• Sonuç bulunamadı

Abidin'in imecesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Abidin'in imecesi"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

29 ARALIK 1993 ÇARŞAMBA

POLİTİKA VE ÖTESİ

MEHMED KEMAL

Abidin'in İmecesi...

Bebek’teki caminin avlusunda Abidin musallada, Boz

Mehmet ve arkadaşları ayakta dikiliyorlar. Abidin anlat-

masa kim nereden bilecek Boz Mehmet’le siyaset arka­ daşı olduklarını... Bunun içinde sürgün de var. Abidin, tutuklanıp Sansaryan Han’a götürüldüğünü, orada polis şefi Parmaksız Hamdi’nin sorguladığını, sonra Haydar­ paşa'dan sürgüne gönderildiğini (şair Oktay Rifat'ın oğlu Samim Rifat'a) şöyle anlatır:

“Sansaryan müthiş bir han... Belki bir gün filmi yapılır. Parmaksız Hamdi (siyasi polis şefi) kısaca boylu, çok zayıf, çok sinirli birisi... Beni epeyce ayakta tuttuktan sonra dedi ki:

- Seni şeye gönderiyorum biliyor musun, Mecitözü’

ne..

- Neresi orası, dedim.

- Gittiğinde görürsün, dedi.

Gerçekten de gittiğimde gördüm.

İki jandarma eşliğinde, Boz Mehmet'le İkimiz kelep­ çeli olarak Haydarpaşa Garı’nı boyladık. Nâzım’ın şiirle­ rinde Haydarpaşa Garı olarak anlattığı hikâyeyi canlı olarak yaşadık. Aynı trende Nadya Hüseyin vardı, Arif

(Dino) vardı, epeyce güzel bir kalabalık vardı. B ir dergi

çıkaracak kadar bir kadro... Birdenbire kendimi bir gece fırtınasından sonra bir handa buldum. Çeyrekli İstas­ yonuydu.

Mecitözü'ne gelmiştik. Gün geçtikten sonra alıştım. Resim çiziyor, yazı yazıyor, bir piyesin taslağını yapı­ yordum. (Sonradan yasaklanacak olan ‘Kel’ adlı oyun)... Arif (Dino) Kayseri’ye gönderilmişti. Bir süre sonra ben de oraya gittim. Daha sonra Adana'ya gittik. "

Ne olsa sıcak iklim, Adana'da rahat ediyorlar.

Adana'daTürk Sözü gazetesinde iş buluyor. Bir taşra gazetesi ama ne olsa gazetecilik, bir süre oyalanıyor.

Hilmi Artun da o gazetede çal ışıyor, "işini öyle ciddiye

alırdı ki, savaş içinde Londra, Paris, Berlin, Moskova radyolarının son haberlerini almadan sayfaları bağla­ mazdı’’ diyor.

BabIâli'deki yıllarını tatlı tatlı anlatır:

“ Babıâli 'deki ilk yıllarımda Nâzım 'ın kitaplarına resim yaptım. Nâzım müthiş, hoş bir arkadaştı. İşleri oyun oy­ nar gibi yapardık. Oyun derken sanatsal anlamda söylü­ yorum. "

D Grubu’nun ilk sergisinde bir resim satmış. O yıllarda resim satmak bir sorun... Resim armağan edilir ama sa­ tılmaz. Arif Dino duyuyor, çok kızıyor: “ Bu senin

yaptığın orospuluk" diyor, “ Resim armağan edilir, satıl­ maz."

Rahmetli Hürrem Arman, Köy Enstitüleri’nde önemli bir yöneticiydi. Biz şair, yazar, çizer takımını hafta sonla­ rı köye çağırırdı; yer, içer hatta gece yatısına bile kalır­ dık. Bu gidiş gelişlerimizde her işin başında bir “ imece" sözcüğü geçerdi. Ne olduğunu bilmezdik. Meğer bu, Abidin Dino'nun bir bulgusu imiş... Dilimize iyice giren, yerleşen bir söz oldu. Dergide, yazmada, kazmada,

“ imece" vardı. Yıllar sonrası şöyle anlatır:

"... Zaten vardı o sözcük de, ben bulmuştum. Balıke­

s ir’de dolaştığım sıralarda, bütün sürgün hikâyelerin­ den önce, imece lafına rastladım. Bir köyde konuşu­ yorlardı. İmece nedir? Hep beraber yapılmış iş... Çok sevdim o sözcüğü... İmece sözünü tutturdum. Sabahat­

tin’e (Eyuboğlu) aktardım. Sabahattin, Köy Enstitüleri’-

ne aktardı. Böyle dolaştı, gelişti imece hareketleri, imece kitapları falan oldu. Geleneksel bir içten gelme, bir birlikte çalışma isteği... Bence çok önemli imece... En gelişmiş toplumlarda bile elden kaçırmamak gerek o kavramı.... Belki geleceğin bile bir anahtarı olabilir."

Köy Enstitüleri kapatıldıktan, hatta düşman sayıldık­ tan sonra bile bu “imece" yaşadı. Köy Enstitüleri'ni biti­ ren, bağlı olan öğretmenler imeceler kurdular, çevre­ sinde toplandılar. Son zamanlarda bu adla bir dergi bile çıkarıldı. Şimdi kitaplar yayımlanıyor. Yaşıyor Abidin’in imecesi...

Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Ahmet Altıner, Enstitülerdeki “ iş içinde eği­ tim ” uygulamasını şöyle özetliyor: “ Köy Enstitüleri çokamaçlı bir okuldu.. Öğretmen yetiştiriyordu,

Bu çalışmada, modellenen betonarme çerçeveli bir yapıda beton dayanımının etkinliğini belirlemek amacıyla, beton dayanımı 18MPa’dan önce 12MPa daha sonra 10MPa

Başarısız devlet ve devletin başarısızlığı kavramları sadece doktrin ya- zarları tarafından tartışılmamakta, Dünya Bankası (World Bank), Birleşik Krallık

Tarık Acar «Yarasalar ışıktan korkar.. Her ikisi de kabir­ lerinde rahat ve huzur

PMN'lerin önceden sitokin ile muamele edildikten sonra lip amB ve Candida'larla birlikte inkübe edildi¤i grupta fagositoz ora- n›nda artan konsantrasyonlarda gözlenen

Tuba Sarıgül Antarktika’daki Peninsula Yarımadası’nın kuzey ucundaki Danger Takımadaları’nda 1,5 milyondan fazla Adélie pengueninden oluşan bir koloni

Her biri çürümüş birer ‘kurum ’ olan, tekkeler yaşantısından, m em urlara ve nazırlara padişah ihsanları ve avantalarından, herkesin birbirini jurnal etmesi

“San’ata Dair” yazısında ise, Devlet Resim ve Heykel Sergisi’ne ilgisizliği, du­ yarsızlığı ve sevgisizliği belirtir: “...Ben bile, ben ki evinde hayli zengin