8 ERİM 1119 PRŞ. NO: 128
(
PADİŞAH
i FUAT PAŞA’YA
İ DELER DEMİŞ?
Damat Ferit’in istifasından bir gün
evvel, saraya, Kuvayı Milliye’nin bir
muhtırasını götüren Müşir Fuat Pa-
şa’nın açıklamaları î
' Damat Ferit Paşa’nın istifasından bir gün
evvel ayandan Müşir Fuat Paşa’nın saraya
giderek, Kuvayı Milliye idarecileri tarafın dan verilmiş bir muhtırayı padişaha arzetti- ğini bildirmiştik.
Öğrendiğimize göre, Bekir Sami Bey bir mektupla, 93 seferinin (Elne) kahramanı olan
Paşa’ya başvurmuş ve şimdiye kadar padi.
şahla temasa geçilip, Kuvayı Milliye’nin ga
yelerinin anlatılamadığını Damat Ferit’in
buna mani olduğunu belirterek aracılık yap masını ve Hareketi Milliye’nin hedeflerini i- zah eden muhtırayı padişaha iletmesini iste miştir.
B u temasları konusunda Fuat Paşa, ga zetecilere şunlan anlatmıştır:
«Padişahın, memleketin selâmet ve saa detine bağlılıklarını öteden beri bildiğim I- çln, Knvayı Milliye tarafından padişaha tak
dim olunmak üzere bana gönderilen yazıyı
saraya götürmekten çekinmedim. Çünkü
Teşkilâtı Milliye padişaha müteaddit defalar maruzatta bulunmak istemişlerse de, hükümet buna her defasında mani olmuştur.
•Padişaha verilecek kapalı zarf içinde yazı ile beraber bana da milli ordudan bir
mektup gelmiştir. Müteessir oldum. Vaziye
tin ne kadar fena idare edildiğini görüyordum.
Bunun üzerine derhal saraya gittim. Yaver
vasıtasiyle arzettim. Lütfen kabul edildim.» ■ , P A D İŞ A H NE DEDİ?
' ’ Fuat Paşa, padişaha durumu izah ettiği
ni, Kuvayı Milliye tarafından kendisine gön derilmiş olan zarfı verdiğini, padişahın bunu tetkik ettiğini anlatarak demiştir ki:
«Padişahımız şimdiye kadar bunlardan
haberdar olmadığmı ve bu hale çok mütees sir olduğunu, milletin saadetinden başka bir şey düşünmediğini, millî ordunun hulus ve sa dakatine kani bulunduğunu beyan buyurdular.
«Padişahımız: •— Benim menfaatim mil letimin menfaatlerine bağlıdır. Milletsiz pa dişah olmaz. Milletin saadet ve refahını iste rim. Kanunu Esasiye’ye ve meşrutiyete riayet edeceğime yemin ettim. Etmemiş olsaydım bile meşrutiyete muhalefet etmemek için verdiğim söz kâfidir. Millî Meclis’in intihabatını çok arzu ediyorum. Millî ordunun samimi olduğu na kaniim» demiştir.»
Bu teşebbüsü ile Damat Ferit’i deviren adam olarak kendisinin gösterildiği söylenince de Fuat Paşa şu cevabı vermiştir:
«Onu deviren ben değilim, matbuattır. Vi lâyetler, ahali, memlekete ne kadar zararlar getirdiğini anladı. Bereket versin ki padi
şahımız imdadımıza yetişti Padişahın ordu
MSUTIETCE
Anadolu ile İstanbul arasında
birlik kuruldu, Mustafa Kemal
hükümeti destekleyeceğini bildirdi
Mustafa Kemal Paşa’nın, Trablusgarp’ta îtal- yanlara karşı savaştığı günlerde çekilmiş bir resm i
SİV A S
İstanbul hükümeti ile Ana
dolu arasında nihayet
birlik
temin edilmiş ve Damat Fe
rit devrinden beri kesik bu
lunan bağlar yeniden kurul
muştur.
Ali Rıza Paşa Hükümetinin
vermiş olduğu teminat üze
rine Heyeti Temsiliye bu yol
da mühim bir karar almış ve
aşağıdaki
beyanname
dün
yayınlanmıştır;
Harici ve dahili felâketlerin tehdidi altında hukuku tahliye siyle mukaddesatının mahfuzi- yetini temin gayesi etrafmda toplanan büyük milletimiz, bu güne kadar hâkimiyeti millîye- yi ayaklar altına alan birkaç şahsın hâinane hbsumeti karşı sında kalmıştı. Millete istinat edememek itibariyle maddi zâ tinde hiçbir kuvvet ve ehem miyeti olmayan bu şahısların her nasılsa iktidara gelmiş bir hükümet şeklinde olması, bu mahiyetinden bir ehemmiyeti resmiye almasını intaç ediyordu. Bu sebeple şimdiye kadar mille tin vahdeti mâneviyesi noksan sız olmakla beraber, merkez hü hükümetin bu vahdeti milllyeye dahil olmamış bulunması yârü agyare karşı milletin değil
Damatçı valiler
kaçmaya başladı
EDİRNE, — Ahalinin de iştiraki ile dün bu rada büyük bir toplantı yapıldı, şehrimizin ve bütün Trakya’nın K u- vayı Milliye’ye katıldığı ilân olundu
Damat Feritçi, Vali Salim Paşa ile Polis Müdürü Fuat Bey dün ge ce bir ecnebi otomobile binerek şe hirden gizlice kaçmışlar ve Bulgar
işgali altında bulunan Karaağaç’a
gitmişlerdir.
Trakya — Paşaeli Müdafaaı Hu
kuk Cemiyeti namına Edirne Be
lediye Reisi Şevket Bey dün der
hal telgrafla durumdan Sivas’ta
Mustafa Kemal Paşa’ya bilgi vermiş ve Vali Vekilliğine mektupçu İhsan Adli Bey’in getirildiğini
bildirmiş-Edime ile Bursa Kuvayı Mil
liye’ye katıldı. Her iki şehrin
valileri Salim Paşa ile Kürd
Mustafa kaçtılar.
tir.
B U R S A ’D A ...
BU R SA, — Şehrimizde Damat Ferit’in İçiş leri Bakanı tarafından gönderilmiş olan yeni vali Kürd Mustafa’ya, Ku. vayı Milliye idarecileri tarafından
sert bir ültimatom verildiğinden
Kürd Mustafa derhal eşyasını da
alarak İstanbul’a hareket etmiştir. Bursa, Kuvayı Milliye’ye iltihak
etmiştir. Bölgeye Bekir Sami Bey
hâkimdir.
hakkında teveccühleri vardır. Osmanlı mille tinin el’an hayatta bulunduğunu herkese ispat ettiler. Bekir Sami ve Rauf Beyler hep namus lu adamlardır. Mustafa Kemal Paşa’yı pek u. zaktan tanırım. Ona da gıyaben bir hürmetim vardır. Çünkü maksatları yaşadığı memleketin selâmetine matuf idi.»
Fuat Paşa, son bir teşebbüsü hakkında da şu izahatı vermiştir:
• Eski hükümet bütün manasiyle mem
lekete fenalık etti. Ben bu fenalığı görüyor ve kan ağlıyorum. Hattâ 5 gün önce ayandan arkadaşlara, hükümetin bu idaresizliğinin pek fena bir şekil aldığını söyleyerek padişaha müracaat edilmesini teklif etmiştim. Yalnız yazık ki bu teşebbüs kuvveden fiile çıkmadı. Eski hükümet reisinin yaptığı zararlar, ka çırdığı fırsatlar büyüktür. İnşallah yeni hükü met bütün bu zararları telâfi eder.»
HARBÎYE
BAKANLIĞINDA
DEĞİŞİKLİKLER
Harbiye Bakanlığı'nda m ühim de ğişiklikler yapılmış ve Genelkurmay Başkanlığına Cevat Paşa getirilmiştir.
Cevat Paşa, geçen 25 temmuzda Ge nelkurmay Başkanlığından uzaklaştırıl mıştı.
Genelkurm ay tklncl Başkanlığına
da Kâzım Paşa tâyin edilmiştir. Harbiye Bakanlığı Müsteşarlığına
da Albay İsmet Bey getirilmiştir. Albay Fahrettin, İstanbul Askeri wHisl olmuştur.
fak at devletin umumi vahdetini natamam olarak gösteriyordu.
«L â k in bugün Oenab-ı H akk a ve kendi hakkına istinat eden büyük milletimizin gösterdiği mutlak iman karşısında engeller devrilip nihayet kurtuluş gaye si etrafm da devletimizin de umumi vahdeti tamam oldu.
«B u m uvaffakiyeti millîye iki safhada tecelli etti s
«B unların birincisi milletin meşrû emellerini öğrenen Padi- şah’ın Ferit P a şa kabinesini der hal iskatiyle ve İkincisi de, A li Rıza Paşa riyasetinde kurulan yeni hükümet tarafından milli emellerimizin meşrûluğu ve K u - vayı Milliye’nin hâkimiyeti esa- satı kabul edilerek milletle hü kümet arasında tam bir anlaşma olmasiyle tahakkuk etti.
«B n anlaşmaya binaen bugün den itibaren bütün teşkilâtı mil lîye ve heyeti temsiliyemiz, her İki tarafça müşterek ve bütün milletçe gerekli kabul edilen noktai nazarımızın teminiyle mil li emellerimizin elde edilmesin de yeni kabineye yardımcı ve muavin olacak ve resmî muha berat üzerine konmuş olan ya sak kaldırılacaktır.»
CEM İYET VA ZİFEYE
DEVAM E D E C E K ...
M ustafa Kem al F a ş a ’mn im zasını taşıyan beyannamede, A n a dolu ve Rumeli M üdafaa! H u kuk Cemiyetinin bundan sonra çalışmalarına ve faaliyetine de vam edeceğini bildirmekte ve şöyle devam etmektedir,
«B u vazifenin ifasında teş kilâtımız hiçbir yerde hiçbir kimse tarafından hükümetin va zifeleri ve kanuni işlerine karşı hiçbir müdaheleye k a fiy e n mey dan vermiyecek ve bu suretle teşkilâtı milliyenin bütün hede fi mesâi ve faaliyeti, vatanın emri istihlâsında mütemerkiz kalacaktır. Kurtuluşun elde edil meşinde hükümetin resmi va zifelerine mukabil milletin de pek büyük ve pek mübrem mil li vazifeleri olduğunu nazarı iti bara alan cemiyetimiz, hükü metçe tasdik edilmiş nizamna mesi ahkâmına tevfikan umumî teşkilâtım taazzuv ettirerek ve- zaifi milliyenin intizamı ifasını temin etmeği elzem addetmek tedir ve esasen bu büyük ve millî gayeden başka hiçbir m ak sat tâkip etmeyen heyetimiz, her türlü şahsi menfaatlerden ve parti ihtiraslarından da münez zeh olduğundan ilân etmiş ol duğu esasatı milli.veden hiçbir sebep ve bahane ile hiçbir za man inhiraf etmiyecek ve en büyük hisse! faaliyetini Kuvayı Milliyenin şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da asayiş ve sükfinu tam içinde tevziine has redecektir ve en mühlik şeraiti tarihiye altında bile vak an mil tisinden ve herkesin hukukuna riayetteki hasaill mevrusesinden zerre kadar aynlm am ış olan milletimizin bundan sonra da aynı tarz ve harekette sabit ka lacağından ve bn suretle bu mü barek topraklara sahip olmak taki liyâkati medeniyesini bü tün cihana tasdik ettireceğinde şiiphe yoktur.»
CEM A L PAŞA İLE
Heyeti Temsiliye’nin beyanna meşinin yayınlanmasından önce H arbiye Bakam Cemal P a şa ile M ustafa Kem al P a şa arasında uzun bir telgraf muhaberesi ol duğu ve bunda Cemal P a şa ’mn yeniden M ustafa Kem al P a şa’ ya teminat verdiği de öğrenil miştir.
İSTİKLÂL HARBİ GAZETESİ, ÇARŞAM BA 8 EKİM 1919
---- AS İ V A S K O N G R E S İ N E K A T I L A N
T E K Y A B A N C I G A Z E T E C İ H A Y R A N
“ BU İN S A N L A R D I
B İR V A T A N S EV G İS İ V A R ”
Amerikalı gazeteci Brown,
hareketin
liderleri için diyor ki: « Hayatlarını
tehlikeye koyarken vatanın selametinden
başka hiç bir gaye görmüyorlar »
Mustafa Kemal
Paşanın Cihan
Haiti'ndeki
fedakârlığı
İstanbul gazetelerinde Mustafa K e mal Paşa İle mili! bareketln diğer liderleri hakkında geniş yazılara rast lanmaya başlanmıştır.
AKŞAM gazetesinde İmzasız bir yazıda Mustafa Kemal Paşa İçin şun 1ar yazılmıştır:
"M ustafa Kemal Paşanın l& Balkan Harbinde Edim enln kurtarıldığı gün lerden ben Enver ile arası açıktır. Enver, çirkin bir hased yüzünden Fethi İle erkanıharp kolağası Musta fa Kemal Beyi darıltmıştır. Enver'in bu hareketi, Edirne fatihliğini pay laşmamak gibi çirkin bir hasedden doğmuştur.
"M ustafa Kemal Paşa harbi um u miye kadar adeta münzevi yaşadı, harbi umumide askerlik noktai naza ondan gösterdiği fedakarlıkları zlk re hacet yok. Fakat M ustafa Kemal Paşanın harp siyaseti dahi Enver’in, Almanlara körü körüne ve memleket zararına itaat etmekten İbaret olan Biyasetinden büsbütün başka İdi. Bil hassa Falkenhaym, Yıldırım ordula- n grubunu harekete başlattığı güne kadar Mustafa Kemal Paşa Enver'in Türklerln zararına meydana çıkardı ğı tehlikeleri İzaleye uğraştı.”
VENIZELOS
LOVD CORC
i
İLE KONUŞTU
|
Yunan Başbakanı,
Mus- 1
tafa Kemal hareketine
kar- |
şı sert tedbirler
alınmasını |
istiyor.
|
LONDRA.— İ
Parlsten buraya gelmiş olan Yun an = Başbakanı Venizelos yanında Yunan = Büyükelçisi Kaklamanos olduğu b a l- E de Önceki gün Loyd Core Ue mühim = bir toplantı yapmıştır. = Gazetelerin bildirdiğine göre, bu = toplantıda M ustafa Kemal Paşa h a- = reketlnln devamlı bir şekilde yayıl- = ması konusu üzerinde bilhassa d u - E rulm uş ve Venizelos bu yayılmaya = karşı sert tedbirler alınmasını tn gl- = Uz başbakanından talep etmişler. = Venizelos. Bulgaristan İle anlaşma = Oluncaya kadar burada kalacaktır. = Venlzelos’un buraya gelmeden ö n - = ce Fransada bir kaç ün milyarder = silâh tüccarı Rum asıllı Muğlalı B a - E zil Zah aroru n evinde kaldığı ve ora E
da da Anadolu hareketi ve Yunan = ordusuna verilecek silâh ve cephane = konusunun görüşüldüğü öğrenilmiş- S tir. Yunan ordusunu Anadolu’ya sal = dırlan ¡arın başında Bazll Zaharol = gelmektedir
V A K ÎT gazetesinde Ahmet Enıin Bey, Sivas Kongresinde hazır buiunan telt yabancı g a zeteci olan Amerikalı Mister Brown ile yaptığı bir konuşma yı açıklamaktadır.
Ahmet Emin Bey, Kuvayı Milliye idarecilerine tahsis et tiği bu makalesinde bu konuya dair şunları yazmıştır :
«Şikago Deyli N evs gazetesi nin muharriri Mister Brown, ta rat sız bir seyirci sıfatiyle haf talarca Sivas’ta kalmıştır. M is ter Brown, Haıeketi Millîyeyi tarafsız bir seyirci ve bir gaze teci sıfatiyle takip edebilen ye gâne adamdır. Sivas’tan avdet eder etmez kendisi ile görüştük. Amerikalı gazeteci hayret ve takdirini izhar için kelime bu
lamıyordu. Biliyordu k İ :
«B u adamlarda nihayetsiz, eş siz bir vatan sevgisi var. H a yatlarını tehlikeye koyarak
uğ-raşırken vatanın selâmetinden başka hiçbir gaye görmüyorlar. Kendi vaziyetlerinde olan kim seler için zorbaiıfa ve nümayiş- kârüga meyletmek tehlikesi pek büyüktür. Halbuki milli hare ket reisleri adını adım yürümüş ler, vazifelerini belli bir safha ya getirmezden evvel blöften ve teşebbüsleri etrafında gürültü koparmaktan geri durmuşlar - dır.
«H e r tarafta hükümet maki nesi olduğu gibi bırakılmış mii- daheleden kaçınılmış ve kesin mecburiyet hâsıl olmadıkça hiç bir memur değiştirilmemiştir. Anadolu hareketleri sonsuz müş külât karşısında en az vasıta ve şartlar dairesinde kazanılmış âzam! derecede bir başarıdır. Memlekette bu kadar azimli, uzağı gören ve temiz vatanper verler, Anadolu köylüsü gibi mükemmel bir insan numunesi olduktan sonra bu memleketin terâkki ve gelişme İmkânına mazhar olmaması pek yazıktır.»
F E R İT P A Ş A H Ü K Ü M E T İ N İ N D E V R İL M E S İN D E N S O N R A :
Kaynananın fik r i: Damat’tan kim hayır görmüş ki!
(Karikatür Sedat Nuri Bey’indir Diken mecmuasından)
T FERİT'İ, ESKİ
Ferit Bey, “Onun dış siyasetini İstanbul’da bu
lanık suda balık avlamak isteyen bir kaç serseri
idare ederdi” diyor.
Sivas K ongresi’ne katılan delegeler M ustafa K em al Paşa ile birlikte
... .
| Damat Ferit devrinde I
1 gizli kalmış olaylar |
Gazeteler. Damat Ferit devrine ait olup, şiddetli »ansür dolayı- aıyle açıklayamamış oldukları ba sı mühim olayları gün ışığına çıkarmaya devam etmektedirler:
Monitör Oryantal diyor kİ: "İşte tarihi bir vakia kİ, şim diye kadar sükut ile geçiştirme ye m ecbur kalmıştık. Şimdi ah val keyfiyetin meydana çıkması na müsaade ediyor. Mesele ge çen mayıs ayında, yani Türkiye- nın konferansa tam davet edil diği zamanda cereyan etmiştir. H aurlansa gerektir kİ, konfe ransa davetimizden İS gün evvel Ahmet Rıza Beyin iktidar mev kiine geçeceği ve sabık Meşve ret m uharriri 11e Fransa siyasi ricali arasında eskiden beri mev cut dostluktan İstifade edile ceği rivayetleri kuvvetle dolaşı yordu. İşte bu sırada Damat Fe rit Paşa konferansın davetname tini aldı. Tabi! davet resmen
Eski Başbakanın, politikasına muhalif kimse
leri bir vesile ile hudud haricine yollamak için
çaba gösterdiği açıklanıyor.
doğrudan doğruya Babıâliye h i taben yazılmıştı. O zaman pek mevsuk bir surette öğrendiğimi ze göre Ahmet Rıza Beyle İzzet Fuat Paşanın murahas heyeti meyanında bulunm asına konfe ransça arzu edildiği Damat Fe- rid Paşaya yazümıştı. Damat Paşa bu ciheti gizledi Ne yapıp yapıp Ahmet Rıza Beyi bu İşe karıştırmadı."
İF H A M gazetesi b u konuda kendi bildiklerini de şöyle İlâve etmektedir:
‘•Bizim ayrıca bildiğimize gö re, Ahmet Rıza Bey azimetin den evvel sadrazam paşayı ziya retle divanıharp tarafından ken dişinden sorulacak suallerin bir
an evvel sorulmasını ve çünkü kendisinin İsviçreye gideceğini beyan etmişti. Ferit Paşa bun ları beklemeye hacet olmadığını ve serbest olarak da gidebilece ğini söylemişti. Ahmet Rıza Bey buna cevaben, divanıharb ken disinden ne İstiyorsa sormasını İsrarla talep etmiş ise de Ferit Paşa “hacet yok” demiştir. Bun dan maksad eski hükümetiD kendi sakim icraatına muhalif kişileri hudud haricine bir ve sile ile göndermekti. Netekim aynı maksadla sabık nafia nazı rı Ferit Beye de. Berlin sefirli ğini teklif eylemişti. Hükümetin Prens Sabahaddin Bey ve emsali şahsiyetlerin vatana avdetlerine mani olmak İstemesi de yine bu sebebtendi.”
ıiMiımıiMiımıumıııııııııııııııııııınımııııiiniMiıııımıııımııııııııııiMiımımıımıııımııııımıiMiııııııııııııııiHimıııııınıımııııınıi'iımımıııııııııiHiııııııııııT
Dam at Ferit Paşa kabinesin de bir ara N a fia Bakanı olarak bulunmuş olan Ferit Bey, g a zetecilerin Dam at Ferit hükü metinin neden devrildiği husu sunda bir sualine :
« — Neden olacak, kabiliyet sizdi de andan» diye cevap ver miştir.
Ferit Bey. Üçüncü Dam at F e rit kabinesinin yaptığı işlerden de bahsederken demiştir ki :
«B a zı yardakçıları, Ferit P s şa’nın siyasî gafletini, zekâ ve kiyaset eseri diye göstererek halkı aldatmaya çalıştılar. Gii- ya, millî arzuya karşı yürüme nin harici siyasete muvafık ol- dıunınu iddiaya k a lk ıştıla r..
«N ey d i Paris hezimeti?» «tngitizler, Frenkler 16 mayıs 1916 mukavelesi ile A rabista’- nın hukukunu değil, hattâ is tiklâlini kabul etmiş ve bunu alenen imzalamış iken bilmem Vemen’deki falan kasabanın te ferruatı idaesini müzakereye kalkıştık. Aman yarabbi bunu hangi akıl kabul eder? Va son ra ! Torostan bahsetmek, Toros dağlarını millî hududumuzun ni hayeti addetmek ! Bir OsmanlI Sadrazamı ağzından yirminci asırda Paris’te, cihan muvaee- cehesinde bunu işitmek, dünya da bundan daha büyük, daha fahiş, daha kolosal bir hâtâ ta savvur edilmez. Sadrazam böyle söylerse sonra Türkler âlemi medeniyette nasıl lıayat ve var lık iddia edebilirler. Vok. Şu muhakkak idi: Sabık Sadrazam dahil gibi harici de kat’ii.ven bi lemiyorlardı. Onun siyaseti hâ riciyesini İstanbul’da bulanık Sb'da balık avlamak isteyen bir kaç serseri idare ederdi. Biı adam, veterki, şöyle böyle harp esnasında hudutlarımızın öbüı tan rın da bulunmuş olsun ve şapka taşısın ! Onun her söy lediği hakikatin tâ kendisi, ha kikat değil güya Türkler için menfaatin kendisi idi. Birkaç sefil Türk yardakçı da onu bu yolda teşvik ediyorlardı.»
REFİK Hfil'l RfY
Posta Telgraf Umum M üdürü Re flk Halid Bey tkı günden bert ma kamına gelmemektedir
Damat Ferit hükümetinin emirle rine uyarak Sivas Koneresı telgraf larının vayıİmasını engellemiş olar Refik Ha! 10 Beym tutuklanarak mahkemeye verilmesi Mustafa Kemal
Paşa tarafından istenilmiştir.
İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi