ntv
»-o
Çalh’nın emekliye ayrılışı
E
vet, bilhassa ÇaDı’nm emekliye ayrılışı kanunlarımızdaki 65 yaştan sonra hizmete nihayet verme kaydının yaşama pnantığınn. uymadığını bir kere daha ve kuvvetle belirtiyor. Altmış beş yaşını doldurmasile Çallı’mn nesi eksilmiştir? Birdenbire elimi
tutmayıverdi, gözleri mi görmez oldu; ayaklan mı alındı kiona
«haydi bakalım ihtiyar, sen artık iş göremezsin, git evinde «ta r!> diyoruz.Çallı hayatının en olgun çağında, Öğretici olarak en tecrübeli, ftnnaf.bâr olarak en durulmuş senelerindedir. Eli çok şükür fırça tutuyor; gözü, hamdolsun, nice gözlerden çok iyi görüyor; ana renklerin en uzak akrabalarını onun kadar isabetle seçecek renk ustası az bulunur, Fmdıklı’nın 99 merdivenli yokuşunu ağzında ağ a ra olduğu halde mükemmelen tırmanıyor; — ve şakayı sevdiği İçin ben de bir şaka edeyim — memurluğa yeni başlamış deli kanlılardan üçünün beşinin birden dayanamıyacaklan kadar K u lüp rakısını sevgili üstadımız dilerse, memurluğunun bu son yı lında tek başına içebilir! Çallının ihtiyarladığım en yakın dostla, n , hattâ tababet farkedemediği, sanat bundan haberdar olmadığı halde, nüfus kütüğündeki kayıtlardan başka bir şey görmeyen formalite onun, hizmet edemiyecek hale geldiğine hükmederek muamelesini yürütmüştür.
Herhangi bir memurun altmış beş yaşım doldurunca emekli ye ayrılması belki muhtelif sebepler ileri sürülerek müdafaa edilir bir düşüncedir. Fakat öğretmenlik ve sanatkârlık gibi sahalarda 66 yaş aranmakla bulunmaz yaşlardandır. Böylelerinden en çok o yaşlarda istifade edilir, gitmeye kalksalar durdurulmaları icabe- der.
Kıym etli bir sanatkâr olan Çallı’dan cemiyetimiz elbette kİ daha çok yıllar istifade edecektir. Dilerim ki onun emekliye ay rılışı kanundaki yaş hadleri üzerine tekrar dikkatle eğilmemize sebebolsun!
Şevket Rado
m m ıifm iH H ituim H iiM nfHiM Klunııım ncıaM m M iuM nuM m ııiBaH laum jH itm H nm iH iifiM nıiJilm ım ıım M u
* ■ »__ ■ ' ■