• Sonuç bulunamadı

Yıkılmayan adam:Hakkı Tonguç

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Yıkılmayan adam:Hakkı Tonguç"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

& T' é /jó?

D Ü N Y A

— ... imli— IHI !■■— | » W — — — VB Kam mC T O — — W t l J M W f m a . « W B W B M H i a w

K a y b e ttiğ im iz D e ğ e rle r

Yıkılmayan adam :

HAKKI TONGUÇ

D

ÜN toprağa verdiğimiz aziz Hakkı Tonguç’tan bahsetmek istiyorum.

20. asır Türkiye’sinin Atatürk devrimlerini tam mânası ile benimsi- yerek eğitim sahamızda büyük ham­ leler yapmış ve yeni bir sistem kur­ muş yapıcı, yaratıcı, realist Hakkı Tonguç’tan.

Onu, ilk defa 1936 da ilk öğretim seferberliğine başladığımız zaman ta­ nımıştım. «...İşte söylediğim gibi va­ tan ve millet, kitaplardan okumakla sevilmez. Münevver olarak Anadolu- ya gideceksin, köylerde kalacaksın, onlarla birlikte çalışacaksın, dertleri­ ne ortak olacaksm; bu toprak o za­ man bize vatan olur. O zaman bu mil leti seveceksin. Eğer sende bu istek yoksa, hiç kendini yorma. Git keyfine bak». Gözlerini kırpıştırarak,, yüzüme bakmadan bu hakikatleri dik ve ka­ lın sesi ile söylüyordu. Fakat bu söz­ lerde büyük bir şefkat ve doğruluk sezmemek kabil değildi. O zamana kadar öğretmen olarak hiçbir millî eğitim büyüğünün odasında bir san- dalyaya oturarak babacanca böyle sözler işitmemiştik. O yine dudağın­ dan hiç eksik etmediği sîgarasmı çe­ kerek, benim, eğer yapabileceksem, eğer istiyorsam, eğer zorluklara kat­ lan abileceksem bunları peşinen bile­ rek köy dâvasma atılmamı istiyordu. Ve güçlükleri bütün çıplaklığı ile önü me şimdiden seriyordu. Bütün bunları kabul ederek köy için çalışacağımı o- na katiyetle söylediğim zaman gözleri nemlendi. Genç bir yüksek tahsil men subunu ileri sürdüğü zor şartlara rağ men köy için kazandığına çok mem­ nun olmuştu.

YORULMIYAN ADAM

Uzun yıllar ilk öğretim seferber­ liğinde bir nefer olarak yanında ça­ lışırken birçok defalar onunla temas ettim. Olgunluğu, feragati, hoş gö- rürlüğü, çalışkanlığı ve dayanıklılığı ile emsalsiz bir insan olduğunu daha yakından tanıdım. Uzun yurt gezile­ rinde ülkücü arkadaşları yanma top­ lar, geceleri köylerde öğretmenin evin de muhtarın da iştirâki ile geç vakit­ lere kadar köy için yapılacak işleri konuşurduk. Bu toplantılarda başta köy muhtarı ile köy öğretmeni olmak üzere hepimizin fikirlerini ayrı, ayrı sorar ve dinlerdi. Sonra geniş kültü­ rüne ve bilgisine dayanarak konuyu tahlil eder, ana dâvanın halli için çok güzel ve olgun fikirler ileri sürer­ di. Bu gezilerde ekseriya konuşmalar gecenin saat iki veya üçüne kadar de vam ederdi. Sabahleyin yine hepimiz­

den erken uyanır ve bizim yattığımız. odanın ortasına bir tabure fırlatarak gürültüyle bizleri uyandırır ve güler­ di. Ekseriya sabah kahvelerimizi ken­ di eli ile pişirerek yorgunluğumuzu gidermeye çalışırdı. Onunla bu şe­ kilde hemen hemen bütün Anadolu- yu ve binlerce köyü dolaştık.

BÜYÜK ESERİN KAHRAMANI Kurduğu köy Enstitüleri bu mem leketin en hayati eserlerinden biri ve sadece Türk buluşu olarak dünyaca tanındı. Her köye bir, veya ihtiyacı­ na göre öğretmen gönderilmek sure-^ H M iıııiH iııııııııııııı Y sure-^ Z f t D ! • nıım ııııııım ıııiH »sure-^

| Enver KARTEKİN (

ıııııııııımmuıımmııntMimuımıııımııımvV^

tiyle bu iş, ne güzel plânlanmıştı. 1940 - 1955 arasında Türkiye’de mek- tepsiz ve öğretmensiz köy kalmıyacak

tı. Her sene Köy Enstitülerinden çı­ kan birkaç bin öğretmen vazifeye git­ tikçe o ve hepimiz yeniden hızlanı­ yor, dâvaya daha büyük bir şevk ile sarılıyorduk. Köye giden yeni ve ül­ kücü gençler vazifelerinde yalnız bı­ rakılmıyor, kendisi bizzat yine ve da­ ha fazla köylere koşuyor, altında bir jiple bütün memleketi dolaşıyordu. Ona Umum Müdür olarak Ankara’da rastlamak pek ender olurdu. Yetişe­ mediği yerlere bu işin içinde yetişmiş bizleri gönderir bilhassa köy okulla­ rının inşaatmda bütün safhaları ta­ kip eder ve ettirirdi.

MENFUR İFTİRA

Ne yazık ki, bu millî dâvanın ön­ derlerini saf dışı yapmak için kıskanç lık ve tezvir makinesi çalışmaya baş ladı 1946 dan sonra politikacılar oy avcılığı düşüncesiyle işe fesat karıştır mıva giriştiler, ilk önce dâvanın ba­ şında bulunan ve çeşitli hamleleri Ue Türk Maarifinin her sahada yü­ zünü ak çıkaran sayın Haşan Ali İ’ ü- cel ile büyük ülkücü Aziz Hakkı Ton- guç’un aleyhinde kampanya açtılar. Daha sonra alt kademelere inerek Köy Enstitülerinde çalışan feragatli bütün elemanlaraf leke sürmek için uğraştılar. Köy öğretmenlerini ve he­ pimizi menfur birer insan olarak gös termek istediler. Yıllarca bu uğurda ömür tüketmiş, köylüyü okutmayı büyük amaç edinmiş, bu yolda tecrü­ be kazanmış, kalpleri Türklük ve va­ tan sevgisi ile çarpan, inanışları Ata­ türkçü olan hakikî aydın ve vatanper ver gençlere günün modasına uyarak solcu damgacını yapıştırmaya yelten diler. Bunlan Köy Enstitülerinden a­

yırdılar. Hele 1950 den sonraki devir, bu temiz memleket çocukları için ta­ mimiyle bir terör devri oldu. Hakika­ ti gören ve yazan sâhici Türk basını dururken, Büyük Doğu gibi satılmış ve mideci birkaç mecmuanın akla ha ale gelmiyen uydurma yazıları zam a nın maarif vekilleri elinde birer reh ber oldu.

ADALETİN TECELLİSİ

Aziz Hakkı Tonguç bu arada yer­ den yere çalındı. Bazıları kendi üzer­ lerindeki solcu damgasını ona vur­ mak istediler, fakat tutturamadılar. Bakanlık emrine almak suretiyle ay­ larca maaş vermediler. Nihayet Türk adaletinin hakikatleri meydana çıkar ması ile Hakkı Tonguç bütün iftira­ lardan kurtuldu. Onu bu defa da e- mekliye şevkettiler. Atatürk devrim­ ler! memlekette birer birer yok edil- miye .çalışılırken onun yetiştirdiği binlerce öğretmen köylerde devrim- lerin bekçisi olarak geri zihniyetle yal nız başlarına çarpıştı. Bütün bu sıkın tılı günlerde onu daima dik, daima enerjik ve ümitli görürdük. Yobazla­ rın saldırmalarını hükümet elemanla n desteklerken o, yine gözlerini kırpış tırarak ve sigarasını çekerek «yapa­ mazlar, yapamazlar! Göreceksiniz yı­ kılacaklardır, köylerde inkılâbın bek çileri onları yüz geri edecektir» söz­ leri ile bizleri teselli ederdi Yalnız son zamanlarda Mecliste meşhur ko­ misyonun kurulması onu çok üzmüş­ tü. Tek'başma Atatürk Anıtına doğru gider ve (Tanrım ne olur Atatürk’ün ruhunu bizden ayırma. Artık bu kara günlerimiz bitsin) diye dua ederdi. 27 Mayıs 1960 sabahı silâh sesleri ile uyandığı zaman ümitlerinin gerçekleş tiğini ve Atatürk’ün ruhunun aramız dan ayrılmadığım görmüştü. Sevinci sonsuzdu. Şimdiye kadar ağladığını hiç görmediğimiz bu büyük adam, söz de inkılâpçıların, genç Harbiydiler tarafından sokaklardan muhafaza al tında geçirildiklerini gördükçe sevinç gözyaşları döküyordu.

Yeni yapılan Anayasada ilk öğre­ tim dâvasının yer alması için ona da yeni bir vazife düşmüştü. Du vazifeyi hayatının en zevkli ve gerçek bir işi olarak seviyor ve yapıyordu.

Yılmıyan, eğilmiyen hayatını yal­ nız Türk milletinin yarınları için ada mış olan Aziz Hakkı Tonguç bu se­ vinç içersinde hayata veda etti. Ona bu günleri gösterdiği için ecele yine şükrediyoruz.

Hakkı Tonguç ne yazık ki öldü. Fakat yaşadığı müddetçe hiçbir za­ man yıkılmadı. Eserleri de onun gibi hiçbir zaman yıkılmıyacaktır.

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Sarin ve tabun gazla- rının örnek olarak verilebileceği sinir sistemine etki eden kimyasal silahlar için belirti süresi birkaç daki- ka iken yakıcı etki gösterenler için

Hayati Boztaş isminde müteafr.bîd bir vatandaş, Naşidin me­ zarının daha .Varılmadığı zamanki haline dönmek üzere butondıığumı lıa ber alınca, derhal

Şiir insanın içinden dopdolu bir hayat gibi geçerse O zaman ölünce de şiirler yazar insan.. Oliince de yazdıklarını okutur

# Sporla Haydarpaşa Lise­ si’nde okurken ilgilenmeye baş­ layan Memet Fuat, 1959’da Al­ tunizade’de arkadaşlarıyla bir­ likte Altınyurt Gençlik ve Spor

cenazelerine İştirak ederek sami- naî yardımlarını esirgemiyen, telgraf ve telefonla büyük acı­ m ızı paylaşan, çelenk gönderen değerli ve vefakâr akraba,

Haluk Eraksoy, ‹stanbul Üniversitesi, ‹stanbul T›p Fakültesi, ‹nfeksiyon Hastal›klar› ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dal›, Çapa, ‹stanbul, Türkiye Tel./Phone: +90

Daha sonra aşırı akım röle koordinasyonu yapılacak güç sisteminin modellemesi yapılarak, kısa devre arıza analizi yapılmıştır.. Aşırı

Tabloya göre; sporcuların sözel zeka alanlarının antrenörlerinin liderlik davranışları algılamalarının eğitim ve öğretim, demokratik davranış ve sosyal