• Sonuç bulunamadı

Ergen Romantik İlişkisinde Sağlıklı İlişkiler Geliştirme Programının Kız Ergen Bireylerin Romantik İlişki Sürecinde Yaşadıkları Çatışma Eğilimine Etkisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ergen Romantik İlişkisinde Sağlıklı İlişkiler Geliştirme Programının Kız Ergen Bireylerin Romantik İlişki Sürecinde Yaşadıkları Çatışma Eğilimine Etkisi"

Copied!
181
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)
(2)

ERGEN ROMANTİK İLİŞKİSİNDE SAĞLIKLI İLİŞKİLER

GELİŞTİRME PROGRAMININ KIZ ERGEN BİREYLERİN ROMANTİK İLİŞKİ SÜRECİNDE YAŞADIKLARI ÇATIŞMA EĞİLİMİNE ETKİSİ

ELİF YALÇINTAŞ SEZGİN

DOKTORA TEZİ

ÇOCUK GELİŞİMİ VE EĞİTİMİ ANA BİLİM DALI

GAZİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

(3)

i

TELĠF HAKKI ve TEZ FOTOKOBĠ ĠZĠN FORMU

Bu tezin tüm hakları saklıdır. Kaynak göstermek koĢuluyla tezin teslim tarihinden itibaren 12 ay sonra tezden fotokopi çekilebilir.

YAZARIN

Adı :Elif

Soyadı :YALÇINTAġ SEZGĠN Bölümü :Çocuk GeliĢimi ve Eğitimi Ġmza :

Teslim Tarihi :

TEZĠN

Türkçe Adı : Ergen Romantik ĠliĢkisinde Sağlıklı ĠliĢkiler GeliĢtirme Programının Kız Ergen Bireylerin Romantik ĠliĢki Sürecinde YaĢadıkları ÇatıĢma Eğilimine Etkisi

Ġngilizce Adı : The Effect Of The Program For Developing Healthy Relationships On Conflict Tendencies In Female Adolescent individuals’ Dating Relationships

(4)

ii

ETĠK ĠLKELERE UYGUNLUK BEYANI

Tez yazma sürecinde bilimsel ve etik ilkelere uyduğumu, yararlandığım tüm kaynakları kaynak gösterme ilkelerine uygun olarak kaynakçada belirttiğimi ve bu bölümler dıĢındaki tüm ifadelerin Ģahsıma ait olduğunu beyan ederim.

Yazar Adı Soyadı: Elif YALÇINTAġ SEZGĠN

(5)

iii Juri onay sayfası

Elif SEZGĠN tarafından hazırlanan “Ergen Romantik ĠliĢkisinde Sağlıklı ĠliĢkiler GeliĢtirme Programının Kız Ergen Bireylerin Romantik ĠliĢki Sürecinde YaĢadıkları ÇatıĢma Eğilimine Etkisi” adlı tez çalıĢması aĢağıdaki juri tarafından oy birliği/oy çokluğu ile Gazi Üniversitesi Çocuk GeliĢimi ve Eğitimi Anabilim Dalı’nda Doktora tezi olarak kabul edilmiĢtir.

DanıĢman: Doç.Dr. AyĢe Belgin AKSOY

Çocuk GeliĢimi ve Eğitimi, Gazi Üniversitesi

BaĢkan:

Üye:

Üye:

Üye:

Tez Savunma Tarihi:…./…./…….

Bu tezin Çocuk GeliĢimi ve Eğitimi Anabilim Dalı’nda Doktora tezi olması için Ģartları yerine getirdiğini onaylıyorum.

Unvan Ad Soyad

Eğitim Bilimleri Enstitüsü Müdürü

(6)

iv

TEġEKKÜR

Bu araĢtırma Ergen romantik iliĢkisinde sağlıklı iliĢkiler geliĢtirme programının kız ergen bireylerin romantik iliĢki sürecinde yaĢadıkları çatıĢma eğilimlerine etkisini deneysel olarak araĢtırmak için yapılmıĢtır. Ergenler arasında sağlıklı iliĢki konusunda bilgi ve becerilerin arttırılmasına yönelik eğitimin verilmesi bu gençlerin hem Ģimdi hem de gelecekteki sağlıksız iliĢki deneyimlerinden kurtulabilmelerini sağlayacak ve olumsuz deneyimler yaĢamalarını önleyebilecektir. Sağlıklı romantik iliĢki geliĢtirme programlarının geliĢtirilmesi ve uygulanması ergenlerin romantik iliĢki sürecinde yaĢadıkları çatıĢmaları istismar davranıĢlarını uygulamadan çözmelerini, olumlu çatıĢma çözme yöntemlerini uygulamalarını, etkili iletiĢim kurmalarını sağlayarak sağlıklı kiĢilik, duygusal ve sosyal geliĢimlerini desteklemesi, gelecekte kuracağı iliĢkilerin ve evlilik iliĢkisinin de sağlıklı olmasına yardım etmesi açısından önemlidir. Aynı zamanda bu çalıĢmanın romantik iliĢkiler konusunda bundan sonra yapılacak araĢtırmalar için rehber olacağı düĢünülmektedir.

Bu çalıĢmanın her aĢamasında, hem bilimsel desteğiyle hem de beni her zaman yüreklendirici tavırlarıyla yanımda olan değerli danıĢmanım sayın Doç. Dr. AyĢe B. AKSOY’a çok teĢekkür ediyorum.

Her zaman görüĢ ve önerileriyle çalıĢmama ıĢık tutan tez izleme komitesi üyeleri sayın Prof. Dr. Abide GÜNGÖR AYTAR ve Prof. Dr. Neriman ARAL’ a emeklerinden dolayı çok teĢekkür ederim. Ayrıca Ġstatistiksel iĢlemlerde bana rehberlik eden Yrd.Doç.Dr.Kaan Zülfikar DENĠZ’ e teĢekkür ederim.

AraĢtırma sürecinin her aĢamasında bana manevi destekleriyle her zaman yanımda olan motivasyonumu yükselten sevgili dostum Leyla ULUS’a çok teĢekkür ederim.

Bu çalıĢmayı sonlandırana kadar her aĢamada zorlukları elele aĢarken en büyük desteği veren, sabrı ve sonsuz sevgisiyle her zaman yanımda olan sevgili eĢim Emin SEZGĠN ve daha karnımdayken bana çalıĢmamda yanında olan benim ile her duyguyu hisseden hayatımın anlamını bana tekrar yaĢatan büyük mutluluk kaynağı canım oğlum Demir Alp

(7)

v

SEZGĠN’e, çalıĢmanın en yoğun aĢamasında oğluma bakarak bana yardım eden oğlumun babaannesi annem Sevdiye SEZGĠN’e sonsuz teĢekkür ederim.

(8)

vi

ERGEN ROMANTĠK ĠLĠġKĠSĠNDE SAĞLIKLI ĠLĠġKĠLER

GELĠġTĠRME PROGRAMININ KIZ ERGENLERĠN ROMANTĠK

ĠLĠġKĠ SÜRECĠNDE YAġADIKLARI ÇATIġMA EĞĠLĠMĠNE ETKĠSĠ

(DOKTORA TEZĠ)

ELĠF YALÇINTAġ SEZGĠN

GAZĠ ÜNĠVERSĠTESĠ EĞĠTĠM BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ ÇOCUK

GELĠġĠMĠ VE EĞĠTĠMĠ BÖLÜMÜ

NĠSAN 2015

ÖZ

Bu araĢtırmanın amacı, Ergen romantik iliĢkisinde sağlıklı iliĢkiler geliĢtirme programının kız ergen bireylerin romantik iliĢki sürecinde yaĢadıkları çatıĢma eğilimlerine etkisini incelemektir. Bu araĢtırma, kontrol gruplu öntest-sontest modeline dayalı deneysel bir çalıĢma olarak yürütülmüĢtür. AraĢtırmaya Bursa ilinde Uludağ Üniversitesi Ġnegöl Meslek Yüksek Okuluna devam eden 18-19 yaĢlarında romantik iliĢkisi olan kız ergen birey dahil edilmiĢtir. Deney grubunda 25 kız ergen birey, kontrol grubunda 25 kız ergen birey olmak üzere toplam 50 kız ergen birey çalıĢma grubunu oluĢturmaktadır. AraĢtırmada veri toplamak amacıyla, KiĢisel Bilgi Formu, Ergen Sevgili ĠliĢkisinde ÇatıĢma Envanteri, “Sağlıklı-Sağlıksız ĠliĢki Bilgi Formu ve Program Değerlendirme Formu ” kullanılmıĢtır. Bu çalıĢma kapsamında kız ergen bireyler için Ergen Sevgili ĠliĢkisinde ÇatıĢma Envanteri’nin Türkçe’ye uyarlama çalıĢması yapılmıĢ ve iç tutarlılık katsayısı istismarı yapma için .74, istismara uğrama için .79 olarak bulunmuĢtur. Uygulama sürecinin ilk aĢamasında deney ve kontrol grubundaki kız ergen bireylere ön test uygulaması yapılmıĢtır. Daha sonra deney grubundaki kız ergen bireylere 16 oturumluk Sağlıklı ĠliĢkiler GeliĢtirme programı uygulanmıĢtır. Sağlıklı ĠliĢkiler GeliĢtirme Programı; kız ergen bireylerin istismara ve Ģiddete dayalı iliĢkileri ve sağlıklı romantik iliĢkileri oluĢturan öğelere iliĢkin farkındalıklarını artırmak ve pozitif iletiĢim, öfke kontrolü ve çatıĢma çözme gibi konuları kapsayan sağlıklı romantik iliĢkiyi geliĢtirici becerileri içermektedir. Kontrol grubundaki kız ergen bireylere ise araĢtırmacı tarafından herhangi bir eğitim verilmemiĢtir. Eğitim programının uygulaması tamamlandıktan hemen sonra deney ve kontrol grubundaki kız ergen bireylere son test uygulaması yapılmıĢtır. Uygulamanın en son aĢamasında; son test uygulamasından üç ay sonra, deney grubundaki kız ergen bireylere izleme testi uygulanmıĢtır. AraĢtırmadan elde edilen verilerin çözümlenmesi ve yorumlanması aĢamasında, Tek Yönlü Varyans Analizi

(9)

vii

(ANOVA), t-Testi ve Kovaryans Analizi (ANCOVA), deney ve kontrol grubu kız ergen bireylerin sosyo-demografik özellikleri, deney grubu kız ergen bireylere Sağlıklı-Sağlıksız iliĢki bilgilerinin ve Programın değerlendirilmesine iliĢkin verilerin dağılımında sayı ve yüzdelik değerler kullanılmıĢtır. Verilerin çözümlenmesi ve yorumlanmasında, 0,01 ve 0,05 anlamlılık düzeyi aranmıĢtır. AraĢtırmanın sonucunda Sağlıklı ĠliĢki GeliĢtirme Programının kız ergen bireylerin romantik iliĢkilerinde yaĢadıkları çatıĢma çözümünde iliĢkisel saldırganlığa uğrama, fiziksel, cinsel ve sözel-duygusal istismarı yapma ve istismara uğrama düzeylerini azaltmada etkili olduğu bulunmuĢtur. Ayrıca, kız ergen bireylerin sağlıklı-sağlıksız iliĢki ile ilgili doğru bilgilerinde artıĢ olduğu saptanmıĢtır. Bununla beraber, son test ile izleme testi arasında ĠliĢkisel saldırganlığa uğrama, Cinsel istismara uğrama, Fiziksel istismarı yapma ve uğrama ve Sözel –duygusal istismara uğrama boyutlarında anlamlı fark saptanmamıĢtır(p>.05). Bu boyutlar için uygulanan programın etkisinin kalıcı olduğu, fakat cinsel istismarı yapma ve sözel duygusal istismarı yapma düzeylerinde etkisinin kalıcı olmadığı bulunmuĢtur.

Bilim Kodu :

Anahtar Kelimeler : Romantik ĠliĢkiler, istismar, çatıĢma Sayfa Adedi : 161

(10)

viii

THE EFFECT OF THE PROGRAM FOR DEVELOPING HEALTHY

RELATIONSHIPS ON CONFLICT TENDENCIES IN FEMALE

ADOLESCENT ĠNDĠVĠDUALS’ DATING RELATIONSHIPS

(PhD THESIS)

ELĠF YALÇINTAġ SEZGĠN

GAZĠ UNIVERSITY

INSTITUTE OF CHILD DEVELOPMENT

DEPARTMENT OF CHILD DEVELOPMENT AND EDUCATION

APRĠL 2015

ABSTRACT

The objective of this research is to study the impact of the program for developing healthy relationships on conflict tendencies in female adolescents’ dating relationships. The study was conducted as an experimental study based on a pretest–posttest model with a control group. The research involved 18 and 19-year-old female adolescents who had a dating relationship. They were students from Ġnegöl Vocational Higher Education School at Uludağ University in Bursa. The study group consisted of 50 female adolescents: 25 in the experiment group and 25 in the control group. To collect data, a Personal Information Form, the Conflict in Adolescent Dating Relationships Inventory, Healthy-Unhealthy Relationship Knowledge Form and Program Assessment Form were used. Within the scope of this research, the adaptation study of the Conflict in Adolescent Dating Relationships Inventory was performed for female adolescents. The internal consistency coefficient was .74 for abusing, and it was .79 for being abused. In the first stage of the administration process, a pretest was given to the female adolescents in both the experiment and the control group. Then, the 16-session training Program for Healthy Relationships was applied to the participants in the experiment group. The Program for Healthy Relationships involves skills that develop healthy dating relationships. It contains topics such as increasing awareness of female adolescents on relationships based on abuse and violence, factors that form healthy dating relationships, positive communication, anger management and conflict solving. No training was provided by the researcher to the female adolescents in the control group. After the training program was completed, a posttest was administered to the participants both in the experiment group and the control group. In the final stage of the research, three months after the last test administration, a follow-up test was given to the female adolescents in the experiment group. To analyze and interpret the data obtained in the study, One Way Analysis of Variance (ANOVA), t-test and Analysis of Covariance (ANCOVA), and the socio-demographic characteristics of female adolescents in the

(11)

ix

experiment and control group were used. Numbers and percentile values were used in the distribution of the data regarding the assessment of the Healthy-Unhealthy knowledge of the control group and the Program. In the analysis and interpretation of the data, the significance level of 0.01 and 0.05 was observed. The research concluded that the Program for Developing Healthy Relationships was effective in decreasing the levels of being exposed to relational aggression, abusing physically, sexually and verbally-emotionally, and being abused in solving the conflict in a dating relationship of female adolescents. Furthermore, it was determined that there was an increase in female adolescents’ correct knowledge about health-unhealthy relationships. However, no significant difference between the pretest and the posttest was found in the dimensions of being exposed to relational aggression, being sexually abused, abusing and being abused physically, and being abused verbally and emotionally (p>.05). It was found that the effect of the program was lasting for these dimensions but not for the levels of abusing sexually or abusing verbally and emotionally.

Science code:

Key words: Dating relationships, abuse, conflict Number of Pages: 161

(12)

x

ĠÇĠNDEKĠLER

TELĠF HAKKI VE TEZ FOTOKOBĠSĠ ĠZĠN FORMU ... i

ETĠK ĠLKELERE UYGUNLUK BEYANI ... ii

JURĠ ONAY SAYFASI ... iii

ÖNSÖZ ... iv

ÖZ ... v

ABSTRACT ... vii

ĠÇĠNDEKĠLER ... ix

TABLOLAR LĠSTESĠ ... xi

ġEKĠLLER LĠSTESĠ ... xii

KISALTMALAR LĠSTESĠ ... xiii

1.GĠRĠġ ... 1

1.1 Problem Durumu ... 1

1.2 AraĢtırmanın Amacı ... 5

1.3 AraĢtırmanın Denenceler ... 5

1.4 AraĢtırmanın Önemi ... 6

1.5 Varsayımlar ... 10

1.6 AraĢtırmanın Sınırlılıklar ... 10

1.7 Tanımlar ... 10

2.KAVRAMSAL ÇERÇEVE ... 12

2.1 Ergenlik Döneminde Romantik ĠliĢkiler ... 13

2.2 Romantik ĠliĢkilerde ÇatıĢma ve ÇatıĢma Çözme Stratejileri ... 17

2.3Romantik ĠliĢkilerde ÇatıĢma Çözme ve Ġstismar ... 19

2.4 Romantik ĠliĢki Ġstismarı Açıklayan Kuramlar ... 24

(13)

xi

2.4.2 Sosyal Öğrenme Kuramı ... 25

2.4.3 Feminist Kuram... 25

2.4.4 Ekolojik Kuram ... 27

2.5 Sevgili ġiddeti ve Ġstismarının Olumsuz Sonuçları ... 28

2.6 ĠliĢkilerde Cinsiyete Göre Ġstismar DavranıĢları ... 30

2.7 Ergen Sevgili Ġstismarı ve ġiddetinin Yaygınlığı ... 33

2.8 Ergen Sevgili Ġstismarı-ġiddeti Önleyici Program Türleri ... 35

2.8.1 Okul temelli Önleyici GiriĢimler ... 35

2.8.2 Aile temelli Önleyici GiriĢimler ... 35

2.8.3 Toplum Temelli Önleyici GiriĢimler ... 36

2.9 Ergen Sağlıklı iliĢkiler GeliĢtirici ve Ergen Sevgili ĠliĢkisi Ģiddet

ve istismarı önleyici programlar ... 36

2.10.Ġlgili AraĢtırmalar ... 41

2.10.1 Ergen romantik iliĢkide Ģiddet-istismarı önleyici ve

Sağlıklı ĠliĢki GeliĢtirme ile Ġlgili YurtdıĢında YapılmıĢ

AraĢtırmalar ... 41

2.10.2 Ergen romantik iliĢkide Ģiddet-istismarı önleyici ve

Sağlıklı ĠliĢki GeliĢtirme ile Ġlgili Yurt içi YapılmıĢ

AraĢtırmalar ... 47

2.10.2.1 Romantik ilişki Çatışma ve İstismar ile ilgili

çalışmalar ... 47

2.10.2.2 İlişki Geliştirme Programı ile ilgili Çalışmalar ... 53

3.YÖNTEM ... 56

3.1AraĢtırmanın Deseni ... 56

3.2 AraĢtırmanın ÇalıĢma Grubu ... 57

3.3 Veri Toplama Araçları ... 59

3.3.1. KiĢisel Bilgi Formu ... 59

3.3.2 Ergen Sevgili ĠliĢkisinde ÇatıĢma Envanteri - Conflict in

Adolescent Dating Relationships Inventory(CADRI) ... 59

(14)

xii

3.3.2.1 Sevgili İlişkisinde Çatışma Envanteri’nin’nin

Türkçe’ye Uyarlama Çalışması ... 62

3.3.3 Sağlıklı- Sağlıksız ĠliĢki Bilgi Formu ... 70

3.3.4 Program Değerlendirme: Program Sunum –Uygulama

Katılımcı Değerlendirme Formu ... 70

3.4 Sağlıklı ĠliĢkiler GeliĢtirme Programı71 3.5 Eğitim Programının Uygulanacağı Mekânın Hazırlanması

76

3.6 Veri Toplama Yöntemi ... 76

3.6.1. Ön Testlerin Uygulanması ... 76

3.6.2.Eğitim Programlarının Uygulanması ... 76

3.6.3. Son Testlerin Uygulanması ... 77

3.6.4. Ġzleme Testinin Uygulanması ... 78

3.7 Verilerin Analizi ... 78

4. SONUÇ VE TARTIġMA ... 80

5. ÖNERĠLER ... 110

KAYNAKÇA ... 114

EKLER ... 154

Ek I Romantik ĠliĢki Durumu Belirleme Formu

Ek II Bir Günlük Program oturum Örneği

(15)

xiii

TABLOLAR LĠSTESĠ

Tablo 1AraĢtırmanın Deseni………...56 Tablo 2 Kız Ergen Bireylerin Sosyo-Demografik Bilgilerine Göre ve Romantik ĠliĢki Durumuna Göre Dağılımı………...57 Tablo 3 DFA’ya ait Regresyon ve t Değerleri……….68 Tablo 4. Ġkinci Düzey DFA’ya Yönelik λx , δ, t ve R² değerleri………...69 Tablo. 5 Deney ve Kontrol Grubu Kız Ergen Bireylerin Ergen Sevgili ĠliĢkisinde ÇatıĢma Eğilimlerine ait Ön-Son Test Betimsel Ġstatistikleri………..81 Tablo 6.Deney ve Kontrol Grubundaki Kız Ergen Bireylerin Ergen Sevgili ĠliĢkisinde ÇatıĢma Çözme Eğilimlerinin ĠliĢkisel Saldırganlığa Uğrama Boyutundan Aldıkları Ön Test Puanlarına Göre DüzeltilmiĢ Son Test Puan Ortalamalarına Ait ANCOVA Sonuçları………...85 Tablo 7.Deney ve Kontrol Grubundaki Kız Ergen Bireylerin Ergen Sevgili ĠliĢkisinde ÇatıĢma Çözme Eğilimlerinin ĠliĢkisel Saldırganlığa Uğrama Boyutu Son Testine ĠliĢkin Betimsel Ġstatistikleri………...85 Tablo 8.Deney ve Kontrol Grubundaki Kız Ergen Bireylerin Ergen Sevgili ĠliĢkisinde ÇatıĢma Çözme Eğilimlerinin Fiziksel Ġstismarı Yapma Boyutundan Aldıkları Ön Test Puanlarına Göre DüzeltilmiĢ Son Test Puan Ortalamalarına Ait ANCOVA Sonuçları ………87 Tablo 9.Deney ve Kontrol Grubundaki Kız Ergen Bireylerin Ergen Sevgili ĠliĢkisinde ÇatıĢma Çözme Eğilimlerinin Fiziksel Ġstismarı Yapma Boyutu Son Testine ĠliĢkin Betimsel Ġstatistikleri………..87 Tablo 10.Deney ve Kontrol Grubundaki Kız Ergen Bireylerin Ergen Sevgili ĠliĢkisinde ÇatıĢma Çözme Eğiliminin Fiziksel Ġstismara Uğrama Boyutundan Aldıkları Ön Test Puanlarına Göre DüzeltilmiĢ Son Test Puan Ortalamalarına Ait ANCOVA Sonuçları………..88 Tablo 11.Deney ve Kontrol Grubundaki Kız Ergen Bireylerin Ergen Sevgili ĠliĢkisinde ÇatıĢma Çözme Eğiliminin Fiziksel Ġstismara Uğrama Boyutu Son Testine ĠliĢkin Betimsel Ġstatistikleri………..88 Tablo 12.Deney ve Kontrol Grubundaki Kız Ergen Bireylerin Ergen Sevgili ĠliĢkisinde ÇatıĢma Çözme Eğilimlerinin Cinsel Ġstismar Boyutundan Cinsel Ġstismara Uğrama Alt Boyutundan

(16)

xiv

Aldıkları Ön Test Puanlarına Göre DüzeltilmiĢ Son Test Puan Ortalamalarına Ait ANCOVA Sonuçları………...91 Tablo 13.Deney ve Kontrol Grubundaki Kız Ergen Bireylerin Ergen Sevgili ĠliĢkisinde ÇatıĢma Çözme Eğilimlerinin Cinsel Ġstismar Boyutundan Cinsel Ġstismara Uğrama Alt Boyutu Son Testine ĠliĢkin Betimsel Ġstatistikleri………...91 Tablo.14 Deney ve Kontrol Grubundaki Kız Ergen Bireylerin Ergen Sevgili ĠliĢkisinde ÇatıĢma Çözme Eğilimlerinin Cinsel Ġstismar Boyutundan Cinsel Ġstismarı Yapma Alt Boyutuna ĠliĢkin ANOVA Sonuçları………..92 Tablo 15.Deney ve Kontrol Grubundaki Kız Ergen Bireylerin Ergen Sevgili ĠliĢkisinde ÇatıĢma Çözme Eğilimlerinin Cinsel Ġstismar Boyutundan Cinsel Ġstismarı Yapma Alt Boyutu Son Testine ĠliĢkin Betimsel Ġstatistikleri………...92 Tablo.16 Deney ve Kontrol Grubundaki Kız Ergen Bireylerin Ergen Sevgili ĠliĢkisinde ÇatıĢma Çözme Eğiliminin Sözel-Duygusal Ġstismara Yapma Boyutundan Aldıkları Ön Test Puanlarına

Göre DüzeltilmiĢ Son Test Puan Ortalamalarına Ait ANCOVA

Sonuçları………..95 Tablo.17 Deney ve Kontrol Grubundaki Kız Ergen Bireylerin Ergen Sevgili ĠliĢkisinde ÇatıĢma Çözme Eğiliminin Sözel-Duygusal Ġstismara Yapma Boyutu Son Testine ĠliĢkin Betimsel Ġstatistikleri………..95 Tablo.18 Deney ve Kontrol Grubundaki Kız Ergen Bireylerin Ergen Sevgili ĠliĢkisinde ÇatıĢma Çözme Eğiliminin Sözel-Duygusal Ġstismara Uğrama Boyutundan Aldıkları Ön Test Puanlarına Göre DüzeltilmiĢ Son Test Puan Ortalamalarına Ait ANCOVA Sonuçları………..96 Tablo.19 Deney ve Kontrol Grubundaki Kız Ergen Bireylerin Ergen Sevgili ĠliĢkisinde ÇatıĢma Çözme Eğiliminin Sözel-Duygusal Ġstismara Uğrama Boyutu Son Testine ĠliĢkin Betimsel Ġstatistikleri………..96 Tablo.20 Deney Grubundaki Kız Ergen Bireylerin Ergen Sevgili ĠliĢkisinde ÇatıĢma

Eğilimlerine Ait Son ve Ġzleme Testlerine ĠliĢkin Betimsel Ġstatistikleri………..98 Tablo.21 Deney Grubundaki Kız Ergen Bireylerin Ergen Sevgili ĠliĢkisinde ÇatıĢma Eğilimlerine Ait Son Test ve Ġzleme Testi Farklarının t Testi Sonuçları………...99 Tablo. 22 Programın Değerlendirme Sonuçları………102 Tablo. 23 Deney Grubu Kız Ergen Bireylerin Sağlıklı- Sağlıksız ĠliĢki Ġle Ġlgili Bilgilerine Göre Dağılımı……….103

(17)

xv

ġEKĠLLER LĠSTESĠ

ġekil 1. Envanterin Ġstismara Uğrama Bölümüne ait Path Diagramı………...65 ġekil 2. Envanterin Ġstismarı Yapma Bölümüne ait Ġlk Path Diagramı……….66 ġekil 3. Envanterin Ġstismarı Yapma Bölümüne ait Ġkinci Path Diagramı……….67

(18)

xvi

KISALTMALAR LĠSTESĠ

SPSS Packet For Social Sciences – Sosyal Bilimler Ġçin Ġstatistik Paketi

CDC Centers for Disease Control and Prevention- Hastalık Kontrol ve Koruma Merkezi ESRP Expect Respect School Project – Saygı Bekliyoruz Okul Projesi

YRP Youth Relationships Project – Gençlik ĠliĢki Projesi

(19)
(20)

1

BÖLÜM 1

GİRİŞ

1.1 Problem Durumu

Ergenlik döneminde akran ilişkileri, aile ilişkileri ve romantik ilişkiler ergenin gelişiminin şekillenmesinde önemli bir rol oynamaktadır(Tuggle, Kerpelman ve Pittman, 2014, s.496). Bağlanma hiyerarşisine göre önemlilik sırasına bakıldığında ergenlik döneminin başlarında akranlar aileden de üstün bir yerdedir. Fakat ergenliğin sonlarına doğru romantik ilişki kurduğu arkadaşı hiyerarşide en üst kısımda yer almaktadır(Kobek, 2007, s.67).

Ergenlik döneminde romantik ilişkiler ergen bireyin duygularının tatmini için gerekli olmaktadır. Ergen romantik ilişkisi ile ilgili çalışmalar ilişki gelişiminin erken evresinde meydana gelen romantik ilişkilerin yüzeysel ya da kısa süreli olmasına rağmen, ergenler için oldukça tatmin edici olduğunu göstermiştir(Feiring, 1996, s.199). Ergenlikte duyguların gücü konusunda yapılan araştırmalarda, kız ergen bireylerin %25‘i, erkek ergen bireylerin %34‘ü gerçek ya da hayali romantik ilişkilerde güçlü duygularının olduğunu ifade etmişlerdir(Wilson ve Shockley, 1995, s.416). Diğer bir çalışmada ise ergen bireyin akran grubu içerisinde statüsünü belirlemede romantik ilişkinin etkili olduğu sonucuna varılmıştır(Franzoni, Davis ve Vasquez-Suson, 1994, s.471). Ergenler için romantik ilişkiler yüksek bir öneme sahiptir. Onun dışında hiçbir konu örn, okul, aile, arkadaşlık vb. yüksek bir öneme sahip değildir(Furman Brown ve Feiring, 1999, s.76). Ergenler için romantik ilişkiler stres kaynakları açısından ilk sırada gelmektedir(Seiffge-Krenke, vd 2010, s.6). Dolayısıyla yaşadığı romantik ilişki ergenin hayatında önemli bir yer tutmaktadır. Araştırmalara göre ergenlerin romantik ilişkileri onların hayatları üzerinde gelişimsel bir amaca sahiptir ve bu ilişkiler ergenlerin pozitif bir gelişim göstermesinde

(21)

2

geleceğe dönük beklentileri, kişiler arası becerileri ve romantik bir arkadaş olmanın ne olduğu konusunda bilgilerini arttırma gibi önemli bir içerik ve etki oluşturmaktadır. Romantik ilişkilerdeki deneyimler kişisel ve kişiler arası gelişmelerde önemli bir etkiye sahip olmakla beraber romantik ilişkilerdeki problemler ve pozitif modellerden yoksun olma ileride sağlıksız ilişki kurma riskini arttırmaktadır(Kerpelman, Pittman, Adler-Baeder, Eryigit ve Paulk, 2009, s.1359).

Orta ergenlik döneminden son ergenliğe geçiş döneminde birey için romantik ilişkiler merkezdedir ve romantik ilişkisinde çatışma daha sıklıkla oluşmaktadır. Yaklaşık olarak ergenlerin %35-40‘ı çatışmaları sırasında fiziksel ve duygusal olarak olumsuz davranışlar göstermektedirler(Wolfe ve Scott, 2001, s.285). Bu durum ergenleri çatışma esnasında çatışmayı yönetmek ve baş etmek için olumsuz çatışma çözme eğilimlerine yönelmektedir. Çatışma esnasında ergenler birbirlerine karşı istismar ve şiddet davranışlarında bulunmaktadırlar(Wekerle ve Wolfe, 1999, s.440). Son onbeş yıl içinde, ergenler arasında sevgili şiddeti, büyüyen bir halk sorunu olarak ortaya çıkmaktadır(Howard, Wang, ve Yan, 2007, s.313). Sevgili şiddeti, sevgili istismarını içine alan daha geniş bir kavramdır. Sevgili şiddeti, bir kişinin özel alanına ve sosyal statüsüne, psikolojik, duygusal istismarı kapsayan fiziksel saldırı ya da bedensel olarak zararlı davranışlarda bulunma olarak tanımlanmaktadır(Ely Dulmus ve Wodarski, 2002 s.34).

Bazı çalışmalar kızların erkeklerden daha fazla istismara uğradıklarını

belirtmektedir(Wolfe, vd. 2003, s.289). Başka bir araştırmada ise kızların fiziksel ve duygusal istismarı erkeklerden daha fazla yaptıkları, cinsel istismarı yapmada eşit olduklar bulunmuştur(Schnurr ve Lohman, 2008, s.281). Araştırmalar istismar davranışlarını yapma konusunda kız ve erkeklerin eşit olduğunu fakat istismar türünde ayrıldıklarını belirtmektedir. Kızlar daha çok cimdikleme, tokatlama, tırnaklama davranışlarını yaparken, erkekler ise yumruk atma ve kız arkadaşlarını cinsel aktiviteye zorlama davranışlarını yaptıklarını göstermektedirler(Molidor ve Tolman, 1998, s.192). Sonuç olarak erkekler ile karşılaştırıldığında, kızlar daha fazla zarar görmektedirler(Molidor ve Tolman, 1998.s 192;Wekerle ve Wolfe, s. 453).

(22)

3

Bazı gelişimsel kuramlar, erkeklerin kimlikleri ilişkilerinden bağımsız bir şekilde oluştuğunu kızların kimliklerinin ise ilişkileriyle birlikte oluştuğunu öne sürmektedir. Bu yüzden kızların öz algıları ve öz saygıları, romantik ilişkilerinde ona nasıl davranıldığıyla yakından ilişkilidir. Bu nedenle kızlar sevgili şiddetinden erkeklerden daha fazla etkilenmektedirler(Callahan, Tolman ve Saunder, 2003, s.665). Beş kız öğrenciden biri, sevgilisi tarafından fiziksel olarak ve/ ya da cinsel olarak istismar edildiğini belirtmiştir(Silverman, Raj, Mucci ve Hathaway, 2001, s.574). Wolfe, Crooks ve Jaffe (2009)‘e göre, her yıl dört ergenden biri, sözel, fiziksel, duygusal ve cinsel şiddet mağduru olduklarını belirtmişdir. Her beş genç kızdan biri romantik arkadaşı tarafından fiziksel ya da cinsel saldırıya uğramaktadır(Silverman, vd. 2001, s.577) ve duygusal istismara maruz kalmıştır(Halpern, Oslak, Young, Martin, ve Kupper, 2001, s.1683). Liseli kız öğrencilerinin %8.8‘i erkek öğrencilerin ise %8.9‘u önceki yıl romantik arkadaşlarından bilerek ve kasıtlı olarak şiddet (vurmak, tokat atmak, ya da fiziksel olarak incitmek) gördüklerini ifade etmişlerdir(Grunbaum, Kann, Kinchen, 2004, s.4).

Ergenlik döneminde yaşanılan sevgili şiddeti ve istismarının olumsuz sonuçları bulunmaktadır. Romantik arkadaşı tarafından fiziksel, duygusal ve sözel istismara maruz kalınma ergenlerin sağlıklı gelişimi için risk faktörlerini de oluşturabilmektedir(O‘Leary ve Slep, 2003, s.317; Roberts ve Klein, 2003, s. 377). Romantik ilişkilerde yaşanan şiddet ve istismar, okul başarısızlığı, madde bağımlılığı, yeme bozukluğu, intihar girişimi(Ackard ve Neumark-Sztainer, 2002, s.470; Silverman, v.d. 2001, s,577; Joyner ve Udry, 2000, s.389; Richardson, Garrison, Drangsholt, Manci ve LeResche, 2006, s.318; Whetstone, Morrissey ve Cummings, 2007, s.64), planlanmamış hamilelik, cinsel yolla bulaşan hastalıklar ve HIV enfeksiyonu gibi risk faktörü taşıyan cinsel davranışlarla da ilişkilidir(Silverman vd. 2001, s.577, Bouchey ve Furman, 2003, s.314; Furman, 2002, s.178). Sevgili şiddetine maruz kalanlar aynı zamanda öz saygısında ve beden imajında problemler yaşayabilmektedirler(Ackard ve Neumark-Sztainer, 2002, s.469-470). Gençlerin yaşadığı ilişkide şiddet tedavi edilmediğinde ilerde anne-baba olduklarında aynı şiddeti kendileride uygulayabilmektedirler. Kişilerarası şiddete ve istismara uğrayanlar kendi çocukları için iyi bir ebeveyn olmada zorluklar yaşayabilirler. Bunlar büyük olasılıkla yoksulluk, depresyon deneyimiyle yaşarlar tutarlı ve duyarlı ebeveynlik sağlamada zorlanırlar. Ayrıca, ergenler ve genç yetişkinlerin romantik ilişkilerinde var olan şiddetin yoğunluğu az olsa bile daha sonra evlilik ilişkilerinde daha fazla şiddete neden

(23)

4

olabileceğini gösteren kanıtlar bulunmaktadır(Murphy ve O‘Leary, 1999, s.54; O‘Leary, Malone, ve Tyree, 1994, s.599, Sullivan, vd.2011, s.173). Çoğunlukla bu tür bir şiddet gelecekteki romantik ve evlilik ilişkilerinde tekrarlanmaktadır(Smith, White ve Holland, 2003, s.1107).

Orta ve son ergenlik dönemindeki gençler romantik ilişkilerinde yaşadıkları problemler ve sevgili şiddeti, istismar ile ilgili bilgi ve yardım almak için psikolojik danışma merkezlerine sıklıkla başvurmaktadırlar. Aluede, Imhonde ve Eguavoen (2006) yapmış oldukları araştırmada üniversitedeki psikolojik danışma merkezine yardım için başvuruda bulunan üniversite öğrencilerinin % 22‘sinin ilişki problemi yaşadığını ve %7,4‘ünün cinsel tacize uğradığını saptanmıştır. Diğer bir araştırmada ise üniversite öğrencilerinin % 45,7‘sinin duygusal problemler ve %4,3‘nün cinsel taciz nedeniyle psikolojik danışmanlık merkezine başvurdukları görülmüştür(Schweiter, 1996, s.74). Üniversite öğrencilerinin romantik ilişkilerdeki olumsuz yaşantılarının strese yol açtığı ve beraberinde kişiler arası çatışmaları, cinsel duygularla baş etme sorunlarını, romantik ve sosyal ilişkilerini kontrol etme ile ilgili çeşitli güçlükleri ortaya çıkardığı vurgulanmaktadır(Zimmer-Gembeck, 2002, s.220; Creasey ve Ladd, 2004, s.236). Bu açıdan bakıldığında, romantik ilişkilerin ergen bireyler için istenilen şekilde biçimlendirilmesi, sağlıklı ve sağlıksız ilişki özellikleri hakkında bilgilendirilmesi, yaşadıkları çatışmaların çözümü için olumlu ve etkili çözüm yöntemlerinin bilinmesi en temel bireysel gereksinimlerden biri olarak görülmektedir. Son ergenlik döneminde romantik ilişkilerde yaşanılan çatışma yönetimindeki problemler ergen bireyin duygusal ve akademik işlevlerine yavaş yavaş zarar vermektedir(Creasey ve Ladd, 2002, s.236). Dolasıyla ergenlik döneminde yaşanan romantik ilişkilerde gösterilen çatışma ve çatışma çözme, çatışmayı yönetme davranışlarının incelenmesi ve uygun müdahale yöntemlerinin geliştirilmesi, olumsuz çatışma çözme davranışlarının gelecekteki ilişkiye ve bireylerin psikolojik, duygusal durumuna verebileceği zararı önlemede yararlı olacaktır. Ayrıca bu ilişkilerde gösterilen çatışma yönetme davranışları gelecekte kurulacak evlilik ilişkisinde hem eşlerine hem de çocuklarına karşı benzer davranışların gelişmesinin belirtisi de olabilmektedir. Bu nedenle ergenlik ve erken yetişkinlik döneminde romantik ilişkilerde çatışma çözme ve yönetme davranışlarının anlaşılmasının ve uygun müdahale yöntemlerinin uygulamaya konulmasının gelecekte yaşanılacak romantik ilişki ve

(24)

5

kurulacak evlilik ilişkisi açısından da önleyici çabalara önemli katkıları olabilir(Creasey ve Ladd, 2002, s.253).

Önemli bir sağlık sorunu olarak da görülen sevgili ilişkilerinde şiddet ve istismarın ergenlik döneminde ele alınması gelecek dönemlerde ortaya çıkmasını önlemek için kritik bir zamandır(Marquart, Nannini, Edwards, Stanley ve Wayman, 2007, s.454). Ergenler arasında yüksek oranlarda tespit edilen çatışma çözme davranışı olarak kullanılan sevgili şiddeti ve istismarının önlenmesine ve bunlara ilişkin zararlı sonuçlara yönelik etkili önlemler alınmasına ilişkin erken müdahale programlarına ihtiyaç duyulduğu açıkça görülmektedir.

Bu çalışmada, ergen romantik ilişkisinde sağlıklı ilişkiler geliştirme programının kız ergen bireylerin romantik ilişki sürecinde yaşadıkları çatışma eğilimlerine etkisi incelenmiştir.

1.2. Araştırmanın Amacı

Araştırmanın amacı, Ergen romantik ilişkisinde sağlıklı ilişkiler geliştirme programının kız ergen bireylerin romantik ilişki sürecinde yaşadıkları çatışma eğilimlerine etkisini incelemektir. Bu ana amaç çerçevesinde aşağıda belirtilen alt amaçlar araştırma kapsamında incelenmektedir.

1) Ergen romantik ilişkisinde sağlıklı ilişkiler geliştirme programının kız ergen bireylerin,

a)Fiziksel istismarı yapma ve fiziksel istismara uğrama düzeylerine b) Cinsel istismarı yapma ve cinsel istismara uğrama düzeylerine

c)İlişkisel saldırganlığı yapma ve İlişkisel saldırganlığa uğrama düzeylerine

e)Duygusal ve sözel istismarı yapma ve duygusal-sözel istismara uğrama davranışlarına etkisi var mıdır?

1.3 Araştırmanın Denenceleri

Araştırmada, yukarıda verilen amaç çerçevesinde aşağıdaki denenceler test edilecektir 1.Ergen romantik ilişkisinde sağlıklı ilişkiler geliştirme programına katılan (deney grubu) bireylerin, bu programa katılmayanlara göre (kontrol grubu) fiziksel istismara uğrama ve

(25)

6

fiziksel istismarı yapma puanlarında anlamlı düzeyde bir azalma gösterecektir ve bu azalma uygulamanın tamamlanmasından sonra yapılacak son test ölçümlerinde de kendini gösterecektir.

2. Ergen romantik ilişkisinde sağlıklı ilişkiler geliştirme programına katılan (deney grubu) bireylerin, bu programa katılmayanlara göre (kontrol grubu) İlişkisel saldırganlığı uğrama ve ilişkisel saldırganlığı yapma davranışını puanlarında anlamlı düzeyde bir azalma gösterecektir ve bu azalma uygulamanın tamamlanmasından sonra yapılacak son test ölçümlerinde de kendini gösterecektir.

3. Ergen romantik ilişkisinde sağlıklı ilişkiler geliştirme programına katılan (deney grubu) bireylerin, bu programa katılmayanlara göre (kontrol grubu) Cinsel istismara uğrama ve cinsel istismarı yapma puanlarında anlamlı düzeyde bir azalma gösterecektir ve bu azalma uygulamanın tamamlanmasından sonra yapılacak son test ölçümlerinde de kendini gösterecektir.

4. Ergen romantik ilişkisinde sağlıklı ilişkiler geliştirme programına katılan (deney grubu) bireylerin, bu programa katılmayanlara göre (kontrol grubu) duygusal ve sözel istismara uğrama ve duygusal ve sözel istismarı yapma puanlarında anlamlı düzeyde bir azalma gösterecektir ve bu azalma uygulamanın tamamlanmasından sonra yapılacak son test ölçümlerinde de kendini gösterecektir.

5.Ergen, romantik ilişkisinde sağlıklı ilişkiler geliştirme programına katılan (deney grubu) bireylerin, son test ve izleme testi arasında anlamlı bir fark olmayacaktır.

1.4 Araştırmanın Önemi

Geç ergenlik ve genç yetişkinlik döneminde yaşanan romantik ilişkiler, ilişkiler hakkında gençlerin yetişkin rollerini geliştirme sürecinde olmalarından dolayı öneme sahiptir. Yetişkinliğe geçişin yaşandığı, bilişsel, sosyal ve duygusal değişimlerin meydana geldiği geç ergenlik dönemini kapsayan üniversite öğrenimi sürecinde yaşanan romantik ilişkiler, öğrencilerin psiko-sosyal gelişimlerinde önemli bir rol oynamaktadır(Sarı, 2008, s.9). Romantik ilişkilerde deneyimler ergenin kişisel ve kişiler arası gelişiminde kritik bir etkiye sahiptir. Ergenin romantik ilişkilerinde yaşadığı problemler ileride sağlıksız romantik ve evlilik ilişkisini kurulma riskini arttırmaktadır(Kerpelman, vd. 2009, s.1359).

Ergenlerin kendine saygı duyma, depresyon, intihar girişimleri ve bu girişimlerin ölümle sonuçlanması onların yaşadıkları romantik ilişkilerin niteliği ve kalitesiyle ilişkilidir(Brent

(26)

7

vd.1993, s.183). Ergenlerin birçoğu ilişki kurma yıllarına geldiklerinde ilişkilerinde problemler yaşarlar hatta bu problemlerin içinde sevgili şiddeti de yer alabilmektedir. Ergen sevgili şiddeti ile ilgili araştırma sonuçlarına göre ergenlerin romantik arkadaşlarına karşı fiziksel şiddeti kullanma oranları %11 ile %41 arasında değişiklik göstermektedir. Bu ergenlerin %4 -14‘ü ise romantik arkadaşlarına karşı uyguladıkları davranışların ciddi fiziksel yaralanmalar ile sonuçlandığını ifade etmişlerdir(Grunbaum vd. 2000, s.4). Son zamanlarda çalışmalar, sevgili şiddetinin gençler ve genç yetişkinler arasında son derece yaygın olduğunu göstermektedir(Hickman, Jaycox, ve Aronoff, 2004, s.124; Silverman, vd. 2001, s.577).

Romantik arkadaşları ile yaşanan olumsuzluklar, özellikle kız ergenler de depresyon, anskiyete, içe kapanma, akademik başarısızlık, öz saygı düşüklüğü gibi durumları da oluşturmaktadır. Ergenler akranları ve romantik ilişkide bulunduğu kişi ile etkili iletişim becerilerini nasıl kullanabileceklerini tam olarak bilememektedirler. Bu durumda ergenin çatışma durumunda istenmeyen davranışlarda bulunmalarına ya da maruz kalmalarına neden olabilmektedir. Araştırmalar, ergenlerin sevgili ilişkilerinde yaşadıkları şiddetin bir çok gencin sağlığını ve gelişimini etkileyen önemli bir problem olduğunu göstermiştir(Coker, vd. 2000, s.222).

Ergenler arasında yaşanan çatışmalar da dikkat edilmesi gereken bir konudur. Çünkü ergenlerin çoğu kişiler arası çatışmaları çözme becerilerine sahip değildirler(Shulman, 2003, s.187). Çatışma olumsuz bir şekilde şiddet ve istismara başvurarak çözülmektedir(Wekerle ve Wolfe, 1999, s.440).

Ülkemizde son yıllarda yaşanılan kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri maalesef artmış durumdadır. Bu doğrultuda kadınların bilinçlendirilmesi gerekmektedir. Kadına karşı şiddet farkındalığı erken dönemde kazandırılmalıdır. Bunun için ideal zaman ergenlik dönemidir. Ergenlik döneminde kadına karşı şiddet konusunda kız ergen bireylerin bilinçlenmelerine ilişkilerde şiddet ve istismar konusunda farkındalık kazanmalarına yönelik eğitim verilmesi gerekmektedir. Bunun iki nedeni bulunmaktadır. Birinci nedeni, kız ergen bireyler ilişki deneyimlerinin az olmasından dolayı erkek arkadaşlarından gelen şiddet ve istismar işaretleri fark etmiyor olabilirler, duygu yoğunluğundan dolayı görmezlikten gelebilirler, önemseyebilirler ya da sevginin bir göstergesi olduğunu

(27)

8

düşünebilirler. Bu durum ilişkilerinde başta fiziksel ve cinsel şiddet/istismar olmak üzere duygusal, sözel, psikolojik şiddete maruz kalmaları ile sonuçlanabilmektedir. Bu eğitimin verilmesi ergen kız bireylerin ilişkiler konusunda gerçekçi tutum ve davranışlara, inanç ve düşüncelere sahip olmalarına yardımcı olacaktır. İkinci nedeni, kız ergen bireylere, kadına yönelik şiddet ve istismar farkındalığını kazandırmaya ve sağlıklı ilişkiler oluşturmaya yönelik eğitim verilerek şimdiki mevcut ilişkisini bilinçli bir şekilde değerlendirebilmelerini sağlayacaktır. Böylelikle gelecekteki sağlıksız ilişki yaşamalarına engel olunabilecektir. Bunun sonucunda ülkemizde kız ergen bireyler bilinçlenerek kadın şiddeti ve cinayetlerinin yaşanma olasılığı azalabilir.

Yurt dışında da yaygınlıkla kullanılan ―Güvenli Sevgili İlişkisi (Safe Dates), ―Genç İlişkileri Projesi(Youth Relationships Project), Love you2, Aşk Notları(Love Notes)‖ adı verilen güvenilir ve sağlıklı sevgili ilişkilerinin kazandırılmasına yönelik programların veya ergen romantik ilişkilerinde şiddetin önlenmesi ve sağlıklı çatışma çözme yöntemlerinin öğretilmesine yönelik programların ülkemizde de yaygınlaştırılması gerekmektedir. Bu nedenden dolayı sağlıklı romantik ilişki geliştirme ve sevgili şiddetini ve istismarını önleme programları hazırlanmalıdır.

Ergenlerin karşı cinsle olan romantik ilişkilerinde yaşadıkları sorunlarla başa çıkma davranışlarının bilinmesi, istismar ve şiddete karşı önlemlerin alınması ve ruh sağlığının korunması çabalarına yardımcı olacaktır(Kalkan, 2008, s.132). Ergenlik döneminde yaşanılan duygusal ilişkilerde gösterilen çatışma yönetimi davranışlarının, şiddet ve istismarı önleyici becerilerin ve sağlıklı ilişki bileşenlerinin incelenmesi uygun eğitim programlarının geliştirilmesinde dolasıyla olumsuz çatışma davranışlarının ilişkiye ve bireylerin duygusal durumuna verebileceği zararın önlenmesinde yararlı olacaktır(Wekerle ve Wolfe 1999, s.447). Sevgili şiddetini önleme programların amacı, istismar davranışları (gücün ve kontrolün istismarı) ile ilgili ergenlere eğitim vermek ve çatışma çözme stratejilerinin seçeneklerini onlara kazandırmak ve sağlıklı ilişkiler, istismar olmayan ilişkileri geliştirmeleri için yardımcı olmaktır(Wolfe, Wekerle ve Scott, 1997). Aynı zamanda bu eğitimin verilmesi ilişkiler konusunda gerçekçi inançlar yerine hayali inançları olan ergenler için büyük bir önem taşımaktadır(Montgomery, 2005, s.351). Sağlıklı ilişki konusunda bilgi ve becerilerin arttırılmasına yönelik eğitimin verilmesi ergen bireylerin hem şimdi hem de gelecekte sağlıksız romantik ilişki yaşamalarına engel

(28)

olabilir(Adler-9

Baeder, Kerpelman, Schramm, Higginbotham ve Paulk, 2007, s.292). Yurt dışında son zamanlarda, devlet tarafından çeşitli ergen gruplarına yüzlerce ilişki programı uygulanarak, ilişki eğitimi verilmektedir(Becky, vd. 2011, s.173). Ayrıca bir çok araştırmacı ergen sevgili ilişkisinde istismar ve şiddet konusunda çalışmaktadır. Görüldüğü gibi yurt dışında sağlıklı ilişki eğitimine büyük önem verilmektedir. Türkiye de ise ergen romantik ilişki istismar ve şiddeti önleme ile sağlıklı ilişki geliştirmeye yönelik hazırlanmış program bulunmamaktadır. Doğrudan ergen romantik ilişkiler istismar- şiddeti önleme ve sağlıklı ilişkiler geliştirmeye yönelik çalışmalar olmasından ziyade flört edilecek, evlenilecek eşlerde bulunması arzu edilen özelliklerin neler olduğu; flört ilişkisinde eşlerin ilişki doyumunun araştırıldığı; flört ilişkisi ile benlik saygısı arasındaki ilişkinin nasıl olduğu; flört ilişkisinde yaşanan cinsel davranışların neler olduğu, kıskançlık, romantik ilişkilerde yaşanılan problemler, romantik ilişkilerde bağlanma ile çatışma çözme stratejileri arasındaki ilişki, ergenlerin romantik ilişkilerinde algıladıkları istismar, ergenlik ve genç yetişkinlik döneminde romantik yakınlığı başlatmada algılanan kontrol gibi konuların ele alındığı görülmektedir. Bu araştırma sağlıklı ilişkiler geliştirme programının ergenlik döneminde romantik ilişkilerde yaşadıkları çatışma eğilimleri konusuna dikkat çekerek bu konuyla ilgili yeni çalışmalar yapılmasına katkıda bulunabilir. Ayrıca, bu araştırmada hazırlanan programın, Türkiye‘deki bu eksikliği giderebileceği ve daha sonra hazırlanacak eğitim programlarına rehber olabileceği düşünülmektedir. Hazırlanan eğitim programı öğrenci kişilik hizmetleri çerçevesinde yürütülen çalışmalarda Sağlıklı ilişkiler geliştirme programının kullanılmasının ergen kızların sağlıklı romantik ilişkiler kurarak kişisel, duygusal ve sosyal gelişimine katkısı olabileceği düşünülmektedir. Bu çalışmada, özellikle üniversite kız ergen bireylerin romantik ilişkilerinde maruz kaldıkları istismarı belirlemeye yönelik bir envanterin Türkiye‘ye kazandırılmış olması ve Sağlıklı İlişkiler programının oluşturulması, konuya olan ilgiyi artırması beklenmektedir. Uyarlaması yapılan envanter, kız ergen bireylerin romantik ilişkide istismarla ilişkili değişkenleri betimleyecek yeni araştırmalarda kullanılabileceği gibi, romantik ilişkilerde istismara maruz kalan risk gruplarının belirlenmesine katkı sağlayabilir. Bununla birlikte, Sağlıklı ilişki programı hazırlanması önleyici programların hazırlanması gibi çalışmalara da katkı sağlayabilir.

(29)

10 1.5 Varsayımlar

Araştırmanın yapılmasında geçerli olabilecek varsayımlar aşağıda belirtilmiştir;

1. Ergen Sevgili İlişkisinde Çatışma Envanterinin kız ergen bireylerin romantik ilişki sürecinde istismara maruz kalma ve istismarı yapma davranışlarını ölçtüğü,

2.Kız ergen bireylerin Ergen Sevgili İlişkisinde Çatışma Envanterinin doldururken objektif davrandıkları,

3.Sağlıklı İlişkiler Geliştirme programının sağlıklı ilişkiler ile ilgili bilgi ve becerilerini geliştirmeye ve çatışma durumunda istismar davranışlarını azaltmaya yönelik etkinliklerden oluştuğu varsayılmıştır.

1.6 Araştırmanın Sınırlılıkları

Bu araştırma,

1. 2013-2014 eğitim ve öğretim yılında Bursa ilinde Uludağ Üniversitesi Meslek Yüksek Okulunda öğrenimine devam eden 18 ile 19 yaşında romantik ilişkisi olan kız ergenlerle,

2. Araştırmada, veri toplama aracı olarak ―Kişisel Bilgi Formu, Ergen Sevgili İlişkisinde Çatışma Envanteri, Sağlıklı-Sağlıksız İlişki Bilgi Formu ve Program Değerlendirme Formu ‖ kullanılmıştır. Değerlendirmeler bu dört ölçme aracı ile sınırlıdır.

1.7 Tanımlar

Romantik ilişki: Karşılıklı ve olumlu bir bilişsel, duygusal, fiziksel yakınlık ve bağlılık

içeren bir kavramdır(Moss ve Schwebel. 1993, s.7).

Çatışma: Çatışma, bir ya da birden çok sayıda kişinin bir konu üzerinde yaşadığı doğal bir anlaşmazlık ya da gerginlik durumudur (Öner, 2004). Çatışma, iki veya daha çok kişinin sınırlı kaynakları paylaşma konusunda üstün gelme çabasından ya da güç, statü ve para gibi kazançlara sahip olma konusunda çekişmeye girmesinden kaynaklanan anlaşmazlık veya uyuşmazlık şeklinde tanımlanmaktadır (Cupach, Canary ve Spitzberg, 2010).

İstismar: İstismar; ―işletme, yararlanma, birinin iyi niyetini kötüye kullanma, sömürme―

anlamlarına gelmektedir(TDK, 2005, s.991)

Romantik İlişkide İstismar: Evli olmayan ve duygusal bir beraberlik yaşayan çiftlerin

karşılıklı olarak birbirilerine uyguladıkları psikolojik, fiziksel ve cinsel zorlama yoluyla güç ve kontrol sağlama davranışı ve tutumlarıdır(Merrell, 2001, s.31).

Fiziksel İstismar: Romantik ilişkide bireylerin romantik arkadaş/eşlerine fiziksel açıdan

(30)

11

Sözel- Duygusal/Psikolojik İstismar: Sözel olarak korkutma ya da tehdit etmeyi içeren

saldırgan davranışları ifade eder. Romantik ilişkide bireylerin arkadaş/eşlerine reddetme, aşağılama, küfretme, yalnız bırakma, korkutma, yıldırma, tehdit etme, duygusal bakımdan ihtiyaçlarını karşılamama, önemsememe, küçük düşürme, alaylı konuşma, lakap takma, aşırı baskı ve otorite kurma gibi davranışları olarak tanımlanabilir(Kalkan, 2008, s.136; Teten Ball, Valle, Noonan ve Rosenbluth, 2009, s.923).

Cinsel İstismar: Cinsel istismar, romantik arkadaş/eşi ya da istismarı yapan kişi

tarafından zorlayarak cinsel birleşmeye teşebbüs etme ya da zorla cinsel birleşmeyi yapma ve sözel cinsel saldırı gibi fiziksel olmayan davranışları içeren herhangi bir cinsellikle bağlantılı davranışlardır(Teten vd. 2009, s.923).

Sağlıklı İlişki: Ergenlere, bir ilişkinin nasıl oluşacağını, devam edeceğini ve biteceğini

öğrenmelerini sağlayan ve çatışma yönetimi uygulamaları için fırsat veren, kendilerinde öz yeterlilik ve öz saygıyı oluşturan ilişkilerdir(Adler-Baeder vd. 2007, s. 292).

Önleyici programlar: Şiddet ve istismar davranışlarını tanımlamak ve farkındalık

yaratmak, tehlikeli cinsiyet rol kalıplarını incelemek ve mücadele etmek, çatışma çözme becerilerini ve pro sosyal davranışları öğretmek için oluşturulmuş müfredatlardır(Theriot, 2008, s.224).

(31)

12

BÖLÜM II

KAVRAMSAL ÇERÇEVE

2.1 Ergenlik Döneminde Romantik İlişkiler

Ergen bireyin başarılı bir yetişkinlik dönemi geçirmesi ve yetişkin olabilmesi için değerlerin ve yeteneklerin kazanıldığı ve güçlendiği dönem olan ergenlik döneminde önemli gelişimsel değişimler bulunmaktadır. Ergenlik döneminde hormonal değişimler ortaya çıkmakta ve ergen birey, duygularının ve kaygılarının göstergesi olarak kendi cinselliğine karşı daha duyarlı olmaya başlamaktadır. Ergen birey cinsel hormonlarda artış, beyin yapısındaki değişiklikler başta olmak üzere, pek çok fiziksel ve biyolojik değişiklikle karşı karşıyadır. Bu önemli değişiklikler, ergenlerin fiziksel ve bilişsel kapasitelerini ve sosyal kaynaklı ihtiyaçlarındaki değişimi hızlandırmaktadır. Son ergenlik dönemi içli-dışlı ilişkilerin ve yeni duygusal bağlantıların bulunmaya çalışıldığı bir aşamadır. Ergenlik dönemindeki birincil görev; biyolojik, bilişsel değişimler ve bu değişimlerin etkilediği davranış, ruh hali ve sosyal ilişkileri idare etmektir(Zarrett ve Eccles, 2003, s.13; Güngör, 2004, 120-121). Erinlikteki cinsel dürtülerdeki değişimler, cinsel ilişkilere ilgiyi uyandırır. Bu konudaki deneyimlerini anne-babalarıyla paylaşmada tereddüt içinde olan ergenler, aile dışındaki ilişkilere yönelirler(Steinberg, 2007, s.516). Ergen gelişimi, ergenler ve aileleri arasında aşamalı olarak―ayrılık‖la ilerlemektedir. İlk aşamada, ergenler anne-babalarından ayrı daha çok vakit geçirirler. İkinci aşamada, ergenler anne-babalarının onlara eskisi kadar yakın olmadığını düşünürler. Üçüncü aşamada kendi yaşlarından arkadaşlarıyla ve gittikçe onlarla daha yakın ilişkiler kurarak daha fazla zaman harcarlar(Shulman, Collins ve Knafo, 1997, s.107). Ergenlerin arkadaşlarıyla en yakın oldukları konuşmalar romantik arkadaşlarıyla ilgili duyguları ve romantik ilişkileridir(Steinberg, 2007, s.516).

(32)

13

Akranlarla ilişkiler ergenlikte çeşitli aşamalarda gelişir. Erken ergenlik döneminden sevgili ilişkilerin kurulmasına kadar ergenler duygusal yakınlık, arkadaşlık, fiziki ve duygusal bakım, destek ve yardım ihtiyaçları için en iyi arkadaşlarına başvururlar(Lempers ve Clark-Lempers, 1992, s.63). Orta ve son ergenlik dönemindeki sevgili ilişkileri, yakınlık ve kimlik gelişiminin önemli amaçları arasında bir sentez oluşturmak için bir başlangıç sağlar(Furman ve Wehner, 1994, s.168).

Romantik ilişki, birbirleriyle bir bağları olduğunun farkında olan iki birey arasında gönüllü olarak devam eden, sıklıkla cinsel bir bileşeni de içeren, genellikle yoğun ya da tutkulu bir çekiciliğin olduğu bir ilişki ve etkileşim örüntüsüdür(Furman, vd.1999, s.75). Ergenlerin romantik ilişkileri için literatürde ―flört etme‖ (flirting) ya da ―çıkma‖ (dating) kavramları da kullanılmaktadır. Flört, genç yetişkinlikteki yakınlık davranışlarının hazırlayıcısıdır. Flört etmede öncelikle arkadaşlık sürecinde karşı cinsten bireylerle arkadaş olma, sonra karma cinsiyetten gruplar, sonrasında çıkma davranışı görülmektedir. Flört, iletişim kurmayı, karşıdakini dinlemeyi, duyguları paylaşmayı sağlayan iki kişilik bir ilişkidir. Flört ilişkisinde iki kişinin birbirlerine karşı cinsel çekimleri vardır. Birtakım cinsel deneyimler flört ilişkisi içerisinde kazanılır. Santrock (1998) flörtü, ―karşı cinsle cinsel ilişki ve toplumsal ve fiziksel etkinliklerin gelişiminde önemli role sahip bir ilişki türü‖ olarak tanımlar. ―Flört‖ kavramı aynı zamanda karşıdaki kişiyle göz teması kurma, dokunma, öpme ya da onunla ilgilendiğini gösteren benzer fiziksel davranışları da içerir(Larson, Clore ve Wood‘dan aktaran Büyükpapuscu, 2011, s.8).

Karşı cinsten kişilerle ilişki kurma isteği özellikle lise döneminde kızlar arasında yaygındır(Quatman, Sampson, Robinson ve Watson, 2001, s.220). 15 yaşındaki ergenlerin çıkma davranışlarının bir erkek ya da bir kız ile basit düzeyde, kısa, ortalama olarak dört aylık bir süreyi kapsadığı bulunmuştur(Sorensen, 2007,s.1). Ergenlerin çoğunun karşı cinsten arkadaşı olduğu ve arkadaşlarıyla genellikle okulda, dershanede tanıştıkları görülmüştür(Çevik ve Atıcı, 2008, s.40). Romantik ilişkilerle ilgili olarak yapılan bir anket çalışmasında 8. sınıfların %27‘sinin, 10. sınıfların %39‘unun, 12. sınıfların %63‘ünün bir ilişkisi olduğu saptanmıştır(Quatman vd. 2001, s.223). Yurt dışında Ulusal Adolesan Sağlığı Kurumunun(National Adolescent Health) yaptığı araştırmada 12 yaşındaki ergenlerin %25‘i son 18 ay içinde romantik bir ilişkiye sahip olduğu saptanmıştır(Collins, 2003, s.4). Romantik ilişkiler orta ergenlikte (15-19 yaş) yaşamın merkezinde yer alır.

(33)

14

Ergenlerin yarısından fazlası, 16 yaşında flört ilişkilerine başladıklarını ifade etmişlerdir. Ergenlerin yaşları artıkça ilişki uzunluğu da artmaktadır. 15 yaşında ergenlerin ilişki süreleri dört ay, 18 yaşındaki ergenler ise dokuz ay olarak belirtilmiştir(Fiering, 1995). Çoğu ergenin cinsel ilişkileri 17 yaşında meydana gelmektedir(Darling, Davidson ve Passarello, 1992, s.114) 19 yaşında kız ve erkeklerin çoğu (%75 ve fazlası) cinsel olarak aktiftirler(Brooks-Gunn ve Paikoff,1993, s.203). 16-18 yaşlarındaki ergenlerin bir ilişkileri vardır ya da biriyle ilgileniyorlardır; ergenlik döneminde yaş büyüdükçe çıkmanın daha ciddiye alındığı görülmektedir ergenlik döneminin sonlarında ciddi bir ilişkiye sahip olurlar(Sorensen, 2007, s.1).

Connolly ve Goldberg (1999) ve Brown‘a (1999) göre, ergenin yaşamında romantizmin gelişimi tutulma(başlama), statü, yakınlık ve ilişki(bağlanma)olmak üzere dört evrede gerçekleşmektedir. İlk evre olan tutulma evresinin ergenler yaklaşık 11-13 yaşlarındayken, erken ergenlikte ortaya çıktığı söylenebilir. Ergenler romantik eşlerine karşı potansiyel ilgileri olduğunu keşfederler. Bu evrede etkinlik odağı, ergenin kendisini potansiyel romantik eş olarak görmesini içeren benlik kavramını genişleterek, kendisine ilişkin öğrenmeleri üzerinedir. Statü evresi, orta ergenlikte, 14-16 yaşları arasında ortaya çıkmaktadır. Statü evresinde ergenin romantik etkinlikte bulunmasının amacı ―akran grubu‖ statüsünü oluşturmak, geliştirmek ve sürdürmektir. Yanlış bir kişiyle romantik ilişkiye girmek ve ilişkinin yanlış bir yönde ilerlemesi ergenin grup içindeki statüsünün olumsuz etkilenmesine neden olur. İleri ergenlikteki duygusal yakınlık evresi 17-20 yaşları arasında ortaya çıkmaktadır. Yakınlık evresinde ergenler romantik eşleriyle anlamlı ve gerçekçi bağlar kurarlar. Ergenler bu evrede hâlen romantik bir eş olma anlamında kendilerini keşfetmeye devam ediyor olsalar da, romantik katılımın daha önceki evrelerinde hâkim olan kişisel ve statü ile ilgili kaygıları bir kenara bırakıp romantik ilişkilerin duygusal boyutuna yeterli derecede katılırlar. İlişkiler bu dönemde ergenin kafasını meşgul eder ve bir bakıma hırs kaynağı haline gelir. Son olarak,

İlişki(bağlanma) evresi, genç yetişkinliğe geçişte 21 yaş civarında ortaya çıkmaktadır. Bu

evre içerisinde romantik arkadaş/eşe gelecekle ilgili planlar vaat etme konusunda kaygılar öne çıkmaya başlar. Romantik bağların uzun zamanlı gelişimi ve geleceği ön plana geçer. Ancak bu evliliğe hazır oldukları anlamına gelmemektedir.

(34)

15

Ergenlik döneminde romantik ilişkiyi başlatmada karşı cinsin özellikleri bakımından erkek ve kızlar farklılık göstermektedir. Erkek ergenlere karşı cinsten neden hoşlandığı sorulduğunda cevap olarak karşı cinsin fiziksel özellikleri olurken, kız ergenlerin cevabı yakınlık ve destek olmuştur(Collins, 2003, s. 2).

Ergen romantik ilişkileri iki temel gelişimsel amaca hizmet etmektedir. Birincisi, ergenin ana babasından ayrılması, amacına doğru ilerlemesidir. İkincisi de bir yetişkin olarak kendini inşa etme girişiminin bir yolu olmasıdır(Gray ve Steinberg, 1999, s.235). Romantik ilişkilerin diğer gelişimsel amacı ise Prager (1995) ‗e göre bilişsel olarak gelişen ergen, yakınlık deneyimlerinin ne kadar önemli olduğunu kavramakta ve bilişsel gelişmenin yanında cinsel olgunlaşmayı da yaşadığından yeni yakınlıklar aramaya başlamakta, cinsel olgunlaşmaya paralel olarak aşk ve flört ilişkisi yaşamaktadır. Ericson (1968)‘a göre, ergenin biricik bir kimlik geliştirmek, ilişki becerilerini geliştirmek ve karşı cinsle yakınlık kurmak, cinsel istek ve dürtüleriyle sağlıklı bir şekilde baş etmek şeklinde önemli görevleri bulunmaktadır. Romantik ilişkiler bu görevlerin yerine getirilmesinde ergene yardımcı olmaktadır. Bu dönemin aşılması gereken gelişimsel krizi Erikson‘a göre ―yakınlığa karşı soyutlanma‖dır. Bu dönemdeki krizi sağlıklı atlatan ergen birey güvenli bir şekilde sevgiyi verme ve alma gücüne sahip olur. Yakın ilişkiler kurmaya başlar. Yakınlık genç bireyin kendi kimliğini kaybetme korkusu yaşamaksızın açık, destekleyici ve duygulu bir ilişki kurabilme becerisi olarak tanımlanmaktadır. Eğer bu dönemdeki genç yetişkinler ilişkilerden geri çekilirse ve sağlıklı ilişkiler kurmazlarsa diğerleriyle, yalıtılmışlık yaşarlar ve kendilerine odaklanırlar ve soyutlama meydana gelir. Bu nedenle ergenin sağlıklı romantik ilişkiler geliştirmesi ve yaşaması gencin kişilik gelişimi açısından son derece önemlidir. Bununla birlikte bu dönemde yaşanan romantik ilişkiler yetişkinlik döneminde yaşanan romantik ilişkiler ile evliliğin oluşumu ve sürmesinde önemli bir rol oynadığına inanılmaktadır.

Ergenlik döneminde kurulan romantik ilişkiler ergenin gelişimsel amacına hizmet etmesinin yanı sıra bu döneminde kurulan romantik ilişkilerin birçok olumlu etki alanları olduğu görülmüştür. Araştırmalara göre ergenlerin romantik ilişkileri onların hayatları üzerinde gelişimsel bir amaca sahiptir ve bu ilişkiler ergenlerin pozitif bir gelişim göstermesinde geleceğe dönük beklentiler kişiler arası becerileri arttırma ve romantik bir arkadaş olmanın ne olduğu konusunda bilgilerini arttırma gibi önemli bir içerik ve etki

(35)

16

oluşturmaktadır(Kerpelman, vd. 2009, s.1359). Olumlu etki için ergenin sağlıklı romantik ilişki yaşaması gerekmektedir. Sorensen (2007) sağlıklı ergen romantik ilişkisini, ―çiftlerin birbirleri ile açık iletişim kurma, birbirlerine karşı yüksek güven duyma ve romantik arkadaşın yaş grubundan olması‖ ile tanımlamıştır. Sağlıklı romantik ilişkiler ergenlerin duygularını anlamalarına, kişilerarası iletişim becerilerinin gelişmesine ve ergenlerin duygusal destek sağlamasına yardımcı olur. Sağlıklı romantik ilişkide ergen kim olduğunu, kişisel değerlerini anlar; bu, ergenlerin kimlik gelişimi için önemlidir. Ayrıca romantik ilişkiler yoluyla iletişim ve tartışma becerilerini, gelişen empati becerilerini analiz ederler ve kendileri için mükemmeli oluşturmaya çalışırlar. Ergenlerin romantik ilişki gereksinimi ile ilgili çalışmalarda orta ve geç ergenler romantik arkadaşlarıyla arkadaş ve aileleriyle olduğundan daha fazla zaman geçirdiklerini belirtmişlerdir(Furman ve Schaffer, 2003, s.7). Ergenler, aileden ayrı davranmaya başladıkları için romantik ilişkiler onlara duygusal destek sağlar. Bununla birlikte, romantik ilişkiler, ergenin psiko-sosyal gelişimine, evlilik dahil olmak üzere sonraki deneyimlerine cinsel gelişimine, cinsel yönelimine, cinsiyet rol kimliğine katkıda bulunmaktadır(Furman, Sabina ve Martin 2009, s.78). Ergenliğin sonlarına doğru yaşanan romantik ilişkilere bakıldığında; ergenlerin bu dönemde ilişkideki eşitlik duygusunun onları ilişkiye karşı olumlu düşünmelerini sağladığını ve ergenlerin romantik ilişkilerine karşı olan kaygılarını azalttığı bulunmuştur. Romantik ilişki sırasında rahatça iletişim kurabildiğini düşünen ergenlerin benlik saygılarının daha yüksek olduğu saptanmıştır(Bouchey, 2007, s.320).

Duygusal ilişkisi olmayan ergenlerin, romantik arkadaşına karşı daha fazla kaygılarının olduğu, ergenin arkadaşlarıyla olan ilişkilerinin romantik ilişkileri üzerinde olumlu ve olumsuz etkilerinin olduğu saptanmıştır(Çevik ve Atıcı, 2008, s.45). Ergenlerin kendine saygı duyma, depresyon, intihar girişimleri ve bu intihar girişimlerinin gerçekleşmesi onların yaşadıkları romantik ilişkilerin niteliği ve kalitesiyle ilişkilidir(Brent vd,1993; Joyner ve Udry, 2000). Romantik ilişkilerin ergenler üzerindeki etkilerinin incelendiği çalışmalarda, kız çocuklarının romantik ilişkilerinin zayıf olmasının onlarda depresyona neden olduğu saptanmıştır. Ayrıca romantik deneyimlerin, romantik ilişki kurma yeteneğinin depresyonla ilişki olduğu gözlenmiştir. Bunun yanı sıra, ergenin romantik arkadaşının olmaması, romantik arkadaşından ayrılması ya da romantik arkadaşının onu terk etmesi de gencin depresyon sürecine girmesine ve sapkın davranışlara yönelmesine yol açmaktadır(Steinberg ve Davila, 2008, s.360). Karşı cinsten romantik bir arkadaşı

(36)

17

olmayan ergenlerin aileye ilişkin benlik saygılarının daha yüksek olduğu belirlenirken karşı cinsten romantik bir arkadaşı olan ergenlerin sosyal benlik saygılarının daha yüksek olduğu belirlenmiştir(Oskay, 1985, s.163). Ülkemizde yapılan araştırmalarda da romantik beraberliği olmayan öğrencilerin, olanlara göre benlik saygısı düzeyinin daha düşük olduğu ve duygusal açıdan yalnızlığı daha fazla hissettikleri bulunmuştur(Büyükşahin, 2001, s.91).

Romantik ilişkiler ergenin gelişiminde önemli bir rol oynamaktadır. Ergenin kurduğu romantik ilişkilerin sağlıklı olması, ergenin kişilik, cinsel ve sosyal gelişimini olumlu yönde etkilemektedir. Romantik ilişkilerin ergen bireyin gelişimini olumlu yönde etkileyebilmesi için, romantik ilişkilerde oluşan çatışmaları etkili bir şekilde yönetme becerisine sahip olması gereklidir. Çünkü her ilişkide olduğu gibi romantik ilişkilerde de çatışmalar meydana gelmektedir.

2.2 Romantik İlişkilerde Çatışma ve Çatışma Çözme Stratejileri

Tartışma ve çatışma romantik ilişkilerin genel bir parçasıdır. Çatışmaların temel nedeni olan öfke, kıskançlık da ilişkilerin ayrılmaz bir parçasıdır ve tüm ilişkilerde olabilir. Çiftler, sıcak ve yakın ilişkiye sahip olsalar bile çok azı tartışmadan kaçınabilirler(Laursen, 1993, s. 537). Her ne kadar romantik ilişkiler sevgi ve tatmin olma gibi pozitif duygularla karakterize edilse de, çiftlerin farklı ihtiyaçları aynı anda karşılanamayacağından dolayı çatışma ve ona eşlik eden negatif duygular meydana gelecektir. Bireyin, kişiler arası çatışmayı idare etme yeteneğine sahip olması için kişisel kimliği ( istek ve ihtiyaçları olan bir birey olarak kabul edilmek) ile ilişkiyi koruma ve kişisel beklentileri karşılama arasında bir denge kurması gerekir(Selman‘dan aktaran Fieldman ve Kris, 1998, s.692).

İlişkideki çiftlerin kişilik özellikleri ve davranışları başlangıçta birbirlerine çekici gelebilir fakat daha sonra bu özellikler ve davranışlar bireyler için stres kaynağı ya da hayal kırıklığı olabilir. Örneğin, eşlerden birinin aşırı ilgisi ilişkinin başlangıcında çekici geliyor iken daha sonra kişi için gerginlik yaratabilir. Romantik ilişkilerde yaşanılan tartışmalar ve çatışmalar her zaman kötü değildir. İlişkide çatışmanın varlığı ve çatışmayı çözme biçimi, ilişkinin kalitesi hakkında bilgi vermektedir. İlişkilerde yaşanılan çatışmalar ilişkinin sıkıntılı ve gergin olmasına ya da bozulmasına neden olsa da çiftlere, ilişkideki

(37)

18

rollerinin belirlenmesi, birbirleri ile iletişimlerinin gelişmesi, birbirlerine karşı bağlarının güçlenmesi için fırsat da sağlamaktadır. Romantik arkadaş ile yaşanılan anlaşmazlık, çiftlere ilişkilerini tanımaları, anlaştıkları ve anlaşamadıkları yönleri birbirlerinden ayırmaları için fırsat sağlamaktadır(Hartup, 1996, s.2). Bu nedenden dolayı etkili çatışma çözme yakın ilişkinin yeterliliği ve kalitesi hakkında bilgi vermektedir. Romantik ilişkilerde, karşılıklı bir şekilde tatmin edici çatışma çözme yöntemlerini kullanmak, uyumlu, tatmin edici bir ilişkinin hatta ilişkinin devamının anahtarıdır(Shulman, vd. 2008, s.731).

Ergenlik dönemi çatışma davranışları, çatışma çözme yöntemleri ve çatışma konusu hakkında çalışmak için kritik gelişimsel bir zamanlamadır. Çünkü çatışma bu dönemde sadece artmaz yeni anlamlar kazanır. Ergenlik döneminde yaşanılan çatışma yakın ilişkilerin bir parçasıdır. Çatışma ergenin hem kendi ihtiyaçlarını hem de romantik arkadaşının ihtiyaçlarını dengelemesini sağlar(Laursen ve Collins, 1994, s.197; Shulman, 2003, s.110).

Ergen romantik çiftler arasında çatışmalar sıklıkta gerçekleşir(Laursen, 1995, s.56). Ergenler romantik arkadaşları ile yaşadıkları çatışmaların çözümünde zorlanmaktadırlar. Ergenin çatışma yönetiminde yaşadığı zorluklar psikolojik gerginliğe, sıkıntıya, öz saygıda azalmaya ve akademik zorluklara neden olmaktadır(Larson, Clore ve Wood, 1999, s.21). Romantik ilişkilerde yaşanan çatışma durumlarında, kişilerde öfke, suçluluk, korku, üzüntü, hayal kırıklığı gibi pek çok duygu kaçınılmaz bir biçimde ortaya çıkmaktadır (Sanford, 2007, s.66) Çatışma anında ergen birey, kimliğini tehlikeye atmadan çatışmayı çözmek için yapıcı davranışlar göstermesi gereklidir(Fieldman ve Kris, 1998, s.691). Çatışma çözmü için ergenin seçtiği stratejiler onun kişilik gelişimi ile ilgili bilgi vermekle birlikte kişilik gelişimini etkiler. Ergenin pozitif çatışma çözme becerilerini kullanması akıl

sağlığı ile ilişkilidir ve öz saygısını artırır(Connolly ve Konarski, 1994, s.389). Ergen bireyin romantik ilişkilerde kullandığı çatışma çözme yöntemini belirleyen diğer bir unsurda çocukluk döneminde anne ile olan ilişkisidir. Ergen bireyin akran ve romantik arkadaşlarıyla çatışma çözme yöntemi çocukluk döneminde annesiyle çatışma çözme yöntemi ile benzer olduğu görülmüştür. Örneğin, çocuk annesi ile çatışma anında annesinde kaçıyorsa ya da ilgisiz davranıyorsa ileride romantik arkadaşı ile de

Şekil

Tablo 1: Araştırmanın Deney Deseni
Tablo  2‘de,  araştırmaya  katılan  kız  ergen  öğrencilerin  anne  öğrenim  durumu  incelendiğinde    deney  grubunun    çoğunluğunun  annesinin(%56)    ilkokul  mezunu,   babalarının  ise  (%  40)‘ı  ortaokul  mezunu  olduğu,  kontrol  grubunda  ise  çoğ
Şekil 1. Envanterin İstismara Uğrama Bölümüne ait Path Diagramı
Şekil 2. Envanterin İstismarı Yapma Bölümüne ait İlk Path Diagramı
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

Myers (1996) sosyal baskınlığı evrimsel psikoloji ile de açıklamaktadır. Erkeğin kadınlara oranla trilyonlarca sperm üretmesinden dolayı kadınlara göre erkeklerin

Dolaylı elektron transferi, hücre ve elektron alıcısı (anot) arasında doğrudan temas gerekliliğini ortadan kaldıran düşük molekül, çözünür aracılar

Tahrir defterlerinde 1570 ve 1594 yıllarında birlikte bir mukataa kalemini teşkil eden ve yıllık geliri 24 bin akçe olan iki değirmenden daha söz edilmektedir

Bu tez kapsamında, önerilen imge işleme ve öznitelik çıkartım teknikleri yardımı ile radyolojik imgelerin karışık bir şekilde yer aldığı IRMA veritabanından

Yol boyunca, Westfalya bölgesinin başkenti olan Düsseldorf, bir ortaçağ şehir olan Zons şehirlerini nehirden panoramik olarak göreceksiniz Saat 14:00 Cochem’e

Kaçınmacı bağlanma stili ile benlik saygısının alt boyutlarından olan kişiler arası ilişkilerde tehdit hissetme boyutu arasındaki ilişkiyi belirlemek amacıyla

AraĢtırma sonucunda; katılımcıların %20‟lik bölümü bilgisayar oyunlarının Ģiddeti özellikle tercih ettiklerini, bilgisayar oynama oynanma süresi arttıkça

Şimdi artık fahrî unvanlar he­ men hemen doktorluk, profesörlük ■ gibi İlmî unvanlarla bir şehrin fah­ ri hemşeriliği gibi yarı siyasî, yarı j içtimai