• Sonuç bulunamadı

XVIII. YÜZYIL TEKSTİL DÜNYASINDAN: HİNDİSTAN VE OSMANLI İMPARATORLUGU'NUN PAMUK-İPEK KARIŞIMI KUMAŞLARI - FRANSIZ ARŞİVLERİNDEN II

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "XVIII. YÜZYIL TEKSTİL DÜNYASINDAN: HİNDİSTAN VE OSMANLI İMPARATORLUGU'NUN PAMUK-İPEK KARIŞIMI KUMAŞLARI - FRANSIZ ARŞİVLERİNDEN II"

Copied!
36
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

XVIII. YÜZYIL TEKST~L DÜNYASINDAN: H~ND~STAN

VE OSMANLI ~MPARATORLUGU'NUN PAMUK-~PEK

KARI~IMI KUMA~LARI

FRANSIZ AR~~VLER~NDEN

~~~

SERAP YILMAZ

XVIII. Yüzy~lda Osmanl~~ imparatorlu~u ile ekonomik ili~kileri olan Bat~~ Avrupa'l~~ büyük devletlerin bir yandan kapitülasyonlar~~ kendi ülkeleri aç~s~ n-dan daha avantajl~~ k~ lma~a çal~~~ rken, öte yann-dan ~ mparatorlu~a zaman zaman gönderdikleri ticari ajanlar~~ ve konsoloslar~~ yard~ m~ yle, Osmanl~~ pa-zarlar~nda fiyat, kalite ve talep ko~ullar~ n~~ dikkatle izledikleri, ticaret ve endüstri faaliyetlerini buna göre yönlendirdikleri bilinmektedir'. Fransa bu ülkelerden biridir ve zengin ar~ivlerinde zaman~ nda Levant ticaret politikala-r~ n~~ belirlemede kullan~lan pek çok rapor (memoire) bulunmaktad~ r. Bu ra-porlardan baz~lan bugün Osmanl~~ tarih ara~t~ rmalar~~ aç~s~ ndan son derece önemlidir. Aralar~ nda XVIII. yüzy~l Osmanl~~ tekstil endüstrisine ili~kin olanlar~~ da vard~ r. Nitekim Sahillio~lu, y~llar önce bunlardan birkaç~ n~~ de~er-lendirmi~ti 2.

Bu çal~~mada XVIII. yüzy~l Osmanl~~ tekstil endüstrisi hakk~nda bilinen-leri -tatmin edici oldu~u söylenemez- birkaç ad~ m öteye götürebilmek ama-c~yla, yine böyle raporlardan biri de~erlendirilmektedir. Söz konusu olan ra-por, Sahillio~lu taraf~ ndan incelenmi~~ olanlar ile ili~kili ve ayn~~ döneme ait olup, tam olarak May~s 1754 tarihinde haz~ rlanm~~t~ r. Yazar~~ bilinmiyor. Bu-nunla beraber Avrupa'da "etoffes du Levant" diye tan~ nan, Osmanl~~ ~ mpara-torlu~u'nda dokunmakta olan kuma~lar~~ bizzat yerinde tetkik eden bir ajan

' H. ~nalc~ k, "Osmanl~~ Pamuklu Pazar~, Hindistan ve ~ngiltere: Pamuk rekabetinde Emek Maliyetinin Rolü", Orta Do~u Teknik Üniversitesi Geli~me Dergisi, Türkiye Iktisat Tarihi Üzerine Ara~t~ rmalar II, 1979-1980 özel say~, s. 12-14.

2 H. Sahillio~lu, "XVIII. Yüzy~l~n Ortalar~nda Sanayi Bölgelerimiz ve Ticari imkanlar~" Belgelerle Tark Tarihi Dergisi, ~~ , no II (1968) S. 61-66; Id. "XVIII. Yüzy~ l Ortalar~nda S~ rmake~-lik ve Alt~n Gümü~~ ~~lemeli Kuma~lanm~z", Belgelerle Tark Tarihi Dergisi, 16 (1969), s• 48-53.

(2)

taraf~ndan yaz~lm~~~ oldu~u aç~kt~ r. Hammaddeden dokumaya, tekstil endüstrisine hakimiyeti, kuma~lar~~ yak~ndan tan~mas~ , bize ayr~ca, bu sektörde bizzat çal~~an bir ki~i kar~~s~ nda bulundu~umuzu veya bilgi kayna-~~n~n böyle bir ki~i oldu~unu dü~ündürüyor'.

XVIII. yüzy~ l~ n ikinci çeyre~inden itibaren baz~~ Hint ve Osmanl~~ kuma~-lar~n~ n, pazarlar~ nda gördü~ü ilgiden tedirgin olma~a ba~layan Avrupal~la-r~ n, yerli sanayilerini korumak için, yüzy~l ortalaAvrupal~la-r~ nda, ciddi bir ~ekilde kolla-r~ n~~ s~vamalakolla-r~ ; Osmanl~~ ~ mparatorlu~u'nun öteden beri Hindistan'la tekstil ili~kilerinin varl~~~ ; ara~t~ rmam~za Boissannade taraf~ ndan yay~nlanan bir ba~ka belgeyi, 1757 tarihli Hint raporunu (memoires des Indes) inceleyerek ba~lamam~z~n yerinde olaca~~n~~ gösteriyor. Bu raporda ele al~nan konu esas olarak Hindistan'dan ipek ve pamuk ithalat~~ ile, o zamanlar,Frans~z Ticaret Bürosu'nun uzun süredir me~gul oldu~u Hint usulü ince ipekli (soieries lege-res) ve pamuklu kuma~~ üretimidir. Anla~~lan Frans~z endüstrisinin tek soru-nu hammadde de~ildir. Hint usulü ipek ve pamuklu kuma~~ üretiminde sa-natkârlar (artisans) en az bunun kadar, belki daha da önemlidir. Asl~nda bu de~erlendirmeyi genelle~tirerek her ülkede yeni kurulan endüstrilerde sanat-karlar meselesi ilk planda gelmektedir demek mümkün. örne~in, Çorlulu Ali Pa~a'n~n Saray~n bahçesinde kurulmas~~ dü~ünülen yünlü kuma~~ fabrika-s~nda çal~~t~ r~ lmak üzere Selânikli Yahudilerin d~~~nda, ~mparatorlukta ya~a-yan Frans~z dokumac~lardan da yararlanmak istedi~i', Bo~dan Voyvodas~~ Alexandre Ghica ii i'~ r~~ 1766 y~l~ nda Ya~~ civar~nda yine yünlü dokuma (çu-ha) fabrikas~~ kurarken, t~ pk~~ Polonya yöneticisinin yapt~~~~ gibi, Alman Protes-tan sanatkârlar~~ ülkeye çekme yollar~n~~ aray~ p, projesini onlarla gerçekle~tir-di~i bilinmektedir 5. örnekler ço~at~labilir.

3 Frans~z D~~~ ~~leri Bakanl~~~~ Ar~ivi'nde bulunan (tome: 9, fol. 126-132) ve "Türkiye'de kuma~~ üretimi ve bu kuma~lar~~ taklid etme yollar~~ hakk~nda"ki bu raporun tam ve orijinal met-ni için bk. Ek; Yazar~ n kimli~i hakk~ nda, rapordaki bir not (bk. Ek. f. 131 ipucu olabilir. Yazar Selânik'teki Frans~z "nation"unun Bakan'a (Ministre de la Marine olmal~) gönderece~i Seli-nik'e ait ihracat ve ithalat~~ gösteren rapordan haberdard~r. Raporun yazar~~ Charles de Peyson-nel (o~ul) olabilir mi bugün bunu bilemiyoruz. Bu ki~i 1766 y~l~nda Levant Ticareti ile ilgili bir yönetici olarak kar~~m~za ç~ kan M. Flachat da olabilir (L.Chabaud, Marseille el ses industries, tes

tissus, la filature et la leinturerie, Marseille 1883, s. 6o). Bilindi~i gibi J.C. Flachat "Observation sur le commerce et sur tes arts d'une partie de l'Europe et l'Asie..." isimli eserin yazar~d~ r. Eser Lyon'da

1766 y~l~ nda iki cilt halinde yay~ nlanm~~~ idi.

° S. Y~lmaz, "XVIII. Yüzy~lda Osmanl~~ ~mparatorlu~u'nda ~pekli Dokuma Endüstrisine Genel Bir Bak~~~ ve Fransa ile ~pekli Kuma~~ Ticareti" X. Tiirk Tarih Kongresi'nde (22-26 Eylül 1986, Ankara) sunulan bildirinin metni, bask~da s. 8.

Ba~bakanl~ k Devlet Ar~ivi, Hatt-~~ Hümâyun 45539/E (24 cemaziyelahir I80/27 Kas~m 1766).

(3)

XVIII. YCJZYIL TEKSTIL DÜNYASINDAN 777

Fransa, ~ngiltere'den usta endüstriyel Bodger'i ülkeye çekerek, 1748 y~-l~nda Lyon'da, ~ngiliz usulü hareli parlak kuma~~ (moires) üretmek üzere bir kraliyet fabrikas~~ kurmu~tu. 1752 y~l~nda bu kez, pamuk ve ipekli dal~nda, as~l kayna~a, daha uzaklara Hindistan'a ba~vurmak gibi bir projesi vard~r.

"Dokuma Sanat~" transferi ve Hintli sanatkârlar: 175o'li y~llar, Fransa ekonomisinde liberalizmin sesinin duyulma~a ba~lad~~~~ dönem ola-rak da dikkati çeker. Aras~ra Levant Kumpanyas~'n~n yeniden kurulmas~~ gündeme getirilmi~, Hint Kumpanyas~~ varl~~~n~~ 1760'11 y~llara kadar sürdürmü~, hatta yüzy~l~n sonlar~na do~ru Hint Kumpanyas~~ yeniden orga-nize edilmi~~ olmas~na kar~~n, liberalizm, ~~ 755- ~~ 789 gibi bir süre Frans~z eko-nomisine hakim olur. Tabii ki Levant'la ili~kilerde de bu çizginin d~~~na ç~k~l-maz 6.

Ekonominin baba ve o~ul Trudaine'lerin 'yönetiminde oldu~u dönemde Frans~z endüstrisinin iyile~tirilmesine ili~kin olarak yaz~lan raporlardan üçü Boissannade taraf~ndan yay~ nlanm~~~ olup, bunlardan ilki, yukar~da belirtilen 1752 tarihli Hint raporu, bizim için özellikle önemlidir8. Hint Kumpanyas~~ yöneticisine veya yöneticilerine gönderilen bu rapor büyük bir olas~l~kla J.C.P. Trudaine de Montigny (o~ul) taraf~ndan yaz~lm~~t~r. Raporun

üzerin-de Hint Kumpanyas~~ (La Compagnie üzerin-des Inüzerin-des) yöneticileri taraf~ndan M.üzerin-de Mantaran'a -ticaret sorumlusu (l'intendant de commerce) baba Mantaran sözkonusudur- takdim edilecek notu dü~ülmü~tür.

6 C. Roure, "La reglemantation du commerce français au Levant sous l'ambassadeur le Marquis de Villeneuve 1728-174 1)", Dossier sur le commerce français en Miditerranie Orientale au

XVIII e siick, Paris 1976, s. go; G. Rambert, Histoir~~ du commerce du Mar:Mile, V, (R. Paris), Paris 1957, s. 36, 37, 339.

Raporun yaz~ld~~~~ dönemde Daniel-Charles Troudaine (baba), Rouille'nin (Secretaire d'Etat Marine olarak atanm~~t~) yerini olarak, Ticaret Bürosu Ba~kan~~ ve Ticari i~ler Genel Yönetici (s~rayla President du Bureau du Commerce ve Directeur generales des Affaires Com-merciales) idi. 1769 y~l~nda ölümüne kadar ticaret ve endüstrinin yöneticisi olarak çal~~m~~t~r. O~lu Jean Charles Philibert de Montigny'e gelince, bizzat kendisinin yazd~~~~ veya ona gönderi-len raporlardan 1754 y~l~ndan itibaren ekonomik konularla yak~ndan ilgigönderi-lendi~i anla~~lmakta-d~ r. 16 y~l kadar ikinci derecede önem ta~~yacak faaliyetler gösterdikten sonra ~~ 769'da babas~-n~n yerini alm~~t~r. Baba-o~ul Troudaineler ve dostlar~~ Gorney liberalizm ak~m~babas~-n~n öncüleri-dir. P. Boissanade s. 57-58, referans~~ için bk. bir alttaki not.

P. Boissannade, Trois memoires relatifs â l'ameliarotion des manufactures de France sous l'administration des Troudaine (1754), l'extrait de la R~v~~~~ d'Histoire l'Economie et Sociale, s. 57-87 (tarih saptanamad~). ~ . rapor, S. 64; ~kinci rapor olas~l~kla John Holer'e aittir. üçüncünün yazan belli de~ildir. Her üç yazma raporun orijinalleri Paris Mazanne Kütüpha-nesi no. 2810'da bulunmaktad~r.

(4)

Bu rapordan anla~~ld~~~na göre XVIII. yüzy~l ortalar~ nda Hint ipekli ve pamuklu kuma~lar~ , yaln~z ho~~ görünü~leri için de~il dayan~ kl~~ olu~lar~~ nede-niyle de Avrupa'da çok aranmaktad~ r. Fransa'da, Hint kuma~lann~ n benzer-lerinin yap~lmas~ na kar~~n al~nan netice memnuniyet verici de~ildir. Hindis-tan'~ n ipekli ve pamuklu kuma~lar~, maddi de~eri çok az, basit alet ve tezgah-lar kullan~tezgah-larak üretilmektedir. Hint tekstil sanat~n~ n sadeli~i, tekni~inin ba-sitli~i bilindi~ine göre Avrupada kullan~lan, göreli olarak kompleks, pahal~~ alet ve makinalar ile ayni neticenin al~ nmamas~ n~ n bir nedeni olmal~d~ r. Bu hammadde olamaz. Çünkü Hint ipe~ine luyasla daha dü~ük kalitedeki yerli Avrupa ipekleri ile dokunan kuma~lar~ n dü~ük kaliteli olmas~~ normaldir, an-cak bizzat Hindistan'dan ithal ipeklerle dokunanlar da yeterli derecede ba~a-r~ l~~ de~ildir. Bu durumda önemli olan hammaddenin i~lenmesidir, yani i~~ sa-natkârl~ ktad~ r. Bu önemli saptaman~n yap~ld~~~~ raporda daha sonra Hint hal-k~ n~n becerisinden yararlanma tek çözüm yolu olarak sunulup a~a~~daki öne-riler yap~lmaktad~r:

Hint dokuma sanat~~ Frans~z i~çisine (ouvrier) ö~retilmelidir,

Zaman~ n uygulamalar~ n~~ basite indirgemek anlam~ nda olsa da, Fran-s~z i~çisi mesleklerini, bir yerde yeniden, ö~renmelidir,

Bunun için iki pilot bölge seçilmi~tir: 1) Normandie'deki halk ince pa-muk üretmeyi 2) Touraine'de ya~ayanlar ~imdiye kadar ellerinde ya~lanan ve solan ipeklerin parlakl~~~ n~~ korumas~n~~ ö~reneceklerdir.

Frans~z i~çiler basit tezgahlarda, sa~lam ve muntazam kuma~~ doku-may~ ,

Ve boya sanat~n~~ da ö~renmelidirler. Çünkü boya sanat~~ Fransa'n~n bilgisi d~~~ndaki, pekçok bitki boyalar~~ (drogues) ve mordanl~~ boyar maddeler (apprets) 9 ile yap~lmaktad~r.

Bütün bunlar~n nas~l gerçekle~tirilece~ine gelince:

Hint Kumpanyas~'n~n gemilerinden biri ile Hindistan'dan ipek ve pa-mu~u, özellikle birincisini i~lemede (farkl~~ a~amalar~nda olmak kayd~yla) de-neyimli 20 kadar i~çi (kimileri köle) getirtilmelidir.

Göçmen Hintli i~çilerin ücretleri ve gelece~i hakk~nda raporda ~u aç~kla-malar~n getirildi~ini görüyoruz:

(5)

XVIII. YÜZYIL TEKST~ L DÜNYASINDAN 779

Hindistan'da emek ucuzdur. Hintli i~çilerin ço~u ülkelerinde günde

2 veya 3 sois kazanmaktad~ rlar. G~dalarma gelince bu ancak 2 livres" pirinç ve birkaç bardak sudur.

~pek ve pamuk ipli~i üretiminin e~irme ve büküm i~leri gibi de~i~ik a~amalar~nda (filature, devidage, doublage) çal~~an, manc~nakç~~ veya dolapç~~ Hintli köleleri, en fazla 200 livres 12 ödeyerek sat~n almak mümkündür. Ser-best olanlara gelince, bu i~çilere, s~ radan bir Frans~z i~çisinin ald~~~~ gündeli-~in yar~s~~ yani 6 veya 8 soir ödenecektir. Ama bunlar~n, yukar~da de~inildi~i nedenle, yine de çok kazan~yor olacaklar~~ unutulmamal~d~r.

Rapordaki i~çi ücretlerine hemen burada bir aç~klama getirmek gerekir-se Hintli i~çilere ödenmesi gereken ücret, ayn~~ tarihlerde Fransa'da, ipek i~le-Mede "devidage" a~amas~nda çal~~an kad~ n i~çilerin ücretlerinden bir parça daha fazlad~ r: Tours ~ehrinde veya civar~ndaki k~ rsal kesimde bu i~i yapmak-ta olan kad~nlar~n günlü~ü 4-5 sois'dür 13. Tekrar rapora dönersek:

Hindistan'dan kölelerin temini; serbest i~çilerle anla~ma sa~lanmas~; ve meslekleriyle ilgili alet ve tezgahlar~n temini için dikkatli ve güvenilir bir ki~i görevlendirilecektir. Hintli i~çiler 6 veya f o y~l Fransa'da kalacak ve an-la~ma süresi bitince masraflar~~ kral taraf~ ndan ödenmek üzere Hindistan'a geri gönderilecektir. Hintli i~çileri seçip, anla~ma yapacak ve onlar~~ yola ç~ ka-racak olan güvenilir ki~i yol boyunca onlar~n sorumlulu~unu al~p, so~uk ikli-me geleceklerinden bunlara k~~l~k giysi temini ile de yükümlü olacakt~r. i~çi-lere gemide yemek verilecek ancak yemeklerin bedeli Hükümet taraf~ ndan daha sonra Hint Kumpanyas~'na ödenecektir.

Bu küçük Hint kolonisi Tours ~ehrindeki Kraliyet Fabrikas~'nda yer-le~tirilebilir. Onlar~~ Tours yak~nlar~ndaki kom~u birkaç kasaba veya yine To-ürs yak~ nlar~ ndaki ~atolarda da yerle~tirmek mümkündür. Koloninin ba~~na idareci olarak zeki birkaç yönetici getirilirse, yabanc~lar istenilen ~ekilde kont-rol edilebilecektir.

Rapordan anla~~ld~~~na göre bu projeyi gerçekle~tirmek mümkün. Çünkü her türlü yat~r~m~~ yapacak bir ki~i vard~r ve bu ki~i yöneticilerden tek bir ~ey istemektedir: 18 Hintlinin aleti, tezgah' ve bagaj~~ ile Hint Kumpanya- I° La livre, Frans~ z a~~rl~ k birimi oldu~u kadar para birimidir de: A~~rl~ k birimi olarak

(Marsilya'da) 489.506 gr.d~r.; Frans~z para birimi olarak, biri 20 SOUS, (Sols) bir sous da ~~ 2

deni-er' ye aynlmaktad~r. Livres'in üç adeti bir guru~~ de~erindedir (S. Sahillio~lu,..sanayi bölgeleri-miz.., S. 51-52; ~d.,... i~lemdi kuma~lar~m~z..., s. 62.

" Bk. not ~~ o. '2 Bk. not. ~~ o.

(6)

s~'n~n gemilerinden birine binmesine ili~kin, M.le Garde de sceaux taraf~ndan M. Dupkix'em hitaben yaz~lacak olan bir izin belgesi. Bu izinle M. Dupleix bu i~çilerin Fransa'ya geçi~ini kolayla~t~ racakt~r.

Burada ilginç olan raporun yazar~ n~n (Fransa'da liberalizm'in öncülerin-den Troudaine de Montigny olabilece~i daha önce belirtilmi~ti) böyle bir projenin Hint Kumpanyas~~ için zararl~~ olmayaca~~~ konusunda yapt~~~~ aç~kla-mad~ r: Fransa'da ne müslin (mousselines) fabrikalar~~ aç~lmas~~ ne de yeni ku-ma~lar~ n ülkede dokutulma~a ba~lanmas~~ söz konusudur. Bu proje ile yap~l-mak istenen Touraine ve Normandie'deki mevcut ipekli ve pamuklu kuma~~ fabrikalar~ ndaki üretimi iyile~tirmektir. Zaten ne yap~l~rsa yap~ls~n Frans~z fabrikalar~ n~n ürünlerinin Hintlilerinki ile rekabet etmesi mümkün de~ildir. Hindistan'da hammaddenin bollu~u ve el eme~inin dü~üklü~ü, çal~~kan, be-cerikli "Hint Milleti", Avrupa'n~n "Tüccar Milletlerini" her zaman kendisine çekecektir.

Bu proje gerçekle~mi~~ midir? Bugün için cevap veremiyoruz. Bilinen Frans~zlar~n di~er Avrupal~lar gibi XVIII. yüzy~l~n son çeyre~inde yünlü ku-ma~lar~n (drap) yan~~ s~ ra ipekli ve pamuklu kuma~lar da ihraç edebildikleri: 177o'lerde Osmanl~~ imparatorlu~una Bat~'dan ihraç edilen ince ipekli ku-ma~, tam olarak, ismini Musuldan alan müslinler '5 aras~nda Frans~z müslin-lerini de görüyoruz. Önemli miktarda oldu~u söylenemez: Toplam 412.000 guru~~ de~erinde (1.236.000 livres) olan müslinler aras~nda yaln~z 14.000 gu-ru~luk müslin ithalatlar~~ Fransa'dan yap~lm~~t~r. Di~er ihracatç~~ Avrupal~~ devletlerin pay~~ yakla~~k s~ ras~yle ~öyledir: Büyük Britanya (1777), 230.000 guru~; Hollanda (1778), 100.000 guru~; Venedik (1782), 32.000 guru~; Trieste (Almanya ve Avusturya), 36.000 guru~ ".

Frans~z tekstil endüstrisinin ipekli ve pamuklu alan~ nda Hindistan gibi Osmanl~~ imparatorlu~u'ndan da alaca~~~ bilgiler oldu~u anla~~lmaktad~r. im-paratorluk yine "köprü" görevindedir.

~~~

Fransa'da Hint tarz~ nda kuma~~ üretebilmek için çabalar sürdürülür. Bu kez Hindistan'da üretilen kuma~lar~~ ba~ar~~ ile taklid etmekte olan Osmanl~~

Joseph François Dupleix (öl. 1763), 1742 y~l~nda Hindistan'daki Frans~z acentelerinin (comptoirs) genel yöneticisi olarak görev yapmaktad~ r (Le Pelit Robert 2, Paris 1977, S. 569).

15 M.E.Cizen, "Türkçede Kuma~~ Adlan", Tarih Dergisi, XXXIII (1981-1982) (ayr~~ bas~m) S. 327.

(7)

XVIII. YCZYIL TEKSTIL DCNYASINDAN 781

dokumac~ l~~~na ba~vuruldu~unu görüyoruz. Burada merkezden çok Marsil-yal~lann gayreti söz konusu olmal~d~r.

Asl~nda Avrupa'da çok aranan Hint kuma~lann~n s~rn, iki tekstil elyaf~-n~n, ipek ve pamuk ipli~inin ayn~~ kuma~ta kullan~lmas~d~r.

Osmanl~~ dokumac~l~~~, özellikle de ço~u perdahlanan yani mengeneden (calandre) geçen pamuk-ipek kar~~~m~~ kuma~lar hakk~ nda gerekli teorik bilgi-nin verildi~i May~s ~~ 754 tarihli raporla birlikte," her gruptan belirleyici olan kuma~~ e~antiyonlann~n da (bk.Ek,f.r28 r) Fransa'ya gönderildi~i anla~~l-maktad~ r. Ilgililer, bu örnek parçalar~~ sökerek, gerekli incelemeleri yapabile-cek, atk~~ (la trame) ve çözgü (la chaine) ipliklerinin her bir kuma~taki kompo-zisyonunun ne oldu~unu anlayacaklard~r. Bu pek zor olmamal~d~r. Ancak kuma~~n desenine göre çözgü ipliklerinin tezgah'ta gücü sopalar~na, çe~itli fa-kat belli tekniklere göre geçirilmesi, yani tahann 18 (monter et Iare ks deux maii-re sur le rnet~er) anla~~lmas~~ için kuma~~ parçalar~n~ n coupons, (bk.Ek.f. ~~ 32 v) boydan sökülerek incelenmesi laz~md~r. ~~te burada Frans~z sanayicileri zor-lanabilecektir. Yazar, bu konuda fazla bilgi istenirse temin edilece~ini bildirir-ken, vermi~~ oldu~u s~rlann önemini ~öyle dile getirmekte ve ilgililerden bir noktada dikkatli olmalar~~ gerekti~ini hat~rlatmaktad~r: Ayn~~ dokumada iki farkl~~ iplik (pamuk ile ipek) kullan~m~~ Levant'da ve Hindistan'da ba~anld~~~-na göre Fransa'da da ba~anl~r. E~er bu mümkün olursa, ipek yoklu~unda Fransa'daki tezgahlar art~k durmayacak, pamu~un yard~ ma ko~up devreye girmesiyle, pek çok çe~itli kuma~~ dokunarak üretime devam edilecektir. Bu tip pamuk-ipek kar~~~m~~ kuma~~ dokunacak fabrikalarda, fabrikatörler özellik-le i~çiözellik-leri iyi idare etmeli, her ne olursa olsun bu sanat~~ ba~ka ülkeözellik-lere ta~~ma-lar~~ önlenmelidir.

Buradan itibaren çal~~man~n sonuna kadar may~s, 1754 tarihli rapora dayanarak, pamu~un y~kanma, ~aplanma veya boyanma gibi tamamen tek-nik k~s~mlanna girmeksizin (Bk.Ek.d&ruzer, engalage, alunage, teinture), Fransa'n~n Osmanl~~ ~mparatorlu~u'ndan yan sanayi ve sanayi ürünü, s~ra-s~yla pamuk ipli~i ve kuma~, ithalatlann~n durdurulmas~na ili~kin ald~~~~ ted-birleri; özellikle taklid edilmek istenen, pamuk-ipek kar~~~ m~, "melez" diyebi-lece~imiz, Osmanl~~ kuma~lan incelenecektir. Gerekli aç~klama ve ilavelerin, genelde notlarda verilece~ini, metin içinde yap~ld~~~nda belirtilece~ini hat~r-lat~nz.

Bu rapor hakk~nda Bk. çal~~man~n ilk sayfas~.

(8)

1) Fransa'n~n Osmanl~~ pamuk ipli~i (coton fil) ithalat~ ; üretim tekni~inin Antil Adalar~na transferi projesi:

Önce birkaç noktay~~ hat~ rlayal~ m: Çok eskiden beri Hindistan'da ekimi-nin yap~ ld~~~~ bilinen pamu~un 19 dokuma maddesi olarak kullan~lan lifleri bitkinin meyvas~~ (koza) içindedir; Pamuk i~lemede düzgün ve devaml~~ bir ip-lik elde edilmesi için, önce pamu~un normal kabar~ kl~~~na kavu~turulmas~, sonra yabanc~~ maddelerin lifler aras~ ndan al~ nmas~~ gerekmektedir. Bunlar~n sa~lanmas~~ da s~ ras~yla açma, y~ kama, harman ve hallaçlama gibi hammad-denin i~lenmesindeki ilk a~ama çal~~malar~~ ile olmaktad~ r. ~yi kabart~lmam~~~ ve yabanc~~ maddeler ta~~yan pamuk lifleri, daha sonraki a~amalarda (tarama ve e~irme gibi) büyük güçlükler yaratarak, arzu edilen düzgünlükte ve ince-likte dokuma ipli~i elde edilmesini engellemektedir 20. Nitekim Fransa'daki durum, raporun yaz~ ld~~~~ tarihlerde böyledir.

Rapordan anla~~ld~~~na göre pamu~un i~lenmesinde ilk a~amada, tam olarak pamu~un at~lmas~~ i~inde (demeler), Osmanl~~ ~mparatorlu~u'nda uygu-lanan yöntem Fransa'da uyguuygu-lanandan farkl~d~ r. Farkl~l~ k kullan~lan aletten kaynaklanmaktad~ r. Fransa'da kard (carde) kullan~larak at~l~ rken, Osmanl~~ ~mparatorlu~u`nda Fransa'daki archet de Basse de Viole'e benzeyen bir alet (hallaç yay~~ oldu~unu dü~ünüyoruz ve bundan böyle bu alet sözkonusu ol-du~unda hallaç yay~~ diye bahsedece~iz) kullan~lmaktad~ r'. Hallaç yay~ndaki ipin titre~imi pamuk lifleri kabartmakta ve onlar~~ do~al uzunlu~unda, birbi-rinden ayr~~ bir ~ekilde, koparmadan açmaktad~ r. Böylece olabilecek incelikte pamuk ipli~i elde etmek mümkün olmaktad~r. Osmanl~~ pamuk ipli~inin in-celi~inin ve güzelli~inin s~ rr~~ buradad~ r. Ayn~~ ~ekilde her y~l Frans~z Hint Kumpanyas~n~ n uzak ülkelerden getirdi~i güzel müslinlerin dokundu~u Hint pamuk ipliklerinin de.

Pamuk i~lemede, Fransa kard kullan~m~n~~ yasaklay~ p Do~ulular~n kul-land~~~~ hallaç yay~ n~~ kullan~ rsa sadece iki günde aç~ lacak (ouvrir) pamuklar bir günde aç~lm~~~ olmakla kalmayacak, ayr~ca, Osmanl~~ pamuk ipli~i niteli-~inde, yar~~ i~lenmi~~ ürün elde etmek mümkün olacakt~ r. Frans~z i~çisi iplikçi-li~i ö~renecek; Osmanl~~ ~mparatorlu~u'ndan, çok pahal~~ ve büyük ödemelere neden olan, pamuk ipli~i ithalat~~ son bulacak; bu devletten ancak pamuk (cotton en laine) ithal edilecektir.

19 M. Harmancloglu, a.g.e., s. 16; T. Sevgi, a.g.e., s. 47. 21) M. Harmancloglu, a.g.e., S. 89-93.

21 Raporda hallac yay~~ hakk~ nda detayl~~ bilgi verilmektedir (Bk. Ek f 128); ayr~ca Bk. M. Harmanc~oglu, a.g.e., S. 88-89.

(9)

XVIII. YÜZYIL TEKSTIL DÜNYASINDAN 783

Fransa'da hammaddeyi i~leyecek (fi ler la metiire premiire) yeterli i~çi ol-mad~~~na göre çok az bir masrafla Osmanl~~ imparatorlu~u'ndan getirilecek bir i~çi, aleti ile sanat~ n~~ Frans~z i~çisine ö~retebilecektir. E~er ba~ar~l~~ olunur-sa ~mparatorluk'tan istenildi~i kadar hallaç yay~~ ithal edilecektir. Ama önem-li olan Fransa'n~ n bu tecrübesini sömürge halk~na aktarmas~, yani Antil Ada-lar~'ndaki (Guadeloupe, Martinique, Cayene ve St. Dominigue) zenci halka ö~retilmesidir: Hammaddenin i~lenmesinde ilk a~amada (ouvrir) zenci erkek-ler, ileri a~amalarda (filature) zenci kad~nlar çal~~t~r~lacakt~r. Sömürge halk~~ pamuk i~leme~e ba~larsa, Fransa, yerli sanayi için gerekli pamuk ipli~ini sa~-lamakla kalmayacak, bu yar~~ sanayi ürünü üretiminde, Türkiye'yi bile geçe-bilecektir.

Raporun yazanna göre, öneri Türkiye'nin yerini alarak ihracatç~~ duru-muna gelecek koloni halk~~ için de caziptir. Fransa, e~er yaln~z yerli sanayini de~il de tüm Avrupa endüstrisini beslemeyi dü~ünürse, kolonilerdeki pamuk üretimini, iki kat~ na ç~ karacak ~ekilde, te~vik etmelidir.

Fransa'n~n pamuk ithalatlar~na gelince, yazara göre imparatorlu~un tek bir ~ehrinden, Selânik'ten y~lda yakla~~ k 387.000 guru~~ .16o.000 livres) 22 de~erinde, yakla~~k ~~ 9.600 Fransaz kantar~~ (quintal) 23 a~~rl~~~ nda, 5600 bal-ye 24 ham pamuk ithal etmektedir 25. E~er ~zmir, Akka, Sayda ve K~br~s'tan it-hal edilenler de göz önüne al~nd~~~ nda, toplam itit-halat~n de~eri 670.000 guru-~a (2.000.000 livres) kadar ç~ kmaktad~r.

Antil Adalar~ na bu "teknoloji" transferinin gerçekten yap~l~ p yap~lmad~-~~n~~ bilmiyoruz. Ancak Yedi Y~l Sava~lar~~ çok yak~ nd~ r: 1756-1763. Konu-muzdan fazla uzakla~madan Fransa'n~n pamuk ithalatlar~ na dair baz~~ aç~kla-malar getirmek mümkündür.

Fransa'da o zamanlar "coton en laine" ismiyle tan~ nan pamuk, ~~ 74o y~l~-na do~ru Osmanl~~ imparatorlu~u'ndan ithal edilen en önemli tekstil ürünü

22 Frans~z liras~~ la livre'in de~eri için bk. not 1 o.

23 Bir kantar Istanbul'da 44 okka (veya 55 kg) kar~~l~~~~ olup, Frans~z kantanndan yani kental'den (quintal) 5/6 kg daha fazlad~ r. (R. Mantran, Istanbul dans la seconde mo~t~i du XVII e siiyle, Paris 1962, S. 316 not. 2).

24 Rapora göre her bir balye veya denk (balle) ~~ 20 okka veya 3,5 Frans~z kantar~~ a~~rl~~~n-dad~r. Frans~z kantar~~ için bk: bir üstteki not.

25 Selanik'ten pamuk ithalat~n~~ kar~~la~t~rmak için Bk. N. Svoronos, Le Commerce de Saloni-gue au XVIII e sücle, Paris 1956, s. 243; 1750 y~l~ nda Izmir, Fransa'n~n (Marsilya Liman~'n~ n) en önemli ham pamuk ithalat merkeziydi. Ayn~~ y~ l Izmir'den 4,5 milyon guru~luk ham pamuk it-hal edilmi~tir. Bu Fransa'n~n Imparatorluk'tan yapm~~~ oldu~u toplam itit-halat~ n % 43'ü idi (G. Rambert, a.g.e., (V). S. 515.

(10)

idi. Bu ithal pamuklar hem i~lenmemi~~ ham pamu~u (coton brut) hem de yan i~lenmi~~ ürünü, pamuk ipli~i (coton fil) içermekteydi. Yüzy~l~ n ortala-r~ nda, pamuk tek ba~~na, ~ mparatorluktan yap~lan ithalat~ n °k 2o'sini olu~-turmaktad~ r. Ayr~ca sömürge Antil Adalan'ndan da ham pamuk al~nmaktay-d~. Fakat Levant pamuklar~~ boyay~~ daha iyi tuttu~undan ve boyanm~~~ pa-muklar rengini kaybetmedi~inden tercih ediliyordu. örne~in rengi, Fran-sa'da üretilen benzerlerinden daha canl~~ olan Levant'~ n k~ rm~z~~ boyal~~ pamuk ipli~i çok ra~bet görüyordu. Ancak, ham pamu~un 12 Kas~ m 1749 yönetme-li~i (arret) ile ithalat vergilerinden muaf tutulmas~ n~ n, Levant'tan ithalat ya-pan Marsilyal~lar aleyhine olarak, Amerika'dan (Antil Adalar~~ ve Brezil-ya'dan) pamuk ithal eden tüccarlar~~ cesaretlendirmi~~ oldu~u unutulmamal~-d~ r.

Raporun yaz~ld~~~~ tarihlerde ham pamuk ithalatlan nerede ise iki kat artm~~t~. Yüzy~l~n sonlar~ na do~ru ayn~~ pamuk ithalatlar~~ yine iki kata yak~ n artarken (1736-1740 dönemi y~ll~ k ortalamas~~ 30.789 Frans~z kantar~ , 1750-1754 y~llar~~ aras~~ 52.550; 786-1789 aras~~ 95.979 kantara ç~ km~~t~ r), pamuk ip-li~i ithalatlar~~ yüzy~l ortalar~ndan sonlar~ na do~ru tam tersine, ayn~~ ölçüde ol-masa bile, azalm~~t~ r: 1736-1740 aras~~ y~ll~ k ortalama 14.889 kantar, 1786-1789 aras~~ 10.805 kantara dü~er.

Fransa'da pamuklu dokuma endüstrisinin özellikle yüzy~l~ n sonlar~ na do~ru önemli bir geli~me kaydetti~i kesindir. 1789 ~htilalinden önce, Osman-l~~ ~mparatorlu~u'ndan 34 cins ham pamuk ithal etmekteydi. Bunun ii cinsi Sayda, 9'u ~zmir, 5'i Halep, 4'ü iskenderiye, 2'si K~ br~s ve 3 cinsi de Antal-ya'dan, Marsilya'ya gönderilmi~tir".

2) Fransa ve yabanc~~ kuma~lar (Hint ve Osmanl~):

Fransa Hükümeti XVIII. yüzy~l ortalar~ na, t 754'lere kadar, Osmanl~~ (Le-vant) ve Hint kuma~lann~ n ülkeye giri~ini yasaklayarak yerli sanayii koruma-y~~ denemi~~ ise de, yasaklama aksine talebi artt~ rm~~t~ r. Bu kuma~lar~ n ülkeye giri~leri çok miktarda oldu~undan, bu kez yerli sanayiiden onlar~~ taklit etme-

26 G. Rambert, a.g.e. (V) s. 512-551; S. Y~lmaz, La soie dans les relations commerciales entre la France et l'Empire Ottoman au XVIII e siecle (1700 â 1789), Paris, Sorbonne Üniversitesi (Paris IV)

bas~lmam~~~ doktora tezi (1985), s. 202-206; May~ s 1754 tarihli incelemekte oldu~umuz raporda Antil Adalan'ndan ithal edilen pamuklara (cotton en laine) de~inilmekte ve bunlar~n Osmanl~~ üretimi pamuklardan daha iyi kalitede oldu~una dikkat çekilmektedir (Ek., f. 129 V). Ancak bu-rada ham pamuk söz konusu olmal~d~r. Yüzy~l~n sonlar~na do~ru, Fransa'da, pamuk ipli~i günden güne incelik kazanmaktad~r 1789 y~l~nda 8o ve ~ oo numara ile gösterilen inceli~e kadar ula~~r (Histoire Economique et Sociale de la France, 2 (1660-1789), Paris 1970, S. 248.

(11)

XVIII. YliZYIL TEKSTIL DÜNYASINDAN 785 si istenmi~; pamuk, ipek ve yün gibi yerli tekstil hammaddeleri kullan~larak Hint kuma~lar~ n~ n yerini tutacak yazl~k kuma~larla, güveye dayan~kl~~ dö~e-melik kuma~lar yap~lmas~~ önerilmi~tir. Daha sonra, uygulamalar hakk~nda yeterli bilgi yoktur diyerek, Do~u tekstil endüstrisi hakk~nda bilgi verme~e ba~layan raporun yazar~ ' Do~ulular~n (Asiatique) türlü cinste de~i~ik zevkle-re hitâb eden kuma~lar üzevkle-retmekte olduklar~ndan söz eder: Üstelik her bir cins kuma~~n da farkl~~ görünümlerde pek çok çe~iti vard~ r. Özellikle bu farkl~~ görünümleri nedeniyle-Avrupa'da dokunanlara hiç benzememektedir-al~c~-n~ n ilgisini çekmekte ve çok tüketilmektedir.

Fransa'da bilinmeyen, böylesine farkl~~ görünümlerde kuma~~ üretimi ya-pan Do~ulular~n dokuma sanat~n~n üç s~ rr~~ vard~ r:

Hammaddeyi i~lemede: Pamuk hammaddesinin izin verdi~i ölçüde kopar~lmadan ince ve muntazam iplik üretebilmektedirler. Beceri açma (ouv-rir) ve e~irme (filature)a~amalar~ ndad~ r.

Dokumada: Pamu~u ipek ile birlikte ayn~~ kuma~ta kullanma yönte-mini bilmektedirler.

Boyamada: Pamuk ipli~ini her renkte ve kal~c~~ olarak boyamaktad~ r-lar.

Rapora göre Hint kuma~lar~~ Osmanl~~ ~mparatorlu~u'nda taklid edilebil-mektedir. O halde Fransa'da da taklid edilebilir. ~~te bu nedenle olsa gerek Frans~z dokumac~ lara örnek olmas~, sökerek çözgü ve atk~~ ipliklerini tetkik et-meleri amac~yla rapora Osmanl~~ kuma~lar~ ndan örnekler de ilave edilmi~tir.

Çal~~mam~z~n en önemli k~sm~na, Osmanl~~ ~mparatorlu~u'nun pamuk-ipek kar~~~ m~~ kuma~lar~ na geçmeden, Raporun yaz~ld~~~~ tarihden önce ve sonra, imparatorlu~un Do~u'dan ithal etti~i kuma~lar ile yerli kuma~lar hak-k~ nda baz~~ aç~ klamalar yapmam~z gerekiyor.

164.o'da Istanbul'da sat~ lan ve Iran ile Hindistan'dan ithal edilmi~~ olan tekstil ürünleri ~unlard~ r: Alaca, burüncuk, bo~an, çit, dillbend, mendil, ~al, ddrâ-yf, hatayi, makrama ve ku~ak. Bu ürünlerin men~eleri Iran'da; Tebriz, Kâ~ân, Yezd; Hindistan'da Ke~mir, Firuzpur, Samana, Buruc (Broach), Sironj, Be-nares, Bihâr, Burhangur, Haydarabad ve Masulipatam'd~r. Tekstil ürünleri-ne göre men~eler: Alaca, Kâ~ân; bürüncük, Yezd; bo~an, Firuzbur, Samana, Buruc, Haydarabad; çit, Buruc; dülbend, Yezd, Bhar, Burhangur, Masulipa-

2' May~s 1754 tarihli rapor söz konusudur (Bk. Ek).

(12)

tam; mendi 1, Tebriz; ~al, Kâ~ân, Yezd, Ke~mir; kutni, Yezd, Masulipatam;

dâ-râyi, Yezd, Bihâr, Burhangur, Masulipatam; hatayi, Yezd; makrarna, Ka-~ân, Samana, Siranj; ku~ak, Benares 28.

XVIII. yüzy~l~ n ikinci yar~s~ nda Hint kökenli a~a~~da ismi verilen kuma~-lar~ n ~mparatorlu~a girdi~ini görmekteyiz:

1749 (girmi~~ olabilir): kuma, alaca, kermesut (Surat'dan); .,Sdkire Sdr~k(?) ve türlü kuma~lar (Ahmedâbâd'dan) 29

1754: pamuklu bez (toiles de coton) (Bengal'den); ipekli kuma~lar (Su-rat'dan); kalenkiars, toileries peintes veya indienes (Madras'dan); ~al ve ince yünlü kuma~lar (ka~mir olmal~) (Ke~mir'den)' 1768: beyaz bez (toileries blanches)(Bengal'den); ipekli kurna~lar 3' 1778: beldar, kutni, desdar, bruc gibi Ahmedabâd ürünleri (Surat'tan);

bez, dülbend türündeki ~eyler; Evrenk~dhi ve buna benzer ürünler (Bengal'den) 32

1789-1804 aras~: dülbend, ipekli kuma~lar (sevdi) ve ~a133

XVIII. yüzy~lda ~ran'dan yap~lan kuma~~ ithalatlar~ nda, Erzurum Gümrük kay~tlar~ na göre, kutnu (Kutn~) ilk s~ rada gelmektedir:

1722: 490 adet (ve bunun d~~~ nda di~er kuma~lar: alaca, alaca kutnu, bez)

~~ 729: 2406 adet

1744: 5056 adetten fazla I 761: 2230 adet

28 M. Kütüko~lu (Haz.) Osmanl~larda Narh Müessesesi ve 1640 Tarihli Narh Defter:, Istanbul

1983, Bk. harita: 164.o'da Istanbul'da sat~ lan Iran ve Hindistan mallar~n~ n men~elere göre da~~-l~ m~.

2' I. Miro~lu, "Hindistan hakk~ nda küçük bir eser", Tarih Dergisi, 34 (1983-1984), S. 547. Archives des Bouches-du-Rhöne, Intendant de Provece, Serie C. I, no. 345: "Questions sur le commerce des Indes par la Turquie", Bk. Dördüncü soru (quatrieme question).

'I P. Masson, H~stoire du commerce français dans le Levant au XVIII e s~ecle, New-York 1967, s• 543-54+

32 ~.H. Uzunçar~~l~, (yay.) "Elfevaid'ül-muadde li nizârn-~~ hükümeti Bender-i Cidde", Bel-leten, ~o ~~ (Ocak 1962), S. 154.

(13)

XVIII. YCZYIL TEKSTIL DÜNYASINDAN 787 1763: 865 adet ~~ 764: 2927 adet 1765: 2299 adet 1769: 765 adet 1770: 205~~ adetten fazla 1790: 731 top

Görüldü~ü gibi XVIII. yüzy~l~n ilk yar~s~nda 1722'den 1744'e do~ru kut-nu ithalatlar~~ yükselmektedir. Yüzy~l~n ikinci yar~s~nda 1763, 1769 ve 1790 y~llar~nda ithalatlarda önemli dü~meler olmu~~ ise de bu kuma~~ Iran'dan ithal edilen mallar aras~nda ak~~~~ devaml~l~k gösteren bir mald~r. Iran ithalatlan kutnu kadar düzenli olmayarak, ku~ak, hani- çorap, has~r eldiven, everen~aht, ~ah-benek, ~a4 benekli hata:, ke~ani, kemerbend, taklid kemerbend, beldar, telt: be/dar gibi di~er tekstil ürünlerini de içermektedir 33 b".

Osmanl~~ Imparatorlu~u'nda dokunmakta olan yerli kuma~lara gelince, daha önceki bir çal~~mam~zda, XVIII. yüzy~lda Imparatorlukta dokunan ipeldi kuma~lan ele al~rken bunlar~~ grupland~rman~n güçlü~ünü belirtmi~, sonra kabaca yapt~~~m~z ay~nmda kutnu, sandal, geremsud, çitari gibi kuma~lan ipek-pamuk kar~~~m~, kullan~m~~ daha yayg~n olanlar diye göstermi~tik. XVIII. yüzy~lda Osmanl~~ ipekli dokumac~l~~~n~n kendini yenileyerek "lüks" olmaktan ç~kt~~~n~, pamu~u ipek tezgahlanna soktu~unu dü~ünüyorduk. 1825 senesinde yaln~z Halep ve ~am'da pamuk-ipek kan~~m~~ kuma~~ dokuyan 25.000 tezgah~n varl~~~~ bu geli~imi gösteriyor olmal~yd~. Nihayet 1747'lerde dibâ, etme, çalma, kutnu, pe~nu~~ (pi~mir) suzent, telli, geremsud ve ~erit, Bursa ve ci-vannda dokunmakta olan ve miri mengeneden geçirilerek perdahlanmas~~ zo-runlulu~u getirilen ipek ve ipek-pamuk kar~~~m~~ kuma~lar olarak dildcatimizi çekmi~ti. Bahsedilen çal~~mam~z~~ sürdürürken kuma~lar~n hangisinde ipek hangilerinde pamu~un hakim oldu~unu çözümleyememi~, ancak "ipek-pamuk kar~~~m~" terimini kullanabilmi~tik 34. Incelenmekte olan May~s 1754 tarihli rapor bu sorunu tamamen olmasa da ortadan kald~rmakta ve Osmanl~~ Imparatorlu~u'nda dokunan kuma~lar~n nas~l böylesine zengin türlerinin olabilece~i aç~ldamaktad~r.

" b N. Erim, 18. reizy~lda Erzurum G~imni~u, Yay~nlanmam~~~ dok. tezi (ist. Ciniv. Iktisat Fak. ~stanbul 1984, s. ~~ 26. aynca bk. s. 186-2oo.

(14)

3) Osmanl~~ ~mparatorlu~u'nun pamuk-ipek kar~~~m~~ kuma~lar~~

(Les etoffes du Levant)

Rapora göre, Osmanl~~ pamuk-ipek kar~~~m~~ kuma~lar asl~nda üç s~n~fta toplanmaktad~ r: ) Kutnu veya Bursa seteni (tes coutounis-coutonnis- ou tes sa-tins de Brousse) 2) Kermesud, Germesud (les guermessout) 3) bur (tes bourg) 35.

Bunlar~~ tek tek incelemeden önce, genel özellikleriyle kalite ve fiyatlar~ n~~ görelim:

Genel özellikler:

Hepsi pamuk-ipek kar~~~ m~~ olarak dokunmu~tur.

Kiminde pamuk kiminde ipek hakimdir (kuma~ta aranan zevke göre) Kuma~~ boyunca devam eden çözgü ipli~i (la chaine) her zaman saf ipek; kuma~~n eninde tekrarlanan atk~~ ipli~i (la trame) pamuktur. Çözgü ipli~i olarak kullan~lan saf ipekler kuma~~n desenine göre tek veya pek çok renkli olabilmektedir.

Atk~~ ipli~i olarak kullan~ lan pamuk beyaz veya boyal~~ olarak kuma~a girebilir.

~pe~in (çözgü) ve pamu~un (atk~) renk durumu birbirine ba~~ml~d~ r: Atk~~ olarak boyal~~ pamuk kullan~l~yorsa çözgü ipli~i ipek her zaman tek renktir. Ancak atk~~ ipli~i olarak genellikle beyaz pamuk kullan~ l~ r. Bu son kural özellikle ipe~in pamu~a hakim oldu~u kuma~larda daha da geçerlidir.

Bu üç s~n~f alt~ nda toplanan kuma~lar aras~nda, dokuma esnas~ nda i~-ne veya f~ rça yard~m~yla de~i~ik i~lerle süslenmi~~ olan di~er türler de vard~r.

Kalite :

Pamuk-ipek kar~~~ m~, hafif, ince ve güveye kar~~~ dayan~ kl~~

Kuma~~~ veya kuma~taki zevki belirleyen genel olarak kuma~a giren pa-muk (atk~) ve ipe~in (çözgü) miktar~d~r. Bazen de kullan~lan papa-muk ip-li~inin inceli~i belirler: Kuma~a giren pamu~un kalitesine göre kuma~~ kal~n veya ince olabilir.

3' Raporda ad~~ geçen pamuk-ipek kar~~~ m~~ kuma~lar~~ kar~~la~t~rmak için Bk. H. ~nalc~k,

(15)

XVIII. YÜZYIL TEKSTIL DÜNYASINDAN 789

Pamuk-ipek kar~~~ m~~ bu kuma~lar genellikle y~ kamaya (sabunla) çok dayan~ kl~d~ r. S~ k s~ k y~kanabilen türden kuma~lar. Ancak pek çok y~-kand~~~ nda renklerde solma görülür.

Fiyatlar :

Pamuk-ipek kar~~~ m~, de~i~ik türlerdeki kuma~lar~ n, fiyatlar~~ da bir o kadar farkl~d~ r: Yakla~~ k yedi metre boy ve k~ rk santimetre endeki bir top (piece) kuma~~ n 36 fiyat~~ 5.5 guru~~ ile 6o guru~~ aras~nda de~i~mek-tedir.

) KUTNU (veya Bursa seteni): Les coutonn~s ou les satins de Brousse Kutnular Frans~z setenlerinin pek ba~ar~l~~ olmayan taklidleridir. Fran-s~z setenlerine çok benzedikleri ve daha çok Bursa'da dokunduklar~~ için kutnu grubuna, Bursa setenleri grubu diye de bakmak mümkündür. Bursa setenleri, bazen atk~~ ipli~i (trame) olarak, pamuk yerine keten kullan~larak da dokunmaktad~ r. Bu cinsler yazl~k kuma~~ olup Fransa'ya gönderilen e~antiyonlar aras~ nda yer almaktad~r. Düz, çizgili veya desenlidirler

Bu kuma~larda ipek pamu~a hakimdir. Ancak dokunmas~~ di~er iki grub veya s~ n~ftaki kuma~lardan farkl~d~r: Bunlarda, kuma~~n yaln~z yüzünde pamu~u örtmesi istendi~inden, ipe~in ço~u kuma~~n yüzünde kullan~l~ r. Pamuk ise-bazen bir kaç tel ipek ipli~iyle kar~~~k olabilir-tamamen kuma~~n tersinde kal~r.

Son olarak de~inilen özellik nedeni ile bu kuma~lar biri ipek di~eri pa-muktan iki ayr~~ kuma~~ n bile~imi gibidir.

Kadifeler de kutnu s~ n~ f~ na girer. Çünkü Bursa'da dokunan çözgüsü ipek, atk~s~~ pamuktan kadifeler, setenlere çok benzer. Düz veya fitilli kadife teknigine benzeyen bir teknikle (cizek) dokunmaktad~ r. Ge-nellikle tek renktir. Avrupal~lar~ n (Frenk) ve Türklerin dö~emelik ola-rak kulland~klar~~ bu kadifelerin maliyeti çok dü~üktür.

36 Belgede (Bk. Ek) bir top kuma~~ n boyu ~~ I pic (veya 6 aun~), eni bir aune'un üçte biri

olarak verilmi~tir. Metre olarak kar~~l~~~~ için bir Frans~z aune'nunu 1.188 m olarak ald~k (C. Carri'ere, "La draperie Languedocienne d'exportation", Negoce et Industrie en France el en Irlande

au XVIII e si~cle (Colloque Bordeaux 1978), 1980, S. 92); Pic'i esas alsa idik metre olarak kar~~l~-~~~ hemen hemen ayn~~ olacakt~. Çünkü pic, aune veya zira kar~~ l~~~~ bir uzunluk ölçüsü birimi olup, ipekli kuma~larda 65 cm, yünlü kuma~larda 68 cm olarak kabul edilmektedir (R. Man-tran, a.g.e., s. 461 not 3).

(16)

2) KERMESUD-GERMESUD: ks guermessout37

Çok çe~itli dokunabiliyor: Düz (unis-), çizgili (raye), çiçekli veya ipek, al-t~n ve gümü~~ i~lemeli (brocUs).

Osmanl~~ ~mparatorlu~u'na Hindistan'dan ithal ediliyor ve yerli olarak en önemli dokuma merkezi Suriye. Istanbul'da da oldukça iyi taklidle-ri yap~l~yor.

Bu kuma~lar Fransa'da "herbages"ismiyle tan~n~yor.

Kalite: Germesudlarda çok ince çekilmi~~ Hint pamu~u kullan~lmakta-d~r. Hint pamuk ipli~inin okkas~~ 30-50 guru~~ (piastre) aras~nda de~i~-mektedir". Bu kuma~lar~n güzelli~i kullan~lan pamuktan kaynaklan-makta. Osmanl~~ halk~~ alt~ n ve gümü~~ s~rmal~~ ipekli kuma~tan çok bun-lar~~ tercih etmektedir'.

Germesudlann güzelli~i pamu~un bol kullan~lmas~ na ba~l~d~r (Rapo-run yaz~ld~~~~ s~ralarda Osmanl~~ ~mparatorlu~unda germesudlarda pa-mu~un kuma~a hakim olarak ve kuma~~n iki yüzünü de örtecek ~ekil-de kullan~lmas~ na ba~land~~~~ anla~~lmaktad~r).

3) BUR: Les Bourg4°

~pek pamu~a hakimdir. Bu nedenle çözgülerinde germesudlardan da-ha fazla ipek kullan~lmaktad~r.

~pek kuma~~n yüzünde ve tersinde e~it miktarda kullan~l~yor ve

kuma-~~n her iki yüzünü de kapl~yor.

Bu nedenle kuma~~n iki yüzü tamamen ayn~.

Kermesud, Geremsud ~eklinde de yaz~ld~~~, daha do~rusu okundu~una rastlanan bu

ku-ma~lar, R.N. Koçu'da (Türk Giyim Ku~am ve Süsleme Sözlügii, Ankara 1967) Germsüd ~eklinde geçmekte, ~a~~rt~c~~ olarak da "k~~l~k eski bir kuma~" olarak tan~mlanmaktad~r (M.E. Özen,

a.g.e., S. 3 I 5).

38 164.0 tarihli narh defterine göre ince kalitesi olmas~~ gereken ithal HidI ipli~in okkas~~

~oo akçedir. Yerli iplikler ise: Akhisar (ince) 4.0 akçe, Mente~e (gayet ince 70 akçe, kal~n~~ ise 6o; Geyve ipli~i (mavi) ~~ ~~ o; Diyarbak~r (k~rm~z~) 220 akçedir. (H. Inalc~k, a.g.e., s. 34).

39 Narh defterleri Osmanl~~ Imparatorlu~u'nda Hint Ipli~i ithalatlar~n~~ ve bundan bu

ip-liklerden geremsud dokundu~unu do~rulamaktad~r. Kuma~lar Hint ipli'ginden, A~~r Hint ipli-~inden ~eklinde özellikleriyle belirtilmektedir Bk. daha sonraki sayfalarda fiyat listesi ve not. 45-

4° Bir Frans~z belgesinde [Archives Nationales de Paris, AE B I 235 -26 Kas~m 16961 bu kuma~~ yani "bourg" Hint seteni (Petit satin des Indes) diye tan~mlanmaktad~r.

(17)

XVIII. YÜZYIL TEKSTIL DÜNYASINDAN 791

Çok çe~itleri var. ~mparatorlukta en çok ~am ve Halep ba~ta olmak üzere Suriye'de dokunmaktad~r.

May~s 1754 tarihli raporun de~erlendirilmesini tamamlad~ktan sonra XVIII. yüzy~l ve hatta XIX. yüzy~l ba~~na ait narh defterlerine göz atmakta yarar vard~r.

1779 narh defterine göre XVIII. yüzy~l sonlar~nda kuma~~ piyasas~n~n zenginli~i dikkati çeken ~stanbul'da, XVII. yüzy~l narh defterinde (1640) yer almayan çitari, gezi, keremsut, muhabbethâne, mehterhâne, ~irbab ve beldari gibi kuma~lara rastlanmaktad~r 41.

May~s ~~ 754 tarihli raporun ~~~~~~ alt~nda bu ad~~ geçen kuma~lar~n k~remsut gibi pamuk-ipek kar~~~m~~ kuma~~ olduklar~~ dü~ünülebilir. Kan~m~zca çitari bir keremsut çe~itidir 42. Yukar~da ad~~ geçmeyen ancak XVIII. yüzy~l sonlann~n ünlü kuma~lar~ndan Selimiye' de böyle olabilir 43. Bourg grubunun, alaca is-miyle tan~nan kuma~~ grubunu ifade etti~ini san~yoruz.

~~ 776-1 795 (H. ~~ ~~ go- 1 2 I O) ve ~~ 796-18439 (H. I 2 I I-I 224) tarihli narh def-terleri 45 pamuk-ipek kar~~~m~~ kuma~lar~n kalitelerinin ve fiyatlar~n~n (raporu

41 M. Kütüko~lu, "XVIII. Yüzy~l Sonlar~nda Istanbul Piyasas~", Tarih Boyunca ~stanbul

Se-miner:* (29 May~s-1 Haziran 1988), Bi/dinler, ~stanbul 1989, s. 231-232.

42 G~tan, "Bir teli ipek, iki pamuk olan nak~~~ dokumal~~ bir çe~it ipekli kuma~, Osmanl~ca-s~~ clibâ" ~eklinde tan~mlanmaktad~r (M.E.Ozen, a.g.e., s. 308).

43 S. Y~lmaz,... ~pekli Dokuma Endüstrisine... s. ~~ 3.

44 Alaca isimli kuma~~n pamuklusu ve ipeklisi olmak üzere iki çe~iti olabilece~i not edil-mekte ancak pamuk-ipek kar~~~m~~ olabilece~i belirtilmektir (M.E. özen, a.g.e., s. 300). Oysaki 1689-1690 tarihli Basra Liman~~ gümrük kanunnamesine göre Imparatorlu~a Hindistan'dan it-hal edilen pamuklu ve di~er kuma~lar~n gösterildi~i listede Alaca-i Bun~c pamuk-ipek kar~~~m~~ olarak tan~mlanmaktad~r ~nalc~k taraf~ndan (a.g.e., s. 30). Buruc Hindistan'daki bir ~ehir Broach oldu~una göre, Broach ~ehrinde dokunan alaca söz konusudur. Avrupal~lar bu alaca kuma~~n~~ dokundu~u yerden dolay~~ ve yanl~~~ olarak Broug ~eklinde tan~mlam~~~ olabilirler.

43 Ö. Kurmu~, Istanbul'daki fiyatlar: gösteren narh defteri (H. 1190-1210/1776-1795 y~llar~na

ait), bas~lmam~~~ lisans tezi (~stanbul Edebiyat Fakültesi), 1977; A. Nothgi, Istanbul'da F:Yailar

(1211-1224/1796-1809 tarihli Narh Defterine göre, ~stanbul Müftülük:ü ~er-i Siviller Ar~ivi, n~~ 201, VI.

64 b-120 a), Yay~nlanmam~~~ lisans tezi (~stanbul Edebiyat Fakültesi), 1980.; Osmanl~~

Hüküme-ti'nin özellikle XVIII. yüzy~l~n ikinci yar~s~nda yerli kuma~lar~n kullan~lmas~~ hakk~nda halk~~ za-man zaza-man uyarak endüstrisini koruma yollar~~ arad~~~~ ve be~enilen kuma~lar~n ülkede imâl edilmesine gayret gösterdi~i bilinmektedir. 1185 (M. 1777) y~l~nda Istanbul'da bir çuha ve ku-ma~~ fabrikas~~ kurulmas~~ için faaliyete geçildi~i ve bunun için bir talimatname haz~rland~~~n~~ görüyoruz. Kullan~lmas~~ önerilen ba~l~ca yerli kuma~lar aras~nda ~stanbul ve Ankara ~ah, Bur-sa ipeklisi, ~am alacas~, Hama ku~a~~, basma ve Galata i~i ismiyle de an~lan s~rma k~laptan su-zenI isimli ince ve nak~~l~~ kuma~lar da bulunmaktad~r. (I. Hakk~~ Uzunçar~~l~, Osmanl~~ Tarih:, XVIII. yüzy~l, IV/2, Ankara 1983, s. 571).

(18)

do~rulayarak) ne kadar farkl~~ olabildi~ini sergilemektedir. Baz~ lar~ nda Hint ipli~i kullan~lm~~~ olsa da, yerli ürün olup ve pamuk-ipek kar~~~m~~ dokunduk-lar~ ndan emin oldu~umuz kuma~dokunduk-lar~ n fiyatdokunduk-lar~~ ~öyle belirlenmi~tir:

A~a~~da listenin, ad~~ geçen narh defterlerinden seçilen sadece üç cins ku-ma~~~ içerdi~i, defterlerdeki kuma~lar~ n bunlarla s~ n~rl~~ olmad~~~~ unutulma-mal~d~r. Son olarak, germesud kuma~~n XIX. yüzy~l ba~~na ait defterin ince-lendi~i çal~~mada, keremsi~ d olarak okundu~u, ancak burada germesud ola-rak de~erlendirilece~ini hat~ rlatal~ m.

Kuma~~ ad~~ Sene Miktar Fiyat

GERMESUD (âlâ) 1779 adeti ~~ o guru~~

(") 6 "

53

(alaca boyas~) (baya~~~ elvan-~)

(a~~r Hint ipli~i) 39

(Hint ipli~i alaca boyas~, vasat)

(Iki katl~) 18o~~

1803 ~~ 804 (~ki katl~ , destgâh hass~~ güvez) 1801 I 8o3 ~~ 8o4 (Mente~e ipli~i, kaba, alç~~ boya) ~~ 8o1 1803 1804 26 para 23 95 55 95 49 endazesi 75 55 8o 35 8o 95 go 55 97 35 97 35 endazesi 41 para 44 " 55 53 (Mente~e ipli~i, kaba, Fazl~~ Pa~a

boya) ~~ 8o ~~ 55 37 55 ~~ 8o3 48 35 1804 55 51 55 1805 55 15

(Destgâh boyas~yle, Sak~z al~ , iki

katl~) I 8o8 131

(Sak~z boyas~yla, ham) ~~ 8o8 ,, 133

Ç~TAR~~ (Halep) 1776 adeti 8 guru~~

(~am) ,, topu 12,5 "

(âlâ, pembe) ,, ~o "

(19)

XVIII. YÜZYIL TEKSTIL DÜNYASINDAN

(Mehmed ~ah) 1779

(-i suret-i elvan) 55

(-i vasat) 55 (baya~~) 55 (Halep) ,, (-1 Hamidi) If 53 35 55 5, 25 15 6 10.5 7-5 11,5 793 55 55 " >, If

(Tarakl~~ ve kemerli, alç~~ renkleri

olarak) t 8o ~~ topu 30

15 55

1804 " 32

18°8 33

(Fazl~~ Pa~a boyal~ , tarakl~~ ve kemerli) 18ot J>

24 55

1804 5, 26 " 55

1805 ,, 28 "

ALACA (âlâ, tarak) 1779 adeti ~l

4,5

(âlâ) ,, ,, 7

(baya~~) ,, 8.5

(Hint ipli~i) 1779 adeti to guru~~

(Kesâvi) 9.5

(âlâ ~am) topu ~~ I

(evsat ~am) 9

(edna ~am) 6.5

~pekten Pamuka Geçi~~

XVIII. yüzy~l~ n ikinci çeyre~inde tekstil endüstrisinin ipekli dal~nda hammadde krizi ya~and~~~, özellikle ~ran ipekleri ile beslenen atölyelerde ça-l~~malar~n önemli ölçüde yava~lad~~~~ baz~lar~nda tamamen durdu~u bilin-mektedir. Krizin co~rafi alan~~ oldukça geni~tir: Iran, Osmanl~~ imparatorlu-~u, Avrupa belki Hindistan.

Bu alan içindeki ipekli endüstrisi, hangi ülkede olursa olsun, az veya çok, erken veya biraz daha geç, art~ k ~urada de~il ama bu merkeze ta~~nm~~~ olarak, her ne ~ekilde ise, yerli hammadde üretiminin yard~ m~yla kendini to-parlama f~rsat~~ bulmu~tur.

Kriz a~~lmas~na a~~lm~~t~r ama ipekli endüstrisini art~ k tan~ mak zordur: Geçen yakla~~ k çeyrek yüzy~l süresinde, Do~u'da, el alt~ nda ve bol miktarda

(20)

bulunan pamu~un ipekli atölyelerine, ilk defa de~il ama, günden güne daha fazla girmesiyle pamuk-ipek kar~~~ m~~ kuma~lar dokunarak, bu endüstri bir yerde yap~sal olarak de~i~irken; ayn~~ dönemde Bat~'da, atölyelerin ~talya'n~n ürünü ince ve bükülmü~~ organzin ipeklerine ba~~ml~, onun yönlendirmesiyle günden güne daha ince ve hafif ve sade türler dokumas~yla, ipekli endüstri-si, bir dal~ ndan öteki dal~ na geçmi~tir. Bu arada, daha önceki as~ rlarda doku-nan kuma~lar~n özelli~inde, tamamen lüks nitelikli üretimin, s~n~rl~~ bir ~ekil-de sürdürülmü~~ olabilece~i unutulmamal~d~ r.

Do~u'da pamuk-ipek kar~~~ m~~ kuma~lann; Bat~'da sade, ince ve daha ha-fif ipekli kuma~lar~n dokunmas~ na a~~rl~k verilmesiyle sonuçlanan geli~imin

nedenlerinin, yaln~z ~ran olaylar~ na ve ~ 7zo'lerden itibaren yava~~ yava~~ dünya pazarlar~ ndan kaybolan ipeklerine ba~lanamayaca~~~ aç~ kt~ r. Tabii ki sözü edilen alandaki ülkelerde ya~anan ekonomik, sosyal ve siyasal olaylar~ n da et-kisi vard~ r".

Önemli olan bir nokta da Do~unun ve Bat~ n~n yeni ürünlerinin eski ipekli kuma~lara göre ucuz olmas~, üstelik tüketiciler taraf~ndan be~enilmesi-dir. XVIII. yüzy~l ortalar~ ndan itibaren genel olarak ipekli endüstrisinin lüks türlerinde de~il de, yeni dokuma çe~itlerinde, üretim hacminin belirgin dere-cede artm~~~ oldu~u dü~ünülebilir. Bu ba~lamda, kabaca 1720-1750 aras~~ Os-manl~~ ipekli sektöründe geçirilen bu evrim bilinmiyorsa, do~al olarak XVIII. yüzy~ lda sava~, veba türlü ekonomik ve sosyal problemlerle kar~~la~~lan bu ülkede ipekli kuma~~ tüketiminin artt~~~n~~ ve ipekli endüstrisinin yeniden can-land~~~ n~~ anlamak kolay olmayacakt~r 47.

ilginç olan di~er bir nokta da Do~unun yeni ürünlerini Bat~n~n, Bat~ n~n-kileri Do~unun sevip, tüketip, bizzat imal etme~e çal~~mas~d~r".

Di~er taraftan tekstil terminolojisi ele al~n~rsa, XVIII. yüzy~lda kuma~~ adlar~ n~ n say~sal çoklu~unun yan~~ s~ra, bir o kadar da tan~mlamalardaki be-

46 S. Y~ lmaz, La soie..., s. 130-154.; 235-260.

' M.Genç, "XVIII. Yüzy~ lda Osmanl~~ Ekonomisi ve Sava~", rapa, 49 (Nisan-May~s 1984) s• 53.

" Çal~~man~ n kendisi Bat~'n~ n Osmanl~~ ve Hint kuma~lar~ n~~ taklid etmek istemlerinin be-lirgin bir örne~ini olu~turmaktad~ r. Osmanl~~ imparatorlu~una gelince bir örnek vermek gere-kirse, 1172 (M 1759) y~l~ nda, ilk bak~~ta parlak rengi ile al~c~y~~ kendisine çeken ancak bir müddet kullan~ ld~ ktan sonra çabuk bozulan Avrupa ipeklisi yerine ülkede benzeri üretilme~e ba~lat~ lm~~, dokunan bu yeni kuma~, dibây-: rumiden Padi~ah'a sunulan örnek parçan~n isteni-len kuma~a uygun oldu~unun anla~~ lmas~~ üzerine halka, bu yerli kuma~tan gereksinimlerinin kar~~lanmas~~ tavsiye edilmi~tir (I.H. Uzunçar~~ l~ , Osmanl~~ Tarihi,... s. 570).

(21)

XVIII. YÜZYIL TEKSTIL DÜNYASINDAN 795

lirsizlik dikkati çekmektedir. Isimlerin yaz~l~~/okunu~~ farklar~na hiç girmeye-lim. Kan~m~zca bunun bir sebebi de Do~u'da dokunan pamuk-ipek kar~~~m~~ kuma~lar~n yeterince tan~nmamas~~ ve iki farkl~~ hammadde kar~~~m~~ ile doku-mac~l~~~n çok farkl~~ görünümlerde ve türlerde kuma~~ üretimine olanak ver-mi~~ olmas~d~r. Bu nedenle çal~~mam~z konuya s~n~rl~~ ölçüde de olsa aç~kl~ k getirebilmektedir. Osmanl~~ ~mparatorlu~u'ndaki pamuk ipek kar~~~m~~ ku-ma~lann, perdahlanan yani mengeneden geçirilen türlerden olmas~~ ve Men-gene Mukataas~n~n da Osmanl~~ Devleti'nde hat~r~~ say~l~ r bir gelir kayna~~~ ol-du~u hat~rland~~~nda, ele al~nan konunun önemi daha da anla~~lacakt~r.

Pamuk-ipek kar~~~m~~ kuma~lar~ n tekstil literatüründe karma~aya neden oldu~u, ayn~~ kuma~~n bazen ipekli bazen pamuklu olarak de~erlendirildi~i görülmemi~~ de~ildir. Ayn~~ kuma~a farkl~~ ülkelerde veya yörelerde de~i~ik isimler verilmi~~ olmas~~ durumu iyice kar~~t~rmaktad~ r. 750-1850 döneminde Osmanl~~ tekstil endüstrisine ~~~k tutabilecek kaynaklar~n, özellikle kuma~~ ad-lar~n~n bu aç~dan yeniden gözden geçirilmesinde yarar vard~ r.

1750-185o döneminde Bat~~ tekstilinin, Do~uyu taklidde, (pamuk-ipek kar~~~ m~~ kuma~lar ve pamuklu kuma~larda) belli bir yol ald~~~; Osmanl~~ ~m-paratorlu~u'nun büyük ~ehirlerine bu kuma~lardan sürmede ba~ar~l~~ oldu-~u; hatta tan~ nm~~~ Osmanl~~ dokuma merkezlerinde tezgahlar~n say~lar~n~n önemli miktarda azald~~~~ yads~ namaz. Ancak eski dokuma merkezlerinin ye-rini alan merkezlerin üretimi bilinmeden, daha önemlisi imparatorlu~un tüketim hacmi ile yerli el dokumac~l~~~n~n üretimi, yakla~~k olarak da olsa, saptanmadan -örne~in bez üretiminde- bu bir as~ r gibi uzun zaman sürecin-de Bat~n~n bu tip kuma~~ ihracatlar~ ndaki ba~ar~s~n~n ne oldu~u kesin olarak söylemek biraz zordur'.

49 1650-175o tarihleri aras~nda özellikle pamuklu kuma~~ üretimi ve bu kuma~lar~n ihraca-t~nda Hindistan en önemli ülke olup ilk s~ray~~ tutmaktad~r. Hint pamuklu kuma~lann~n ilk mü~terisi Osmanl~~ imparatorlu~u'dur. XVII. yüzy~ldan itibaren Avrupa di~er ithalatç~~ olarak önem kazan~r. Hint kuma~lann~n Hollanda, ~ngiltere ve Fransa'da yerli endüstride bunal~m yaratacak denli ra~bet gördü~ü bilinmektedir. Fransa örne~inde görüldü~ü gibi Bat~~ Avrupa ülkeleri çareyi pamuklu üretimizrini güçlendirmek ve desteklemekte görürler. Ancak geni~~ pa-zarlara cevap verebilmek için seri üretime geçen sistemin ilk örne~i fabrikay~, dünyada ilk kez, ~ngiltere'de pamuklu dal~nda görmek için yar~m as~r daha beklemek laz~md~r (H. ~nalc~k,

a.g.~., s. 12-14). Kan~m~zca Avrupa'n~n fabrika ç~ k~~l~~ tekstil ürünlerinin, Osmanl~~ pazarlar~ n-dan, yerli ürünleri, Hint ürünlerini ve belki hacim olarak çok olmasa da Iran ürünlerini, bir ç~rp~da kald~r~ p atmas~~ mümkün de~ildir. Bir yar~m as~r da, bu geli~im için zaman tan~ nabilir. Bu durumda 1750-185o aras~~ gibi bir as~ rl~k zaman dilimine Do~u tekstil sanayilerinin savun-ma yüzy~l~~ olarak baksavun-mak do~ru olacakt~r.

(22)

Archives du Ministre des Affaires Etrangeres, t. 9, fol. ~~ 26- ~~ 32 (mai ~~ 754): "MEMOIRE SUR LA FABRICATION DES ETOFFES EN TURQUIE

ET LES MOYENS DE LES IMITER”

[f. 126 r] Les Asiatiques possedent depuis longtems la Methode de marier le cotton avec la soye leurs Etoffes

Celles de Teindrc le premies solidement en toute sorte de Couleurs. Enfin, celle de L'ouvrir sans le rompre, ce qui le dispose au mieux a, estre fil e uniment, et aussi fm que sa qualite peut le permettre.

Avec ces secrets, Ignores en france, ces peuples fabriquent pluzieures Especes d'Etoffes d'un gout si varie et si diferent de celles que bn fait en Europe, que ces qualites les y font recherches avec empressement; ce qui nuit beaucoup a la consommation de celles cy.pour obvier a vu inconve-nient si prejudiciable a nos Manufactures, le Gouvernement a prohibe de tous les tems, l'introductiondans le Royaume de celles du Levant et des Indes; malgre ces Sages mazures Il en entre quantite; la difficulte d'en avoir, ne fait qu'irriter le gout qu'an apris pour elles, et tous les Jours on trouve de nouveaux moyens pour le Satisfaire. si a cette defence, on pou-vait Joindre une methode sure, pour faire imiter ces Etoffes Etrangeres dans nos Manufactures, il parait que ce double moyen arreteroit plus effi-cacement cette contrebande, qu'il remedieroit au prejudice qu'elle leur porte, et les enrichiroit encore. d'une nouvelle branche de commerce qui serouit tres avantageuze a l'Etat.

On est persuade que l'idee que bn propoze ici n'est pas nouvelle; on ignore cependant si en france on a essaye de la mettre en pratique, si cel-la est, puisqu'on n'a pti l'executer encore, on prezume que c'est faute d'avoir conü les moyens que les Orientaux mettent en oevre pour les pro-duire; avec ce Secours on pourroit esperer que nos Ouvriers parviendroint a les imiter en peu de tems.

Un habile homme(i)qui a confl l'importance de ce Projet, la propoze dans un de ses ouvrages; Il fonde son utilite sur le double Efret qu'il pro-duiroit, de fermer l'entree du Royaume [f. 126v] a ces Etoffes Etrengeres et de rendre nos Manufactures plus florissantes.

(23)

XVIII. YÜZYIL TEKSTIL DÜNYASINDAN 797

"dans cette vâe, il voudroit qu'on parvint a faire en france divernes "Etoffes en Etat de remplacer celles des Indes,soit avec nos Cotton nos "laines et nos soyes; qu'elles fussent legeres, propres a nous donner habit "d'ete et un Meuble de gout, non sujetes aux Papillons ou Teignes, et de-corees "soit au Pinceau, soit au Metier, ou de telle autre maniere que ce puisse etre "d'ornemens gracieux, et des couleurs qui se maintienent au savonage.

Il assure avec raizon, que la chose est possible, par ceque des hom-mes qui ne Sont pas Philazophes l'executent aux Indes; on oze ajouter apres cet autheur, qu'on l'execute de meme en Levant; que bn y fabri-que pluzieurs Etoffes semblables a tout egards, a celles qu'il decrit, et qu'on imite meme passablement celles des Indes.

Le dezir de se rendre util a sa Patrie, excite par l'occazion que bn a icy de voir a tout mement les Etoffes qui bn y fait; on gout asses deci-de pour cet objet, et soutenü deci-de quelques conoissances acquizes sur la Mechanique des Manufactures, ont engage dans de momens de loisir, d'etudier les Principes genereaux de leur fabrication, ou va donç comuni-ques les observations qu'on a pâ sur cette matiere, laquelle meriteroit d'etre suivie un certain tems Sans interruption pour etre mieux connüe.

Avant d'entrer dans le detail de ces observations, et afin de les rendre plus intelligibles, on donnera une legere description des Etoffes du Le-vant, en se bornant aux Principales; on les divize en trois classes. Pre classe.

La premiere comprend les Coutonnis unis, rayes et a dessien; Ils imi-tent asses mal nos Satins; on les apelle Satins de Brousses a cauze de cet-te ressemblance, et par ceque c'est dans cetcet-te ville Eloignee d'environ dix lieues de constantinople qu'il sen fabrique le plus. on fait aussi dans la meme Ville, des [f. 127r] Velours unis et cizeles que bn met dans la me-me classe.

2° classe

Les Guermessout forment la Seconde; Ils en a de toute qualite; d'unis, de rayes et de fleuris ou Broches, en soye, en or, et en argent; on les Porte ici des Indes et de la Syrie, et on les imite assez bien a constan-tinople. Ils sont conâs en france sous le nom d'herbages.on a crâ jadis qu'ils etoint fabriques avec l'Ecorce d'une Espece d'arbre que bn filoit come la laine; on ignore si cette Erreur subsiste encore; mais on verra bi-entot que la plus legere conoissance de cette Etoffe sufit pour la detruire.

(24)

3 me classe

Les bourgs de toute Espece font la troizieme classe; on les fabrique a Damas, Alp et autres lieux de la Sirie.

Parmi ces diverses Etoffes Il y en a de tout prix; depuis cinq Piastres et demie la Piece Jusqu'a soixante Piastres. Elles ont environ onze Pic de longueur, qui font autour de six aunes de france, sur un tiers d'aune de large.

Toutes celles qu'on a vües, sont fabriquees partie en soye et partie en cotton, et selon leur qualite ce dernier est plus ou moins fm.

Aux unes le cotton domine sur la soye, aux autres c'est le contraire; le gout de chacune, regle la quantite de ces deux matieres qui entrent dans leur compozition; ou bien c'est le degre de finesse du Cotton qui en decide.

La chaine de ces Etoffes est toujours de soye Pure, et la treme de cotton Blanc ou teint; cette soye est d'une ou de pluzieurs couleurs sui-vant le dessein de l'Etoffe. Des qu'on employe le cotton teint il est toujo-urs d'une seule couleur; mais on s'en sert en planc plus comunement.

On a observe que la Riche matiere d'une partie de ces Etoffes estoit la Soye, et le cotton celle des autres; celui cy faizant la beaute du Guer-messout, on a attention de le faire paraitre a plein sur les deux sur faces, de cette maniere Il couvre la Soye, et elle n'entre ces Etoffes que pour en former le Tissti.on fabrique les Guermessout superieurs avec du cotton file des Indes dune grande finesse; il coute depuis trente jusqu'a cinquante Piastres l'oque.c'est aussi la [f. 127 vj beaute de ce Cotton, qui au gout des Gens du Pays decide de celle de cette Etoffe; Ils en font plus de cas que de la soye de l'or ou de l'argent qu'on y ajoute.

Les Bourgs de toute qualite, ont parü constructi dans un gout opoze; la soye faizantleur Matiere principale, on la place avec Egalite sur leur Endroit et leur Envers; Elle domine le cotton et le couvre entierement des deux cotes de l'Etoffe ou ce qui est le meme, la chaine toute en soye, qui est separee sur le Mettier en deux portions egales, le cache tout dans son sein; par cette raizon, il entre plus de Soye cette chaine que dans celle des Guermessout; Il en faut davantage, sur les deux surfaces de ces Eto-fes, ce qui rend leur Endroit et leur Envers parfaitement semblables.

(25)

XVIII. YÜZYIL TEKSTIL DÜNYASINDAN 799

Qu~ique la Soye la riche matiere des Coutounis ou Satins de Brous-ses, la construction des Etoffes de cette classe difere neanmoins de celle des deux autre, en ce qu'on Place la plus forte partie de la Soye sur leur Endroit, ce qui fait qu'elle couvre le cotton de ce cote seulement, et que ce demir parait aplein sur l'Envers, mele de quelques filets de soye, de-taches de la chaine, servent a lieu ces deux matieres; dela ces Satins para-issent un compoze de deux Etoffes de cotton et de Soye Jointes ensemble.

On fait aussi a Brousses des Velours la chaine en Soye et la treme en Cotton fabriques dans le meme gout de ces satins; come ils sont ordinai-rement d'une seule couleur, on teint le cotton de la meme nuance de la Soye, pour rendre ce velours bien uni. Les francs et les Turcs en font des meubles qui revienent a bon marche.

Parmy les Etoffes de ces trois classes, il y en a de decorees au Mettier a l'Eguille et au Pinceau, d'omemens gracieux et varies, et leurs couleurs en general se maintienent assez longtems au savonage; on les lave sou-vant, et ce n'est qu'apres l'avoir este pluzieurs fois que les couleurs s'afo-iblissent sensiblement.

Ces Etoffes sont legeres et non sujetes aux Teignes; ainsi par ces di-vers endroits, Elles repondent assez bien a l'idee que l'autheur du Sectac-le de la nature sen est form.

Dans chaque classe il y en a de fabriquees en cotton Blanc, [f. 12811 d'autres en cotton teint, en plus ou moindre quantite, suivant que le gout ou le dessein l'exigent; neanmoins dans celles ou la Soye domine le cot-ton, et dans les quelles on n'employe celui cy que pour faire corps, et eparguer l'autre le cotton est plus comunement blanc que teint, come on peut le voir dans les Bourgs et les Coutonnis Broches ou rayes de divers-ses couleurs; on le teint neamoins pour celles de ces deux sortes d'Etoffes que bn fait en vui et d'une seule couleur.

On Passe pluzieurs de ces Etoffes sous la Calandre pour y faire para-itre des ondes, surtout les Bourgs et les Guermessout de toute Espece; que bn Joint a ce Memoire, si elles sont peu Justes, ces Echantillons ser-viront a les redresser, et a doner des unes et des autres une idee plus exacte.

On observera que quelques vus de ces Echantillons ont et e pris du chef de la piece; on la fait a dessein, pour demontrer que Etoffes sont tra-mees en Cotton, et qu'elles ont la chaine toute en soye; on s'en convain-cra egalement enfaizant defiler une partie de chaque echantillon.

(26)

On va deduire maintenant les observations que ton a faites savoir, sur la Methode d'ouvrir le Cotton uzitee en Levant sur celle de le teindre avec solidite et sur celle Enfin de l'associer a la Soye pour n'en faire qu'une meme Etoffe.

Methode du Levant pour demeler le cotton. On Sait que le Cotton est compoze de parties for/ courtes, [f. 128 N~] dou il suit que pour le filer aussi fm qu'il est possible, il faut le demeler a fonds, et eviter avec soin de le recourcir davantage; quand cette operation est bien executee, des Parties s'arrangent avec aizance sous les doits de la fileuze, se pretent a l'Extention qu'elle leur dane en forment le fil, et aydent cette ouvriere a le faire aussi fin que sa qualite peut le permetre.

ce Piincipe Poz, on Jugera sur le parallele que bn va faire de la methode des Asiatiques avec celle des français, laquelle des deux produit cet Eget avec de perfection.

Les Demiers se servent de la carde pour ouvrir le cotton; ils le pas-sent sur cet outil peu a peu deux ou trois reprizes, les quelles ne suffizent pas pour le demeler comme il faut; mais on ne peut le carder plus sou-vant, parceque les pointes de fer de la carde rongeoint et racourciroint ses parties; ainsi apres ces trois façons, on est oblige de l'en sortir et de le fm-ter dans l'Etat ou Il se trouve; Il en rezulte que les Ploque I: de Cotton sont si mal demelees, qu'on y aperçoit nombre de petits grimeaux arondis de la meme matiere, que les pointes de la carde n'ont pü saizir pour les ouvrir, ce qui rend le fil qui en provien gros et mal uni dans sa longueur.

Les Orienteaux se servent pour cette operation d'un outil qui ressem-ble a un archet de Basse de Viole; Il est compoze de deux Pieces de Bois creuzees, colees l'une a l'autre et renforcee de distance en distance d'une ligature de Corde de Boyeau a plusieurs tours; Elles forment dans cet Etat une barre de trois pieds et demi de long, courbee pas un bout, aron-die dans son etendüe, et d'une grosseur a remplir la main; cet outil est monte d'une carde de Boyeau de moyene grosseur, tende~e avec force, po-ur lui donerf Elasticite necessaire a produire l'Effet que l'on va expliquer.

Quand l'ouvrier veut s'en servir, Il s'assoit a terre sur ses jambes croi-zees, al la Portee du cotton qu'il va travailler; Il empoigne cet Outil d'une main, le tient couche a un pouce de hauteur du Cotton, et avec une mas- ' N ta. Ploques, terme de fabrique qui exprime la quantite de cotton ou autre matie-re que cha'que carde matie-reçoit, et qu'on enleve a mezumatie-re qu'il est carde.

(27)

XVIII. YÜZYIL TEKSTIL DÜNYASINDAN 801 se de Bois qu'il tient de l'autre, il frape par intervales sur cette corde, et asses fort pour la faire apuyer dun bout a lautre sur le Cotton; comme [f.

129 r] Elle est fort tendâe, l'action de la Masse lui communique un

mou-vement qui la fait fremir sans cesse; a chaque coup de cette Masse, elle saisit autant de cotton qu'elle en peut prendre dans sa longueur, et les vibrations non interrompâes de son mouvernent l'ouvrent et le demelent peu a peu sans le rompre de la ses Parties conservent leur longueur natu-rele, sont tres bien separees l'une de l'autre, et dispozees au mieux a for-mer un fil aussi fm qu'il est possible de le faire. Le mouvement de cette corde opere un autre Effet qui contribue a la perfection de ce fil; Il se-coue la poussiere et chasse les Pailles et autres saletes du Cotton; sans cette propriete ce qu'il en resteroit l'incorporeroi dans le fil a mezure qu'on le feroit, et rendroit les Etoffes Pailleuzes; de faut considerable qu'on evite parl'uzage de cet outil, aulieu qu'avec la carde on ne pe-utl'empecher ny le prevenir. il parait donc qu'on peut le regarder come le vrai Principe de la beaute et de la finesse des cottons files du Levant, et meme de ceux des Indes, avec lesquels on fait ces Belles Mousselines que la Compagnie recoit tous les ans de ces Region Eloignes.

la maniere de s'en servir tres facile a aprendre, et a peu des fraix on feroit passer d'ici en france un Ouvrier en ce Genrre, pour l'enseigner aux notres.

Il seroit egalement facile d'envoyer la quantite ces Outils dont ou au-roit bezoin, en attendant qu'on fut parvenü a les Imiter.

Il faut batre pluzieurs fois le cotton de la maniere qu'on vient de l'expliquer, pour reussir a le demeler, et a le netoyer a fonds de toutes ses saletes; le nombre n'en est pas determine; on le regle sur la finesse du ctton, et sur celle du filque bn veut faire faire.

Enfin par son moyen on ouvrira plus de çotton dans un jour que dans deux avec la carde.

Si en france on rendoit l'uzage de cet outil general pour le cotton se-ulement, et qu'on prohibat celui de la carde, on y feroit en peu de tems de Cottons files aussi parfaits que ceux qu'on y aporte du Levant, et en asses grande quantite pour pouvoir sepasser des demiers; l'Etat en retire-roit des [f. 129 vj grands avantages; on feroit gagner a nos ouvriers le

tra-vail de ce filage, que nous Payons bien cher a ceux du Levant ces cottons files couteroint moins au fabricant, et largent considerable qui sont tous Belleten C.LVI, 51

(28)

les ans du Royaume pour cet objet y resteroit, par ce qu'alors nos Manu-factures ne tireroint du Levant que des Cotton en laine. Il seroit plus na-turel qu'elles fussent dans cette situation que dans celle ou Elles se trou-vent actuellement; en Eget on diroit qu'il manque d'ouvriers en france, pour f~ler les matieres premieres; on trouveroit sans doute ridicule, que les fabricands du Languedoc fissent acheter en Espagne les laines toutes filees, au lieu faire f~ler dans leurs fabriques; c'est neamoins le cas de ce-ux qui dans les leur employent les Cottons files du Levant, cet objet est aujourdhui dautant plus Intaressant, que la consommation de cette matie-re a considerablement augmante en france, par cette raizon ou devroit s'y atacher plus que Jamais, a perfectioner cette Partie, avec le Secours de l'outil dont on vient de parler.

On aprete tous les ans dans le Royaume du Cotton en laine de la Guadeloupe, la Martinique, Cayene et saint dominique, superrieur en qualite a celui du Levant.si a pres qu'on auroit apris en france a se servir de l'outil en question, on pouvoit sans inconvenient en introduire luzage dans ces Colonies, faire aprendre aux Negres a ouv~ir le Cotton a la ma-niere du Levant, et aux Negresses a le f~ler; cette idee mize en pratique foumiroit a nos Manufactures une ressource en cotton files qui les men-roit en Etat de se passer plustot de ceux de Turquie, et les habitans de ces de ces Colonies Jouiroint des memes avantages que nous procurons a ceux du Levant en leur achetant leurs cottons f~les ces avantages seroint pour les Premiers d'un objet plus Interessant si En egard a la grande consommation que nos fabriques et celles de l'Europe entiere, font aujo-urdhuy de cette Marchandize, ou les encourafeoit a augmanter la culture du Cotton dans ces Isles, af~ n de leur en faire produire le double et plus de celui qu'on y receuille prezentement.on est persuade [f. 130 r] quon le debiteroit aizement dans le Royaume; on le Juge ainsi par la quantite de cleui du Levant qu'il en passera cette anne a Marseille; celle qu on y a expedie de Salonique seulement, va aux environs de cinq mille six cens Bales de cent vint aques lune(~)ou de trois quintaux et demie de france, ce qui fait un objet de dix neuf mille six cens quintaux, lesquels evalues a soixante livres l'un seulement, mont ent un million cent Soixant et seize mille livres.si on ajoute a cette quantite celle qu'on y enverra encore des Echelles d'Smyrne, Acre Seyde et Chipres, le Tout ensemble fera pres de deux millions en Cotton du Levant, qui auront passe cette anne le Ro-yaume.

(29)

XVIII. YÜZYIL TEKSTIL DONYASINDAN 803

On a explique la façon douvrir le Cotton usitee en Levant, on n'a ri-en a dire touchant celle de le Eller, par ce qu'elle n'a nri-en de diferri-ent de la notre; ainsi on va passer de suite a celles de le decruzer et de le tein-dre avec Solidite.

On Pense dabord que le Cotton est une matiere aussi susseptible de teinture que toute autre, mais qu'il n'en est aucune de si dificile a colo-rer, a cauze d'une espece de glü ou crasse naturelle dont il est imbil qui l'empeche de saizir la couleur; d'ou il suit qu'il faut necessairement enle-ver cette glfi; mais on est d'opinion qu'on ne peut y reussir sans la bien conoitre; come on a suivi cette route, on va comuniquer l'idee qu'on s'est form e de Sa nature et de ses proprietes.

On prezume que cette glu, est precizement laseve de la Plante qui produit le Cotton; qu'apres l'avoir form e et nourri jusqu'a parfaite matu-rite, laquelle arrive a la [in de l'automne, Elle Sert alors a le prezerver du domage, que les Pluyes abondantes de cette raizon lui cauzeroint, si la nature toujour Sage n'avoit pourvü a Sa conservation, en donant a cette seve une qualite oleagineuze et gluante qui chasse l'Eau, et l'empeche de penetrer le Cotton.sans cette propriete conüe de tout le monde, on le tro-uveroit pourri tous les ans dans sa cogue en tout oun en Partie.

Si cette glu est reelement la Seve du Cotton, tant qu'elle sert a le no-urrir et que sa cogue demure fermee, elle doit etre fluide pour pouvoir cerculer dans toutes ses parties, et y porter la vie, [f. 130 v] et l'acroisse-ment; mais desque le Cotton est form e et qu'il n'a plus bezoin de nourri-ture, sa coque s'ouvre, l'air y entre, il desseche a l'instant cette seve, et en la durcissant il l'unit plus etroitement a chaque Brin de Cotton; si cette hipotheze n'est pas fausse, on infere de la, que la dificulte de le decruzer par consequent celle de le teindre, procedent uniquement de la qualite oleagineuze de cette seve et de son union intime avec le Cotton quand il est paivenu a sa maturite.

Si Ceux qui ont cherche ce Secret s'etoint dabord apliquer abien co-noitre cette glU ils auroint pü voir la raizon qui rendoit cette matiere plus dificile a teindre que toute autre, et trouver plus aizement le moyen d'y parvenir; mais aulieu de prendre cette route ils y ont travaille a l'aventu-re, et espere reussir en apliquant au Cotton les memes preparations en uzage pour decruzer la laine ou la Soye; le peu de Succes de ces Epreuve leur a fait Juger qu'on seul degrain ne devoit pas suffire, ils les ont mul-tiplies, et en ont meme choizi au Bazar des plus actifir pour vaincre la di-

Referanslar

Benzer Belgeler

Ayrıca “Bu önemli çünkü bu yöntem geliştirilmeden önce, araştırmacılar kuantum bilgisini silikonda, en çok saniyenin onda birinden daha az bir süre boyunca

Bu doğrultuda eğitim algısına yönelik çalışmalar kategorisinde yer alan makalelerden Güler (2011) tarafından gerçekleştirilen ‘Planlı Bir Müze Gezisinin

Puisque la terminologie internationale informatique s’était formée en partie à la base des unités lexicales provenant du français et que les termes correspondants se sont

Les bateaux vont loin le long de la côte, ils naviguent pendant des jours et des nuits, ils navi- guent vers le nord, jusqu'à Ras Kasar, ou bien ils vont vers les îles, à

Grâce à ce travail qui leur accorde assez de temps libre, ils sont capables de toucher une somme d’argent suffisante.. Pendant quatre ans, ils font des recherches, des analyses et

Dans le troisième texte, on exprime de façon très forte la sensibilité d’un enfant musicien dont le coeur bat en appuyant le doigt sur les touches

L’inconnu qui est un homme mûr, bien habillé, ayant des manières élégantes, dit qu’il est chargé par une personne respectable de parler à ce musicien autrichien.. La

Cette creation de J’ENA, l’oeuvrc de quelques jeu- nes fonctionnaires, avait pour but de democratiser l’acces â la Haute Ad- ministration, d’unifier les conditions de