• Sonuç bulunamadı

5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortasından Kaynaklanan Uyuşmazlıklarda Görevli Mahkeme (Anayasa Mahkemesi’nin 22.12.2011 Tarihli Karar Çevresinde)

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortasından Kaynaklanan Uyuşmazlıklarda Görevli Mahkeme (Anayasa Mahkemesi’nin 22.12.2011 Tarihli Karar Çevresinde)"

Copied!
22
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

I. GÜRÜÚ

1982 tarihli Türkiye Cumhuriyeti AnayasasÑ-nÑn 142. maddesine göre, “Mahkemelerin ku-ruluàu, görev ve yetkileri, iàleyiài ve yargÑlama usulleri kanunla düzenlenir.”

BilindiÜi üzere, yargÑ sistemleri yargÑ birliÜi (Anglo-Sakson Sistemi) ve yargÑ ayrÑlÑÜÑ (Kara AvrupasÑ Sistemi, idari yargÑ) sistemi olmak üzere iki baàlÑk altÑnda ele alÑnmaktadÑr.

Kamu hukuku-özel hukuk gibi bir ayrÑma yer verilmeyen ABD, Þngiltere, Kanada ve Gü-ney Afrika gibi Anglo-Sakson ülkelerinde yargÑ birliÜi sistemi uygulanmakta, uyuàmazlÑÜÑn içe-riÜi ne olursa olsun görevli mahkemeler, sade-ce adliye mahkemeleri olmaktadÑr. Þdare mah-kemelerine yer verilmeyen bu sistemde hem özel hukuk kiàilerinin hem de idarenin iàlem ve eylemlerinden kaynaklanan uyuàmazlÑklar adliye mahkemeleri tarafÑndan denetlenmek-tedir1. Bu ülkelerde idare mahkemeleri isimli

mahkemelerin olmasÑ sonucu deÜiàtirmemekte çünkü bunlarÑn ayrÑ bir yargÑ kolu

oluàturma-dÑÜÑ ve bunlarÑn ayrÑ bir üst mahkemesinin bu-lunmadÑÜÑ bilinmektedir2.

Kamu hukuku-özel hukuk ayrÑmÑna yer ve-rilen Fransa, Almanya, Þspanya, Þtalya ve Tür-kiye gibi Kara AvrupasÑ hukuk sisteminde ise yargÑ ayrÑlÑÜÑ (idari yargÑ) sistemi geçerli olup idarenin eylem ve iàlemlerinden kaynaklanan idari uyuàmazlÑklar adliye mahkemelerinde deÜil, sÑrf bu amaçla kurulmuà özel mahke-melerde (idare mahkemelerinde) özel hukuk uyuàmazlÑklarÑndan farklÑ usul ve kurallarla çö-zümlenmektedir3. Bu sistemde idari yargÑ, idari

makamlarÑn (devletin ve diÜer kamu tüzel kiài-lerinin) kamu (idare) hukuku alanÑndaki faali-yetlerinden doÜan uyuàmazlÑklarÑn çözümüyle uÜraàmaktadÑr. Adli yargÑ ise, Anayasa yargÑsÑ, idari yargÑ ve askeri (ceza) yargÑsÑ dÑàÑnda kalan bütün yargÑsal faaliyeti kapsayan ve en genià uygulama alanÑ bulunan bir yargÑ kolu olarak görülmektedir4.

Ülkemizdeki yargÑ sistemi ise yargÑ ayrÑlÑÜÑnÑ esas almÑà ve temelde Anayasa yargÑsÑ, adli yar-gÑ, idari yargÑ ve askeri (ceza) yargÑsÑ gibi yargÑ

Prof. Dr. Murat ÚEN

MelikÛah Üniversitesi Hukuk Fakültesi

5510 SayÍlÍ Sosyal Sigortalar ve

Genel SaÙlÍk SigortasÍndan Kaynaklanan

UyuÛmazlÍklarda Görevli Mahkeme

(Anayasa Mahkemesi’nin 22.12.2011 Tarihli

KararÍ Çerçevesinde)

(2)

yollarÑyla incelene gelmiàtir. Þdarenin faaliyet-lerinden hangilerinin adli yargÑ, hangilerinin de idari yargÑ denetimine tabi olacaÜÑ baàta Ana-yasa olmak üzere kanunlar ve yargÑ içtihatlarÑ ile belirlenmektedir5. Buna raÜmen, özellikle

adli yargÑ-idari yargÑ ayrÑmÑ baÜlamÑnda, hangi tür uyuàmazlÑklarÑn adli yargÑ kapsamÑna gire-ceÜi ve hangilerinin de idari yargÑ alanÑna dahil olacaÜÑ konusunda düzenleme getiren kanun hükümlerinin dönem dönem Anayasa’daki hü-kümlere aykÑrÑ olduÜu hususunda tartÑàmalar da yaàanabilmektedir.

Bu tartÑàmalardan biri, itiraz (def’i, somut norm denetimi) yoluyla Anayasa Mahkemesi-nin önüne giden 31.05.2006 tarih ve 5510 sa-yÑlÑ Sosyal Sigortalar ve Genel SaÜlÑk SigortasÑ Kanunu’nun 101. maddesinde yer alan “Bu Ka-nunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, bu Kanun hükümlerinin uygulanmasÑyla ilgili orta-ya çÑkan uyuàmazlÑklar ià mahkemelerinde gö-rülür” hükmünün “…bu Kanun hükümlerinin uygulanmasÑyla ilgili ortaya çÑkan uyuàmaz-lÑklar ià mahkemelerinde görülür” bölümünün Anayasaya aykÑrÑlÑÜÑnÑn ileri sürülmesi àeklinde ortaya çÑkmÑàtÑr.

Bu çalÑàmada, söz konusu hükmün Anayasa’ya aykÑrÑ olup olmadÑÜÑ hususu, hem itiraz yoluna baàvuran DanÑàtay Onbirinci Da-iresinin hem de Anayasa Mahkemesinin ge-rekçeleri göz önünde bulundurularak pozitif hukuk açÑsÑndan bir deÜerlendirmeye tabi tutu-lacak ve 5510 sayÑlÑ Sosyal Sigortalar ve Genel SaÜlÑk SigortasÑ ile 4857 sayÑlÑ Þà Kanunu’ndan doÜan uyuàmazlÑklarÑn hangi mahkemelerde ele alÑndÑÜÑ ve alÑnmasÑ gerektiÜi yargÑ kararlarÑ ve öÜretideki görüàler ÑàÑÜÑnda açÑklanacaktÑr.

II. ANAYASA MAHKEMESÜ

KARARI

6

A. Genel Olarak

ÇalÑàmaya konu Anayasa Mahkemesi kararÑ, somut norm denetimi (itiraz) yoluyla Anayasa Mahkemesinin önüne gitmià bir olaya iliàkin-dir. BilindiÜi üzere, somut norm denetimi, bir mahkemede görülmekte olan bir davanÑn kara-ra baÜlanmasÑnÑn, o davada kullanÑlacak hukuk

normunun anayasaya uygun olup olmamasÑna baÜlÑ olmasÑ halinde yapÑlan denetimdir. ÖÜre-tide bu denetim yolu için itiraz veya def’i (ex-ceptio) yolu ifadeleri de kullanÑlmaktadÑr7. Bu

yolun iàletilmesi sadece taraflarÑn itirazÑ ile de-Üil, davayÑ görmekte olan mahkemenin davaya uygulanacak olan normu Anayasaya aykÑrÑ gör-mesi suretiyle de baàlatÑlabilmektedir8.

Söz konusu uyuàmazlÑkta, DanÑàtay Onbirin-ci Dairesi itiraz yolu ile Anayasa Mahkemesin-den 31.05.2006 tarihli ve 5510 sayÑlÑ Sosyal Si-gortalar ve Genel SaÜlÑk SigortasÑ Kanunu’nun 101. maddesinde yer alan “…bu Kanun hü-kümlerinin uygulanmasÑyla ilgili ortaya çÑkan uyuàmazlÑklar ià mahkemelerinde görülür” bö-lümünün, Anayasa’ya aykÑrÑlÑÜÑ savÑyla iptalini ve yürürlüÜünün durdurulmasÑnÑ istemiàtir.

B. Ütiraz Yoluna BaÛvuran: DanÍÛtay

Onbirinci Dairesi

1. ¾tiraz»n Konusu

31.5.2006 günlü, 5510 sayÑlÑ Sosyal Sigorta-lar ve Genel SaÜlÑk SigortasÑ Kanunu’nun 101. maddesinde yer alan “…bu Kanun hükümleri-nin uygulanmasÑyla ilgili ortaya çÑkan uyuàmaz-lÑklar ià mahkemelerinde görülür” bölümünün, Anayasa’nÑn 2., 37., 125. ve 155. maddelerine aykÑrÑlÑÜÑ savÑyla iptali ve yürürlüÜünün durdu-rulmasÑ istemidir.

2. Olay

Emekli SandÑÜÑ tarafÑndan 2001 yÑlÑnda baÜ-lanan yetim aylÑÜÑnÑn, idareden kaynakbaÜ-lanan hata nedeniyle fazla ödendiÜinin tespit edil-mesi üzerine, fazla tutarÑn kesileceÜine iliàkin iàlemin iptali istemiyle Þdare Mahkemesi’nde açÑlan davanÑn görev yönünden reddi yolun-daki kararÑn temyiz incelemesinde, itiraz konu-su kuralÑn Anayasa’ya aykÑrÑ olduÜu kanÑsÑna varan DanÑàtay Onbirinci Dairesi, söz konusu hükmün iptali için Anayasa Mahkemesine baà-vurmuàtur.

3. ¾tiraz»n Gerekçesi

Baàvuru kararÑnÑn gerekçe bölümü àöyledir: “AnayasanÑn 2. maddesinde belirtilen sosyal devlet, bireyin huzur ve gönencini

(3)

gerçekleàti-ren ve güvenceye alan, kiài ve toplum arasÑnda denge kuran, emek ve sermaye iliàkilerini den-geli olarak düzenleyen, çalÑàanlarÑn insanca yaàamasÑ ve çalÑàma yaàamÑnÑn kararlÑlÑk için-de geliàmesi için sosyal, ekonomik ve mali lemleri alarak çalÑàanlarÑ koruyan, iàsizliÜi ön-leyici ve ulusal gelirin adalete uygun biçimde daÜÑlmasÑnÑ saÜlayÑcÑ önlemleri alan devlettir.

Anayasa Mahkemesi’nin konuya iliàkin kararlarÑna egemen olan görüàe göre de, sos-yal devletin görevi, kiàinin onurlu bir yaàam sürdürmesi ve maddi ve manevi varlÑÜÑnÑ bu yönde geliàtirmesi için gerekli koàullarÑ oluà-turmak, güçsüzleri güçlüler karàÑsÑnda koru-yarak gerçek eàitliÜi, yani sosyal adaleti, sosyal gönenci, sosyal güvenliÜi ve toplumsal dengeyi saÜlamaktÑr.

Anayasa’nÑn 60. maddesinde, “Herkes sos-yal güvenlik hakkÑna sahiptir. Devlet, bu gü-venliÜi saÜlayacak gerekli önlemleri alÑr ve teàkilatÑ kurar.” kuralÑna yer verilmià olup maddede, sosyal güvenlik, bireyler yönünden “hak”, Devlet yönünden “ödev” olarak öngö-rülmüàtür. Anayasa koyucu, Devlet’i yalnÑzca sosyal güvenliÜi saÜlayacak önlemleri almak ve gerekli örgütü kurmakla görevlendirmemià, aynÑ zamanda bunu Devlet’in yükümlülüÜü olarak düzenlemiàtir.

Sosyal güvenlik hakkÑnÑn, yurttaàlarÑnÑn sos-yal durumu ve gönenciyle ilgilenen, onlara in-sanlÑk onuruna yaraàÑr asgari yaàama düzeyi saÜlayan sosyal devletin gereÜi ve zorunlu so-nucu olduÜu, sosyal güvenliÜin saÜlanmasÑnÑn Devlete Anayasa ile verilen ve yerine getirilme-si zorunlu bulunan bir kamu hizmeti olduÜu kuàkusuzdur.

5502 sayÑlÑ Kanun ile kurulan Sosyal Gü-venlik Kurumu, Devletin sosyal güGü-venlik ödevi-ni yerine getirmek üzere kurulmuà, kamu tüzel kiàiliÜini haiz bir kamu kurumudur.

AnayasanÑn 123. maddesinin 3. fÑkrasÑnda, “kamu tüzel kiàiliÜi ancak kanunla veya kanu-nun açÑkça verdiÜi yetkiye dayanÑlarak kuru-lur.” hükmüne yer verilmià olup, genel olarak kamu tüzel kiàileri, Devlet tarafÑndan kamu yararÑnÑn gerçekleàtirilmesi amacÑyla kurulan, kamu gücü ayrÑcalÑklarÑyla donatÑlan tüzel kiàilerdir. Bu tüzel kiàilerin özel hukuk tüzel

kiàilerinden farklÑ olarak üstün ve ayrÑcalÑklÑ yetkilere sahip olmasÑyla güdülen amaç kamu yararÑnÑn saÜlanmasÑ ve kamu hizmetinin en iyi àekilde yerine getirilmesidir.

Bu baÜlamda, Sosyal Güvenlik Kurumunun kurulmasÑna iliàkin 5502 sayÑlÑ Kanunun ve bu Kanun uyarÑnca kurulan Kurumun, sosyal güvenlik hizmetlerini yerine getirirken uygula-yacaÜÑ 5510 sayÑlÑ Kanun hükümlerinin irde-lenmesi gerekmektedir.

5510 sayÑlÑ Kanun ile Devlet memurlarÑ ve diÜer kamu görevlileri, hizmet akdine dayalÑ ücretle çalÑàanlar, tarÑmsal iàlerde ücretle ça-lÑàanlar, kendi hesabÑna çalÑàanlar ve tarÑmsal alanda kendi hesabÑna çalÑàanlarÑ kapsayan beà ayrÑ emeklilik rejiminin, aktüeryal olarak hak ve yükümlülüklerin eàit olacaÜÑ tek emek-lilik rejiminde buluàturulmasÑ amaçlanmakta-dÑr.

Yasa, sosyal sigortalar ile genel saÜlÑk si-gortasÑndan yararlanacak kiàileri, iàverenleri, saÜlÑk hizmeti sunucularÑnÑ, bu Yasa’nÑn uy-gulanmasÑ yönünden gerçek kiàiler ile her türlü kamu ve özel hukuk tüzel kiàilerini ve tüzel ki-àiliÜi olmayan diÜer kurum ve kuruluàlarÑ kap-samaktadÑr.

Yasada, sosyal sigortalar ile genel saÜlÑk si-gortasÑ yönünden kiàileri güvenceye alacak dü-zenlemelere yer verilmektedir. Bu baÜlamda, Yasa’da, sosyal sigortalardan yararlanacak kiàiler ve saÜlanacak haklar, bu haklardan ya-rarlanma koàullarÑ, finansman ve karàÑlanma yöntemleri belirlenmekte, sosyal sigortalarÑn ve genel saÜlÑk sigortasÑnÑn iàleyiàine iliàkin ilke ve yöntemler yer almaktadÑr.

20.5.2006 tarihli Resmi Gazetede yayÑmla-narak yürürlüÜe giren 5502 sayÑlÑ Sosyal Gü-venlik Kurumu Kanunu’nun 1. maddesinde, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun kamu tüzel ki-àiliÜini haiz olduÜu, 28. maddesinde, kurum hizmetlerinin gerektirdiÜi asli ve sürekli görev-lerin 657 sayÑlÑ Devlet MemurlarÑ Kanunu hü-kümlerine tabi olarak istihdam edilen personel tarafÑndan yürütüleceÜi, 29. maddesinde, ku-rum kadrolarÑnÑn tespiti, ihdasÑ, kullanÑlmasÑ ve iptali ile kadrolara iliàkin diÜer hususlar-da 190 sayÑlÑ Genel Kadro ve Usulü HakkÑnhususlar-da Kanun Hükmünde Kararname hükümlerinin

(4)

uygulanacaÜÑ, 35. maddesinde kurumun mal-larÑ, alacaklarÑ ve banka hesaplarÑnÑn, 2004 sayÑlÑ Kanun ve 6183 sayÑlÑ Kanun bakÑmÑn-dan Devlet malÑ hükmünde olduÜu, alacakla-rÑnÑn imtiyazlÑ alacaklar olduÜu ve kurumun taàÑnÑr ve taàÑnmazlarÑ ile bankalardaki mev-duatlarÑ dahil her türlü alacaklarÑnÑn hacze-dilemeyeceÜi hükme baÜlanmÑàtÑr.

5510 sayÑlÑ Sosyal Sigortalar ve Genel SaÜlÑk SigortasÑ Kanunu genel olarak incelendiÜinde ise, sosyal sigorta ve genel saÜlÑk sigortasÑndan yararlandÑrÑlmaya iliàkin hükümlerin emredi-ci nitelikte olduÜu görülmektedir. Nitekim, anÑ-lan Kanunun 7. maddesinde, sigortalÑlÑÜÑn Ka-nunda öngörülen biçimde çalÑàmaya baàlama ya da statüye geçmekle kendiliÜinden baàlaya-caÜÑ, 12. maddesinde, iàyeri, iàyerinin bildi-rilmesi, devri, intikali ve nakline iliàkin bilgi-leri kuruma bildirmenin zorunlu olduÜu, 11. maddesinde belirtilen yükümlülükleri yerine getirmeyenler hakkÑnda 102. madde uyarÑnca idari para cezasÑ uygulanacaÜÑ, 92. maddesi-nin 1. fÑkrasÑnda, kÑsa ve uzun vadeli sigorta kapsamÑndaki kiàilerin sigortalÑ ve genel saÜlÑk sigortalÑsÑ olmasÑ, genel saÜlÑk sigortasÑ kapsa-mÑndaki kiàilerin ise genel saÜlÑk sigortalÑsÑ ol-masÑnÑn zorunlu olduÜu, bu Kanunda yer alan sigorta hak ve yükümlülüklerini ortadan kal-dÑrmak, azaltmak, vazgeçmek veya baàkasÑna devretmek için sözleàmelere konulan hüküm-lerin geçersiz olduÜu, 98. maddesinde, sosyal sigortalara, özel sigortalar konusundaki yasa hükümlerinin uygulanmayacaÜÑ, 102. madde-sinde, prim borcunu ödemeyen veya yasanÑn öngördüÜü yükümlülükleri yerine getirmeyen-ler hakkÑnda Kurumun idari para cezasÑ ver-me yetkisine sahip olduÜu, 92. maddesinin 2. fÑkrasÑnda, prim borcunu gösteren ve Kurumca düzenlenen belgelerin, resmi makamlarÑn usu-lüne göre verdikleri belgeler niteliÜinde olduÜu, 92. maddesinin 3. fÑkrasÑnda, sigortalÑlÑÜÑn bu Kanunda sayÑlan sigortalÑ sayÑlma àartlarÑnÑn kaybedilmesi veya ölüm halinde sona ereceÜi, 96. maddesinde ise, Kurumca iàverenlere, si-gortalÑlara, isteÜe baÜlÑ sigortalÑlara gelir veya aylÑk almakta olanlara ve bunlarÑn hak sahip-lerine, genel saÜlÑk sigortalÑlarÑna ve bunlarÑn bakmakla yükümlü olduÜu kiàilere, fazla veya

yersiz olarak yapÑldÑÜÑ tespit edilen bu Kanun kapsamÑndaki her türlü ödemelerin, ilgililerin Kurumdan alacaÜÑ varsa bu alacaklarÑndan mahsup edileceÜi kurala baÜlanmÑàtÑr.

Bu Kanun maddelerinden de anlaàÑlacaÜÑ üzere, kamu tüzel kiàisi olduÜu kuruluà yasa-sÑnda açÑkça belirtilen Sosyal Güvenlik Kuru-munun, Devletin Anayasada iàaret edilen sos-yal güvenliÜe iliàkin ödev ve yükümlülüklerini, (kamu hizmetini) yerine getirmek için kamu gücü ayrÑcalÑklarÑyla donatÑlan, yasa gereÜi kendiliÜinden ve zorunlu olarak sigortalÑ kap-samÑna alÑnanlarÑn hukuki statülerinde tek ta-raflÑ deÜiàiklik yapmaya yetkili bir kamu tüzel kiàisi olduÜu ve dolayÑsÑyla bu kiàiler hakkÑnda tesis ettiÜi tüm iàlemlerin idari iàlem niteliÜinde olduÜu açÑktÑr.

TaraflarÑn serbest iradeleriyle belirlenmià hukuki iliàkilerin bulunmadÑÜÑ idare hukukun-da, kanunla önceden belirlenmià statüler mev-cuttur, idare hukukunda, özel hukuktan farklÑ olarak kamu yararÑ amacÑyla idare kamu gü-cünü kullanarak kiàilerin hukuki statüsünde tek taraflÑ olarak deÜiàiklikler yapabilir. Bir idari iàlemin yapÑlabilmesi için o iàlemin ilgi-lisi tarafÑndan kabul edilmesine gerek yoktur, idarenin tesis ettiÜi idari iàlemler, ilgili kiài iste-se de istemeiste-se de hukuki sonuçlarÑnÑ doÜurur.

5510 sayÑlÑ Kanunun kapsamÑnda bulunan-lar, isteklerine bakÑlmaksÑzÑn kendiliÜinden ve zorunlu olarak sigortalÑ ve genel saÜlÑk sigorta-lÑsÑ statüsüne girerler. Bu statü uyarÑnca, öde-yecekleri primler, primlerin oranlarÑ, çalÑàma süresi gibi yükümlülükleri ile bu yükümlülük-leri yerine getirmeyükümlülük-leri sonucu elde edecekyükümlülük-leri yaàlÑlÑk veya malullük aylÑÜÑndan faydalan-ma ve saÜlÑk sigortasÑndan yararlanfaydalan-ma gibi haklarÑ önceden belirlenmiàtir, ilgililer sigorta türlerinden (5510 sayÑlÑ Kanunun 4/l-a.b ve c kapsamÑnda sigortalÑ olma yönünden) iste-diklerini seçme hakkÑna sahip olmadÑklarÑ gibi hangi kapsamda sigortalÑ sayÑlacaklarÑ da Ka-nunla önceden belirlenmiàtir.

Anayasa’da Türkiye Cumhuriyetinin de-mokratik bir hukuk devleti olduÜu vurgula-nÑrken, Devlet içinde tüm kamusal yaàam ve yönetimin yargÑ denetimine baÜlÑ olmasÑ amaç-lanmÑàtÑr. Çünkü yargÑ denetimi hukuk

(5)

devle-tinin olmazsa olmaz koàuludur. Anayasa’nÑn 125. maddesinin birinci fÑkrasÑnda yer alan “idarenin her türlü eylem ve iàlemlerine karàÑ yargÑ yolu açÑktÑr” kuralÑyla amaçlanan etki-li bir yargÑsal denetimdir. Bu kural, idarenin kamu hukuku ya da özel hukuk alanÑna giren tüm eylem ve iàlemlerini kapsamaktadÑr.

Tarihsel geliàime paralel olarak Anayasa’da adli ve idari yargÑ ayrÑmÑna gidilmià, kimi maddelerinde bu ayrÑma iliàkin kurallar yer almÑàtÑr. Anayasa’nÑn 125. maddesinin bi-rinci fÑkrasÑndaki “idarenin her türlü eylem ve iàlemlerine karàÑ yargÑ yolu açÑktÑr”, 140. maddesinin birinci fÑkrasÑndaki “Hakimler ve savcÑlar adli ve idari yargÑ hakim ve savcÑla-rÑ olarak görev yaparlar”, 142. maddesindeki “mahkemelerin kuruluàu, görev ve yetkileri, iàleyiài ve yargÑlama usulleri kanunla düzen-lenir” ve 155. maddesinin birinci fÑkrasÑnda-ki “DanÑàtay, idari mahkemelerce verilen ve kanunun baàka bir idari yargÑ merciine bÑ-rakmadÑÜÑ karar ve hükümlerin son inceleme merciidir. Kanunla gösterilen belli davalara da ilk ve son derece mahkemesi olarak bakar” biçimindeki düzenlemeler idari-adli yargÑ ay-rÑlÑÜÑnÑn kurumsallaàtÑÜÑnÑn kanÑtÑdÑr. Kural olarak, idarenin kamu gücü kullandÑÜÑ kamu hukuku alanÑna giren iàlem ve eylemlerinin idari yargÑ, özel hukuk alanÑna giren eylem ve iàlemlerinin ise adli yargÑ denetimine tabi ola-caÜÑ Anayasa’nÑn “Kanuni hakim güvencesi” baàlÑklÑ 37. maddesinde belirtilen, “Hiç kimse kanunen tâbi olduÜu mahkemeden baàka bir merci önüne çÑkarÑlamaz.” amir hükmünün zorunlu sonucudur.

AnayasanÑn yürütme bölümünde yer alan 125. maddesinin ilk fÑkrasÑndan sonra gelen fÑkralarÑ idari yargÑ sisteminde geçerli olan il-keleri belirlemekte olup, sözü edilen fÑkralarda deÜinilen idari iàlemlere karàÑ açÑlacak dava-larda sürenin yazÑlÑ bildirim tarihinden itiba-ren baàlamasÑ, idari eylem ve iàlem niteliÜinde veya idarenin takdir yetkisini kaldÑracak bi-çimde yargÑ kararÑ verme yasaÜÑ, yürütmenin durdurulmasÑ kararÑ verilebilmesi için gerekli olan koàullar, yürütmenin durdurulmasÑ ka-rarÑna getirilebilecek sÑnÑrlamalar ve idarenin verdiÜi zararÑ ödeme yükümlülüÜü, aÜÑrlÑklÑ

olarak adli yargÑ sistemi için deÜil, idari yargÑ sistemi için geçerli olan temel ilkelerdir.

Anayasa’nÑn belirlemià olduÜu bu kural-lar, Þdari YargÑlama Usulü Kanununda da yer alan idari yargÑlama usul ve esaslarÑnÑn ana kurallarÑdÑr. AnayasanÑn deÜiàik de kurumsallaàan ve 125. ile 155. maddelerin- maddelerin-de belirtilen idari - adli yargÑ ayrÑmÑna iliàkin düzenlemeler nedeniyle idari yargÑnÑn görev alanÑna giren bir uyuàmazlÑÜÑn çözümünde adli yargÑnÑn görevlendirilmesi konusunda yasa koyucunun takdir yetkisi bulunmamak-tadÑr.

Öte yandan, AnayasanÑn 157. maddesinin birinci fÑkrasÑnda “Askeri Yüksek idare Mahke-mesi, askerî olmayan makamlarca tesis edilmià olsa bile, asker kiàileri ilgilendiren ve askerî hiz-mete iliàkin idarî iàlem ve eylemlerden doÜan uyuàmazlÑklarÑn yargÑsal denetimini yapan ilk ve son derece mahkemesidir” kuralÑna yer ve-rilmek suretiyle, özel görevli bir idari yargÑ yeri olan Askerî Yüksek idare Mahkemesinin görev alanÑ anayasal güvenceye kavuàturulmuàtur. Bu baÜlamda, asker kiàileri ilgilendirmeyen ve askeri hizmete iliàkin olmayan idarî eylem ve iàlemlerin yargÑsal denetiminin de DanÑàtay’da ya da öteki idari yargÑ yerlerinde yapÑlacaÜÑ so-nucuna ulaàÑlacaÜÑ açÑktÑr.

Kamu kurum ve kuruluàlarÑnÑn kamu hiz-metleriyle veya bu hizmetlerin yürütülmesiyle ilgili kararlarÑ idarî nitelik taàÑyan kararlardÑr. AnayasanÑn 155. maddesinin birinci fÑkrasÑn-da, “DanÑàtay, idarî mahkemelerce verilen ve kanunun baàka bir idarî yargÑ merciine bÑ-rakmadÑÜÑ karar ve hükümlerin son inceleme merciidir” kuralÑna yer verilerek DanÑàtay’Ñn görevi açÑk ve kesin bir biçimde belirlenmià-tir. KuralÑn açÑklÑÜÑ ve kesinliÜi karàÑsÑnda, DanÑàtay’Ñn görev alanÑna giren bir uyuàmaz-lÑÜÑn çözümünün adlî yargÑ yerine bÑrakÑlmasÑ konusunda yasama organÑnÑn takdir yetkisine ve seçme hakkÑna sahip olduÜunu ileri sürmek mümkün deÜildir. Tersi durum, Anayasa’nÑn “Kanunî hakim güvencesi” baàlÑklÑ 37. mad-desinin birinci fÑkrasÑndaki buyurucu kurala aykÑrÑlÑk oluàturur.

Anayasa Mahkemesinin 22.5.1976 tarih ve E:1976/1, K:1976/28 sayÑlÑ kararÑnda

(6)

belirtildi-Üi üzere, adlî yargÑnÑn amacÑ, taraflar arasÑn-daki uyuàmazlÑÜÑn hak ve nesafet kurallarÑna göre çözülerek haksÑzlÑÜÑn giderilmesi ve varsa zararÑn tazmin ettirilmesi olduÜu halde, idarî yargÑ denetiminin ana ereÜi, idarenin, hukuk alanÑ ve kanun çerçevesi içinde kalmasÑnÑ saÜ-lamaktÑr. Baàka bir anlatÑmla, idari yargÑ de-netiminin amacÑ, idarenin kanunlarÑn verdiÜi yetkileri aàmasÑ veya kötüye kullanmasÑ ya da hukuka aykÑrÑ iàlem tesis etmesi veya eylemde bulunmasÑ hallerinde bu iàlemleri iptal etmek veya hukuka aykÑrÑ eylem nedeniyle ilgililere verilen zararÑn tazminine hükmetmek suretiyle idareyi hukuk alanÑ içinde kalmaya zorlamak-tÑr. Hukuka aykÑrÑ olmasÑ nedeniyle bir idarî iàlemin iptal edilmesine iliàkin karar, geçmiàe yürür, yani sakat idarî iàlemin yapÑldÑÜÑ an-dan itibaren hüküm ifade eder. Bunan-dan dolayÑ iptal hükmü idareye iptal edilen idarî iàlemden önce mevcut olan ve bu iàlemle deÜiàtirilmià bulunan hukukî durumu aynen iade etme zo-runluluÜunu yükler.

Sosyal Güvenlik Kurumu tarafÑndan, 5510 sayÑlÑ Kanun hükümlerinin uygulanmasÑ so-nucu tesis edilen iàlemlere karàÑ ià mahkeme-lerinde açÑlan davalar, “tespit” ve “eda” davasÑ niteliÜinde olup, bu davalar sonucunda huku-ka aykÑrÑ iàlemler iptal edilmediÜinden, hukuk aleminde varlÑÜÑnÑ sürdürmektedir. DavanÑn kabulü veya reddi àeklindeki mahkeme karar-larÑ taraflar arasÑndaki uyuàmazlÑÜÑn hak ve nesafet kurallarÑna göre çözümünü saÜlamak-tadÑr. DolayÑsÑyla idarî yargÑnÑn varlÑk nedeni olan idarenin hukuka aykÑrÑ iàlem ve eylemle-rinden ilgilileri koruma amacÑ ve idarenin hu-kuk alanÑ ve kanun çerçevesi içinde kalmasÑnÑ saÜlamaya yönelik amaç bu tür kararlarla ger-çekleàmemektedir.

Þdari yargÑnÑn görev alanÑ belirlenirken, ki-àiler hakkÑnda tesis edilen iàlem ile bu iàlemin dayanaÜÑ olan yasa kuralÑnÑn niteliÜi ve iàlemi tesis eden idarenin hukuki statüsünün bir bü-tün olarak deÜerlendirilmesi gerekmektedir.

5510 sayÑlÑ Kanunun yürürlüÜe girmesin-den önce, hizmet akdine dayalÑ olarak bir iàve-rene baÜÑmlÑ çalÑàan ve sosyal güvence yönüyle Sosyal Sigortalar Kurumuna tabi bulunan iàçi-ler ile kendi adlarÑna baÜÑmsÑz olarak çalÑàan ve sosyal güvence yönüyle BaÜ-Kur’a tabi olan

sigortalÑlar ve kamu idarelerinde çalÑàan ve sosyal güvence yönüyle Emekli SandÑÜÑna tabi olan memur ve diÜer kamu görevlileri çalÑàma hayatlarÑnda kendilerine uygulanan mevzua-tÑn niteliÜi gözetilmeksizin Sosyal Güvenlik Ku-rumunun kurulmasÑ ile tek bir sosyal güvence altÑnda birleàmiàtir.

Anayasa’nÑn 2. ve 60. maddeleri uyarÑnca, bireylerin sosyal güvenlik hakkÑnÑ saÜlayacak sosyal güvenlik teàkilatÑnÑn kurulmasÑ zorun-luluÜu karàÑsÑnda, kanunla kurulan ve kamu tüzel kiàiliÜini haiz bulunan Sosyal Güvenlik Kurumu kendisine yasa ile verilen kamu hiz-metini yerine getirirken yasa gereÜi zorunlu olarak sigortalÑ olanlar hakkÑnda tesis ettiÜi iàlemlerde üstün ve ayrÑcalÑklÑ yetkilerini kul-lanmak suretiyle hukuki statülerinde tek ta-raflÑ olarak deÜiàiklik yapma yetkisine sahip-tir. 5510 sayÑlÑ Kanunun 98. maddesinde, “... bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde özel sigortalara iliàkin hükümler, bu Kanun hükümlerinin uygulanmasÑnda dikkate alÑn-maz.” ve 99. maddesinde, “Sosyal güvenlik hak ve yükümlülükleri ile ilgili yapÑlacak her tür-lü kanunî düzenlemeler bu Kanunda yapÑlÑr.” kurallarÑna yer verilerek sosyal sigorta iàlemle-ri hakkÑnda kamu hukukuna özgü kurallarÑ içeren 5510 sayÑlÑ Kanunun bu Kanun kapsa-mÑnda bulunan kiàilere uygulanmasÑ öngörül-müàtür.

Öte yandan, 5510 sayÑlÑ Kanun kapsamÑna alÑnan kiàilerin çalÑàma hayatlarÑnda tabi ol-duklarÑ hukuki statülerini gözeterek Kurum ta-rafÑndan tesis edilen idari iàlemlere karàÑ aça-caklarÑ davalarÑn görüm ve çözümünü farklÑ yargÑ yerlerine tabi kÑlmak, idari iàlemleri ilgili bireylere göre ayrÑàtÑrmak sonucunu doÜurur ki bu sonucun, kamu hizmeti kuramÑyla baÜ-daàtÑrÑlmasÑ olanaksÑzdÑr.

UyuàmazlÑk konusu olayda, davalÑ ida-renin bilgisayar sisteminden kaynaklanan bir hata nedeniyle, davacÑya vefat eden ba-basÑndan dolayÑ baÜlanan yetim aylÑÜÑnÑn, fazla ödendiÜinin tespiti üzerine 5510 sayÑlÑ Kanunun 96. maddesi ve bu madde hükmü uyarÑnca yürürlüÜe konulan “Fazla ve Yersiz Ödemelerin Tahsiline iliàkin Usul ve Esaslar HakkÑnda Yönetmelik”in 10. maddesi uyarÑn-ca, 11.173,95-TL borç çÑkartÑlmÑà ve 2009 yÑlÑ

(7)

AÜustos ayÑndan itibaren yetim aylÑÜÑndan 1/4 oranÑnda kesinti yapÑlmak suretiyle tahsil yolu-na gidileceÜi hususunda davalÑ idarece kamu gücü kullanÑlarak tesis edilmià bulunan bir idari iàlem davaya konu edilmiàtir.

Bu itibarla Sosyal Güvenlik Kurumunca kamu hizmeti yerine getirilirken kamu gücü kullanÑlarak 5510 sayÑlÑ Kanun kapsamÑnda bulunan sigortalÑlar hakkÑnda tesis edilen tüm iàlemler idari iàlem niteliÜinde bulunduÜundan ve bu iàlemler nedeniyle idare ile ilgililer ara-sÑnda çÑkan uyuàmazlÑklarÑ çözmekle görevli yargÑ yeri Anayasal düzenlemelere göre idari yargÑ olduÜundan, 5510 sayÑlÑ Kanunun 101. maddesinde yer alan “bu Kanun hükümlerinin uygulanmasÑyla ilgili ortaya çÑkan uyuàmaz-lÑklar ià mahkemelerinde görülür” tümcesinin Anayasa’nÑn 2., 37., 125., ve 155. maddelerine aykÑrÑ olduÜu sonucuna ulaàÑlmÑàtÑr.

AçÑklanan nedenlerle; AnayasanÑn 152. ve 2949 sayÑlÑ Anayasa Mahkemesinin Kuruluàu ve YargÑlama Usulleri HakkÑnda Kanun’un 28. maddesinin birinci fÑkrasÑ gereÜince, 5510 sa-yÑlÑ Kanunun “UyuàmazlÑklarÑn çözüm yeri” baàlÑklÑ 101. maddesinde yer alan “bu Kanun hükümlerinin uygulanmasÑyla ilgili ortaya çÑ-kan uyuàmazlÑklar ià mahkemelerinde görülür” tümcesinin Anayasa’nÑn 2., 37., 125., ve 155. maddelerine aykÑrÑ olduÜu kanÑsÑna ulaàÑlma-sÑ nedeniyle tümcenin iptali ve yürürlüÜünün durdurulmasÑ istemiyle Anayasa Mahkemesine baàvurulmasÑna, dosyada bulunan belgelerin onaylÑ birer örneÜinin Anayasa Mahkemesi BaàkanlÑÜÑ’na gönderilmesine, 24.02.2010 ta-rihinde oyçokluÜu ile karar verildi.”

C. Anayasa Mahkemesi’nin Ütiraz

Konusu Yasa KuralÍna ÜliÛkin

Üncelemesi

1. Yasa Metinleri

a. Þtiraz Konusu Yasa KuralÑ

31.5.2006 günlü, 5510 sayÑlÑ Sosyal Sigortalar ve Genel SaÜlÑk SigortasÑ Kanunu’nun itiraz ko-nusu kuralÑ içeren 101. maddesi àöyledir:

“Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, bu Kanun hükümlerinin

uygulanma-sÑyla ilgili ortaya çÑkan uyuàmazlÑklar ià mahke-melerinde görülür.”

b. DayanÑlan Anayasa KurallarÑ

Baàvuru kararÑnda, Anayasa’nÑn 2., 37., 125. ve 155. maddelerine dayanÑlmÑàtÑr.

2. ¾lk ¾nceleme

Anayasa Mahkemesi ÞçtüzüÜü’nün 8. mad-desi uyarÑnca, Haàim KILIÇ, Osman Alifeyyaz PAKSÜT, Fulya KANTARCIOÝLU, Ahmet AK-YALÇIN, Mehmet ERTEN, Fettah OTO, Serdar ÖZGÜLDÜR, ßevket APALAK, Serruh KALELÞ, Zehra Ayla PERKTAß ile Engin YILDIRIM’Ñn ka-tÑlÑmlarÑyla yapÑlan ilk inceleme toplantÑsÑnda: Dosyada eksiklik bulunmadÑÜÑndan iàin esasÑ-nÑn incelenmesine, yürürlüÜü durdurma istemi-nin esas inceleme aàamasÑnda karara baÜlan-masÑna, 22.9.2010 gününde oybirliÜiyle karar verilmiàtir.

3. Esas»n ¾ncelenmesi

Baàvuru kararÑ ve ekleri, iàin esasÑna ilià-kin rapor, itiraz konusu Yasa kuralÑ, dayanÑlan Anayasa kurallarÑ ve bunlarÑn gerekçeleri ile diÜer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereÜi görüàülüp düàünüldü:

a. Anlam ve Kapsam

5510 sayÑlÑ Kanun, sosyal sigortalar ile ge-nel saÜlÑk sigortasÑ bakÑmÑndan kiàileri güven-ce altÑna almak; bu sigortalardan yararlanacak kiàileri ve saÜlanacak haklarÑ, bu haklardan ya-rarlanma àartlarÑ ile finansman ve karàÑlanma yöntemlerini belirlemek; sosyal sigortalarÑn ve genel saÜlÑk sigortasÑnÑn iàleyiài ile ilgili usûl ve esaslarÑ düzenlemek amacÑyla getirilmiàtir. Kanun, sosyal sigortalar ile genel saÜlÑk sigorta-sÑndan yararlanacak kiàileri, iàverenleri, saÜlÑk hizmeti sunucularÑnÑ, bu Kanunun uygulanmasÑ bakÑmÑndan gerçek kiàiler ile her türlü kamu ve özel hukuk tüzel kiàilerini ve tüzel kiàiliÜi olmayan diÜer kurum ve kuruluàlarÑ kapsamak-tadÑr.

5502 sayÑlÑ Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu’yla, 5434 sayÑlÑ Emekli SandÑÜÑ Kanunu’nun bazÑ maddeleri yürürlükten kal-dÑrÑlmÑà, kamu tüzel kiàiliÜine sahip Türkiye Cumhuriyeti Emekli SandÑÜÑ, hiç bir iàleme

(8)

ge-rek kalmaksÑzÑn, bu Kanunun yürürlük tarihi itibarÑyla, görevleri ile birlikte, 1. maddeye da-yanÑlarak kurulan kamu tüzel kiàiliÜine sahip Sosyal Güvenlik Kurumuna devredilmiàtir.

5510 sayÑlÑ Kanunla 506 sayÑlÑ Sosyal Sigorta-lar Kanunu, 1479 sayÑlÑ Esnaf ve SanatkârSigorta-lar ve DiÜer BaÜÑmsÑz ÇalÑàanlar Sosyal Sigortalar Ku-rumu Kanunu, 2925 sayÑlÑ TarÑm Þàçileri Sosyal Sigortalar Kanunu, 2926 sayÑlÑ TarÑmda Kendi AdÑna ve HesabÑna ÇalÑàanlar Sosyal Sigorta-lar Kanunu ve 5434 sayÑlÑ Türkiye Cumhuriyeti Emekli SandÑÜÑ Kanunu kapsamÑnda bulunan-lar, geçici maddelerle korunan haklar dÑàÑnda, sosyal güvenlik ve saÜlÑk hizmetleri yönünden yeni bir sisteme baÜlÑ tutulmuà ve 5510 sayÑlÑ Kanun’un yürürlüÜünden sonra göreve baàla-yanlar yönünden, prim esasÑna dayalÑ sigorta sistemine geçilmiàtir. Bu sistemle, devlet me-murlarÑ ve diÜer kamu görevlileri, hizmet ak-dine göre ücretle çalÑàanlar, tarÑm iàlerinde ücretle çalÑàanlar, kendi hesabÑna çalÑàanlar ve tarÑmda kendi hesabÑna çalÑàanlarÑ kapsayan beà farklÑ emeklilik rejimi, aktüeryal olarak hak ve yükümlülükler yönünden tek bir sosyal gü-venlik sistemi altÑnda toplanmÑàtÑr.

5510 sayÑlÑ Kanun’un iptali için açÑlan iki ayrÑ iptal davasÑ birleàtirilmià ve Anayasa Mahkemesi’nin 15.12.2006 günlü, E.2006/111, K.2006/112 sayÑlÑ kararÑyla, anÑlan Kanun’un birçok maddesiyle birlikte, bu Kanun’un yürür-lük tarihinden önce 5434 sayÑlÑ T.C. Emekli SandÑÜÑ Kanunu hükümlerine tâbi olarak görev yapmakta olan memurlar ve diÜer kamu gö-revlilerini diÜer sigortalÑlarla aynÑ sisteme tâbi kÑlan hükümlerin iptaline karar verilmiàtir. Þptal kararÑnÑ takiben kabul edilen 17.4.2008 günlü, 5754 sayÑlÑ “Sosyal Sigortalar ve Genel SaÜlÑk SigortasÑ Kanunu Þle BazÑ Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde DeÜiàiklik YapÑl-masÑna Dair Kanun” ile Anayasa Mahkemesi iptal kararÑ doÜrultusunda 5510 sayÑlÑ Kanunda düzenlemeler yapÑlmÑà ve anÑlan Kanun’a ekle-nen Geçici 1’inci ve Geçici 4’üncü maddelerle 5754 sayÑlÑ Kanun’un yürürlüÜe girdiÜi tarih iti-bariyle bu Kanun’un 4’üncü maddesinin birin-ci fÑkrasÑnÑn (c) bendi kapsamÑna alÑnanlar ile bunlarÑn dul ve yetimleri hakkÑnda, bu Kanunla yürürlükten kaldÑrÑlan hükümleri de dahil 5434

sayÑlÑ Kanun hükümlerine göre iàlem yapÑlaca-ÜÑ hüküm altÑna alÑnmÑàtÑr. DiÜer bir deyiàle, 5754 sayÑlÑ Kanun’un yürürlüÜe girmesinden önce memur ve diÜer kamu görevlisi olarak ça-lÑàmakta olanlar, evvelce olduÜu gibi 5434 sa-yÑlÑ Kanun hükümlerine tâbi olacaklar ve bun-larÑn emeklilikleri bakÑmÑndan da aynÑ Kanun hükümleri uygulanmaya devam edecek; ancak 5754 sayÑlÑ Kanun’un yürürlüÜe girmesinden sonra memur ve diÜer kamu görevlisi olarak çalÑàmaya baàlayanlar ise 5510 sayÑlÑ Kanun’un 4/c maddesi uyarÑnca, bu Kanun hükümlerine tâbi sigortalÑ sayÑlacak ve haklarÑnda 5434 sayÑlÑ Kanun deÜil 5510 sayÑlÑ Kanun’un öngördüÜü kural ve esaslar uygulanacak; ihtilaf halinde de adli yargÑ görevli bulunacaktÑr.

5754 sayÑlÑ Kanun’un yürürlüÜüyle birlikte, artÑk sosyal sigortacÑlÑk esasÑna göre faaliyet gösteren ve yaptÑÜÑ, tesis ettiÜi iàlem ve mu-ameleler idari iàlem sayÑlamayacak bir sosyal güvenlik kurumunun varlÑÜÑndan söz etmek gerekli bulunmaktadÑr. 5754 sayÑlÑ Kanun’un yürürlüÜe girmesinden önce iàtirakçi sÑfatÑyla çalÑàmakta olan memurlar ve diÜer kamu gö-revlileri ile emekli sÑfatÑyla 5434 sayÑlÑ Kanun’a göre emekli, dul ve yetim aylÑÜÑ almakta olan-lar ve ayrÑca memurolan-lar ve diÜer kamu görev-lilerinden ileride emekliliÜe hak kazanacaklar yönünde ise Sosyal Güvenlik Kurumu’nun tesis edeceÜi iàlem ve yapacaÜÑ muameleler “idari iàlem” niteliÜini korumaya devam edecek bun-lara iliàkin ihtilaflarda da evvelce olduÜu gibi idari yargÑ yeri görevli olmaya devam edecek-tir.

5754 sayÑlÑ Kanunla deÜiàik 5510 sayÑlÑ Kanun’un sistematiÜinde sosyal sigortalardan yararlanacak kiàiler ve saÜlanacak haklar, bu haklardan yararlanma koàullarÑ, finansman ve karàÑlanma yöntemleri belirlenmekte, sosyal si-gortalarÑn ve genel saÜlÑk sigortasÑnÑn iàleyiàine iliàkin ilke ve yöntemler yer almaktadÑr. 5502 sayÑlÑ Kanunda, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun, “bu Kanunda hüküm bulunmayan durumlarda özel hukuk hükümlerine tâbi” olduÜu belirtil-miàtir.

Þtiraz konusu kuralÑn yer aldÑÜÑ 101. madde-de, 5510 sayÑlÑ Kanunun uygulanmasÑndan do-Üan uyuàmazlÑklarÑn çözüm yeri konusunda

(9)

ge-nel bir hüküm getirilmiàtir. Maddeye göre, bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, bu Kanun hükümlerinin uygulanmasÑyla ilgili ortaya çÑkan uyuàmazlÑklar ià mahkemelerinde görülecektir. Maddede, “bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan haller” sözcükleri kullanÑl-mak suretiyle, getirilen genel kuralÑn istisnalarÑ, genel gönderme yoluyla gösterilmiàtir.

5510 sayÑlÑ Kanun’un 102. maddesinde, aynÑ Kanunda öngörülen bazÑ yükümlülüklerin za-manÑnda ya da usulünce yerine getirilmemesi halinde Sosyal Güvenlik Kurumu tarafÑndan verilecek idarî para cezalarÑ ile ilgili hükümler düzenlenmiàtir. Maddenin dördüncü fÑkrasÑn-da, bu cezalarÑn ne àekilde tahakkuk edece-Üi, ödeneceedece-Üi, buna karàÑ ödeme süresi içinde Kuruma itiraz edilebileceÜi, itirazÑn takibi dur-duracaÜÑ, itirazÑn reddi üzerine de kararÑn teb-liÜ tarihinden itibaren otuz gün içinde yetkili “idare mahkemesi”ne baàvurulabileceÜi belirtil-miàtir. 102. maddenin dördüncü fÑkrasÑnÑn dör-düncü cümlesi, yapÑlan itiraz baàvurusu ince-lenmià ve Anayasa Mahkemesi’nin 20.10.2011 günlü, E.2010/55, K.2011/140 sayÑlÑ kararÑyla Anayasa’ya aykÑrÑlÑk savÑ reddedilmiàtir.

Þà mahkemeleri, ià hukukundan doÜan uyuàmazlÑklara bakmak üzere 5521 sayÑlÑ Þà Mahkemeleri Kanunu’na dayanÑlarak kurul-muàtur. Þptali istenilen kuralda, Sosyal Güven-lik Kurumu’nun prim ve diÜer alacaklarÑnÑn hesaplanmasÑ, sigortalÑ olma hakkÑnÑn kazanÑl-masÑ ya da kaybedilmesi, ihbar, kÑdem ve diÜer tazminatlardan doÜan uyuàmazlÑklar sonucun-da hükmolunan miktarlarÑn ve bunlara uygula-nacak faiz oranlarÑnÑn hesaplanmasÑ gibi kendi içinde bütünlük ve ihtisas gerektiren konular, ià hukuku ile de yakÑndan baÜlantÑlÑ ihtisaslaà-mÑà bu mahkemelere bÑrakÑlihtisaslaà-mÑàtÑr.

b. Anayasa’ya AykÑrÑlÑk Sorunu

Baàvuru kararÑnda, sosyal hukuk devletinde sosyal güvenliÜin, bireyler yönünden hak ola-rak öngörüldüÜü, bireylere saÜlanan bu ana-yasal güvencenin yaàama geçirilebilmesi için devletin tüm çalÑàanlara sosyal güvenlik hak-kÑnÑ saÜlamak ve bunun için gerekli önlemle-ri almakla yükümlü olduÜu, devlete Anayasa ile verilen bu zorunlu kamu hizmetinin kamu tüzelkiàiliÜine sahip Sosyal Güvenlik Kurumu

tarafÑndan yerine getirildiÜi, kamu yararÑnÑn gerçekleàtirilmesi amacÑyla kurulan Kurumun kamu gücüyle üstün ve ayrÑcalÑklÑ yetkilerle donatÑldÑÜÑ, 5510 sayÑlÑ Kanunda sosyal sigorta-dan yararlanmaya iliàkin hükümlerin emredici nitelikte olduÜu ve tek taraflÑ olarak deÜiàtiri-lebileceÜi, idarenin tesis ettiÜi iàlemlerin kiàiler yönünden hukuksal sonuç doÜuracaÜÑ, sigor-talÑlÑÜÑn isteÜe baÜlÑ olmayÑp zorunlu olduÜu, Anayasa’da idarî ve adlî yargÑ ayrÑmÑna gidil-diÜi, kanunî hakim güvencesinin de bu ayrÑmÑ gerektirdiÜi, idarî iàlemlere karàÑ açÑlacak dava-larda idarî yargÑnÑn görevli olacaÜÑ, bu konuda kanun koyucunun takdir yetkisinin bulunmadÑ-ÜÑ, idarî yargÑnÑn görev alanÑ belirlenirken, ki-àiler hakkÑnda tesis edilen iàlem ile bu iàlemin dayanaÜÑ olan kuralÑn niteliÜi ve iàlemi tesis eden idarenin hukuki statüsünün bir bütün ola-rak deÜerlendirilmesi ve sosyal güvenlik iàlem-leri hakkÑnda kamu hukukuna özgü kurallarÑn uygulanmasÑ gerektiÜi, bu nedenlerle itiraz ko-nusu kuralÑn Anayasa’nÑn 2., 37., 125. ve 155. maddelerine aykÑrÑ olduÜu ileri sürülmüàtür.

5510 sayÑlÑ Sosyal Sigortalar ve Genel SaÜlÑk SigortasÑ Kanunu’nun 1.10.2008 günü yürürlü-Üe giren “UyuàmazlÑklarÑn Çözüm Yeri” baàlÑklÑ 101. maddesinde, bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, bu Kanun hükümlerinin uygulanmasÑyla ilgili ortaya çÑkan uyuàmazlÑk-larÑn ià mahkemelerinde görüleceÜi belirtilmià-tir; bu hükümle, Kanunun 102. maddesindeki idarî para cezalarÑyla ilgili davalarÑn idare mah-kemelerinde görülmesi dÑàÑnda, Kanun kapsa-mÑndaki tüm uyuàmazlÑklarÑn ià mahkemelerin-de görülmesi öngörülmüàtür.

Anayasa’nÑn, Cumhuriyetin nitelikleri-nin belirlendiÜi 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti’nin insan haklarÑna saygÑlÑ, baà-langÑçta belirtilen temel ilkelere dayanan, de-mokratik, lâik, sosyal bir hukuk devleti olduÜu vurgulanmÑàtÑr. Hukuk devleti, insan haklarÑna saygÑlÑ ve bu haklarÑ koruyucu adaletli bir hu-kuk düzeni kuran ve bunu sürdürmekle ken-dini yükümlü sayan, bütün iàlem ve eylemleri yargÑ denetimine baÜlÑ olan devlettir.

Anayasa’nÑn 125. maddesinin birinci fÑkra-sÑnda, “Þdarenin her türlü eylem ve iàlemlerine karàÑ yargÑ yolu açÑktÑr”; 140. maddesinin

(10)

birin-ci fÑkrasÑnda, “Hâkimler ve savcÑlar adlî ve idarî yargÑ hâkim ve savcÑlarÑ olarak görev yaparlar”; 142. maddesinde, “Mahkemelerin kuruluàu, görev ve yetkileri iàleyiài ve yargÑlama usulleri kanunla düzenlenir”; 155. maddesinin birinci fÑkrasÑnda da, “DanÑàtay, idarî mahkemelerce verilen ve kanunun baàka bir idarî yargÑ mer-ciine bÑrakmadÑÜÑ karar ve hükümlerin son in-celeme merciidir. Kanunda gösterilen belli da-valara da ilk ve son derece mahkemesi olarak bakar” kurallarÑna yer verilmiàtir. Anayasa’nÑn 37. maddesinde ise “Hiç kimse kanunen tâbi olduÜu mahkemeden baàka bir merci önüne çÑkarÑlamaz” denilmiàtir.

Anayasa, Türkiye Cumhuriyeti’nin demok-ratik bir hukuk devleti olduÜunu vurgularken, devlet içinde tüm kamusal yaàam ve yönetimin yargÑ denetimine baÜlÑ olmasÑnÑ amaçlamÑàtÑr. YargÑ denetimi demokrasinin “olmazsa olmaz” koàuludur. Anayasa’nÑn “idarenin her türlü ey-lem ve iàey-lemlerine karàÑ yargÑ yolu açÑktÑr” ku-ralÑyla benimsediÜi husus da etkili bir yargÑsal denetimdir. Anayasa’nÑn 125. maddesinin birin-ci fÑkrasÑnda yer alan kural, yönetimin kamu hukuku ya da özel hukuk alanÑna giren tüm eylem ve iàlemlerini kapsamaktadÑr.

Anayasa Mahkemesi’nin daha önceki kimi kararlarÑnda da belirtildiÜi üzere, tarihsel geliài-me paralel olarak Anayasa’da adlî ve idarî yargÑ ayrÑmÑna gidilmià ve idarî uyuàmazlÑklarÑn çö-zümünde idare ve vergi mahkemeleriyle DanÑà-tay yetkili kÑlÑnmÑàtÑr. Bu nedenle, kural olarak idare hukuku alanÑna giren konularda idarî gÑ, özel hukuk alanÑna giren konularda adlî yar-gÑ görevli olacaktÑr. Bu durumda idarî yaryar-gÑnÑn görev alanÑna giren bir uyuàmazlÑÜÑn çözümün-de adlî yargÑnÑn görevlendirilmesi konusunda yasa koyucunun mutlak bir takdir hakkÑnÑn bu-lunduÜunu söylemek olanaklÑ deÜildir. Ancak idarî yargÑnÑn denetimine baÜlÑ olmasÑ gereken idarî bir uyuàmazlÑÜÑn çözümü, haklÑ neden ve kamu yararÑnÑn bulunmasÑ halinde yasa koyucu tarafÑndan adlî yargÑya bÑrakÑlabilir.

5510 sayÑlÑ Kanun ile birlikte sosyal güven-lik tek çatÑ altÑnda toplanmÑà, özel hukuk ni-teliÜi aÜÑr basan sosyal güvenlik hukuku alanÑ oluàmuàtur. Þtiraz konusu kuralda, ayrÑm yapÑl-maksÑzÑn 5510 sayÑlÑ Kanundaki ià ve iàlemler

hakkÑnda genel bir düzenleme yapÑlmÑà ve ak-sine hüküm bulunmayan hallerde, Kanun kap-samÑndaki uyuàmazlÑklarÑn çözüm yeri olarak ià mahkemeleri gösterilmiàtir. Þà mahkemeleri, ià hukuku alanÑndaki uyuàmazlÑklarÑ çözmekle görevli, ihtisaslaàmÑà adlî yargÑ mahkemeleridir. Yasa koyucu 5510 sayÑlÑ Kanun kapsamÑndaki ià ve iàlemler, prim esasÑna dayalÑ yeni sistemin niteliÜine baÜlÑ olarak ià mahkemelerinin görev alanÑ kapsamÑna alabilir. Sosyal güvenlik huku-ku kapsamÑnda aynÑ konuya iliàkin tüm uyuà-mazlÑklarÑn, bu alanda görevli uzman mahke-me olan ià mahkemahke-melerinde görülmahke-mesinin, hak arama özgürlüÜünü kolaylaàtÑrÑcÑ nitelikte ol-duÜu, bu suretle kÑsa sürede sonuç alÑnmasÑnÑ olanaklÑ kÑldÑÜÑ da açÑktÑr.

Bu bakÑmdan 5510 sayÑlÑ Kanunun yürürlü-Üünden sonra, prim esasÑna dayalÑ yeni siste-min içeriÜi ve Kanun kapsamÑndaki ià ve iàlem-lerin niteliÜi göz önünde bulundurulduÜunda, itiraz konusu kuralla, yargÑlamanÑn bütünlüÜü ve uzman mahkeme olmasÑ nedeniyle Kanun hükümlerinin uygulanmasÑyla ilgili ortaya çÑ-kan uyuàmazlÑklarÑn çözümünde ià mahkeme-lerinin görevlendirilmesinde Anayasa’ya aykÑrÑ-lÑk görülmemiàtir.

Ancak, yukarÑda açÑklandÑÜÑ üzere 5754 sa-yÑlÑ Kanun’un yürürlüÜe girmesinden önce statüde bulunan memurlar ve diÜer kamu gö-revlileriyle ilgili sosyal güvenlik mevzuatÑnÑn uygulanmasÑndan doÜan idari iàlem ve eylem niteliÜindeki uyuàmazlÑklarda idari yargÑnÑn gö-revinin devam edeceÜi açÑktÑr.

AçÑklanan nedenlerle, 5510 sayÑlÑ Sosyal Si-gortalar ve Genel SaÜlÑk SigortasÑ Kanunu’nun 101. maddesinde yer alan “…bu Kanun hüküm-lerinin uygulanmasÑyla ilgili ortaya çÑkan uyuà-mazlÑklar ià mahkemelerinde görülür” bölümü, Anayasa’nÑn 2., 37., 125. ve 155. maddelerine aykÑrÑ deÜildir. Þptal isteminin reddi gerekir.

Fulya KANTARCIOÝLU ile Zehra Ayla PERKTAß bu görüàe katÑlmamÑàlardÑr.

4. Yürürlü¼ün Durdurulmas» ¾stemi

31.5.2006 günlü, 5510 sayÑlÑ Sosyal Sigorta-lar ve Genel SaÜlÑk SigortasÑ Kanunu’nun 101. maddesinin “… bu Kanun hükümlerinin uy-gulanmasÑyla ilgili ortaya çÑkan uyuàmazlÑklar

(11)

ià mahkemelerinde görülür.” bölümüne yöne-lik iptal istemi, 22.12.2011 günlü, E.2010/65, K.2011/169 sayÑlÑ kararla reddedildiÜinden, bu bölüme iliàkin YÜRÜRLÜÝÜN DURDURULMA-SI ÞSTEMÞNÞN REDDÞNE, 22.12.2011 gününde OYBÞRLÞÝÞYLE karar verildi.

5. Sonuç

31.5.2006 günlü, 5510 sayÑlÑ Sosyal Sigor-talar ve Genel SaÜlÑk SigortasÑ Kanunu’nun 101. maddesinin “… bu Kanun hükümlerinin uygulanmasÑyla ilgili ortaya çÑkan uyuàmazlÑk-lar ià mahkemelerinde görülür.” bölümünün Anayasa’ya aykÑrÑ olmadÑÜÑna ve itirazÑn RED-DÞNE, Fulya KANTARCIOÝLU ile Zehra Ayla PERKTAß’Ñn karàÑoylarÑ ve OYÇOKLUÝUYLA, 22.12.2011 gününde karar verildi.

6. KarÀ»oy Gerekçeleri

a. “5510 sayÑlÑ Sosyal Sigortalar ve Genel

SaÜlÑk SigortasÑ Kanunu’nun 1.10.2008 günü yürürlüÜe giren “UyuàmazlÑklarÑn Çözüm Yeri” baàlÑklÑ 101. maddesinde, bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, bu Kanun hü-kümlerinin uygulanmasÑyla ilgili ortaya çÑkan uyuàmazlÑklarÑn ià mahkemelerinde görüleceÜi belirtilmià; böylece, Kanun’un 102. maddesin-deki idari para cezalarÑyla ilgili davalarÑn ida-re mahkemelerinde görüleceÜine iliàkin kural dÑàÑnda kalan Kanun kapsamÑndaki tüm uyuà-mazlÑklarÑn, adli ve idari yargÑ ayrÑmÑ yapÑlmak-sÑzÑn ià mahkemelerinde görülmesi öngörül-müàtür.

Anayasa’nÑn 125. maddesinin birinci fÑkra-sÑnda, “Þdarenin her türlü eylem ve iàlemlerine karàÑ yargÑ yolu açÑktÑr”; 140. maddesinin birin-ci fÑkrasÑnda, “Hâkimler ve savcÑlar adli ve idari yargÑ hâkim ve savcÑlarÑ olarak görev yaparlar”; 142. maddesinde, “Mahkemelerin kuruluàu, görev ve yetkileri iàleyiài ve yargÑlama usulleri kanunla düzenlenir”; 155. maddesinin birinci fÑkrasÑnda da, “DanÑàtay, idari mahkemelerce verilen ve kanunun baàka bir idari yargÑ mer-ciine bÑrakmadÑÜÑ karar ve hükümlerin son in-celeme merciidir. Kanunda gösterilen belli da-valara da ilk ve son derece mahkemesi olarak bakar” denilmektedir.

Bu kurallarla Türk hukuk sistemindeki

tarih-sel geliàime de paralel olarak idari ve adli yargÑ ayÑrÑmÑ kabul edilerek idari uyuàmazlÑklarÑn çö-zümünde idare ve vergi mahkemeleriyle DanÑà-tay yetkili kÑlÑnmÑàtÑr. Buna göre, idare hukuku alanÑna giren konularda idari yargÑ; özel hukuk alanÑna giren konularda da adli yargÑ görevli olacaktÑr. Ancak, Anayasa Mahkemesi kararla-rÑyla haklÑ neden ve kamu yararÑ gibi hizmet gereklerinin zorunlu kÑldÑÜÑ bazÑ durumlarda bu kurala istisna getirilebileceÜi kabul edilmiàtir. Bununla birlikte Anayasa’daki idari ve adli yargÑ ayÑrÑmÑnÑn korunabilmesinin getirilecek istisna-nÑn sÑnÑrlarÑistisna-nÑn çok dar tutulmasÑna baÜlÑ olduÜu açÑktÑr. Bu konuda yasa koyucunun mutlak bir takdir yetkisinin bulunduÜu söylenemez.

SGK, 5502 sayÑlÑ Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu’na göre, bu Kanun ile Kuruma görev ve yetki veren diÜer kanunlarÑn hükümlerini uygulamak üzere; kamu tüzel kiàiliÜini haiz, idari ve mali açÑdan özerk, bu Kanunda küm bulunmayan durumlarda özel hukuk hü-kümlerine tabi bir kamu kurumudur. ÇalÑàma ve Sosyal Güvenlik BakanlÑÜÑ’nÑn ilgili kuruluàu olup, gelirleri kamu geliri, giderleri kamu gide-ri olan Kurum, SayÑàtay’Ñn denetimine tabidir. Kurumun mallarÑ, alacaklarÑ, banka hesaplarÑ Devlet malÑ hükmünde, alacaklarÑ ise imtiyazlÑ alacaklardÑr.

Kurum’un, Anayasa ile güvence altÑna alÑnan sosyal güvenliÜin saÜlanmasÑ ve korunmasÑ ko-nusundaki görev ve yükümlülüÜünü yerine ge-tirebilmesi için yaptÑrÑm uygulama yetkisine sa-hip bulunduÜu, bu yaptÑrÑmÑn da idari nitelikte olduÜu ve idari yargÑ rejimine baÜlÑ tutulmasÑ gerektiÜi açÑktÑr. Bu baÜlamda, Kurum’un, 5502 ve 5510 sayÑlÑ Kanunlara göre yaptÑÜÑ iàlemler kamu gücü kullanÑlarak yapÑlan tek taraflÑ idari iàlemlerdir. Nitekim, Anayasa Mahkemesi’nin 20.10.2011 günlü, Esas: 2010/55 Karar: 2011/140, sayÑlÑ kararÑnda Kurum’un idari bir organ olup, yaptÑÜÑ tek taraflÑ iàlemlerin de ida-ri iàlem olduÜu belirtilmiàtir.

Bu durumda, 5510 sayÑlÑ Yasa’nÑn uygulan-masÑyla ilgili idari para cezalarÑ dÑàÑnda, ida-re hukuku alanÑna giida-ren baàka uyuàmazlÑkla-rÑn da bulunduÜu göz ardÑ edilerek Kanun’un 102. maddesindeki idari para cezalarÑyla ilgili uyuàmazlÑklar dÑàÑndaki tüm uyuàmazlÑklarÑn ià

(12)

mahkemelerinde görüleceÜinin hükme baÜlan-masÑnÑn, yasa koyucuyu bu yönde bir düzenle-me yapmaya zorlayan hizdüzenle-metin gereklerinden kaynaklanan haklÑ bir neden de olmadÑÜÑ dik-kate alÑndÑÜÑnda Anayasa’nÑn idari ve adli yargÑ ayÑrÑmÑnÑ kabul eden sistemiyle baÜdaàmadÑÜÑ görülmektedir.

Öte yandan, Anayasa’nÑn 142. maddesinde Mahkemelerin, kuruluàu, görev ve yetkileri, iàleyiài ve yargÑlama usullerinin kanunla dü-zenleneceÜi belirtildiÜinden, yasa koyucunun yerine geçerek yargÑ kararÑ ile herhangi bir mahkemenin görevine iliàkin kural konulamaz. Bu nedenle itiraz konusu kuralla 5510 sayÑlÑ Yasa’dan doÜan uyuàmazlÑklarda açÑkça adli yargÑ görevli kÑlÑnmasÑna karàÑn, Karar’Ñn 5510 sayÑlÑ Yasa’nÑn yürürlüÜe girmesinden önce Emekli SandÑÜÑna baÜlÑ olarak çalÑàanlarla ilgili geçici hüküm kapsamÑnda kalanlar yönünden doÜacak uyuàmazlÑklarda, idari yargÑnÑn görev-li olacaÜÑna igörev-liàkin yorum yoluyla ulaàÑlan red gerekçesinin de Anayasa’ya uygunluÜundan söz edilemez. KaldÑ ki, Kurum’un idare hukuku alanÑna giren iàlemleri sadece Emekli SandÑÜÑ iàtirakçilerine iliàkin uyuàmazlÑklarla sÑnÑrlÑ ol-madÑÜÑndan, yorumlu red kararÑ, itiraz konusu kuralÑn Anayasa’ya uygunluÜunun saÜlanmasÑ için bu yönüyle de yeterli bir gerekçe içerme-mektedir.

AçÑklanan nedenlerle itiraz konusu kuralÑn, Anayasa’nÑn 125., 140. ve 155. maddelerine ay-kÑrÑ olduÜu ve iptali gerektiÜi düàüncesiyle ço-Üunluk görüàüne katÑlmÑyorum.”9

b. “31.5.2006 günlü, 5510 sayÑlÑ Sosyal

Si-gortalar ve Genel SaÜlÑk SigortasÑ Kanunu’nun 101. maddesinde yer alan “… bu Kanun hü-kümlerinin uygulanmasÑyla ilgili ortaya çÑkan uyuàmazlÑklar ià mahkemelerinde görülür.” bö-lümünün itiraz yolu ile iptali istenilmektedir.

Anayasa’nÑn 9. maddesinde, yargÑ yetkisinin Türk Milleti adÑna baÜÑmsÑz mahkemelerce kul-lanÑlacaÜÑ, 125. maddesinde, idarenin her türlü eylem ve iàlemine karàÑ yargÑ yolunun açÑk ol-duÜu, 140. maddesinde hakimler ve savcÑlarÑn adli ve idari yargÑ hakim ve savcÑlarÑ olarak gö-rev yapacaklarÑ, 155. maddesinde DanÑàtay’Ñn idari mahkemelerce verilen ve kanunun baàka bir idari yargÑ merciine bÑrakmadÑÜÑ karar ve

hükümlerin son inceleme mercii olduÜu Ka-nunla gösterilen belli davalara da ilk ve son derece mahkemesi olarak bakacaÜÑ belirtilmek-tedir.

Söz konusu kurallarda belirtildiÜi gibi, Anayasa’da idari ve adli yargÑ ayrÑlÑÜÑnÑn kabul edildiÜi açÑktÑr. Bu ayÑrÑm uyarÑnca idarenin kamu gücünü kullanarak kamu hukuku esasla-rÑna göre tesis ettiÜi iàlemleri ile eylemleri ida-ri yargÑ, özel hukuk alanÑna giren iàlemleida-ri ise adli yargÑ denetimine tabi olacaktÑr.

Bu durumda idari eylem ve iàlemler konu-sunda genel yetkili yargÑ yerinin idari yargÑ olduÜu açÑk olup idari yargÑnÑn görev alanÑna giren bir uyuàmazlÑÜÑn çözümünde adli yargÑ-nÑn görevlendirilmesi konusunda yasakoyucu-nun takdir hakkÑ bulunmamaktadÑr. Nitekim, Anayasa’nÑn 155. maddesinde, “Kanunun baà-ka bir idari yargÑ merciine bÑrakmadÑÜÑ” deni-lerek, yasakoyucuya verilen takdir yetkisi idari yargÑ yerini belirlemekle sÑnÑrlandÑrÑlmÑàtÑr.

Sosyal güvenlik hakkÑ yurttaàlarÑn sosyal durumu ve refahÑnÑ saÜlamakla görevli sosyal hukuk devletinin gereÜi ve Devlete Anayasa ile verilen ve yerine getirilmesi zorunlu bulunan bir kamu hizmetinin sonucudur. Bu durumda sosyal güvenlikle ilgili hizmetin yerine geti-rilmesi sÑrasÑnda kamu gücü kullanÑlarak tesis edilen iàlemlerin idari iàlem niteliÜinde olduÜu açÑktÑr.

Þtiraz konusu kuralda ise Anayasa’nÑn ve Anayasa Mahkemesinin bu konudaki kararlarÑ-na karàÑn, idari ve adli yargÑ ayrÑmÑ yapÑlmadan “5510 sayÑlÑ Kanun hükümlerinin uygulanma-sÑyla ilgili ortaya çÑkan uyuàmazlÑklarÑn ià mah-kemelerinde görülmesi” öngörülmek suretiyle, kamu hukukuna giren iàlemler ve özel hukuka giren iàlemler ayrÑmÑna ve buna baÜlÑ olarak idari yargÑ adli yargÑ ayrÑmÑna uyulmamÑàtÑr.

AçÑklanan nedenle 5510 sayÑlÑ Sosyal Sigor-talar ve Genel SaÜlÑk SigortasÑ Kanunu’nun 101. maddesinde yer alan “… bu Kanun hükümleri-nin uygulanmasÑyla ilgili ortaya çÑkan uyuàmaz-lÑklar ià mahkemelerinde görülür.” bölümünün Anayasa’nÑn 2., 37., 125. ve 155. maddelerine aykÑrÑ olduÜu ve iptali gerektiÜi düàüncesi ile çoÜunluk görüàüne katÑlmÑyorum.”10.

(13)

III. KARARIN

DEØERLENDÜRÜLMESÜ

A. Genel Olarak

DeÜerlendirmeye esas alÑnan Anayasa Mah-kemesi kararÑ, somut norm denetimi (itiraz) yo-luyla Anayasa Mahkemesinin önüne gelmià bir olaya iliàkindir.

Söz konusu uyuàmazlÑkta, DanÑàtay Onbirin-ci Dairesi itiraz yolu ile Anayasa Mahkemesin-den 31.05.2006 tarihli ve 5510 sayÑlÑ Sosyal Si-gortalar ve Genel SaÜlÑk SigortasÑ Kanunu’nun 101. maddesinde yer alan “…bu Kanun hü-kümlerinin uygulanmasÑyla ilgili ortaya çÑkan uyuàmazlÑklar ià mahkemelerinde görülür” bö-lümünün, Anayasa’nÑn cumhuriyetin nitelikleri-ni belirten 2. maddesine, kanunitelikleri-ni hakim güven-cesine yer veren 37. maddesine, yargÑ yolunu düzenleyen 125. maddesine ve DanÑàtay’a ilià-kin 155. maddelerine aykÑrÑlÑÜÑ savÑyla iptalini ve yürürlüÜünün durdurulmasÑnÑ istemiàtir.

B. UyuÛmazlÍÙa Konu Olay

UyuàmazlÑÜÑn temelindeki somut olayda, davalÑ idarenin (Sosyal Güvenlik Kurumu’nun) bilgisayar sisteminden kaynaklanan bir hata ne-deniyle, davacÑya vefat eden babasÑndan dolayÑ 2001 yÑlÑnda Emekli SandÑÜÑ tarafÑndan baÜla-nan yetim aylÑÜÑnÑn, fazla ödendiÜinin tespiti üzerine 5510 sayÑlÑ Kanunun 96. maddesi ve bu madde hükmü uyarÑnca yürürlüÜe konulan “Fazla ve Yersiz Ödemelerin Tahsiline iliàkin Usul ve Esaslar HakkÑnda Yönetmelik”in 10. maddesi uyarÑnca, 11.173,95-TL borç çÑkartÑl-mÑà ve 2009 yÑlÑ AÜustos ayÑndan itibaren yetim aylÑÜÑndan 1/4 oranÑnda kesinti yapÑlmak sure-tiyle tahsil yoluna gidileceÜi hususunda davalÑ idarece (SGK’ca) kamu gücü kullanÑlarak tesis edilmià bulunan bir idari iàlem davaya konu edilmiàtir.

Söz konusu fazla tutarÑn kesileceÜine iliàkin iàlemin iptali için ilgililer Þdare Mahkemesi’nde dava açmÑàlar, açÑlan dava görev yönünden reddedilmià, ilgililer de söz konusu kararÑ tem-yiz ederek uyuàmazlÑÜÑn DanÑàtay Onbirinci Daire’sinin önüne gelmesini saÜlamÑàlardÑr. DanÑàtay Onbirinci Dairesi de, davanÑn idare

mahkemesinde görülmesi gerekirken ià mah-kemesinde görülmesine dayanak olan 5510 sa-yÑlÑ Sosyal Sigortalar ve Genel SaÜlÑk SigortasÑ Kanunu’nun 101. maddesinde yer alan “…bu Kanun hükümlerinin uygulanmasÑyla ilgili or-taya çÑkan uyuàmazlÑklar ià mahkemelerinde görülür” hükmünün Anayasa’ya aykÑrÑ olduÜu kanÑsÑna varmÑà ve Anayasa’nÑn 2., 37., 125. ve 155. maddelerine aykÑrÑ olduÜunu ileri sür-müà, söz konusu hükmün iptali için Anayasa Mahkemesi’ne baàvurmuàtur.

Gerçi Anayasa Mahkemesi kararÑnda da yer verildiÜi üzere, olayÑn seyri dikkate alÑn-dÑÜÑnda, T.C. Emekli SandÑÜÑ’na tabi iken daha sonra bu kurumun Sosyal Güvenlik Kurumuna devredilmesi nedeniyle idare mahkemesinde SGK’ya açÑlan davanÑn, 5510 sayÑlÑ SSGSSK’nÑn geçici birinci maddesinin ikinci fÑkrasÑnÑn son cümlesindeki “…Bu gelir ve aylÑklarÑn durum deÜiàikliÜi nedeniyle artÑrÑlmasÑ, azaltÑlmasÑ, kesilmesi veya yeniden baÜlanmasÑnda, bu Kanunla yürürlükten kaldÑrÑlan ilgili kanun hü-kümleri uygulanÑr.” hükmü ile geçici madde 4/ II’de yer alan “…bu Kanunun yürürlüÜe girdiÜi tarihten önce 5434 sayÑlÑ Kanun hükümlerine göre tahsis talebinde bulunanlardan iàlemleri devam edenler hakkÑnda, bu Kanunla yürür-lükten kaldÑrÑlan hükümleri de dahil 5434 sayÑlÑ Kanun hükümlerine göre iàlem yapÑlÑr.” hükmü gereÜi, 5434 sayÑlÑ T.C. Emekli SandÑÜÑ Kanunu hükümlerinin uygulanacak olmasÑ nedeniyle, idare mahkemesinin bu uyuàmazlÑÜa yönelik olarak görevsizlik kararÑ vermemesi gerekirdi. Ancak bir taraftan 5510 sayÑlÑ Kanun’un, T.C. Emekli SandÑÜÑ Kanunu hükümlerinin uygu-lanacaÜÑnÑn belirtildiÜi geçici m.1/II ve geçici m.4/II hükümleri, diÜer taraftan da 5510 sayÑlÑ Kanun’un 101. maddesindeki ià mahkemesini yetkili kÑlan hüküm, tartÑàmayÑ da beraberinde getirmià ve idare mahkemesinin görevsizlik ka-rarÑnÑn DanÑàtay’Ñn önüne gitmesine neden ol-muàtur.

C. Ütiraz Yoluna BaÛvuran DanÍÛtay

Onbirinci Dairesinin Hükmün Üptal

Edilmesi Üçin DayandÍÙÍ Gerekçeler

(14)

Sigortalar ve Genel SaÜlÑk SigortasÑ Kanunu’nun 101. maddesinde yer alan “…bu Kanun hü-kümlerinin uygulanmasÑyla ilgili ortaya çÑkan uyuàmazlÑklar ià mahkemelerinde görülür” hükmünün Anayasa’nÑn Cumhuriyetin nitelik-lerini belirten 2. maddesine, kanuni hakim gü-vencesine yer veren 37. maddesine, yargÑ yolu-nu düzenleyen 125. maddesine ve DanÑàtay’a iliàkin 155. maddelerine aykÑrÑ olduÜu için iptal edilmesi gerektiÜini ileri sürmüàtür.

DanÑàtay Onbirinci Dairesi, söz konusu hük-mün Anayasa’ya aykÑrÑ olduÜu hükhük-müne ula-àÑrken uzun ve birbiri ile baÜlantÑlÑ gerekçelere yer vermiàtir. AnayasanÑn 2. maddesinde belir-tilen sosyal devletin, sosyal adaleti, sosyal gö-nenci, sosyal güvenliÜi ve toplumsal dengeyi saÜlayan devlet olduÜu, Anayasa gereÜi (m. 60) herkesin sosyal güvenlik hakkÑna sahip bu-lunduÜu ve Devletin, bu güvenliÜi saÜlayacak gerekli önlemleri alÑp teàkilatÑ kuracaÜÑ, sosyal güvenliÜin bireyler yönünden “hak”, Devlet yönünden “ödev” olarak öngörüldüÜü, Sosyal güvenlik hakkÑnÑn, yurttaàlarÑnÑn sosyal duru-mu ve gönenciyle ilgilenen, onlara insanlÑk onuruna yaraàÑr asgari yaàama düzeyi saÜlayan sosyal devletin gereÜi ve zorunlu sonucu oldu-Üu, sosyal güvenliÜin saÜlanmasÑnÑn Devlete Anayasa ile verilen ve yerine getirilmesi zorun-lu buzorun-lunan bir kamu hizmeti olduÜu, 5502 sa-yÑlÑ Kanun ile kurulan Sosyal Güvenlik Kuru-munun da Devletin sosyal güvenlik ödevini yerine getirmek üzere kurulmuà kamu tüzel kiàiliÜini haiz bir kamu kurumu bulunduÜu, bu baÜlamda, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun, sos-yal güvenlik hizmetlerini yerine getirirken uy-gulayacaÜÑ 5510 sayÑlÑ Kanun hükümlerinin ir-delenmesi gerektiÜi, 5510 sayÑlÑ Kanun ile Devlet memurlarÑ ve diÜer kamu görevlileri, hizmet akdine dayalÑ ücretle çalÑàanlar, tarÑm-sal iàlerde ücretle çalÑàanlar, kendi hesabÑna çalÑàanlar ve tarÑmsal alanda kendi hesabÑna çalÑàanlarÑ kapsayan beà ayrÑ emeklilik rejimi-nin, aktüeryal olarak hak ve yükümlülüklerin eàit olacaÜÑ tek emeklilik rejiminde buluàturul-masÑnÑn amaçlandÑÜÑ, yasanÑn, sosyal sigortalar ile genel saÜlÑk sigortasÑndan yararlanacak kiài-leri, iàverenkiài-leri, saÜlÑk hizmeti sunucularÑnÑ, bu Yasa’nÑn uygulanmasÑ yönünden gerçek kiàiler

ile her türlü kamu ve özel hukuk tüzel kiàileri-ni ve tüzel kiàiliÜi olmayan diÜer kurum ve ku-ruluàlarÑnÑ kapsadÑÜÑ, Yasa’da, sosyal sigortalar-dan yararlanacak kiàilerin ve saÜlanacak haklarÑn, bu haklardan yararlanma koàullarÑ-nÑn, finansman ve karàÑlanma yöntemlerinin belirlendiÜi, sosyal sigortalarÑn ve genel saÜlÑk sigortasÑnÑn iàleyiàine iliàkin ilke ve yöntemle-rin yer aldÑÜÑ, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun kurum hizmetlerinin gerektirdiÜi asli ve sürekli görevlerinin 657 sayÑlÑ Devlet MemurlarÑ Kanu-nu hükümlerine tabi olarak istihdam edilen personel tarafÑndan yürütüldüÜü, kurumun mallarÑ, alacaklarÑ ve banka hesaplarÑnÑn Dev-let malÑ hükmünde olduÜu, alacaklarÑnÑn da imtiyazlÑ alacaklar olarak kabul edildiÜi ve ku-rumun taàÑnÑr ve taàÑnmazlarÑ ile bankalardaki mevduatlarÑ dahil her türlü alacaklarÑnÑn hacze-dilemeyeceÜinin hükme baÜlandÑÜÑ, 5510 sayÑlÑ Sosyal Sigortalar ve Genel SaÜlÑk SigortasÑ Kanunu’nda sosyal sigorta ve genel saÜlÑk si-gortasÑndan yararlandÑrÑlmaya iliàkin hükümle-rin emredici nitelikte olduÜunun görüldüÜü, kamu tüzel kiàisi olduÜu kuruluà yasasÑnda açÑkça belirtilen Sosyal Güvenlik Kurumunun, Devletin Anayasada iàaret edilen sosyal güven-liÜe iliàkin ödev ve yükümlülüklerini, (kamu hizmetini) yerine getirmek için kamu gücü ay-rÑcalÑklarÑyla donatÑlan, yasa gereÜi kendiliÜin-den ve zorunlu olarak sigortalÑ kapsamÑna alÑ-nanlarÑn hukuki statülerinde tek taraflÑ deÜiàiklik yapmaya yetkili bir kamu tüzel kiàisi olduÜu ve dolayÑsÑyla bu kiàiler hakkÑnda tesis ettiÜi tüm iàlemlerin idari iàlem niteliÜinde lunduÜu, 5510 sayÑlÑ Kanunun kapsamÑnda bu-lunanlarÑn, isteklerine bakÑlmaksÑzÑn kendili-Üinden ve zorunlu olarak sigortalÑ ve genel saÜlÑk sigortalÑsÑ statüsüne girdiÜi, bu statü uya-rÑnca, ödeyecekleri primler, primlerin oranlarÑ, çalÑàma süresi gibi yükümlülüklerin ve bu yü-kümlülükleri yerine getirmeleri sonucu elde edecekleri yaàlÑlÑk veya malullük aylÑÜÑndan faydalanma ve saÜlÑk sigortasÑndan yararlanma gibi haklarÑn önceden belirlendiÜi, Anayasa’da Türkiye Cumhuriyetinin demokratik bir hukuk devleti olduÜu vurgulanÑrken, Devlet içinde tüm kamusal yaàam ve yönetimin yargÑ deneti-mine baÜlÑ olmasÑnÑn amaçlandÑÜÑ, idarenin her

(15)

türlü eylem ve iàlemlerine karàÑ yargÑ yolunun açÑk olduÜu, bu kuralÑn idarenin kamu hukuku ya da özel hukuk alanÑna giren tüm eylem ve iàlemlerini kapsadÑÜÑ, tarihsel geliàime paralel olarak Anayasa’da adli ve idari yargÑ ayrÑmÑna gidildiÜi, kimi maddelerinde bu ayrÑma iliàkin kurallara yer verildiÜi, kural olarak, idarenin kamu gücü kullandÑÜÑ kamu hukuku alanÑna giren iàlem ve eylemlerinin idari yargÑ, özel hu-kuk alanÑna giren eylem ve iàlemlerinin ise adli yargÑ denetimine tabi olduÜu, Anayasada idari yargÑ sisteminde geçerli olan ilkelerin belirlen-diÜi, idari yargÑnÑn görev alanÑna giren bir uyuàmazlÑÜÑn çözümünde adli yargÑnÑn görev-lendirilmesi konusunda yasa koyucunun takdir yetkisinin bulunmadÑÜÑ, Kamu kurum ve kuru-luàlarÑnÑn kamu hizmetleriyle veya bu hizmet-lerin yürütülmesiyle ilgili kararlarÑnÑn idarî ni-telik taàÑyan kararlar olduÜu, adlî yargÑnÑn amacÑnÑn, taraflar arasÑndaki uyuàmazlÑÜÑn hak ve nesafet kurallarÑna göre çözülerek haksÑzlÑ-ÜÑn giderilmesi ve varsa zararÑn tazmin ettiril-mesi, idarî yargÑ denetiminin ana ereÜinin ise, idarenin, hukuk alanÑ ve kanun çerçevesi için-de kalmasÑnÑ saÜlamak olduÜu, hukuka aykÑrÑ olmasÑ nedeniyle bir idarî iàlemin iptal edilme-sine iliàkin kararÑn geçmiàe yürür, yani sakat idarî iàlemin yapÑldÑÜÑ andan itibaren hüküm ifade edeceÜi, dolayÑsÑyla iptal hükmü idareye iptal edilen idarî iàlemden önce mevcut olan ve bu iàlemle deÜiàtirilmià bulunan hukukî du-rumu aynen iade etme zorunluluÜunu yükledi-Üi, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafÑndan, 5510 sayÑlÑ Kanun hükümlerinin uygulanmasÑ sonu-cu tesis edilen iàlemlere karàÑ ià mahkemelerin-de açÑlan davalarÑn, “tespit” ve “eda” davasÑ niteliÜinde olup bu davalar sonucunda hukuka aykÑrÑ iàlemlerin iptal edilmediÜi, hukuk ale-minde varlÑÜÑnÑ sürdürdüÜü, davanÑn kabulü veya reddi àeklindeki mahkeme kararlarÑnÑn taraflar arasÑndaki uyuàmazlÑÜÑn hak ve nesafet kurallarÑna göre çözümünü saÜladÑÜÑ, idarenin hukuk alanÑ ve kanun çerçevesi içinde kalma-sÑnÑ saÜlamaya yönelik amacÑn bu tür kararlarla gerçekleàmediÜi, idari yargÑnÑn görev alanÑ be-lirlenirken, kiàiler hakkÑnda tesis edilen iàlem ile bu iàlemin dayanaÜÑ olan yasa kuralÑnÑn ni-teliÜi ve iàlemi tesis eden idarenin hukuki

sta-tüsünün bir bütün olarak deÜerlendirilmesi ge-rektiÜi, Sosyal Güvenlik Kurumunun kendisine yasa ile verilen kamu hizmetini yerine getirir-ken yasa gereÜi zorunlu olarak sigortalÑ olanlar hakkÑnda tesis ettiÜi iàlemlerde üstün ve ayrÑ-calÑklÑ yetkilerini kullanmak suretiyle hukuki statülerinde tek taraflÑ olarak deÜiàiklik yapma yetkisine sahip olduÜu, sosyal sigorta iàlemleri hakkÑnda kamu hukukuna özgü kurallarÑ içe-ren 5510 sayÑlÑ Kanunun bu Kanun kapsamÑn-da bulunan kiàilere uygulanmasÑnÑn öngörül-düÜü, Kurum tarafÑndan tesis edilen idari iàlemlere karàÑ açacaklarÑ davalarÑn görüm ve çözümünü farklÑ yargÑ yerlerine tabi kÑlmanÑn, idari iàlemleri ilgili bireylere göre ayrÑàtÑrmak sonucunu doÜuracaÜÑ ve bu sonucun, kamu hizmeti kuramÑyla baÜdaàtÑrÑlmasÑnÑn olanaksÑz olduÜu, uyuàmazlÑk konusu olayda, davalÑ ida-renin bilgisayar sisteminden kaynaklanan bir hata nedeniyle, davacÑya vefat eden babasÑn-dan dolayÑ baÜlanan yetim aylÑÜÑnÑn, fazla ödendiÜinin tespiti üzerine 5510 sayÑlÑ Kanu-nun 96. maddesi ve bu madde hükmü uyarÑnca yürürlüÜe konulan “Fazla ve Yersiz Ödemele-rin Tahsiline iliàkin Usul ve Esaslar HakkÑnda Yönetmelik”in 10. maddesi uyarÑnca, 11.173,95-TL borç çÑkartÑldÑÜÑ ve 2009 yÑlÑ AÜustos ayÑn-dan itibaren yetim aylÑÜÑnayÑn-dan 1/4 oranÑnda ke-sinti yapÑlmak suretiyle tahsil yoluna gidileceÜi hususunda davalÑ idarece kamu gücü kullanÑla-rak tesis edilmià bulunan bir idari iàlemin da-vaya konu edildiÜi, bu itibarla Sosyal Güvenlik Kurumunca kamu hizmeti yerine getirilirken kamu gücü kullanÑlarak 5510 sayÑlÑ Kanun kap-samÑnda bulunan sigortalÑlar hakkÑnda tesis edilen tüm iàlemlerin idari iàlem niteliÜinde bulunduÜu ve bu iàlemler nedeniyle idare ile ilgililer arasÑnda çÑkan uyuàmazlÑklarÑ çözmek-le görevli yargÑ yerinin idari yargÑ olduÜu, 5510 sayÑlÑ Kanunun 101. maddesinde yer alan “bu Kanun hükümlerinin uygulanmasÑyla ilgili or-taya çÑkan uyuàmazlÑklar ià mahkemelerinde görülür” tümcesinin Anayasa’nÑn 2., 37., 125., ve 155. maddelerine aykÑrÑ olduÜu gerekçeleri-ne dayanÑlmÑàtÑr.

GörüldüÜü üzere, DanÑàtay Onbirinci Daire-sinin gerekçeleri, sosyal devlette herkesin sos-yal güvenlik hakkÑna sahip olduÜu, bir kamu

(16)

hizmeti olan sosyal güvenlik ödevini Devletin kamu tüzel kiàiliÜini haiz Sosyal Güvenlik Ku-rumu ile yerine getirdiÜi, tarihsel geliàime para-lel olarak Anayasa’da adli ve idari yargÑ ayrÑmÑ-nÑn bulunduÜu ve Sosyal Güvenlik Kurumunca kamu hizmeti yerine getirilirken kamu gücü kullanÑlarak 5510 sayÑlÑ Kanun kapsamÑnda bu-lunan sigortalÑlar hakkÑnda üstün ve ayrÑcalÑklÑ yetkilerini kullanmak suretiyle tesis edilen tüm iàlemlerin idari iàlem niteliÜinde olduÜu ve bu iàlemler nedeniyle idare ile ilgililer arasÑnda çÑkan uyuàmazlÑklarÑ çözmekle görevli yargÑ yerinin de idari yargÑ olduÜu temelinde özet-lenebilir.

D. Anayasa Mahkemesi’nin Söz

Konusu Hükmün Anayasa’ya

AykÍrÍ OlmadÍÙÍna ÜliÛkin

Gerekçeleri

Anayasa Mahkemesi öncelikle uyuàmazlÑÜÑn temelini teàkil eden Emekli SandÑÜÑ Kanunu’na iliàkin uygulamayÑ baz alarak, 5502 sayÑlÑ Sos-yal Güvenlik Kurumu Kanunu’yla, 5434 sayÑlÑ T.C. Emekli SandÑÜÑ Kanunu’nun bazÑ maddele-rinin yürürlükten kaldÑrÑldÑÜÑ, Türkiye Cumhu-riyeti Emekli SandÑÜÑ’nÑn kamu tüzel kiàiliÜine sahip Sosyal Güvenlik Kurumuna devredildiÜi tespitinde bulunmuàtur. Bu baÜlamda geçici maddelerle korunan haklar dÑàÑnda 5510 sayÑlÑ Kanun’un yürürlüÜünden sonra göreve baàla-yanlar yönünden tek bir sosyal güvenlik siste-minin bulunduÜunu ifade etmiàtir.

17.4.2008 tarihli ve 5754 sayÑlÑ “Sosyal Sigor-talar ve Genel SaÜlÑk SigortasÑ Kanunu Þle BazÑ Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde DeÜiàiklik YapÑlmasÑna Dair Kanun” ile 5510 sayÑlÑ Kanun’a eklenen Geçici 1’inci ve Geçici 4’üncü maddelerle, bu Kanun’un 4’üncü mad-desinin birinci fÑkrasÑnÑn (c) bendi kapsamÑna alÑnanlar ile bunlarÑn dul ve yetimleri hakkÑn-da 5434 sayÑlÑ Kanun hükümlerine göre iàlem yapÑlacaÜÑ hüküm altÑna alÑnmÑàtÑr. Baàka bir ifadeyle, 5754 sayÑlÑ Kanun’un yürürlüÜe gir-mesinden önce memur ve diÜer kamu görevlisi olarak çalÑàmakta olanlar, önceden olduÜu gibi 5434 sayÑlÑ Kanun hükümlerine tâbi olacaklar ve bunlarÑn emeklilikleri bakÑmÑndan da aynÑ

Kanun hükümleri uygulanmaya devam edecek dolayÑsÑyla uyuàmazlÑklarda idari yargÑ görevli olacaktÑr11. Bu nedenle 101. maddede, “bu

Ka-nunda aksine hüküm bulunmayan haller” söz-cüklerine de yer verilmiàtir.

Anayasa Mahkemesi, söz konusu hükmün Anayasa’ya aykÑrÑ olmadÑÜÑnÑ tespit ederken àu gerekçelere dayanmÑàtÑr. 5502 sayÑlÑ Kanunla kurulu Sosyal Güvenlik Kurumunun artÑk sos-yal sigortacÑlÑk esasÑna göre faaliyet gösteren bir kurum olduÜu ve yaptÑÜÑ iàlem ve mua-melelerin de idari iàlem sayÑlamayacaÜÑ ve bu Kurumun, kanununda hüküm bulunmayan du-rumlarda özel hukuk hükümlerine tâbi bulun-duÜu; mahkemelerin kuruluàu, görev ve yet-kileri iàleyiài ve yargÑlama usullerinin kanunla düzenleneceÜi, tarihsel geliàime paralel olarak Anayasa’da adlî ve idarî yargÑ ayrÑmÑna gidildi-Üi, idarî yargÑnÑn denetimine baÜlÑ olmasÑ gere-ken idarî bir uyuàmazlÑÜÑn çözümünün, haklÑ neden ve kamu yararÑnÑn bulunmasÑ halinde yasa koyucu tarafÑndan adlî yargÑya bÑrakÑla-bileceÜi, 5510 sayÑlÑ Kanun ile birlikte sosyal güvenliÜin tek çatÑ altÑnda toplanÑp özel hukuk niteliÜi aÜÑr basan sosyal güvenlik hukuku nÑ oluàtuÜu, ià mahkemelerinin ià hukuku ala-nÑndaki uyuàmazlÑklarÑ çözmekle görevli, ihti-saslaàmÑà adlî yargÑ mahkemeleri olduÜu, yasa koyucunun 5510 sayÑlÑ Kanun kapsamÑndaki ià ve iàlemleri, prim esasÑna dayalÑ yeni siste-min niteliÜine baÜlÑ olarak ià mahkemelerinin görev alanÑ kapsamÑna alabileceÜi, sosyal gü-venlik hukuku kapsamÑnda aynÑ konuya iliàkin tüm uyuàmazlÑklarÑn, bu alanda görevli uzman mahkeme olan ià mahkemelerinde görülmesi-nin, hak arama özgürlüÜünü kolaylaàtÑrÑcÑ nite-likte olduÜu gerekçelerine yer vermiàtir.

Anayasa Mahkemesinin oyçokluÜuyla aldÑÜÑ bu kararÑna iki üye muhalif kalmÑàtÑr. Muhalif üyelerin gerekçeleri, özel hukuk alanÑna giren konularda adli yargÑnÑn haklÑ neden ve kamu yararÑ gibi hizmet gerekleri ile görevli kÑlÑna-bileceÜine iliàkin istisna hükmünün sÑnÑrlarÑnÑn çok dar tutulmasÑ gerektiÜi, bu konuda yasa koyucunun mutlak bir takdir yetkisinin bulun-madÑÜÑ, yasa koyucunun yerine geçerek yargÑ kararÑ ile herhangi bir mahkemenin görevine iliàkin kural konulamayacaÜÑ, sosyal güvenlik

Referanslar

Benzer Belgeler

Paralimpik oyunlarında İlimizin başarı oranında artma 22Sağlıklı yaşam merkezi İl sağlık eylem planı-19 Mayıs Üniversitesi -İl SağlıkMüdürlüğü-Büyükşehir ve

Kemal Gözler, Türk Anayasa Hukuku Dersleri, 21.b., Ekin Kitabevi Yayınları, Bursa, 2017...

Yine kadın sigortalının yaşlılık aylığına hak kazanmasını kolaylaştırıcı nitelikteki doğum borçlan- masına ilişkin düzenleme ile sürekli başkasının bakımına

Kamu hukuku, devletin ve diğer kamusal kuruluşların ile bu kuruluşlarda görev yapan memurların görev ve yetkilerini, devlet ve diğer kamu kuruluşları arasındaki ilişkileri

% 3 oranı esas alınır.” Hükümden yararlanamayacaktır... 22 Bunlardan bu Kanuna tabi çalıştıkları süre zarfında 80 inci maddeye göre belirlenen prime esas kazançları

- Ortaçağ’ın başlarında paralı insanların karşısında çok imkan yoktu. Çok az insanda kullanılacak para vardı, parası olanların da kullanacak yeri yoktu. Kilisenin

Yaşlılık aylığı talebi durumunda TR/MN 202, malullük aylığı talebi durumunda TR/MN 204 (TR/MN 204 formüleri ile birlikte TR/MN 213 formüleri de

Patients and Methods: Motor functions, ability of sustaining attention and executive functions of 25 elite female adolescent weightlifters were evaluated through finger