• Sonuç bulunamadı

İdare hukuku yönünden afet riski altındaki alanların kentsel dönüşüm süreci

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İdare hukuku yönünden afet riski altındaki alanların kentsel dönüşüm süreci"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

iii

ÖZET

Eski çağda var olan avcılık ve toplayıcılık sisteminden üretim sistemine geçilmesi ile birlikte oluşan bir aradalık hali, toplu yaşama geçiş sürecinin başlangıcına vesile olmuştur. İnsanların bir arada yaşamaya başlamasına koşut olarak ihtiyaçlar artmış; bireylerin yaşayış biçimi ve üretim şekli evirilmiştir. Bu gelişmeler doğrultusunda kent kavramı oluşmuş ve yeni bir form kazanmıştır. Geçmişte oluşturulan kent ya-pısının zaman ilerledikçe küresel düzlemde yaşanan diğer gelişmelerle birlikte de-ğişime uğraması ve nüfusun kent alanlarında yoğunlaşması olgusu kent mekânla-rının değişmesi, yenilenmesi ihtiyacını doğurmuştur. Sanayi Devrimi’yle birlikte artan makineleşme olgusu, kırsal bölgelerden yeni kurulan sanayi bölgelerine olan göçler ve sanayi bölgelerindeki altyapının o günün koşullarına göre yetersiz oluşu, çarpık kentleşmeyi de beraberinde getirmiştir. Bunun sonucunda kent içinde yaşa-nabilecek olası afet riskine karşı önlem almak kaçınılmaz bir durum haline gelmiş-tir. Söz konusu risk unsurunun varlığına karşın daha önce izlenen yanlış kentleşme politikaları ve bu alanda mevzuatın yetersiz olması sebebiyle, bu ihtiyacı karşıla-maya yönelik olarak 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kabul edilerek yürürlüğe girmiştir. Türkiye umumi hayata etkili doğal afetlere sıkça maruz kalan bir ülkedir. Meydana gelen afetler ara ara gerek köy gerekse kentlerde büyük hasarlara, konutların yıkılmasına ve çok sayıda can ve mal kaybına yol açmaktadır. Bu gibi durumlarda hasar ve zararların telafisine ça-lışmak; kentlerin özellikleri ve şartlarını gözeten bir planlama çerçevesinde, konut ihtiyacını karşılayacak tedbirleri almak ve toplu konut teşebbüslerini desteklemek Devletin var olan görevlerindendir. Bu doğrultuda, 6306 sayılı Kanunda öngörülen sisteme uygun biçimde riskli yapıların ve riskli alanların tespiti ve riskli yapıların bulunduğu arsa ve arazilerde gerçekleştirilen yıkım faaliyeti anlatılarak yıkım son-rası sürecin işleyişi idare hukuku boyutuyla irdelenecektir.

(2)

iv

ABSTRACT

In ancient history, there were many primitive systems in the world; for example, hunting and gathering systems. However the discovery of new ways of co-existence brought along new needs; altering the way of life of individuals and the means of production as well. Meanwhile, people started to live together, their needs undoub-tedly rose and people’s manufacture types and their existence have been changed. In line with these developments, the notion of “city” has emerged and adopted a new form. As time progressed, the city structure has endured recent developments, in line with developments on a global scale. On the other hand, high population density causes spatial changes and needs of regeneration. So, cities structure is ra-pidly deteriorated. For our country, the problem of irregular urbanization came out as a result of the migration that began in the late 1960s due to the mass production from rural to industrial zone and the lack of proper infrastructure in the industry zones. Consequently, it was inevitable for the government to take precautions in order to avoid potential disaster risks. The Law on Transformation of Areas under the Disaster Risks (Law No. 6306) entered into force in 2012 with an aim to make up for both previous wrong urbanization policy that had been done and inadequate legal regulations that were in effect. Turkey is often exposed to many natural disas-ters which are effective on public life. Catastrophic disasdisas-ters cause to irrevocably great damage in cities and villages and loss life and property. In such cases, to com-pensate for damages and loss and to take measures to meet housing needs within framework of plan that considers characteristics of cities are assigned to the State. In this direction, the determination of risky structures and risky areas in accordance with the system envisaged in the Law no. 6306 and the demolition activities carried out in the land, where risky structures are located are explained and the basis of the process of the transformation of under disaster areas, shall be examined with re-gards to the administrative law dimension in this study.

Referanslar

Benzer Belgeler

Erzurum ili genel görünümü ve çalışma sahası Dolayısıyla çalışmanın ana materyalini Erzurum ili kent merkezindeki kent dokusunu oluşturan ve kent kimliğine

tesis edilen Bakanlar Kurulu kararında hukuka uyarlık bulunma(dığı)” ifade edilmiştir 130. Dolayısıyla taşınmazı kapsayan alanın sadece yenileme alanı olarak belirlenmesi

Tez ile ilgili di¤er bir önemli saptama ise, ‹yonya ve Karya liman kentlerinde, özellikle ve deniz ve kara ticaretinin kesiflti¤i ‹yonya’da, ticaretin (fiekil 9) ,.. göçlerin

M eşrutiyet inkılâbının İlk yılında, Şair Mehmet Akif ile müş­ tereken yazdığı (Acem Ş 9 hin a) unvanlı şiiri ile kendisini tanıtm ıştır.. Ondan sonra,

SİMİT YEDİ Edincik’te çay bahçesinde danışmanı Mahir Uçar ile birlikte üreticilerden sorunlarını din leyen Vehbi Koç, çayla simit yedi. Üreticiler, “Vehbi

vaşımızdan belgesel görüntülere de yer veren bu film, tarihle ilgilenen­ ler için de kaçırılmayacak bir belgesel. “Cumartesi gecesi yayın­ lanan Gönül Akkor

Jeopolitik Ekonomi Okulu’nun kullandığı çerçevede, çok kutuplulaşma mücadelesi, esas olarak “hâkim devletler” (örn. Amerika Birleşik Devletleri) ve “iddiacı

Bu çalışmada; Avrupa Birliği, Almanya ve Fransa’da tarımsal üretim değerinde önemli bir yer tutan buğday, dane mısır, şeker pancarı ve domates ile inek başına