AKSARAY'IN TARİHÎ ÖNEMt VE VAKIFLRAl
M . Z E K Î O R A L1932 - 1941 senelerinde N i ğ d e tarihi, 1942 - 1954 yıllarında K o n y a tarihi tetkikleri ve neşri ile meşgul olur ken N i g d e'nin N a h i t a, N a-k i t a, N i a-k i d e, N i ğ d e , K o n-y a'nın t k o n n-y o m , K u n i n-y e din-ye anıldığı H i t i t l e r . K a p a d o k-y a l ı l a r . R o m a vc B i z a n s l ı l a r zamanında adı K u r ş a u r a, G a r s a u r a , A r c h e l a i s olan bir belde k a r ş ı m a çıkıyor, N i ğ d e , K o n y a tarihleri nereye kadar uzanı yorsa K u r ş a u r a , A r c h e l a i s de bcrabv-r geliyordu.
S c l ç u k î l e r devrinde A n a-d o 1 u şehirlerina-den bazıları, eski aa-d larının biraz değişmesi ile devam eder. En yakın misali y u k a r ı d a yazdığımız N i ğ d e ve K o n y a'dır. Bazı şehir ler ise eski adlarını b ı r a k m ı ş birer ve sile ile yeni adlar almışlardır. P h i 1 e-m i 1 y u m = A k ş e İl i r, K a p a-d o k y a Krallarının sonuncusu aa-diyle amlan A r c h e l a i s = A k s a r a y isimleri de bu kabildendir,
A n a d o l u S c l ç u k î l e r inden I I . K ı l ı ç a s l a n ' m (1156-]t92) A k s a r a y'da beyaz j'apı t a ş ı n d a n yaptır dığı muazzam sarayı şehre adını vermiş S c l ç u k î l e r devrinde ve daha son ra A k s a r a — A k s a r a y adı devam etmiştir. I V . K ı 1 ı ç a s 1 a n'm bu sarayın merdivenlerini atı ile çıktığı na dair S e l ç u k tarihî kaynakların da sarahat vardır.
Tarihin îıer çağında mevcut olan A k s a r a y I I I . K a p a d o k y a yahut k ü ç ü k K a p a d o k y a bölgesi şehirleri arasında idî.
A k s a r a y , K o n y a ile birlikte 1077 ( H . 470) yılında A ıı a d o l u S e 1 ç u k 1 u l a r 1 tarafından zaptedil-di. lOSO ( H . 477) vukuatı arasmda K u-t u 1 m u ş o ğ l u S ü 1 e y m a n'ın K o n y a ve A k s a r a y h ü k ü m d a r ı olarak ad'- geçer. 1106 ( H . 500) farihîe-rinde h ü k ü m d a r olan I . S ü l e y m a n o g I u I . K 1 1 1 ç a s 1 a n da yine K o n y a ve A k s a r a y hüküm dan olarak tarihe geçmiştir. ^
11. K 1 1 1 ç a s 1 a n A k s a r a y'a çok ö n e m verdi. Camiler, kervansaraylar, bedestenler yaptırdı. Kalesini tahkim et t i . ( B u g ü n çarşı, park ve h ü k ü m e t bina ları olan saha o zamanki kale içinde iç şehir i d i . Kale dışında ise ayrıca Varoş ları, mahallâtı vardı. Seyyitier, ga;<;î<?r, âlimler, tüccarlar getirterek A k s a -r a y'a ye-rleşti-rdi. Bu su-retle S e l ç u k ordularının u m u m î karargâhı şekline gel m i ş olan A k s a r a y'a gayri müslim-İcrin ve b a ş k a hüviyet ve asaleti belirsiz kimselerin girmelerine müsaade etmedi. B u itibarla A k s a r a y D a r ü ' z-z a-f e r, D a r ü'l - C i h a d adlariyle de anıldı. *
I I . K 1 1 1 ç a s I a n son günlerin de memleketini onbir oğlu arasında tak sim etmiş A k s a r a y'la S i v a s'ı oğlu K u t b ü ' d - d i n M e l i k Ş a h a vermiştir. '
1 (Ibn ül - Esir Ei-cczrî: El-kâmil Fi't - tarih. Kahire tab'ı cilt 8 sahife 240.)
2 (Ül-veîed üj - Şefik, sahife 292, Anonim Se'çukname matbu nüsha sahife 38).
» (Melik Sah'a ait hir kitabe tlâbiyat FakOl-fesi Dergisi sayı 1-IV. 1956, sahife 150 de tara fımdan neşredildi.)
222
HALtT ONGAN 295.(30/Ekinı/1888).
Kayıtlı bulunduğu sicil No Belge No. : 1034.
Bâis-i tastım kitâb-J şer'î oldur k i , M e d î n e - i A n k a r a'da H o c a-h i n d î gayr-ı müslim maa-hallesinde sâkin D e V 1 e t-i A I i y y e-i O s m a-ı> i y y e tebaasının R u m milletin den Y u v a n Veled-i H a c ı P r o-d ö b r o m o s Veleo-d-i
K i l i
nâm kimcsne medîne-i mezbûre mahkeme-i şer'iyyesindc mün'akid meclis-i şer-î şe-rifde zikr i âtî vakfma li-ccriî-tescîlmü-tevcliî a<xsh vc ta'yîn cy'egi medîn<>i mczbııredo î m a m y u s u f mahalle sinde sâkin devlet-i müşâi-ünileyha te-baasjîHn mille t-i merkumesinden T a şç 1 ogiu Y u v a n nâmı diğer C i -V a n veled i î 1 i y a veled-i B o-d o s mahzarıno-da bitav'ihi takrîr-i ke lâm vc ta'bîr-i an'il-merâm idüb zikri âtî vakfın sudûruna değin yedimde olub bin üçyüz dört sene-i rûmîyesi Nisanmm onuncu günü tarihiyle müverrah işbu bit kıt'a sencd-i hâkanî nâtık olduğu üzere mezkûr H o c a h i n d î mahaljesinde kâin bir taraftan R u m mektebi ve bir taraftan T o p a l Y a s e f men zili ve iki taraftan tarîk-ı âm ile mah-dûd B o y n u e y r i
z â d e Mer
h u m H a c ı M e s ' u d A ğ a ve resesinden onüç bin yiğirmi kuruş scmen-i medfa' mukabilinde iştira idüb ol veç hile yedimde mülk-i müşterâm ve hak kım olan, on i k i rakam ile mürakkam fevkanî ve tahtanî buyût-i adîde ve mal-zemc-i sâircyi müştemil bir bab menzi limi bi-cümlet'it-tevâbi' v'el-Ievâhik ve kâffet'iMıukuk v'el-merâfık vakf-ı sa-hîh-i müebbed ve habs-i sarîh-i muhal-led ile vakf ve habs idüb şöyle şart ey ledim k i , menzil-i mezkûr bâ ma'rifet-i mütevelli îcar olunub hâsıl olan gailesi medîne-i raezbûrede sâkin R u m mil letinin fukarâ ve bîkes sıbyânma verile ve îcar olunamayub da gaile hâsıl olama dığı takdirde menzil-i mezkûr derûnun-da millel-i merkumenin fukarâ ve bîkes sıbyânı iskân edile ve mürûr-ı eyyâm ve kürûnvı a'vâra île menzil-i mezkûr müş-rif-i h a r â b olub ta'mîri gayr-ı kaabil ve
şart-ı mezkûra riâyet m ü t e a z z e r olursa b'iHzn'iş-şcr'î veya ma'rifct-i mütevelli bedel-i misliyle talibine ferağ vc lefvîz vc bedeli kabz ve irbâh olunub hâsıl olan gailesi mutlaka medînei m e z k û r e -de sâkin olan millet-i merkumenin fuka râ ve bîkes sıbyânma verile, m â d â m k i ben hayatta olam, vakf-ı m e z k û r u m a ben hasbî mütevelli vc nâzır o l a m vc be nim vefatımdan sonra vakf-ı m e z k û r u m a medîne-i mczbûrcde sâkin millet-i mer kumenin eşbâs-ı m u ' t e b e r â n ı h a s b î nâzjr olalar ve eşhâs-ı merkume-i mu'tebcre-nin müntehr.blan olan bir kimesne dahi hasbî mütevelli oîa deyü menzil-î mez kûru ba'de'et-tahlij'c mütevcili-ı m e z b û r Coni'ye teslim, ol dahi tesellüm i d ü b şâir mütevellilerin tasarrufları gibi tasar ruf itmiş içli didikde mütevelli-i m e r k u m dahi ba'clc't- tasdik emr-i vakf-ı m e z k û r tamam ve hâl-i teslim c n c â m b u l d u k t a n sonra vâkıf-ı mezbûr Y u v a n , vakf-ı mezkûredcn rücû'-ı birle mcnzil-i mez kûru kel-cvvel mülkine istirdadını da'va ve mütevelli-i mezbûr C i v a n dahi tes'.imden imtinâ' ile her b i r i h u z û r - ı şer'-i şerif de .^:.<J»j ^t, müterâfiân vc her b i r i ber nehc-i ş e r ' i ka vim fasi ve hasma tâlibân o l d u k l a r ı n d a
j a ; W . \ < \ O" > ÎIV^ vakfı mezkûrun sıhhat ve l ü z û m u
-na hükm-i sahîh-i şer'î ve kaza-i sarîh-i mer'î idilüb ol veçhile vakf-ı mez kûr sahîh ve lâzım ve m ü t e h a t t e m olub min ba'd nakz ve nakzına m e c â l m u h â l ve ibtâl ve ta'tîli m ü m t e n i ü ' İ - i h t i m â l ol du. Ccrâ zâlike ve hurrire f'i-yem'ir-râbi' v'cl-ıştîn min Safer'il-hayr li-sencti sitte ve selâse mie ve elf,
Şuhûdul-hâl :
Mahkeme-i şer'iye ketebesinden mek-remctlü M u s t a f a N u r i Efendi. Ve ketebeden î s m a i l H a k k ı Efendi. Ve E l - H â c K â m i l E f e n d i . Eytam Müdürü H a c ı A l i Efendi. Ve Sermuhzır Ö m e r A ğ a . Ve gayr.
224
M. ZEKÎ ORAL235 yıl devam eden A n a d o l u S e l ç u k î l e r inin idaresi zajnfladığı vakit A k s a r a y d a diğer A n a d o-1 u şehirleri gibi î o-1 h â n i o-1 e r ' i n ida re ve nüfuzları altma girmiş 1 1 h a n î kumandanlarının belli baçlı merkezlerin den b i r i olarak kalmıştır.
î l h a n î l e r ' i n A n a d o l u'dan çekilmesi, S e 1 ç u k î 1 e r'in çökmesi
üzerine kurulan beyliklerden K a r a m a n o ğ u l l a r ı A k s a r a y'ı el de ettiler. B i r aralık S i v a s sultam K a d ı B u r b a n ü ' d - d i n A h m e d tarafından da zaptedilmiş ise de F a t i h S u l t a n M e h m e d ta rafından kat'î olarak zaptedilinceye kadar
K a r a m a n o ğ u l l a r ı elinde kaldı. Bu tarihe kadar A n a d o l u'nun ilmî, iktisadî, içtimaî merkezlerinden bi risi olarak önemini muhafaza etti.
F a t i h , A k s a r a y ve çevresin de K a r a m a n o ğ u l l a r ı taraf tarlığını azaltmak, yeni fethettiği î s-t a n b u I'da T ü r k ekseriyes-tini s-te min etmek gibi i k i taraflı b i r siyaset ta kip ederek A k s a r a y'dap b i r çok müfessir, muhaddis, âlim ve mutasavvıf ile halktan yüzlerce aile alarak î s t a n-b u l'a yerleştirmiş î s t a n n-b u l'un bugünkü A k s a r a y mahallesi o za man kurulmuştur. A k s a r a y O s -m a n i i i-mparatorluğu idaresinde ya.-k m zamanlara ya.-kadar K o n y a vilâye tine bagh bir sancak merkezi i d i . Son yıllarda bir arahk da'vilâyetliğe kavuşmuş iken 27 yıl evvel N i ğ d e'ye bağh bir kaza merkezi haline getirilmiş i d i .
Mevkiinin önemi, tarihî eserleri, hah-cıhğı, ziraata ve hayvan beslemeye elve rişli geniş a r a â ve ovalan, mejrve ve ü r züm b a ğ l a n nihayet kültürlü, uyamk ve çahşkan halkı ile engin ve zengin mazisi ne uygun geniş bir istikbale namzet ol duğunu görüyoruz.
A k s a r a y ' m tarih! safahatı hak a n d a yapılan şu hülâsaya esas olan ve yukanda söylediğimiz gibi târihte K o n y a ve N i ğ d e ile atbaşı beraber giden A k s a r a y'm da tarihini yazma
ya başlamış ve senelerdenberi t e t k i k a t ve tetebbuatım devam etmişti. Elde edilen neticelere ve hazırlanan m ü s v e d d e l e r e gö re A k s a r a y tarihi ş u b ö l ü m l e r i i h tiva etmektedir : 1 — A k s a r a y ' m K u r ş a u r a , A r c h e 1 a i s olduğu devirlere a i t tetkikler, 2 — S e l ç u k î l e r elinde A k-s a r a y : A — Bu devirde A k s a r a y'da geçen tarihî vukuat,
B — A k s a r a y'da S e l ç u k âbideleri, kitabeleri, vakfiyeleri, san'at tarihi bakımından tavsifleri, p l â n ve fo-toğraflan,
3 — K a r a m a n o ğ u l l a r ı zamanmda A k s a r a y :
A — K.a r a m a n o ğ u l l a r ı zamanında vukua gelen t a r i h î olaylar,
B — K a r a m a n o ğ u l l a r ı devri âbideleri, kitabeleri, vakfiyeleri, ta-r i f ve tavsifleta-ri, p l â n ve ta-resimleta-ri, 4 — A k s a r a y ' m S i v a s H ü k ü m d a n K a d ı B u r h a n ü d -d i n tarafın-dan zabtı. K a r a m a n o ğ u l l a r ı ile yapılan m ü c a d e l e l e r d e A k s a r a y , 5 — A k s a r a y ' m O s m a n l ı l a r a geçmesi : A — O s m a n l ı l a r devrinde A k s a r a y'da vukua gelen b a ş l ı c a t a r i hî hâdiseler,
B — A k s a r a y ve ç e v r e s i n d e k i O s m a n l ı eserleri, vakfiyeleri, k i t a b e plân ve resimleri,
6 — A k s a r a y m e ş a h i r i : A ks a r a y'da yetişmiş meşaksdh, ulema, ş u a -ra, A h i'Ier, D e v l e t a d a m l a n , ha yır sahipleri,
7 — A k s a r a y'da t a r i h î me zarlıklar ve mezar t a ş l a n : B u g ü n e k a d a r
tespit edilmiş olan dört3rüz k ü s u r mezar taşınm tarihî simalar, i ç t i m a î meslekler ve san'atlar b a k ı m ı n d a n tasnifi d i l , y a z ı , tezyinat nokta-i nazarmdan t a h l i l i ,
8 — A k s a r a y'da b a s ı l m ı ş para lar : B u paralarm tarifi, ü z e r e r i n d e k i ya-zılann okunuş şekilleri.
AKSARAY'IN TARİHİ ÖNEMİ V E VAKIFLARI
225
9 - . A k s a r a y'da ö l ü binalar :İsimleri kitaplara geçmiş fakat kendileri yıkılmış olan tarihî eserler,
10 — Eski coğrafya ve seyahatname lerde A k s a r a y : B u eserlere göre A k s a r a y ' m tarihî, coğrafi, iktisadî, içtimaî durumu.
Buraya kadar A k s a r a y ' m tari hî önemini belirtmeye çahştık. Ş u ifadele rimizi bazı belgelerle de teyit etmek fay dalı olacaktır. B u m ü n a s e b e t l e A k s a-r a y'da bulunan kitabelea-rden b i a-r kaçı ile A k s a r a y tarihi için olduğu ka dar T ü r k tarih ve k ü l t ü r ü içinde birer hazine oldukları şüphesiz olan mezar taş larından 22 tanesini buraya kaydediyo rum. 2-9 Nolu inşa kitabeleri ile mezar kitabeleri henüz neşredilmemişlerdir.
1
iJjLU ^.^.JÜUı» :>A>.
A, X*-\ '^^ ^^-'--^^ < L , J tillVJı^ J U _ i - . j_y
K o n y a — A k s a r a y yolun daki S u l t a n h a n ı m n c ü m l e kapı sı üzerinde bulunan tamir kitabesldir. Bir satırdır, beyaz mermer üzerine gü zel b i r . S e l ç u k sülüsü ile yazılmış tır. T ü T k ç e s i : «Yangın sebebiyle bozulmuş, gevşemiş olan bu m ü b a r e k , büyük kapı^ sultanlann en büyüğü. Fe tih Babası, din ve dünyanın yardımcısı K 1 1 1 ç a s I a n oğlu K e y h u s-r e v'in - A l l a h sultanlığını ebedî kıl-sm. devletli günlerinde kulların zayifi A l l a h ' m rahmetine m u h t a ç , mütevelli ve devlet mimarlığı görevini yapan (ya hut memleket umurunu idare eden) H ü-s e y i n o ğ l u S i r a c ü ' d - d i n A h m e d'in eliyle 677 yılında yenilendi,
« Derb büyltk kapı demektir. Kamus ter-eflmesl cUt 1, sahife 239.
onarıldı» demektir.» Kitabeden anlaşıldı ğına göre S u l t a n h a nının cümle kapısı b i r yangın sebebiyle harap olmuş, I I I . K e y h ü s r e v zamanında yeni den onarılmıştır. Yangının b i r kaza neti cesinde değil b i r isyan, b i r baskın zama-nmda kasten çıkanimış olduğunu zanne
diyoruz. Çünkü K o n y a - A k s a r a y yolu üzerindeki b u kervansaray S i v a s - İ z m i r , A n k a r a - A d a n a ve b a ş k a anayolların üzerindedir. Bu eller den gelip geçen kervanlann konakladık ları yerdir. Orta zamanlarda iktisadî ö n ^ m i b ü y ü k olduğu gibi yapısının azameti ve metaneti sebebiyle b i r çok âsilerin de sı ğındıkları b i r kal'a mahiyetindedir.
Kervansaray civarında S e l ç u k l u l a r ile l l h a n î kumandanları
a r a s ı n d a harpler de olduğunu biliyoruz. Nitekim U l c a y t u S u l t a n M e h -m e d'in i l k günlerinde 11 h a n î ku m a n d a n l a r ı n d a n t r i n c i n Anadol-lu'ya geldiği vakit Sultan hanına iltica etmiş olan T ü r k beylerinden t 1-y a s'ı 1-yîrmibin süvari ile muhasara et m i ş i d i . i k i ay süren muhasara csnasm-da ne m a n c m ı k taşlarıncsnasm-dan, nc çelik zırh l a n delip geçen ok yağmurlarından ne de neft ve ateş saçan âletlerden fayda ha sıl olmamıştır.* Bunlar h a n ı n metanetini
ifade eden cümlelerdir.
Kitabede adı geçen I I I . K e y h ü s r e v (1264 - 1283) h a k k ı n d a î b n i B i b i nüshalarında m a l û m a t vardır. T e k r a r ı n a lüzum görülmedi. S ı r a c ü d - d i n A h m e d h a k k ı n d a da ge niş bilgilere sahip değiliz.
2
_ 2
» Bu kitabe Frledrlch Sarrc'nJn Reise'ln klein Asien adh kitabında nejredllmistir. Orada
( c3\y^V\^ ^^^\) İi» J\ ( \ i ^
viDUIl J u i ^ ( liDUI' ) yaıılmıştır. • Mttsameret ttl-AhblIr ve MOsayeret Ül-Ah-yâr. TOrtc Tarih Kurumu neşriyatı sahile 299.
226
M. ZEKt ORAL Bu kitabe Sinne çayınndaki mezarljkbozulurken oradaki müsellâdan alınarak A k s a r a y'm ö z d i 1 mahallesinde ^ ? u s a T e k d e n'in evine getirilmiş ti. Biz M u s a'nın evinde gördük. Mer mer üzerine sülüsle yazılmıştı. (Resim 1) Eb'ath 0.41 X 0.29 dur. T ü r k ç c s i ( D e m i r c i M e h m c d bu müseJJâ-yı 13C9-Î310 ( H . 7 0 9 ) yılında yaptırdı. A l l a h ona yardımlarını devamlı kıl sın) demektir. D e m i r c i M e h -m e d'in za-man-m-m hayır sahibi zengin lerinden olduğu anlaşılmaktadır.
3
A k s a r a y'm B î m â r h a n e mahallesindeki mektep kitabcsidir. Kita benin bulunduğu bina harap olmuş mek tep bahçesindeki H a m z a b e y me zarının etrafı bir duvarla çevrilerek kita be bu duvara konmuş bulunmaktaydı. Son yıllarda kitabe buradan da alınarak G a z i O k u l u yanında yeni yapılan camiin kapısı üzerine konmuştur. 0.20 X 1.64 metre eb'admdadır. Sülüs celisi ile yazılmıştır. T ü r k ç e s i : «Yüce T a n r 1 nm nzası için K u r ' a n o-kunmak üzere bu imareti î m a m-ı G a z a I î neslinden S i n a n b e y o ğ l u H a m E a b e y 1528 - 1529 ( H . 935) yılında yaptırdı» demektir.
4
H a m z a b e y i n kabri yukarıda işa ret oluniîugu gibi okul avlusunda idi. Me zar bugün mevcuttur. Mezar taşının ba şında ümera kavuğu olan kare pirizması şeklinde bir şahide vardır. Bunun göv desinin dört yüzüne şu yazılar yazılmış tır :
J.\ U J l j l j _ 2
T ü r k ç e s i «Rahmet olunmuş, esir genmiş mübarek şehit, fena evinden (Dünyadan) baka evine (Ahrete) göçtü» demektir. Ne yazık k i mezann ayak taşı
kaybohnuş H a m z a b e y i n ö l ü m tarihi de meçhul kalmıştır. Oralarda ya pılacak esash araştırmalarla meydana çı karılması muhtemeldir. Sonradaji k o n m u ş olan ayak taşmda şu hadis-i çeı if ya/\lı'-dır :
5
Bunun tercümesi de « K a b i r b i r kapı dır, bütün insanlar ondan girerler. ÖHinı bir kâsedir herkes ondan içer» demek
tir.
Mektebi yaptıran H a m 7. a b e y i n vakıflar arşivinde ve A k s a r a y\\a mU-teveliilçri elinde b i r vakfiyesi vurdu-. Vak fiyenin özeti şudur :
«Hayır ve hasenat sahibi, c ö m e r t l i k ve bereketler madeni, salihler d o s î u , yük sek zevatın iftiharı, î m a ın-ı G a z a-1 î evlâdından O r u ç b c y o ğ l u S i n a n b e y o ğ l u H a m z a b e y çelebi A k s a r a y ' m S e l i m e , Ab s a r köyleriyle K ı x ı ] h a-y a t mezreasının t a m a m ı , S i n i r kö yünün 12 schimdc 3 sehmi, T a \' ş a n-c 1 mezreasının 12 sn-chimdn-c 3 seliminin M u s i 1 e r mezreasının 12 schimdc 6 sehmini oğullarına ve o ğ U m u n oğlu M a h m ut o ğ l u B o s t a n b e y ile kızı P a ş a ' H a n d h a t u n a -ki bu kız ölünce hissesi yine o ğ u l l a r ı n a kalacaktır.- ve nesilleri s ü r e s i n c e evlâtla rına vakfedilmiştir. Oğullarından kimse kalmazsa kız evlâtlarına bunlardan da kimse kalmazsa A k s a r a y haricin de Talim-i sibyan (Çocuk o k u t m a k ) için yaptırdığı mektep m a s r a f l a r ı n a ve mek tep yanında vakfın gelirlerinden b i r zavi ye yaptırılıp vakfın hasılatı b u zaviyeye gelip giden misafirlere sarfedilmesini ş a r t kılmıştır. Tevliyet hayatta o l d u k ç a ken di nefsine sonra evlâdına kalacak bunlar dan kimse kalmazsa A k s a r a y h â k i m i nin re'yile mütevelli tâyin o l u n a c a k t ı r . Mü tevellilere tevliyet için bir ü c r e t vcrilmiye-cektir.» Vakfiye Evâil-i Cemaziyii'l ev vel 936 H. yıhnda tescil edilmiştir.' K i t a -» Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivi. Defler 617 sahife 122.
AKSARAY'IN TARİHÎ ÖNEMİ V E VAKIFLARI
227
bede adı yazılan î m a m-ı G a z a 1 î(Hüccet ül-islâm Zeyn üd-din Ebu-Hâmit Mubamnied b i n Muhanuned b i n Muham-med bin AhMuham-med et-Tûsî) dir. B u zat İslâm bilginlerinin en büyüklerinden ve Ş â f i î mezhebi fukahasının seçkinlerinden âlim, mütefekkir ve b i r çok değerli eserler yaz mış bir müelliftir. 1058 ( H . 450) yılında T û s şehrinin G a z a l e köyünde d o l m u ş b i r çok yüksek vazifelerde bulun muş vc seyahatlar y a p m ı ş 1111-12 ( H . 505) yılında ölmüştür.*
İ m a m - ı G a z a l î neslinden ol duğunu vakfiye ve kitabelerinde yazdır mış olan H a m z a b e y ecdadının T û s'dan A k s a r a y'a göç etmiş olması m ü m k ü n d ü r . Mevcut vesikalara göre bu sülâle h a k k ı n d a şöyle b î r şecere düzenledik ;
îmam-ı Gazalî evlâdından I Oruç
n
Sinan Hamza I j I Bostan bey Paşa Hand hatun'6
B u kitabeyi A k s a r a y'da bedes ten kapısı üzerinde g ö n n ü ş t ü m . Son yıl larda bina yıkılmış kitabesi belediyede muhafaza edilmektedir. Kitabe mermer üzerine güzel b i r sülüs ile yazılmıştır. 0.52 X 0.35 metre e b ' a d m d a d ı r . (Resim 2) T ü r k ç e s i «bu imareti (bedesteni) S u l t a n S ü l e y m a n han zama nında 1554 - 55 ( H . 962) yılında G a-2 i A l i P a ş a yaptırdı. A l l a h
« Kamus ül-alftm, cilt 5. sahife 3277. » Konya Müzessi şer'iyye sicil defteri, cilt 1, sahife 181.
o n l a n Cehennem ateşinden muhafaza bu yursun.» demektir.
Kitabede a d ı yazılı olan A l i P a-ş a 1553 - 54 — 1560 - 61 ( H . 961 - 968) yiliannda K o n y a valisi bulunan G r a v A l i P a ş a olduğu kuvvetle tahmin edilebilir. B u A l i P a ş â'nın K o n y a'da çeşmeleri, vakıfları, T o-k a t'ta cami ve h a m a m ı vardır. Kendisi h a y ı r sahibi ve dindar b i r adamdır. Bu A l i P a ş a'nın 1570 - 71 ( H . 978) yı lında vefat ederek Ş a m'da Ş e y h-i E k b e r türbesine defnedildiği yazılı^' o l m a s ı n a rağmen T o k a t'ta yaptırdı ğı camiin avlusundaki türbede mcdfun ve mezar taşında 980 H . yılında öldüğü
kitabesiyle sabittir.'^ 7
Bu kitabe A k s a r a y ' m P a m u-c a k mahallesinde Garipler mezarlığı denilen yerde cami temelleri kazılırken i k i metre derinlikte toprak altında bu l u n m u ş t u r . T ü r k ç esi : «Bu lâtif mabedi ve m ü b a r e k mescidi H â m i -d e mensub M a h m u -d o ğ l u H a c ı M e h m e d 1671-72 ( H . 1082) yıURe cep aymm i l k günlerinde bina ve imar etti> demektir. H a m i d ü ' d - d i n A k s a r a y ! yani S o m u n c u b a b a y a (Hâmid-i Kayseri) diye de söy lenir. A k s a r a y'da Ervah mezarlı ğındaki türbesinde medfundur. Kitabe de adı geçen H a c ı M e h m e d de bu zata mensup olsa gerektir.
8
j^* o^*-
ö'.}
) ^
»» SicilM Osmanî cilt 3, sahife 500. " îsmail Hakkı Uzuuçarşıh. Kitabeler, sa hife 38.
228
M. ZFiKt ORALKitabe A k s a r a y merkeande Debbaglar köprüsü sağında birinci kemer üzerindedir. Mermer üzerine güzel bir nesih ile yazılmıştır. Eb'adı 0.38x0.53 metredir. Son mısra ebcet hesabiyle 1312 ise de üçüncü satırdaki (çıktı b i r ) işareti nazan itibare ahnmca tamam olur,
9
(<^U' <y;j^' '^j^ X^ - 7 Bu kitabe U l u C a m i avlusun daki şadırvana aittir. Cami etrafının dü zenlenmesi sırasında şadırvan bozulmuş kitabe belediye mahzenine kaldırılmış tır. Güzel b i r nesih ile beyaz mermer üzerine yazılmıştır. Eb'adı 1.00x0.66 met redir. Kitabe O s m a n I ı e adır, bu günkü şivemizle ifadesi şöyledir: «Yüce Hakan A b d ü l - H a m i d hanın der gâhı (Sarayı) n m toprağı olağan üstü b i r kuvveti haizdir. Onun adaletli zama nında yetişen büyük ve doğru bendesi dindarhkta geçmiş büyüklerden üstün dür. O E t h e m o ğ l u n a benzer padişah yakînlerinin başıdır. Hükümda rın sarayında değeri yüksektir. Adı A l i d i r . A l l a h rızası için emek sarf ede rek b u sebili yaptı H û d a büyük di vanında emeğinin karşılığını ihsan bu yursun. Dünyanın halkı getirdiği suyu içip lezzet aldıkça onun geçmişleri de ahirctte kevser suyundan içsinler. 1902
( H . 1318) de şadırvanın y a p ı l m a s ı n a başlandı 1319 da temiz suyu su yolundan akmağa başladı. İ b r a h i m , bu cev her tarihi melekler a r ş a yazsın, ç ü n k ü bu şadır\'anı yapmaktan maksat yalnız sevap ve ecirdir.»
8, 9 sayıh kitabelerde a d ı geçen A l i P a ş a A k s a r a y'ın O r t a k ö -yünden M e h m e t A ğ a n ı n o ğ l u d u r . 1 s t a n b u l'a giderek saraya intisap etmiş doğruluğu, zekâsı sayesinde vS u 1-t a n H a m i d ' i n d i k k a 1-t i n i ç e k m i ş ve yakmlan olmuştur. S u l t a n VI a-m i d kendisiyle sık sık g ö r ü ş ü r , ona
(Sofu A l i ) diye hitap edermiş.. so))rn kü çük kardeşi S a i t Pa ş a y ı saraya almış, onu da p a ş a h k payesine y ü k s e l t m i ş tir. A l i P a ş a yeğeni H ü s e y i n ' i t s t a n b u l'a getirerek p a d i ş a h a tak dim etmiş i d i . H ü s e y i n ' i n hizmet ve safiyetinden de memnun olan sultan A b d ü l h a m i d ona da p a ş a l ı k verdi. Bir gün S u l t a n H a m i d A l i p a-ş a ile görüa-şürken memlekette daha kimlerim var diye s o r m u ş A l i P a ş a bir de kardeşi b u l u n d u ğ u n u söyleyince S u l t a n H a m i d ona da ( p a ş a h k ) verdim, gelsin görüşelim, diye ferman eylemiştir. Hemen sarayda b i r p a ş a l ı k üniforması, elbise ve kılıncı h a z ı r l a n a r a k H ü s e y i n Paşa ile A k s a r a y a gönderilmiş, A l i P a ş anın k a r d e ş i , H ü s e y i n P a ş a n ı n b a b a s ı olan B a t t a l P a ş ayı î s t a n b ul'a ge tirmişlerdir. Rivayete göre B a t t a l P a ş a köyden ayrılmak i s t e m e m i ş ise de «Ferman vardır!» diyerek İ s r a r edilin ce razı olmuş ve p a ş a h k elbiseleriyle köyde birkaç gün oturup k a l k m a s ı n ı öğ rendikten sonra yola çıkmışlar, u ğ r a d ı k l a rı şehir ve kasabalarda i k r a m ve izzet göre rek î s t a n b u l'a gelmişlerdir. A 1 i P a ş a btmları karşılamış k o n a ğ ı n d a m i safir etmiş, sonra A b d ü l - H a m i d ' e takdim eylemiştir. B a t t a l P a ş a köy hayatına alışık olduğu için t s t a n-b u l'da çok d u r m a m ı ş tekrar k ö y ü n e gelmiştir. A k s a r a y'da y a p t ı ğ ı m in celemelere göre bunlar h a k k ı n d a şöyle bir şecere düzenlemek m ü m k ü n o l m u ş tur.
AKSARAY'IN TARİHİ ÖNEMİ V E VAKIFLARI 229 Mehmet Aga
Sait Paşa Hacı Ali Paşa Battal Paşa
Bektaş Hüseyin Paşa
Mehmet
Bu sülâleden H ü s e y i n ve B e k t a ş'ın ç o c u k l a n halen O r t a-k ö ydedir. A l i P a ş anm A a-k s a r a y merkezinde kitabelerini yazdığı mız şadu-van ve köprüsünden başka O r t a k ö y'de kubbeli bir camii bulun d u ğ u n u haber aldım, fakat henüz göre medim. MEZAR K Î T A B E L E R t 1 Bir taraftan : j,f- o^^U^ _ 2
^ı;
j.--, ^ _ 3 Diğer yan yüzünde :^iiU- j _ 1
U j j ^ - j - ^ _ 3 Belediye mahzeninde muhafaza edi len mezar t a ş l a n a r a s m d a d ı r . Mermer dir. T ü r k ç e s i : « S e y y i t K a s ı m o ğ l u S e y y i t l e r (Hazret-i Muham-med S. A. evlâdı) efendisi Ş e h i t M e h m e d 1449-50 ( H . 853) yıh ce-maziyülevvel ayında öldü» demektir.
2 [ Kırık ] f ^ J . \ - l ıj-. b u l u n d u ğ u n u gösterir. I I . K ı 1 ı ç a s-1 a n (s-1s-156-s-1s-192) zamanında sâdâttan Seyit H a s a n ve taallükatı A n a-d o 1 u'ya ccibea-dilmiş, bunlar Anaa-dolu- Anadolu-nun bazı önemli şehirlerine ve bu arada A k s a r a y'a iskân edilmişlerdi
14, 15. yüzyıllarda A n a d o 1 u'da yayılmış olan tasavvuf ceryanları A k-s a r a y'a gelmiştir. Mevlevi, Halveti, Burakî, ve Alevî tarikatlarına mensup b i r çok kimselerin mezar taşları vardır. Örnek olarak aldığımız şu i k i kitabe b u n l a r d a n d ı r .
Bir yüzünde :
Bu mezartaşı Ervah'ta, S o m u n -c u B a b a türbesi -civarmdadır, mer merdir. T ü r k ç e s i : «Rahmet olun muş S e y y i d M a h m u d 1350-51 (H. 751) yıh Rubiulâhir ayında (öl dü)» demektir.
Bu i k i kabir s â d â t t a n yani H a z r e t - i M u h a m m e d S. A. soyun dan i k i zata aittir. Ervah kabristanında sâdâttan daha b a ş k a l a n m n kabirleri de vardır. Bunlar 14, 15. yüzyıllarda A k-s a r a y'da k-sâdâttan bir çok kimk-seler
Diğer yüzünde :
i _ 2
Bu mezar taşı S o m u n c u B a -b a tür-besi civarındadır. Mermerdir, T ü r k ç esi : «Bu kabir rahmet olun m u ş Mevlevi Ö m e r O ğ l u O s -m a n'ındır. 1349 - 50 ( H . 750) yılı Cc-maziyülâhir ayında öldü» demektir.
1= Ankara ahileri şeceresi. Vakıflar arşivi No: 1907, Pr<rf. Osman Turan Selçuk Kervansv rayları, Türk Tarife Kurumu belleteni. Cilt X sahife 467, Prof. Osman Turan, Türkiye Selçuk-hılan hakkında resini vesikalar. Sahife 121.
230
M. ZEKÎ ORAL B i r taraftan :J>c- j - J i ^ j l - 2 Diğer yan yüzünde :
Bu mezar B a b a Y u s u f H a k i k î türbesi yanmdaki üçler kabristandadır, (Resim 3) Türkçesi :
« Ş e y h E v h a d ü ' d - d i n o ğ l ^ B a b a E k m e l ü ' d - d i n A l l a h onlan af buyursun 1482 . 83 ( H . 887) y , ] , Şaban ayında ( ö l d ü ) » demektir.
Ş e y h E v h a d ü ' d - d i n o ğ l u B a b a E k m e l ü ' d d i n S o m u n -c u B a b a (Şeyh H â m i d V e l i ) evlâ-dmdandır. Bunların Vakıflar Genel Mü dürlüğünde ve h â l â A k s a r a y'da ya-şıyan torunları elinde vakfiyeleri, A k-s a r a y'da Y u k-s u f H a k i k î tür besi yanındaki kabristanda m e z a r l a r ı vardır. Vakfiye ve kabir t a ş l a r ı n a g ö r e şu şecere düzenlendi.
Şeyh Hâmid Veli Baba Y u s l f Hakikî
Şeyh Evhadü'cMin Şeyh SaR
Ekmelü'd-din Hocaşah Çelebi Kasmı Çelebi Ziynet Fatma
Ervah mezarlığında 13 ve müteakip yüzyıllarda vefat etmiş bir çok i l i m adam-lannm kabirleri de vardır:
Yan yüzünde :
l U'lî
* ^ \ jyiS ^ VI 41V J i ^ l - 2 ^>UV1 iiİJUf j \ Baş tarafmda : \Jufc _ l A f UVl Siy, _ 2 ^ U » _ 1 B [ K m k . . . ] _ , 4 [Kırık . . . ] _ 5 Ayak tarafmda : - 1 C J U J l _2
( M ^ V
cr. c ^ . - 3 * S l ^ a » _ 4Diğer yan yüzünde :
Bu kabir E r v a h m e z a r l ı ğ ı n ı n C e n n e t deresi mevkiindedir. Mua2> zam bir lâhdîn b a ş , ayak ve y a n y ü z l e r i n e şu yazılar yazılmıştır. Yan y ü z ü n d e s û r e 3, âyet 18, 19 dan b i r p a r ç a d ı r . T ü r k
-AKSARAY'IN TARİHİ ÖNEMİ V E VAKIFLARI
2 3 1
ç esi: « A l l a h şu hakikati, kendin den başka b i r Tanrı ohnadıgmı adaleti ayakta tutarak (delilleri ve âyetleriyle) açıkladı. Melekler (bunu ikrar etti) ha kikî ilim sahipleri (nebiler, âlimler) de
(böylece inandı) ondan b a ş k a h i ç b i r Tanrı yoktur. (0) m u t ' â k galiptir. Yegâ ne hüküm ve hikmet sahibidir. Hak din A l l a h indinde islCiindır. (Müslüman-lıki'.r.)'»
Bu kabir imam, bilgin, güzel huylar sahibi, günahlardan çekinen, din ilimle rini iyi bilen ve mezhepler i m a m ı A b-d u l l a h o ğ l u Y a h y a - A l l a h rahmet ve aziz ruhunu kutsal cylesin-1240 - 41 ( H . 638) yılı Cemaziyülâhir ayında vefat etti. A l l a h b u mezara oku yan ve dua edene rahmet buyursun, A I -1 a h onu yakınlığı, ünsiyeti, mağfiret, siyret ve rahmetiyle rahatlıklara
kavaş-tursun. Üstün kılsm» demektir. B u zat S e 1 ç u k 1 VI 1 a r ' m kemal devrinde yaşamış b i r bilgin ise de mehazlarda adı na rasthyamadım. Sandukası klâsik S e l ç u k devrinin en m ü t e k â m i l ru-mîleri, zencirckleri ve geçmeleriyle süs lüdür. (Resim 4) 1 2 3 4 5 . 6 Bir tarafında : ^ A^-f J U _ 3 Diğer yan yüzünde ;
Bu kabir E r v a h me/.arhğmın ka lanlar mevkiindedir. T ü r k ç esi: «Bu mezar A k s a r a y'lı H a f ı z A b-d u l v e h h a b oğlu rahmet olunmuş, esirgenmiş hoca R e ş 1 d ' e aittir.
1368-69 ( H . 765) yılında öldü. A l l a h rahmet eylesin.» demektir.
Bu mezar taşı S o m u n c u B a -b a tür-besi yukarısında yamaçlardadır. Mermerden yapılmıştır. T ü r k ç esi: «M e h m o d o ğ l u b ü y ü k î m a m rah met olunmuş, himmet sahibi, m ü b a r e k şehit yüce T a n r ının rahmetine muh taç Ş e r e f ü ' d - d i n A l i ş i r Efen dimiz 770 H . yıhnda vefat etti. A l l a h kabrini rahat ve serin eylesin».
Hasan Basri Çantay Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerîm, cilt 1, sahife 83,
8 Bir tarafından
Diğer tarafında :
_ 1 vI^-A. _ 2
Bu mezar taşı E r v a h kabris-t a n m ı n S o m u n c u b a b a kabris-türbe si civarındadır. Mermerdir. Resim 5-6 T ü r k ç e s i «Rahmet olunmuş, esir genmiş A 1 1 a h 1 n rahmetine muh taç zayif k'al A n a d o l u A k s a -r a y'ından, M e h m e d o ğ l u K r ! m i l ' d - d i n M a lı nı u d yılı Cemaziyülâhir ayının 27 sinde ya evinden ahiret evine göçtü.» dej tir.
232 M. ZEKİ ORAL K e r i m ü ' d - d i n M a h m u d
b i n M u h a m m e d A n a d o l u S e l ç u k l u l a r ı devletinin son za manlan yani M o ğ o l l a r idaresin de A n a d o l u S e l ç u k l u l a r ı hakkında Müsa meret ü' l -
ak-bar ve M ü s a y e r e t ü' l-ah.
yar yahut ki ta b - t t e z k i r e - i li M a h tn u d A k s a r a y t adın
da ve 1323 ( H . 723) yıllarında bir ta r i h kitabı yazmıştı. Bu kıymetli eserin zamanımıza i k i nüshası intikal etmiş tir. Birisine A y a s o f y a kütüpha nesinde olduğu için A y a s o f y a nüshası, diğerine de Y e n i c a m i nüshası denilmektedir. Bu kitaptan i l k defa 1332 ( H . 733) yıllannda E i '
V e l e d ü f - Ş e f i k adında umu
mî b i r tarih yazmış olan N i k i d e -1 i (şimdiki Niğde) kadı A h m e d H o t c n î balısetmiş, T ü r k âlim
ve tarihçilerinden M ü n e c c i m b a ş 1 kitabının A n a d o l u S e l ç u -k î 1 c r i -kısmı için bundan geniş öl çüde faydalanmıştır. Son tarihçilerimiz den A h m e d T e v h i d, E f d a-l ü d d i n , H a a-l i a-l E t h e m , Z e k i V e l i d i T o g a n , M ü k r i -m i n H a l i l ve başkalan yazdıkla rı makalelerde bu eseri mehaz olarak göstermişlerdir.
H a s a n F e h m i T u r g a l
M ü s a m e r e t ü ' l - A'Jt b a r t n
A n a d o l u S e l ç u k î l e r i kıs mını telhisen T ü r k ç eye çevrilerek K o n y a mecmuasının 1—6 cı. sayıla rında neşretti. Kitabın tamamı kıymet l i i l i m adamlarımızdan N u r i G e n ç-e s m a n tarafından T ü r k ç ç-eyç-e tercüme edildi. Bir heyet marifetiyle bas tırıldı. Adına t S e l ç u k t _^ devletleri
tarihi; A k s a r a y 'b Kert m ü
d-d i n M a k m u d 'un M ü s a m e
-ret ü'l-ahy ar adh F a r s ç a
tarihinin tercemesidir.) denildi. Sonra sayın Profesör O s m a n T u r a n
tarafından kitabın metni mükemmel b i r mukaddeme ile T ü r k T a r i h K u r u m u Yayınlan arasında ve
{ Müsameret ü'l-ahbar, Moğollar zama nında Türkiye Selçukluları tariki J
na-mile yayınlandı. ( I I I . Seri, N o 1)
Sayın F i k r e t I ş m t a n ay nı eserin A n a d o l u S e l ç u k î . 1 e r i kısmını A 1 m a n c a 'ya ter cüme ederek neşretti. Buraya kadar ad larım saydığım T ü r k i l i m adamla rından başka R u s bilginlerinden W. Barthold, M o ğ o l tarihçisi D ' o h s s o n ve b a ş k a l a n b u k i t a p hakkında tetkiklerde ve n e ş r i y a t t a bu lunmuşlardır.
İşte bu âlem-şumul k i t a b ı n müelli-fi ( K e r i m ü ' d - d i n M a h m u d b i n M u h a m m e d ü ' l ' A k s a -r a y ' î ) h a k k ı n d a m a l û m a t ancak onun kitabını yazarken m ü n a s e b e t düş tükçe kaydettiği memuriyetleri ve ifa ettiği hizmetlerinden ibarettir. Kendisi nin nerede ve hangi tarihte ö l d ü ğ ü b i l i n -miyordu. Yukarda adı geçen â l i m l e r b u zatın ölüm tarihi h a k k ı n d a ya s ü k û t u ihtiyar etmişler. Yahut (nerede ve ne zaman öldüğü m a l û m değildir.) kaydiyle iktifa eykaydiylemişkaydiylerdi. K e r i m ü ' d -d i n M a h m u -d ' u n mezar taşı bu lununca b u şüpheler a y d ı n l a n m ı ş oldu. Mezar taşı E r v a h m e z a r l ı ğ ı n d a S o m u n c u b a b a t ü r b e s i civa rında bulunmuştur.. B u sahada b i r k a ç tane türbe harabesi de vardır. T ü r b e l e rin gövde ve külah kısımları y ı k ı l m ı ş mahzenleri toprak altında k a l m ı ş ise de mezar taşı meydandadır. Beyaz
memnerden yapılmıştır. Güzel b i r S e 1 ç u -k î nesri ile yazılmıştır. Bazı yerleri aşınmış ise de kalan harf bakiyelerine göre tamamım okumak m ü m k ü n o l m u ş tur. Sözün kısası K e r i m ü ' d - d i n M a h m u d -yukarda yazıldığı gjbi-A k s a r a y'da ve 27 Cemaziyelahir 724 hicrî, (20 Haziran 1324 P e r ş e m b e ) tari hinde vefat etmiş ve E r v a h mezarlı-gma defnolunmuştur.
9 Bir tarafından :
^^:>- J.\ jll\jj>. _ 1
AKSARAY'IN TARİHÎ ÖNEMt V E VAKIFLARI 233
Diğer tarafında :
i i j U l _ 1 ^ V l « 2
Bu meitar taşı da S o m u n c u b a b a türbesi civarındadır. Mermer dir. T ü r k ç e s i : « B u kabir rahmet
olunmuş, esirgenmiş, h a k k m rahmetine muhtaç A l i o ğ l u M e h m e d B e y indir. 1333-34 ( H . 734) yılı A 1 I a h 1 n m ü b a r e k Recep ayı evve linde öldü.» demektir.
IO Bir tarafından :
tadır. Halbuki 10 No. l u mezar taşında - B a b a adı yazılmamış olmasına rağ men— elkap ve ölüm tarihi kitabı ya zan A l i o ğ l u M e h m e d'in me zar taşı olması ihtimalini kuvvetlendir mektedir. -i, 2 Diğer tarafında : J _ 3 Bu mezar da S o m u n c u b a -b a tür-besi y a m n d a d ı r . Mermerdir. T ü r k ç esi «Kâtipler efendisi, yazar, Ş e m s ü ' d - d i n M e h m e d 1353 (H. 754) yılı Rama7an ayının i l k günle rinde vefat etti» demektir.
Bilindiği gibi M ü s a m e r e
ü'l'ahbârtn A y a s o f y a nüs
hası 734 H . , Y e n i c a m i nüshası 745 H . yıllannda ve A k s a r a y 'lı kâtip ve muharrir A l i o ğ l u M e h m e d adında b i r hattat tarafın
dan kop3'a edilmiştir. Y u k a r ı d a 9, 10 numaralı mezar kitabelerinden b i r i n i n bu zata ait olması ihtimalini düşünüyorum. 9 No. l u mezar kitabesinde B a -b a adile -bera-ber ( A l i o ğ l u M e h m e d ) yazılmış ise de elkabmda kâtip ve h a t t a t h ğ a dair b i r kelime bu lunmadığı gibi 734 H . yılında vefat et miş bulunması bu ihtimali zayıflatmak
t ı B i r tarafından : [ Kırık ] _ 1 _ 2 j U ^ l J>.\ j ,yJİ\ _ 3 Diğer tarafmda : B u mezar taşı S i n n e Ç a y ı -r 1 m e z a -r h ğ m d a n belediye mahzenine nak ledilmiş taşlardandır. Mermerdir, T ü r k -ç e s i «Merhum A h i R e ş i d o ğ l u Fütüvvct ve mürüvvet sa hiplerinin efendisi rahmet olunmuş, esirgenmiş ü n l ü A h i Ö m e r 1333-34 ( H . 734) yılı Rebiulâhir aymm ikinci gü n ü öldü. A l l a h rahmet eylesin» de mektedir. 12 B i r tarafından [ cJ» ö — 3 Diğer tarafında : ı^i j
-
2 4 J U . « — j < ^ »AAÂJI _ 3 B u mezar taşı S o m u n c u b a b a türbesi civanndadır. Mermer dir. T ü r k ç e s i «F e r i ş t e diye anılan A h i M e h m e d kızı234
M. ZEKÎ ORAL rahmet olunmuş F a t m a H a t u n 1358-59 ( H . 760) yılı Zilka'de aymm beşinde dünyadan ahirete göçtü.» demek tir. A k s a r a y'daki Feriştc H a-t u n camiinin banisi olmak iha-timali vardır. 13 L i l UJl [ j ] - 2 Bu kabir de S o m u n c u b a -b a tür-besi civannda K u d d u s î B a b a o ğ l u H a c ı A b d u ' r -r a h m a n çev-riği (Hazi-resi) yanın dadır. Mermerdir. T ü r k ç esi « A h i p a ş a 1450-51 ( H . 954) yılında fena evinden baka evine göçtü» demektir.A k s a r a y ahilerinden üç tanesi nin kabir kitabesini de yukarıya dercet-miş bulunuyorum. T ü r k büyük kalpliliğine, mertliğme, cömertliğine misafir vc fukara severliğine tamamen uygun olan i s l â m dininin emir ve tavsiye ettiği iyi huylar, kardeşlik, mü rüvvet, sahâvet, düşkünlere yardım, gö zü, kulağı, eli, ayağı, nefsi haram olan şeylerden sakınmak ve başkalan gibi dinî, içtimaî meziyetleri birleştirerek kendisine hareket üssü, şiar edinen ahi lik Orta A s y a ve A n a d o l u ' d a ve diğer i s l â m ülkelerinde hüküm-daf saraylannda esnaf ve halk tabakala rında en geniş manasiyle tutulmuş ve benimsenmiştir. Ahilik binlerce vatan daşın yetişmesinde refah ve saadetinde millî, dinî ve sosyal terbiye kurumu ola rak yüîryillar boyunca yaşamıştır. Baş kalarının saadet ve selâmeti uğrunda kendi rahatını feda edecek kadar başka larını düşünme esasına dayanan ahilik, mensuplannı yalandan, riyadan, hak sızlık ve ihtikârdan korumuş, sosyal dü zensizlikleri önlemiş felâketzedeleri fa kirleri, yolcuları. T a n r ı misafirle rini bağrına basmıştır. A k s a r a y mezarhklannda ahilere ait bunlardan
başka bir çok mezar t a ş l a n daha v a r d ı r . Bunlar gösteriyor k i ahilik A k s a . r a y 'da da geniş çapta yer b u l m u ş im-.
14 Bir tarafından : ^lî » t i j^'L» _ 2 ^ fj^» a - ?> Diğer tarafında :
[ î orV' ]
1 E r v a h mezarlığının Ş e y h H a m z a türbesi y a n ı n d a d ı r . Mermer dir. T ü r k ç esi «Mirim K u t l u oğlu Salgın Emiri (beyi) Ş a h K u t l u 1329-30 ( H . 730) yıh Şevval ayın da (vefat etti)» demektir. ^*15
S i n n e ç a y ı r ı mezarJıgm-dan belediye mahzenine naklolunan me zar taşlarından birisidir. M e r m e r d i r . T ü r k ç e s i «Bu kabir S a i d o ğ -I u rahmet o l u n m u ş m a k t u l igidişler beyi H a s b e y i n ' d i r . 1341-42 ( H . 742) yılı Şevval a y ı n d a vefat etti» demektir.
Igidiş Beyliği S e l ç u k devleti teşkilâtında bir u n v a n d ı r . Vazifesi deve lerin aburuna bakan yahut a k ş a m abu runa dönemeyen Öküz ve develeri t a k i p eden teşkilâtın başıdır.
^* Saliyftne virgi, emlftk Üzerine tevzi olu na» salgın, yılda edâ olunan salgm Saliyâne sal mak, vergi tarhetmek. I/ehge-i Osmani cilt X sa hife 622 yakın zamanlara kadar Anadolu köyle rinde tahsildarlara salguncu derlerdi.
İsmail Hakkı Uzunçar$ılı. Osmani ı devle ti te^il&tına medhal. Sahife 115, 360. Türkiye Selçukluları hakkında resmt vesikalar. Sahife 17M74, 177.
AKSARAY'IN TARİHÎ ÖNEMİ V E VAKIFLARI
235
16 Bir tarafından : .AA _ 1 J L o^>._^U _ 2 - 3 Diğer tarafında : A: 2 - 3Bu kabir taşı da E r v a h me-zarhğında S o m u n c u b a b a tür besi civarında b u l u n m u ş t u r . Mermer dir. (Resim 7) T ü r k ç e s i «Bu kabir
Ba y ç u k m rahmet o l u n m u ş M a 1 H a t u n u ndur. 1349-50 ( H . 750) yUı Şevval aymda öldü» demektir.
B a y ç u , M o ğ o l l a n n B i s i -u d kabilesindendir. C e n g î z h a n devletinin yetiştirdiği en kuvvetli ku mandanlardandır. 1243 yılmda vukua ge len K ö s e d a ğ harbinde A n a d o l u S e l ç u k l u l a r ı n ı m a ğ l u p etmiş tir. Bilâhare A n a d o 1 u'ya i k i defa gelmiş bir çok zulümler yapmıştır. Ba-şarıh geçen askerlik h a y a t ı n d a n dolayı kendisine gurur gelmiş olan E a y ç u'yu hiç sevmeyen H u 1 â g ü tarafından öldürülmüştür. »«Kızı M a l H a t
u-nunda A k s a r a y 'da vefat e t m i ş ol duğu bu mezar t a ş m d a n anlaşılmakta dır.
1,7
Z,^J ö ^ - ^ - 3
^* Bertolt Spuler'den Cemal Köprültl te^ cûmesl, Irao Moğollan, Türk Tarih Kurumu nej-HyaU. Sahife 563. tbni Bibi, Aksarayi tezkiresi, Uenakib Ul-ftrifin gibi mehazlcrde Bajr$u hakkın-<ia geniç bilgiler vardır.
^^'^y* Lilj^ _ 7 LiU ö\^fr ö^-ij o ^ - 8 <^"U}\ \rv-. j ^ ^ J - 10
fyJj j - 11
-u*- - 12 12 - 13 B u kabir E r v a h mezarlığmda C e m a l ü ' d - d i n A k s a r a y ! t ü r b e s i hizasında dağ eteklerine doğru olan alandadır. Mermerdir. (Resim 8) Me zar taşı O s m a n l ı c a d ı r . B u g ü n k ü şivemize şöyle çevrilebilir.« B e y ş e h r i ve A k s a r a y S a n c a k l a r ı mutasarrıfı, " iken kutsal ve y ü k s e k r u h u nimet yeri olan B e r -r i n cennetine gi-rmiş olan H a 1 e b-l i M e b-l e k A h m e d p a ş a oğb-lu rahmet ve mağrifet o l u n m u ş O s m a n p a ş a hazretlerinin yüksek derecelere açılmış olan ruhu için fatiha
(okuyunuz) 1814 - 15 ( H . 1230) yılı Rebiülevvel ayının 12. Cuma günü (ve fat etti).»
O s m a n p a ş a mezar taşında yazıldığı gibi H a 1 e b 1 i M e l e k A h m e d p a ş anın oğludur. Kapucu b a ş ı sonra Beylerbeyi ve K ü t a h y a
mütesellimi oldu. 1797-98 ( H . 1211) Rebiülevvelinde vezir olarak A n k a
r a ve K a y s e r i inzimamiyle A n a p a valisi oldu. K o n y a , K a n d i y a , H a n y a valiliklerin de de b u l u n m u ş t u r . Son memuriyeti olan A k s a r a y ve B e y ş e h -r i m u t a s a -r n f ı iken vefat etmişti-r. İ d a r e l i b i r vezirdi
İT Osmanlı devri mülki teşkilâtında il Ue İlçe arasında bir de mutasarrıflık vardı.
" SicUl-i Osmani cilt 1 sahife 260, cilt 3 sahife 439.
236 M . t t j
18
Bu mezar taşı E r v a h 'da P e -r e k zade H a s a n e f e n d i çev riği civarındadır. Mermerden yapılmış tır. T ü r Ic ç esi «Bu kabir H u -m â -m ü ' d - d i n oğlu A t t a r M e h m e d'indir 1349 - 50 ( H . 750) yılı Recep ayııida öldü» demektir.
19
J »iJ; » 2
Bir tarafından :
J< „ 2 « i U . ^ ^ - 3 Bu mezar taşı da E r v a h me zarlığında Ş e y h H a m z a türbesi civanndadır. Mermerden yapılmıştır. T ü r k ç e s i « A h m e d o ğ l u , rahmet olunmuş sarraf Ha s b e y 1362-63 ( H . 764) yıh Şevval aymm 15 inde vefat etti.» demektir.
20
Kny ^ j ^ l «A» _ 1
S o m u n c u b a b a türbesi ya nındadır. Mermerdir. T ü r k ç e s i «Bu kabip Tuğrak kızı rahmet olunmuş M e l i k e hatununda. 1342 - 43 ( H . 743) yılı Cemaziyülevvel ayında vefat etti.» demektir. 1 ORAL 21 4,IMU-, J » j r - ^ o ^ - - ^ „ 3 Bu mezar taşı da S o m u n c u . b a b a türbesi civarında y a m a ç l a r a doğru olan alandadır. Mermerden yapıl mıştır. T ü r k ç e s i « B u k a b i r B e ğ t e m ü r o ğ l u rahmet olun muş H ü s e y i n'indir. 1349-50 ( H . 750) yıh Ş a b a n ı n d a vefat etti.» de
mektir.
18 - 21 No. l u mezar t a ş l a r ı n d a gö rüldüğü gibi E r v a h mezarhgmda esnaf ve halka ait olmakla beraber eski ve türlü yönlerden değerli mezar t a ş l a n da vardır. 22 Baş tarafında : iJy^ , . LiL Oy ^ s jjJjAİİİ- ^ ^ . i - 6 J y . ^ i V j ^ .«*-» i 7 Diğer tarafında : Ayak tarafında ; i j y AşjT j->-^^fi' ~ 2
AKSARAY'IN TARİHÎ ÖNEMİ V E VAKIFLARI 237 ^ ^ J>-:, [ Bir kcl-mc kırık ] ö}\
3y 3^i]» 4j\
- 3 - 4 — 5 -- 6 Bu mezar t a ş m d a k i yazılar T ü r k-ç e dir. 16. yüzyıl şivesiylc yazıîmışUr. Bu günkü k o n u ş m a dilimize şöyle çev rilebilir. «Bu kabir A l i d e d e o ğ l u K a d ı î b r a h i m 'in kızı H a t u n p a ş anındır. K a dı İ b r a h i m kızının ruhu için 3000 akça vakf etmiştir. Pazartesi ve Perşembe günleri kabrin başında diğer günler ev de bir cüz (Kur'an-i K e r i m ) okumak şartiyle ş e y h H â m i t halifele rinden S i n a n H a l i f e b u ak-çamn rebhi (kârı, t e m e t t ü u ) na muta sarrıf olacak. Yani alacaktır. H a c ı M e h m e d o ğ l u A h m e d Ç e l e b i ve evlâdı da mütevelli olacak (akçanın idaresine çalışacaV) ve reb-hin altıda b i r i tevliyet hissesi olarak kendisine verilecektir. Akça rebhinin (senede) 10 akçada (bir?) akça olması şarttır. Vakfiye 1543 - 44 ( H . 950) yıh Recep ayında yazılmıştır.Meseleyi biraz açıklayalım; K a -d ı î b r a h i m bu vakfını ve şart-lannı belki daha mufassal olarak tespit ve mahkemeye tescil ettirmiştir. Fakat A k s a r a y 'da ve Vakıflar Genel Mü dürlüğü Arşivi'nde buna dair b i r kayıt bulunamamıştır. Mezar taşından anla şıldığına göre 3000 akça 10 u 10 (bir?) (vakfiyelerde hep onu onbir bazan on-bir buçuk akça hesabiyle m ü r a b a h a s ı kabul edildiğine göre) bunu da onu on bir akça olarak kabul edersek 3000 ak-çamn senelik m ü r a b a h a s ı 300 akça olur. Bunun 1/6 i yani 50 akçası müte velli olan A h m e d Ç e l e b i ve evlâdına, 250 akçası da kabrin başında ve evinde K u r ' a n okuyacak olan S i n a n H a l i f e y e verilecektir.
Bazı vakfiyelerin kitabeler gibi mermere yazılarak mevkuf olan binala
rın duvarlarına k o n m u ş olduğunu bili yorduk. Fakat mezar t a ş l a n n a yazılmış b i r vakfiyeye i l k defa E r v a h me zarlığında rastlanmıştır. B u mezar taşı S o m u n c u b a b a türbesinde mu hafaza edilmektedir,^
Mezar taşlarının k ü l t ü r tarihimiz için b i r hazine olduğunu yazmıştık. Ec-dadmuzm taşıdıkları isimlerden bazıla rını da buraya derç ederek bu bahsa son veriyoruz. F i d l aga Doğdu Kovdu Oğulbey Dura hatun Ü m m i p a ^ B a h t i ş a h hatun Mahdum paşa Satılmış O r u ç Kılavuz Mah p a ş a Efendi Çelebi T u t l Melek Efendire hatun Kaymak Devlet hatim Humay hatun Selçuk hatim Ferİşte Sultan K u t l u hatun Esen hatun Yolbeyİ SImgül hatun GlçI hatun Has hatun < J U l i
238
Melike hatun Dursun hatun Kutlu Melek Begtemür Alİşir Asıl bey Mal hatun Gİra efendire Dölendi liatun Güneri Döndü hatun Cevher hatun Has bey Şah Kutlu Mîrim Kutlu Elbeyi Boz bey Ildus hatun Dursım Paşa hatim Ulu hatun Emre Sevinç tnci Gümüş Bayram hatun Güngcldl Paça bey Polat bey Yadigâr M. ZEKÎ ORAL O/U- öyji^ j y u ^ j u l j / u . t j x i j ju/U.
i l Lit
A k s a r a y V a k ı f l a r ı Vakıf yapmak l a n n d a n d ı r . Hayrat -da muhtelif âyet-işerifler vardır. Her
t s 1 â m dini icap-ve vakıflar hakkm-kerimeler ve hadis-i hususda olduğu gibi
vakıf yapmakta da ü m m e t i n e imtisal numunesi olan Fahri K â i n a t I I a z r e -t i M u h a m m e d M u s -t a f a (S. A.) efendimiz F e d e k b a h ç e l e r i n i fıkaraya vakfetmişlerdir. H a z-r e t i E b u B e k i z-r , H a z z-r e t i ö m e r'in de vakıfları v a r d ı r . A b -b a s i l e rden sonra islâmiyeti hima ye ve müdafaada alemdarhk vazifesini üzerine almış olan âli cenap m i l l e t i m i zin hükümdarları, vüzerası, ü m e r a s ı ve başka yüz binlerce hayır sahipleri yap tırdıkları cami, mescit, medrese, mek tep, zaviye, çeşme, k ö p r ü ve b a ş k a ha yır eserlerinin devlet ve millete m u h t a ç ol madan faaliyetlerini devam ettirebilme leri ve masraflarını karşılaması için ara zi, emlâk ve nukuddan vakıflar yaparak temin ettikleri gelir kaynaklan i l e eser lerinin hizmetlerinde çalışacak m ü t e v e l l i , nazır, imam. hatip, m ü d e r r i s , vaiz, kayyım, hademe, meremmetci ( m ü t e madi onarımlara bakan kimse) v a k f ı n nev'inc göre aşçı, ekmekçi hatta p i r i n ç ayıklayıcı, buğday dövücü gibi kimseler için yıllık, aylık ve günlük vazife (ma aş ve ücretler) tâyin etmişlerdir.
Vakfın idare m e m u r l a r ı demek olan mütevelli, nazır, k â t i p , cabi (tahsil dar) vakfın gelirlerini alırlar, masraf larını yaparlar, böylece vakıf, vakfiyesin-deki şartlara göre kendi kendini idare eder, gider. Yaptığım etütlere g ö r e asır larca faaliyetlerini devam e t t i r m i ş va kıflar vardır. Meselâ K o n y a S ı r -ç a l ı M e d r e s e n i n tarn 700 yıl başka kimsenin y a r d ı m ı n a m u h t a ç olmadan vakıf malı ile idare e d i l m i ş o l duğu tespit edilmiştir.
Vakıflar tesis edildikleri esaslara göre i k i kısımdır,
A — Zürrî (evlâda mevkuf) v a k ı f l a r : Bu cins vakıflarda vâkıf, arazi, e m l â k ve nukud gibi malım nesilleri s ü r e s i n c e ev lâdına vakfeder. Nesli kesilince mevku-fat vakfiye şartlarına göre b i r cami, medrese ve başka hayratın hizmetlerine yahut m ü s l ü m a n l a n n f ı k a r a s ı n a k a l ı r .
B — Hayrî vakıflar: H a y r ı vakıf larda vâkıf, emvalini mevcut veya
ken-AKSARAY'IN TARÎHÎ ÖNEMİ V E VAKIFL\Rî 239
dişinin yeniden yaptırdığı b i r hayır ese rin yaşatılmasına bağlamıştır. Hangi cins vakıf olursa olsun vakıflar Bir vak fiye ile tespit olunur.
Vakfiyeler: Vakfiyeler vakfm esas ve şartlarını ihtiva eden b i r senet, bir vasiyetname gibidir. Bazen bir sahife bazen de b i r kaç yüz sahife t u t a r ı n d a b i r kitap şeklinde olur. Ş u esasları ihtiva eder:
1 — Başlangıç: Yüce T a n r ı y a hamd ve senalar, sevgili Peygamberine, evlâd ve eshabma selâm ve dualar bu
kısımda ifade olunur.
2 — Vâkıfın hüviyeti: t c a b ı n d a şa hitlerle tevsik olunarak vâkıfın k i m ol duğu mufassalan yazılır.
3 — Vakfedilen arazi, emlâk veya nukudun (mevkufat-n) miktar ve cinsi, hudutları, vasıfları.
4 — Hayır eserlerin cinsleri, mevki ve hudutları.
5 — Vakıf şartları :
Vakıf binaların idare ve onanmla-n , burada çalışacak hizmetlilerionanmla-n maaş-lan, vakıf gelir ve giderlerinin suret-i idaresi, vakfın dinî esaslara uygunluğu hiç bir kimse tarafından bozulamıyacağı
ve başka ş a r t l a n ,
6 — Vakfın tescili: Vâkıf vakfede ceği şeyleri bir tescil mütevellisine devir ve teslim eder. Beraberce mahkemeye giderler. H â k i m ve şahitler huzurunda muhakeme olurlar. Nihayet h â k i m müç-tehidin kavline göre vakfın lüzumuna hükmeder.
7 — Vakfiye tarihi : Vakfiyenin so nuna vakfın h ü k m e bağlandığı günün ta rihi yazılır.
8 — Vakfiyenin şahitleri: Vakfın tescili anında mahkemede bulunan sö züne inanılır müslümanlardnn kimler varsa, vakfiyenin sonuna b u n l a r ı n isim ve imzalan yazıhr. Böylece vakfiye te kemmül etmiş olur.
î ş t e bu esaslar dairesinde tcsbit ve tescil edilmiş, vakıf defterlerine vakfiye l e r i veya şahsiyetleri yazılmış olarak A k s a r a y merkez ve köylerinde 211 vakıf vardır. Bunlar konulanna göre şöyle sıralanabilir : Adet Cinsi 1 Han 101 Cami 55 Mescit 4 Tekke 15 Zaviye 1 T ü r b e 5 Medrese 3 Muallimhane 1 Buk'a ( M ü b a r e k yer) 4 Hankah ve mektep
14 Mîrâblık (suların idare ve tak sim m e m u r l u ğ u ) 3 Keyyallık (Kilecilik) I Musluk l Şînikci 1 Mahkeme kâtipliği 1 Çeşme 211 Bu vakıflardan Ş e y h H â m i d V e l i H a z r e t l e r i n i n oğlu B a b a Y u s u f H a k i k î tarafından tanzim ettirilmiş 1479 ( H . 884) tarihli vakfiyeyi misal olarak kaydedelim. Aslı Arapça olan vakfiyenin mealen tercüme si :
« H a m d etmek. U l u T a n r ı y a yaraşır. Dua onun Resulü üzerine olsun. Bundan sonra (bilinmelidir k i ) bu doğ r u ve din esasla nna uygun olan vakfi yenin b a ş tarafı tasdikli sonu selâmette (şahitlerle tevsik o l u n m u ş ) tur. Rıza ve ülfet ile yazılmış tertip ile söylenmiştir. Kâmil mürşitlerin şeyhi, muhakkik ler efendisi, halkı hak yoluna hidayet fi den ( u l a ş t ı r a n ) merhum Ş e y h H â-m i d'in -toprağı güzel, â-mezan nurlu ol sun- oğlu mürşit ve muhakkiklerin ifti har ettiği, sâlikler (ehl-i tarikat) in ve A l l a h'm kullanmn kutbu (yücesi), din ve devletin baş tacı B a b a Y
u-240 M. ZEKI ORAL
s u f tarafından; nzalan sorularak şer'i şahitlikte bulunan Y u s u f o ğ l u H a c t M e z i t , H a c ı A h m e d o ğ l u İ d r i s D e d e , A h m e d o ğ l u M e v l f t n a M u h y U d -d i n vc hatiplerin faziletlisi -din-dar, hayır sahibi İnsanlarm medan iftihan H a t i p M e h m e d P i r P a ş a ' n m şahadetleriyle T a ş k e s d i k , A r a p i n i , S a r a y c ı k , D a n ı ş m e d -I i mezraalannm btttün haklan ve ek leriyle birlikte 12 sehimde 9 sehmüıi vak fetti.
Sultanın emriyle B a b a Y u s u f tasarrufunda olup hasılâtmm 1/4 i fı-kara dervişlere sarfolunan ve eskiden S a h i b i y y e dâr üz-ziyafesi (Ziyafet evi,imaret)ninvakhbulunan A v a c ı k h ö y ü ğ ü mezraasiyle T o v a k kö yünü ve K a z 1 c 1 k köyünü bunla ra ilhak etti. Eski hankah vakfiyesi ge reğince tarikat ve şer'iyat esaslarına gö re umum! olarak bir zat şeyhlik vazife sini yapacak ve şeyhin tarikatmdan o-lan 10 mutasavvıf bulunacaktır. Cuma ve Bayram geceleri gibi diğer mübarek geceleri (Berat, Miraç ve başkalan) ihya edecek ve beş vakit namazı kıldınp so nunda zikir ve evrad okuyacak olan ima ma bir sehim verilecektir.
Vâkıf B a b a Y u s u f H a k i k i , evkafı hasılaum 4 sefaim (düşelik, his se) itibar eylemiş, bir sehmini yukanda yazdan şeyhe, şeyhliği cihetiyle, diğer üç sehmi de hankahda oturup evrad ve ez-kâr ile meşgul olan 10 mutasavvıfm yiyip içmeleri için şart kdmıştır. Bu hasılat Hankahta yiyip içen dost ve ahbaplardan
başka büyükten küçükten gelip giden lere haram bhnmıştır. Doğru yol eski u-sul ve dostluk üzere sahih ve şer'i ola rak ve şahitlerin şehadeti mucibi bu hal ve minval üzere tesbit olunan, adı geçen köyler ve mezraalar hankah mesalihine va kıf ve hapis edildi.
Müslüman kadılarmm iftihar ettiği tevhid ehli valilerin öncüsü olan M e v-l â n a H ü s a m ü d - d i n A k s a r a y kadıhğı zamanmda mezkûr S a h i b i y y e dâr üz-ziyafesine mevkuf olan köy ve mezraalann B a b a Y u s u f H a k i k i tarafından zam ve ilhakına dftr üz-ziyafenin harap olması ve yeniden yapılmasma imkân olmadığı için şeriat esaslanna uygun olarak hükmetti. Ben de bu şekilde Sultan defterine kayıt ve tespit ettim. Mezkûr köy ve mezraalar bu ilhak hükmü mucibince Melik M a h m u d G a z i hankahma doğru ve din esaslanna uygun olarak vakfedildi. E s k i vakfiye şartlan gereğince 1/4 i orada sâkin olan fiıkaraya sarfolacak. Dostlar ve ahbaplar dan başka gelen ve gidenlerin büyük ve küçüklerine bir şey verilmiyecektir.
Hiç bir kimse bunu tebdil edemez. Günahı, vasiyeti işittikten sonra tebdil edenedir. îcabmda senet olmak üzere bu vesika mezkûr esaslara göre 884 yılı Rebi ül-âhir aymm başında yazıldı.
Şahitler : M e v l â n a P i r i M e h m e d b i n A l f t ü * d - d i n , t b r a h i m b i n A b d u l l a h ve e l h a ç M a h m u d b i n F a h -r u d-d i n H o c a ve A l i F a k i h b i n M e h m e d F a k i h .
M. Zeki ORAL
Resim : 1 — Sinnc çayın mezarlık kitabesi.
Resim : 2 — Aksaray Bedesten kitabesi.
M. Zeki ORAL
Resim : 3 — Baba Ekmcl üd-din mezar laşı.
Resim : 4 — Fakîh Yahya sandukası.
M. Zeki ORAL
V
i
Resim : 5 — Kerim üd-din Mahmud Aksaray! mezar taşı.
i
z
3
4
f 4 t r A«lw»ClNoA K S U t H U D O ı N MAV4MUT I M M t l A D TAJ»Resim : 6 — Kerim üd-din Mahmud Aksaray! mezar taşı krokisi.
<
S"
•1