• Sonuç bulunamadı

Sanatçı Efe Baltacıgil, bu akşam saat 20:00'de Lütfi Kırdar Konser Salanu'nda konser verecek:viyolonselin genç ismi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Sanatçı Efe Baltacıgil, bu akşam saat 20:00'de Lütfi Kırdar Konser Salanu'nda konser verecek:viyolonselin genç ismi"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

SAYFA

+

CUMHURİYET T - r .S 7 , g - E S C »

mCfcTİ

- —

q . <t . r

o o

KULTUR

kultur@cumhuriyet.com.tr

Sanatçı Efe Baltacıgil, bu akşam saat 20.00’de Lütfi Kırdar Konser Salonu’nda konser verecek

Viyolonselin genç ismi

AYÇA TEZER________________

Gürer Aykal yönetimindeki Bo-

rusan İstanbul Filarmoni Orkestra­ sının bu ayki konserinin solisti, genç yaşında yurtiçinde ve yurtdışında bir­ çok başarıya imza atan viyolonsel sa­ natçısı Efe Baltacıgil. Dün akşam Kadıköy Halk Eğitim Merkezi’nde verdiği konser, bugün saat 20.00’de Lütfi Kırdar Konser Salonu’nda yi­ nelenecek. Efe Baltacıgil’in Elgar’ın Viyolonsel Konçertosu’nu seslendi­ receği konserde, orkestra Joseph Pac-

kales’in ‘Tour&Retour’ ve Ravel’in ‘Bolero’ adlı yapıtlarını yorumlaya­

cak.

Müziğe kemanla başladı

Beş yaşmda, İstanbul Üniversite­ si Devlet Konservatuvan’nda yan zamanlı öğrenci olarak Giray Rosen-

fos’un sınıfında kemanla müziğe

başlayan Efe Baltacıgil, viyolonsel­ le tanışmasını şöyle anlatıyor: “ Beş

yaşındayken babam minnacık bir kutu getirdi. Bunu çalmayı dene­ memi söyledi. Açıkçası çok hoşu­ ma gitmedi keman. Ud yd sonra da­ ha büyük bir kutuyla geldi. Bu bir viyolonseldi. O gerçekten çok ho­ şuma gitti.” İlkokul 3. sınıfta viyo­

lonsel çalmaya karar verip Mimar Si­ nan Üniversitesi Devlet Konserva­ tuvan’nda İhsan Kartal’ın sınıfına giren Baltacıgil, daha sonra eğitimi­ ne Prof. Nusret K a y ar’ın sınıfında devam etti. İhsan Kartal’ın ona vi­ yolonseli çok sevdirerek harika bir başlangıç yaptığmı söyleyen genç sanatçı, Prof. Nusret Kayar’m ise müzik kariyerine çok büyük katkısı olduğunun altını, “Nusret Kayar

olmasaydı Amerika'da başan ka­ zanmam bu kadar çabuk olmaz­ dı. O çok iyi bir eğitim vererek be­ ni oraya yönlendirdi”sözleriyle çi­

ziyor. Beaux-art Trio’nun viyolon­ selcisi Peter Wiley tarafından yük­

sek lisans yapmak üzere NY Purc­ hase College of M usic’e davet edi­ len Baltacıgil, buradaki bir yıl sonun­ da dünyanın en iyi konservatuvarla- rından kabul edilen Philadelphia Curtis Institue o f Music’e birincilik­ le girdi. Halen dünyanın en iyi beş orkestrasından biri olan Philadelp­ hia Orkestrasında grup şef yardım­ cısı olarak şef Wolfgang Swalisch ile birlikte çalışmalannı sürdüren Baltacıgil, ocak ayında, daha önce

Fa-zd Say’ın da kazandığı, genç sanat­

çıların özellikle Amerika ve Avru­ pa’da isimlerinin tanınmasına yar­ dımcı olan, New York’ta yapılan Genç Sanatçı Yarışması’nı kazana­ rak üç yıl boyunca menajerliğini Yo­ ung Concert Artist Management’ın üstlenmesine hak kazandı.

Sanatçı bir aileden gelen Efe Bal­ tacıgil, etrafında müziği iyi bilen ve onu her zaman destekleyen in­ sanların olmasının başarısına

bü-eş yaşında,

İstanbul Üniversitesi

Devlet

Konservatuvarı ’ nda

yan zamanlı öğrenci

olarak Giray

Rosenfos’un sınıfında

kemanla müziğe

başlayan Efe Baltacıgil,

Borusan İstanbul

Filarmoni

Orkestrasıyla ilk

konserini bu akşam

verecek. Sanatçı, 2-3 ay

sonra Amerika’da dört

arkadaşıyla birlikte

tamamen doğaçlamaya

dayalı elektronik

müziğin akustik

sazlarla buluştuğu bir

albüm çıkaracak.

yük katkısı olduğunu dile getiriyor. En başından beri önüne hiçbir he­ def koymadığını söyleyen Baltacı­ gil, “ Şu ana kadar kendi kendi­

me hiç plan yapmadım. Her şeyi oluruna bırakıyorum. Öyle oldu­ ğu zaman çok beklenti içine girip hayal kırıklığına uğram ıyorsu­ nuz. Ve elimden gelenin en iyisi­ ni yapmaya çalışıyorum. Başarı­ nın sırrının çok çalışmak oldu­ ğuna inanıyorum. Her gün en az

5-6 saat viyolonsel çalışıyorum”

diyor.

Baltacıgil, 2002’de 30. Uluslara­ rası İstanbul M üzik Festivali’nde

Ayla Erduran, Suna Kan, Ayşe­ gül Sarıca, Hüseyin Sermet, Gül- sin Onay, Ferhan ve Ferzan Ön­ der, Yelda Kodallı, Bülent Evcil, Şefika K utluer’le birlikte verdiği

konserin onun için çok büyük bir önemi olduğunu vurguluyor: “Bu

11 harika müzisyenle aynı sahne­ de olmak benim için büyük bir şe­ ref ve tecrübeydi. Ayrıca o kon­ serde ilk defa Aya Irini’de çal­ dım. Aya trini’de o akustiğin ta­ dına varm ak, m üzikseverlerin coşkusunu ve beğenisini hisset­ mek benim için büyük bir şeref ve zevkti” .

Notalarla savaşı anlatmak

Borusan İstanbul Filarmoni Or­ kestrasıyla bu ilk konseri olduğu­ nun altını çizen genç sanatçı, El- gar’ın Viyolonsel Konçertosu’nun en önemli özelliğinin 1. Dünya Sava­ şı’dan hemen sonra yazılması oldu­ ğuna dikkat çekerek şöyle devam ediyor sözlerine: “ Savaşın kor­

kunçluğunun ve insani duygula­ rın ilk notasından son notasına bu denli net anlatıldığı bir baş­ ka yapıt bilmiyorum. Elimden gel­ diğince bunu dinleyiciye aktar­ maya çalışıyorum.”

2-3 ay sonra Amerika’da dört ar­ kadaşıyla birlikte tamamen doğaç­ lamaya dayalı elektronik müziğin akustik sazlarla buluştuğu bir al­ büm çıkaracağına değinen Baltacı­ gil, ekim ayında Philadelphia’da bir resital, aralık ayında New York’ta pi­ yano sanatçısı Richard Goode, ke­ man sanatçısı Colin Jacobsen’le birlikte bir konser, ardından da New York ve Washington’da resital vere­ ceğini söylüyor. (02165569800)

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Buna göre, cinsel yaşam doyumu düşük olan kadınların evlilikten aldıkları doyum cinsel yaşam doyumu yüksek olan kadınlara göre daha düşüktür.. Cinsel

Güldürü dalında en çok oy alan sanatçılardan Müjdat Gezen ve Perran Kutman, 1983’ün süper Güldürü dalında Müjdat Gezen, Metin Akpınar Zeki Güldürü

Doğum sonrası antibiyotik kullanımı, beslenme şekli (anne sütü, hazır mama, katı beslenmeye başlama zamanı), bebeğin genetik özellikleri ve bulunduğu ortam gibi etkenler

Bedri SEVER ve Yönetim Kurulu Üyeleri olmak üzere ve Elazığ Kültür ve Tanıtma Vakfı’na teşekkür ederiz.. Fırat Tıp Dergisi’ne verdiği destekten dolayı SEZA

Kadın, erkek için fıtraten daha çekici olduğu, estetik olarak daha güzel ve cazip ya- ratıldığı için şeytan erkeğin kadına karşı zaafını bilip bunu

1 İstanbul Üniversitesi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, İstanbul, Türkiye 2 Vehbi Koç Vakfı, Amerikan Hastanesi, İnfeksiyon Kontrol

Ocak 2013-Aralık 2015 tarihleri arasındaki 24 aylık sü- rede Necmettin Erbakan Üniversitesi, Meram Tıp Fakülte- si Hastanesi’ne başvurup akut gastroenterit ön tanısı almış

Kısa süre sonra, ‘Toto'nun Sabahattin A li oldu­ ğunu anladık, o sırada polisçe aranıyordu; o da bu evde saklanmak­ taydı.. Giydiği Arap giysisini de Layla