• Sonuç bulunamadı

Bir Türk bilim adamının dünyaya tanıttığı hastalık

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Bir Türk bilim adamının dünyaya tanıttığı hastalık"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

AJ>

T T

-DÜŞÜNENLERİN DÜŞÜNCELERİ

i

Türkiye’de çağdaş tıp eğitimi uygulamasının

150’nci yıldönümü, İstanbul Tıp Kurultayı ile kut­

lanmaktadır. Kurultay’ın ilginç yanlarından birisini

de, “Uluslararası Behçet Hastalığı Simpozyumu”

oluşturmaktadır. Bilindiği gibi, “Behçet hastalı­

ğı”, ilk kez, 1937 yılında İstanbul Tıp Fakültesi

öğretim üyelerinden Prof. Dr. Hulusi Behçet tara­

fından en ayrıntılı biçimde bütün dünyaya tanıtıl­

mıştır. Ağızda aft, dış üretim organlarında ülserler

ve gözde iltihab'ın oluşturduğu klinik tabloya ön­

celeri “üçlü Behçet semptom kompleksi”, daha

sonra “Behçet sendromu” ya da “Behçet hastalı­

ğı” denmiştir. Özellikle son ad, dünyada

geçer-iS Si

lik kazanarak, uluslararası tıp literatürüne geç­

miştir. Hulûsi Behçet, bir asker doktor olarak or­

duda çeşitli hizmetlerde bulunduktan sonra,

Budapeşte ve Berlin’de deri hastalıkları alanında

bilgi ve görgüsünü artırmıştı. 1933’teki üniversite

reformunda İstanbul Tıp Fakültesi Deri Hastalık­

ları ve Frengi Kürsüsü Başkanlığı’na getirilen bi­

lim adamına, “Behçet” soyadı Atatürk tarafından

veri iniştir. Bir araştırıcı olarak izlediği yöntemle,

Türr araştırıcı ve bilim adamlarına eşsiz bir örnek

veren Hulusi Behçet’in ölümünün otuzuncu, has­

talığı tanımlamasının ise kırkıncı yılında bir ulus­

lararası simpozyumla anılması, sevindirici ve uya­

rıcıdır.

9

Bir Türk bilim adamının dünyaya

tanıttığı hastalık

-YAZAN

T

ÜRKİYE’de çağdaş tıp eğitimi uygulaması­

nın 150’inci yıldönümünü kutlamak amacı

ile İstanbul Tıp Fakültesi tarafından düzen­

lenen İstanbul Tıp Kurultayı 25 - 30 eylül 1977

günlerinde İstanbul’da açılmış bulunmaktadır.

Uluslararası

Behçet

Hastalığı

Simpozyumu

(UBHS) bu Kurultay’ı

oluşturan bilimsel top­

lantılardan biridir ve 29

- 30 eylül günleri Inter -

Continental otelde ya­

pılmıştır.

Bu nedenle hem UBHS, hem de Behçet hastalığı (BH) ve hastalığı ilk tanım­ layan ve ona adını verdir­ ten rahmetli Prof. Dr. Hulûsi Behçet hakkında bilgi vermek istiyoruz. Behçet hastalığı, ilk kez, 1937 yılında İstanbul Tıp Fakültesi Deri Hastalıkları Kürsüsü hocalarından rah­ metli Prof. Dr. Hulûsi Beh­ çet tarafından en ay ­ rın tılı biçimde bütün lünyaya tanıtılmıştır. A- ğızda aft, dış üretim organ­ larında ülserler ve gözde iltihabın oluşturduğu klinik tabloya önceleri “üçlü Beh­ çet semptom kompleksi", daha sonra Behçet sendro­ mu ya da Behçet hastalığı denmiş ve özellikle son ad tüm dünyada geçerlik kaza­ narak tıp literatürüne geç­ miştir.

Prof. Dr. Nihat

DİLŞEN

[İstanbul Tıp Fakültesi öğretim üyesi,

UBHS Başkanı]

çok ileri sürülen iki görüş vardır:

1- Virüs teorisi, 2- Otoimmünite teorisi, tik kez Hulûsi Behçet’in ortaya attığı ve daha sonra İstanbul Tıp Fakültesi’nin Göz Kürsüsü öğretim üyele­

rinden rahmetli Prof. Dr. Necdet Sezer’in bulgulan ile büyük destek kazanmış olan virüs teorisi, daha sonra öteki bazı araştırıcı- larca reddedilmişti. Son yıl­ larda artan teknik gelişme­ ler bu teorinin tekrar ortaya

atılmasına neden olmuştur. İkinci teorinin esası ise, bir organizmanın öz yapı taşlarına karşı bilinen ya da bilinmeyen nedenlerle geli­ şen immünolojik bozukluk (allerji) ile anlaşılır. Belki, birinci ve ikinci yol birlikte iş görmektedir.

Hastahğın gelişmesinde kalıtım faktörlerinin rolü üzerinde son yıllarda birçok araştırma yapılmış ve Beh­ çet hastalığı olanların ço­ ğunda bulunabilen ortak doku tipi saptanmıştır.

ADAYLARI!..

NASIL OLUŞACAK.

Çoğu kez ağız aft lan ile basit bir biçimde başlayan ve daha sonralan öteki be­ lirtilerin ortaya çık ığ ı has­ talık yalnız bu üç belirti ile kalmayıp, başka doku ve organlarda da hafiften ağıra değişen bozukluklara neden olur. En önemli karakterle­ rinden biri, yaptığı bozuk­ lukların çoğu kez akut kriz­ ler halinde başlayıp kısa bir sürede gerileme, hatta iyi­ leşme derecesinde düzelme göstermesi ise de, bazı organlardaki bozukluklar yavaş da olsa ilerleyici bir tablo ile gelişir. Behçet has- tahğı ana belirtilerine ek olarak özellikle damarlarda iltihap ve tıkanıklık (trom- boflebit, arterit), çeşitli deri döküntüleri, eklem iltihabı (artrit), sinir sistemi lez- yonlan (denge kusuru, ha­ reket bozukluğu, menenjit, beyin iltihabı), ruhî bozuk­ luklar ve seyrek olarak öteki organ bozuklukları yapar. En çok Japonya, Türkiye ve Akdeniz bölgesi ülkelerinde yaşayan insan­ larda seyrek olarak görülen bir hastalıktır. Japonya'da ortalama on bin kişide bir görülmekte olup Türkiye’­ de şu anda 2-3 bin Behçet hastası olduğu sanılmakta­ dır. Daha çok erkekleri tutan (2-5 katı) Behçet has­ talığının ilk ortaya çıkışı 15-25 yaşlarında olmakla beraber, tanı konduğunda yaş 20-40 arasında bulun­ maktadır.

Bugüne dek, Behçet has­ talığının nedeni kesinlikle saptanamamıştır. Fakat en

5 0 0 veya DAHA FAZLA FEN PUANI alarak

dilediğiniz fakülteye girebilmeniz için :

(m o d e rn _k la s ik )

4 5 0 saatlik sözleşmeli

SÜPER FEN

s/mrm mama

5 0 0 FEN PUANI ALAMIYANLARA ücret iadesi YAPILIR .

T.E.D. MAARİF KOLEJİ ÖĞRENCİLERİNE 2 5 er kişilik ÖZEL

Dikkat

gruplar açılır.

8 E K İ M 1 9 7 7 T A R İ H İ N D E Y A P I L A C A K Ö D Ü L L Ü D E N E M E S I N A V I N A K A T I L I N I Z , B A Ş A R I L I O L A C A K İ L K

5

K İ Ş İ Ü C R E T ­ S İ Z , 6 İ L E 1 0 U N C U Ö Ğ R E N C İ % 5 0 , 11 İ L E

15

İ N C İ Ö Ğ R E N C İ İ S E % 2 5 İ N D İ R İ M L E K U R S L A R A D E V A M E T T İ R İ L İ R .

KURS DEVRELERİMİZ

5 , 8 , 1 0 , 2 0 , 2 4 ekim 1977

3, 5 , 7 , 1 0 , 2 4 kasım 1977

HAH

• K ayıtlar devam e d iy o r.

I f t C l

• Ü cretsiz broşür is te y in iz .

KALE DERSANESİ

Ambarlar Cad. 14/3

Sıhhiye.. Ankara

Tel : 29 13 47

TEŞEKKÜR

Sevgili ve biricik eşim ve canımız annemiz

MAHMURE YÜRÜKER imizin

hastalığı esnasında yakın ilgilerini esirge­

meyen Sayın Prof. Dr. Muzaffer Aksoy ve Dr.

arkadaşlarına, Laboratuvar Şefi Bala Bey ve

görevli arkadaşlarına, Asistan Dr. Orhan Ka­

ya ve servis müstahdemlerine, Dr. Aysima

Altınok ve Ayten Mısırlıoğlu ailesine, Cena­

zemizin İngiltere’den getirilmesinde yakın a-

lakalarım gördüğümüz Sayın Dışişleri Baka­

nı Ihsan Sabri Çağlayangil, Devlet Bakanı A-

II Şevki Erek, Çorum Milletvekili Ahmet Cin-

bek’e; bizzat evimize gelerek, telefon, tel­

graf ve mektupla başsağlığı dileyen dost,

akraba, meslekdaş ve arkadaşlarımıza gaze­

teniz vasıtası ile alenen teşekkür ederiz.

Eşi: Ecz. OSMAN YURUKER

Çocukları: ETHEM, ASUMAN,

KADİR YÜRÜKER

Milliyet: 14813

TEŞEKKÜR

Değerli eşim ve babamız

ADNAN ONURKAN'ın

Yalova’da bayramın üçüncü günü elîm kaybı esnasında kendisini kurtarmak için çırpman çok değerli doktorlara, yardımlarım esirgemeyen sayın Yalova Kaymakamına, sayın Bursa Valisine ve muavinine, sayın Bilecik Valisine, eşsiz insan sayın İbrahim Göksal’a, çelenk gönderen, törene katılan, telgraf, telefon, mektupla, evimize gelerek acımızı paylaşan yakınlarımıza, dost, arkadaş ve komşula­ rımıza binlerce teşekkür.

Nilüfer, İlhan, özhan Onurkan Milliyet: 14780

Martin Beck geliyor...

Kim bu Martin Beck?

satılık

İFRAZA MÜSAİT

40800

m

.

SAHİL ARAZİSİ

■S2SSSSS.»«'«““"

YEĞEN SAHİL SİTELER^

Hastalığın tanısı baz an güçlükler gösterir ve bu alandaki uzmanların yardı­ mını ve İşbirliğini gerekti­ rir. Bugün için kesin teda­ visi olmamakla beraber, son yıllardaki aşam alar hastalığın ilerlemesini belir­ li ölçüde duraklatma ya da geriletme olanağı sağla­ mıştır.

SO YADINI. ATATÜRK

TA K M IŞTI...

Hulûsi Behçet bir asker doktor olarak orduda çeşitli hizm etlerde bulunduktan sonra Budapeşte ve Berlin’­ de deri hastalıkları alanında bilgi ve görgüsünü artıra­ rak yurda dönmüştü. 1933 yılındaki üniversite re­ formunda İstanbul Tıp Fa­ kültesi Deri Hastalıkları ve Frengi Kürsüsü başkanlığı­ na atanmıştır. “Behçet” soyadı kendisine Atatürk tarafından verilmiş ve böy- lece tıp tarihine malolmuş- tur. 14 yıl başarı ve onurla, titiz ve üstün yetenek sahi­ bi bir bilim adamı olarak çalıştıktan sonra, 59 yaşın­ da muzdarip olduğu kalp hastalığından kurtulama­ yarak 1948 yılında vefat etmiştir.

Hulûsi Behçet’in, Behçet hastalığını dünyaya duyur­ mak için izlediği yöntem tüm Türk araştırıcı ve bilim adamlarına örnek olmalıdır. Tanımladığı hastahğın önce Almanca (1), sonra Fransız­ ca (2) ve kısa bir süre sonra da İngilizce (3) olarak yayınlandığını görüyoruz.

ÖLÜMÜNÜM

3 0 . YILI

Uluslararası Behçet Has­ ta lığ ı Sim pozyum u’nun, Hulûsi Behçet’in ölümünün 30’uncu ve hastalığı tanım­ lamasının 40’ıncı yıldönü­ müne rastlaması sevindiri­ ci ve uyarıcıdır. Sevindiri­ cidir, çünkü bu toplantının Türkiye’de yapılması hem yurdumuz, hem İstanbul Üniversitesi ve İstanbul Tıp Fakültesi ve hem de Türk tıbbına onur ve mane­ vî yarar sağlayacaktır. U- yarıcıdır, çünkü bir Türk hekiminin adını taşıyan bu hastalığa her Türk hekimi başka ülke hekimlerinden daha çok sahip çıkmahdır. Yararlı olacak esas davranış, bu gurur verici araştırma ve savaş için Sağbk ve Sosyal Yardım Bakanlığı, T Ü B İ­ TAK ve Üniversite Tıp Fakültelerinin işbirliği ile kurulacak olan bir “Türkiye Millî Behçet Hastahğı A- raştırma Komitesr’ni ger­ çekleştirmektedir. Böyle bir kurumu, Behçet hastalığım Türkiye’den sonra öğrenen, fakat Türkiye’den çok daha belirli ölçü ve kalitede ele alan Japonya beş yıl önce gerçekleştirmiştir.

YENİ GÖZLEMLER...

12 ülkeden 100’den fazla bilim adamının katıldığı ve 2 tam gün süren U B H S’de Behçet hastahğı üzerinde son yıllarda elde edilen sonuçlar karşılıkh tartışıl­ mıştır. Bunlardan çıkacak hayırk sonuçlar Türkiye ve tüm dünya hekimlerine, hastalarım daha olumlu bi­ çimde tedavi etmek ve bu koDuda daha bilgili olma olanağını getirecektir. Top­ lantıda hastalık hakkında daha önce söylenmiş olanla­ rın yeniden eleştirilmesi ya­ pıldığı gibi, az bilinen ya da hiç değinilmemiş yeni göz­ lemler de sunulmuştur.

1964 yılında ancak beş ülkeden, çok daha az sayıda ve belirli birkaç daldaki uzmanın katıldığı Roma Behçet Hastalığı Simpoz­ yumu ile karşılaştırılacak olursa, İstanbul’da yapılan U BH S çok daha belirli bir gelişme göstermektedir.

Umulur ki, U BH S bun­ dan sonraki yıllarda belirli aralarla düzenli bir biçimde ve ayn ülkelerde toplanma­ ya ve Behçet hastalığından ızdırap çekenlere umut ve şifa kaynağı olmaya devam eder.

A ONDf» « » I flM

1) Dermat. Wchnschr. 105: 1152, 1937

2) Bull. Soc. Franç. Dermat. et Syph. 46: 674, 1939

3) Dermatológica 81: 73, 1940

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

1 臺北醫學大學附設醫院通過醫策會 108 年急性冠心症疾病照護品質認證,跨科部 團隊打造「負責性」 、 「周全性」 、 「可近性」

Prevalence of bone mineral density testing and osteoporo- sis management following low- and high-energy fractures. Kanis JA on behalf of the World Health Organization

Alt problem incelendiğinde deney ve kontrol grubu çocuklarının RDBDT doku bilgisi alt testine göre son test sıralamaları (deney: 24.55, kontrol: 16.45), arasında

Bir toplumu toplum yapan en önemli öğe­ lerin, onun ürettiği ve yaşattığı sanat, bilim ve edebiyat adamları olduğunu vurgulayan eski Çankaya Belediye Başkam Haydar

Eğer bir şiir mırıldanmak gelse içinden, hep dudaklara sarılan söz­ cükler, esasında dizeler neler olur.. O konu, insanı ve hele şairi bes­ leyen evrensel

Kendi yöne­ timinde 22 yıl devam eden Hayat’- tan başka Ses, Resimli Roman, Hayat Spor, Ayna, Tarih mecmu­ alarını da yayımladı. Rado’nun baskı halinde olan son

Diğer taraftan Osman Bölükbaşı bu suçtan mahkûm • olduğu takdirde bir daha mebus seçilemiyecektir. Zira