Günümüz
San -lr/
5
.
İstanbul Sergisi
EMİN ÇETİN GİRGİN
1980’den beri düzenli olarak gerçekleştirilmekte olan Günü müz Sanatçıları İstanbul Sergisi, katılımın dışında kalite olarak da düşmekte olan grafiği, güven ve rici boyudan zorlamaktadır. Ele meler ve ödüller buna bağlı bir polemik ortamı geliştirirken, Sa yın Özdemir Aitan’ın söyledikle ri ayrıca önem kazanmaktadır. Şöyle demektedir sayın Altan:
“İstanbul’da önde gelen genç sanatçıların bir bölümünün ka tıldığı bu serginin, bazı sorunla- nn giderek çözümlenme aşama sına girdiği bir sırada bu yıl hız lı bir düşüş göstererek ciddi bi çimde gerilemesi üzücü bir du rumdur. Sergi Seçici Kurulu, bir iki üyenin dışında belki de halk jürisi diyebileceğimiz nitelikte, sanatla ilişkileri yarı amatör dü zeyde olan kişilerden meydana gelmektedir. Öncü sanatı geliştir me amacı taşıyan bu çok önem li sergilerde seçici kurulların ilk ve çok önemli işlevleri dikkate alınırsa, yapılan hatanın büyük lüğü daha çok meydana çıkmak tadır. Adı geçen sergide seçici ku rulun aldığı kararlar, hatta daha ilginci jürinin kompozisyonu, daha hiçbir eleştiri konusu olma dan, bizzat bu kurul tarafından çevreye ve bazı sanatçılara sergi ye katılmadıkları için, “seçici ku rul mutlaka filan mı olmalıydı” biçiminde sitem yağdırmaları, jürinin kendi varlığından duydu ğu rahatsızlığı böylece belirtmiş olması, kendilerinin de farkında
Günümüz Sanatçıları 5. İstanbul Sergisi’nde özgün baskı ödülü nü yukarda görülen “Küçük Ka d ın ” adlı resmiyle Çetin Bilgin aldı.
olduğu gerçeği ortaya koymakta dır. Ayrıca jüri mutlaka filan ve ya falandan olmaz gerçekten, ama görebildiği işlev açısından bu jüri ortalamasının üzerinde elli kişiyi yalnız İstanbul’da sa yabiliriz. Ancak çok merak edi yorum, jüri içinden bazı üyeler hiçbir tepkinin gelmesine vakit kalmadan ve daha şimdiden böy le coşarlarsa bu satırlar ve ben zerlerine ne diyecekler acaba? Yine de işin acemisi idmanın do ğal sonuçları diyeceğim, ama Türkiye’de her ciddi iyi niyetli
gi-üzerine
rişim mutlak yozlaşnialı, mutlak amacından sapmaİı mıdır? Bu
nun tek yolu bu mudur?” Altan’ın düşüncelerine saygı duyarken, yıpratıcı eleştirilerin aktif bir sanat kritiğinin oylum lu boyutlarına ulaşan sentezini beraberinde getirdiğini de belirt mekte yarar vardır. Jüri değer lendirmesine gelince, tartışma konusudur. İki yüzü aşkın resim arasından seksendördü sergilen meye değer görülmüştür. Bunlar arasında ne özgün baskıda, ne de yağlıboyada genç kuşağın ileri isimleri yer alamamıştır. Katılım ve sergileme kısıtlıdır. Ödüller tartışma götürür. Genel bir de ğerlendirme yaparsak şöyle bir tablo çizebiliriz: Aydın Ayan, Şe nol Yorozlu, Filiz Başaran Özay- tcn, Tülin Oztürk’ün resimleri,
Ünal Çimil, Tuğrul Selçuk, Gün gör Güner’in seramikleri sergi nin düzeyini yükselten işler ola rak beliriyorlar. Resim dalı ödü lünü alan Kadri Özayten, genç kuşak içersinde adı anılması ge reken bir sanatçıdır, fakat müze salonlarında sergilenen hatta ödüle değer görülen yapıtında gerekli performansı gösterdiği tartışılır. Gelecek yıllarda katılı mın özendirilmesi ve tartışmaya yol açmayacak sonuçlarla sergi nin sürdürülm esi avangard (ilerici-öncü) çıkışları beraberin de getirecektir. Bu kişisel kapris lerin dışında üzerinde önemle durulması gereken bir konudur.
Sergi İstanbul Resim Heykel Müzesi Şeker Ahmet Paşa Salo- nu’nda devam etmektedir.
İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi