'í -
£>, ['
EHIRDE BUGÜN
Ertuğrul Ateş önünde poz verdiği “O yun ” adlı tabloyu satmıyor çünkü bu resmi sanatının doruk noktalarından biri olarak görüyor.
Halen New Yorkta yaşayan ve
çalışmalarmı sürdüren ressam
Ertuğrul Ateşin son sergisi 12
Kasım a dek Toprakbank Sanat
Galerisi nde devam ediyor.
Ertuğrul Ateş buluşacağımız
galeriye asabiyet ipinde geliyor.
Taksi şoförüne kızmış, İşte ben
bu yüzden bu ülkeden gittim,”
diyor. “New Yorktaki taksi
şoförleri dana beter oegıı nur
diye sımıyoruz ve konuşma
başlıyor.
E
rtuğrul Ateş, Adana'dan NewYork’a uzanan yaşam -ve başarı- hikâyesiyle ilgili sorular sorulmasından
hoşlanmıyor ve bizi bu konuda uyanyor. Tabii bir bakıma eski bir meslektaş bile sayılır, çünkü gençlik yıllarında uzun süre Gelişim Yayınlan’nm dergileride art direktörlük yapmış.
Ateş'in Amerika mevzuuna koyduğu ambargoya rağmen dayanamayıp geç sayılabilecek bir yaşta her şeyi bırakarak çekip gitmesinin nedenlerini kendi ağzından duymak istiyoruz. “Çünkü ressamdım ve ressam kalmak istiyordum, bu yüzden gittim. O yıllarda Türkiye'de resim satarak yaşamak mümkün değildi. Benimkisi biraz cahil cesaretiydi ama insan kendi çapım merak ediyor. Asıl isteğim biraz
külhanbeyce de olsa New York gibi bir metropolde var olarak dünya liginde oynamakü. Seksen bin ressamın yaşadığı New York’ta ilk sekiz yüze girmek az bir şey değil, çünkü resimleriniz.Yedinci Cadde’deki bir galeride I sergilenmezse dünya
standartlarında bir sanatçı sayılmıyorsunuz," diyor.
Tuvalde kahve falı
Ateş, son resimlerinin hareket noktasının “kahve falı" ritüeli olduğunu ve hatta bunu ük akıl ettiğinde “evraka evreka" diye bağırdığım anlatıyor.
Resimlerindeki telveye benzer dokuyu elde etmek için tuvali akıcı bir boyayla kaplıyor ve iz bırakacak bir nesneyle (bez, kâğıt, hatta yürüyerek) dokuyu oluşturuyur. "O dokuda tesadüfen ortaya çıkan formlarla kendi hikâyemi
anlatıyorum," diyor. “Giderek kahve falı bakmayı
öğreniyorsunuz, peki size bakılan fallarda neler çıkıyor?" diye
soruyoruz. Kahve fallarında hep kadınların çıktığını söylüyor, aslında bunu tahmin etmek zor değil zira resimlerinde de hep kadın siluetleri var.
Tuval resmine sadık kalan bir sanatçı olan Ateş, dünyadaki sanatçılara! da her şeyi denedikten sonra tekrar tuval resmine
döndüğünü söylüyor. “İnsanlar duvarlarla yaşamayı sürdürdükçe tuval resmi var olacak," diyor. İstanbul'daki sergi için işlerinin boyutlarını “makul" tuttuğunu, çünkü Türkiye’deki evlerin duvarları çok küçük olduğu için kocaman resimler asmaya uygun olmadığmı söylüyor. Amerika'da yaptığı resimlerse çok büyük, çünkü orada duvarlar da dahil olmak üzere her şey dev
boyutlarda. “Her ressam kocaman tuvallerde çalışmak ister, bu aynı zamanda bir kafa tutuştur," diyor.
Ateş’in resimlerinin "Uzaktaki
Sevgili", “Yorgun Melek", “Öpücük", “Cennetten Kovuluş" gibi romantik isimleri var. Nedeninim sorunca "Ben de romantik bir adamım, bende Çukurova romantizmi var," diyor. Romantizminin kaynağıysa
gönülden bağlı olduğunu söylediği “gerçeküstücülük" akımı,
mistisizm ve dışavurumculuk.
Doğum yeri Hemeti
Bu aralar en çok ilgisini çeken konu mistisizm ve insanlık için ikinci bir rönesans öngörüyor. Modern yaşamın insanları
makineleştirip yalnızlaştırdığını, bu yüzden de kendüerine dönmeye çalıştıklarını söylüyor ve ekliyor "Ben bir sanatçı olarak insanlığın kendisiyle bir hesaplaşmaya girmesi gerektiğini düşünüyorum, insanlar ancak bu şekilde daha iyi ve merhametli olabilir,
özgürleşebilir. Bence bu da romantik bir süreç."
Ateş, yetmiş iki buçuk milletin barış içinde yaşadığı New York'un bu konuda bir deney yeri olduğunu düşünüyor. Sonra laf dönüp dolaşıp Türkiye politikasına geliyor. Ateş bu konuda insanı şaşırtacak kadar dolmuş, anlıyoruz ki Manhattan gökdelenlerinde yaşarken aynı zamanda Türkiye'de olup bitenleri de pür dikkat izliyor. Hem Türk hem Amerika vatandaşı olan Ateş gururla 'Türkiye benim ülkem, ben de Yaşar Kemal'in köyü Hemeti'de dpğdum," diyor ve ekliyor: "Ama Türkiye'de Yaşar Kemal sorgulanırken o köyün girişine Yaşar Kemal'in heykeli dikilmiştir."
• Toprakbank Sanat Galerisi,
Ihlamur Yıldız Cad. 10, Beşiktaş. Tel: (0212) 326 35 80
Yeşim ÇOBANKENT
İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi