• Sonuç bulunamadı

Başlık: H O C A M Prof. Dr. N E C Đ P B Đ L G E1Yazar(lar):YILMAZ, EjderCilt: 57 Sayı: 1 DOI: 10.1501/Hukfak_0000000296 Yayın Tarihi: 2008 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: H O C A M Prof. Dr. N E C Đ P B Đ L G E1Yazar(lar):YILMAZ, EjderCilt: 57 Sayı: 1 DOI: 10.1501/Hukfak_0000000296 Yayın Tarihi: 2008 PDF"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

XXV

H O C A M

Prof. Dr. N E C Đ P B Đ L G E

1

Prof.Dr. Ejder YILMAZ2

Hocam Prof.Dr. Necip Bilge’yi ilk kez, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinde 1967-1968 öğretim döneminde birinci sınıf öğrencisi iken tanıdım. Hocam o yıl, “Hukuk Başlangıcı” derslerimize girmişti. Aradan geçen kırk yıla rağmen, derslerinden bir kısmını bugün bile çok iyi hatırlıyorum. Derslerini, doğasında varolan ışığını sınıfa da yayarak, “sakin ve huzurlu” bir anlatım ortamında, anlaşılır bir şekilde somut örnekler vererek anlatır ve öğretimin etkinliği için derse öğrencinin katılımını da sağlardı. Derslerinin hafızamda canlı kalmasının bir nedenini, zaman zaman yaptığı “kur-pratikler”de beni de kürsüye çağırarak konuşturmasına bağlıyorum. Çeşitli basılar yaparak uzun yıllar okunan “Hukuk Başlangıcı” kitabının, çok büyük mevzuat değişikliklerine rağmen halâ, alanında bugüne kadar yazılmış en iyi ders kitabı olduğu kanısındayım.

Hocam’ı daha sonra, 1970’deki bir öğrenci olayından dolayı hatırlıyorum. 1968’de başlayan masum öğrenci hareketlerinin ardından, zaman içerisinde üniversitelerde ve bu arada Fakültemizde bazı grupların, diğer bazı gruplara tahammül edemediği bir ortam yaşanmaya başlanmıştı. Günlerden bir gün, bazı kişiler Fakültemizde dershanelerin bulunduğu binanın zemin katında, çeşitli öğrenci derneklerinin duvarları süsleyen gazetelerini çerçeveleriyle birlikte duvardan sökerek Atatürk Büstü’nün ön tarafına yığmış ve ateşe vermişti. Hepimiz şaşkınlık ve üzüntü ile olayı izlerken Hocam Prof.Dr. Necip Bilge çıkageldi, ateşin içine girdi ve ayaklarıyla ateşi söndürme çabasını sürdürürken yüksek sesle konuşarak “tolerans ve demokrasi dersi” verdi. Hepimiz utanmıştık!

Hocam’la üçüncü karşılaşmam ve daha sonraki birlikteliğimiz, Başkanı olduğu Medenî Usul ve Đcra-Đflâs Hukuku Kürsüsü’ne 1972 yılında asistan olarak atanmam sebebiyledir.

1

05/09/1912 - 31/07/2001.

2 Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medenî Usul ve Đcra Đflâs Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi.

(2)

XXVI

Hocam’ın akademik kariyerimin temeli aşamasındaki emeği büyüktür. Asistanlığımın ilk günlerinden itibaren bana yaptırttığı çalışmalar, daha sonraki bilimsel hayatıma ışık tutmuştur. Yayın alanındaki “ilk gözağrım” olan, “Karardüzeltmede Para Cezası” adlı makalemi de, kendisine borçluyum. Asistanlığını yaptığım dönemdeki yayınlarının önsözünde yeralan beni iltifatla ödüllendiren ifadeleri, bana çok şey öğretmiş ve “bilimsel maya”ma katkı olmuştur.

Ben daha “çok genç” bir asistan iken Hocam’ın, danışmanlığını yaptığı bir doktora tezi çalışmasının yönetilmesi/değerlendirilmesi görevini bana verdiğinde ve yaptığım çalışmaları aynen benimsediğinde, o zamanlar durumu pek kavrayamamıştım. Yıllar içerisinde danışmanlığını yaptığım; bugün içten içe sevinme ve övünme kaynaklarımdan olan, onlarca doktora tezi ve yüzlerce yükseklisans tezi sebebiyle Hocam’ın bana, her bilim adamında bulunması gereken, “bilimsel çalışmaları teşvik ve bilimsel araştırma heveslilerine hizmet / yardım etmek aşkı”nı ve genel insanlık ülküsündeki “verme” faziletini aşıladığının, zamanla farkına vardım.

Hocam’ın demokrasi aşkının ve deneyiminin başlangıcının, 1950’li yılların başında Nevşehir’den milletvekili seçilmesi olduğunu ve Türkiye’nin Kore’ye asker göndermesine karşı çıkarak TBMM’de ateşli konuşmalar yaptıktan sonra, protesto amacıyla milletvekilliğinden istifa ettiğini de çok sonra başkalarından öğrenecektim.

Milletvekilliği dışında, Hocam; 1960 Kurucu Meclisinde üniversite temsilcisi, 1980 Kurucu Meclisinin Danışma Meclisi kanadında Nevşehir üyesi olarak yasama faaliyetinin içinde bulunmuştur. Parlamenterlik dönemleriyle ilgili yasama tutanaklarına bakıldığında, çeşitli yayınlarda “rekor” olarak nitelenen önerileri ve konuşmaları dahil, Hocam’ın pek çok kanunun çıkarılışındaki büyük emekleri gözler önüne serilmektedir. Bunlar da, kendisinin ipek böceği gibi sessiz sedasız yarattıklarının küçük birer parçasıdırlar.

Hocam, hukukçu olarak bilimsel yaşamını yalnızca, “Medenî Usul ve

Đcra-Đflâs Hukuku” ile sınırlandırmamıştır. Medenî hukuk alanında da değerli

çalışmalar yapmıştır. Diğerleri yanında, son baskısı 1971 yılında yapılan “Borçlar Hukuku-Özel Hükümler” adlı eseri, bugün bile çok büyük değer ifade etmektedir.

Prof.Dr. Necip Bilge toplum, dil, din ve felsefe konularında da ülkemizde “otorite” olarak bilinen kişilerden biridir. Toplumun doğru bilgilendirilmesi hususundaki çabaları övülmelidir. Gerek bireysel olarak gerek görev aldığı kurullar aracılığıyla “Türk Dili”ne büyük emek vermiştir.

Đslâm dininin gerçek/çağdaş ve lâik yorumu konusunda büyük çabalar

sarfetmiş; bu arada gazetelerde makaleler yayımlamış, radyo ve televizyonlarda çok değerli konuşmalar yapmıştır. Çok iyi konuşup yazdığı Fransızca ve Almancaya ek olarak, bildiğim kadarıyla emekli olduktan

(3)

XXVII

sonra, din konusundaki bilgisini derinleştirmek amacıyla, Arapçasını da ilerletmek için çalışmaktaydı.

Ben kendimce, üniversite öğretim elemanlarını; “âlimler” ve “âlimlik mertebesine eremeyenler” olarak ikiye ayırırım. Hocam, “âlimler” sınıfındandır. Yıllar önce, 1983 yılında ilk baskısını yayımladığım Tebligat Hukuku adlı kitabımı, Hocam’a ithafla kendisinden “âlim” olarak sözetmiştim. Bir süre sonra kendisinden bir teşekkür mektubu aldım. Mektubu, “Ben âlim değilim” diye başlıyordu. Bu, onun alçakgönüllüğünün başka bir görüntüsüydü. Đnanıyorum ki, elinizdeki bu satırları da görseydi, yine aynı tepkiyi verirdi!

Hocam Prof.Dr. Necip Bilge, örnek bir bilim insanı ve “adam gibi adam”dı.

Referanslar

Benzer Belgeler

Lizbon Anlaşması ile Avrupa demokratik yönetim anlamında üç ilke garanti edilmeye çalışılmıştır: demokratik eşitlik (Avrupa kurumları tüm Avrupa vatandaşlarına

Rezaee ve arkadaşları sürekli denetimi kağıtsız ve gerçek zamanlı muhasebe ortamında hazırlanmış finansal tablolara uygun görüş verebilmek için elektronik

3) Alaşım tanımını yazma söyleme.. • HEDEF 2: Alaşım örneklerini öğretme DAVRANIŞLAR:?. 1) Alaşımlara örnek verebilme 1) Alaşımlara

Bugün modern besteciler, her çağın modernlerinde olduğu gibi besteleme tekniklerini sorgulayan, dönüştüren, kendini ve içinde bulunduğu çağı en iyi ifade edecek

Söz konusu dönemde toplam kredi arzı ilk defa talep edilen kredi miktarından daha fazla olarak gerçekleşmiş olup söz konusu sonuç Ghosh ve Ghosh (1999) yılında

Bankanın bağlı ortaklığı olarak 25 Aralık 1996 tarihinde kurulan ve hisselerinin %100’ü TAIB YatırımBank A.Ş.’ye ait olan TAIB Yatırım Menkul Değerler

Yönetim Kurulu’nun Đç Sistemlerden Sorumlu Üyesi Başkanlığında, Đç Sistemlerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı, Risk Yönetimi Birimi Yöneticisi, Đç Denetim

Yenilen takımların elenmesi ve yenen takımların birbirleri ile karşılaşması esasına dayanan sistemdir.Bu sistemde yenilen takımlar elenir ve yenen takımlar tur atlamış