• Sonuç bulunamadı

An geldi, Attila İlhan öldü

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "An geldi, Attila İlhan öldü"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

‘An Gelir

görünmez bir mezarlıktır zaman

şairler dolaşır saf saf

tenhalarında şiir söyleyerek

kim duysa / korkudan ölür

-tahrip gücü yüksek-

saatlı bir bombadır patlar

an gelir

^ k

attila Ulum ölür

^ k

Şair, yazar ve düşün adamını yitirdik

i

c

'

1^0“S

‘An geldi’ Attilâ

İlhan veda etti

Türk

edebiyatının usta ismi, yazarım ız Attilâ İlhan (80), kalp krizi sonucu yaşam ını yitirdi. A ttilâ İlhan için yarın saat 10.00’da M ecidiyeköy’deki K analtürk binasında, 11.00’de ise Taksim ’deki A tatürk K ültür M erke- z i’nde tören düzenlenecek. Ilhan’ın cenazesi Teşvikiye C am isi’nde kılı­ nacak öğle nam azının ardından, Aşiyan M ezarlığı’nda toprağa verilecek.

Cumhurbaşkanı

Sezer, Ilhan’ın yapıtlarıyla yaşayacağını vurgulayarak “Kendisinden sonraki kuşaklar için de yol gösterici olmayı sürdürecek­ tir” dedi. Erdoğan, Baykal, Bakan Koç ve çok sayıda siyasetçi ile sanatçı da Attilâ Ilhan’ın yaşammı yitirmesini kültür, sanat, düşün ve m edya dün­ yası için büyük bir kayıp olarak değerlendirdiler. ■ 14 ve 15. Sayfalarda

Bir hançer gibi çıkıp gitti

Bir tek

annem için “Annem Yok A rtık’T yazarken gözlerim­ den akan yaşlar önümdeki sözcükleri görmeme engel oluyor­ du. Bir kez daha aynı şey... Attilâ Ilhan’ın öldüğüne nasıl ina­ nabilirim... Bir hançer gibi çıkıp gittiğini... Türk şiirine ‘Du- var’la bir hançer gibi nasıl girdiyse, öyle... Daha nice nice ni­ ce şiirler... ilk gençliğimizin yağmurlarında bizlerle ıslanan...

(2)

SAYFA CUMHURİYET

12 EKİM 2005 ÇARŞAMBA

KULTUR

kultur@cumhuriyet.com.tr

CHP GENEL BAŞKANI DENİZ BAYKAL:

Çılgın Türkler’in

anlaşılmasına

yardımcı oldu

ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)-CHP Genel Başkanı De­ niz Baykal, Attilâ İlhanın ölü­

münden duyduğu üzüntüyü di­ le getirirken “Türkiye’nin ulu­

sal duyarlılığının gelişmesine,

‘çılgın Türlder’in yaptıkları­

nın anlaşılmasına yardımcı ol­ muş çok değerli bir insandır. Kaybı yazın, kültür, sanat, dü­ şün ve medya dünyası için çok büyük bir eksiklik, büyük bir boşluk yaratacak” dedi.

Baykal, partisinin grup top­ lantısında yaptığı konuşmada Ilhan’ın Türk edebiyatının Cumhuriyet döneminde yetiş­ tirdiği çok seçkin bir yazar ol­ duğunu vurguladı. Baykal,

“Cumhuriyet döneminin, 2. dünya savaşı dönemi roman­ tizmini en iyi dile getiren, müt­ hiş duvarlı, çok değerli bir şair ve romancı aynı zamanda seç­ kin bir düşünce adamıdır. Ül­ kesinin sorunlarını sorgulayan, önemli saptamalar yapan ve inançla savunan ve son dönem­ de yaptığı konuşmalarıyla Tür­ kiye’nin ulusal duyarlılığının gelişmesine, ‘çılgın Türkler’in yaptıklarının anlaşılmasına yar­ dımcı olmuş çok de­

ğerli bir insandır”

dedi. Attilâ Ilhan’ m ölümünün ardından yapılan değerlendir­ meler de şöyle: DSP Genel Baş- kamZekiSezer: Ül­ kemizin yetiştirdiği kitlelere mal olmuş büyük bir şair ve dü­ şün adamını, Ata­ türkçülüğün yılmaz savunucusu ve bir ay­

dınlanma savaşçısını yitirdik. O; sanatı, görüşleri ve eksilmeyen enerjisiyle Türk ulusuna ve in­ sanlığa ışık saçan hizmetler vermiştir.

SHP Genel Başkam Murat Karayalçın ve İstanbul Millet­ vekili Ahmet Güryüz Ketenci:

Şiirimizin, romanımızın ve de düşünce hayatımızın bu büyük kaybını en derin hislerimizi paylaşıyor, bütün Türkiye’ye başsağlığı diliyoruz. Kendi ül­ kesine, toplumuna, insanına ve toprağına bağlı, aydınlık yüz­ lü, Cumhuriyetimizin sevgili evladı Attilâ Ilhan’ı unutma­ yacağız. Cumhuriyetimizin ulu çınarını, devrimci ve demokrat Attilâ Ilhan’ı yaşatacak aydın­ lık bir Türkiye’nin varlığı tek tesellimizdir.

ANAVATAN Genel Başkanı Erkan Mumcu: Attilâ İlhan;

şiirleri ve romanlarıyla, Türk edebiyat dünyasına yön ver­ miş, örnek olmuş, dar kalıplar içerisinde değerlendirilmesi ve yorumlanması mümkün olma­ yan büyük bir düşün adamıdır.

DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar: Çok değerli düşünür, ta­

rihi doğruyu süzerek ulusçulu­ ğuna yansıtan değerli yazar ve şair Attilâ Ilhan’ın vefatı hepi­ mizi derinden üzmüştür. Ata­ türk düşüncelerini özümseye­

rek aydm kimliği ve fikriya­ tıyla Türkhalkına ışık olan At­ tilâ İlhan, yazdığı birçok kitap ve şiirle tarihimizdeki müm­ taz yerini almıştır.

CHP Grup Başkam ekili Ke­ mal Anadol: Çok yanlı bir sa­

nat ve düşün adamıdır. Ömrü­ nün son yıllarında Cumhuri- yet’te yazdığı yazılar karşıtla­ rı tarafından bile özenle oku­ nur ve tartışılırdı. Attilâ İlhan

sadece yazın yaşamının değil, ülkemizin büyük bir kaybıdır.

CHP İstanbul Milletvekili

Nurettin Sözen: Çok üretken,

çok çalışkan bir yazardı. Son yıllarda düşünce inşam olarak kendisini izledik. Kimlikli ve namuslu insanların giderek azaldığı günümüzde eksikliği daha çok hissedilecek.

AKP Şanlıurfa Milletvekili Attilâ Maraş: ‘Yasak Seviş­ mek’ diye bir kitabı çıkmıştı.

Oradaki şiirleri çok sevmiş­ tik. Gece koynuma alıp yatar­ dım o kitabı.

BBP Genel Başkam Muhsin Yazıcıoğju: Türk milleti, ide­

alist ve büyük bir insanını kay­ betmiştir. Ancak, eserleriyle

ve milletimize yaptı­ ğı büyük hizmetler­ le, gelecek nesiller O’nu fikirleriyle ya­

şatacaktır.

Çankaya Belediye Başkam Prof. Dr. Muzaffer Eryılmaz:

Nice kuşaklan şiirle­ ri ve yazılanyla var eden büyük adam, sen rahat uyu.

ADD: Türk mil­

letinin yeniden uyanışının ve bu uyanışın başat gücü Ke- malistlerin düşünsel önderlerin­ den Attilâ Ilhan’ı kaybetme­ nin üzüntüsü içindeyiz. Büyük U sta’ya Tanrı’dan rahmet, Cumhuriyet gazetesi ailesine başsağlığı dileriz. M. Kemal’in yanında rahat uyu.

Yayıncı Ahmet Küflü: Hem

60 senelik arkadaşımı, hem de 40 senedir yayıncı olarak kitap­ larını yayımladığım bir yazan kaybettim. Türk edebiyatı çok nadide bir inşam kaybetti.

Yazar Mehmet Eınğlu: Cum­

huriyetimizin özellikle ikinci yansının en önemli kişiliklerin­ den biriydi. 12 Mart günü ta­ nıştık. 3 üniversiteli Demok­ rat İzmir’deki bürosuna gitmiş­ tik. “Şimdi göreceksiniz günü­

nüzü” demişti. O şuada bazı

solculann 12 Mart darbesi ko­ nusunda iyimser görüşleri var­ dı. Gördüğüm en çalışkan in­ sanlardan biriydi. Ben de çalış­ kanım, onu bu konuda izledim. Attilâ Ilhan’ı sadece “şair” ve

“yazar” değil, “düşünce ada­ mı” diye adlandırmak daha

doğru olur. “Şair” ve “ya-

zar”dan öte onları da kapsa­

yan ama daha geniş bir tanımın içine konması gereken bir ki­ şilikti. Soluk gibi bir kişilikti, ancak nefessiz kaldığımız za­ man yokluğunu hissedeceğiz.

Attilâ İlhan önce çok çalışkan bir adam­

dı. Yaşamasına yeniden dikkatle bakarsak bütün saatlerini ayn ayrı yaşadığını gö­ rürüz. Çok gezi yapması, onun baktığı yeri daha geniş görmesini sağlamıştır. Sanat dünyasında değişik yönleriyle gö­ rülür, siyasal kişiliği de onu değişik ya­ şam kıyılarına ulaştırmıştu. Attilâ Ilhan’ın

Atatürk üzerine söylediklerine, yazdık­

larına katılmıyorum. Dilerdim ki bu ko­ nuda ayrı ayrı düşünmeyelim. İlk haberi duyduğum zaman ölü bulunması olayı beni çok üzmüştür. Ö lüm ünün acısını bana iki kat duyurmuştur. Hepimiz onu severiz, dilerim bu ona yeter.

GAZETEMİZDEKİ VEDA YAZISI

• • • izin

Arzuhali...”

(...şaka maka, bir yıl daha geçti; ayıptır söy­ lemesi, elden geldiğince, yaşamakta oldukları­ mızı, yakın tarihimizin penceresinden bakarak değerlendirmeye, gerektiğinde tartışmaya çalış­ tık. Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zum a az!

...bu münasebetle, bir süre için izninizi rica edi­ yorum; siz de, halkımızın o güzel tabiriyle, ‘ku­ lağınızı dinleyin’. Birkaç hafta sonra, aynı ka­ rarlılık, aynı açık sözlülük, aynı gözü peklikle, yeniden tartışmaya başlarız. Kendi hesabıma, yaşadığımız koşullar altında, bunun bir zorun­ luluk olduğuna inanıyorum.

...‘parola’ VATAN, işareti ‘NAMUS’! aksi tak­ dirde, sen yoksun; hiçbirimiz yokuz!..)

(Cumhuriyet, 12 Eylül 2005)

YAYIMLANAN İLK ŞtlRl

b a lık ç ı

tü rkü sü

mavi dudaklarında denizin çıplak bacaklı balıkçıların türküsü dalgalar türkümüzü söyler

yeni bir gün doğuruyorken dünya sabah yıldızı parlayıp duruyorken ağları kurutalım çocuklar

balıkçılar hey balıkçılar denize vererek uykularını dalgaları kırıp devirerek toplar gümüş pullu balıklarını denizin

sisli ufkundan sabahın türkülerimizle , uçar gibi geliyoruz

ağları ilk ışıklarda kurutalım çocuklar Attilâ İlhan ‘Yeni Edebiyat ’ gazetesi 1 Birinci Teşrin 1941 Sayı: 23

Yeni şiirin

• • • •

Ahmet Oktay

Attilâ İlhan, Cumhuriyet döneminin önemli şair ve

düşünce adamlarından biriydi. Şiiriyle 1950 kuşağı şairlerinin bir bölümünü etkilemiş, dahası, Garip şi­ irinin karşısında konumlandırdığı kendi özgün şiiriy­ le bir bakıma 2. Yeni şiirinin önünü açmıştır. Kuşku­ suz, yalnız şiirini öne alamayız Attilâ Ilhan’ı değer­ lendirirken. Onun antiemperyalist, antikapitalist ve Atatürkçü ilkeler doğrultusunda bir sentez arayışını dillendiren düşünce yazılan, her zaman eleştirel oku­ maya açık önemli bir toplam oluşturmaktadır. Ro­ mancılığım da bir kalemde bir kenara atmamak ge­ rektiğini söylemeliyim. Attilâ Ilhan, önümüzdeki yıllarda da tartışılacak, tartışılması gereken üretken bir yazardı. Şunu da eklemeliyim son bir söz olarak, Attilâ, ne yazık ki ölümlerinin ardından TürgutUyar ve Edip Cansever gibi çağdaşlarına kendisinden bek­ lenmeyen bir haşinlik, kadirbilmezlik, ve değerbil­ mezlikle bakmıştır.

Son yarım yüzyılın en kavgacı şairi, en tartışmacı düşünce adamı artık yok

A ttilâ Ilhan ö ld ü

‘Benim için

olmuştur ’

İlhan Berk

A ttilâ İlhan benim için hep bir fenom en olm uştur, hep de öyle kalacaktır. N e zam an A ttilâ Ilh an ’ı düşünsem kendi kendim e hep böyle derdim .

Selim İleri

Gerçekten çok üzüldüm. Her ölüm insanı üzüyor ama bu kez bambaş­ ka. Attilâ İlhan beni adeta elimden tutup yazar yapan kişiydi. 40 yıl sürmüş, çok güzel anılarla bezen­ miş bir dostluğumuz vardı. Onun yokluğunu bütün hayranları gibi bende çok hissedeceğim. Attilâ Il­ han’la birlikte edebiyatımızda bir devrin kapandığını düşünüyorum.

Arif Damar

Attilâ Ilhan’la aynı yıl doğduk, tabii başka kentlerde.

Benim gençlik arkadaşımdı. Attilâ Ilhan’ı tanımadan ön­ ce CHP’nin düzenlediği şiir yarışmasında Cahit Sıt­

kı’nın ardından ikinci olduğunu hatırlıyorum. O yarış­

mada Dağlarca da üçüncü oldu. Genç yaşta bu ona bü­ yük ün sağladı. Onun ilk şiirini 1941 ’de Yeni Edebiyat Deıgisi’nde okumuştum. Çok yetenekliydi, Çok iyi bir j şairdi, çok çalışkandı. Çeşitli konularda kitaplar, yazı­ lar yazdı. Hatta ‘Duvar’ kitabını Nâzım Hikmet hapis­ hanede görüyor, ayrıca Attilâ Ilhan’ı en çok beğendiği şairler arasında sayıyor. Kendisiyle 1949’da tanıştık, hava değişimiyle askerde İstanbul’a gelmiştim. Pan- galtı’da Suna Pastanesi’nde tanıştık. Aynı gün Ilhan

Berk de oradaydı. Attilâ İlhan, henüz yayımlanmamış

olan ‘Sokaktaki Adam’ romanmdan parçalar okudu ba­ na. Sonra ŞükranKurdakul’un Gümüşsuyu’ndaki Ataç Kitabevi’nden ‘SislerBulvan’nın çıktığını hatırlıyorum. sağlık sorunlan ve

doktorlarının uyarıları nedeniyle gazetemizdeki yazılarına kısa bir süre önce veda etmişti ve üzerinde çalıştığı rom anı

“Gazi Paşa”’nm,

önüm üzdeki ay İş Bankası Kültür Y ayınlarından çıkacağı açıklanmıştı. İlhan son olarak, K analtürk’teki sohbetlerinin yanı sıra Bilgi Y ayınlarından çıkan “Bir

Millet Uyamyor” dizisinin

de editörlüğünü yapıyordu.

İstanbul Haber Servisi - Bir

şiirinde “An gelir, Attilâ

İlhan ölür” demişti. O an,

önceki gün geldi. Ünlü şair, yazar ve düşünür Attilâ

Ilhan (80), K anlıca’daki

evinde saat 22.15’te geçirdiği kalp krizi sonucu aram ızdan ayrıldı.

Gazetem iz yazarı Attilâ Ilhan son nefesini kardeşi

Çolpan İlhan, yeğeni Kerem Alışık ve asistanı Belin Sarmaşık’ın

kollarında verdi. Attilâ

aşarken yaratmış bir şairdi

Attilâ İlhan, Türk edebiyatına damgasını vuran şiirlerinin yanı sıra senaryoları, “Hangi” soru­ suyla başlayan serisi, Ulusal Kur­ tuluş Savaşımıza ve Cumhuriyet ta­ rihine ilişkin araştırma ve incele­ meleriyle de geniş kitlelerde derin izler bıraktı.

15 Haziran 1925’te İzmir’in Me­ nemen ilçesinde doğan Ilhan, ilk ve ortaöğreniminin büyük bölümünü, kaymakam olan babasımn görevi nedeniyle İzmir’in yanı sıra Ana­ dolu’nun farklı ilçelerinde yaptı. İzmir Atatürk Lisesi 1. sınıf öğren- cisiyken mektuplaştığı bir kız ar­ kadaşına yazdığı Nâzım Hikmet şiirleriyle yakalandığı için, 1941 yılında 16 yaşındayken tutuklandı ve okuldan uzaklaştırıldı. Üç haf­ ta gözaltında kalan Ilhan, 2 ay ha­ pis yattı. Ilhan, “Türkiye’nin hiçbir yerin­

de okuyamayacağına” dair belge verilin­

ce, öğrenimine ara verdi. Danıştay kara­ rıyla 1944 yılında okuma hakkını yeni­ den kazanınca İstanbul Işık Lisesi ’ne kay­ doldu. Lise son sınıftayken CHP Şiir Ar- mağam’nda “Cebbaroğju Mehemmed” şi­ iriyle ikincilik ödülünü, pek çok ünlü şa­ iri gende bırakarak aldı. Daha sonra kay­ dolduğu İstanbul Üniversitesi Hukuk Fa- kültesi’ndeyken “Yığm veGün” gibi der­ gilerde şiirleri çıkmaya başladı, 1948’de ilk şiir kitabı “Duvar”’ı kendi olanakla- nyla yayımladı.

1949’da üniversite ikinci sınıftayken

“Nâzım Hikmet’i kurtarma hareketi­ ne” katılmak üzere gittiği Paris’e,

1951’de “Gerçek” gazetesindeki bir yazısından dolayı kovuşturmaya uğra­ yınca, yeniden gitti. Türkiye’ye döndük­ ten sonra Hukuk Fakültesi’ne devam etti, ancak son sınıfta gazeteciliğe baş­ layınca, öğrenimini yarıda bıraktı. 1953’te Vatan gazetesinde sinema eleş­ tirileri yazmaya başladı.

Sekiz yıl İzmir’de kaldığı dönemde Demokrat İzmir gazetesinin başyazarlı­ ğını ve genel yayın yönetmenliğini yü­ rüttü. 1957’de askerliğini Erzincan’da mu­ habereci olarak yaptı. 1973’te Bilgi Ya­ yınevi’nin danışmanlığını üstlenerek An­ kara’ya taşındı. 1981 yılına kadar Anka­ ra’da yaşadı, “Fena Halde Leman” ad­ lı romanını tamamladıktan son­ ra İstanbul’a yerleşti. Ga­ zeteciliğe Milliyet ve Gelişim Yayınları ile devam etti, Güneş ve Meydan gazete­ lerinde yazdı, 1996 yılında gazetemizde

yazmaya başladı. Yazarlığının ya­ nı sıra yıllarca TRT 2’de, son olarak da Kanaltürk’te haftada bir gün “Attilâ İl-

han’la Sohbet” programında izleyicileriy­

le buluşmaktaydı.

Şiir kitapları:

Duvar, Sisler Bulvarı, Yağmur Kaçağı, Ben Sana Mecburum, Bela Çiçeği, Yasak Sevişmek, Tutuklunun Günlüğü, Böyle Bir Sevmek. Elde Var Hüzün, Korkunun Kral­ lığı, Ayrılık

Sevdaya Dahil, Kimi Sev­ sem Şensin.

Romanlan-Öyküleri:

Sokaktaki Adam, Zenciler Birbirine Benzemez, Kurtlar Sofrası, Aynanın içindeki­ ler, Bıçağın Ucu, Sırtlan Pa­ yı, Yaraya Tuz Basmak, Der- saadet’te Sabah Ezanları, O Karanlıkta Biz, Fena Halde Leman, Haco Hanım Vay, Allahın Süngüleri, Yenge­ cin Kıskacı.

Denemeleri- Anılan:

Abbas Yolcu, Yanlış Ka­ dınlar Yanlış Erkekler, Anı­ lar ve Acılar, Hangi Sol, Hangi Batı, Hangi Seks, Hangi Sağ, Hangi Atatürk, Hangi Edebiyat, Hangi La­ iklik, Hangi Küreselleşme.

Senaryolan:

Senaryolarında ilk yıllarda Ali Kapta-

noğlu adını kullanan İlhan’ın en ünlü se­

naryoları Sekiz Sütuna Manşet, Kartal­ lar Yüksek Uçar, Yann Artık Bugündür, Yıldızlar Gece Büyür. Ayrıca Şoför Ne- bahat, Yalnızlar Rıhtımı, Devlerin Öfke­

si film lerinin d e senaryolarım yazm ıştı.

Attilâ Ilhan’ın Defteri:

Gerçekçilik Savaşı, ikinci Yeni, Faşiz­ min Ayak Sesleri, Batı’nm Deli Göm­ leği, Sağım Solum Sobe, Ulusal

Kültür Savaşı, Sosyalizm Asıl Şimdi, Aydmlar Savaşı, Ka­

dınlar Savaşı.

Cumhuriyet Söyleşile­ ri:

Gazetemizdeki söy­ leşilerini topladığı, Bir Sap Kırmızı Karanfil, Ufkun Arkasını Görebil­ mek, Sultan Galiyef, Dö­ nek Bereketi.

Çevirileri:

Kanton’da isyan (Malra- u x ’dan), Umut (Malra- ux’dan), Basel’in Çanları

(Aragon’dan) Fazıl Hüsnü Dağlarca

‘İlhan

benim

gençlik

arkadaşımdı ’

B ü tü n

sa a tlerin i

a y n a y n

ya şa rd ı

‘A n Gelir’

“görünmez bir mezarlıktır zaman

şairler dolaşır sa f sa f tenhalarında şiir söyleyerek kim duysa /

korkudan ölür -tahrip gücü yüksek-saatlı bir bombadır patlar

an gelir attilâ ilhan ölür"

İlhan için perşem be günü saat 10.00’de

M ecidiyeköy’deki K analtürk binasında, saat 11,00’da Atatürk Kültür M erkezi’nde düzenlenecek

törenden sonra cenazesi Teşvikiye C am isi’nde kılınacak öğle nam azının ardından, Aşiyan

M ezarlığı’nda toprağa verilecek. Attilâ Ilhan,

(3)

12 EKİM 2005 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA

KÜLTÜR

kultur@cumhuriyet.com.tr

‘Şiirimizin yeri benim gönlümde Orhan Veli ve Nâzım ’m şiirlerinin yanındadır’

Bir hançer gibi çıkıp gitti

Ben Sana Mecburum

Ben sana mecburum bilemezsin '■ Adım mıh gibi aklımda tutuyorum

Büyüdükçe büyüyor gözlerin Ben sana mecburum bilemezsin

f İçimi seninle ısıtıyorum

Ağaçlar sonbahara hazırlanıyor Bu şehir o eski İstanbul mudur? Karanlıkta bulutlar parçalanıyor Sokak lambaları birden yanıyor Kaldırımlarda yağmur kokusu Ben sana mecburum sen yoksun Sevmek kimi zaman rezilce korkudur İnsan bir akşam üstü ansızın yorulur i

Tutsak ustura ağzında yaşamaktan Kimi zaman ellerini kırar tutkusu Birkaç hayat çıkarır yaşamasından .

Attilâ Ilhan

J

ATAOL BEHRAMOĞLU

B ir tek annem için “Annem Yok

A rtık ” ı yazarken gözlerim den akan

yaşlar önüm deki sözcükleri görm em e engel oluyordu.

Bir kez daha aynı şey...

Attilâ Ilhan’ın öldüğüne nasıl ina­ nabilirim...

Onun artık yaşamadığını nasıl kabul edebilirim...

Bir hançer gibi çıkıp gittiğini... Türk şiirine ‘Duvarda bir hançer gi­ bi nasıl girdiyse, öyle...

‘Sisler B ulvarı’, ‘K aptan’, ‘Ben Sana M ecburum ’

, ‘Emperyal O teli’, ‘Yağmur K a­ çağı’, ‘Üçüncü Şahsın Şiiri’...

Daha nice nice nice şiirler...

İlk gençliğim izin yağm urlarında bizlerle ıslanan...

Esrik akşam larım ızın, ilk aşklarım ı­ zın, ilk gönül kırgınlıklarım ızın yol­ daşları...

Alıp başım ızı gitme duygularımızı

ateşleyen...

Attilâ Ilhan’sız İzm ir İzm ir değil... A ttilâ Ilhan’sız İstanbul öksüzdür... Attilâ Ilhan’sız P aris’i ne yapayım... Yaşamımda ne çok şey onun şiiriy­ le ilgili...

Kuşakdaşlarım ın pek çoğu için de olduğu gibi...

“ Uzaktaki beyaz kadın” imgesini

bize kazandıran odur...

Uykusuz, yalnız gecelerim izde, öz­ lem iyle bizi sıcak tutan...

Yetmiş yaşında yazılan ‘Ayrılık Sev­

daya D ahil’, hiç kuşkusuz, hepim izin

ustası N âzım ’ın son yıllarının ürünü

‘Saman Sarısı’ kadar değerli ve eşsiz­

dir...

Attilâ Ilhan olm asa benim hiçbir şi­ irim yazılmış olamazdı...

En çok sevilen şiirlerim in bir yerin­ de onun şiirinin tadı, kokusu da var­ dır...

Kişisel olarak çok az karşılaşıp gö­ rüştük...

A nkara’da hem en hem en hiç...

İstanbul’da, son yıllarda, birkaç kez...

Belki biraz benim çekingenliğim ­ den...

Yine de bu birkaç görüşmede onun şiirine duyduğum sevgiyi, kişiliğine hayranlığım ı kendisine söyleyebildi­ ğim için mutluyum...

Attilâ Ilhan benim en büyük ustam- dı.

Onun şiirinin yeri benim gönlümde,

Orhaıı Veli’nin ve N âzım ’m şiirinin

yanındadır...

“ Sarm aşıkları duyuyor musun rüzgârda...”

Sevgili usta...

“ Yorgun başını üşümüş yastığına koyuyor musun

Uyuyor m usun?” ...

Şimdi artık bir zaman, bunları senin için de bizler yapacağız...

Ekrandaki sözcükler bir kez daha sislenip bulanıklaşıyor...

İstanbul 11 Ekim 2005

Yarınlar için de büyük kayıp

Server Tanllll

Attilâ Ilh a n ’ın şahsında, çağdaş Türk şi­ iri, en büyük temsilcilerinden birini kaybet­ ti. O, şiire, dil ve temalar halamından zengin imkânlar sağladı; şiiri, bir yerden alıp bir bü­ yük ufka götürdü. Romanı için söyleyecek­ lerimiz de, yücelticidir. Attilâ Ilhan için, sa­ dece edebiyatçı yanına bakarak konuşm a­ malı. O, bir tarih felsefesi de geliştirdi ve on­ dan bakarken bize ufuklar açtı. Özetle, bir büyük kültür adamımızı yitirdik ve ondan da bize zengin bir miras kaldı.

Mustafa Öne;

Attilâ Ilhan, şiirden romana, toplumbilim­ den tarihe değin birçok alanda ustaca kalem oynatabilen, Türk yazınına damgasını vur­ muş, çok yönlü, çok renkli kişilerden biridir. Onun özellikle şiirimizin gelişimine katkıla­ rı unutulamaz. Şiirimizi kendi imge alanı doğ­ rultusunda yeniden yapılandırdığı söylenebi­ lir. Bu da her kesimden insanın şiirlerini sev­ mesini sağlamıştır. Önemli işlevlerinden biri de kavşakta durup, genç kuşaklara, yeni baş­ layanlara şiire açılan yollan göstermesidir. Bu yüzden ölümü yalnızca bugünküler için değil, daha doğmamış kuşaklar için de büyük kayıp.

Sennur Sezer

Attilâ Ilhan’ın ölümü yalnızca bir şairin ölü­ mü değil. Bir Kuvvayı Milliyecinin, bir fikir kavgacısının, bir tartışılan romanların yazan da öldü. O, bir şiirinde “Attilâ Ilhan ölür” demişti. Ama bu kadar kalabalık bir kadroyu kaybedeceğimizi düşünmememişti. Kaybının büyüklüğünü daha sonra daha iyi anlayacağız.

Adnan Özyalçıner

Attilâ Ilhan’ın ölümüyle şiirimizin, roma­ nımızın, düşünce yaşamımızın bir yanı çök­ tü. Bir kolumuz kesilmiş gibi oldu. O kol İs­ tanbul’du, Türkiye’ydi, dünyaydı... Attilâ Il­ han şiirimize yeni bir söyleyiş getirmiştir. Bu söyleyişte geleneksel, halk ve divan edebiya­ tından çizgiler olduğu gibi, çağdaş edebiya­ tın en uç noktalarını şiirimize aktarıp gelişme­ mizi sağlayan bir şairdi. Toplumla bireyi, bi­ reyle toplumu derinlemesine kavrayıp ortaya koyan bir şair, bir düşünce adamıydı. Edebi­ yatımızın başı sağ olsun.

Mücap Ofluoğlu

1947’de bir şair tanıyorum, adı Attilâ Ilhan, 22 yaşlannda, zekânın, coşkunun etkileyici bir şairi olarak çıkıyordu yazın dünyasına. Bir yıl sonra ‘Duvar’ adlı şiir kitabını ‘Arkada­

şım M ücap’a’ diye imzalamıştı, tarih

8.3.1948... 1946’da Halk Partisi’nin şiir yarış­ masında Cahit Sıtkı'nın ‘35 Yaş’ şiirinden sonra ikinciliği kazanmıştı, ‘Cebbaroğlu Me-

hemmed Bey’ adlı şiiriyle. Üçüncülüğü de ‘Çakır’ın Destanı’ şiiriyle Fazıl Hüsnü Dağ­ larca almıştı. Attilâ, daha çok kendi çevresi­

ni kendi oluşturan, herkese pek sokulmayan, gözlüklerinin ardından ortalığı yoklayan, göz­ lemci, ciddi bir kişiliğin sahibidir. Meyhane­ lerde pek görünmez, görünse de kendine ya­ lan arkadaşlarıyla olur, sosyal ve şiirsel konu­ larda söyleşirken arayıcı karakterini yansıtır­ dı. Başta İzmir, sonra İstanbul ve Ankara... Yaşayıp tanıdığı, sevdiği kentlerdir, iki kez gi­ dip öğrenim için uzunca kaldığı Paris, kültü­ rüne çok şey katmıştır. Bazı şiirlerinde Paris­ lidir... Beyoğlu’ndaki Baylan Pastanesi, genç arkadaşlarıyla edebiyat alamnda görüş alışve­ rişinde bir çeşit kulüpleri olmuştur. Ölümünü TV’de duyunca çok üzüldüm, çok şaşırdım. Benden gençti, ama 80 yaşma gelmişti. Nur içinde yatsın, sevenlerinin başı sağ olsun...

Aydın Hatlpoğlu

Attilâ Ilhan bizim hocamızdı, ağabeyimiz-

di. Onun sofrasında bulunmak bile bir onur­ du. Biz onun öğrencileri gibi oturduk masa­ sında. Her sohbetinden pay çıkarılan bir ağa­ beydi. Başımız sıkıştığında kapışım çalacağı­ mız bir ağabeyimizdi. Gazete yazılarına ara verdiğini duyurduğunuzda içim burkuldu. Yi­ ne de kötüye yormak istemedim. Geçici bir şey olduğunu düşündüm. Şükran Kurdakul ve Attilâ Ilhan bizim kuşağımızın iki hocasıy­ dı. Yetim kaldık diye düşünüyorum.

Enver Ercan

Türk şiiri kitlelere mal olmuş büyük bir şa­ irini yitirdi. Şiir ve edebiyat üzerine söyle­ dikleri, yazdıkları kadar Türkiye ve dünya po­

litikaları ile aydınlar üzerine kaleme aldıkla­ rıyla da hep dikkat çekti, gündem yarattı, tar­ tışıldı. Edebiyat dünyasına adım attığı günden bugüne kadar özellikle şiirde belirleyici rol oynadı. Ondan etkilenmemiş kuşak, şair yok gibidir. Cumhuriyet dönemi şiirini o olmadan ne açıklayabiliriz, ne de yerli yerine oturtabi­ liriz. Attilâ Ilhan, efsanesini yaşarken yarat­ mış bir şairdi.

Cengiz Bektaş

Attilâ Ilhan gerçek bir eski tüfektir. Sonu­

na dek Türkiye’dir. Daha lise öğrencisiyken yaşamı karartılmak istendi. Nâzım gibi onu da yenemediler. Yenik düşmek şöyle dursun, küsmedi ülkesine... Hep sevdi ülkesini... Şi­ iri, bizim üniversite yıllarımızda bütün genç­ leri saran bir olaydı. Ezberlendi... Hem ken­ dini hem birkaç kuşağı yetiştirdi, geliştirdi... Onun şiirleri birer bestedir. Kendine özgü mü­ ziğini bulmuştur. Türk şiirinde kendi yapısı­ nı, ortamım, kentini kurduğu açıktır. Cengiz

Ilhan’a, Çolpan Ilhan’a, Kerem’e, herkese

başsağlığı diliyorum...

Nezihe Meriç

Sevgili Attilâ, kardeşim, (bana hep karde­ şim diye yazardın) bu olmuyor ama. Hepiniz gidiyorsunuz. Neden böyle yapıyorsunuz. Ben ağlayan biriyim. Hanginize ağlayacağıma şaş­ tım. Hele bu yıl! Hele bu iki yıl! Olmaz k i! Bi­ raz ara verir insan. Cumhuriyet okurları seni çok seviyordu. (Sen boş ver boş kafalıları. Ne demiş bizden öncekiler, ayinesi iştir kişinin,

dememişler mi...) Okuyan, öğrenmeye çalı­ şan gençler de öyle. Onlar da seni dikkatle iz­ liyorlardı. Birtakım kimselerin itirazları ola­ bilir, ama, bunun için okumak öğrenmek ge­ rekiyorsa, sen onları ne güzel dürtüklüyordun. Kasketin de çok yakışıyordu. Kaşkollar,o ‘şık’ kazaklar, ceketler. İnan gençler seni beğeni­ yordu. Yaşlı bir adam değildin, onlar için. N ’apalım! Bu, gelimli gidimli dünya dedikle­ ri böyle bir şeymiş işte. Çok üzülüyorum. Za­ ten kederler içindeyim. Önce Salim amcama, soma arkadaşlarımızın hepsine (çok sevdiğim

Sadri Alışık’ı sakın unutma) sevgilerimi, se­

lamlarımı söyle. Hepsinin yanaklarından öpe­ rim. Hadi hoşça kal. İçinizdeki cevher, içiniz­ deki tanrı sizleri korusun.

Sami Karaören

Yazın dünyamıza çok genç yaşta girmiş, ilk şiirleriyle ilgi odağı olmuş ve ilk ödülüne ka­ vuşmuştu. Kendine özgü biçemini, üslubunu geliştirerek korudu. Özgün imgelem (tahay­ yül) gücüne sahipti. Derin ve yüksek duyuş­ lar yansıtırdı. Yaratıcı ve üretkendi. Ülke ger­ çeklerini ve toplumsallığı en iyi şekilde yan­ sıttı yapıtlarında: Şiirde, düzyazılarında ve ro­ manlarında iddialıydı, ben herkesten ayrı- yım ’cılığa sarılmıştı. Devrimciydi, ama dil devrimine karşıymış tavandaydı. Sözcüklerin Osmanlıcasım kullanması hoşuma gitmezdi, devrimciliğine yakıştıramazdım. Gazi'de ka­ lıp Atatürk’e neden ulaşamadığına hep şaşır- mışımdır. Hem duygulu hem duygusal dize­ leri âşık gençlerin dilinde.

Hikmet Altınkaynak

Çok yönlü bir sanatçı, büyük bir şairdi. “ Fe­

dailer mangası” saydığı 1940 Kuşağı’nın

kendi deyişiyle “ Genç Takımı” ndandı. 16 yaşından beri verdiği savaşım, toplum içindi. Toplumun aydınlanması, çağdaşlaşması için­ di. Ulusal kültürün içselleştirilmesi, emperya­ lizmin oyununa gelmeden, sömürülmeden ko­ runması, zenginleştirilmesi içindi. Attilâ İl­

han gibi bir usta, yalnızca bizim toplumu-

muzda değil, Batı’da da 100 yılda bir zor ye­ tişir. Özellikle gençlerimiz onun şiirleriyle âşık oldu, onun şiirleriyle hüzünlendi, sevin­ di... Onun yerinin asla doldurulamayacağını düşünüyor; ailesine, dostlarına, tüm sevenle­ rine yürekten başsağlığı diliyorum, anısı önünde saygı sevgi ile eğiliyorum.

C U M H U R B A Ş K A N I S E Z E R :

Yapıtlarıyla

yaşayacak

ANKARA/ İSTANBUL (Cumhuriyet) - Cumhur­

başkanı Ahmet Necdet Se­

zer, ünlü şair,yazar ve düşü­

nür Attilâ Ilhan'ın kaybının ardından gazetemizi araya­ rak başsağlığı diledi. TBMM Başkanı Bülent

Armç, Başbakan Recep Tavyip Erdoğan, Kültür ve

Turizm Bakanı Atilla Koç

ve Adalet Bakanı Cemil Çiçek de birer mesaj göndererek Attilâ Ilhan’ın ölümünden duy­ dukları üzüntüyü dile getirdiler.

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer: “Yazın

dünyamızın seçkin ismi Attilâ Ilhan’ın vefa­ tından büyük üzüntü duydum. Şiir, roman ve denemeleriyle ulusumuzun sevgisini kazanan Attilâ Ilhan, yazınımızın usta isimleri arasın­ da her zaman saygıyla anılacak, geride bıraktı­ ğı yapıtlarıyla yaşayacaktır. Yapıtları beğeniy­ le okunan Attilâ Ilhan, kendisinden sonraki kuşaklar için de yol gösterici olmayı sürdüre­ cektir. Kendisine Tanrı’dan rahmet, ailesine, yazın ve basın dünyamıza başsağlığı dilerim.”

TBMM Başkam Bülent Armç: “Türk edebiya­

tının en önemli isimlerinden biri olan Attüâ

İlhan’m hayatını kaybetmesini üzüntüyle öğ­

renmiş bulunmaktayım. Kalemini, edebiyatın her alanında ustalıkla kullanan Attilâ Ilhan, geride bıraktığı eserleriyle yaşamaya devam edecektir. Yaklaşık 60 yıl boyunca sanat ve edebiyat dünyasından hiç kopmayan Ilhan, Türkiye dışında da hak ettiği şöhrete ulaşmış bir isimdir. Bu büyük acı dolayısıyla, başta Il­ han’ın yakınları olmak üzere sanat ve edebiyat dünyamıza başsağlığı dileklerimi iletiyorum.”

Başbakan Recep Tavyip Erdoğan: “Edebiyat

dünyamızın önemli isimlerinden Attilâ îl- han’ın vefatından büyük üzüntü duydum. Ka­ leme aldığı şiir, roman ve denemeleriyle bü­ yük bir okuyucu kitlesine sahip olan Attilâ Il­ han, bıraktığı eserleriyle sevenlerinin kalbinde yaşamaya devam edecektir. Değerli şair ve ya­ zar Attilâ Ilhan’a Allah’tan rahmet, edebiyat ve basın camiamıza başsağlığı dilerim.”

Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç: “Gerçek

bir edebiyat ve kültür adamı olan Attilâ Ilhan, şiirleri ve romanlarıyla yaşamaya devam ede­ cek ve Türk halkının gönlündeki müstesna ye­ ri koruyarak daima saygı ile anılacaktır.”

Genelkurmay Genel Sekreteri Tümgeneral Sabri Demirezen: Attilâ Ilhan’ın vefatını de­

rin üzüntü ile öğrenmiş bulunuyorum. Merhu­ ma Tanrı’dan rahmet, ailesine sabır diliyorum.

M esaj gönderenler

Eski DSP Milletvekilleri Ahmet Tan ve Ha­

şan Metin, emekli diplomat Daver Darende,

Ulusal Eğitim Demeği Genel Başkanı Zeki

Sarıhan, eski Cumhuriyet Savcısı Remzi De­ mir, AA Genel Müdürü Hilmi Bengi, Cum­

huriyet Üniversitesi öğretim üyesi İbrahim

Yalçın, sanatçı İlyas Salman, SODEV Başka­

nı Aydın Cıngıl, gazeteci Aydın Olgun, TE­ MA Başkam Hayrettin Karaca, Ege Üniver­ sitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekan Yardımcısı

Ahmet Erbek, ilkokul Öğretmenleri Sağlık

ve Sosyal Yardım Genel Müdürü Mustafa Çı­

nar, Mehmet A kif İlköğretim Okulu öğret­

menleri, emekli Astsubay Adnan Çokşen, Doku Sanat Galerisi sahibi Mehmet Kıyat, Belediye-Iş Eğitim Uzmanı Necip Yurdakul, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Rodyoloji Bö­ lüm Başkanı Sedat Işık, BCP Ankara II Yöne- timi’nden Süleyman Dinçel, Emekli General

Osman Özbek ile Onur Oztürk, Demet Erel, Uğurhan Çelik, Şule Türel, Dilek Sın­ gın da başsağlığı dileklerini ilettiler.

Aziz Kocaoğlu

İzmir

6

sesini’ yitirdi

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz

Kocaoğlu, Attilâ Ilhan’ın yaşamım yitir­

mesiyle İzmir’in de yeri doldurulamaz bir

“sesini” kaybettiğini vurguladı. Kocaoğlu,

yaptığı yazılı açıklamada, Ilhan’ın kaleme aldığı ölümsüz eserleri, şiirleri, senaryoları, tadına doyum olmaz televizyon sohbetleri ve romanlarıyla ülkemizin kültürel ortamını zenginleştiren bir fikir ve edebiyat insanı olduğunu belirterek, şu görüşlere yer verdi: .“Geriye doğru bakıldığında Attilâ Il­

han’ın aydın tavrını, ülkemizin sorunları üzerinde beyin gücü gösterme uğraşım, da­ ha ilk gençlik yıllarından itibaren kolayca tespit etmek mümkündür.

Sıkıntılar yaşamıştır, öğrenim hakkı elin­ den alınmıştır. Ama o tutarlı çizgisini, ara­ mızdan ayrıldığı bugüne kadar sürdürmeyi bilmiştir. Cumhuriyetimizin kuruluş dina­ miklerini çözümleyebilmiş, Atatürkçü çiz­ gisini hiç terk etmemiş ve bu konudaki has­ sasiyetlerini eserlerine edebiyatçı çizgisini tahrif etmeden aktarmayı becerebilmiştir. Attilâ Ilhan, İzmirlidir. Bu toprakların de­

ğerlerinden ve İzmir’den beslenmiştir. Ken­ tinden aldıklarını hiç unutmamış, hep İz­ mirli kalmıştır. İzmir’in, Ege’nin insanı ve kültürü, eserlerine her zaman yansımıştır. Kentimizin basın hayatına ve gazetecilik dünyasına çok emeği geçmiştir. İzmir gaze­ telerinde yazılar yazmış, gazeteler yönet­ miştir. Bütün bunlardan dolayı üzüntüm bir kat daha fazladır; çünkü İzmir önemli ve ye­ ri doldurulamaz bir sesini kaybetmiştir. Kendisine Tanrı’dan rahmet, akrabalanna, dostlarına, sevenlerine baş sağlığı diliyo­ rum. Hepimizin başı sağ olsun.”

Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

B ehçet NeeotlgllTe öç radyo oyununun görsel uygula­ ma türleri üstünde çalış­ tığımız günlerde, Boğaziçi Üni­ versitesi tiyatro salonundan

Disc-jokey ve şarkı sözü yaza­ rı Fecri Ebcioğlu ile Etiler’deki evinde “ Türkçe sözlü hafif mü- zik” irı dününü ve bugününü ko­ nuştuk..

Üç kez ardarda kadın öykücülerimizin kazandığı Sait Faik Öykü Ya­ rışmasında Seçiciler Kurulu'nu Oktay Akbal, Tahsin Yücel, Sabahattin Kudret Aksal, Haldun

Özet: Ülkemiz ormancılığında ilgi gruplarının orman kaynaklarına ve bu kaynakların yönetimine ilişkin görüş ve bakış açılarının belirlenmesi amacıyla

1924’te hâkimliğe başla­ yan Onar, daha sonra Mülkiye Mektebi ile Yüksek İktisat ve Ticaret Okulunda öğretmenlik yapmış, 1933’te İstanbul Üniver­ sitesi

Asteriou and Kovetsos (2006) examine the January effect in eight transition economies.Georgantopoulos at al.(2011) investigate calendar anomalies for four emerging

[r]

K ü ltü r Servisi- Yazar Yaşar Ke­ m al’in eşi Thilda Kemal Göğceli, bugün öğleyin Teşvikiye Cam ii’nde kılınacak cenaze namazının ardın­ dan