CUMHURİYET 1 Ekim 1965
Mktücalite
Galata Kulesi I908’de de
restore edilmek istenmiş
başarılamamıştı
fakat
i sta n b u l’un en eski ve ta r ih i ya- * p ıtla rın d a n b iri o lan G alata K esinin o n arım ı ve re s to ra s yonu için y a p ılan çalışm alar aür atle ile rle m e k te d ir, ik i m ilyon T ü rk lira sın a m al olacak o n arım d an sonra K u le b am b aşk a b ir h ü v iy e t alacak, İs ta n b u l’u n ge re k y e rli h alk ı ve gerekse h e r yıl s a y ıla n b iraz d a h a a r ta n tu r is t le r için şeh rin başlıca z iy a re t ve eğlence y e rle rin d e n b iri olacak tır.
B u n u n la b e ra b e r şunu da h a tırla tm a k isteriz ki, fiili sah ay a İn tik a l etm em ek le b e ra b e r G a la ta k u lesin in o n arım ı ve re s to rasy o n u için d ah a evvel de ça b a la r sa rfe d ilm iştir. 1908 M eşru tiy e t in k ılâ b ın d a n hem en sonra M im ar ve M ühendis T a h ta c ıy a n
i
E fen d i ta ra fın d a n h a z ırla n a ra k : B ah riy e N ezaretin e (D eniz İş le - ı r i B ak an lığ ı) su n u la n b ir p lâ n v e m aket, b u g ü n ta tb ik ed ilm ek | te olan p lâ n a p e k b en zem ek te- | d ir. V âkıa g erek A m e rik a d a k i ; g erek se A v ru p a d a k i k u le le rin tan zim i ve z iy a re tç ile r için fa y d a lı h ale g e tirilm e si için y a p ı la c a k in ş a a t ü zerin d e ana p lâ n l a r m e v c u ttu r. Bu an a p l i n bazı tâ d il ve ilâ v e le rle aşağı y u k a rı . b ü tü n b u gibi y a p ıtla rd a göz ö- ' n ü n d e tu tu lm a k ta d ır.Kulenin tarihçesine
kısa bir bakış
T ah tac ıy an E fen d i'n in elli kü-" s u r y ıl ev v el y a p tığ ı p lân a geçm eden evvel ta r ih i G alata K u lesi h a k k ın d a kısaca bilgi v e r m ek y erin d e o laca k tır. E sk i h a liy le 56, in ş a a t ta m a m la n d ık ta n so n ra 70 m e tre y ü k se k lik te olan G a la ta K ulesi, Doğu R om a Im pa r a to r la n n ın yedincisi olan A - n a s ta siu s D ilozus ta ra fın d a n 507 de fe n e r k u lesi o la ra k in şa e t tirilm iş tir. 13 M a rt 1261 ta r ih in de im z a la n a n N ym pheon a n d la ş- 1 m ası ile G a la ta ’da y e rle şe n ve V e n e d ik lile rin im tiy a z la rın a sa h ip çık an C e n e v iz lile r b ir riv a y e te göre, K u le ’yi y en id en bina e tm işle r, d iğ er b ir riv ay ete gö re de, eski K u le 'y i b ü y ü tm ü şle r ve o n a rm ışla rd ır.
İ s ta n b u l’u n fe th in d e n sonra G alata da T ü rk h âk im iy eti a ltı n a geçince, F a tih S u lta n M eh m et, tepesinde haçlı siv ri b ir kü lâ h b u lu n a n ve C h riste a T n rris ad ın ı ta ş ıy a n K u le ’nin ü s t k ıs m ını y ık tırm ıştı. K an u n i S u lta n S ü ley m an dev rin d e zindan
ola-Feridun Fazıl TÜLBENTÇİ
1908 Meşrutiyet İnkılâbından hemen sonra
Galata Kulesinin onarımı ve restore edilmesi
için bir plân hazırlanmıştı. Bu plâna göre Ku-
le’de, rasathane, lokanta, müteaddit eğlence
yerleri, mükemmel bir tiyatro, bütün şehri
ışıklandıracak projektör tertibatı ve en üst
kata çıkmak için de çift asansör tertibatı ya
pılacaktı. Kule'nin terasına çıkanlar dürbünle
İstanbul’un şahâne güzelliğini seyredeceklerdi.
T arih i G alata K ulesinin resto re edilm ek üzere ü st kısm ının yıkıl
m adan önceki durum u
r a k k u lla n ılm ış, b ab a sın ın ö lü m ü ü zerin e, 30 E y lü l 1566 da ta h t a çıkan İk in c i S elim , esaslı b ir şekilde ta m ir e ttirm işti. F a k a t b in a y in e a y n ı m a k sa t u ğ ru n d a k u lla n ılıy o rd u .
Bir yıllık rasathane
görevi
I X ncı yüzyılın ikinci yarşsın- da, ü n l ü astro nomi âlimi ve m a te m a tik ç i m üneccim başı T a - k iy ü d d i n M eh m et Efendi, d ev rin padiş ahı S u lt a n Ü çüncü Mu- r a d ’a b a ş v u r a r a k as tronom i ile m eşgul ola n la r için yen i b i r r a sathane yapılm asın ı rica etmiş ve m üsaadesin i almıştı. M ü te a d dit bin a la r yapılmış ve G ala ta K ulesi de 1579 da bu m a k s a t için kullanılm ıştı. F a k a t Ş e y h ü l i s lâ m Kadızâde Şem sed din A h m e t :
— lh ra c -ı r a s a t olunan d evlet, az m ü d d e tte m ü n k ariz olag el m iştir.
D iy ere k h ü k ü m d a r ın v e h im le rini a r ttırm ış ve ra s a th a n e b in a la rı 15 Şubat 1580 de yıkılmış, G ala ta K ulesine ise d o k u n u lm a mıştı. K ule b undan sonra da zın dan lık vazifesine devam etmiş, sakinle ri arasın da 1616 da Boğ- ' dan Voyvodası to pal K osta ntin ile ailesi sakinle ri de b u l u n m u ş tu.
Yangınlar ve yapılan
tamirler
V üz k ır k a lt ı b asam aklı bir * m erdivenle çıkılan G ala ta Kulesi 1794 yılına k a d a r taş d u v a r üzerine k o nulm uş, ü s t ü k u r şu nlu ah şa p b ir k ü la h ile iki bü y ü k odadan ib aretti. 25 Tem m uz 1794 te G a la ta ’da çıkan b ir y a n gın sonucunda b u çatı odala r ve m e r d iv e n l e r yanmış, S u lt a n Ü- çüncü Selim K ule nin b u kısmım ve m erd iv en leri yenid en inşa e t
tirm işti. K u le y e siv ri b ir k ü la h k o n u lm u ştu . D ö rt ta r a fa ç ık ın tı la r v e rilm e k su re tiy le d ö rt cam lı k ö şk y ap ılm ıştı. A y rıca üç o- da. e tra fın d a b ir e r sofa ve Di v an h a n e ilâv e o lu n m u ştu .
1835, 1866 ve 1878 de üç ayrı yangın geçiren ve h e r defas ında ta m ir göre n K ule , uzun yıllar, yangın iş a re t k ule si o larak k u l la nılm ış tır.
G alata
Kulesinden
uçan Türk bilgini
a l a t a Kule sinin kısa ta rihçe-
” sine son verm eden önce,
T ü r k havacılık ta r ih i n d e önem li b ir sayfa işgal eden b ir olayı da kısaca z ik r e tm e k yerinde olacak tır.
S u lt a n D örd üncü Murad d e v rinde, H ezârfen A h m e t Çelebi a- dın da b i r bilgin, in s an ların h a v ad a uçabileceğini is pat etm ek istemişti. Çelebi, özel s u r e tte yaptığı k a n a tl a rl a G ala ta K u l e sinden Ü s k ü d a r ’a k a d a r uçm uş. Doğan cıla r m ey d an ın a inmişti. Bu uçuşu b ü tü n İsta nbul halkı izlemişti. Bir rivayete göre, v e h me düşen padiş ah:
— Bu pek h av f edilecek b ir a- d am d ır. H er ne m u rad edinse e- Iinden geliyor. B öyle k im selerin bekası caiz değildir.
D iyerek C ezayir’e s ü r d ü r m ü ş tü . T ü rk hav acılık ta r ih in in ilk
ve fe d a k â r siması bu zattır.
Ç
ok sağlam ve eski b ir yapı o-lan, f a k a t sanat kıy m eti b u- lu n m ıy a n , G alata Kulesini, t u rizm bakım ın dan resto re e tm e ğe k a r a r veren ve p rojele rin i yap t ı r a r a k derhal faaliy ete geçen Beled iyen in bu te şebbüsünü ta k dirle k arş ılam ak lâzım dır kan ı sındayım. P ro jey e d a ir gazete
lerde çıkan yazıları okurk en,
b u n d a n ellisekiz yıl önce yap ı la n ve yine basında old ukça a- k is ler u y a n d ır a n başka b ir pro je
m m
s*
ı
Ü stte m im ar T ahtacıyan efendinin p rojesine göre G alata K ulesinin alacağı şekil görülüyor. K ulenin üzerine 40 m. lik b ir ek kısım yapılacaktı b aşarı lam adı. Y anda İse yarım a sır so n ra ayni teşebbü sü n gerçekleşm esi üzeri ne başlanan inşaatın ha lihazırdaki d urum u.
« K l i m a g e ld i.
Y u k a rd a d a iş a re t ettiğim gibi, M im ar ve M ühendis T ah tacıy an E fe n d i’n in 1908 de y ap tığ ı p lâ n ve m a k e t ile bugün ta tb ik e d i le n p lâ n a ra s ın d a o ldukça b e n z e rlik v a r. D erhal b e lirtm e k lâ z ım d ır ki, b u g ü n k ü p ro je, hem d a h a m odern ve hem d ah a güzel d ir.
Elli küsür yıl evvel
yapılan plân
&Jj im a r ve M ühendis T ahta cıyan * " E fendin in hazır la yıp B a h ri ye nezaretin e verd iği p lâ n a gö re, kule 'nin ü stü n d e k i ahşap k a t l a r yık ılacak, onun yerine demir den, b ir kısmı silindir b ir kısmı k ü r e şeklin de te zyinatlı bir k ı sım ilâve edilecektir. Bu ilâve nin yüksekliği 40 m e t re k a d a r o la caktı. K u l e ’nin tepesin de u fak b i r r a s a th a n e k u ru l a c a k tı . Şehir dek i y a n g ın la rı h a b e r v e rm e k i- çin başta ter san e olm ak üzere ilgili dairelere telefon ve telg raf h a t l a r ı ile b ağla na caktı. A yrıca telsiz te l g r a f ista syonu y a p ıl m a sı da göz ö nünde tu t u lm u ş t u . Tel siz te lg raf an te ni, b u g ü n k ü o na n ı n d a k i te levizyon a n te n i yerini a lm a k t a idi. Üst k a tl a r d a k u le nin etr afını çeviren b ü y ü k t e r a s ta k i b ir çok n o k ta l a r a k u v v e t li p r o j e k tö r l e r k o n u la r a k gece şehrin d ö rt b i r ta r a fı a y d ın l a tı la caktı. G ündüzleri ise b ü y ü k d ü rb ü n l e rle M a rm ara, Haliç, Bo ğaziçi gibi İs ta n b u l ve civarın a kuşbakışı b a k m a k , tabiî güzel lik lerle ve eşsiz âb id el erle dolu olan şehri sey retm e k m ü m k ü n ola caktı. K u l e ’nin ilâve kıs m ın da m ü k e m m e l bir T iyatro salo nu, b ü y ü k b ir lo k an ta ve çeşitli salonlarla eğlence y e rleri b u l u nacaktı. K ule nin üst kısım larına iki b ü y ü k asan sörle çıkılacaktı.
T ah tacıy an Efendi ve mensup old uğu şirk et, b ü t ü n in ş aat m as r a f la rın ı üzerine alıyor, b u n a mu kabil otuz yıl için işletme im ti yazı istiyord u.
Bu p ro je ta h a k k u k etmemiş, a- rad an y arım asırdan fazla b ir za m an geçtikte n sonra daha m ü kem m el b ir plân h a zırlan arak işe b aşlan m ıştır, in ş a a t ta h m in lere göre 1966 sonunda bitecek tir. Bu s u r e tle İs tan b u l yeni ve tu r is t ik b ir bina daha kazanmış ola caktır.
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi