• Sonuç bulunamadı

Aziz Usta

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Aziz Usta"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

SAYFA

— . . .

ANKARA PAZARI

YA K U P K E P E N E K

Aziz Usta

Yazı, çok karmaşık olgu ve nesnelerin anlaşılması­ nı kolaylaştıran bir araçtır. İyi de konu çağdaşımız bir yüce bilge olunca bu kolaylık kayboluyor, yerini güç­ lüğe bırakıyor. Yine de Aziz Nesin’i yazmak gereki­ yor.

Hangi yönüyle?

Ekonomi sayfasında önce ekonomide Aziz Nesin’e kısaca da olsa değinilmelidir. Kazan Töreni’nden Sur- name’ye, Büyük Grev’den Nah Kalkınırız’a dek bü­ yük ‘Usta’nın pek çok yapıtı doğrudan ekonomik ko­ nuları içerir. Tümü burada özetlenemez. Ancak şu i- ki yorum Usta’nın ekonomiye bakışının öğretici ör­ nekleri olarak alınabilir.

1960’ların başlarında askeri yönetimin Maliye Ba­ kanı özel girişimci çevrelere yakın görünmek için ol­ sa gerek, bir basın toplantısında, ekonomi biliminin kurucusu sayılan ünlü İngiliz düşünürüne gönderme yaparak “Bu ülkeye Adam Smith de gelse ancak bu

kadar liberal olurdu" türünden bir söz söyler. Ertesi

gün büyük Usta’nın çıkarmakta olduğu Zübük adlı günlük gazetenin başyazısının başlığı şöyledir: “Ek­

rem Simit. ”

Yine aynı günlerde ülkemizin en ünlü işadamı yap­ tığı bir radyo konuşmasında, dönemin askeri hükü­ metine “sermayeyi ürkütmeyiniz” anlamına gelecek bir çağrı yapar. Ertesi gün Zübük konuşmayı boydan boya başlık yapar: "... Ağabey Dedi ki: Sermaye Ür­

kektir Höt Deyince Kaçar. ”

Çok geniş bir çerçeve oluşturan Usta’nın ekono­ mi içerikli yazıları hiç kuşkusuz ayrıca incelenmeli, üzerine araştırmalar, doktora çalışmaları yapılmalıdır.

Usta’nın yazdıklarının öğretici yönleri, kuşkusuz çok boyutludur. Ancak tüm yazdıklarından çıkarılma­ sı gereken “en önemli ders", kanımca “ toplumsal

borç” kavramıdır.

Nedir toplumsal borç?

Büyük Usta’ya göre toplumun her bireyi, özellikle de okumuş olanlar; ya da kendilerine “aydın" deni- lenlerin “tümü”, kendilerine yaşam veren, öğrenme ya da yetişme olanağı sağlayan kendi “doğal" top- lumlarına ve buradan tüm dünyaya borçludurlar.

Bu borcun çok değişik nitelikleri vardır; ödenmesi de öyle kolay olmaz, “yaşam boyu” sürer.

Peki, toplumsal borç nasıl ödenir? Usta’ya göre toplumsal borcu ödemenin yolu, “toplumun sorun-

lannı”gerçekten “kendi sorunu yapmak" ve bunların

çözümü için durmadan dinlenmeden, çaba harca­ maktır. Kuşkusuz toplumsal borcun ödenmesi hiç mi hiç kolay değildir; çok derin bir sorumluluk bilinci, er­ dem ve dürüstlük temeline dayanır. Toplumsal borç, hiçbir karşılık beklenmeden ödenir.

Borcun ödenmesi, öncelikle insanın “özgürleşme­

si” savaşımına, yaşamı gözden çıkaracak bir özveri

anlayışıyla katılmayı ister. Ancak bununla “birlikte"ya­ şama da tüm güzellikleriyle bir tutku biçiminde bağ­ lı olmayı gerektirir.

Toplumun bireyleri arasındaki eşitsizliklerin azaltıl­ ması için çaba gösterilmesi; ezilenlerin haklarına sa­ hip çıkılması; insanın insan tarafından sömürülmesi- nin “her türünün” , ekonomik, siyasal ve dinsel sömü­ rünün azaltılması, giderek tümüyle yok edilmesi; ulu­ sal bağımsızlığa ve ülke kaynaklarının yabancılarca yağmalanmasına karşı konulması; bağnazlığın ve tu­ tuculuğun değil, bilim ve tekniğin gerçek yol göste­ rici olarak alınması... Tüm bu yaşamın değerleri için uğraş verilmesi ve tüm bu uğraşların her gen ya da hücreye işlenerek “yaşam boyu" sürdürülmesi, Us- ta’nın sürekli vurguladığı gibi, toplumsal borcu öde­ menin yoludur.

★★★

Aziz Yazısı gülmecesiz olur mu? 12 Eylül faşizmi­ ne karşı O’nun öncülüğünde “Aydınlar Dilekçesi”n\n 12 kişilik yazım kurulu toplantısında anlattığım bir Te­ mel fıkrasını çok beğenmişti. Şöyle:

Temel İstanbul’dan kız arkadaşını da alarak ailesi­ nin yanına, Karadeniz’e gider. Arkadaşını yürüyüşe çı­ karır. Her türlü yeşilin dans ettiği tepelere döner ve:

“Ha bu gördüğün tüm araziler bizimdir. Ben bura­ ları çok severim. O kadar severim ki, binleri bir yap­

rak koparsa, yatınr gerekeni yaparım ” der. Biraz son­

ra kızcağız bir yaprak koparır. Temel, “önceden uyar­

mıştık kusura kalma” der ve gereğini yapar. Az son­

ra kızcağız bir yaprak daha koparır, yine gereken ya­ pılır ve bu iş tekrarlanır gider. Gider de, takati kesilen Temel, son yaprak kopanlınca durur ve “Bundan oya-

nısı Evkafındır, biz karışmayımz" der.

★ ★ ★

Aziz Usta, hiç ama hiç “karışmazlık" etmedi; tüm doğal ve nesnel olana büyük bir aşkla karıştı; vakıf toprağı dahil,"sınır tanımadı”. Toplumsal borcunu ca­

nı pahasına ve fazlasıyla ödedi. Geleceğe ışık tutan, yol gösteren “onur anıtımız” oldu.

Seninle aynı yıllarda yaşamak büyük mutluluktu Usta; teşekkürler tümümüz adına, çok sağol.

Referanslar

Benzer Belgeler

Kapalı olmayı isteme (maskeler), açık olmayı istemenin tersi olarak kişinin iletişime girme cesaretini kırar." "Açık olmakla, mümkün varoluş olarak kendimi

Çocukların sağlıkla ilişkili fiziksel uygunluk düzeyleri esneklik, kassal ve kardiovasküler dayanıklılık, kassal kuvvet ve vücut kompozisyonu ile ilişkili olurken

• Obezite; kalp hastalığı, tip 2 diabetes mellitus, hipertansiyon, inme, belirli tipte kanserler (endometrial, meme, prostat, kolon, vb), dislipidemi, safra kesesi hastalıkları,

• Orta şiddetde fiziksel aktivite için kişi maksimum kalp hızının % 50-70’inde egzersiz yapmalıdır. Maksimum kalp hızı kişinin

Özellikle taze olan sebze ve meyveler demir, kalsiyum, magnezyum, potasyum, A, C vitaminleri, folik asit, B6vitamini, diyet posası, elzem besin öğeleri ve besin öğesi

• Daha önce hiç egzersiz yapmamış olanlar gün aşırı.. • 10 dakika gibi sürelerle başlamalı ve bunu zaman içinde en az 30 dakika olacak

Gökyer’in (2018) Elâzığ merkez ve ilçe merkezlerinde görev yapan 343 lise öğretmeninin hayat boyu öğrenme eğilimlerini incelediği çalışmasında; öğretmenlerin

«Röportaj bize şnsan yaşamını en güzel veren bir daldır.» s/9 oku Türkiye’de röportaj neden gelişmedi. «Bizim politikamız uzun yıllar gerçeğe varmak değil, gerçeği