• Sonuç bulunamadı

Nazım'ı bile magazine buladık

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Nazım'ı bile magazine buladık"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

SOSfeül

PAZARTESİ, 14 Ocak 2002

Tufan

TURENC

tturenc@hurriyet.com .tr

Nâzım'ı bile

magazine

buladık

D

o ğ u m u n u nnedense ünlü şairin sanatçı yüzüncü yılında kişiliği ile değil de aşklarıyla daha çok ilgileniyoruz. Bu durum, Türkiye'de son yıllarda beliren magazin hastalığının nasıl vahim boyutlara vardığını somut olarak ortaya koyuyor.

Bir sürü kadın çıkıyor ortaya... Kimi

“ Ben de onun kadınıydım’’

diyor. Kimi de

“O benim ilk erkeğim

oldu”

diye açıklama yapıyor.

Gazete safalarında boy boy

Nâzım'ın

aşklarıyla ilgili öyküler anlatılıyor, belgeseller yapılıyor.

Bu televole görüntüsü içinde tek umut verici olan kültür bakanlığının çağın en büyük şairlerinden biri olan

Nazım'a

yakışan etkinlikler düzenlemesi.

Bu magazin tutkusu daha uzun bir süre burnundan yakaladığı toplumumuzu peşinden sürükleyip kültürsüzlük ortamına taşıyacak galiba.

Bu arada Nâzım şiirleri yerine

aşklarıyla, meşkleriyle bir sanatçı gibi değil de bir H ollyw ood eskisi gibi genç

nesillerin belleğinde yer edecek. Üzücü ama gerçek bu.

★ ★ ★

Ben

Nâzım Hikmet

adını daha ilkokula bile gitmediğim

yıllarda babamdan duymuştum.

Cezaevinde açlık grevi yapıyormuş... H er an ölebilirmiş...

Babam bir gün

“Büyük şair ama

komünist”

demişü.

- Komünist nedir? diye sormuştum. - Am an oğlum bir daha o kelimeyi sakın ağzına alma, demişti.

Ödüm kopmuştu. Almadım ama lisede şiirlerini okuyunca fena çarpılmıştım.

1987 yılıydı. Güneş'te çalışıyordum.

Refik Erduran da

Güneş'teydi.

Onun

Nâzım'ı

kaçırdığını duymuştum ama aynntısını bilmiyordum. Bilen de yoktu. Herkes bir şeyler uyduruyordu. Bir gün

Refik Erduran'a Nâzım'ı

nasıl kaçırdığını yazmasını önerdim. Kısa bir süre düşündü ve

“Yazarım”

dedi.

Yazdı. Dizi olarak yayınladık. O güne kadar anlaülan kaçış

öykülerinin de ne kadar palavra olduğu ortaya çıktı.

Refik Erduran, Nâzım Hikmet'in

kız kardeşi

Melda'nın

nişanlısıydı. O nedenle aileden biriydi ve

Nâzım'a

çok yakındı.

★ ★ ★

1951

yılında

Nâzım

af için açlık grevine başlamıştı. Durumu ağırlaşınca hastaneye yatınlmış sonra da tahliye edilmişti.

A m a

Nâzım'ın

çilesi bitmemişti. Bu kez de 50 yaşındaki kalp hastası şairin yakasına askerlik için yapışmışlardı.

A m aç

Nâzım'ı

askere alarak yasal yollardan yok etmekti. O da bunu biliyordu.

Refik Erduran Nâzım'a

yurtdışına kaçmayı önerdi. Şair bir sürat motoruyla Bulgaristan'a kaçma planını kabul etti.

Malik Yolaç

'ın satılık olan chris-craft motorunu denem ek için birkaç

günlüğüne alan

Refik Erduran

gerekli hazırlıkları yaptıktan sonra bir gün

Nâzım'la

birlikte Boğaz'dan Karadeniz'e çıktılar.

Batıya yöneldikleri sırada açıkta bir şilep görüp ona doğru dümen kırdılar.

35 mil sürat yapan motorla

Plekhanov

adlı bir Rumen şilebini yakaladılar.

Rumen denizciler telsizle Bükreş'e sorduktan sonra

Nâzım Hikmet'i

gem iye almaya karar verdiler.

Nâzım

gem iye çıkmadan önce

Erduran'a

sarıldı ve

“Hadi sen de gel”

dedi.

Erduran “ Benim yapmamı

istediğin şeyler var burada”

diyerek öneriyi kabul etmedi.

Bunun üzerine

Nâzım, Refik

Erduran'

ı iki yanağından öptü ve gem iye çıktı.

Erduran

motoru güneye çevirdi, el salladı ve uzaklaştı.

Nâzım

da şilebin kıçında Plekhanov yazısının hemen üstünden ona el sallıyordu.

Bir daha birbirlerini hiç görmediler.

Nâzım

bu olayı kimseye anlatmadı. Sadece on yıl sonra yazdığı Otobiyografi şiirinde bir mısrada o müthiş olayı şöyle özetledi:

“951'de bir denizde genç bir

arkadaşla yürüdüm üstüne

ölümün.”

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Artık bize her neş’e haram olsun erenler Onsuz yaşamak zehr i müdâm olsun erenler Yahya’dan uzak kalmadı mâ’nâsı hayâtın Kaabilse seherler bile şâm

Üç yüzü aşkın makalelesinin yer aldığı başlıca dergiler; Türk Dili, Türk Edebi- yatı, Türk Kültürü, Türk Sanatı, Türk Yurdu, Hareket, Dergâh, Yedi İklim,

Ayrıca sağ tarafta bulunan optik formda işaretlediğiniz soruların cevaplarını görebilir ve soru numaralarına tıklayarak o dersin içindeki sorular arasında geçiş

İkinci olarak, Danimarka’da yaşayan herkes için sosyal çevre bundan iba- retmiş gibi görülebilirse de güçlü aile bağları ve dini aidiyet gibi Müslüman

vatandaşların tepkisine neden olan ‘Epique İsland’ hakkında Aksoy Holding CEO’su Batu Aksoy “Dolgu talebimiz ret edildi ama Marina için ÇED sürecimiz Çevre ve

Burada insanın yaşam güçleri bir ‘nesneye’ ad olmuş ve put olan bu şey, insanın kendi üretici çabasının bir sonucu olarak değil de insandan ayrı onun üstünde ve

Parlaklığı fazla olmayacak gezegene aynı bölgede, özellikle ayın ilk yarısında, Venüs ve kısa süre de olsa Jüpiter eşlik edecek.. Ayın 11’indeki Satürn-Venüs

Adres Kırklareli Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, Kayalı Kampüsü-Kırklareli/TÜRKİYE e-posta: