• Sonuç bulunamadı

Doğan Avcıoğlu

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Doğan Avcıoğlu"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T

T-15 K A S IM 1983

POLİTİKA VE ÖTESİ

MEHMED KEMAL

Doğan Avcıoğlu

Doğan Avcıoğlu’nu orta sayılacak bir yaşta Büyükada’da top­ rağa verdik. Mezarlık adanın ta tepesinde bir yerdeydi. Dik, da­ yanılmaz yokuşu tırmanırken, "Doğan böyle bir mezarlığı bizi

dik yokuşlara salarak özellikle mi seçti?" diye düşündüm. Be­

nim gibi birçokları da düşünmüştür. Devrimci Avcıoğlu, bizi yo­ kuşa sokarken devrimin nasıl çetin ve güç olduğunu bir kez daha mı anımsatıyordu?

Tören, gösteri istememişti. Hatta gömülüşünün duyurulma­ sına da karşı çıkmıştı. Ama dostları bunca yolu teperek topra­ ğa verilişinde onu yalnız komadılar. Çevreme baktım, uğurla­ yanlardan çoğu Doğan'ın yaşarken çok yakın dostları idi. Yön dergi ve kadrosu teknik ve yazı elemanları ile oradaydılar.

Doğan Avcıoğlu’nu Akis Dergisi’nde iken tanımıştım. Yön Dergisi’ni çıkarırken dostluğumuz arttı. Yön’de her hafta, ba­ na ayrılan köşede yazdım. Bütün konularda anlaşır mıydık? Ha­ yır, diyeceğim. Avcıoğlu, o yıllarda, bize biraz aykırı gelen hızlı çözüm yanlısı görünürdü. Kemalizmin asker kanadı ile çok şey­ lerin çözümleneceğine inanırdı. Yön’ü çıkarır, Sosyalist Derne- ği’ni kurarken görüşünün felsefesini ve kuramını yaymaya ça­ lışıyordu. Büyük bir ekip çalışmasının oluşturduğu Yön’de dar­ madağın çıkan yazılar ve çalışmalar daha sonra derli toplu ola­ rak "Türkiye’nin Düzeni” ni oluşturdu ve Doğan Avcıoğlu imza­ sını attı.

27 mayıs 1960 hareketi elbette çok şeylerin söylenmesi ve açıklanmasına yaradı. Kemalizmin asker kanadının gerçekleş­ tirdiği bu harekete arka veren siviller çoktu. Ama Halk Partisi1 nin ağır basması, İsmet Paşa faktörü Kemalistlerin asker ka­ nadının başarılı sonuçlar elde etmesini engelledi. Acaba Ke­ malistlerin asker kanadı ile toplumcuların mızıkçılık etmeyen­ leri elele verseler sonuca daha çabuk ulaşabilirler miydi? di­ ye düşünüyorum. Tarih, kendi içinde olgusunu yaşar, onun için bu düşüncenin bir hayal de olsa üstünde çok durmadan geçi­ yorum.

Doğan Avcıoğlu, Yön denemesinden elde ettiği birikimle,

“Devrim" dergisi atılımına girişti. Adı üstünde, bu dergide sa­

vunulan fikirler devrim doğrultusunda olacaktı. Ancak Devrim dergisi de, devrim atılımı da 12 mart gibi bağnaz bir hareketle toslaştı. Özünde Kemalizmin asker kanadının özlemleri yatan atılım, gene askeri bir hareketle önlendi. Doğan ve arkadaşla­ rı bu yüzden" epeyce sıkıntı çektiler.

Bu deneyler, Avcıoğlu’na tarih bilincinin daha açık seçik or­ taya konulması inancını verdi, iki kitap, “Milli Kurtuluş Tarihi"

ve "Türklerin Tarihi" bu inancın ateşi ile kaleme alınmıştır. Belli

bir coğrafyada yaşayan belli bir toplumda birçok şeyler yapıla­ mıyor, yapılmak istendiğinde engellerle karşılaşmıyorsa, elbet­ te bir nedeni vardı. İşte durmadan, bıkmadan, usanmadan bü­ yük bir çalışkanlıkla bu sorunun yanıtı arandı. Avcıoğlu, “ Türk­

lerin Tarihi"ni tamamlayamadan dünyamızdan ayrıldı. Bu kita­

bı tamamlasa bir senteze varacak, bize gecikpıe ve duralama- lanmızın nedenlerini açıklayacaktı. Bu kitap tamamlanabilir mi? Tek adamın yaptığı bir işi ancak, bundan sonra bir kurul, bel­ ki, gerçekleştirebilir. Dokümanlar eldedir, sorun değerlendir­ melere kalıyor.

Bizde politika yapan insanlar açık olmazlar. Halktan da, ken­ dilerinden de bir şeyleri gizlerler. Böyle olunca halkı politikaya karıştırmamış gibi olurlar. Doğan, politikayı açık yapan önder­ lerden biriydi. Bunu yapma, ülkemizde denenmemişi göze al­ mak olurdu. Belki de bundan olacak Doğan Avcıoğlu bir tari­ kat şeyhi gibi belli müritleri ile sarılmış bir hayat yaşadı. Kala­ balıklar için çalışkan adamdı ama, yalnızlığının otağında yaşı­ yordu. Oturduğu yerde herkesi ve herşeyi tanırdı. Herkesten ve herşeyden yeterince yararlanmazdı. İlk tanıdığımda, bu her­ kesi ve herşeyi bilişine şaşırmıştım. Sonra bu zanaatin, onun uğraşı olduğunu anladığımdan bir daha beni şaşırtamadı. Son zamanlarda görmüyordum-ama, onulmaz bir hastalıkla pen­ çeleştiğini yakın dostlarımız haber veriyorlardı.

Ada’nın Çarkı Felek denilen dik yokuşunda tabutunun ardın­ dan ağır ağır çıkarken sigarayı bıraktığıma seviniyordum. Öy­ le olmasa Patriyot Hayati gibi birkaç kez yol kıyısına oturup din­ lenerek tırmanacaktım. Tırmanacaktım, çünkü Doğan yokuş­ ların tırmanarak aşılacağını öğütlüyordu.

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Hasta kimliğinin doğrulanmasına yönelik düzenlemeler yapılmalıdır. • Yatışı yapılan her hastada beyaz

(2007) yaptıkları çalışmanın amacı, düşük fosfor durumu ile alkali topraklarda buğday ve kolza çeşitlerinin büyüme, P alımı ve rizosfer özellikleri üzerine

Genel olarak depolama süresince Tip 3 ve Tip 4 no'lu karayemiş meyvelerinin SÇKM miktarı, diğer karayemiş tiplerine göre daha yüksek olduğu

Çizelge 4.13.’den görüldüğü gibi bitkilerde en az meyve tohum sayısı 0,44 adet ile korunga bitkisinde en fazla meyvede tohum sayısı ise 2,97 adet ile yonca bitkisinde

Ülkemizde endüstriyel faaliyetler sonucu atık olarak oluşan ve ilk kez tarafımızdan aktif karbon üretiminde kullanılan yenidünya çekirdeklerinin, bundan elde edilen

Anadolu ağızlarında aynı anlam ve görevde ünlü uyumuna uygun olarak kullanılmaktadır.. –Ģ/-iĢ/-uĢ/-üĢ: ÇeĢitli fiillere gelerek hareket isimleri

Wartenburg’a göre, daha sonra Hıristiyanlığa da geçen bu özel ve yeni zaman anlayışı, yani belli bir ereğe göre yönlen- miş, başlangıcı ve bitimi olan, kendi

Hemen hemen herkes Avcıoğlu’nu Yön dergisiyle anımsar. Avcıoğ- lu Yön’ün hem sahibi, hem de başyaza­ rıdır. Daha ilk sayısında Türkiye'nin kal­ burüstü