• Sonuç bulunamadı

SSK Ankara Eğitim Hastanesindeki İntravaskŸüler Kateter İnfeksiyonu Etkenleri ve Risk Faktöšrlerinin Değerlendirilmesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "SSK Ankara Eğitim Hastanesindeki İntravaskŸüler Kateter İnfeksiyonu Etkenleri ve Risk Faktöšrlerinin Değerlendirilmesi"

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Girifl

‹lk defa 1945 y›l›nda Meyer taraf›ndan kullan›lmaya bafllanan plastik intravasküler kateterler, ilaç, s›v›, transfüzyon ya da parenteral besleme amac›yla günümüzde s›k olarak uygulanmaktad›r. Bu araçlar›n kullan›mlar›nda en önemli sorun olan kateter infeksiyonu oran› de¤iflik kaynaklara göre %3-27 aras›nda de¤iflmektedir (1,2).

Bu infeksiyonlar aras›nda kateter sepsisi insidans› %1’in alt›ndad›r. Fakat hastaneye yatan hastalar›n %50’sinden fazlas›na herhangi bir nedenle intravasküler kateter uygu-land›¤› göz önüne al›nd›¤›nda, infeksiyon riski ile karfl› karfl›ya kalan hasta say›s› tahmin edilenden fazlad›r. Bu infeksiyonlar hem sepsis riski tafl›mas›, hem de kateterin ifllevsizli¤i ile sonuçlanmas› nedeniyle büyük önem tafl›rlar.

Ülkemizde hastanelerde intravenöz kateter uygulanan hastalar›n infeksiyon riskini ve risk faktörlerini de¤erlendiren çal›flmalar s›n›rl› say›dad›r (3-5). Bu tür infeksiyonlarda rol

oynayan mikroorganizmalar hastane ortam›na özgüllük göster-mektedir ve her hastane için ayr›ca saptanmas› gerekgöster-mektedir. Çal›flmada, hastanemizde uygulanan intravasküler kateterlerde rastlanan infeksiyon s›kl›¤›, buna etki eden faktörler ve infek-siyona yol açan mikroorganizmalar›n tespit edilmesi amaçlanm›flt›r.

Yöntemler

Haziran 1994-Mart 1995 tarihleri aras›nda SSK Ankara E¤itim Hastanesi, ‹nfeksiyon Hastal›klar› ve Klinik Mikrobiyoloji Servisi, Koroner Bak›m Birimi, Kardiyovasküler Cerrahi Servisi, Genel Cerrahi Servisi, Nefroloji Servisi, Hemodiyaliz Birimi ve Yo¤un Bak›m Birimi’nde de¤iflik nedenlerle intravasküler kateter tak›lan 98 hasta çal›flmaya al›nd›. Toplam 100 kateter incelendi. Subklavyen, juguler ve femoral santral kateterler ile uzun ve k›sa periferik kateterler çal›flmaya dahil edildi ve en az 48 saat damarda kalma flart› arand›. Hastalar›n yafl›, cinsiyeti, yatt›¤› servis, kateterin cinsi, lokalizasyonu, tak›lma ve ç›kar›lma nedenleri, hiperalimentasyon uygulan›p uygulanmad›¤›, altta yatan hastal›¤› olup olmamas›, antibiyotik kullan›m›, kateter 69

SSK Ankara E¤itim Hastanesi’ndeki ‹ntravasküler

Kateter ‹nfeksiyonu Etkenleri ve Risk Faktörlerinin

De¤erlendirilmesi

Püren Gürbüz, Canan A¤alar, Seda Usubütün, Rüçhan Türky›lmaz

Özet: Çal›flmam›zda hastanemizde geliflen intravasküler kateter infeksiyonlar›n›n s›kl›¤›, predispozan faktörler ve infeksiyona yol açan mikroorganizmalar›n araflt›r›lmas› amaçlanm›flt›r. Bu amaçla hastanemizde kantitatif olarak yap›lan toplam 100 intravasküler kateter, cilt, kateter ucu ve kan kültürü de¤erlendirmeye al›nd›. Kolonizasyon oran› %23, sepsis oran› ise %2 olarak saptand›. Risk faktörleri incelendi¤inde, ilk s›rada kateterizasyon süresinin yer ald›¤›, ayr›ca kateter cinsi, lümen say›s› ve altta yatan hastal›¤›n infeksiyonda etkili di¤er faktörler oldu¤u tespit edildi. Kolonizasyon olarak de¤erlendirilen kültürlerden en s›k izole edilen patojen koagülaz-negatif stafilokoklard›. Sepsis olgular›n›n birinde kateter kültüründe Pseudomonas spp. di¤erinde Staphylococcus aureus üredi. Hastaneye yatan hastalar›n yar›s›ndan fazlas›na intravasküler kateter uyguland›¤› göz önüne al›n›rsa elde etti¤imiz sonuçlara göre kanülasyonlarda infeksiyon en önemli sorun olmaya devam etmektedir.

Anahtar Sözcükler: ‹ntravasküler kateter infeksiyonu, kolonizasyon, koagülaz-negatif stafilokoklar.

Summary: The microbiological evaluation of intravascular catheters and the risk factors in catheter-related infec-tions in SSK Ankara Training Hospital. The aim of this study was to evaluate the factors predisposing to intravascular catheter infections. Culture specimens of one hundred intravascular catheters were included in the study. Quantitative assessments were done to the catheter, skin, catheter, and blood cultures. The rates of colonization and sepsis were 23% and 2%, respectively. Catheterization period was the leading cause of infection. The other predisposing factors were the type of the catheter and the number of lumens, and preexisting illness. Coagulase-negative staphylococci were the most frequent colonizing bacteria. This pathogen is thought to be originated from skin. In this study two cases of sepsis were detected. One of them was due to Pseudomonas spp. and the other one was due to Staphylococcus aureus. It was conclud-ed that infectious complications remainconclud-ed to be the most serious problem in intravascular catheterization.

Key Words: Intravascular catheter infection, colonization, coagulase-negative staphylococci.

SSK Ankara E¤itim Hastanesi, ‹nfeksiyon Hastal›klar› ve Klinik Mikrobiyoloji Servisi, D›flkap›-Ankara

XXVII. Türk Mikrobiyoloji Kongresi (7-10 May›s 1996, Antalya)’nde bildirilmifltir.

(2)

çekildi¤i s›rada lokal infeksiyon bulgular›n›n varl›¤›, lökositoz ve atefl kay›t edilen verilerdi.

Deri yüzeyine, s›ras›yla povidon iyod solüsyonu ve %70’lik etil alkol uyguland›ktan sonra önce kateter ucunun içine steril eküvyon sokularak örnek al›nd›. Daha sonra kateter steril bir forsepsle çekilerek 5-6 cm’lik uç k›sm› kesilip içinde 1 ml serum fizyolojik bulunan tüpe al›nd›. Daha sonra deri yüzeyi s›vazlanarak pürülan ak›nt› olup olmad›¤› incelendi. Kateterin deriye girifl yerinden deri alt›na steril eküvyon soku-larak örnek al›nd›. En geç yar›m saat içinde laboratuvara ulaflt›r›l›p ekimler yap›ld›.

Kateter infeksiyonundan flüphelenilen ya da atefli ve lökos-itozu olan tüm hastalardan kan kültürü Castañeda besiyerine (bifazik besiyeri) al›nd› (6). Sepsis flüphesi olan hastalar 48 saat süresince takip edildi.

Ekimler ve de¤erlendirme kantitatif yöntem kullan›larak yap›ld›. Laboratuvara ulaflt›r›lan 1 ml serum fizyolojik içinde-ki kateter ucu örne¤i 1 daiçinde-kika vortekslendi. ‹içinde-ki adet kanl› jeloz pla¤›na her biri 0.1’er ml. olmak üzere ekim yap›ld› (7). Birisi aerop, di¤eri Gas-Pack®sistemiyle anaerop flartlar sa¤lanarak 37°C de inkübe edildi. Deri ve kateter ucu örnekleri de %5 kanl› jeloza ekilerek 37°C’de aerop flartlarda bekletildi. Aerop flartlarda inkübe edilen kültürler 24 ve 48 saatte de¤erlendiril-di. Anaerop kültürler ise 96 saat sonra incelendi (8). 1 000 cfu/ml ve üzerindeki üremeler pozitif olarak de¤erlendirildi. Üreyen mikroorganizmalar klasik biyokimyasal ve mikrobiy-olojik yöntemler kullan›larak idantifiye edildi. Kateter infek-siyonunu de¤erlendirmede kulland›¤›m›z tan›mlar Tablo 1’de gösterilmifltir.

‹statistiksel analizlerde “SPSS for Windows” istatistik paket program› kullan›ld›. Gruplar aras› bakteri üreme s›kl›klar›n›n karfl›laflt›r›lmas›nda χ2 testi, kateterde üreme

olas›l›¤›n›n kateterin damarda kalma süresine göre de¤iflimini saptamak için ise Kaplan-Meier sa¤kal›m analizi kullan›ld›.

Sonuçlar

Bu çal›flmada 48’i erkek 50’si kad›n toplam 98 hastadan çekilen 100 kateter incelendi. ‹ncelenen ka-teterlerin 26’s› ‹nfek-siyon Hastal›klar› ve Klinik Mikrobiyoloji Servisi, 6’s› Koroner Bak›m Birimi, 11’i K a r d i y o v a s k ü l e r Cerrahi Servisi, 27’si Genel Cerrahi Servisi, 13’ü Nefroloji Servisi, 12’si Hemodiyaliz Bi-rimi ve 5’i Yo¤un Bak›m Birimi’nde ya-tan hastalardan ç›ka-r›ld› Kateterlerin, 31’i hemodiyaliz, 27’si int-ravenöz ilaç verilmesi, 22’si hiperalimentasy-on tedavisi 11’i santral venöz uygulamalar ve 9’u s›v› replasman› amac› ile yerlefltirilmiflti. Gerek kalmama (%86), t›kanma gibi nedenlerle de¤ifltirilme (%11), infeksiyon flüphesi (%3) olmas› kateterlerin ç›kar›lma nedenleriydi.

Sonuçlar klinikle birlikte incelendi¤inde, 76’s› steril kateter, 22’si kolonizasyon ve 2’si katetere ba¤l› sepsis olarak de¤erlendirildi. 100 kateterin 24’ünde üreme saptand›. Çal›flmaya al›nan tüm kateterlerin kültürleri hem aerop hem de anaerop flartlarda inkübe edildi. Bir tanesinde anaerop kültürde Clostridium sp. üredi ve klinik verilerle kolonizasyon olarak de¤erlendirildi.

‹nfeksiyon flüphesi ile çekilen üç kateterin ikisinde üreme saptad›. Bunlardan bir tanesinde Staphylococcus aureus, di¤erinde Pseudomonas sp. üredi. Kan kültürlerinde de ayn› mikroorganizma gözlenen bu iki hasta katetere ba¤l› sepsis olarak de¤erlendirildi.

Kolonizasyon olarak de¤erlendirilen 22 kateterin 13’ünde (%59) koagülaz-negatif stafilokok üredi. ‹zole edilen di¤er bakteriler, S.aureus (n=5), B grubu streptokok (n=1), difteroid bakteriler (n=3), Clostridium sp. (n=1), Pseudomonas sp. (n=1) idi.

Kateterlerde kültür pozitif sonuç %24 iken cilt kültürleri %14 oran›nda pozitifti. Kateter ucu kültürlerinin ise hiçbirinde üreme olmad›. 14 cilt kültürünün 8’inde (%57) koagülaz-negatif stafilokok üredi. Befl tanesinde S.aureus ve bir tanesinde difteroidler saptand›.

‹ncelenen kateterlerde en erken üreme kateterizasyondan sonraki 2.5 günde oldu. Kateterizasyon süresi uzad›kça kate-terin steril kalma oran› azalm›fl infeksiyon riski artm›flt›r. fiekil 1’de görüldü¤ü gibi kateterin 3. günde steril kalma oran› %97 iken; 1 hafta sonunda %89’a, 2 hafta sonunda %80’e düflmek-teydi. Bu oran bir ay sonunda %49’a, 2 ay sonunda %11’e düflmekteydi. En uzun süre kalan kateter 135. günde ç›kar›lm›flt› ve bu kateterde üreme gözlenmedi. Tek lümenli kateterlerde %17 üreme varken, çift lümenli kateterlerde

70 Klimik Dergisi●Cilt 12, Say›:2

Tablo 1. Kateter ‹nfeksiyonunu De¤erlendirmede Kullan›lan Tan›mlar (21-23)

Kateter Kültürü Kan Kültürü Cilt ve Kateter Ucu Kültürü (-) (+) (-) (+) Kateter Lokal (-) kolonizasyonu Hematojen (+)* Kateter infeksiyonu (+) (-) ve bakteriyemi ≥1 000 cfu/ml (+) Kateter infeksiyonu (+) (-) ve sepsis ≥1 000 cfu/ml (+) Klinik olarak (+) (-)

kateter infeksiyonu ≥1 000 cfu/ml (+)

* Uzak bir odakta ayn› mikroorganizma vard›r. Kateterin çekilmesini takiben 48 saat içinde tablo düzelmez.

** Baflka bir infeksiyon oda¤› yoktur. Kateterin ç›kar›lmas›n› takiben 48 saat içinde tabloda düzelme görülür.

***Klinik olarak kateter infeksiyonu söz konusudur. Kateterin ç›kar›lmas›n› takiben 48 saat içinde tabloda düzelme görülür. (-) (+)** (+) (-)*** <1 000 cfu/ml

Kateter infeksiyonu yok Kateter kontaminasyonu (+) <1 000 cfu/ml (-) (-) (-) (+)

(3)

%45’e yükseldi (p=0.014). Di¤er risk faktörleri Tablo 2’de özetlenmifltir.

‹rdeleme

Günümüzde intravasküler kateterler, yayg›n kullan›m alan› nedeniyle önemli hastane infeksiyonu kaynaklar›ndand›r. Mortalite ise örne¤in katetere ba¤l› sepsis olgular›nda %80’e ulaflabilmektedir (9). Yap›lan çal›flmalarda %0.1-12 aras›nda sepsis oran› bildirilmifltir (1,2). Bu oranlar›n farkl› olmas›n›n nedeni, baz› çal›flmalarda katetere ba¤l› infeksiyon tan›m›n›n farkl› olmas› ve daha yüksek infeksiyon riski tafl›yan kateter-lerin dahil edilmesidir (10,11). Hacettepe Üniversitesi’nde Akan (3)’›n yapt›¤› çal›flmada incelenen 97 kateterde %4.1; Haydarpafla Numune Hastanesi’nden Türkmen ve arkadafllar› (5), 86 santral venöz kateterle yapt›¤› çal›flmada %3.4; Ondokuz May›s Üniversitesi’nden Alt›ntop ve arkadafllar› (4). 42 kateteri de¤erlendirdikleri çal›flmalar›nda %4.7 oran›nda katetere ba¤l› sepsis saptam›fllard›r. Bizim çal›flmam›zda katetere ba¤l› sepsis oran› %2 olarak bulunmufltur.

Yay›nlarda bildirilen kolonizasyon oranlar› genelde %20-40 aras›nda de¤iflmekle birlikte %2 gibi çok düflük oranlarda bildirilen az say›da yay›n vard›r (10,12,13). Bizim çal›flmam›zda %23 olarak bulunan kolonizasyon oran›n› Akan (3) %22.7, Türkmen ve arkadafllar› (5) ise %18.6 olarak sap-tam›flt›r. Kolonizasyonda, kateteri takan kiflinin tecrübesi, tak›lma s›ras›nda asepsiye uyulmas› ve kateterizasyon sonras› bak›m gibi risk faktörleri önemli etkenlerdir. Prager ve Silva (13), kateter infeksiyonunda en önemli risk faktörünün kate-terizasyon süresi oldu¤unu bildirmifltir. Biz de çal›flmam›zda kateterizasyonun süresinin uzamas› ile infeksiyon riskinin

artt›¤›n› saptad›k. ‹nfeksiyon riski üçüncü günde %3 iken, bu oran yedinci günden itibaren %11’in üzerine ç›kmaktad›r. Alt›ntop ve arkadafllar› (4) ise beflinci güne kadar %11.1 olan infeksiyon riskini daha sonraki günler için %53.3 olarak bulmufllard›r.

Santral venöz kateterlerde infeksiyon riskinin periferik kateterlere göre daha fazla oldu¤unu bildiren Collignon ve arkadafllar› (1)’n›n çal›flmalar› ile uyumlu olarak, biz de per-iferik kateterlere oranla santral venöz kateterlerdeki kültür pozitifli¤inin istatistiksel olarak anlaml› bir biçimde daha fazla oldu¤unu saptad›k (p=0.004). Bunun nedeni kateterizasyon süresinin uzun olmas›d›r. Ayn› zamanda uzun periferik kateter-lerde k›sa olanlara göre kolonizasyon oran›n› daha yüksek bul-duk. Yap›lan di¤er çal›flmalarla (11,14) uyumlu olan bu durum öncelikle yerlefltirilme s›ras›nda yap›lan doku hasar›n›n daha çok olmas› ile aç›klanabilir. Femoral kateterlerin sub-klavyen ve juguler olanlara göre daha fazla infeksiyon riski tafl›d›¤› bildirilmektedir (2,13). Bizim çal›flmam›zda anlaml› fark yokmufl gibi görünse de bu çal›flmaya dahil edilen femoral kateter say›s›n›n azl›¤› nedeni ile istatistiksel do¤ru veriler elde etmek mümkün de¤ildir.

Total parenteral beslenme uygulanan hastalarda, hiper-tonik solüsyonlar›n trombogeneze yol açmas›, malignite ve travma gibi genel durumu ileri derecede bozacak nedenlerin varl›¤› ve kateterizasyon süresinin daha uzun olmas› katetere ba¤l› infeksiyon oran›n› art›rmaktad›r (15). Bizim çal›flmam›zda da hiperalimentasyon uygulanan hastalar›n %30’unda, uygulanmayanlar›n %22’sinde üreme saptanm›flt›r. ‹statistiksel olarak anlaml› fark bulunmamas›n›n nedeni çal›flmam›zda malignite veya travma gibi immünosüpresyon yaratacak hastal›klar›n say›s›n›n düflük olmas› olabilir.

Çal›flmam›zda, literatür ile uyumlu olarak altta yatan hastal›¤a ve fliddetine ba¤l› olarak kateter infeksiyonu riskinin artt›¤›n› sap-tad›k. Tip 2 diyabeti olan sekiz has-tan›n %75’inde (p=0.0001), 29 kro-nik böbrek yetmezli¤i olan hastan›n %41.4’ünde anlaml› üreme sap-tanm›flt›r (p=0.0082). Kronik böbrek yetmezli¤i ve tip 2 diya-betin birlikte bulundu¤u dört has-tan›n hepsinin kateter kültüründe üreme saptanm›flt›r.

Baz› araflt›rmac›lar cilt ve kateter ucu kolonizasyonunun kateter kolonizasyonu riskini art›rmada önemli etkenler oldu¤unu ileri sürmüfllerdir (16,17). Kateter ucu kolonizasy-onuna yol açan faktörler olarak yo¤un bak›m birimlerinde yatan, manipülasyonlar›n çok yap›ld›¤›, çoklu kateter uçlar›n›n kullan›lmas› gösterilmifltir. Cilt kolonizasyonu ise yo¤un bak›m birimlerinde yatan, doku bütünlü¤ünün

bozul-Klimik Dergisi●Cilt 12, Say›:2 71

Tablo 2. Kateter ‹nfeksiyonlar›nda Risk Faktörleri

Risk Faktörü Kültür-Negatif Kültür-Pozitif p De¤eri

Say› (%) Say› (%) Kateter tipi Periferik kateter (n=32) 30 (94) 2 (6) p=0.004 Santral kateter (n=68) 46 (68) 22 (32) K›sa periferik (n=20) 20 (100) 0 - p=0.05 Uzun periferik (n=12) 10 (83) 2 (17) Santral subklavyen (n=44) 27 (61) 17 (39) Santral femoral (n=8) 6 (75) 2 (25) p>0.05 Santral juguler (n=16) 13 (81) 3 (19) Tek lümenli (n=30) 25 (83) 5 (17) p=0.014 Çift lümenli(n=38) 21 (55) 17 (45) Hiperalimentasyon Uygulananlar (n=27) 19 (70) 8 (30) p>0.05 Uygulanmayanlar (n=73) 57 (78) 16 (22)

Sistemik antibiyotik kullan›m›

Var (n=62) 46 (74) 16 (26) p>0.05

Yok (n=38) 30 (79) 8 (21)

Altta yatan hastal›k

Hastal›k yok (n=48) 41 (85) 7 (15)

Tip 2 diyabet (n=8) 2 (25) 6 (75) p=0.0001

Kronik böbrek yetmezli¤i (n=29) 17 (59) 12 (41) p=0.0082

(4)

du¤u ileri yafltaki hastalarda daha çok gözlenmektedir. Bizim çal›flmam›zda kateter uçlar›nda üreme tespit edilmemifl, kültür pozitifli¤i tespit edilen 14 cilt kültüründe ise kateterle uyumlu olarak ayn› mikroorganizma üremifltir.

‹ntravasküler kateter infeksiyonlar›nda en s›k rastlanan patojen, stafilokoklard›r. Bu mikroorganizmalar›n daha çok kolonizasyona yol açt›klar› bildirilmifltir. Bakteriyemi etkeni oldu¤unu bildiren araflt›rmalar da mevcuttur (9). Bizim çal›flmam›zda da %54 oran›nda koagülaz-negatif stafilokoklar üretilmifltir. Bakteriyemiye yol açmad›¤› sadece kolonizasy-ona neden oldu¤u görülmüfltür. Akan (3) çal›flmas›nda kolo-nizasyona %43 oran›nda stafilokoklar›n neden oldu¤unu sap-tarken; Alt›ntop ve arkadafllar› (4), %44.4 oran›nda Staphylococcus epidermidis tespit etmifllerdir. Katetere ba¤l› sepsis olgular›nda ise Pseudomonas spp. ve S.aureus üremifltir. Gram-negatif bakteriler daha çok hastane kaynakl› kateter infeksiyonu etkenlerinin bafl›nda gelmektedir. Nozokomiyal fungal patojenlerden ise kateter infeksiyonlar›ndan en çok izole edilen mantar cinsi Candida albicans’t›r (18,19). Daha çok immünosüpresyon alt›nda olan, genifl spektrumlu antibiy-otik kullanan ve hiperalimentasyon uygulanan, yo¤un bak›m birimlerinde uzun süre yatan hastalarda rastlan›r. Bizim çal›flmam›zda kateter kültürlerinden mantar izole edilmemesinin nedeni bu risk faktörlerini tafl›yan hastalar›n az say›da oluflu olabilir.

Anaerop kültür, kateter infeksiyonuna yönelik birçok çal›flmada göz ard› edilmifltir. Çal›flmaya dahil edildi¤i durum-larda ise Propionibacterium spp. ve Clostridium spp. üretil-di¤inden bahseden az say›da yay›n vard›r (20). Bizim çal›flmam›zda da bir kateter kültüründen Clostridium spp. üredi. Ancak klinik verilerle kolonizasyon olarak de¤erlendirildi.

Sonuç olarak hastanemizde intravasküler kateter koloniza-syonunda en önemli patojen, stafilokoklard›r. Hastanemizde santral venöz kateterler periferik kateterlere göre infeksiyon aç›s›ndan daha yüksek risk tafl›maktad›r ve bu risk kateteriza-syon süresi ile artmaktad›r.

Kaynaklar

1. Collignon P, Munro R, Sorrell T. Systemic sepsis and intravenous devices. Med J Aust 1984; 141: 345-8

2. Collignon P, Soni N, Pearson I, Sorrell T, Woods P. Sepsis asso-ciated with central vein catheters in critically ill patients. Intensive Care Med 1988; 14: 227-31

3. Akan Ö. ‹ntravasküler Kateter Kullan›m› ‹le Ortaya Ç›kan ‹nfek-siyonlar. Uzmanl›k Tezi. Ankara: Hacettepe Üniversitesi T›p Fakültesi, 1992

4. Alt›ntop BL, Saniç A, Pekbay A, Tekden N, Coflar A, Durna K, Y›lmaz Ö. ‹ntravasküler kateterlerin neden oldu¤u infeksiyonlar. Klimik Derg 1996; 9: 142-4

5. Türkmen F, Y›lbafl N, Koçer H, Titiz ‹. Hemodiyaliz program›na santral venöz kateter ile al›nan hastalarda kateterizasyona ba¤l› infeksiyöz komplikasyonlar. Ankem Derg 1992; 6: 223-6 6. Collee JG, Marr W. Cultivation of bacteria. In: Collee JG, Duguid

JP, Faser AG, Marmion BP, eds. Practical Medical Microbiology.13th ed. Edinburgh: Churchill Livingstone, 1989:121

7. Brun-Buisson C,Abrouk F, Legrand P, Huet Y, Larabi S, Rapin M. Diagnosis of central venous catheter-relaed sepsis. Arch Intern Med 1987; 147: 873-87

8. Koneman WE, Allen SD, Janda MW, Schreckenberger PC, Winn WC. Color Atlas and Textbook of Diagnostic Microbiology. 5th ed. Philadelphia: JB Lippincott, 1997:709

9. Cleri DJ, Corrado ML, Seligman SJ. Quantitative culture of intra-venous catheters and other intravascular inserts. J Infect Dis 1980; 141: 781-6

10. Parras F, Ena J, Bouza E, et al. Impact of an educational program for the prevention of colonitazation of intravascular catheters. Infect Control Hosp Epidemiol 1994; 15:239-42

11. Moro ML, Vigano EF, Lozzi Lepri A, The Central Venous Catheter-Related Infections Study Group. Risk factors for central venous catheter-related infections in surgical and intensive care units. Infect Control Hosp Epidemiol 1994; 15:253-64 12. Maki DG, Goldman DA, Rhame SF. Infection control in

intra-venous therapy. Ann Intern Med 1973; 79: 867-87

13. Prager RL, Silva J. Colonization of central venous catheters. South Med J 1984; 77: 458-61

14. Maki DG. Pathogenesis, prevention and management of infec-tions due to intravascular devices used for infusion therapy. In: Bisno AL, Waldvogel FA, eds. Infections Associated with Indwelling Medical Devices. Washington, DC: American Society for Microbiology, 1989:161

15. Wolfe BM, Ryder MA, Nishikawa RA, Holsted CH, Schmidt BF. Complications of parenteral nutrition. Am J Surg 1986; 152:93-8 16. Guidet IN, et al. Skin versus hub cultures to predict colonization and infection of central venous catheter in intensive care patients. Infection 1994; 22:43-7

17. Bertone SA, Fischer MC, Mortensen JE. Quantitative skin cul-tures at potential catheter sites in neonates. Infect Control Host Epidemiol 1994; 15:315-8

18. Data VM, Dajani AS. Candidemia in children with central venous catheters: role of catheter removal and amphotericin B therapy. Pediatr Infect Dis J 1990; 9:309-14

19. Anaissie E, Bodey GP. Nosocomial fungal infections: old prob-lems and new challenges. Infect Dis Clin North Am 1989; 3:867-82

20. Haslett TM, Isenberg HD, Hilton E, Tucci V, Kay BG, Vellozzi EM. Microbiology of indwelling central intravascular catheters. J Clin Microbiol 1988; 26:696-701

21. Bone RC. Let’s agree on terminology: definitions of sepsis. Crit Care Med 1991; 19:973-6

22. Center for Disease Control Working Group. Guidelines for pre-vention of intravenous therapy-related infections. Infect Control Hosp Epidemiol 1981; 3:62-7

23. Wimder AF. Intravascular catheter-associated infections. Schweiz Med Wochenschr 1997; 127: 444-56

72 Klimik Dergisi●Cilt 12, Say›:2

fiekil 1. Kateter infeksiyonu geliflme riski ile kateterin damarda kalma süresi aras›ndaki iliflki.

Günler

Referanslar

Benzer Belgeler

Cinsiyet, mezun olunan okul, çalışılan yoğun bakım, yoğun bakımdaki yatak sayısı, günde bakım verilen hasta sayısı, yoğun bakımdaki toplam hemşire sayısı, mezuniyet

Bunun yanı sıra kateter bölgesinin pansumanında el hijyenin uygun bir şekilde sağlanması ve pansuman değiştirilmesi sırasında temiz veya steril eldiven giyilmesi,

Rehberlere dayalı önlem ve bakım paketlerinin yoğun bakım ünitesinde santral venöz kateter enfeksiyonları üzerine etkisi. Türk Yoğun Bakım

Komplikasyon türlerine göre gruplar arasında istatis- tiksel olarak anlamlı farklılık saptanmış olup; Pnömo- toraks oranı Subklavyen kateter grubunda, Hematom oranı ise

Çal›flmam›z, SSK Göztepe E¤itim Hastanesi Anestezi Poliklini¤ine baflvuran hastalara öncelikle, “Hastalara Anestezi Bilgileri” ad› alt›nda

Biz iki olgumuzda santral venöz kateterin yanlışlıkla sol internal juguler venden sağ internal juguler vene ve sol subklavyenenden sol internal juguler vene

Birinci vakada yaygýn venöz tromboz nedeni ile transfemoral yol kullanýlamadýðýndan embolize parça sol subklavyan venden transkateter yolla, ikinci vakada ise embolize olan

Servikal sempatik ganglionlardan gelen sempatik kardiyak si- nirler vagusun kardiyak dalları ve 1-5 torakal sempa- tik ganglion lardan çıkan ve rami cardiaci denen dal-..