardı. Halife Mu(tezid ile aralannda bazı hadiseler ve güldürü sohbetleri geçmiştir. Aynca YaJ.ıya ibn (AIi'nin (el-Bii-hir fi Al,ıbiir-i şuCarai Mul,ıairami ed-Devleteyn) adlı bir kitabı vardır. Bu eserini oğlu Al;ımed Üm Yal;ıyA sonradan tamamladı. H. 300 senesinde vefat etti. (Tercümesi için bakınız Hafız el-BağdadI'nin Tarih Bagdjjd, XLV. 230, VPfayat el-ACyan II. 235 ve 236, Mu(cem el-Udeba', XX. 28).

3 Yazar hakkında tercümeleri olan ibn en-N~dim, el-lJatibü'I-Bağdlidl ve ibn lJallikiln er-Risiile adlı eserini zikretmemişlerdir. Ancak Ebu'l-Ferec el.İs{ahiini el-Ağiini adlı eserinde (10 nağmeyi toplayan sesler) kısa olarak Kitdbu'n-Nağam aılı altında zikretıniştir. (VIII. 25, e." Silsi baskısı).

(2)

396

RUHİKAlENDER-NECATİAVCI

ları geniş bir şekilde açıklamıştık.

Şimdi ise beste konusu ve sayısı,

için-deki uyum ve' uyumsuzluğu

ve her teldeki her parmağın

yerini

ve her

destanda

4

(parmağın

basıldığı perde kolu), her nağmemn

yerini

anlata-cağız.

4 Ed.destiin: çoğuhı, el.M,ı/.ıaşşaş XIII. 12 ve ibn lJaldün'un Mukaddime'sinde; desatin olarak geçer .. Farsça bir kelimedir. Arapça karşılığı "el-(ateb"dir. İngilizeesi ise "Fret"dir. An-cak musiki ile uğraşanlar cl-(ateb kelimesini knIIanmamışlardır. EI.lateb kelimesi bazı liigat ve eski şiirıerde geçmektedir. ıbn Side, el-Mu/.ıa~şaş:ın XIII. l2'de şöyle diyor: İr:ı.nlılar'ın ed-desatln dedikleri kelimeye el-lateb deni!-. Şair el-A(şii şu beyti söylüyor: (sesi kalın çıkarmak için, elinizI (atebin zirine doğ.:u eğdi).

~ t .ı:.

j~~

.:.ı.,-ll

J.A!.

~U~ ~

..:.s::ıı .;

.J

Ed-Destiin kelimesini, Mecde'd-din el.Feyt'Üz Abiidi, el-J:(amüs el-Mühiı'ında ibn Manzur, Lisanu'l.cArab'da, el-Cevrl!i~i Kitabu'l.Mu(rab'da ve el-]JafıicI Şefa'u'l-Calilde ihmal et,mİşlerdi. Ancak, el-J:(amüs ve el-Lisan'da '-:'

.:.ı

t.

maddesinde açıklaması şöyle geçmiştir: "el-lateb: udun yüzüne döşenen tellerdir. Teııer buradan udun ucıina çekilir." Eı-Tae'da ise"

i.

314

".ıyoll

~.J

teııerin kenarlannın girişinden geçtiği yerdir. İbnü'l-A(rabi bunu dedikten sonra şair A(şa'nm, . el.lI1u/.ıaşşaş'da zikrettiğimiz şiir beytini söylemiştir. Ebü SalId ise, "

~i

:

ed-destaniit

ola-rak zikretmiştir."

]Jarzemli MuJ.ıaınnıed ibn AJ.ımed ibn Yüsuf el-Katib, MeftitiIJu'l-(ulum eserinin s. 13'-8 de,

.:ıL:...ı ~Wi

:

parmakların üzerine konduğlı perdelerdir. Tekili

.:ıL:....uI.

dır. Destan da: Barhid'e mensub olan bestelerden her bestenin adıdır. "Daha sonra ud destanlannm adIannı anlatarak şöyle devam ediyor:" ud destanlannm adlan-üzerine konan parmaklara nishet edilir. ılki destiinı's-sebbiibe'dir. Telin dokuzda biri noktasında gerdirilir. Bunun üstüne ez-zaid adı verilen bir destan daha gerdirilebilir. Destanı's-sebbabeden sonra, destanı'l-vusta gelir. Bu des-tan, muhtelif duruıclarda konabiIir. Birincisine eski destan-ı vusta denir. ıkincisine tran des-tan-ı yustası denir. ÜçüncüsIne zelzel desdes-tan-ı yustası denir. Zelzei ise, bu <;lestanıuda gerdiren ilk şahıstır. Aynı zamanda zelzel havuzu bu zata nisbet edilir. El-vusta el-~adime'ye gelince, destan.ı sebhabe ile, destan.ı bınşır- arasındaki dörtte bire yakın bir mesafeye gerdirilir. tran destan-ı vusta'sına gelince bu iki destanın aşağı yukan ortasına gerdiriIiI'. Zelzel destan.ı vus-tasma gelince, bınşıra yakın olarak bu iki destanın dörtte üçü bir mesafeye bağlanır. Bu orta destanlardan bazan biri veya ikisi ile iktifa edilebilir. Orta destandan sonra bınşır destanı gelir. Sebbabe destanı ile muşt (tarak) arasındaki mesefanin dokuzda birine gerdirilir. Bınşır desta-/ nmdan sonra, tınşır destanı gelir. Telin çeyreğine gerdirilir. "Destan hakkında yukandaki açık-lamanuz bu kelimenin manasının ve kullanıldığı yerlerin anlatımı için en açık ve en teferruatlı-sıdır. Yeni h)gat salıipleri ise, manasını bulamamışlardır. Destan hakkında zikrettikleri, ya nok-san veya Iıiç birşey if"de etmiyen manasız açıklamalardır. Zira muallim Batrus, el-Bustiini, lI1uhiıi'I-Muhiı'de şöyle diyor:

".:ıWl:

musiki ilc uğraşanlarm kullandıklan deyim-lerdendir. Çoğlılu

.:ıJL..~

dir. "Eş-Şeltuni ise, E~rabu'l-M!lvarid, s. 170'de şöyle diyor: "

~Wi

tahminimee ud t;lleridir. (el-Ağan;)! "Peder Luwis IIb'luf ise, el-Muncıd'in, s. 211: 10. baskısında yukandaki ifadenin aynını söylüyor. Ancak kesinlikle ifade ediyor; tahmini söyle-miyor. Zira tahmin ger,;eği ırade etmez. Do=y lugatında ise,

ı.

441

".:ıL:...ı

t. de Musique, to-uche, Be, Deser. de L'cg XIII 252n, Voyez ztcher. IV, 248. "Yenilerin bu kelime hakkında' en son XIII 252n, Voyez zteher. IV, 2~8. "YenileI'in bu kelime hakkında en son sf>yledikleri ve verdikleri karar,

ı.

Fund Arap Dili Kurumunun musiki deyimleri açıklaması başlığı ile alınmış-tır. Bu karar bu kurumun yayınladığı dergirıin 5. sayısının 167. salıifesinde şf>yleg~çmektedir:

".:ıwı:

parmak ucunun tel üzerindeki yeridir. "Bu tanıtına bir yerde eskilerin (musiki ilmi ile uğraşanlar) tanıtmasının bir benzeridir.

(3)

K1TABU'N-NACAM

Aynı zamanda tsJ.ıa~ ibn İbrahim el.Mavşill'nins el-Mecra (yani

akım) adını verdiği seslerin bir kısmını orta akıma, diğer bir kısmını da

bınşır akımına göre çizdiğini açıklıyoruz: Arap şarkıcılan arasındaki

ih-tilafı, ısl.ıa~ ilmi, sanat ve işle bir araya toplayan benzerleri ve seslerin

18 tane olduğunu iddia eden, musiki ile uğraşanlar arasındaki ihtilafı

açıklamaktadır. Düşüncelerin ve akıllann alabildiği bir açıklama ile bunu

sunuyoruz. İsJ.ıa~ibn İbrahim görüşünde olanlar diyorlarki nağmelerin

sayısı lO'dur. Ne çalgı tellerine, ne düdüklerde, ne l:Ial~'da6(bir tür

re-bab) nede başka aletlerde bu sayıyı geçmemek~edir.Dolayısıyla

ı.

nağ-me daima mutlaka nağ-me~nadır7.Çalgıcınınistediği gergin veya

yumuşak

nağmeyi elde etmek için başladığı nağmedir. Daha sonra telleri, 8esl~ri

ve bütÜn aletleri bunun üzerinde ayarlar. Bu nağmeye 'İmad (te~el

akort teli) adı verilir. Ona bu ~dın verilmesinin sebebi, nağmenin

sınıf-landırma ve düzeltilmesinde esas alındığından dolayıdır. 2: nağme ise,

meıınanın sebbabasıdır. 3. nağme ise, meıınanın ortasıdır. 4. nağme ise,

me~iinın bınşındır. 5. nağme ise, me~nanın bınşmdır. Me~niiüzerinde,

mevcut bu beş nağine bunlardır.

Daha sonra zir gelir

8

ve serbest sesini bulur; zira bınşınn me~nii

üzerindeki nağmeye benzer. Bu ikisinin arasında fark yoktur.

Bun-5 Bu zat, halifelerin nedimi olan nükteci en-Nabiga'dır

(-..Aı.)iJI

~l:JI)

aynı zaman-da konuşkan bir fıkıhcı, kelameı, dilci ve rivayetci, edebiyateı ve sanatkar bir şairdi. Naklettip hadislerini Sufyan ibn CUyeyııa ve Malik ibn Enes'den almış br. Edebiyat bilgisini, el-Asma'l ve EbI <Ubeyde'den tahsil etmiştir. Daha sonra şarkı ilminde üstatlık derecesine erişmiş, onunla meşhur olınuş ve ona intisab etmiştir. Zamanındaki halifeler kendisine ikramlarda bulunmuş, me-elislerine davet etmişlerdir. Halife el-Me'mun onun hakkında şijyle demiştir: "eğer halk İsb.iiJı;'1 şarkı sijylemesi ile taruınasa idi, onu yanımda kadı olarak tayin ederdim. Zira İsb.a1J;şarkıdan fazla bu mesleğe layıktır. Şimdiki kadılardan daha çok güvenilir. Daha çok dindar ve daha doğ-ru sllzlü daha temiz kalplidir. "Ancak İsl;ıa1J;şarkı ile şijhret buIııiuş ve şa.ı-kı onun nazarında ikinci planda olınasma rağmen, bütün ilimIerinden daha ağır basınışbro Bu alanda, onun ayarın-da başka birisi yoktu. Büyük miktarayarın-da kitaplara sahipti. Bu konuda Sa<Ieb onunhakkında Şijy-le demektedir. "Arap dili hakkında İshak el-Mavsili'nin 1000 kitabını gördüm, hepsi de duy-duitu kitaplardı. İshak'ın, sonra ibn A<rabI'nin evlerinde dil üzerine gördüğüm kitap sayısuu başka birinin evinde kesinlikle görmedim," Onun sağlam nazımları ve bir de şiir divanı var~. H lS0'de doğdu, H 23S'de vefat etti. (hakkında geniş bilgi için bakılUZ: el-AğiinI V. 5 23H'de vefat etti. (hakkında geniş bilgi için bakınız: el-Ağiini V. 49-134, Ağiini'nin fihristine bakınız; el-Vafeyeu

i.

65 ve 66).

6 Çalgı aletlerinde I:JalJı:adlı bir alete rastlanmamışbr; belki bu kelimeden maksat boyun manasma gelen el-<Unuk'tur. Harezmi, Mefiiıi1}u'I-<Ulum S. 137'de şöyle diyor: "el-<Unuk, er. rabah, Horasan !ranlılarınea bilinen bir alettir".

7 EI-lIarezmi, Mefiiıi/tu'I-<ulüm, S.137'de şöyle diyor: "mimi fetha, nunu hafifleterek tak. diri bir mana ,:,e hedefe gllre yazılır".

8 Ez-zir: CevaIı!J;ı (el-Mu(rab) kitabında bunu zikretme~tir. Tellerin en incesi ve en Usi ve sağlam burgıılusudur. ZIru'l-mezher ise, (el-~iimrı. ve TacU'I-(Ar~

J'

da olduiu gibi,

(4)

398

RUHI KALENDER. NECATI AVCI

dan sonra 6.nağmeye

gelince; yani sebbabenin

zir üzerindeki

'sesidir.

7. mığme ise, vustanın

zir üzerinde çıkardığı sestir. 8. nağme ise,

bmşı-nn zir üzerinde çıkardığı sestir.

9.

nağme ise, bınşınn zir üzerinde

çıkar-diğı sestir. İşte zir üzerindeki

dört nağme bunlardır.

Geriye

10.

nağme

kalıyor. Buna ayrı

bii

tel ayırmalarmı

uygun görmemişlerdir.

Zira bunu

da ele almış olsalardı, tek bir ses için udda

5. bir tel artırmış

olurlardı

Dolayısıyla

bu

10.

yu yukarıda

saydığımız

iki telin altında

aradılar;

bu sesi bınşırlı zirin destanı altmda buldular;

zira sebbiibe zirli: bınşırla

kul1aİııldığı zaman bınşır, sebbabe destanı ile bınşır destanı

arasındaki

mesafe miktarının

altmda ise,

10.

sesi verir. Aynı zamanda

bu

nağme-nin bınşırlı me~leliden9 çıktığını

da bu,ldular. Bu iki .yerde bulunması

nedeniyle uda 5. bir telin eklenmesinden

vazgeçtiler. İşte, içerisinde hiç

bii' namenin

diğeriıle

benzemediği

10

mütenasip

nağme

bunlardır.

En yumuşak nağme ise, mutlaJı;.ı'l-meıınadır. En şiddetli ve en tiz nağme

ise, zir destanının

altından

çıkan nağmedir. Bu nağme, mutlakı'l-mesna

nağmesine varıncaya

kadar, şiddetten

hafife çıkmağa

devam eder.

An-cak, me~leıı ve bamm

10

hiç bir nağme ile uyuşmamıştır.

Sebebine gelince,

bunlardan

çıkan her nağmenin

n:,ıe!jnave zirden çıktığı

görülmüştür.

Çünkü

mutlaJı;.ı'l-meııle!j zir üzerinde

sebbabeye

benzer.

Sebbabeti'l-melile!jise, zir üzerinde bınşıra benzer. Vus!a el-meııle~ ise, zir üzerinde

bmşıra benzer. Meııleııüzerinde bınşır ise, zir destanı altındaki

nağmeye

benzer.

ij:mşın'l-me!lle!j ise, mu!lalp'l-m~ıınaya

benzer. Bamm

da aynı

şekildedir.

Zira mutlaJı:ı'l.bamm,

sebbabetü'l.me!inaya

benzer;

sebbii-besi ise, meıınii üzerinde

bınşıra

benzer.

Vus!a el-bamı!n ise, meıınii

üzerindeki bınşırlı benzer. Bınşın'l-bamm

ise, sebebini daha sonra başka

bir yerde açıklayacağımız

bir noksanlıktan

dolayı iptal edilir.

:tIınııın'l-bamm

ise, ,mutlaJı:i'I-me!inaya benzer.

Ayrıca

şarkıcı

bınşırını

meıı1cıı

üzerinde de kullanabilir.

bu kelimeden türetilmi~tir. (Şefa'u'I-Galil )'de ise; "ez-zir, bir telin adıdır: Bunu Cevheri zikret •. mitrir. Arapçalaştınlmış bir kelimedir." ıbn RümI, bir şiir beytinde şöyle diyor: (içinde nağıne-lerin bamı ve zIri ıneşleş ve meşniilan bulunur.)

.jl:.. ~~

";.J (

A:JI ,J'

~j "::;J (. ..;

Şefa'u'l.GaUrde şöyle devam ediyor: "işte bütün tellerin adIan bunlardır. "Meftiti1)u'l-culum s. 137'de: "udun dört veterinden dördüncüsüdür" ve şöyle devam ediyor: "en ince telidir." 9 El.~llrezmi, M~ftiti1)u'I-<ulum s. 137'de meslesi şöyle harekelemiştir: "fethalı mim, ha. fületilmiş lam ilc. ma~lab gibidir. .

10 El'bamm("

roJI):

Cevaliki (el-Mu'rab) kit!ibmda şöyle diyor: "vurulan ud tellerinden biridir. Arapçalaştmlmış yabancı bir kelimedir. "Cevheri buna şunu ekliyor: "Mezher veterleri. nin kalın telidir". "Şefa'u'l-Galil'de ise: "ud tellerinden olup biic ile birlikte (bir) manasına gelir; arapçalaştınlmış bir kelimedir. "Mefiiıi1)u'I-<Ulum s: 137'de "udun telieri dörttür: en kalını bum ondan sonra meeleş meşle~den sonra. el.meşna .. dördüncüsü ise, en incesi olan zirdir."

(5)

KITABU'N-NAGAM

/

399

Yukanda

saydıklarımız,

udun

şekli, telleri ve seslerinin

tamamı-dır. Sesleri ebeedi (cümmel harfleri) usuliyle göstermemizin nedeni,

harf-lerin vasıtasıyla

anlaşılması

içindir.

Dulayısıyla

birinci sese e

(t),

ikinci

sese b (

y ),

üçüncü

sese c (~),

sonra h

(/b),

sonra v

(J),

sonra da (.),

sonra i.ı (

d,

sonra!

(.lt ), sonra y

es

)1.

harfleri verilmiştir.

Şayet birisi

karşımıza çıkıp şöyle bir soru sorarsa: meıına ve zirden başka bir yerde

ses olmadığına göre, me~le!lve bama nisbet,edilmenin

sebebi nedir?

Bu-nun cevabı: meıına ve zirin görünüşleri

şiddetli

olmakla beraber,

sesler

ahenklidir.

Me:ına ve zirde

bulunan

sesler ince ve kalın

olması iti- \ ..

bariyle,

bamm

ve me!lle!lde bulunan

seslerin kalınlık

ve yumuşaklığı

değerindedir.

Meıına ve zirde karşılığı

bulunmayan

sesleri, taklit

et-mektense

bamm ve me!ıleııde taklit

etmeleri daha etkili ve daha

mü-11 ~amusu'l.Mu/.ıi1 ve şerhi olan eı-Tae'da: "cümınel sukkar gibidir: cÜInmel hesabı, Ebi-cad'ın bulduğu harf tertibine göredir. Yani ebced harfleridir. ıbn Durayd şöyle diyor: bunun arapça olduğunu sanmıyorum. Bazılanna göre hafifl~tilmiş olarak cÜInel denir. ıbn ;ourayd aynca şöyle demektedir diyor: bunun telefuzunun doğru olduğundan. emin değilim." Bunlar için ay nca şöyle denilmektedir. Bu harfler sayılann değerini göstermek için kullanılıl-. Bun-larla yapılan hesaba ise, cümmel hesabı denir. Ençok gök ilmi işleri, sonra şürle yazılan ta-rihlerde kuııanilır. Ancak gök biliminde kuııanıldığı zaman, yüksek sayılar küçük sayılardan önce tutulur. Böylece 13: C harfinin kesilmesi ve noktasının atılmasıyla şilyle gilsterilir. (..) sebebi ise,

(2

harfine benzeİnemesi içindir. lB ise, şöyle yazılır

<d'

19 ise şöyle yazılır:

(.ı..,),

53 ise şöyle yazılır

<.-)

y.harfine benzememesi için nun harfi noktalanır. Genellikle bazı yerlerde dereceler, dakikalnr ve saniyelerin gösterilmesine ihtiyaç duyarlar. Bazı mertebeler rakaınlar olmaksızın gösterilmesi gerektiği için sıfınn yerini tutmak üzere, sayısı bulunmayan . boşlukta kullanmaya bir harf aradılar. Şöyle bir şekil verdiler "m" veya" , ". Batılı ve

doğu-lular arasında ebeedi harflerin sıralanması konusunda ihtilaf çıktı. Bu ihtilaflardan dolayı harf-lerin kaJ.şılığı olan bazı sayılarda da değişiklik meydana geldi. Bu ihtilafın dışında başka bir ihtilaf doğdu. Bu da dalıa sonra tertip edilen ebeedi harflerdir ki, bu da şekil yönünden benzer harfleri bir araya getirmektir. Doğulular ile batılılar arasındaki değişiklik şu 6 harf üzerinde-dir; noktasız (mührnel) sin ve sad, nokta1ı (mu <cem) şin, zad, :ı:a( ve gayn, sin harfinin sayı değeri doğuluIara göre 60, batılılara göre 300'dür. Şin harfinin sayı değeri ise, batı1ılara göre 'en son harf 1000'dir. Gayn harfinin sayı değeri ise, doğululara göre 1000, batılılara göre 900'dür. Za' harfinin sayı değeri ise, doğululara göre 900, batılılara göre BOO'dür. Zad harfinin sayı değeri ise, doğuluIara göreBOO, batılılara göre 90'dır. Sad harfinin sayı değeri ise, doğululara göre 90, batılılara göre 60'dır. Her iki gruba göre (batılılar, doğulular) eümmel hesııbı ile' harflerin tertibi; (A) DoğuluIann harf tertibi:

t.

j; ~ .) ~

~~";'J

J

c.J' .

...Jt..,....:ı

rJ

!.lıS.lt •.. jJ/b~~'yT (B) Batılılara göre harf tertibi:

..;.

t

j; .) ~ ~ ~..,...J

J ~

...J

t ~ .:ı

r

J

!.l

ıS

.lt ~

j .J /b ~ ~

,y

t

Her iki gruba göre heeeli harflerin tertipdeki ihtilafı, buradaki amacın dışındadır.

i

12. Bu harflerin tertibi resiınli nüshasından alınmıştır. Burdaki tertibe göre, cim harfinden sonra, dal düşniüş ve z harfinin yerinegeçmiştir. Ancak bu nüshayı yazanın tarifinden doğan bir yanlışlık olduğundan şüphe yoktur. Asıl nüshada y harfinden sonra, 4 X 4 miktarında bir boşluk vardır. Nesheden, bu boşluğu udun resminiçizmek için bırakmış ancak çizmemiştir.

(6)

400 i

RUH! KALENDER - NECATI AVCI

kemmel

olur. Bamm ve me~le~i kullı,ınmalarının

başka

bir sebebi de

değişik vezin çıkarmak için tellerin ayarı (akordu) ve vuruşun

güzelliği-dir. Ses böylece me~na vezirde,

gaıı ince ve şiddetli, gah bamm ve

meıı-ıe~de kalın ve yumuşak çıkar. Bunlar bir birinin karşılığı .olmasına

rağ-men, değişik telIerde kiıllanı1masının sebebi; kulağa değişik geldiği

za-man, dinleyici yi daha etkileyici

ve aynı sesin tekrarlanmasından

ise,

değişik tellerden

çıkması daha hoş gelmektedir.

Buradiı tellerin sayısı,

bamm ve me~le~de, ses ve karşılıkları

ile birlikte,

me!!na ve zirin teller

dayiresindeki

sesleıin karşılığı olarak 74'dür. Burada kullanma

sırasın-da, kırılabilen

bir tclin yerine kullan~ak

için, bir tel yedekte bırakılır.

Ayrıca bunların

içerisinde,

çalgı aletini kullananın,

en uyumlusundan

en k6layına geçebilmesi için, tellerin kat ve genişlikleri çoğaltı1mıştır.

Eski musikişinaslar,

şöyle demektedirler:

çıkan sesle~in sayısı

18'.

dir: Mede!! ve bamdaki seslere göre hesaplanmış ijk sese mu~lalFı'l-baİnm,

; ikincisi ise, bamın ortası ve bu sıralanmada

görüş birliğine varmışlardır.

Meııleııve bamdaki sesin, me~na ve zirdeki sesin aynı olmadığını -kulak

yönünden uygun olmalarına rağmen

iddia

etmişlerdir.

Zira, ancak ikisi

birlikte vurulduğu

zaman uygun ses çıkardığını ,kaydetmişlerdir.

İkisi

ayn ayn vurulursa,

dinleyen mesles ve bamdaki sesin, me~na, ve zirdeki

sesin katlan

ise, ayriı olmadığının

farkına

varabilir.

Eğer her birinden

sekizIi ve dörtlü sesler çıkarı1ırsa, telin tam sesi yan m sesi gibi olmaz.

İsJ.taJ.tve görüşünde olanlar ile, diğer musikişinaslar

arasındaki

ihti-laf ise; İsJ.tiiJ.t,nağmeleri, dokuz, onuncuyu kat ses olarak kabul

etmek-tedir zira sesin katları

bundan

alınmı'ştır.

Diğer musikişina,slar

ise,

bL!-nağmeleri iki katına çıkarmışlar, sekizliyi her sesin katı olarak kabul

et-mişlerdir. Dolayısıyla

18 sese çıkarılmıştır.

Bunun

aynca, ancak hesap

yolu ile sayısı bilinen iki sesi daha vardır. -kıyasa

göre olan bu ses

du-yulmamıştır-

istekleri üzerine tamamı

tek ve çiftlerden

oluşan

bir

te-mel kural koymuştur.

Vd'daki

destanların

kondu ğu yerlerinin konma

sebebIerini açıklamıştır.

Bu 'açıklama bu makaleye

sığamayacak

kadar

uzundur.

YaJ.tyii el-Miiıieceim oğlu' Ali oğlu YaJ:ıyiişöyle demektedir.

İbriih;m

Mavşili'nin oğlu İsJ:ıiiJ.t'ınel-Mecra adını verdiği eserinde açıkladığı

uy-umluluk ve uyumsuzluğa

dönelim. İSQ.a~şöyle demiştir. Her tabakanın

sesi iki şekilde çıkarılır: birincisi ortaya nisbet edilir. Diğer ise, bınşıra

nisbet edilir. tki parmaktan

sonra gelenlerise,

arka arkaya sıralanmış,

biri diğerine kanşmaktadır.

Buİı1arı sonra tesbit

edeceğiz. Aralannda

uyum olan nağmelerin

sayısı ,altıdır. AraLarında uyumsuzluk

olan

nağ-melerin sayısı ise dörttür.

Uyumlu altı nağme şunlardır:

mutlaka

başta

(7)

. KlTABtrN.NAGAM

401

me!lna gelmek üzere,. sonra es-sebbiibe, sonra el-uınşır,

sonra

el-bınşır

sonra ez-zir. bu sonuncu ise, bütün çift seslerle uyum sağlayabilir ki, bu

şekli ile altıncı sesi ortaya koyar. Zira bu altı nağmenin herhangi birisi

mecralardan

çıkan sesle birleştirilirse,

onlar gibi uyum sağlar Eğer bu

altı ses bınşır ile birleştirilirse,

mecrii bınşırın

olur. Ses bmşıra

nisbet

edilir. Bu sese bınşınn

mecriisı denmektedir.

Muhtelif olan dört nağme ise, içinden ikisi ne bir sesde toplanır,

nede' uyum sağlarlar . Yani zıttırlar;

bunlar iki mecranın nisbet edildiği

me!!nii:nın ortası ve meıınanın

bınşındır.

Buihtilaflı

dört

nağmenin

geriye kalan iki sesi ise, orta parmağın

zir üzerinde çıkardığı ses ye

bın-şırın me:ıleıı üzerinde çıkardığı

ses aynı yerde

uyuşmazlar.

Orta

par-mağın zirde çıkardığı sese gelince mecra üzerinde

olan orta parmağın

mesna üzerinde

,

çıkardığı

ses ile uyum

sağlayabilir;

bir yer hariç, zir

üzerinde

orta parmak

uyum sağlamaz,

bu da zir üzerindeki' orta

par-maKtan zir üzerindeki bınşıra ve zir ~zerindeki

bınşırdan

zir üzerindeki

orta parmağa ait yerdir. Melilel'Z

üzerinde bınşınn

çıkardığı

sese gelince,

me!lna üzerinde bınşınn çıkardığı sesin mecriisı ile uyum sağlanmaktadır.

İçerisinde

uyum sağladığı yer ise, yani meııle!ıüzerinde bınşırın çıkardığı

sesden me[2leııüzerinde ,ortanın çıkardığı sese ve me!lle!jüzerinde ortanın

çıkardığı

sesden melile!l üzerinde

bınşınn

çıkardığı

yerdir.

DestanlarıB

altına vuruImakla,

zirden çıkan melil~!! üzerinde

bınşırın

çıkardığı

ses

ve meııleıı üzerinde ortanın çıkardığı

ses, zir üzerinde

qınşırın çıkardığı

sese benzediği gİ1?i,meııle!!üzerinde bınşırın çıkardığı ses ile zir üzerinde

qınşınn çıkardığı ses arasında uyum sağlamadığı

gibi; zit üzerinde

uın-Şınn çıkardığı ses ile meııle!!üzerinde bınşırın çıkardığı ses de. uyum

sağ-lamaz. Ne destanlann

altında bınşır ile çıkan sesin zir üzerin~e qınşırın

çıkardığı ses ile uyuşur. Nede zir üzerinde qınşınn çıkardığı ses,

desta;n-ların altından

bınşır ile çıkarılan

sesle uyuşur.

Arap şarkılannda

uyuş-i

ma sağlayan on nağIQeden sekiz sesiyle şarkı söylenir. Bu, araplann

şa~kı

uslup ve metodlannı

gösterir. Ancak bu sekiz nağmeden

sesin üzerine

kurulduğu

bazı nağmeleti

diğer nağmelerle

birleştirerek

arap

şar~an-nın nağmeleri ortaya çıkar. Genellikle bütün şarkılar bu, düzen üzeredir.

Ses yu~uşatılarak

dokuz nağmeden

veya o~ nağmeden

kurulabilir.

Bu

demektir ki bu ses ince bir hile (ses oyunu) ve ahenkle kurulan

ve beste

ile yönlerinin yerlerini bilmenin bir örneğidir. Ancak bir mecridan

diğer

mecriiya

çıkarak,

oraya intikal

etmek ve uygun

yerlerinden

perdeler

arasına girerek, istenilen sesleri çıkarmaktır.

Öyle 'iken dinleyen bunun

farkına bile varmaz. Arap çalgılannda

buna benzer bir ses oyunu

yok-tur. Ancak bilen bir kimse bunu denemek isterse, mümkün olan 'sesi elde

edebilir. Zira her iki perdenin dayanma

gücüne göre sesin çıktığını

(8)

göri-402

RUHtKALENDER.NECATtAva

- J,

Zira melZnaüzerıne orta ve bınşır parmakları gelirse, onu

payla~-maya çalışırlar. Bunu böyle bilmek gerekir. Tahir oğlu, Abdullah oğlu

l6

J',w ~

,j- ~

(Beytin anlamı: Dileğine erişmediği için, o dileğin hakkını

verme-yen kalbe yazıklar olsun.)

rüz. Ancak bunlar sekiz nağmeyi geç~mez,belki sekizden daha aza

ine-bilii. Bu ise, arap şarkılarında. az rastlanan bi~ beste usuludür. Buna

örnek olarak ibn MiscaJ:ı

13

in,başka bir rivayete göre ilin Mul,ıriz

14

inoldu-ğu söylenen bir beyit şiir:

ıs

t;

1.,AlJ.I

!J;

.'

13 Asıl nüshada: "İbn Misl;ıal.ı"dır. İki l;ı ile yazılmış ki bu da yanlıştır. Bu zat bir rivaye- -te göre (Abdulmuttalib oğlu, I;Iaris oğlu beni Nevfel'in kıllesi olan, Miscal;ı oğlu ebü <Osmiin Sal id'dir. Mekkeli bir zenci olan bu zat şarkıcıların ustalarından ve en ünlülerinde~ bir şarkıcı olup, aralarında şarkı sanatını ilk icad edenlerden ve İranlılar'm şarkılarını arapların şarkılarına uy-, gulayan bir şarkıcıdır. Bir müddet sonra Şam'a giderek, BizansWarın bestelerini, Barbaıiyye ve İsıohosiyye'yi (BisansWar'm kullandık1an,iki çalgı aleti) teorik şekilde ö~enerek İran'a dön-müş. Bu türde çok şarkılar söylemiş. Aynea çalgıyı öğrenmiş, daha sonra Hicaz'a girmişti Giderken de öğrendiği bestelerin güzellerini seçip beğenmediklerini bırakınıştı. Zira !ranlılar , ve Bizanslılar'm şarkılarındaki ses tonlan, arap şarkılanndaki ses tonlarından daha değişikti. İbn Miscai,ı şarkılarını arap türüne göre söylemiş; bestelerini de tesbit etmişti. Daba sonra diğer . sanatkarlar bunu izlediler. İbn MiseaJ:ı,H

ı.

yüzyılm sonlarında Emeviler Mekkeyi kuşattık1an

zaman, ibn Zübeyr ile birlikte içeride malısur kalmıştı. (geniş bilgi için,

el-Aganı

III. 81-85). 14 Asıl nüshada "ibn Mul;ırir"dir. Bu da yanlıştır. Bu zat Müslim ibn lIIu1;ıriz'dir. Başka bir rivayete göre Siilem, diğer bir rivayete göre Abdullah'dır. Kusay oğlu beni Abduddar'm kölesi olup, künyesi Ebu'l.:ijagiib'dır. Babası İrandan gelmedi';. Kilbe'nin bakımcılarındandır. İbn Muhriz ise, gilh Medinede, gilh Mekkede ikamet ettiği için, Medinede çalgıyı İzzetü'l-Mevla'dan öğrenmişti. Dalıa sonra İran'a giderek, İranlı1ar'ın bestelerini ve şarkılarını öğrenmiş; bura-dan da Şam'a giderek, BizansWar'm da beste ve şarkılannı öğrenmişti. Öğrendiyi Bizans ve İranlılar'~ iyi beste ve şarkılarını alıp, beğenmediklerini bırakınış; Bir müddet, sonra da öğrendiyi bu besteleri biri birine ekleyerek, araplara uygun, hiç duymadıklan güzel şarkı ve

besteler yapmıştir. ' '

Bazı çağdaşlan onu şöyle anlatmaktadırlar: "sanki her kalpten yaratılmıştır. Zira insan-lara hitabedeeek şekilde sôylüyordu." (geniş bilgiiçin,

el-Ağani,

I. 145-147).

1 Ebu'l-Feree el-Işfiihani,

el-Ağani,

VIII. 46'da şöyle diyor: bu şiir, (Abduşe~s oğlu

n.

meyye oğlu EbI <Amr oğlu Musafirindir. Şarkı olarak söylenmesi ise, ibn Mu1;ıriz'indir. İsl;ı~'. dan alınmış bınşır perdesiyle, ikinci serbest pes e göredir. Bu ses, sekiz nağmeyi kapsar. Bunu' İsJ;ıiilıo'dazikretıniştir. Zamanının eski ve yeni şarkılarmdaki nağrnelerin bu sesde toplandığııu aynea bahsetmektedir. İsJ,ıiilıo'ınsllylediğine gllre, eğer birisi on nağmeyi bir sesde toplamak is-ters~, uzun süre bu sanatı okuyup anladıktan ve kendini iyice yorduktan sonra bunu yapabilir. Zira bujşi zamanımıza kadar ancak Abdullah ~ğlu <Uheydullalı yapahilmişti

16 El-Ağan;,

VIII. 42, 46 ve 190'da şunu yazmaktadır: bu zat Hüseyin oğlu Tahir o~ln (Abdullah oğlu, Elıü Al;ımed <Ubeydullalı'dır. Edebiyat ve sanatları, şiir rivayeti, dilbilgisi, in-sanlar arasındaki hadiseler, eski filozofların. müzik ve matematik bilgileri ve açıklayamayaca. ğımız daha birçok konular hakkında sllzügeçen bir şahıstır. Aynea eski sanatkı1rlarm güçlerinin yetmediği ve şaşırtacak 4ereeede itina ile söyleyip, bütün nağmeleri bir sesde topladığı güzel .

(9)

KJTABU'N-NAGAM

'Ubeydullah; 10 nağmeyi aşağıdaki iki beyitıc toplayarak, o

beyider-den birisinde b~ 10 nağmeyi ard-arda sıralamıştı. İkinci beyitıe ise,

nağmeleri takdim tehir ederek sıralamış ve arka arkaya sıraladığı

10nağ-me sesini, şu şürde

l7

toplamıştı:

'

18

~)kll ~

ı,j.rü

ö

YJ.

~JA.rJ;

ii)-i

cY

.J

Bu iki beytin anlamı şöyledir (kalıntılarından İzzet' e ait olduğu

bilinen lJayf'da eski silinmişbir eser gördüm. Sada sesi,kumrularm ötüşü

ile birlikte semtin havasını değiştiriyor.) ,

,

Bu beytin i~k nağmesini, mutlaI.a'I-meıınayagöre yapmıştı. Daha

sonra, destan-ı zirin başlangıcından çıkan tiz nağmeye geçmişti ki, bu

da onuncu nağmedir. Daha sonra mutlals:i'l-me~niinağmesine dönmüş

ve sesi kesik kesik çıkarmıştı. On nağmcyi takdim tehirli olarak

top-layan beyider ise şunlardır

l9:

şarkılan vardır. Zamanında (Allah rahmet eylesin) el-Mu<tazıd Billah huzurunda büyük şarkıcı-ların bulunduğu bir sırada, hazı şllrleri şarkı olarak hestelemek istediği zaman, hu z'ata müracaat etmiştir. O da en güzel şekilde hestelemesine rağmen, mütevazi idi ve hu sanatın güzelliğini, ca-riyesi (Şiid)'nin olduğunu söylerdi. Şiiei ise, <Ubeydullah'm heğendiği takdim, ettiği ve hizzat kendisini yetiştirdiği, ileri gelen ve tanınmış şarkıcılardandı. Bu zatın hirçok şiirleri, nükteleri ve seçkin sözleri vardı. Aynca onun hilgisine delalet eden, heste ve şarkılann inceliklerini göste, ren Kiıôbu'I.Edıib cr.Ra/i<a adıyla tanınan çok faydalı hir de kitabı vardır.

17 Bu şiir, tanınnuş gazel şairi, :rs:useyr <Uzza'mndır. "geniş hilgi için,

el-Ağani

VIII. 25-42'ye hakınız "Şiirin hestesi ise, Tahir oğlu Abdullah oğlu <Uheydullah'mdır. Ebu'l-Ferec, hu konuda

Ağani

adlı eserinde şöyle demektedir: nesebi, cariyesinden aIınnuştır. Zikredildiğine göre ancak hir insan, uzun süre şarkı ve incelikleri konusunda çalışarak, kendini yorduktan sonra, bu şekilde on nağmeyi hir makamda toplayahilir. <Uheydallah, metodunun

ı.

pesden haşlamak olduğunu zikreder. Tek bir parmağa nisbet edilmesi eayiz değildir demektedir.

"el-Ağani,

VIII. 24' ve 25."

18 Şiirin aslı "':}

.,llJI

ı.r.- ...:,

fi .~ ••

dır. Yukandaki düzeltme,

Ağanı, VIII.

24, Siisi baskısınca yapılmıştır. Ebu'l Ferec, hu beyit ve sonra gelen beyti şöyle açıklamaktadır: "Kn-seyr'in kllidettiği el-Uayı{ Mina bölgesindeki Uayı{ değil, Zamra topraklarında başka bir yerin adıdır. Et-ınluli çoğulu ıalaldır. Manası ise, eski kalıntılarda terkedi¥ş hir şekil ve yüksek bir yerdir. Cahiliye halkına gllre: es-sada öldürülenin kafasından çıkan bir kuştur. Ölünün öcünü alıncaya kadar çığlıklar atar. Meşhur eahiliye şairi Tarafa, bir heytinde şiiyle diyor (cömert ne-{'ısli hayatında kendinden halısettiği zaman, maktul olarak (cinayete kurhan) gidersek, kimin

öc alacağı o zaman helli olur.) t

~IL:~T

,

lS-L,.,b

.:ıl ' ~:.,.

ı

oı;ı.:.-

J

4...&i lSJJ'., (.

f

El-lJamam ise, kumru ve henzeri kuşlardır. EI-Hedil ise, hu kuşların sesleridir; .

19 Bn şili, hem Emevi, hem de Abbasi devleti dönemlerinde yaşayan Uuzeyl oğlu Uara-ma oğlu. <Alioğlu şair İbriiblmin şiiridir. Künycsi ibn IJaraUara-madır. H. 90 senesinde doğınuştur. H. HO'da Ehü Cafer Manşur için şu beyitle haşlayan kasidesini söylemiştir (güzeller, elliye

bas-tığım zaman, hana yüz çevirdiler.) ,

IP~

~

i

"':'.u.

IJJ

1;J

~

':"';.J" t

.li

J

lyJı".:ıl

Sonra uzun müddet yaşamıştır. (geniş bilgi için

el-Aglinı,

IV. 101-113'e bakınız)

(10)

404

RUHİKALENDER.NECATİ

AVCI

~4

~~ ~

if

~:...~t

J

~1>

le ~~

~

if ~\,)

J

~)4

~

~t

,~,

ı!i;ti.

~L>-..:£

\+,:';

,:re' ~

>i

Bu iki beytin anlamı (Eğer razı olac~ğına beni ikna edersen, daha

sonra öfkelenmekle, beni hayal kırıklığına uğratırsan; sağanın avuçla.

nna, önce sütü veİ'~psonra, sağdıklarını tepen davara benzersin.)

Bu anlattıklanmız, nağme ve nağme ile ilgili konul~

açJklama.

sıdır. Bunları kavrayabilen ve bunlardan imtihan edilen kimse, şarkı

hakkında yeteri kadar bilgi edinmiş olur. Bu konuda çağdaşı insanlara

öncülük ederek faydalı olur. Zira bu sanatta usta olduklannı iddia eden

çoğu kimse, bu kitap da açıkladığımız konularda yoklamaya tabi tutu.

lurlarsa bilgileri yetersiz kalır.

BU:risale :perşembe günü 2 Camadillila 1073 Hicri'de tamamlan.

mıştır •

...

Bu risalenin aslı ile karşılaştırılması, Çarşamba'25 Mul1.arrem1074

Hicride, Keşmir şehrinde tamamlanmıştır.

.

Metinde geçen Musiki Terimlerinin açıklaması:

Nagme: Düzenli ve düzensiz herhangi bir ses anlamma, gelmektedir.

Destan: Çalgı teli üzerindeki/parmak ucunun yeri demektir.

el.'Ateb: lfd çalgısı teller~

bağiandığı uçlardır.

el-Mecra: seslerinkaynaklandığı

perde adıdır.

el.I;IalIp Horasan ve İran'da rebab türünde ~ir halk çalgısıdır. Buna

el.'Unuk da denir.

el-'imM: Seslerin düzeltme ve tonunun üzerinde ayarlandığı temel

akort teHdir.

es.Sebbabe: Arapça'da elin işaret parmağı demektir.

el.Vus!a: Arapça'da elin orta parmağıdı!.

.

el.Bmşır: Araplfa'da ortadan sonra gelen parmak.tır~

el.lJmşır: Arapça'da serçe parmaği anlamma gelmektedir.

i

20 Bu iki beyt iasıl nüshada şllyledir:

~lı

~~.ı.... .

lil'

~)lı . .!ol:..

-_.1.

.!li'~

o'

.~ıJ'::''.J

~..r-.:1-

L. ~~

~

.:r

"';b.J

.:.J ~

...:£

t.-}-

,jA ~

Tercümesi düzeltilmiş şekliyle yukanda metinde bulunmaktadır. Düzeltmesi el-Ağiini, VIII. 44, Slai baskısı tara£uıdau yapılmıştır.

(11)

KITABU'N.NAGAM

405

el.Bamm: Ud'da ilk kalın sesi veren telin adıdır.

el.Meşna: Udun ikinci telidir. Çalgıemın elde etmek istediği ses tonunu

çıkarmak için başladığı perdedir.

el-Me~leıı:Udun

üçüncü

telifu.

.

.

ez-Zir: Ud çalgısının ince ve en tiz gerilmiş telidir. Bu tel uddaki dört

telin sonuncusudur.

el.Cümmel: Arapça'da sayı değeri verilen harflerin ebcedi sıralanması

demektir.

(12)

.,

~i

,-:"l:-ı

.

;.

-,

r~i ~ "'. ~ .."'.~~

/'

~~

J:LdIJ ~

~

Los"./

'll

~~!

~

,)i~ -

~I)'

~~

~

\ ,~O'

_

A

"Ol'~

(13)

~i

~.'

,)01.\

.••.••

i

J

.~,

--~

(\)

1"-

__L41L.

.r ,)'" ~

i' -'

ı.s:-.

0.

t..r

0.

ur.-.'

J

(,.)~,)t\

J

(r).uı~

, ~i ~

LO,)

,~-i

W

LL

j:.

($.lJ\~~

J

~f~..u

:J';;

lA~..u:.,) , ~\

j,oi ~~,

~

,) .~~

ıY ~~ ~ Le

~J

J ,~

~~

c:!'YJ

~;J;J

ıY

c;~,'c;~,'c:i

l,)'"

J ' ~

J ~

~~

loJ

~"'-.1'

LO

Tt \ ~

.ıl.1

o

rJI

.1

,,:,.ı-ll (.JJ."

J

.:k;i~1

.#"' t~

.J"l;

~Jt (\

J~i

~.,!t

~Li-:

u

IS.1J.J'

~~.1

j....jll

JL#I.1 J~

~. ~jll

.:ı-.1 ~\

.:ı-,j"

~14

.J ~ .,rD-.1

~i

.1

Ji.,ı.'

..,.ıl.:-.1. . (JI;.1~1

).1

(,,:,t:>JI

":'J\)

...Al;.

o~ ~

ol'.:ıl).1

'J~~i

Jp.,j" ~ ....

.:ıl)

J o

~I

.c.. ~;)

.:..k

.1 , .~

J

.,.-YI)

,,:,\5

olJ • JJI.,i J

e;-1li.

J .w;:,J.I

c:" J

J ,

~i

.,..a.ı:

~I,j"

~L.P:

~

.;liJ

..:...il).1 .

\J:-:

~o

.u-I ..ılJ •

..i.1' ~

(J

(~.,.ıJI

~~~

.1.,..;J~1

Tr'\.1

Tr o: T

.:ı~~1

..:.ıl"iJ

.1

Tr

o : \ t

ISJI.lA~1

.!aiU

J1.lA.ı

t-."lj

J

.::.i-:j.1)

• o (,

rA:

r

o

.4J~' ~

.1

i~

.:ıl) . ~L:JI JlI ~

JS'.J:lI ~

w.ı.

Ji.,ı.ı

.u-l

~1 ~,

.u-I

..,.l:-JI "!\.J"

(r

.

Jll ~.W.J,\

~L

ı.ıi.J-ÜI ~. ~ .14:>!1

öli

J ~

~1

J.1.1

,Jl,.rl

.1 4J;.1r J,4~~

k

,j" ,- _~

4ÇJ

ö~

is"'-')

~~..l\ ~

Jy

Is.lJI

pd

l

J

4;-y.ı:4

J

~J~ J , LO

rv" \~

• ö.l.o .;..j~ ,.LO

rA"

~

~~,

~)

k,j" ~

.:ıkJ Jy

J ,LO

rv •• ~

~;

o

(4

1

~')IS.1

ki

~

J

..:.ıl.,:-

~

ci")\.:.

.,.1~:JI.1

lSJJ-Jl

...JI.r~1

J

~i

J

A~1

~,i

t-;lj

J

ıs~l.ıl

t-A

J

.;~I

~i;)

o(lS;vJ

~')L.~I

{~i t-;lj

..:.ı'"..;~

.1 ~J ~~

la)":ı lil .J.:ılQ.;.~I.J

Isl.lA:J1 ~i

J

(..l:JI

~.l)

0.,2-:;...

~Jl

••)1 •.1. )"~

( (,.

rJ':JI~

)1

..:.ıı.,~~ı)

~

e.ı:

..i

(lJ"wl.ı.

r o ~

A)

JL&~I

..i

Jtr,...~1

[;ilI

.J!\

(14)

410

RUHİKALENDER-NECATİAVCI

(g)(~)\

{-AI.;'.'

u:

J6='I)

O~t..

0:i

J

.(t)~t::...;

J5"'

ıY •

..;u

J5"'

c.S.J~.

L~

J

'~Jıı

C.S~

~

(J

Ji

~IJ"",)r' ~

"C.S~\

"

.1' .:.ıJ.\~

.:t.'

4..\A...1 "IT'

IY'''

~\..i

Lf ~L.~ ~~}'

.:.ıl;:..."\ı1

(t

~.ı;l~)l1

..i.1 , " .,..:JI"

~.rJI

..i ~~

:

<.S'jl;

.1iAJ: .r.1.rJI [l;

..i

Lf .:,,~i:;...~~

.:,,~i

~

..i

.f~

.t':'"

Le'

i

.1 ,

~::-",."il

",:,t-..\

~::.-;,

t

~ı.:.ıı

J:!-'

Fret

, ~Wi

..,...;.4!\~

JI J~"

: "

I" :

i

Y' " ~:,!i

..i

."'=-'"

.:t.

1 Jt; , ~ •.uJI jW)lI.1

: ~)Li

Jl; .

~i

" ~i

J.)

~-4 .:"."....ıı

j...z~

",:",::& L.S~ ~

$li ~ .

.1 •

.:.ıU

J

)Jla:.A

.:t.

1 J

,.ı.,-ı.ı

..,..y\.AJI

..i

l.S~4TjJ~\

.:t.

..\I1~

.:.ıuı

~i

.ii J=

..i ..:..; ~)J lil

J'

"l:1J'

.W

j

<>,:,"w.:ıJ , ",:,~J.I "':'\;:)

..i

~~i~i

.1' ",:,.rJ1

~

4.,;.1.,..J.I.:.ı

I"'::Ji :.,..:JI.1"

: OJ

J; JIt.1

,c, "':'.:"

t."

;~~

..i

.:.ıWI

..i

J ır y\.AJI

LA:

~..,..ıı

~.1"

:"

nt:

i"

[l;JI

..i

J ".~.",JI

..,:,). JI

)l;J)I\.Ii

LrA ~.".J1"",:"J

" ....•...•• <:ıı .;

J"

: ~)LI

J."i ..l.':.il.1 , ~I,r)LL

.:t.

1

.:r : •••

.\A.. ,j' Jl;.1)I' ...:,1).1 ~

".

~

.l!1 oJL;,.:"Lil;:..."\ı1 :

~ıı :

Jt;

i' .

if"A~1

.:r

.l:.ı.JJ l.S.iJIJ.ıUI

.::..::JI

: ~W\

J :

ı,i

j).l~

i ...,..;ts::JI

...:...l~

J.

.u-I

J.

J-.i

" \ Y'''''

r

.lWI

~u..

..i

J

,j' .}-

"ts::Jf"1 :

~i

.:.ıtwl.1

. .:.ıl;:...~\a-ı>-I.1, lr..J." t-!L,.,)l1 c?.J;

JI

.:,,\1.4)1 .

...1'

~

~yll

~L.~

ı,lL..i J"

: JLü ~.l,JI

~L.~ ı,lL.ty..,;,r

1''' .

.\u4

JI ~.,....:il.:.ı~)lı

Q.l' ~

..Ii.J );)1

~

~

~.1

~L:-JI

.:.ıl;:...~ltı};

. ~

c?.l

j

JI

t-!L,.,tyl

JI

ltI.1li ~

l..WJI

c?.J". .liJ

.k..-.lII .:.ıl;:...~~L:-JI .:.ıl;:...~.J!.

r'

~I)I

~

~i

.:.ıl;:...~

j''''J

.:.ıl;:...~

<.5"-!.

~~I.1

..,...;.4!1j.-J

.:.ıl;:...~~

J~I.J

~ •.uJI J----.lII ;:;l;:...~

<.5"-!.

~ •..l.AlI J----.lJI lAt; . J)j

~J.

~.yl

J .:.ıuı

l.la ~

,j' JJi

u..•

J)j

J . J)j

..,...;.4!1J----J .:.ıl;:...~

J

'Ai

.:.ıl;:...~

.1 ~L:-JI .:.ıl;:...~~

II e.)I,j'

~ji

~

t,:l;:...~ ~

~

LA JI

L~

LA t.4,;i

~-y.,: ~

J)j

J----J .:.ıl;:...~.J,"':"!.';':ll ~

lf.:!

l-i

...:.-:.ıı ~

~;. .t.;..~ı

~t"'f.

Le.)J '-i>-I.1~':"lJa.-)1

•.la,j'~.liJ

.~';'~4

Ai

\

" '1;.lII

t-!)

~

~J

~I.:.ıl;:...~

Ai

.:.ıl;:...~

",:,t-..i

lAi . LrJı...=.-ı c?iy

J

W~\ •

.la ~

.:.ı~

j

4>oi-:i

J

r'iS'~}

l.la J

'';'

~

.J~)I

..,.,JLi l,.1 ~

ıJ';~

LA

Jr

J , \al:-

JI I.J x:.r.

f '

~.ıJ.I .:,,~ı

.:,,~".>\k....1,j'

.:.ıuı

",:

J~

¥I

¥

j

Jl-=-:JI

..,..Jı.ı

f-il;

, J ~

)I .•••.

\; lAI J

: J."A;. "i V .~"

~)Jl1

"':'~f

..k~

j

J.l;.rı

ı

.1 "

. ~L..~ ':'" ~

.lil

",:,t-..t

"i'

.1 ~

i I"

¥I

.j

"':'YL...

..r.."l

",:,tyı J

"!(

J~tyl)

j;i

~j

~.l.J1

jl;) :

~L..J.I\ "

j

J

.!!~

~i

,j'

~!

)i

jall

.:.ı)l jall)l

r.i+'

.b-

j..

,:jJ.1

,J.l;

~

J."A!

: " ttı:

i

"lSj.1~

i'"'="""

".:.ıl;:...~,

t. de Musique, touche, Be, Descr. de L'eg. XIII 252. n.;

Voyez ztcher. IV. 248."

,j ~~1

4iJLJJtyl

~Iy

C:~ .~Il.S.l.I\ );AJI .lIt

ws:Ji •

.la

j ~ -bJ

c:.'.; ~

.rT

.J

ci'

y :

.:.ıl;:...ı.ll": oJ.li .lIt J ,"

i '\

V :

g "

~j

.rj

J , ~

-,ll

.:"

Wı...

':"~.rü

.• lA.uJI

~).j

,j'

..k-!.lIt

.1 ".

j.lII

~

~)LI

..;.c..

,rWI

~~)Li

lSj~)l1

lS.l;JlI ı,i')lS:JIoı:AAJ1

.:..w.1 ,

.~I

(..ı; ~)ill

~UI

-'"

(o

",i.J

.<.S"l.""~1

.:r

"':'~~i

~L

.1 , .ri'

J .

.!.ULA

.1 ~

.:t.

.:.ıl:A--.:r

~~I

4

'.;,:.A.:lI

(15)

KITABU'N.NAGAM

411

if

:

~1)~j.J

J~L

J..

,~~,JI -l:JJI

~~i ~

l.. ~~i

J

!

All

!Ör

JLc.

~i

IJJ.F-).

~).i

~~i

~.J 'J-l'.J ~~4

f-'JI ~

'i4-.~'

J

.)~)/i

~..;:ıf.'

Lc.

Cf-

4.0..l4;

J

J ~

'?

~\;31 IJi :41~

'J~

ifJ

~I.t.'

~

J6='1

Jli

~lj

.l~ .•

,;s--i

~':1~'if

",,;':1J (ı)jıJ.I ':1J,~.•ljJ':1J

IJ\ ~i

~1.)J.i

~} ..4JI

Ir. ~~:~

Ji

WL

ı./> J l..4ll:ı..

(V)~I

,JJ)/I

.l'-

J

~l;l'

J

IJ'~I

lr.!&.ı.S.H. (

'~'J

Ö~~\ /

,y

~!j"

l..

~

~)/

,.)1)1 ~

lil

J

."

.)~LI"

WL o..iA ~

J

,~':1~\

,~Wi WL;

.~i

J&-

~t;-ı,

,~Wi WL J .~.r:lIJ

~i

J

lr,:k

'4-0Y-:I ~...;JIJ .~\

Ai

,~')i

~i

J :~i

(.)L&- ~

~i

~

(A) .t.JI JI

~~

f

,~I

~

t

U..J-.

o~

'.~I

J&-

.r,a;.;L:I

",lS"j ,

4i y.~ '"

.,j

y ~

.LilöJI ",lS" '" ,

.~i~

'" ~

~

.L:.;JI

F

.j

t.J,

'" , ö"'::~'

.L.iAJI -=:1)

.L:.;JI ıJ' ~

"'!;..=. '"

..,..WI

WL

~..;~":J

~

lo

":J)"

:

JJ~

"'yt..ıı

...;.;1 6J ","

_WL

y.

ıJ'

4jıOl",

l:..ı,,)

;5"1.J

..;.ı,..l '"

...A~t'" 'ı

J

",t

~L; ,

J ~

• ~

~

OJ ~

r'" , •

.I:.P

Lı.

JÖ ••••

t .üt

l:"" '

40 ~'

c?: ~ ~

J '

.l:öJ4

'''':'''~i

.:"W

ıJ' • ~

~l

J....~\..;~

':l

~i;

" .

~.Jli

~

~i,~

",LS"

.:JI

Jr-

(

J~i

Jr-

.j

t;.

.xı

.ı.;

.\p.l

J;:..

~

4;Jll

~i;

lo", ,~Lc-

4J.5" '"

.

. ~

",IJp '" ~

~

oJ""

"~I.ı"<ıı

o-HO

~~

~LJ",.J'-\o'

;';"'~~,)":J",.;:..;lS"",

.("",

ıo/\

.:"l:iJII ~ '"

,Jl&.~1

..,..A

e.-

I;-

\n JI

to.: o

Jl&.<ıı .;

~j

"')

&LA...j

""j)';':1

Jli . (j:.Jı)

..w;

'(JU-L ) ~

lo.:,,":J":JI .Lc-l .;

.,j/"..

":J

." "'\...1".:. '" ..r;li

ja<ı

.,j"'J"""

",:",~)I

:..;:.JI" :(

\\"V

ı.r')

pL.l\

~

"'J:JI

~

'"

r.

ll

&"

(""V

ı/')

r~J1

&LA.. ~

""j)~1

.ı..;....;

(V

• "ıS;;""

J ..;...

..ı:..ı..A;

i

~t Jt,

;I.;};ı

ıJ'

J:,i.uI

J- '" ,

(",:",.;-11)

'ıL:$".j

.;:ı1A-I

,L;>l :

..ı:.)1 (

A

":(J:.WI.l.A,;)

~'"

...r"'.rll

(i.; '"

..rylAlI ~

Lf,

~

.r=--.rı;J.I

..ı:.j",' ~

~l",

.: """,)1 .;:1 JL;.

,-:,J"'"

Y' '"ıS.rı";"1

-f~

o"

j",

f'" , J.)I'

Jl:. '" ~ l:.

4.j '"

r

;.;,ll ıJ'

..ı:.; ~

.J (.

.::i

;1.;",, t"'!I;

Y''' (

\,"V

ı.r')

r;WI

&LA.. .j '" ". ~

;\;",<ıı

.ı.-'

_.a"

:Jli

,

: Jli"

~J')II ,)yJI

(16)

412

"'",

RUHt KALENDER- NECATt AVCI

,;,...~W\ Wı:J\ (

.~~

J)

~J

'~i

J&-

~i

~

J.o ~~ ~wıa..

,~~\

~;J\J

.

..I}'

J&-

~}i

,~W,

Wı:JI

J

'..I),

J&-

~t;.-ı\

J

r ~)

olf'

.

..I}\

J&-

~i

'4A...l:lI

Wı:JI

J

.

.ı:,;l'

J&-'

Ai

...ı.i ij ~

d; J

4J

iJ~

A

~i

1.J'l.JSj

.r

W\

Wı:JI ~

J .

..Ij'

, ~~ .~~.i:

":JJ ö.b-IJ

wj

~i

~,l ••.•6:. I;J

~yJI

J

IJ~lj

~.

i~\

r£l~

..1)\

~l::..-~

J4.-'i

J

LA

J~"';

,"~LA

j.4..-i

J

LA

~

~

Lt

m_

JI..IAI.I

j.4.-i

ıY

Ai

e.:-;JJ

~'A14

~jI

ıY ~~\

',A~(..

)~ı

J

~'.7-

~i

lAJ~JJ

,Ai

~l:...~ J

~L;.Jı

~l::..-~

.l....l,:.

i;

J

~yJ\

J

IJ~.i. c:,i

ı:r

~}l

0:,lA

J

lA~J'~'~ I~li

.wj ~ ~

~j ":J

~~l;.:..

~vu

r

o~i

., ':i.

"II 4..AJ\

lA..l>.ilA~i

.

'ul

.IL.,

A.l\ •.

ıi

\",?

~r-

1$

J

J .

t.$

ı.r-

r

~

J

Ji ~

~i

JI ~

JI

ö~

ıY ...uı~

J.i.

r ~

'..1)\

~l::..-~

J4.-'i

JS'"~J~J

rr~ ~~

(I

')r~'

J

~W.\ ~

r

LiI J .~i

~

4.;ü

J&- ~ ~\

J.o

~i

Jlh..

~i ~~

J

'..1)\

J

~i

J~.i:

lr.i ~

. ~i

J.o

~i

~

JJ

'..I),

J&-

Aıı

J.o ~\

~~

J

'..I}\

"..1)\

~l:.,.,~

.

~t

J

JI

.t..;JI

J.o~'

J&-

AI

J

,~jI

J&-~~ J.-

w.h..

,~i

(ıı

~.lf

J '.~\

Jlb

Joe ~\

~

J

,~i

J&-

J'~'

Joe

oUa...JJ.~I

J&-

Ai

J.- ~~

J' ,~I

oJl;Ji J

~yJI

ÖJ)""

olA J

.~I

J&-

cıA

~i

J_::...I l£.JJ

" . ..,..u... ~

(')lll --.A:~J

2' ~"

(I

'('v

ı.J' )

(.,wı ~u. ~ ~

j)~i

~

( ••

" .y.J"~~l

.

'eY ~

..s.lJI ~yJI

),jJl

.l>-T"

y;J.I

~

..H

i.,;,. i Jli

: r.ll

(ı'

~J

, ~yJI .ıl;)

~

"J:WI 'LA; ~ J

."?;1.'

.ıl;Jl ~ J;:l;JI j)\"..il

..s?J~1

~lj J

: ~.ıT ~yJI.ıl;Jl"

(I '('v

ı.J')

()...ll

~u.

J

J '"Y.J''''' -," J (.1)

~.

~~i J

~ J J.JI -," ~I)I'

J ... ~i

...

~1

.}.

..s.lJI

J

'"

~i

4:4...s.lJI

J

,

r:l' ~L

(17)

KITABU'N-NAGAM

41a

WL l:..4d

,öJy.dl1

J

r~

(\\)J..:J;.I

ı.)J~

li.c"

J

.ıi)

,4lf

-..;u)

, J:,

f

'c..

f ,..f ') f ,..f' ~

~Wi)

'lo.:"

~~LI)

,t

JJ)rl

~

~ı:i

ı:.ı~

r \~\

r~I)~'

JI

1o.:"L:i\l1 ~

:Jm

Jli ı:ıli

.C"')~ {

~\ J

I!.U~

J~lr.i

JI

~\;t~1

ı:ıt ~~

J

Io.:"I):J;.\)

~..;)I

J

~i

J

'll

Jç.

~r:J

Jç.

~,ı;Jç

J

~i

J

r~lI)2:-..

,J..a.t

J...l~

öj4-~

J

~li ..1)')

d

l~

tr

p.~

Jll;:J~-:l

,~t=~

c:'"

~f.ilbı

J

..1)1

J.~'

)2:-..

r.

l4 ~~

JJ)

'r~t

";)I

J ~i

d

lA;U2~ lA~)J

'J\jJ)rl

~.,,~i

~.,,'

~i

yL-.

:j'Ç,S

~ı.,," :

~l::JI

4>-r

j

~1..,..-",lAJl

j

C"

:.lı..,;,)

.:t.

1 Jli , ~

~ı.;, ~ . .u."

'~.r

OL:-1 ~" ..lı.J,)

.:t.

1 Jli

.,)lo:-

~1

j&

Wüll

" .w

j& .:...

.:..-oJ.J

,.p-1

yl_

~ yl..J.I

~

." ,,)i~~i

j.:

~~.uı

~.,,~i

.lı. .:.J...,.:..I

.li.,,: .:...li

y:lAJ\

JLF~\

J

~s::.ı

J

,~~i

t!-),,::JI

j (-

,~ruı

JLF~I

j ~

L. ;n

.J

, .u.~~

')i:l

t+1.~;'~ ~ :

i~

H' ~:i

' ji)il

j.:

X)il

(..LA;

-Yr.rJ\

~~.1 ••

L::L~ ~

')i:l eJ,,:JI .1A:.ı..j

:i~

0'1"."

'J:ı.ı

:i~,

•• .",

~ :i~

'''.J

~

"ı.;::

.li

.J ,

.!.ll,)";'

." JI"~I.,,

~ı.;.ıJI."

~j.ıJ\

eJ~ JI

~

~1

j

eJ"o:-b:

r-r1

1,,1.0:- .li." , 4)

u-:

i

oy)1 j

'.J"..i:J

~

.;LJL

J0

tl;':'1

JI

1.,,)..,.;1 , ,)..lJI ,:;. ..,.;1)1

.","

: I~

,"m":

I.l>:".

";JjoI

.!.LI,) ~

c?...ıi '

(~1)

J

.,j.,,~1

~j

J

4iJWl

." ~Jt;.ı\

~

.,j')l:.:.~1

C?"

.li

.J

~.lJ\ ~,;:ll

"&,,

'.t>T

.,j')l:.:.\

..:,')\:.:.~I 1.lA,:;.

8

.li."

.~.,,~i

,)1"",1 ~

J

~~':i'

.• J"....ll

J

.~~I

--J.,,~i

~

C?-I

"&.,, , ~ ~

j.JI ~

~J':"

,)t-ll ." ~i

: ~."

,.,jr1 ~

,)ı~l

J

~.Jt;.ll."

4iJ~1

~;.

~

--J~i

."

~.Jt;.ll

..\:.Q ." , ~

~.J~I

..\:.Q

.:ı--JLi .

..:..~~i

.:.ıvJI."

'llaJI." ,)l...oJI

.1

~I

.1

eJl:1.+l'

~.lJI

....:J)i4

--J.,,-.;.'I

.t>T

r-"~ ;.",

~J~i

..\:.Q

.~I

~i

.)-"ı ~&

.;ıı ~

~~4

~.1 ,

4iJ~1

..\:.Q

'LLaJ\,)~ ~

)1 ~

c:-:ı4

~Jt;.ll

~

~

." , 4i).~11 .c...

~i

,)~

,,&

,)uı

,)~,,&

~.lJI

~4

~.Jt;.ll ~

d'''' ,

~J~I

~

,)L...OJI

,)~ ~ •• )1

~'~j4

~.c...

--J.,,~

1 •.lA

~

j

!lt..J

.

4iJ~1

~

~i

,)~ ~

~Jt;.ll

~

ı..I' ." ,

4iJ~1

.c...

: ~,;AJI

~Jl

~4

yur ~

. t

j; ~ ,),,:.

~.::.ı";

J

J

if .,j

t...,..

rJ

!l ~

.ı. ~

j

.,,& ,)

o:- yı: •.

jJ~1 ~

j

(1

...;t

j; ,),,:.~ ..:....,..J

J ~ .:"

t

if

r

J

!l ~

.ı. ~

j ."••,)

o:-

yı: ~

JW i ~

j

C

y

ılı. ~~I

~.lJI

~,;.ıı

.:r ~

ojLi ,

~i

~.Jr

~

j

j

~,;AJI

~')\:,,:.I

L.1

. t:..

J::1.::J

i

.::..;1

j

,~i

.LAı

JI.ıJI

I;..

JaA...j

o

J.1...l

I 4.>-.;J\

j

--J.,,~I

.lı. ~j

,)J.J

I.LS'"

(i

T

.).lA •. ~~

\}I ~

j....~

i

J" .

t-"l:JI ,:;. ~~

oj1

J

~1

.:..-oJ .

.1

,,:?i jl

eJ~

J

• 4.,"J.

(.1 , ,)

.J.H f")

t,-l:JI

os'

j ..,..

t X t

(18)

414

RUHt KALENDER-NECATt

AVCI

J'

~tJ.I

~l'

J

r~lI

J'

t~~

II

wi

~i

J

.ii

J

t:J~i

~.w.ı

J

WL ö..r"

e-;...~

'WljJ)l1

U1.~

'Jb"J)r\

Uı:JU

J

~..,.all~

i

W'J '~J

Ö)~~'

J

r~lI

J

ö.J" J '

ö.~

J ~~"

J)\

J ~i

J$'

~i

~L(

:...ıı

J

~::>\

'~i tr)I ~

\r~4

fl'

~U;fl'

o.lA

~L(

.~ ~'J .~

4i~i

JÇ)~

wL

,f4&-.r--"

J

w->i

J

,(':"'U\

JI

r~\

J

~i

rJI,f

JUi:Jl~

~""

J~)

~L(

i~i

Jb"J)r1

wi ~i L~

J

)b"J)lI

öl)..v

J

J)i

J

~\

J ~\

~JI ,f

Lt.

Ju;';

~'J

.~~ wl J'

o.J'!';

J

~tJ.\

~

J e-k.4;\

wl;J ~

~'J

' ~ .

.,zJ

ı.:~

i

.JI . .

i~•. "

1;;~:J ~

i ~

w~i

~lA..kl\

"~~i

\ .

'i""""

J

1"""

t.r"'"

c.r .

't:"

e

J.

J::"

~

r,:t

J

.O\:k

wL

J

'.J~IJ

,Wi

ö? JtI

fl'

:~).i

~~i

,f "l...AAJ \

Jli

J

J-o)l ~I~I

J

'r~\ ~

fl'

J}

i~

J '

r~i

J

~.w.ı

J'

~i

~4

~

r~i

~i

~i

J

~LI ~'

wI.J

'''-:~)I

"1.lA

IJ..\i1

J ,~

~~ J

'c:...Jl ~Iy

~j

~.J~

~LS""wl

J

J)'

.J

~I

J

~LI ~i

~

JS'

~."Ai

'~I loli

.~..\i\.J

i- ~.ıZ ,~\

&-

Le' i ~WI wl

\J}'~

rr)l

f'.;f

~.w.'

J

($ll ~\

wl

Jç ~

LU1 wli

,~i;<ü)i\.

ö~\J

~

!w,p.;

)i ;)\

4..A; ~L(

J

Lt.j~"';l

~LS""\~I .ı:,jl

J

~L

J

JI

• ~i

J

j5Jı

if

..l>'J

j) -ı.Y ~~

ji

i~i ~

w;

wi ~

.J'~I

~~l ~

J ~~

jli

ı:r

J

J6rl ~

C...J~)I\

li'

J

t

wi

ı.SJ.

4j)i

~

~i

4...;ü

öpwı ~

J

,~

~i

J~

J~i

-,LA~

~

c..-=JIfll

olA J" I

J ..LF

~).i

~~i J ,o.l>i

C...J~"';)I\

- t.ı

J

'

.'wt.i

ör-

JLc" ~

J\.,.aj

,~i

ır.. ~

~

Js::ı\

'~i

J

, ,~L.:L-I!

~.J"!

~~i ~

wL::..;U -~

rJ

u"

L:AL

i

J

ır.. ~

~i

J$'

Referanslar

Benzer Belgeler

Nitekim Batı' ülkeleri de bilim, düşünce, teknik ve san'at hayatın- daki reformlarını hep milli politikalar kapsamına alınmış &#34;Ademi merkeziyet&#34;

Basically, the oxidative stress-related studies presented in this study are not new, however, measurement of serum total oxidative status (TOS) and total

Effects of factors such as lactation stage, lactation order and udder type on udder traits (UC, UD, TL, TD, UUH, UBH, UW), somatic cell count (SCC), and chemical

The results obtained in the present study demonstrated that (Table 1), in calves, in which normal passive immunity transfer had occurred through colostrum feeding, serum

A canine hemangiopericytoma case: Fine needle aspiration (FNA) cytology and histopathological findings.. Arda Selin COSKAN 1 , Binnur ONAL 2 , Mehmet Eray ALCIGIR 1 , Osman

Results show that 11% of surveyed farms are registered to Preherdbook, 89% to Herdbook of Cattle Breeders’ Association of Aydın (CBAA) and weighted average of herd size is

Ligamentllm collaterale laterale'nin, femur'un lateral condylus' unun lateral yüzünün ortalarından çıkarak, capuı [ihula'nın ortalama 6-7 mm distal'inde, fihula'nın corpus

Özet: Bozuk gıda yiyen iki köpek te beslenmcden i2-24 saat sonra ve koyun karkası yiyen bir köpekte yemekten ı 2-24 saat sonra akut generalize nöromusküler fonksiyon bozuklugu