• Sonuç bulunamadı

Türk Mitinde Kut İyesi Kıdır ve Medeniyet Değişikliğinde Kıdır'dan Hızır'a Geçiş Yrd. Doç. Dr. İsmet Çetin

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Türk Mitinde Kut İyesi Kıdır ve Medeniyet Değişikliğinde Kıdır'dan Hızır'a Geçiş Yrd. Doç. Dr. İsmet Çetin"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Tös, ›m›, neme, ›s, iye gibi terimleri genellikle Altay merkezli Gök-Tanr› inanc› çevresinde Tanr›’lar sistemine ait kavramlar olarak karfl›m›za ç›kmakta-d›r. Gök’te (semada) bulundu¤una inan›-lan Tek Tanr› Ülgen, Gök-Türk Bengü Tafllar›’nda geçen üste gök ve altta ya¤›z yerin sahibidir. Tanr› Ülge’nin hizmetin-de olan baflka Tengriler vard›r ki, bunla-r›n görevleri yarat›lm›fl olanlabunla-r›n sahip-liklerini, sorumluluklar›n› üstlenmektir. Karfl›t, Buura Kan, Burça Kan, Kara-kufl, Bakt› Kan, Er Kan›m, Yay›k, Suyla, Karl›k, Utk›c›, Ayaz Kan, Umay Ana/ Imay Ana, Ana Mayg›l, Ak Ene, Sekis Köstüü Kifltey Ene, Erke Solton, Ay›s›t-lar/Ayz›t, Tafl Pilektüü Pay-Maat›r, rafl, Yes Pilektüü Kerey Kaan, Uçar Ka-an, Yabafl KaKa-an, Kömür KaKa-an, fieedey Kaan, Pad›fl Pökö, fi›nay Kaan, Pad›fl Kerey, Piy Yabafl, Temir Kaan, ya Tanr›

Ülgen’in çocuklar›, ya da iyi rûhlar ola-rak kabul edilir. Bunlar› ayn› zamanda Yayan Neme’lerdir ki, yarat›lm›fl nesne, mahlûk olarak bilinir ve inan›l›r1.

Maksad›m›z Gök Tanr›,ya da teng-riler sistemi ile ilgili bir çal›flma olmad›-¤›ndan, burada sadece Kut ile ilgili olan konulara temas etmekle yetinece¤iz. Ab-dulkadir ‹nan, Yay›k’›n vas›tac› rûh ve onun Ülgen’in vücûdundan bir parça,se-mâvî bir rûh oldu¤unu söyler. Ülgen onu yer yüzüne, insanlar aras›na, onlar› kö-tülüklerden korumak ve hayat vermek için görevlendirip göndermifltir. Altay Türkleri taraf›ndan en çok sayg› duyu-lan rûh /ar› neme oduyu-lan Yay›k ad›na, ilk-bahar mevsiminde koyun ve/ veya k›srak sütü sa¤›larak bulgurla kar›flt›r›l›p lapa yap›l›r, yap›lan bu lapa Tengri Yay›k’a adanm›fl saç› olarak yere saç›l›r. Bu töre-ne yay›k kald›rma denilmektedir ki,

DE⁄‹fi‹KL‹⁄‹NDE KIDIR'DAN HIZIR'A GEÇ‹fi

“K›d›r” the Possessor of Happiness in Turkish Myth and the Transition

from “K›d›r” to “H›z›r” in the Change of Civilization Circle

Kut ‹yesi "(Propriétaire de sainteté) appelé "K›d›r" dans la mythologie

turque et transformation de "K›d›r" a "H›d›r"

Yard. Doç. Dr. ‹smet ÇET‹N*

* G.Ü. Gazi E¤itim Fak. Ö¤retim Üyesi

ÖZET

‹slamiyet’ten önceki dönem Türk inanç sisteminde iyeler, çeflitli fonksiyonlara sahiplerdir. Bu iyelerden birisi olan K›d›r da Kut iyesi olarak bilinmektedir. Gök Tanr› inanç çevresinde var olan K›d›r, Türk toplumu-nun ‹slamiyet’i kabul etmesi ile birlikte Orta-Do¤u kültürlerindeki H›z›r’a dönüflmüfltür.

Anahtar Kelimeler Kut,K›d›r, H›z›r

ABSTRACT

In the pre-‹slamic Turkish belief system, iye’s have various functions. K›d›r, one of these iye’s is known as the iye of ‘kut’. K›d›r, who has a place in the belief system of Gök Tanr›, has been transformed to H›z›r in the Middle Eastern cultures as a result of islamisation.

Key Words Kut, K›d›r, H›z›r

(2)

bunda maksat; lütûf ve ihsan temennî etmektir.

Bat› Türk sahas›nda Huma Kuflu olarak adland›r›lan Hümay, do¤urganl-¤›n, üremenin sembolü olarak görülüp kutsal say›l›r. Bundan genç k›z, gelin ve çocuklar›n koruyucu rûhu olan Umay, daha sonra Im› fleklini alarak tâlih, baht veren iye olarak kabul edilmifltir. Bere-ket veren, üreyen, zenginlik veren bir baflka rûh da Ayz›t’t›r ki, bu rûh kad›n ile difli hayvanlar›n koruyucusu olarak kabul edilmektedir. Ayz›tlar, da¤›n›k halde bulunan hayat unsurlar›n› topla-y›p birlefltirir ve kut yaparlar. Bu kut de-nilen nesneyi ana karn›ndaki çocu¤a üf-lerler. Böylece çocu¤a can verirler. Gebe kad›nlar daima bu rûhlar›n himâyesi al-t›nda bulunurlar. Ku¤u kufllar›, ay›z›tla-r›n timsali oldu¤u için bu kufllara doku-nulmaz...Yakut k›zlar› ay›z›t ad›na tan-gara (put) yap›p karyolalar›n›n alt›nda saklarlar...K›s›r kad›nlar çocuk vermesi için ay›z›ta dua ederler. Gebe ka-d›nlar do¤um günleri yaklaflt›¤› zaman odalar›n› ve evlerinin çevresini temiz tut-ma¤a çal›fl›rlar.2

Ülgen ve burada bahsini etmedi¤i-miz Erlik ile ilgisi olmayan rûhlar da bu-lunmaktad›r ki, bunlar insanlara iyilik yapar, saadet ve zenginlik verir, sayg›-s›zl›k ve kötü davran›fllar› cezaland›r›r-lar. Ee, ‹ye, izzi ve Yezim Piy adl› bu rûh-lar, belli bir biçimde telakkî edilmezler. Her insan kendi idrakince, kendi düflün-cesince bunlara flekil verir ve insanlar›n düflüncelerine göre kalplerde yer al›r. Yer-Su, Yezim Tayka (Don, buz, so¤uk ve ayaz ile buzul anlam›nda) ve Altay (da¤) rûhlar›d›r. Her rûh, kendi bulundu¤u bölge ile ilgilidir ve burada yaflayan boy-lar bu rûhboy-lar› kendi boyunun koruyucu-su sayarak onlar› kutsarlar.

Türk mitinde Ata, Baba, Bab, Buka,

Kökçe/ Gökçe,Kurt Ata, Kurt Dede, Ak Sakal,vb. adlar ile adland›r›lan mitik varl›k veya flahsiyetler binlerce y›ldan beri varl›¤›n› sürdüren kavram ve kav-ramlar çevresinde teflekkül eden inan-malard›r. Türkiye’de Çank›r› yöresinde-ki tespitimizde, ilk atalar›n›n adlar›n› bilmeyenlerin, atalar›n›n adlar› yerine Kurt Ata diye ad verdiklerini gördük. Bunun kayna¤›n›n, Türk toplumu ara-s›nda binlerce y›ldan beri anlat›lan ve inan›lan Kurttan türeme miti oldu¤u aç›kça belli olmaktad›r. Ayn› inanmala-r›n Kamçatka yar›madas›nda yaflayan Çukçiler ile Mo¤ol kabilelerinde de var oldu¤u bilinmektedir. Mitik anlatmalar-da Kurt-Ata; gök yeleli, boz-kurt olarak tavsif edilmektedir.3

Altay Türkleri aras›ndan derlenen Ak Han ve At›n Tayc› masal›nda, Ak Han, yar› Tanr› olarak kabul edilen ve insanl›¤a yard›m için gönderilen bir hand›r. Ay Mangus adl› baflka bir Altay anlatmas›nda, ak sakall› bir ihtiyar, ma-sal kahraman› olan o¤lan›n ad›n› Ay-Mangus kor. Bu ihtiyar, kendisinin Tan-r› oldu¤unu ve iyi meziyetlerle techiz edilmifl oldu¤undan dolay› o¤lana ad verdi¤ini söyler.4

Alt›n Tayc› adl› Altay efsanesinde; Ak Han’›n o¤lu do¤uyor ve Tanr›’dan ça-buk büyüyor. .. O¤lan ad istiyor. Halk toplan›yor. Bir ak ihtiyar ç›k›yor ve o¤la-n›n ad›n› Alt›n Tayc› koyuyor.”5

Kay›n a¤ac›ndan ç›kan Ak-Sakall› Koca, bir Tanr› gibi halk›n aras›na gir-mektedir.6

Manas Destan›’nda, Manas Bakay için “ Tanr› taraf›ndan bize verilmifl bir dost” diye söz ederken, Semetey’in ya-n›nda bulunan ve k›rk yi¤idin bafl› olan K›rg›n’›n, ak sakall› ihtiyar, Tanr› tara-f›ndan gönderilmifl bir kifli oldu¤u vur-gulan›r.7 Yine Manas Destan›’nda,

(3)

Seme-tey’in o¤lu Seytek’e ad veren efsanevî bir varl›ktan söz edilmektedir. Bu efsanevî flahsiyet, gökten inerek çocu¤a Seytek ad›n› verdikten sonra kaybolmufltur.8

Türk Yarat›l›fl Destan›’nda, sel ve ya¤murun sürükledi¤i balç›k, bir ma¤a-raya dolar. Burada toprak, su, günefl ›s›-s› ile meydana gelen ateflten ve rüzgâr ile bir çocuk yarat›l›r. Bunun ad› Ay Ata’d›r.

Kutadgu Bilig’de Ögdülmifl, Ha-kân’a bir elçinin nas›l olmas› gerekti¤ini anlat›rken, kim oldu¤u aç›klanmayan, ancak ulu atalardan, bilge ve ulu bir flahsiyet oldu¤u anlafl›lan Bilge Kök-Ayuk’tan naklen flu cümleleri söyler; Negü tir eflitgil bilir kök ayuk Bu söz ukmasa erdem ats›z kar›r Kiming erdemi bolsa at› yor› Kal› bolmasa erdem ats›z kar›r Ne söyler iflit sen bilgin Kök-Ayuk Erdemi olmayan ads›z yafllan›r ‹nsan erdemiyle insan› geçer Erdemi artt›kça yükselip uçar9

Ögdülmüfl Odgurmufl’a beylere hiz-metin usullerini anlat›rken;

Kayuka ögelik tegir ög bulur Kayu kök ayukluk öze at olur kimi Kal› kök ayukluk tegir kör

Özin ked küdesgü kut› bad› kur Sü baflfl› ya il bafl› bolsa özüng Köni bol yiti tut kulag›ng közüng Kimi akl› ile ögelik bulur

Kimi Kök-Ayukluk diye ün al›r E¤er Kök – Ayuk’luk de¤erse gör ki Kendini tam gözet devlet rütbesi Ordu veya ile bafl olsan özün Do¤ru ol, aç›k tut kula¤›n gözün10

Bilindi¤i gibi ola¤anüstü vak’alar-dan sonra dünyaya gelen Korkut Ata her fleyi bilen, gaibden haber veren, ads›z› adland›ran ulu bir flahsiyettir. Korkut Ata’n›n do¤umu ile ilgili Kazak Türkleri aras›nda anlat›lan bir efsâneye göre, yer kurakt›r. Gök kararm›fl, bulutlarla kap-lanm›flt›r. Gök gürler, flimflekler çakar, y›ld›r›m düfler, ancak ya¤mur ya¤maz. Bütün insanl›k korkar. Nihayet Korkut Ata dünyâya gelir ve ya¤mur ya¤maya bafllar. Dünya rahatlar. Toprak berekete, insanlar mutlulu¤a gark olurlar. Dede Korkut, 20. yüzy›l›n bafl›ndan itibaren gerek yaz›l› kaynaklar›n anlatt›¤›, ge-rekse sözlü kaynaktan gelen bilgiler ile ak sakall›, bilge, ayn› zamanda bilgeli¤i-ni toplum yarar›na kullanan fleflen tiple-mesi ile vas›fland›r›l›r ve resmedilir.

Ak-Koca, Kök-Koca, Ak Sakall› Gök Koca, Alt›n Sakall› Ay Koca, Ayaz Ata, Muz Ata, Ak Sar›kl› gibi adlarla an›lan ve ilahî bir kayna¤a dayanan, çocu¤u ol-mayanlara çocuk bahfleden, do¤an çocu-¤a ad koyan, yard›m bahfleden, çiftçilere bol mahsûl veren, k›smet açan, yolculara yol gösteren ola¤anüstü fonksiyon, görü-nüm ve davran›fllara sahip bu flahsiyet-ler Türk inanç, mit ve efsaneflahsiyet-lerinde, önemli yer tutmaktad›rlar.

Kut kavram›, u¤ur, devlet, baht, ta-lih, saadet anlamlar›na gelmektedir.Bu-nun ilk örneklerinin Gök-Türk Bengü-tafllar›’nda bulunan, insano¤luna tanr› taraf›ndan kazand›r›lan unsurlar için kullan›lmakta oldu¤unu görmekteyiz. Yukar›da adlar›n› sayd›¤›m›z ilahî kay-nakl› flahsiyetler, ayn› zamanda Tanr› taraf›ndan kutlu k›l›nan flahsiyetlerdir. Tanr›’n›n kutlu k›ld›¤› bu flahsiyetlerin görevleri de insanl›¤a kut vermektir.

‹slamiyet’ten önceki dönem Türk inanç siteminde olan ve baz›lar› ‹slami-yet’in kabulünden sonraki dönemde de

(4)

varl›¤›n› sürdüren bu ulu rûh, kifli veya varl›klar, ata ruhlar›na gösterilen sayg› dolay›s›yla, yeniden flekillenmifl ve ha-yatlar› etraf›nda teflekkül eden anlatma-lar ile ulu kiflilerin/ evliyâanlatma-lar›n flah›sanlatma-lar›- flah›slar›-na maledilmifltir.

Tanr› Da¤lar›’n›n uzant›s› olan Ala Tavlar ve Kara Tavlar’da tesbit etti¤imiz aziz, baba, bab, ata, ana s›fatl› evliyâ ve-ya ve-yar› evliyâ say›lan ulu kiflilerin fonk-siyon ve bunlar›n çevresinde teflekkül eden inanmalara, bahsetti¤imiz inanç tafl›nmalar›na örnek gösterilebilir.

fiaflt› Ata, Baba Tukti fiaflt› Aziz’in peri k›z› ile olan evlili¤inden do¤an çocu-¤udur. Mezar›, Kuzey Kazakistan’da fio-lakorgan köyündedir. Hastal›klar› teda-vi edece¤i inanc› yayg›n olup, devlet, bol-luk ve zenginlik iyesidir.11

Ahmet Bab, samimi insanlar›n ko-ruyucusudur.12

Akböge Ana, s›n›kç›lar›n iyesi ola-rak bilinmekte ve inan›lmaktad›r.13

Fat›ma Ana, ana rahmindeki çocuk-lar›n koruyucu ruhu (iyesi)dur.14

Biflkek Bab, imanl› olma iyesi, dini yayanlar›n koruyucusudur.15

Eyke Ana, kad›nlar›n koruyucusu, onlar›n yol göstericisi, ak›l ve feraset ve-rici iyesidir.16

Feyzulla Bab, t›ls›m ve kerâmet iye-si olup, ziyâretine gelenlere dayan›kl›l›k ve güçlülük verir.17

Bibi Gavhar Ana, anal›¤›n ak duy-gusunun iyesi olup, kad›nlarda anal›k duygusunun var olmas›n› sa¤lad›¤›na inan›l›r.18

Belen Ana ve Öyke Ana, yolcular›n yol gösterici ruhlar›d›r.19

K›z Evliya, hamile olan gelinlerin koruyucu ruhu ve hamilelik iyesidir.20

Bekenbey Evliya, âdillik ve do¤ru-lu¤un iyesidir. Yolculara yol gösterir, be-la ve ihanetten korur. Dertlere flifa ve-rir.21

Buraya kadar adlar›n› sayd›¤›m›z varl›k, kifli ve bunlar›n fonksiyonlar› bir-birleriyle örtüflmektedir. ‹slamî dönem-de oluflan inanmalar ile Gök Tanr› inanç çevresinde oluflan inanmalar fonksiyon-lar› bak›m›ndan birbirine benzemekte-dirler.

Gök Tanr› inanc› döneminden kald›-¤› bilinen varl›k ve flahsiyetlerin belirgin özelliklerinden biri de sürekli hareket halinde, her an her yerde görünebilir ol-malar›d›r.

Yukar›da örnekleriyle aç›klamaya çal›flt›¤›m›z Kut veren, kutlu k›lan, ilahî kaynakl› varl›k ve flah›slar›n Türkistan sahas›nda ortak ad› K›d›r olarak bilin-mektedir. Altay, Kazak ve K›rg›z Türkçe-si’nde k›d›ruv kelimesinin gezmek, seya-hat etmek anlam›na geldi¤ini söyledik-ten sonra, Türkiye’de özellikle bahar›n gelmesi ile birlikte gidilen ve genellikle H›z›r-‹lyas/H›drellez kutlamalar›n›n ya-p›ld›¤› yer olan H›d›rl›k, H›d›rl›k Tepesi gibi adland›rmalar›n sadece H›z›r keli-mesi ile izah olunamayaca¤›n›, k›d›ruv kelimesinin Do¤u Türk sahas›ndan Bat› Türk sahas›na tafl›nm›fl olabilece¤ini de dikkate almam›z gerekmektedir.

Altay, Kazak, K›rg›z, Karakalpak, Do¤u Türkistan Türkleri’nde, sürekli halk aras›nda gezen, kalbi temiz insan-lara yard›m eden, onlar› destekleyen, çe-flitli kötülüklerden koruyan varl›k kut iyesi say›l›r ve K›d›r ad›yla adland›r›l›r. K›d›r’›n sevdi¤i insan kutlu k›l›n›r, flans› artar, ifli rast gider. Kazak Türkleri ara-s›nda”Tanr› koldas›n, K›d›r ondas›n”, “Kuday jar›lgas›n, K›d›r esirgesin”, “d›r dar›s›n, bak kalas›n” gibi dualar K›-d›r’›n toplum taraf›ndan önemsendi¤inin ifadesi olarak görülür.

Herkesin kendi gönlünce tasavvur etti¤i K›d›r, özellikle Jarapazan (Rama-zan ay›), Noruz, Sabantoy gibi özel

(5)

gün-lerde görülmekte ve insano¤lunun dav-ran›fl›na göre ona yard›m etmektedir.

“Tan menzili bolganda Töseginnin bas›nan Jast›¤›m›n ast›nnan Bödenedey p›r›ldap Boztorgayday fl›r›ldap K›d›r kelip korugay”

Duas›nda oldu¤u gibi, kimi zaman turgay kuflu, kimi zaman bödene kuflu fleklinde görülür. Bunun Umay Ana, Im›, Huma kuflu ve Ku¤u kuflu ile ilgili inan-malardan kaynakland›¤›n› söylemek mümkündür. Kald› ki, Talih Kuflu’nun bafla konmas› ve buna benzer “ bak kusu bas›na kond›”,” kutu uflt›”, “kut berekesi kaflt›” gibi ifâdeler de buna iflaret etmek-tedir.22

Ç›k›fl Kayna¤›, görünüm, tahayyül ve fonksiyonlar› birbirine benzer olan varl›k ve flahsiyetler, ‹slamiyet’ten önce-ki Türk inanç ve kültür sisteminde var olup, Bat›’ya olan Türk göçleri ile yeni medeniyet dairelerine girifl, ‹slamiyet baflta olmak üzere Hristiyanl›k ve Muse-vilik inançlar› ile tan›fl›kl›k, dolay›s›yla orta do¤u kültürlerinden al›nan yeni un-surlar ile flekillenmek suretiyle kimi za-man Köro¤lu’nu kür>kör biçimini alma-s›na gitmifl,23kimi zaman bozk›r

mede-niyetinden tar›m toplum yap›s›na geçifl sürecinde arbav kelimesi arpac› (Arbav-c› kumrusu> Arpa(Arbav-c› kumrusu) flekline dönüflmüfl, anlam kaymas›na u¤ram›fl, baflka anlamlarda kullan›lmaya baflla-m›fl. Bu medeniyet de¤iflikli¤i sonucun-da, kut ‹yeleri, önce Kut ‹yesi K›d›r’a, oradan ata ruhlar›n›n kutsanmas›ndan evliyâlara, oradan da dinî kaynakl› oldu-¤u inanç ve iddias›yla H›z›r ve H›z›r-‹l-yas’a geçiflin bir ifadesi olarak karfl›m›za ç›kmaktad›r. Ancak flunu özellikle belirt-mek gerekir ki, ilkel dönemlerin inanma ve pratikleri, art›k günümüzde yerini

ye-ni inan›fl ve pratiklere b›rakm›flt›r. Dola-y›s›yla kayna¤› hangi dönem ve hangi kültür olursa olsun, Türk insan›n›n be-nimsedi¤i ve özel önem verdi¤i H›z›r, H›-z›r ‹lyas veya H›drellez ile ilgili inan›fl ve pratikler Türk insan›n›n inanma ve ritü-elleri olarak kabul edilmelidir.

NOTLAR:

1Abdulkadir ‹NAN, Makaleler ve

‹nceleme-ler I, Ankara 1987, s. 404-414; Tarihte ve Bugün fiamanizm, Ankara 1986, s.27-41

2‹NAN, Türihte ve Bugün fiamanizm, s.37 3Bahaeddin ÖGEL, Türk mitolojisi I,

Anka-ra 1989, s.43-45

4ÖGEL, a.e., s.325

5ÖGEL, Türk mitolojisi II, Ankara 1995,

s.90

6a.e., s.91

7ÖGEL, Türk mitolojisi I., s.503, 505 8ÖGEL, Türk mitolojisi II, Ankara 1995,

s.90

9Yusuf Has Hacib, Kutadgu Bilig,

(R.Rahme-ti Arat), Ankara 1979, beyt, 2644-2646

10a.e., 4067, 4142

11Eskermes JAKSIMBETULI, Ezireti

Kara-tav, Evliyenin Keni Edi,, fiimkent 2000, s.9

12a.e., s.12 13a.e., s.18 14a.e.,, s.18

15JAKSIMBETULI; Emz e KALMIRZAULI,

Teberik Dünye, Almat› 1997, s.31

16JAKSIMBETULI,a.g.e., s.19 17a.e., s. 12 18a.e., s.17 19a.e., s. 19 20a.e., s. 19 21JAKSIMBETULI, 25

22Daha genifl bilgi için bak›n›z; Ni’met

MA⁄-CANULI, Kazakt›n Miftik An›zdar›, Urumçi 1996,

23‹smet ÇET‹N, Türk Destan Kahramanlar› ve

Referanslar

Benzer Belgeler

mından, yatağın son yılı olduğu 1962 de Ça- yırlı'nm işletme ömrünün sona ereceği söy­ lenmektedir. Geçmişteki onbir yıllık işletme ömrü süresince günden

Ve yine, Çevik’e göre, “İs- lam dininin nihai olarak hedeflediği siyasal durum eğer insanların adil bir şekilde yönetilmesi ise ve bu durum demokrasinin de nihai olarak

As a result of health checks at the time they are healthy, individuals are motivated to healthy lifestyle and they are in more collaboration with physicians

Bir diğer yandan artan bilgi kirliliği, oku- ma alışkanlıklarımızdaki dehşet deği- şim, bağımlılık, dikkat eksikliği gibi kay- gılandırıcı fikirler

Il se croit transporté dans une maison du pays rhénan, puis dans les rues d’une ville mystérieuse, enfin chez son grand-oncle, à Mortefontaire.Il apprend bientôt la

With these features, Minstrel Kahraman legends on the oc- cupation and liberation of Kars and told by Minstrel Şeref Taşlıova are an example of oral history text in terms of

Cenaze çıkmış olan evde daha önce nişanı yapılmış olan erkek veya kızın düğünleri bir yıl sonra yapılır.. Bir yıla kadar bu eve kız istemeye gidilmez

Şekil-2 Modifiye yönteme göre gDNA izolasyonu sonucunda elde edilen gDNA’nın konsantrasyonunu gösterir agaroz jel fotoğrafı.. izolasyon