• Sonuç bulunamadı

Separation Anxiety Scale for Preschool Students.

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Separation Anxiety Scale for Preschool Students."

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Anaokulu Öğrencileri Ayrılık Kaygısı ölçeği*

Yasemin AKMAN

Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi

Özet - Anaokuluna yeni başlayan çocuklar arasında okula uyum sağlamada güçlük çekenlerle sıklıkla karşılaşılmaktadır. Anaokuluna uyum sağlamayı güçleştiren nedenlerinden bir tanesi de, ayrılık kaygısının yoğun olarak yaşanmasıdır. Bu yazının amacı da, ayrılık kaygısına bağlı olarak, okula uyum sağlamada güçlük çeken öğrencilerin ayırt edilmesinde kullanılabilecek bir ölçeğin tanıtılmasıdır.

Summary - Separation Anxiety Scale for Preschool Students.

Very often we come across among the beginners of kindergarten with students troubling from adjustment disorders. One reason among others, which leads to adjustment disorders is the intense feeling of separation anxiety. This article aims at introducing a scale which may be employed in discriminating students with adjustment disorders arising from separation anxiety.

Giriş

Çocuklarla çalışan uzmanlar, 3-6 yaş arasına denk gelen okulöncesi eğitim i dönem inde, çocukların, uygun fizik sel koşulların sağlandığı, sevgi ve ilgi verebilen yetenekli eğitimcilerin yer aldığı anaokullarma devam etm elerinin, gelişim lerine olumlu k a tk ıla r d a b u lu n a c a ğ ı k o n u s u n d a birleşmektedirler (Kaplan, 1986; Yavuzer, 1994). A n cak çocu kların bu eğitim den yarar sağlayabilmeleri için öncelikle anaokuluna uyum sağlam aları gerekm ektedir. Oysa, anaokuluna başlama yaşı olarak kabul edilen 3 yaş, çocuğun henüz yakın çevresindekilere özellikle de annesine büyük ölçüde bağımlı olduğu bir yaştır. Anneden ayrılarak; yabancısı olduğu bir ortama girme, anaokuluna yeni başlayan çocukların bir kısmının belli bir süre uyumlarının bozulmasına yol açmaktadır. Öteki eğitim düzeylerinde olduğu gibi okulöncesi eğitim düzeyinde de, p sikolojik yardım hizmetlerinin sunulması, hem okula yeni başlayan çocukların okula uyum larını çabuklaştıracak hem de okuldaki çocukların tümünün gelişimlerini destekleyici olacaktır. * TT.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsünde (1987) Prof. Dr.

Yadigar Kılıççı'nm danışmanlığında yapılan dok­ tora tezinin bir kısmıdır.

Çocuğun anaokuluna başladığı ilk birkaç h a fta lık sü re için d e çocuk ön ced en hazırlanarak anaokuluna götürülse bile hemen ilk başladığı günlerde, ya da kısa bir süre sonra ortaya koyduğu bazı tepkilerle, okula gitmeye direnç gösterebilir. Bu davranışlara örnek olarak okula ağlayarak gitme, okula gitme zamanı yaklaştıkça mide bulantısı, karın ağrısı gibi somatik şikayetler, "o günlük evde kalma..” istekleri Örnek olarak verileb ilir. Okula başladıktan sonra ilk bir-iki haftalık süreç içinde gözlenen bu isteksizlik tepkilerinin hemen her çocukta farklı sıklık ve şiddetlerde görülebileceği, bu durumunda doğal olduğu çeşitli yazarlar tarafından ifade edilmektedir. Ancak uyumsuzluk döneminin 15 günü aşıp uzaması, aileden ya da okuldan kaynaklanan daha ciddi sorunların işareti olabilmektedir (Campbell, 1986; Bloom-Fescbach ve ark, 1980). Çocukların okula gelmeye karşı ilk günlerde gösterdikleri direncin ortadan kaldırılması için çoğu kez, okuldaki uzm anlar ve öğretmenler ile anne-baba işbirliği içinde alman birkaç önlem yeterli olabilmektedir. Bu önlemlere örnekler olarak, gittikçe artan sürelerle ancak tutarlı bir biçimde çocuğu okula götürmeye devam etmek, okuldaki bir uzmanın çocukla teketek ilişki kurarak ona sevgi ve yakınlık göstermesi, çocuğun serbest bırakıldığı

(2)

elde uygulanan programdakinden biraz daha uzun tutulması... verilebilir (Akman, 1991). Ancak alınan önlem lere karşın okulda uyumsuzluk ya da okula gelmeye karşı direnç halen devam ediyorsa, yeni girilen bir ortam ve düzene alışm a güçlükleri dışında, başka nedenlerin varlığından kuşku duyulabilir. Bazı yazar ve araştırm acılar, okula alışmakta güçlük çeken çocukların gösterdikleri tepkiler İle, evdeki sevgi nesnesinden kısa ya da uzun süreli ayrılm aktan kaynaklanan ayrılık kaygısı yaşayan çocukların gösterdikleri tepkiler arasındaki benzerliği vurgulayarak, okula alışma güçlüğü nedenlerinden birisi olarak, ayrılık kaygısının yoğun olarak yaşamasını gösterm işlerdir (Blehar, 1974; Bloom-Feschbach ve Biat, 1981). Çocuğun okula alışma güçlüğünün temelinde yatan etkenin ayrılık kaygısı olduğunun saptanması halinde, alınabilecek bazı önlemlerle, çocukların bu k a y g ıla r ın ın ü s te s in d e n g e lm e le rin in kolaylaştığını gösteren araştırma verileri bulunmaktadır (Akman, 1987, Milos ve Reiss,

1982).

Çocuklarda gözlenen ayrılık kaygısı, bu çocukların ana-babalarmdan ya da onların yerini tutan kişilerden ayrılmalarından kaynaklanan ve ayrılığa tepki olarak gösterilen çeşitli dolaylı ve dolaysız davranışlarla tanımlanmaktadır (Bijou ve Baer, 1965; Bowlby, 1973; Bloom -Feshcbach ve ark., 1980). Anaokulu çocuklarında gözlenen bu ayrılık kaygısı belirtisi olarak kabul edilen dolaysız davranışlar içinde anne-babasının kendisini okulda bir akarak gitmesini istemediğini sözel olarak ifade etme, onların okuldan gitmesine engel olmaya çalışma, arkalarından ağlama, sık sık g elip gelm eyecek lerin i sorma sayılabilir; Ayrılık kaygısıyla ilgili dolaylı davranışlara ise okula başladıktan sonra içe kapanma; okuldaki etkinliklere katılmayı reddetme, yemek-uyku-tuvalet düzenindeki bozukluklar örnek olarak verilebilir.

Okulöncesi eğitimi dönemi içinde bulunan çocukların bilişsel yeteneklerinin; duygusal d u r u m la r ın ı d e ğ e r l e n d i r i p , s ö z e dönüştürebilecek olgunluk düzeyine henüz ulaşması olması nedeniyle, onlarla ilgili bilgi

toplamak gerektiğinde, çoğu kez çocukların kendileri dışındaki kaynaklara da başvurmak zorunluluğu ortaya çıkmaktadır .A n a o k u lu çağındaki çocukların psiko-sosyal davranışları ile ilg ili o la ra k g e liş tir ile n ö lç e k le r incelendiğinde daha çok öğretmenlerin ve anne-babaların gözlemlerinden yararlanıldığı görülmektedir (Akman, 1987).

Anaokuluna yen i b aşlayan çocuklar arasında ayrılık kaygısına işaret edebilecek davranışları belirleyebilmek için de, çocuğun okul içinde gösterdiği davranışları gözleyebilen öğretmeni ile okul dışındaki davranışlarıyla ilgili bilgi verecek ve çocuğun okula b a şlam ad an ö n c ek i d a v ra n ış la r ı ile b a ş la d ık ta n s o n r a k i d a v r a n ış la r ın ı karşılaştırabilecek anne-baba ya da anne-baba yerini tutan yetişkinlerin gözlem lerinden y a ra rlan ılab ilir. Bu yazın ın am acı da a n a o k u lu n d a a y r ı l ı k k a y g ıs ın d a n kaynaklanan uyum sorunları gösteren çocukların ayırt edilmesinde kullanılabilecek bir ölçeğin tanıtılmasıdır.

Ayrılık Kaygısı Ölçeği (AKÖ)

Akman (1987) tarafından geliştirilen ayrılık kaygısı ölçeği, öğretmen ve anne-baba formları olmak üzere iki ayrı formda oluşan, toplam 50 maddelik bir ölçektir. Ayrılık kaygısı Ölçeğinin öğretmen formunda, anaokuluna yeni başlayan çocukların okul ortamında ayrılık kaygısının ifadesi olarak gösterebilecekleri, gözlenebilir davranışları betim leyen düz cüm leler b iç im in d e h a z ır la n m ış 25 m ad d e bulunmaktadır. Anne-baba formunda da, çocukların okul dışındaki ortamlarda ayrılık kaygısına bağlı olarak gösterebilecekleri ve anne-babaları tarafından gözlen eb ilecek davranışları içeren 25 madde yer almaktadır.

Puanlama

Ö lç e ğ in p u a n la m a s ı, fo r m la r d a k i m addelerin her b iri anne-baba ya da öğretmenler tarafından değerlendirildiğinde Likert tipi, "Her zaman"dan "Hiç bir zaman"a uzanan beşli bir derecelendirme üzerinden yapılmaktadır. Maddelere verilen dereceler toplanarak, bireysel puan elde edilmektedir. Daha sonra formlardan elde edilen bireysel

(3)

puanlar madde sayısına bölünerek, bu formlarda ki ayrılık kaygsıı puanı elde edilmekte ve elde edilen bu iki ayrı puan toplanarak tek bir ayrılık kaygısı puanına dönüştürülmektedir, Ölçekten elde edilebilecek ayrılık kaygısı puanı 2 ile 10 arasında değişmektedir.

Aşağıda, AKÖ'nin iki formunda yer alan maddelere ilişkin örnekler olarak, birkaç madde verilmiştir.

Ayrılık Kaygısı Ölçeği'nin Maddelerinden Örnekler

Öğretmen Formu

1. Sürekli olarak anne ya da babasının ne zaman geleceğini soruyor.

4 Anne-babası okula geldiğinde küskün görünüyor ve onlarla konuşmuyor.

19. Okula gelişlerinde anne-babasından zorlukla ayrılıyor.

21. Okulda nedensiz durmadan ağlıyor.

24. O k u ld ak i o y u n ca k la rla oyn am ayı reddediyor.

Anne-Baba Formu

3. Sürekli olarak ertesi gün okula gitmek istemediğini söylüyor.

5. Okula başladıktan sonra sabahları yataktan kalkmak istemiyor,

13. Okula gitmemek için çeşitli bahaneler uyduruyor.

20. Okul binasına yaklaşınca ağlamaya başlıyor.

23. Okula başladıktan sonra evde her an yanımızda olmak istiyor.

Ayrılık Kaygısı Ölçeğinin Geliştirilmesinde İzlenen Yol

(1.) Öncelikle ayrılık kaygısı konusunda yayın yapmış Ainswort (1969), Bowlby (1973), Rutter (1973) gibi araştırmacı ve kuramcıların yayınları incelenmiş ve çocuklarda ayrılık kaygısı göstergesi sayılabileek davranışlar s a p ta n m ış tır. D aha son ra an aoku lu öğretmenleri ve uzmanlarıyla görüşülerek

anaokulu öğrencilerinin sorunları hakkında bilgi alınmıştır, Edinilen bu bilgiler içinde, ayrılık kaygısı ifadesi olarak kabul edilebilecek gözlenebilir davranışlar açığa çıkarılmıştır. Sonuçta, her iki kaynaktan elde edilen bilgilerden yararlanılarak, ayrılık kaygısı göstergesi olarak düşünülen ve kısa betimsel maddeler biçiminde ifade edilen gözlenebilir davranışlardan oluşan bir liste hazırlanmıştır.

(2.) Bu liste, Hacettepe Üniversitesinin Psikolojik Danışma ve Rehberlik Anabilim Dalı, Psikoloji, Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Bölümleri ile Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Psikiyatri Kliniğinde görevli uzman, psikolog, psikiyatrist ve öğretim üyelerinden oluşan 22 k işilik b ir uzman grubunun kanılarına sunulmuş ve araçta yer alan davranışların, anaokulu öğrencilerindeki ayrılık kaygısmn göstergesi olup olmadığı sorulmuştur. Uzmanların %70'inin ayrılık kaygısı göstergesi olarak kabul ettikleri davranışlar alınarak 81 maddelik geçici bir form hazırlanmıştır.

(3.) H azırlan an bu form H acettepe Üniversitesi anaokullarmda çalışan uzman ve öğretm enlere verilerek , form da yeralan d a vra n ışla rın , ç o c u k la rın a ile le rin d e n ayrılmasından kaynaklanan sorunlar olup olmadığının değerlendirilmesi istenmiştir. Bu gruptan gelen tepki ve değerlendirmeler içinde öğretmen ve uzmanların %90'mın birleştiği noktalar esas alınarak, toplam 50 maddeden oluşan bir ölçek hazırlanmış ve bu ölçek üzerinde geçerlik ve güvenirlik çalışmaları yapılmıştır.

Ayrılık Kaygısı Ölçeğinin Güvenirliği

Testi Yanlama Güvenirliği :

Ayrılık kaygısı ölçeğinin gü ven irliğini saptamak için, anne-baba ve öğretmen formlan birleştirilerek 50 maddelik bir ölçek gibi kabul edilmiş, testi yarılama yöntemi uygulanarak iki formun tek ve çift numaralı maddelerinden alınan p u an lar arasın d ak i korelasyon hesaplanmış, daha sonra Spearman Brown eşitliği uygulanarak güvenirlik katsayısı elde edilmiştir. Bu işlem sonucunda iç tutarlığı gösteren testi yarılama güvenirlik katsayısı .96 olarak bulunmuştur.

(4)

Madde-Toplam Puan Korelasyonlart:

Ölçekte yer alan madelerin herbirinin güvenirliği hakkında da bir fikir edinmek amacı ile, her maddenin, ait olduğu formdan elde edilen toplam puanla arasındaki korelasyonlar saptanmıştır. Her iki forma ilişkin madde-toplam puan korelasyonları gruplandırılarak, Tablo-1'de sunulmuştur. Tablo 1. A yrılık Kaygısı Ölçeğinin Madde

Analizi Korelasyonları Sonuçları

\ Madde

V

Form

M adde-Toplam Puan Korelasyon Katsayıları Korelasyon A r alıklan v e Madde Numaralan .35-.44 .45». 54 .5 5-.64 .6S-.74 .75-.84 .85-, 94 Ö ğretm en 2,7. 4,6,9 20,22, 3 1,8,10 12,13 Form u 23,5 2 4 11,15 14,16 M addeleri 25 17,18 19,21 A n n e Baba 1.11 17,22, 2,4,5. 3.7,8, 13,18, 6 Form u 12,15 2 3 9,14 10.19, 21 M addeleri 16,20 24,25

Tablo l'den de izlenebileceği gibi, öğretmen formundaki korelasyon katsayılarının .35-.92 arasında, anne-baba formundaki maddelerin ise .35-.92 arasında değiştiği görülmüştür.

Ayrılık Kaygısı Ölçeğinin Geçerliği

Uzman K a n ısı:

Aracın yapı geçerliği hakkında bilgi edinmek amacıyla yukarıda belirtilen uzman grubunun k a n ıla rın a y e n id e n b a ş v u ru lm u ş tu r. Uzmanların tümü, Ölçekte yer alan maddelerin ayrılık kaygısını yansıtıcı ifadeler olduğunu belirtmişlerdir. Uzmanların hiçbirinden 50 maddede yer alan davranışlar dışında herhangi bir kritik davranışın eklenmesi konusunda bir uyarı gelmemiştir.

İzleme Çalışması;

A r a c ın ö lç ü t g e ç e r liliğ i h a k k ın d a istatistiksel yönden de fikir edinmek amacıyla Beytepe Anaokuluna ilk kez kaydolan öğrencilerin öğretmen ve velilerine ölçek uygulanarak, bu grup bir yıl süre ile izleme

alınmıştır. İkinci yıl aynı grup içinde anaokuluna halen devam eden öğrencilerin öğretm en ve v e lile rin e ölçek yen id en u ygu lanm ış ve a y rılık k a y g ıs ı puan ortalamaları daha düşük bulunmuştur.Elde edilen kaygı p u an ların ın o rtala m ala rı arasındaki bu fark ın an lam lı olduğu görülmüştür (t.001=4.35). Bulunan bu sonuç, zaman geçtikçe ve çocuklar okula alıştıkça kaygı puanlarında Önemli ölçüde bir düşüşün olduğunun işareti olarak kabul edilmiştir.

Benzer Ölçekler Geçerliği:

Aracın ana-baba ve öğretmen formlarının her ikisinin de ayrılık kaygısını ölçmesi nedeniyle, iki ayrı eşdeğer ölçek olarak kabul edilebilieceği düşünülmüş ve formlar değişik anaokullanna yeni başlamış toplam 288 çocuk için öğretmenlerin ve veliler tarafından değerlendirilmiştir, iki formdan elde edilen puanlar arasındaki .62 olarak hesaplanan eşdeğerlik katsayısı bir geçerlik ölçütü olarak düşünülmüştür. Aşağıda belirtilen geçerlik ve g ü v e n ir liğ i s a p ta m a k iç in y a p ıla n hesaplam alar yine bu grup üzerinde yürütülmüştür.

Madde Geçerliği;

Ölçekte yer alan maddelerin herbininin madde geçerlilik leri hakkında b ir fik ir edinmek amacı ile puan dağılımında, ayrılık kaygısı "yüksek" ve "düşük" iki grup k a r ş ıla ş tır ılm ış , b ö y le c e de a ra c ın maddelerinin tümünün ayırt edicilik güçlerine ilişkin bilgi sahibi olunmuş ve değerlendirme sonuçlan Tablo-2’de gösterilmiştir.

Tablo 2'den de İzlenebilecği gibi maddelerin ayırt edicilik güçleri .26 ile .94 arasında değişmektedir. Aracın öğretmen formundaki maddelerin ayırt edicilik güçleri ortalaması .67, anne-baba formundakilerin ortalaması ise .61 olarak bulunmuştur.

Sonuç ve Öneriler

Okula uyumun sağlanmasında, çocuğun gösterdiği direncin nedenini saptanması ve

(5)

Tablo 2. Ayrılık Kaygısı Ölçeğinde Yer Alan Maddelerin Ayırt Edicilik Güçleri

Madde Madde Ayırt Edicilik Güçleri

Madde Korelasyonları ve Maddeler

No \ .26-, 34 .35.-44 .45-.S4 .55-. 64 •6S-.74 .75-, 84 .85-, 94 Öğretmen Formu 3,4,5, 20 6,7,23 22 8,10,16, 21,24 1,2,9,11, 12,13,14, 15,117,19, 25 Anne-Baba Formu 8,11 1,2,4, 10,18 5,9 20 6,12, 16 3,13 22,24 7,15,17 19,21 23,25

uygun Önlemlerin alınmasının yanısıra, diğer düzeltici ve önleyici psikolojik danışma ve rehberlik çalışmalarının okulöncesi eğitim k u r a m la rın ın b ü n y e s in d e y e ra lm a s ı, çocukların bir bütün olarak gelişebilmelerinin desteklenmesi açısından önemi tartışılamaz. Bu noktada da, başta da değinildiği gibi, okulöncesi eğitim veren kuramlarda psikolojik yardım hizmetlerine uzmanlaşmış kişilerin v a rlığı önem taşım aktadır. Bir uzm an tarafından çocuğun öğretmeni ve anne-babası ile yürütülen konsültasyon çalışmaları ve çocukla uzmanın kurduğu iletişim* çocuğun durumun değerlendirilerek, uygun bir müdahale p lan ın ın h a zırla n m asın d a Önemli b ir koşuldur.

Ancak, okullardaki psikolojik danışma ve re h b e rlik h izm e tle ri ile ilg ili olarak yurdumuzda yapılan yayınlara gözatıldığmda bu alanda, okulöncesi eğitimi bir yana, ilkokul dönemini de kapsayan temel eğitim dönemin yönelik olarak yapılan çalışmaların payı bile, ortaöğretim düzeyine oranla çok küçük görünm ektedir. Yurdum uzda, p sik olojik danışma ve rehberlik alanında çocukluk dönem ine yönelik olarak gerçekleştirilen a ra ştırm a la r ve g e liş tirile n araçların, okulöncesi ve tem el eğitim de rehberlik alanındaki bilgi birikimine büyük katkıları olacağı düşünülmektedir.

O kulön cesi dönem de, an aok u llarm da y ü rü tü le c e k r e h b e r lik ç a lış m a la rın d a

kullanılabilecek Ayrılık Kaygısı Ölçeğinin, hem araştırmacılar, hem de alandaki uygulamacılar için bilgi toplamalarını sağlayıcı araçlardan biri olacağı umulmaktadır. Ayrılık Kaygısı Ölçeğinin geçerlik ve güvenirliğine ilişkin yukarıda belirtilen bulgular, ölçeğin geçerlik ve güvenirliğine kanıt olarak kabul edilebilir. Ancak bununla b irlik te, daha geniş b ir örneklem grubu üzerinde ölçeğin sınanmasında yarar görülmektedir. Ölçek üzerinde yapılacak uyarlam a çalışm aları ile ilkoku la yeni başlayan öğrenciler arasında da, yoğun ayrılık kaygısı gösterenlerin saptanması da mümkün olabilir.

Kaynaklar

Ainsworth M.D.S (1969) Object relations, dependency and attachment: A theoretical review o f the infant-mother relationship. Child Development. 40, 969-1025.

Akman Y, (1987) A n aok u lu Ç ocu k ların d a G ö r ü l e n A y r ı l ı k K a y g ı s ı n ı n G i d e r i l m e s i n d e F a r k l ı O y u n T ek n ik lerin in E tk isi; Yayınlanm am ış Doktora Tezi. Hacettepe Üniversitesi; Sosyal Bilimler Enstitüsü.

Akman Y. (1991) Okulöncesi eğitim ve çocukların anakuluna uyumu, Yaşadıkça Eğitim. 17, 14-18.

Bijou S.W., Baer D.M. (1965) Child Development (Vol. II). N ew Y ork : A p p leton Century-Crafts.

(6)

Blehar M. (1974) Anxious attachment and defensive reactions associated with day care. Child Development. 45, 683-692. Bloom -Feschbach S., B latt S.J. (1981)

Seperation response and nursery school adaptation. Journal of the American Academy of Child Psychiatry. 1,58-64. Bloom-Feschbach S., Bloom-Feschbach J .,

Gaughran J. (1980) The child's tie to both parents : Separation patterns and nursery school adjustment. American Journal of Ortho Psychiatry, 50, 3, 505-552.

B ow lby J. (1973) Separation Anxiety. Attachment and Loss (Vol II.) New York: Basic Books.

Campbell S.B. (1986). Developmental Issuies in Child Anxiety. In R. Gittelman (Ed.) Anxiety Disorders in Children. New Y o rk : Guilford Press.

Kaplan P.S. (1986) A Child's Odyssey: Child and Adolescent Development. U.S.A. : West Publishing Company.

Milos M.E., Reiss S. Effects o f three play condiotioning on seperation anxiety in young children. Journal of Consulting and

Clinical Psychology. 3, 389-395.

Rutter M. (1983) Maternal Deprivation Reassessed. Middlesex: Penguin Books. Yavuzer H. (1994) Çocuk Psikolojisi. İstanbul:

Remzi Kitabevi.

Referanslar

Benzer Belgeler

Ö ğrenilm iş çaresizlik y aşay an çocuklarla öğrenilm iş çaresizlik yaşam ayan çocukların babalarının tutum ları (demokratik-otoriter) arasında, anlamlı

In the process of the adaptation of the Social Behavior Scale for Preschool Children - SBS - to Turkish, the necessary permissions were first obtained from TizianaLanciano

0-6 Ingen besvärande ångest 7-10 Mild till måttlig ångest. >10 Förekomst av

Alan hesaplamalarında ister arazide iki kez ölçülen ve ayrı ayrı hesaplanan alan değerleri ile, isterse birisi arazide ölçülen değerlerden diğeri ise çizilmiş planlardan

Since I make a non-fiction film about leaving, I need to take into consideration the dynamics of separation and solitude.. Leaving the city where we have been living since we

Literatür ve GK’ye ait elimizdeki bulgular derin yerleimli ve nidus çapı 40 mm’nin altında olan AVM’lerde GK sonuçlarının mikrocerrahi sonuçlarına göre

böylece onların günlük yaşamda rollerini/ görevlerini yerine getirirken çocukla ilişki kurma biçimlerini yönlendirebilecek beş ilke önerilmektedir.  Bunlar:

• 1. isim, toplum bilimi Evlilik ve kan bağına dayanan, karı, koca, çocuklar, kardeşler arasındaki ilişkilerin oluşturduğu toplum içindeki en küçük birlik:.