• Sonuç bulunamadı

Resimlerini Soyak Sanat Galerisi'nde sergileyen Erdal Alantar:Türk resmi çok uslu

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Resimlerini Soyak Sanat Galerisi'nde sergileyen Erdal Alantar:Türk resmi çok uslu"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Resimlerini Soyak Sanat Galerisinde sergileyen Erdal Alantar:

“ Türk resmi

çok uslu”

Oya AYMAN

BtR kavga bu. Fırça darbeleri tuvalin üzerinde izler bırakıyor. Bazen bir tüy gi­ bi, hafif, bazen de taş gibi... Darbeler bi­ rer tokat gibi ard arda tuvalin üzerinde patlıyor ve dağılıyor.

“ Aslında resim yapmaya başladığım ilk günden bugüne değişenbir şey yok. O günlerde tüyler yapıyordum. Şimdi de o tüylere benzer, fırça darbeleri var res­ mimde.”

Akademi yıllarında Cevat Tollu, Halil Dikmen sayesinde bazının çok kuvvetli olduğunu belirten Alantar, bu bazın üze­ rine bursla gittiği Floransa ve Roma ’ - da freskler yaptığını söylüyor. “ Eşim Se­ vinç Alantar da Floransa Güzel Sanatlar Akademisi’ndendir. Bir süre orada çalış­ tık. Sonra ver eliniParis. 1959 yılından beri Paris’teyiz.”

Geçtiğimiz günlerde Erdal Alantar’ın resimde 30 yılı Paris’teki UNESCO bina­ sında açılan bir sergi ile kutlandı. Aynı sergi 2. Uluslararası İstanbul Bienali kapsamında Soyak Sanat Galerisi’nde “ 30 Y ıl İstanbul Paris/Paris İstanbul” başlığı altında 18 Kasım’a değin izlene­ biliyor.

Paris’teki yılları çok tecrübe kazandır­ mış Alantar’a. “ Avrupa’daki ressamla­ rın hayranıyken onların Asya'ya baktı­ ğını öğrendim. AvrupalI gözüyle kendi­ me bakabiliyorum artık. Yalnız oradaki sanat kollarında yapılan çılgınlıkları sev­ memek elde değil. Resmime bunun etkisi büyüktür.”

“ Ben ne yaparsam yapayım, her fır­ ça darbemde tuğranın tokat yemiş, da­ ğıtılmış şekli çıkar. Zorlamam kendimi, insanın dişleri gibi. Yaptığım işler bey­ nimin, kalbimin içine oradan da fırçama geçer. Yağlıboya ile vahşice ataklar. Wagner ve Beethoven’in bana verdiği tepkiler. Resim yaparken kafamda sü­ rekli bir kavga var. Fırça, süpürge, çar­ şaflar, aklıma ne gelirse onunla resim yapıyorum.”

Alantar, Paris’te Seine nehrinin kıyı­ sında önüne sehpasını alarak resim yap­ mıyor. “ Kartal nasıl bir tavşana yuka­ rıdan saldırır, benim de resmimin dört bir yanını görmek için ona tepeden bak­ mam gerek. Onun için resmi yerde yaparım” diyor.

Türkiye’deki resim ise “ çok uslu” Alantar’a göre. Resim ortamı ve resim­

ler cok monoton. Ama o, “ 500 yıl sonra da olsa hiç kimseye benzemeyen Fer- nand Leger gibi ressamlar da çıkacak Türkiye’den” diyor ve ekliyor: “ Türk resmi Çallı İbrahim’e göre ileride. Ama Avrupa’ya göre geride.Hevkeltıraşın biri geçenlerde Paris’te kendi Dokunu sandal­ yeye koyup sergiledi. Siz bunu Türkiye’­ de yapamazsınız. Buraya varmak için asır ister. Bu giyime, yemeğe, köfteye, kitaba, anneye, babaya, hocaya bağlı.”

Erdal Alantar Fransa’da resim öğret­ menliği yapıyor. “ Fransızlar’a resim öğretiyor” kendi deyimiyle. Türkiye’ye dönmeyi de düşünmüyor. Nedenini ise, “ Her gün geliyorum zaten” diye açıklı­

yor.

Soyak Sanat Galerisi IBüyiikdere Cad. No:38 Mecidiyeköy)

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

N u rd a n S Ö Z G E N

Referanslar

Benzer Belgeler

ilişkiyi lespiı cuiklcri vulışmuda, Inh ıı mln""n 219 incilin bmnda bulunaıı l:l-k~roleıı ve vitamin A sev iyeleri ilc dölverimleri arn5ında bir

Kurucular, listeleri ve belgeleri verdikten sonra Cinnah C add esin ­ deki parti merkezine gelen Arıkan, Vatandaş Partisi’nin bez üzerine ya­ pılmış amblemini (sağ elle

“Ben doğanın değişimlerini değil, kendi iç dünyamın titreşimlerini yansıtıyorum’’ diyen Arbaş, sanatın kendini bulmak, korkmadan, çekinmeden kendini

Avrupa, Asya ve Afrika’da KKKA’nın görüldüğü yerler Hyalomma cinsinden kenelerin ve hayvancılığın daha çok olduğu bölgelerdir (33). Sonuç olarak, KKKA

Yerel mahkeme, davac› iflçinin, ifl- yerinden ücretsiz izinli olarak ayr›ld›¤›n› ve alt› y›l sendika flube yöneticili¤i yapt›¤› dönemde ücretsiz

Saat yap›mc›lar›, sanki saatleri hiç dur- madan binlerce y›l çal›flacakm›fl gibi konufluyor ol- salar da, tipik bir sezyum saati 20 y›ldan daha uzun

Core conversion calculations have been carried out for different core loadings of the TR-2 reactor in order to find out the optimum design for the radioisotope production.. Using

Cahit, o «yetim» sözcüğünü, Nazım Hikmet’in Peyami Safa için yaz dığı ünlü şiirdeki «Ey yetim-1 Safa» dizesinden esinlenerek, şaka için