• Sonuç bulunamadı

Tevfik Fikret ve Aşiyan

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Tevfik Fikret ve Aşiyan"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

CUMHURİYET

'Tl-

Uö#

IIII^IIIIIİIIIlIIIIIIIIIII!lllll{|IIimil(lllII||||fIIIIIII»HIIIIIIIIIII||||||||||||||||||||III|||||||||||||||||||||||=||||

I

T Â R İ H İ B A H İ S L E R

¡

ııi!|ııiH iıiH iıııııııım ıııın ııııııu ıiiiıııııi!H m ıııııııııııım m ııım n ıııııııııııım ıııııııııııım ııııım = ıııı

Fikret ve Aşiyan

Tevfik Fikret, yalnız şiirimizin büyük bir üstadı değil, aynı zaman­ da ahlâkımızın u- ııutnlmaz bir

mü-Y a za n :

Halûk Y. Şehsüvaroğl

messilidir. Genç nesiiler, bugün o- nnn şiirini belki eskimiş bulacak, yabancı kelimelerden sıyırıp o gü­ zel şiirin özüne varmakta güçlük çekecektir. Fakat Fikret’in ahlâkı, dun olduğu kadar bugün de, yeni nesillere örnek olarak gösterile» cek bir canlılıktadır.

Yaşadığımız devirler içinde/ İç­ timai ve ferdî bir çok ahlâksızlık­ lara şahit olduk. Bazı müessesele- rimizde vazife alanlar, yalancılığı, tezviri, iftirayı kendileri için ye­ gâne namus ve ahlâk prensipl say­ dılar. Bu küçük rnhln insanlar, if­ tiralarla. imzasız mektnplarla memleketin tanıdığı hizmet sahip­ lerine lıiieum etmeği ve onları ye­ re sermeği kendilerine vazife bil­ diler. Bu kadar kötü bir hale ge­ len bu insanları gördükçe Fikre- tin ahlâkı gönüllerimizde büsbü­ tün büyük bir mâna almaktadır.

Tevfik Fikret, dürüst ahlâkı, ça­ lışkanlığı, namus ve fazileti ile bir müessesemizin başına getirilmiş ve onun ih yasına memur edil­ mişti. Fakat teşkilâttaki küçük ruhlu adamlar, derhal bu âbide­ yi yıkmak gayretine düştüler. Çiin kii Fikret kendi hamurlarından bir insan değildi ve ona bakarken gözleri kamaşıyordu. Bu rahatsız­ lığı gidermek, bu asaleti yıkmak ve yerine sıradan bir insanı geçir­ mek gayretinde bütün cüceler bir­ leştiler. Fikret, namuslu ve müs­ tağni yaradılışı ile onların gözün­ de her şeyden büyük olan o yeri

i l

O müzeyi yeni tanzim olunduğu günlerde gezerken, Fikret’in yatak odasında, duvara, o devrin valisi­ suratlarına çarparak müessesenin

başından ayrıldı ve hak bellediği bir yoldan yalnız başına yürüdü. Cüceler, bu hareket karşısında bay ram yaptılar. Fakat o kültür mü- essesemiz, Fikret gibi müstesna bir yaradılışın varlığından, çalış­ malarından mahrum kaldı. Netice­ de zarar Türk irfanına olmuştu.

Devirler gelip geçti, o cüceler, hâlâ cemiyetimizi tabrib etmekte­ dir. Bizde eşine nadir rastlanan- lar, Fikret yaradılışındaki insan­ lardır. Cemiyetimizin eti büyük vazifesi Istı müstesna insanları kö­ tü ruhin, alçak seviyeli kimselerin hücumundan, taarruzundan koru­ maktır.

Kötülüklerden büyük bir ıstı­ rap duyan Fikret, plânlarını ken­ di çizdiği ve kendi yaptırdığı Ru- melihisarındaki Aşiyanına çekil­ miş, tınrada şiirle, şan’ntla genç yaşının son sahifelerlnl çevirmiş­ tir. Aşlyanda Fikretin rulıu yaşar. Orayı onun günlerinde olduğu gi­ bi döşemek, kullandığı eşyayı yer­ li verine koymak ve gezenlere, her adımda Fikret’i duyurmak, müze- ctliğimige düşen bir vazife sayı­ lırdı. Fakat bizde şöhretler de, ha­ tıralar da çabuk kaybolup gidiyor. Fikretin ölümünün üstünden ya­ rım asır bile, geçmeden evinin eş­ yaları dağılıp gitmiş ve yerlerine onlara benzer şeyler konnlmuş. Hattâ, bana dediklerine göre, kar­ yolası bile, içinde öldüğü karyola değil sonradan bulunan bir kar­ yola imiş.

nin bir fotoğrafının asılı olduğunu görmüştüm. Gözlerimi bayrvtle, bir bu resme, bir de beni gezdiren zata çevirdim. O zat, nazarlarım­ daki sitemi anladı ve dedi ki; «Bu­ rayı kurmak için Vali Bey çok gayret sarfetti, biz de bir cemile olmak üzere buraya retttıini as­ tık.» O anda içimde Aşiyanı he­ men terkfetmek arzusıı belirmişti ve kurucuya veda ederken, gözle­ rinin hiç bir mâna taşımamasına bilhassa dikkat ettim.

Tevfik Fikretin hatıralarını tam olarak toplayamamış olmak bü­ yük bir ayıptır/ Aşiyan,,

o

devir­ lerin ahlâksızlıklarına karşı onun kurduğu bir hisardı. Bu hisarın burçlarından Fikret, pervasızca, bütün haksızlıklara, istibdatlara karşı koydu. Bugün hâlâ Fikretin evinde ve bahçesinde ruhumuz ürpermektedir. Aşiyanı daha mâ- nalı bir hale getirmek için, onun, Eyübün hiicra bir kösesinde gömü­ lü bulunan kemiklerini buraya ge­ tirmek ve Aşivanın bahçesine göm mek, zannederim ki çok yerinde olacaktır. O vakit Aşiyan ziyaret­ çilerine daha derin bir İrsle bit ab edecek, orada Fikret daha derin­ den duyulacaktır. Oııa olan şük­ ran borçlarımızı, dualarımızı da Aşiyandakf mezarı basında daha kolaylıkla yerine getirebileceğiz.

19 Afrustos tarihindeki öliinı yıl­ dönümünde. tstanbııl Belediyesi buıııı yaparsa «Sis» şairinin ruhu şâd olacaktır.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Somyada kımıltısız yatan ka­ fa ninenindi: «Padişahımız ikin di divanından sonra Belgrad’a dönmüştü. Odanın içinde bir boydan öbür boya konsol denli

Preoperatif ve postoperatif trombosit agregasyonu epinefrin testi için grafik Preoperatif dönemdeki ristosetin ile yapılan agregasyon testi sonuçlarında gruplar arasında anlamlı

Ada- daki 13.000 dolayında bitki türünün %90’ının, kuş türlerinin yarısının, am- fibilerle sürüngenlerinse neredeyse ta- mamının endemik olduğunu düşün- mek

In spite, V however, of the loss of their temporal authority, the spiritual prestige of the Abbaside Caliphs in the Sunni world was so high that the Moslem

Kâim-Biemrillâh’ın hilâfetinin ilk yirmi yılında, halkı kışkırtan Fâtımî dâîleri- nin propagandalarına karşı alınan tedbirler, ‘‘Kâdirî İtikâdı’’ nın

Çalışma sonucunda, (1) öğretmenlerinin okul müdürlerine güvenmelerinin; öğretmenlerin okul müdürünün, yeterli, etik davranan ve öğretmene destek davranışı

Necmettin Erbakan Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Halk Sağlığı Anabilim Dalı Yüksek Lisans Öğrencisi Büşra GÖNENÇ SOLSUN‟un “Aksaray Üniversitesi

[r]