• Sonuç bulunamadı

Müziğin Jules Verne'i:Yıldırım Gürses gençliğinde kurduğu hayalleri gerçekleştiriyor

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Müziğin Jules Verne'i:Yıldırım Gürses gençliğinde kurduğu hayalleri gerçekleştiriyor"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Yıldınm Gürses gençliğinde kurduğu

hayalleri gerçekleştiriyor

Müziğin Jules Vernel

İdealleri yaşattı: Yıldırım Gürses daha 16 yaşındayken (üstte) çizgisini belirlemişti... Beste yapacak, çoksesli Türk müziği üzerinde çalışacaktı... ‘’Hoş Seda1’ toplu­ luğu bu düşüncenin ürilnii olarak ortaya çıktı (solda).

“ İ

n sa n

beste yapmaya

başladığı zaman, dünya ile ilişkisi

kesilir, zaman adeta durur. Bir

sandalyenin üstünde on hatta 13

saat hiç kalkmadan oturduğumu

bilirim. Bazı besteyi bir günde,

bazısını üç ayda yaparım. Mesela

-‘Gurbet’ 15 dakikada, ‘Gençliğe

Veda’yı 1.5 yılda besteledim...”

1

‘ A

hm et

Özhan, Nesrin

Sipahi, Muazzez Abacı, Nükhet

Duru ve Nilüfer, bestelerimi en

iyi yorumlayan şarkıcılardır”

“ 1V[İREİLLE

Mathieu, Hugo

Rodrige, Jean Paul Cara gibi ünlü

şarkıcılara ve Los

Machu Cambos’a bestelerimi

verdim”

in iyi yorumcular

TAYFUN OMAY

Y

ıldırım Gürses kendi deyimiyle, ni- havend okuyan bebekmiş. Ingala- malarla başlayan müzik tutkusu, yıllarla birlikte gelişerek sürmüş. Yıldırım Gürses “ Başka türlü de

■ ■ ■ ■ olmasına olanak yoktu. Babam dini musikiyle uğraşırdı. Her türlü enstrü­

manı çalardı. Ablamın da sesi çok güzel­ di. Bu nedenle ailem müzikle çok haşır ne­ şirdi. Ben de nasibimi aldım” diyor.

14 yaşında 40 makam

Gerçekten de Yıldırım Gürses küçük yaş­ larda Bursa Musiki Cemiyeti'ne girer, 11 ya­ şında ilk konserini verir. Yine o yıllarda kıyı­ sından köşesinden beste yapmaya başlar. 14 yaşında da 40 makamı birbirinden ayıracak müzik bilgisine ve kulağına sahip olur. 1965 yılında besteleyip söylediği “ Gençliğe Veda” ile, bir de ödül alan sanatçı, “ Son

Mektup” , “ Sonbahar Rüzgârları” adlı şar­

kılarıyla da adını iyiden iyiye duyurur...

Bugün 350’yi buldu...

1980 sonrası yaptığı besteler, özellikle çok sesli müzik denemeleri ve bu türün öncülü­

ğünü yaparak sevenlerinin gönlünde görkemli

bir taht kurmayı bilir. Bugün yaklaşık 350 bes­ tesi olan 42 yaşındaki sanatçıyla müzik üze­ rine bir söyleşi yaptık. Çok sesli müziğin çı­ kışını, dünyaya açılma çalışmalarını konuştuk.

Çift kişilikli...

— Ününüzü hem besteci hem şarkıcı ola­ rak yaptınız. Bize besteci ve şarkıcı Yıldı­ rım Gürses'i anlatır mısınız?

“ Ben iki kişilikliyim. Şarkıcı Yıldırım Gür- ses’le besteci Yıldınm Gürses arasında çok büyük zıtlıklar vardır. Besteci Yıldırım Gürses ağırbaşlı, mütevazı ve içine kapanıktır. Şar­ kıcı Yıldırım Gürses ise, atak munteris ve kap­ rislidir. Besteci Yıldırım Gürses’e şarkıcı Yıl­ dırım Gürses bakar. Çünkü besteci olarak hiç para kazanmadım diyebilirim. Bugün neyim varsa hepsini şarkıcılığımla yaptım. Yalnız besteci yanım her zaman ağır basar. Batı mü­ ziğini seçmeyişim, fırsatı yakalamama rağ­ men, hariciye işine girmeyişim, besteciliğimin ağır basmasından kaynaklanır.”

— En çok hangi bestelerinizi beğenirsi­ niz?

“ Gençliğe Veda’, ‘Son Mektup’, ‘Sonba­ har Rüzgârları’, ‘Mazideki Aşk', ‘Gurbet’, 'İçime Hüzün Doluyor’, ‘Güller Ağlasın’, Gül Dudaklım’, ‘Affetmem Asla Seni’, ‘Mevtana’, ‘Liseli Kız’ en beğendiğim bes-

telerimdir,”

Dürt patça: İspanyol Los Machucambos top­

luluğa, sanatçıdan‘Eller”, "Ne Yazar” “Çok Ayıp" ve ‘‘Ömrümde Akşam Oldu” yu alır.

Konsantre

olayı

— Bir besteyi ne kadar sürede yaparsı­ nız?

"Beste yapmak bir Allah vergisidir. Beste yapmak konsantre olayıdır. Bunun ötesinde, ben sözlere göre beste yaparım. Söz yazarı­ nın düşündüklerini düşünmeye çalışırım. El­ bette halkın beğenisini de göz önünde tutmak gerek. Beste süresine gelince, bu kesinlikle

. : Nesrin Sipahi ile Gürses’in arkadaşlıkları, Istan - bul Radyosu günlerine dayanıyor.

belli olmaz, insan beste yapmaya başladığı zaman, dünya ile ilişkisi kesilir, zaman ade­ ta durur. Bir sandalyenin üzerinde, on saat hatta onüç saat hiç kalkmadan oturduğumu bilirim. Bazen besteyi bir günde bazen üç ay­ da yaparım... Örneğin ‘Gurbet'i 15 dakika­ da ‘Gençliğe Veda’yı 1,5 yılda besteledim...”

— Beste yaparken belli bir zamanı ve mekânı seçer misiniz? Beste çalışmaları­ nızda hangi enstrümanı kullanırsınız?

"Geceleri beste yaparım. Bestenin çıkışı da çoğunlukla 03.00'den sonraki saatlere rast­ lar. Herhalde birikimler bu saatten sonra şe­ killeniyor. Beste yaparken belli bir yer ara­ mam. Yalnızca sessiz bir yer olması benim için yeterlidir. Enstrüman ise hiç kullanmam. Çünkü müziği ben içimde duyarım."

Çıkış noktası

— Bestelerinizi en iyi hangi şarkıcılar yo­ rumluyor?

“ Ahmet özhan, Nesrin Sipahi, Muazzez Abacı, Nilüfer ve Nükhet Duru bestelerimi en iyi yorumlayan şarkıcılardır." •

— Çok sesli Türk Müziği’nin çıkışı nasıl oldu?

“ Değişik bir müzik yapmak, büyük orkest­ ra kurmak ve müziğimizi dünyaya açmak. Hep bunları düşledim. Bu nedenle müziğin Jules Verne’yim diyorum. Bu düşlerimin hep­ sini gerçekleştirdim. Değişik bir müzik de yap­ tım, büyük orkestra da kurdum, müziğimizi dünyaya da açıyorum. Çok sesli müziğin çı­ kışının esasını bu hayal teşkil eder, işe önce hayalle başladım. Sonra gençlere ve çocuk­ lara ulaşma isteğim etken oldu. Bence Türki­ ye’de sanat yabancı kültürün işgalinde. Türki­ ye kendi kültür ve sanatını gençlere, çocuk­ lara öğretmeyen tek ülke. Gençlere ve çocuk­ lara mesajları, asla yabancı kaynaklı müzik­ le ulaştıramayız. Gençlerimiz Batı kültürü sempatizanı haline getiriliyor. Ben Batı mü­ ziğini çok seviyorum. Ama Batı müziğini kendi

musikimizin yerine koymak yanlış. Gençlere ve çocuklara çok sesli müzikle ulaşabilece­ ğime inandım. Şimdi üç yaşındaki çocuğun bile sevgisini kazandığımı görerek, çok mut­ lu oluyorum. Ayrıca çok sesli müzik bana göre tam anlamıyla çıkmış sayılmaz. Daha dene­ me halinde, cenin halindedir.”

Batı malzemesi...

— Bu müzik yurt dışında da ilgi görüyor. Bunun sebepleri nedir?

“ Her milletin özellikleri birbirinden farklıdır. Bu farklılıklar, ayrı güzellikler yaratır. Ama bu unutuldu. Batı’ya hep Batı malzemesi ile gi dildi. Yanlış yollara sapıp, sonra bundan ge ri dönmek, hep zaman kaybına sebep oldu Ben dışarıya giderken hem bizim hem Batı’ linin beğeneceği yemekler yapmayı düşün düm. Batı müziğine uygun makamlarımızı ar monize ettim. Bir de Türk müziğinin yorumun da kaydırmak sesler vardır. Bu sesler Avru

— Şimdiye kadar hangi şarkıcılara bes­ telerinizi verdiniz?

“ Dünyanın en büyük şarkıcılarıyla kontak­ larım oldu. Mirielie Mathieu’ya ‘Ömrümde

Akşam Oldu’ adlı bestemi verdim. Ayrıca bu

güçlü ses için, yeni besteler yapıyorum. Los Machucambos ‘Eller’ ‘Ne Yazar’, ‘Çok

Ayıp’, ‘Ömrümde Akşam Oldu’yu adlı Hu-

go Rodrigez’e ve isveçli şarkrcı Linda’ya

‘Ömrümde Akşam Oldu’yu verdim. Jean Pa­

ul Cara ise “ Son Mektup” u istedi. Önümüz­ deki aylarda Fransa televizyonunda ‘Mozaik’ adlı programa çıkacağım. Belçika ve Ispan­ ya'da televizyon programlarına katılacağım. Bütün bunlarda Erkan Özerman’ın katkısını da, bir kez daha belirtmek istiyorum. Bir de bu şarkıcılara verdiğim bestelerden eğer pa­ ra kazanabilirsem, müzikle ilgili vakıf kuraca- ğım."

Kilosundan memnun...

—Sahne sanatçıları genellikle zayıf olur. Siz bir hayli kilolu görüşünüzle bu genel­ lemeye tezatsınız. Aşırı kilolu olmanız sizi sahnede rahatsız ediyor mu?

"Gençlik yıllarımda bir hayli zayıftım. O yıl­ larda sporla da uğraşırdım. Beş yıl bir spor kulübünde kalecilik yaptım. 12 yılda halter ça­ lıştım. Sporu bıraktıktan sonra, bir hayli kilo- landım. Şimdi kilom 105 ile 98 arasında de­ ğişir. Ben kilomdan şikayetçi değilim. Çün­ kü zayıf bir insandan volümlü ses çıkmaz. Ben 15 kilo versem üst seslerimde hemen kaybolma olur. Yani sesim kilomla doğru orantılıdır...”

Gâçlfi Gürses, Mirielie Mathieu’ya yeni besteler yapıyor...

"Son mektup": Sanatçının bu parçasını be­ ğenip alanlar arasında Jean Paul Cara da

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Eğer ortada gerçek bir cisim yoksa üç boyutlu bir cisim üretebilmek için öncelikle açık kaynak kodlu veya satın alınmış bir tasarım prog- ramı (3D max, Alias,

Enfekte dışkı örneklerinin koç katımı öncesi ve gebelik süresince aylık olarak yapılan dışkı kültür- lerinde Ostertagia, Trichostrongylus, Nematodirus,.. Haemonchus,

Furthermore, although, RR tended to decreases during the anaesthesia procedure in both groups, presence of a sharp decrease in RR values and occurrence of respiratory

Nezaket değerine ilişkin “Niçin nazik davranılmalıdır?” Sorusuna çocukla- rın verdikleri cevaplardan yola çıkılarak oluşturulan kodlardan suç-ceza, çıkar, iyilik,

Devlet Resim Sergileri resim alma ve Salon İnterministeriel Utrillo ödülü Çağdaş Ressamlar İstanbul 1968 İstanbul 1969 Ankara 1970 İstanbul 1970 İstanbul 1971 Ankara

Müzik eğitimi kapsamında yapılan ölçek geliştirme ve dilsel eş değerlik uyum çalışması kapsamına giren ölçeklerin kategorik olarak incelenmesi amacıyla yapılan

Bulgaristan’daki Türk asıllı şairlerin ninni türküleri Nâzım Hikm et’in şiirle­ ridir dersem hiç şaşırtmış olmam.. Bizler daha çok bu şiirlerle büyüdük,

Büyük Valide Han'm tam karşısındaki sokakta iki tarihi yapı bulunuyor.. Bunlardan ilki Küçük