• Sonuç bulunamadı

Bu dünyadan bir Çelik Gülersoy geçti

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Bu dünyadan bir Çelik Gülersoy geçti"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

10

ÇARŞAMBA,^ Tem m uz 2003

PMHHMHSMMH

TT-^^E LİK Gülcrsoy'u

kaybettik. Kendisi seyrek gördüğüm, ama bir arada olunca da uzun uzun sohbet ettiğimiz bir dostumdu. İstanbul'da yaşayıp da

Çelik Gülersoy'un

bu şehir için yaptıklannı takdir etmeyen bir kimse olamaz diye düşünüyorum. Gerçi son on yıldır.

Gülersoy

bir hayli inzivaya çekilmişti. Ama yine de durmuyor, bir yerlerde tarihi bir değer bulup onu ihya ederek toplumun hizmetine sunmaktan geri kalmıyordu. ★ ★ ★

OYUNUN

KURALI

Bu dünyadan bir

Çelik Gülersoy

geçti

Çelik Gülersoy

yaşamamış olsaydı, İstanbul bugün daha çirkin olurdu.

★ ★ ★

Çelik Gülersoy,

hukuk tahsil etmişti ama aslında bir mimardı. Zevk sahibiydi. Eski binalar ve onların detayları hakkında inanılmaz bilgi birikimi vardı. Hem onanm ve inşaat işlerine aklı eriyor, hem de netice almasını biliyordu.

Gülersoy,

içine kapanık bir bilge adam değildi. Tam aksine, bir işadamı kadar girişimci, inatçı ve mücadeleci bir insandı. Bu yüzden hayatı sürtüşmelerle geçmiştir. Zaten öyle olmasaydı geride bu kadar çok eser bırakamazdı.

Çelik

Bey'in yaptıklannı estetik olarak beğenmeyenler de vardır. Soğuk Çeşme Sokağını ihya etmesi, yani Topkapı Sarayının dış duvarlarına yaslanmış Osmanlı devrinin

“kaçak”

evlerinin restorasyonu bence müthiş bir projeydi. Buradaki evlerin rengârenk boyanması çok eleştirilmişti. Sokağın yeni halini, sahte bir tiyatro dekoruna benzetenler çıktı. Merak ettim birkaç kez gidip inceledim. Oralann eski halini bilen bir vatandaş olarak yapılanları çok beğendim. Adeta büyülendim. Zaten kendisinin Sultanahmet civanndaki tüm çalışmaları olağanüstüdür. İstanbul'a

kazandırdığı eserler ise saymakla bitmez. Bu arada Bolu

Dağındaki Koru Otelini de zikretmeden geçmeyeceğim.

Çelik

Bey, genel müdürü olduğu TTOK'a (Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu) devletin tahsis ettiği kamusal kaynakları en hayırlı biçimde harcamıştır. Keşke hem bu kurumun

imtiyazları, hem de

Çelik

Bey'in yetkileri devam etseydi de İstanbul daha çok güzellikler kazansaydı. Şurası muhakkak ki,

Çelik

Bey'le son

buluşmamızda trafik meselelerini konuşmuştuk. Bana, 1 9 7 0 yılında bastırdığı

“Trafik

Sorunumuz Üzerine

Düşünceler”

adlı kitabından bir tane verdi. Bu kitap, İ.Ü. Hukuk Fakültesi Kriminoloji Enstitüsü'ün 1967'd e tertiplediği

“Türkiye Trafik Problemleri

Semineri”nin

sonuçlarını ve kendisinin bu konudaki gözlemlerini içeriyor. Kitaptan

Gülersoy'un

trafikle ilgili bir cümlesini aktaracağım.

“Trafik

de kendi başına bir olay

olmayıp, bütün sosyal

olgular gibi, toplumsal

yapının kendi yüzünü

seyredebileceği sadık bir

aynadır.”

İktisadi bakımdan

çok büyük bir

“verimsizlik”

kaynağı olan İstanbul'daki trafik vahşetinin sadece bir veçhesine

Çelik

Bey'in

“ sadık aynası”nı

tutmak istiyorum. Kent

ulaşımında en kıt ve en pahalı kaynak, taşıt araçları değil, yollardır. Halbuki, İstanbul'un en sıkışık caddeleri, yol değil otoparktır. Buralar sanki marifetmiş gibi dörtlü flaşörleri yanan veya yanmayan araçların işgali altındadır. Yolların taşıma kapasitesini azaltıp, ulaşım hızını düşüren bu üşengeç, şımarık ve şirret araç sahipleriyle baş etmeye polisin ne niyeti ne de

gücü vardır. Çünkü

“toplumun

gerçek yüzü bu bencilliktir” .

İstanbul'da sadece ana caddeler­ de park yasağı uygulansa, ulaşım

“tek bir kuruş harcamadan”

inanılmaz derecede rahatlar. Bu da belediyenin işine gelmez.

★ ★ ★

Son Söz: Ben, bizin düşmanıdır.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

[r]

It is frequently seen that in the Byzantine period sarcophagi and hypogeums were used as a family sepulture for generations, and bore diverse inscriptions, also

“ Bu işin ucunu bırakmayacağım, sonuna kadar gideceğim” diyen tavrı bana bir fotoğrafı anımsatıyor: 1950’- den kalma, sararmış bir fotoğraf: Nâ­ zım Hikmet’in

Öyle bir yer ki Agora, hem zaman dışı, hem de bütün za manian içinde barındırıyor: Narçiçeği renkli fesi nazar bon­ cuklu, ince bıyıkları badem

Daha çok robot güreşlerinde kul- lanmak için geliştirilen Robomaster’ın 499 dolarlık fiyatı biraz pahalı olsa da bu tür ürünlere ilgi duyanlar için uy- gun bir

Fikret’in bıraktığı kültür mirasında tek insandan ka­ labalıklara, bireyin özgürlüğünden toplumsal özgür­ lüğe ulaşma savaşımının tüm dalgalanmalarını

Bugün itibarıyla, Türkiye’de faaliyet gösteren dört katılım bankası (Albaraka Türk, Bank Asya, Kuveyt Türk ve Türkiye Finans) bulunmaktadır... Bu çalışma

[r]