• Sonuç bulunamadı

Anadolu'nun asfalt ozanı:Beş kuşak küçüklerin Barış Ağabeyi, büyüklerin Barış Çelebisi'ydi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Anadolu'nun asfalt ozanı:Beş kuşak küçüklerin Barış Ağabeyi, büyüklerin Barış Çelebisi'ydi"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Beş kuşak küçüklerin Barış Ağabeyi, büyüklerin Baaş Çelebisi

A nadolu

’nun asfalt ozanı

CUM HUR CANBAZOĞLU Beş kuşağa şarkılarıyla masal­ lar, efsaneler, fıkralar anlatan, te­ kerlemeler ezberleten, televizyon programlarıyla Türk insanma dün­ yayı bir baştan bir başa gezdiren, küçüklerin Barış Ağabeyi, büyük­ lerin Barış Çelebisi artık yok. Bu toprakların insanını iyi tanıyıp onun özlemlerini iyi yakalayan Manço, tam 40 yıldır yorulmadan, yaşa­ mın renkli yüzünü aktarıyordu mil­ yonlarca sevenine.

Uzun saçları, yüzükleri, el-kol ha­ reketleri ve kendine özgü şovla­ rıyla Türk halkının televizyonla ta­ nışmadığı dönemde imajın ne ol­ duğunu keşfetmişti Barış Manço (doğum 1 Ocak 1943). İmajın içi­ ni basit müziğiyle, akılda kalıcı şarkı sözleriyle, mizahla, gelenek­ le başarıyla doldurmuş ve yerli- yabancı büyük kitlelerin ilgisini yakalayıvermişti.

60’ların sonunda Anadolu pop­ la sanat serüvenini bugüne dek tö­ kezlenmeden getiren, grubu Kur­ talan Ekspres’le kentte oluşturdu­ ğu Doğu-Batı sentezini A nado­ lu’ya da taşımıştı Manço. Yerel tı­ nılarla süslediği şarkılarıyla, ya­ bancı kulaklara “Türkiye’den ge­ len hediyelik eşya” esprisiyle yer­ leşen renkli sounduyla dünyanın dört bir yanında kabul görmüştü. Müziğini fazla piyasa işi bulan meslektaşları onu popülerlikle suç­ larken Manço’nun şarkıları stad­ yumlarda en fazla sloganlaştırılan yapıtlar olmuştu.

Akademik kariyeri yoktu

Müzikte akademik bir kariyeri yoktu. Galatasaray Lisesi’nde eği­ tim görürken ilk grubu Kafadar- lar’ı kurmuştu. Yükseköğrenim için Avrupa’ya çıkmış, akımları yakından izleme olanağı bulmuş­ tu. Belçika Kraliyet Akademisi’ni bitirip mimar diplomasıyla ülkeye dönünce büyüdüğü semt Moda’nın gençlerinden FuatGünerve Maz- har Alanson'un Kaygısızlar gru­ buyla birleşmişti. 70’li yılların ba­ şında Anadolu kokan Kol Düğme­ leri, Kağızman, Seher Vakti, Deru- legibi şarkılarla zirveyi hedefledi­ ğini göstermişti. Anadolu’nun mü­ zikal hâzinesini Avrupa’ya taşı­ mak üzere harekete geçmiş, kısa bir süre Moğollar’la birleşmiş, turne­ den sonra "Taş yerinde ağırdır” deyip geri dönmüştü.

1970’te yaptığı Dağlar Dağlar onun ilk hit şarkisiydi, ardından gelen İşte Hendek İşte Deve, Hey Koca Topçu’yla geniş kitlelerin be­ ğenisini kazanmıştı. Bu arada va­ tani görevini yapmak için birliği­

► Müzikal tarafım hayli tartışılabilir, müzikal

kariyerim yok. Ben o 12 notaya 250 beste sığdırdım,

hiçbiri birbirine benzemiyor. Barış Manço müziği

hemen anlaşılıyor. Bu yaşıma kadar daha yarım

milyon satış görmedim. Derdim 2000’li yıllara

girerken 20. yüzyılın son çeyreğinde bir adam

varmış, böyle şeyler yaparmış, dedirtmek...

ne katılırken ilk ve son kez uzun saç­ larım, bıyıklarını kesmişti.

A skerden dönünce “efsanevi grup” Kurtalan Ekspres’i yeniden toplamış, kaldığı yerden yoluna devam etmişti. Kurtalan Ekspres’le ürettiği 2023 albümünde Kol Bas­ tı, Veysel’den Uzun İnce Bir Yolda­ yım gibi bilinen parçaların yanın­ da Yine Yol Göründü Gurbete, Acıh da Bağa Vir, Yol Verin Ağalar Bey­ ler gibi besteleriyle ses getirmiş, bu albümde yer alan on dakika uzun­ luğundaki 2023adlı kompozisyon­ la Türkiye Cumhuriyeti’nin 50. yı­ lını kutlarken 100. yılını görmeyi de arzuladığını söylemişti.

70’lerin ortasında İngilizce bes­ telerinden oluşan Nick

TheChop-pcr albümüyle yeniden Batı’ya açıl­ mayı denemişti, ancak başarılı ola­ mamıştı. Albüm yerli piyasada da fazla kabul görmemişti.

Türkiye’nin sağ-sol ayrımını de­ rinden yaşadığı, teröre boğulduğu bir dönemde ise Manço’nun Vur Ha Vur!.., Hey Koca Topçu gibi yapıt­ ları sağ kesimce slogan parçalar olarak benimsenmiş, renksiz ka­ lan sanatçı “ılımlı muhafazakâr” bir imajı tercih etmişti.

Yeni bir sayfa: Televizyon

Nick The Chopper albümünün yarattığı hayal kırıklığını Yeni Bir Gün albümüyle unutturan Manço ve Kurtalan Ekspres, 1970’leri Sa­ rı Çizmeli Mehmet Ağa, Aynalı Ke­

7 ’den 77’de şarkılarındaki gibi basit ama etkileyici dil kullanıyordu.

mer, Gesi Bağları, Gülpembe, Ne Ola Yer Ola, Ben Bilirim gibi kla­ sikleşen yapıtlarla kapatmıştı.

80’lerin ilk yarısını fazla hare­ ketli geçirmişti Manço. Edirııeöte- si düşlerini bir ara Eurovision şar­ kı yarışması aracılığıyla gerçek­ leştirmek istemiş, ancak o yıllar­ da “vatan, millet, Sakarya” gibi değerlendirilen bu yarışmadan ge­ lecek olumsuz sonucun zararları­ nı fark edip ceza ödeme paha­ sına Türkiye finallerin­ den çekilmişti.

Nane Limon Kabu­ ğu, Süper Babaanne, Düriye, Zehra’nın hitleştiği Sahibine İh- ‘ tivaçtan albüm üyle birlikte M anço’nun yaşamında yeni bir say­ fa açılmıştı: Televizyon. Pazar günleri 7’den 77'ye adlı programda Manço, şar kılarındaki gibi son derece basit, ama etkileyici bir dil kullanıyordu. A nadolu’yu geziyor, köylere gidiyor, öy­ küler, efsaneler anlatıyor, ye­ rel değerleri tanıtıyordu. Stüd­ yoya topladığı çocukları “ciddiye alıyor”, onlara bilgiler veriyor, şar­ kı, şiir okutuyor, ninesinden bebe­ ğine tüm aileyi ekran karşısına bağ­ lıyordu. Program tutunca aynı şab­ lonla dünyayı tanıtmaya karar ve­ riyor, Türk halkına ilk kez bizim gözümüzle bir dış belgesel hazır­ lıyordu. Dünyayı gezen, ünlülerle tanışıp Türkiye’den selam götüren sanatçı, çocukların Barış Ağabeyi, büyüklerin de Barış Çelebisi olu­ yordu.

Program sayesinde eski şarkıla­ rı yeniden gündeme gelmeye baş­ lamıştı . Arkadaşım Eşek, Sarı Çiz­ meli Mehmet Ağa, İşte Hendek İş­ te Deve, Gülpembe, Halhal gibi bir dolu parça genç kuşağın diline yer­ leşmişti. Albümleri yeniden bası­ lıyor, çeşitli toplamalarla Manço imaj tazeliyordu. Besteleri Yuna­ nistan, İran, Arap ülkelerindeki sa­ natçılar tarafından yorumlanırken, 80’leri Kara Sevda, Domates Biber Patlıcan, Can Bedenden Çıkma­ yınca Kezban’m bulunduğu Dan­ sı Başınıza albümüyle kapıyordu.

90'larda eşi Lale Manço’nun da katkısıyla tam anlamıyla “firma” haline gelen sanatçı, bunun nimet­ lerinden olabildiğince yararlanma amacıyla çiziyordu yeni rotasını. Te­ levizyonda programını sürdürüyor, ekranda kesilmiş bir ağacın için­ deki çizgilerin “ Bismillahirrah- manirrahim” yazısı olduğunu id­ dia ederek medyatik yanını güçlen­ dirirken diğer yanda politikayı de­ nemeye karar veriyordu. DYP’yle

Banş Manço,yarın I x‘\en t Camii’ndeki öğle namazından sonra uğurlanacak.

flört ediyor, yine son anda vazge­ çip politikanın kendisi için uygun olmadığını söylüyor, bundan böy- . le cumhurbaşkanlığını hedefledi­

ğini belirtiyordu.

— — — ---*

---40 vıl aynı çizgide kaldı__

Bu kadar çok yöne dağılan Man­ ço’nun yaşantısında müzik ikinci plana düşmüştü; beste üretmek için fazla vakti yoktu. Dünyanın çeşit­ li yerlerinde verdiği konserlere de­ vam ediyordu, ama yenilik yoktu müziğinde. 1994 sonunda çıkan Müsaadenizle Çocuklar’ın kalite­ si eski yapıtlarının çok gerisine düşmüş ve biı-iki parça dışında ses getirememişti albüm. Ancak eski yapıtları hâlâ düzenli şekilde satı­ yor ve Banş Manço her türlü eleş­ tiriye karşın 40 yılı aşan bir süre ay­ nı çizgide kalıyordu. Bir söyleşi­ de bu konudaki sorumuzu uzun uzun şöyle yanıtlamıştı: “Üretim­ de bana göre sadelik şart. Müzikal tarafım hayli tartışılabilir, baştan be­ ri söylüyorum, müzikal kariyerim yok, oturup hocadan ders almışlı­ ğım yok. Almadığını için de birta­ kım müzik adamlarıy la tartışma­ ya girmem. Ancak tevazu göstermi­ yorum. Ilı n o 12 notay a 250 beste sığdırdım, hiçbiri birbirine benze­ miyor. Banş Manço müziği hemen anlaşılıyor. Ben malımı pazara çı­ karıyorum, insanlara sunuyorum, onlar karar veriyor. Aslında plak sa- tışlannı öyle ahım şahını değil. Ve­ rilen rakamlara göre, hu yaşıma kadar daha yannı milyon satış gör­ medim. Derdim 2000’li yıllara gi­

rerken 20. yüzyılın son çeyreğinde bir adam varmış, böyle şeyler ya­ parmış, dedirtmek... Halk kültü­ rümüzün benim gözümde iki zayıf tarafı var: Müzik ve melodi. Halk ozanlan, bilgelik abidesi divanlar üretmişler, ama bütün divan tek müzikle okunuyor. Bense birtakım müzik normlannın farkına vardık­ ça deniyorum. Gün gelivorcountry oluyor, giiıı geliyor reggac oluyor. Müzik bilgisayarlarının sunduğu müzikal zenginlikle kafamdaki söz hâzinesini birleştirip şarkı haline getiriyorum. Kalkıp bilileri hana pop müziği şarkıcısı dey ince üzeri­ ne atlamak geliyor içimden. Bir ara bizlere hafif Batı müziği solisti di­ yorlardı. Hakaretin de bir sıııın var, kavgada söylenmez. Ben, Anado­ lu'nun değerlerini y akalayıp kendi potamda eriterek ortay a çıkmışını. Buna pop diyemeyiz. 20. yüzyılın ikinci yansında halk olgusuna kü­ çük k ile yazılan halk kültürünün üyesiyim sonuçta. Can dostlanm Âşık Reyhani, Karslı Şeref Taşlı- ova, Murat Çobanoğlu gibi âşık­ lar; ne zaman oralara gitsem, 'Ooo, hoş geldin asfalt ozanı’ diye takı­ lırlar. ‘Seıı asfalt ozanısın, biz top­ rak ozanı’ derler.”

Bir süredir Barış M anço’nun best o f hazırlığında olduğu söyle­ niyordu. ama yetiştiremedi. Ancak şu anda aşağı yukarı Manço’nun tüm yapıdan plakçılarda bulunabi­ liyor. Kariyerinin son albümü Ja­ ponya Konseri de zaten hit parça­ larını toplayan mini bir özet nite­ liğinde.

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu çalışmada, Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araş- tırma Hastanesi YBÜ’de çalışan sağlık çalışanlarının HIV/ AIDS konusundaki bilgi ve tutumlarının

Toplum kökenli olguların %75’i deri ve yumuşak doku infeksiyonu olan hastalar olup bu oran sağlık bakımıyla ilişkili olgularda %37 olarak tes- pit edilmiştir.. “Asian

Bakteriyel, viral ve etken saptanamayan pnömoni grupları arasında balgam çıkarma, boğaz ağrısı, oskültasyon bulgusu ve kor- tikosteroid kullanımı gibi değişkenler

Ülkemizde sağlık çalışanlarının kızamık bağışıklığıyla ilgi- li çalışmalara bakıldığında, 2005 yılında, Ankara Numune Eği- tim Araştırma Hastanesi ve Sami

Pérez-Huertas ve arkadaşları (21)’nın alojenik HKHT yapılan 29 çocuk hastada yaptığı çalışmada 6 (%20) hastada nakilden medyan 24 gün sonra BKV’yle ilişkili

animaloris’in etken olduğu ilk infektif endokardit olgusu olup, hayvan teması gibi bir risk faktörü de bulunmaması nedeniyle dikkat çekicidir..

Özellikle hayvancılığın yaygın olduğu, sosyoekonomik olarak gelişmekteki ve hastalık için endemik olan bölgelerde aile taramasının önemli bir konu olduğunu

lent pneumococcal conjugate vaccine and 23-valent pneu- mococcal polysaccharide vaccine among adults aged ≥65 years: Recommendations of the Advisory Committee on