• Sonuç bulunamadı

Acil Durum Hizmet Grupları Verilerinin Standartlaştırılması Ve Tabis’e Uygun Hale Getirilmesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Acil Durum Hizmet Grupları Verilerinin Standartlaştırılması Ve Tabis’e Uygun Hale Getirilmesi"

Copied!
314
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ĐSTANBUL TEKNĐK ÜNĐVERSĐTESĐ  FEN BĐLĐMLERĐ ENSTĐTÜSÜ 

Anabilim Dalı : Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Programı : Geomatik Mühendisliği

MAYIS 2010

ACĐL DURUM HĐZMET GRUPLARI VERĐLERĐNĐN

STANDARTLAŞTIRILMASI VE TABĐS’E UYGUN HALE GETĐRĐLMESĐ

YÜKSEK LĐSANS TEZĐ Selma ATALAY

(2)
(3)

MAYIS 2010

ĐSTANBUL TEKNĐK ÜNĐVERSĐTESĐ  FEN BĐLĐMLERĐ ENSTĐTÜSÜ

YÜKSEK LĐSANS TEZĐ Selma ATALAY

(501071626)

Tezin Enstitüye Verildiği Tarih : 02 Nisan 2010 Tezin Savunulduğu Tarih : 03 Mayıs 2010

Tez Danışmanı : Doç. Dr. Mehmet Zeki COŞKUN (ĐTÜ) Diğer Jüri Üyeleri: Prof. Dr. Ergin TARI (ĐTÜ)

: Doç. Dr. Halil ERKAYA (YTU) ACĐL DURUM HĐZMET GRUPLARI VERĐLERĐNĐN

(4)
(5)

iii ÖNSÖZ

Çalışmamda öncelikle tez danışmanlığımı üstlenen ve tezimin her aşamasında bilgi ve birikimiyle beni yönlendiren ve yardımlarını benden esirgemeyen sayın hocam Doç.Dr.M.Zeki Coşkun’a teşşekürü bir borç bilirim.

Bununla birlikte, tezimi oluşturmamda bana destek olan sevgili arkadaşlarım, Ece, Erdem, Emin, Özge, Zeynep ve ĐTÜ Ölçme Tekniği Anabilimdalı proje odasında çalışan diğer arkadaşlarıma teşşekkür ederim. Ayrıca, Đstanbul Büyükşehir Belediyesi Đmar Müdürlüğü Đstanbul 1’deki iş arkadaşlarıma çok teşekkür ederim. Elbetteki bütün öğrenim hayatım boyunca her zaman yanımda olan bana her zaman güç veren aileme de sonsuz teşekkürler.

Mayıs 2010 Selma ATALAY

(6)
(7)

v ĐÇĐNDEKĐLER Sayfa ÖNSÖZ ... iii ĐÇĐNDEKĐLER ... v KISALTMALAR ... vii ÇĐZELGE LĐSTESĐ ... ix ŞEKĐL LĐSTESĐ ... xi ÖZET ... xiii SUMMARY ... xv 1. GĐRĐŞ ... 1 1.1 Amaç ve Kapsam ... 3 1.2 Materyal ve Kaynaklar ... 4 2. AFETLER ... 7 2.1 Afet Nedir? ... 7 2.2 Afet Tipleri ... 9

3. AFET YÖNETĐMĐ VE ACĐL DURUM YÖNETĐM MODELLERĐ ... 13

3.1 Afet Yönetimi... 13

3.2 Afet Yönetim Sistemleri ... 15

3.2.1 Modern afet yönetim sistemi ... 15

3.2.2 Bütünleşik afet yönetim sistemi ... 16

3.2.3 Toplum tabanlı afet yönetim sistemi ... 16

3.3 Farklı Ülkelerdeki Acil Durum Yönetim Modelleri ... 17

3.3.1 Japonya’da acil durum yönetim modeli ... 17

3.3.2 ABD’de acil durum yönetim modeli ... 21

3.3.3 Kanada’da acil durum yönetim modeli ... 27

3.3.4 Đngiltere’de acil durum yönetim modeli ... 28

3.3.5 Fransa’da acil durum yönetim modeli... 31

4. TÜRKĐYE’DE AFETLER, AFET VE ACĐL DURUM YÖNETĐM ĐLE ĐLGĐLĐ KURUMLAR AFETLERE KARŞI ALINMIŞ OLAN YASAL ÖNLEMLER VE TABĐS ... 37

4.1 Türkiye’de Afetler ... 37

4.2 Türkiye’de Afet ve Acil Durum Yönetiminde Görevli Kurumlar ... 39

4.2.1 Türkiye’de afet yönetiminde temel kurumlar ... 39

4.2.2 Türkiye’de afet yönetiminde ilgili kurumlar ... 46

4.3 Türkiye’de Afetlere Karşı Alınmış Olan Yasal Önlemler ... 48

4.3.1 7269 sayılı umumi hayata müessir afetler dolaysıyla alınacak tedbirler ve yapılacak yardımlara dair kanun ... 49

4.3.2 88/12777 sayılı afetlere ilişkin acil yardım teşkilatı ve planlama esaslarına dair yönetmelik... 49

4.4 5092 Sayılı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun... 52

(8)

vi

5. ACĐL DURUM HĐZMET GRUPLARI VERĐLERĐNĐN

STANDARTLAŞTIRILMASI VE TABĐS’E UYGUN HALE GETĐRĐLMESĐ 57

5.1 Giriş ... 57

5.2 Acil Durum Hizmet Grupları Verilerinin Standartlaştırılması ve TABĐS’e Uygun Hale Getirilmesi ... 58

5.3 Acil Durum Hizmet Grupları Verilerine Göre TABĐS-OK’da Yapılması Gerekli Güncellemeler ... 69

6. SONUÇLAR VE ÖNERĐLER ... 77

KAYNAKLAR ... 81

(9)

vii KISALTMALAR

CBS : Coğrafi Bilgi Sistemleri

CCS : Civil Contingencies Secretariat

EMAC : Emergency Management Assistance Compact EMAP : Emergency Management Accreditation Program

ERT : Emergency Response Team

FEMA : ABD Federal Acil Durum Yönetim Kurulu GPS : Global Positioning System

IEMS : Bütünleşik Acil Durum Yönetim Sistemi NEMA : Nebraska Emergency Management Agency NHK : Japonya Devlet Radyo Televizyon Kurumu NLA : National Land Agency

NTT : Japonya Devlet Telefon ve Haberleşme Kurumu TABĐS : Türkiye Afet Bilgi Sistemi

(10)
(11)

ix ÇĐZELGE LĐSTESĐ

Sayfa Çizelge 1.1 : Genel olarak afetlerin zararlar içindeki payı...2 Çizelge 2.1 : Son altmış yıl içinde afetlerden etkilenen konutlar...2 Çizelge 5.1 : Haberleşme hizmetleri grubu kriz irtibat merkezi sekretaryası...61

(12)
(13)

xi ŞEKĐL LĐSTESĐ

Sayfa

Şekil 2.1: Afet tipleri şeması. ... 10

Şekil 3.1: Afet yönetmi aşamaları. ... 15

Şekil 3.2: Japonya’da afet yönetiminde yetkili kurumlar ve görevleri. ... 20

Şekil 3.3: FEMA acil durumlara müdahale ekiplerinin organizasyon şeması... 25

Şekil 3.4: FEMA acil durumlara müdahale ekipleri organizasyon operasyon şemasındakioperasyon bölümünün organizasyonu. ... 26

Şekil 3.5: ABD, Kanada ve AB ülkelerindeki acil durum yönetim yapısı. ... 33

Şekil 3.6: Amerika, Japonya ve Türkiye afet yönetim yapılarının karşılaştırılması. ... 35

Şekil 4.1: Genel olarak afetlerin zararlar içindeki payı. ... 37

Şekil 4.2: Türkiye deprem bölgeleri haritası. ... 38

Şekil 4.3: Türkiye meteorolojik kökenli afetlerin dağılım oranları. ... 39

Şekil 4.4: Sivil Savunma Genel Müdürlüğü merkez teşkilatı. ... 43

Şekil 4.5: Sivil Savunma Genel Müdürlüğü taşra teşkilatı. ... 44

Şekil 4.6: Türkiye acil durum yönetim yapısı. ... 47

Şekil 4.7: Đl kurtarma ve acil yardım komitesi ve hizmet grupları. ... 51

Şekil 5.1: Haberleşme Hizmet Grubunun teşkili, görevleri ve planlaması gösterimi... 59

Şekil 5.2: Haberleşme hizmetleri grubu servisi ... 59

Şekil 5.3: Haberleşme hizmetleri grubunu teşkil eden kuruluşlar ve .sorumlulukları ... 60

Şekil 5.4: Hizmet grubu kriz merkezi ve telefon numaraları... 60

Şekil 5.5: Haberleşme hizmetleri grubu ekipler ve görevli personeller ile araç ve ekipmanlara ait veriler ... 62

Şekil 5.6: Haberleşme hizmet grubu Emniyet Müdürlüğüne tahsisli personel isim ve ekipmanlara ait veriler ... 63

Şekil 5.7: Hizmet grubu servisleri görevlerinin gösterimi... 65

Şekil 5.8: Đlk yardım hizmetleri ve muhabere keşif ve rehberlik hizmetleri verilerinin sınıflandırılması ... 66

Şekil 5.9: Đlk yardım hizmetleri ve muhabere keşif ve rehberlik hizmetleri verilerinin sınıflandırılması ... 70

Şekil 5.10: Đlk yardım hizmetleri ve muhabere keşif ve rehberlik hizmetleri verilerinin sınıflandırılması ... 71

Şekil 5.11: Đlk yardım hizmetleri ve muhabere keşif ve rehberlik hizmetleri verilerinin sınıflandırılması ... 73

Şekil 5.12: Đlk yardım hizmetleri ve muhabere keşif ve rehberlik hizmetleri verilerinin sınıflandırılması ... 75

(14)
(15)

xiii

ACĐL DURUM HĐZMET GRUPLARI VERĐLERĐNĐN

STANDARTLAŞTIRILMASI VE TABĐS’E UYGUN HALE GETĐRĐLMESĐ ÖZET

Bu çalışmayla 88/12777 sayılı “Afetlere Đlişkin Acil Yardım Teşkilatı ve Planlama Esaslarına Dair Yönetmelik” ve Türkiye Afet Bilgi Sistemi Obje Kataloğu temel alınarak, Đstanbul Valiliği Đl Afet Yönetim Merkezinin Hazırladığı sekiz Acil Durum Hizmet Grubu verileri incelenerek düzenlenmiş ve standart veri tabloları oluşturulmuştur.

Afet yönetiminin etkili olabilmesi için ülke kaynaklarının önceden bilinmesi ve planlaması gerekir. Bu sebeple iyi bir afet yönetim yapısının en önemli ayağını planlama ve acil yardım planlarının hazırlanması oluşturmaktadır. Acil yardım planları, bir afet anında ortaya çıkabilecek risklerin ve tehlikelerin belirlenmesi ve bu durumlarda nasıl organize olunacağını ile ihtiyaç duyulan kaynakların nereden, nasıl ve hangi yöntemle karşılanacağının planlamasını kapsar.

Öncelikle bu çalışmada, dünyanın birçok yerinde yaşanan can ve mal kaybına neden olan, ekonomik ve sosyal hayatı kesintiye uğratan afetler ile afet büyüklüğüne etki eden fakrörlerden bahsedilmiş ve afet tipleri hakkında bilgi verilmiştir.

Afet olayının tüm aşamasında yapılması gereken faaliyetleri içeren bir yönetim şekli olan Afet Yönetiminde bahsedilmiştir. Afetleri önlenmesinde ve afet zararlarının azaltılmasında Afet Yönetiminin çok önemli bir rolü vardır. Afet Yönetimi ve Afet Yönetim Sistemleri hakkında bilgi verilmiştir. Dünyada, gelişmiş ülkelerde uygulanan Acil Durum Yönetim Modelleri hakkında bilgi verilmiş ve farklarından bahsedilmiştir.

Ülkemizde yaşanan jeolojik ve meterolojik kökenli afetlerden bahsedilmiştir. Türkiye’de Afet ve Acil Durum Yönetimi ile ilgili kurumlar ve görevleri hakkında bilgi verilerek, afetlere karşı alınmış yasal önlemlerden bahsedilmiştir. Türkiye Afet Bilgi Sitemi (TABĐS) Đstanbul Uygulması Projesi ile ilgili bilgiler verilmiştir.

Acil Durum Hizmetlerinin etkili ve çabuk yürütülebilmesi, Acil Durum Hizmetleri Gurupları verilerinin eksiksiz şekilde hazırlanmasına ve gerekli güncellemelerin yapılmasına bağlıdır. Yapılan çalışma sonucunda, söz konusu Hizmet Grupları planları ve mevzuat değerlendirilerek, aşılması gerekli bazı eksikliklerden bahsedilmiştir.

(16)
(17)

xv

STANDARDIZING DATA OF EMERGENCY SERVICE GROUPS AND SUITING IN TO TABĐS

SUMMARY

In this study, data of eight Emergency Service Grups prepared by the Governorship of Istanbul – City Disaster Management Centre were analysed, organised and the standard data tables were formed on the basis of the regulation numbered 88/12777 “Emergency Aid Organisation and Planning Fundamentals regarding Disasters” and the Turkey Disaster Information System Object Catalogue.

For an effective Disaster Management, country resources have to be foreknown and well-planned. Therefore, the planning and preparation of emergency aid plans are the most important elements of a good Disaster Manamagent structure. Emergency aid plans include the detection of possible risks and dangers that might be encountered during a disaster, the planning of how to be organised in such a situation as well as the management of required resources.

Firstly, in this study, disasters causing loss of life & property and damaging economic & social life around the world were discussed and the factors affecting the disaster magnitudes were listed in addition to the types of disasters.

Moreover, Disaster Management was explained which is composed of the activities that have to be done in all phases of a disaster. It plays a crucial role to be prepared for disasters and reduce the damages. Besides, information about Disaster Management Systems was given. Emergency Management Models in developed countries were summarised and the differences were mentioned.

Geological and meteorological based disasters occured in Turkey were stated. Information about Turkish Institutions concerning Disaster and Emergency Management and their duties was given together with the legal precautions against disasters. Furthermore, Turkey Disaster Information System: Istanbul Case Study was summarised.

Performing efficient and fast Emergency Services depends on the perfect preparation of data of the Emergency Service Grups and execution of the required updates. As a result of this study, deficiencies that have to be overcome were emphasized with respect to the assessment of the plans of the Service Grups and related legislation.

(18)
(19)

1 1. GĐRĐŞ

Dünyamızın oluşumundan buyana insanlar yaşamlarını sürdürebilmek için çeşitli doğa olaylarıyla ve felaketlerle baş etmek zorunda kalmıştır. Bazıları yaşadıkları yerleri terk edip farklı yerlere göç etmek zorunda kalmış, bazıları ise afetlerden korunabilmenin çarelerini aramıştır. Günümüzde, dünya nüfusunun hızla artması, birlikte yaşayan insan topluluklarının çoğalması, insanların teknolojik gelişmeler sayesinde ürettiği eserlerin çok daha değerli olması nedeniyle, afetlerin yıkıcı etkisi geçmişte olduğundan çok daha fazla olmaktadır. Bununla birlikte teknolojinin yanlış kullanılması, doğaya yapılan tahribat ve hızlı nüfus artışının beraberinde getirdiği problemler sonucunda yeni afetler ortaya çıkmaya başlamıştır. Bu nedenle günümüzde afetlerden ve onların yıkıcı etkisinden korunmak, afetlerin neden olduğu zararları azaltmak çok önemli bir mesele haline gelmiştir.

Afetler birçok ülkede tamiri çok güç can ve mal kayıplarına ve özellikle de gelişmekte olan ülkelerde ekonomik kalkınma sürecine etkisi yıllarca sürebilecek negatif etkilere sebep olmaktadır (Şahin, 2006). Bazı afetler farklı coğrafi bölgelerde daha etkin sonuçlara neden olmaktadır. Örneğin ABD’de en fazla hasar veren afet kasırga iken, Çin’de su baskını, Orta Amerika ülkelerinde ise heyelanlardır.

Ülkemiz gerek jeolojik ve topoğrafik yapısı, gerek meteorolojik koşulları nedeniyle doğal afetlerin sık görüldüğü, çok fazla can ve mal kaybına neden olduğu ülkelerden biridir. Özellikle, depremler, afet türleri arasında belirsizlik oranı en yüksek olan ve yarattığı sosyal ve ekonomik etkiler nedeniyle ülkemizi en çok etkileyen afet türüdür. Genel olarak afet zararlarının yüzdelerine baktığımızda Çizelge 1.1’de görüldüğü gibi depremler yüzdesi diğer afetler arasında en yüksek olandır. Depremler sık sık oluşları ve yol açtığı can kayıpları ile ülke gündeminde yer almakta meydana getirdiği ekonomik ve sosyal kayıplar nedeniyle de toplumsal yaşamı derinden etkilemektedir. Son altmış yılda Türkiye’de meydana gelen afetlerin neden olduğu konut kayıpları ve bunların toplam kayıp içindeki oranı Tablo 1.2’de gösterilmiştir (Özkan, 2003).

(20)

2

Çizelge 1.1 : Genel olarak afetlerin zararlar içindeki payı

Afetin Türü Yapılan Araştırmalarda Ortalama

Yüzde. Oranları. (%) Deprem 61 Heyelan 16 Su Baskını 15 Kaya Düşmesi 4 Yangın 3 Çığ Düşmesi, Fırtına vb. 1 Toplam 100

Çizelge 1.2 : Son altmış yıl içinde afetlerden etkilenen konutlar

Afetin Türü Etkilenen Konut

Sayısı Toplam Kayıp Đçerisindeki Oranı Deprem 530,500 73.4 Su Baskını 77,300 10.8 Heyelan 60,200 8.4 Kaya Düşmesi 36,100 5 Çığ 12,000 1.6 Diğer 5,700 0.8 Toplam 721,800 100

Her afette yaşanan sürecin birbirine benzer olması, belli bir zaman diliminde olması ve gelişmesi, sonuç olarak insan tarafından yapılmış değerleri tahrip veya yok etmesi afetlerin etkin bir biçimde yönetilmesini gerektirmiştir. Tüm bunlar afet yönetiminin her aşamasında neler yapılması gerektiğinin belirlenerek afet planlarının yapılmasına öncü olmuştur. Afet planları afet sonucunda doğacak olayların önlenmesi veya zararların azaltılmasına yönelik olarak afet öncesi, afet sırası ve afet sonrasında yapılması gereken çalışmaların planlanması ve uygulamasını içerir (Yağcı, 2008).

(21)

3

Etkin bir afet yönetimi zarar azaltma (mitigation), hazırlıklı olma (preparedness), müdahale (response) ve iyileştirme (recovery) aşamalarından oluşur (Haddow and Bullock, 2006). Bu aşamalar bazen birbiriyle çakışabilir, bazen de aynı anda yürütülmesi gerekebilir. Sonuçta bu dört aşama bir bütün olarak ele alınmalıdır. Ayrıca, yapılan araştırmalar göstermiştir ki başarılı bir afet planlaması her şeyden önce acil durum organizasyonlarının aktivitelerine bağlıdır (Quarantelli, 1986). Bu sebeple acil durum organizasyonun ve acil durum planlarının çok iyi bir şekilde yapılması, kontrol edilmesi ve güncellenmesi gerekmektedir. Acil yardım planı; bir yerleşme biriminin karşı karşıya geldiği tehlikeleri tespit eden, oluşacak tehlikelerde uğranacak kayıp ve zararları belirleyen, oluşacak kayıp ve zararların en düşük düzeyde tutulabilmesi için kimlerin ne zaman, hangi görev üstleneceğini tanımlayan belgelerdir.

Kısaca, dünyanın birçok ülkesi gibi Türkiye de afetlerin sıkça yaşandığı ve yıkıcı etkileri görüldüğü bir ülkedir. Afetle yaşayan bir ülke olarak Türkiye afet planlamasını en etkili biçimde hazırlamak ve uygulamak zorundadır. Can ve mal kaybının en aza indirilmesi, yaraların kısa sürede sarılması afet planlamasının iyi bir

şekilde yapılmasına bağlıdır.

1.1 Amaç ve Kapsam

Afetlerin insan yaşamı ve ekonomi üzerindeki etkileri, modern dünyanın teknolojiye aşırı bağımlı yaşam tarzı, hızlı ve çarpık kentleşme ile insanların doğaya olan müdahaleleri yüzünden çok daha vahim düzeylere ulaşmaktadır. Az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde afetler çok daha fazla can ve mal kaybına neden olmaktadır. Türkiye gelişmekte olan bir ülke olarak ve sahip olduğu topoğrafik yapı nedeniyle afetlerin sık yaşandığı ve yıkıcı etkilere neden olduğu ülkelerdendir. Dolayısıyla afetlere hazırlıklı olmak, afet sonrası müdahaleyi hızlı ve etkili bir

şekilde yapabilmek ve normal hayata dönülmesi gerekli çalışmaları yaparak iyileştirmek, kısacası afet yönetiminin gerçekleştirilmesi gerekmektedir.

Bu çalışmada amaç; afet yönetmeliğine göre Acil Durum Hizmet Gruplarının veri alışverişi için TABĐS projesine uygun standartlarının belirlenmesi ve söz konusu Hizmet Gruplarının verilerinin bu standartlara göre düzenlenmesidir.

(22)

4

Yapılan çalışma kapsamında, afet yönetim sistemleri hakkında bilgi verilmiş ve farklı ülkelerdeki acil durum yönetim modelleri incelenmiştir. Türkiye’de yaşanan afetler hakkında genel bir bilgi verildikten sonra, ülkemizde afet ve acil durum yönetimi ile görevli kurumlar incelenerek, bu konudaki mevzuat incelenmiş, güncel mevzuata da yer verilmiştir. Türkiye Afet Bilgi Sistemi Đstanbul uygulamasından bahsedilmiştir. Türkiye Afet Bilgi Sitemi Obje Kataloğu ve 01.04.1988 Bakanlar Kurulu tarihli ve 88/12777 sayılı “Afetlere Đlişkin Acil Yardım Teşkilatı ve Planlama Esaslarına Dair Yönetmelik temel alınarak, sekiz Acil Durum Hizmet Grubu verileri incelenerek düzenlenmiş ve standart veri tabloları oluşturulmuştur. Son olarak da Acil Hizmet Gruplarının etkili bir şekilde görevlerini yerine getirebilmeleri için yapılması gereken çalışmalar hakkında önerilerde bulunulmuştur.

1.2 Materyal ve Kaynaklar

Bu çalışmada, Türkiye Afet Bilgi Sisteminin (TABĐS) Đstanbul Uygulama Projesinde kullanılmak üzere Đstanbul Valiliği Đl Afet Yönetim Merkezi (Đl AYM) ve Đstanbul Teknik Üniversitesi Ölçme Tekniği Anabilim Dalı (ĐTÜ) arasında yapılan protokolle alınan Đstanbul Afet Planları (Đstanbul Acil Yardım Planları) kullanılmıştır.

Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kamu Yönetimi ve Siyaset Bilimi Anabilim Dalı ‘Türkiye de Afet Yönetiminin Problemleri 17 Ağustos 1999 Đzmit Körfezi Depremi 27 Ocak 2003 Pülümür Depremi ve 01 Mayıs 2003 Bingöl Depremi Deneyimleri’ başlığında Özkan (2007) tarafından yapılan tez çalışmasından yararlanılarak çeşitli ülkelerdeki Acil Durum Yönetim Sistemleri incelenmiştir. Ayrıca diğer ülkelerdeki Afet Yönetim Modellerinin Uluğ (2009) tarafından Đzmir Sempozyumunda sunulan ‘Nasıl Bir Afet Yönetimi’ başlıklı yazıdan da yararlanılmıştır. Şengezer ve Kansu (2001) tarafından yazılan ‘Kapsamlı Afet Yönetimi’ başlıklı Yıldız Teknik Üniversitesi yayınlı kitap yararlanılan diğer bir kaynaktır.

01.04.1988 tarihinde Bakanlar Kurulunda kabul edilen 887/12777 sayılı “Afetlere

Đlişkin Acil Yardım Teşkilatı ve Planlaması Esaslarına Dair Yönetmelik” Đstanbul Afet Planlarının hazırlanmasında temel olarak alındığı için kullanılmıştır. Söz konusu yönetmeliğin amacı; devletin tüm güç ve kaynaklarını afetten önce planlamak, afetin meydana gelmesi durumunda devlet güçlerinin afet bölgesine en hızlı şekilde ulaşmasını sağlayacak yapıları oluşturmaktır. Bu amaçla, afetzedelere

(23)

5

etkin ilk ve acil yardım yapılmasını sağlamak için- acil yardım teşkilatlarının kuruluş ve görevlerini düzenlemektir. Söz konusu yönetmelik, acil yardım hizmetlerini yürütmekle görevli valilerin, kaymakamların, bakanlıkların, ilgili kuruluşların, diğer kamu kurum/kuruluşlarının, askeri birlikler ve Kızılay’ın afetten önce yapmaları gerekli acil yardım planlarını, afet sırasında yapacakları acil yardım hizmetlerinin gerektirdiği görevleri, hizmetlerin koordinasyonunu ve karşılıklı yardımlaşma esaslarını kapsar.

17 Haziran 2009 günü yayımlanan Resmi Gazete ile 5092 Sayılı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı Teşkilatı ve Görevleri hakkındaki kanun da kaynak olarak kullanılmıştır. Kanunun kapsamı afet ve acil durumlar ile sivil savunmaya ilişkin hizmetleri yürütmek üzere, Başbakanlık’a bağlı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının kurulması, teşkilatı ile görev ve yetkilerini düzenlenmesidir.

Afetlerin büyüklüğüne etki eden faktörlerin belirlenmesi ve bu faktörlerin birbirleriyle etkileşiminin anlatımında Mileti (1999) tarafından yazılan Disaster by Design başlıklı makalede yararlanılmıştır.

Đstanbul Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü ‘Afet Yönetmeliğinin Đstanbul

Đçin Türkiye Afet Bilgi Sitemi Obje Kataloguna Aktarılması’ başlıklı Yağcı (2008) yüksek lisans tezinden yararlanılmıştır. Söz konusu tezde; ülkemizdeki afet ve acil durum yönetimi ile ilgili kurumların ve mevzuatları incelenmiş. Đstanbul Afet Planları’nın genel bir değerlendirilmesi yapılmıştır. CBS tabanlı bir bilgi ve yönetim destek sistemi olan Türkiye Afet Bilgi Sistemi Đstanbul Uygulaması Projesi baz alınmış ve TABIS Obje Kataloğu kapsamlı olarak incelenmiştir.

Durduran ve Geymen (2008) tarafından yazılan ‘Türkiye’de Afet Bilgi Sistemi Çalışmaların Genel Bir Değerlendirilmesi’ başlıklı makaleden yararlanılmıştır. Bayındırlık Đskân Bakanlığı, Afetlere Hazırlık ve Kentsel Risk Yönetimi Raporu (2009) ve Deprem Şurası Kurumsal Yapılanma Komisyon Raporu (2004), ülkemizdeki afet yönetimi ve acil durum planlarındaki eksikliklerin belirlenmesi ile değerlendirilmesinde yararlanılan kaynaklardandır.

(24)
(25)

7 2. AFETLER

2.1 Afet Nedir?

Afet tanımı farklı şekillerde yapılmakla birlikte genel manada afet; çoğunlukla negatif unsurlar içeren sosyal, siyasal, ekonomik ve doğal yaşamda uzun dönemli etkilere neden olan, ani şekilde ortaya çıkan, kolay şekilde önlenemeyen, insanları ve belirli bir bölgeyi etkisi altına alan, doğal, teknolojik veya insan kökenli olan olaylardır (Yavaş, 2001). Tanımdan da anlaşılacağı üzere herhangi bir doğal olayın veya teknolojik ve insan kaynaklı olayların afet adını alabilmesi için insanlar için fiziksel, sosyal ve ekonomik, kayıplara neden olması ve normal yaşamı ve insan faaliyetlerini durdurması gerekmektedir.

Aslında afetler sonrasında yaşanan kayıplar, afetlerin beklenmeyen olaylar olmasından çok, bilinen üç ana faktörün birbirleriyle etkileşiminden ortaya çıkar. Bu üç ana unsur; fiziksel çevre, toplumun sosyal ve demografik yapısı, binalar, yollar, köprüler ve diğer inşai faaliyetleri içeren yapılaşmış çevredir. Bu üç ana etkenin birbirleriyle etkileşiminin her geçen yıl çok daha kompleks hale gelmesi afet zararlarının daha fazla olmasına neden olmaktadır (Mileti, 1999). Örneğin dünyamızın fiziksel sistemi küresel ısınmayla birlikte sürekli değişmektedir ve bu durum meteorolojik olaylarda farklılaşmaya neden olmaktadır, dünyanın birçok yerinde görülen seller, kuraklık, aşırı sıcaklık bunlardan bazılarıdır. Đkinci etken olarak insan nüfusu artmaktadır ve demografik yapı değişmektedir. Bunun anlamı tehlikelere maruz kalan insanların çoğaldığı gerçeğidir. Üçüncü etken ise yapılaşma yoğunluğunun giderek artmasıdır. Yapılaşma yoğunluğunun artması afet durumunda potansiyel kayıpların artmasına neden olmaktadır. Bu üç ana etkendeki değişim ve dolayısıyla birbirleriyle olan etkileşiminin karmaşıklığı afetlerin etkilerinin büyüklüğünü değiştirmektedir.

Afetler farklı coğrafyaları farklı şekilde etkileyebilir ve her afetin doğurduğu sonuçlar birbirinden değişik olabilir. Bu açıdan bakıldığında bir toplum için afet sayılan bir olay başka bir toplum için afet sayılmayabilir. Bu durum genellikle

(26)

8

toplumların gelişmişlikleri ile doğru orantılıdır. Örneğin 5.2 büyüklüğünde bir deprem Japonya’da normal hayatı kesintiye uğratmazken, aynı büyüklükteki bir deprem başka bir yerde çok yıkıcı etkilere neden olabilir. Fakat bir ülkenin gelişmişlik düzeyi ne olursa olsun, yaşanan olayın büyüklüğü ve ölçeği o kadar fazla olur ki, bu durum afet adını alabilir. Örneğin, Amerika’da yaşanan en büyük afetlerden olan Katrina kasırgası hayatı 24 saat boyunca felç etmiş, 80 kişinin ölümüne ve 1 milyon kişinin de evsiz kalmasına neden olmuştur.

Afetin büyüklüğü ile kastedilen şey afetin doğurduğu sonuçların büyüklüğüdür. Can ve mal kayıpları, yaralanmalar, sosyal ve ekonomik kayıplar ölçülerek afetin büyüklüğü saptanabilir. Afet sonrası kayıpların en önemlisi hiç kuşku yok ki insan hayatıdır. Đnsan hayatı önemi ve kutsallığı nedeni ile kayıplar içinde en ağır olanıdır. Bu yüzden çoğu zaman afetin büyüklüğü can kaybı ve yaralanmalar temel alınarak belirlenir.

Afetin büyüklüğüne etki eden bir takım ana faktörler de vardır Bunları maddeler halinde yazmak mümkündür

1. Olayın fiziksel büyüklüğü,

2. Olayın yoğun yerleşme alanlarına olan uzaklığı, 3. Fakirlik ve az gelişmişlik,

4. Hızlı nüfus artışı,

5. Tehlikeli bölgelerdeki hızlı ve denetimsiz şehirleşme ve sanayileşme, 6. Ormanların ve çevrenin tahribi veya yanlış kullanımı,

7. Bilgisizlik ve eğitim eksikliği,

8. Toplumun afet olaylarına karşı önceden alabildiği koruyucu ve önleyici önlemlerin ulaşabildiği düzeydir.

Maddelere bakıldığında birinci ve ikinci maddenin doğal kökenli diğerlerinin ise insan kökenli olduğu anlaşılmaktadır. Faktörler incelendiğinde insan faaliyetleri kökenli olan etkenlerin içinde en dikkat çeken ve belirleyici olanın fakirlik ve az gelişmişlik olduğu görülmektedir. Bu durum aynı büyüklükteki bir depremin çok gelişmiş ülkelerde can ve mal kayıplarının çok alt düzeylerde olmasını az gelişmiş

(27)

9

ülkelerde ise bu kayıpların çok yüksek düzeylerde olmasını açıklamaktadır (Durduran ve Geymen, 2008).

Sonuç olarak afetin büyüklüğüne etki eden tek bir faktör yoktur. Birçok faktörün birbirleriyle etkileşimi afetin büyüklüğüne etki eder. Bu faktörler içinde doğal nedenlerin yanında insan kaynaklı nedenler de vardır. Bu yüzden insan faaliyetlerinin gelişmişlik düzeyi, toplumların gelişmişlik düzeyi ve fertlerin, toplumların ve devletlerin bu konuda bilinçli olması, afetlerin büyüklüğünün azaltılmasında önemli bir yere sahiptir.

2.2 Afet Tipleri

Öncelikle afetleri iki grupta toplamak gerekmektedir (Şekil 2.1). Bunlardan ilki doğal ve fiziksel olayların neden olduğu afetlerdir. Deprem, sel, fırtına, heyelan, kaya düşmesi, yanardağ püskürmesi, deniz taşması (tsunami), çığ düşmesi, kuraklık v.b. insan etkisi olmadan doğanın kendisinden kaynaklanan olayların çoğu afetler ile sonuçlanabilir. Afetleri oluşturan ikinci grup olaylar ise, insan aktivitelerinin ve ihmallerinin neden olduğu olaylardır. Bunlar arasında yangınlar, patlamalar, büyük boyutlu kazalar, savaşlar, terörist saldırıları v.b. en önemlileridir. Bununla birlikte insanların doğaya yaptığı yanlış müdahaleler sonucunda ortaya çıkabilecek çevre kirlenmesi, toprak erozyonu, doğal ve ekolojik dengenin bozulması, yer altı kaynaklarının azalması ve su kaynaklarının aşırı tüketilmesi de afetler arasında sayılabilir.

Doğal afet; meydana geldiği çevreye zararlı etkileri olan, beklenmeyen, ilk oluşumu değiştirilemeyen, etkileri yoğun ve geniş çaplı olan olaylar dizisidir (Şengezer ve Kansu, 2001). Doğal afetler meteorolojik ve jeolojik kökenli olmak üzere sınıflandırılabilir. Jeolojik kökenli olanlar yer kabuğunun hareketi, değişimi ve yer kabuğunun altında meydana gelen aktiviteler sonucu meydana gelmektedirler.

(28)

Şekil 2.1 :

Jeolojik kökenli afetlerin en çok görülenleri; • Deprem,

• Heyelan, • Kaya düşmesi, • Çamur selidir.

Meteorolojik kökenli afetler atmosfer olaylarının (sıcaklık, b insan hayatını tehdit edecek boyutlara gelmesi sonucunda olu kökenli afetlerin en çok görülenleri;

• Sel, • Aşırı kar, • Çığ, • Don,

10

ekil 2.1 : Afet tipleri şeması Jeolojik kökenli afetlerin en çok görülenleri;

Meteorolojik kökenli afetler atmosfer olaylarının (sıcaklık, basınç yağış

insan hayatını tehdit edecek boyutlara gelmesi sonucunda oluşur. Meteorolojik kökenli afetlerin en çok görülenleri;

ğış ve rüzgar) ur. Meteorolojik

(29)

11 • Fırtına, • Tipi, • Yıldırım düşmesi, • Dolu, • Sis, • Kuraklık, • Orman yangını, • Đklim değişiklikleridir.

Meteorolojik afetlerin oluşumunda temel etken atmosfer olayları olmasına rağmen, bazılarında atmosfer olaylarının oluştuğu yerinde büyük önemi vardır. Örneğin Sel, çığ, sis bunların bazılarındandır.

Ülkemiz jeolojik, iklim özellikleri ve topoğrafik yapısı nedeniyle, doğal afetlerin sık sık yaşandığı ve büyük yıkımlara yol açtığı ülkelerden biridir. Ülkemizin fiziksel özellikleri dışında, afetlerin büyüklüğünü ve ölçeğini etkileyen diğer unsurlar; ülkemizde afete duyarsız sosyal gelişme engelli çarpık kentleşme olması, tarıma elverişli verimli ovaların sanayi alanları ile işgal edilerek ekolojik dengenin bozulmasıdır. Ayrıca kentleşme sürecinde yeteri kadar mühendislik hizmetinden yararlanılmaması doğal olayları afete dönüştürmektedir.

Kısacası, ani olarak meydana gelen afetlerin olası etkileri tahmin edilse bile ne zaman meydana gelecekleri tahmin edilemeyeceği için yıkıcı etkileri de daha fazla olmaktadır (Özkan, 2003). Fakat afet planlamasının iyi yapılması ve geçmişte yaşanan acı tecrübelerden ders çıkarılarak kentleşmenin bu çerçevede ele alınması afetlerin zararlarının azaltılmasında oldukça etkili olacaktır.

(30)
(31)

13

3. AFET YÖNETĐMĐ VE ACĐL DURUM YÖNETĐM MODELLERĐ

3.1 Afet Yönetimi

Afet yönetimi tanımı farklı şekillerde ifade edilmekle birlikte genel olarak “; afetlerin önlenmesi ve zararlarının azaltılması, afetlere karşı hazırlıklı olunması ve anında, hızlı ve etkili bir kurtarma, ilk yardım, geçici barındırma ve yeniden inşa faaliyetlerinin yürütülebilmesi için toplumun tüm imkân ve kaynaklarının (insan gücü, malzeme, ekipman ve para) afet öncesi ve afet sonrasında iyi yönlendirilmesi, ve bu kaynakların ölçülü kullanımını gerektiren çok geniş ve sürekli bir kavramdır.” Ancak bu tür bir yönetim şeklindeki afet yönetimi, çağdaş afet yönetimi olarak adlandırılabilir ve bir ülkede afet zararlarının azaltılabilmesi, ancak bu tarz bir yönetim sistemi ile mümkün olabilir (Özkan, 2003).

Tanımdan anlaşılacağı gibi afet yönetimi disiplinler arası çalışmayı gerektiren, çok yönlü, geniş kapsamlı, çok aktörlü, disiplinli çalışmayı gerektiren dinamik ve karmaşık bir yönetim biçimidir. Ayrıca afet yönetimi bireyden başlayan, ulusal ve giderek uluslar arası birçok kamu ve özel kurumları ve kuruluşları içine alan bir sistem olduğu için çok katmanlıdır. Aynı zamanda afet yönetimi, içinde zarar azaltma, hazırlıklı olma, müdahale ve iyileştirme aşamalarını barındırdığı için çok aşamalı bir sistemdir.

Afet yönetimi, zarar azaltma, hazırlık, müdahale ve iyileştirme olmak üzere dört temel evreden oluşmaktadır (Şekil 3.1). Bu evreler birbirlerini döngüsel olarak takip eder ve birbirleriyle bağlantılıdırlar. Bu yüzden bu dört evreyi birbirinden ayırmak mümkün değildir. Çünkü bu evreler bazen çakışabilir ve aynı anda yürütülmeleri gerekebilir. Afet yönetim aşamalarını teker teker ele alırsak:

1. Önleme ve Zarar Azaltma; Jeolojik, meteorolojik v.b. afet tehlikelerinin araştırılması, bölgesel ve yerel ölçekte tehlike değerlendirmeleri ( makro ve mikro bölgeleme ) ve haritaların üretilmesi, zarar azaltıcı mühendislik önlemlerinin geliştirilmesi, erken uyarı, izleme ve ikaz sistemlerinin oluşturulması, arazi kullanım planlamasına ve imar planlarına afet

(32)

14

verilerinin entegresi, yapılaşma standartlarının oluşturulması, afet ve imar mevzuatlarının bütünlüğünün sağlanması, afet zararlarını azaltma konusunda uluslar arası ve ulusal bilgi ile deneyimin paylaşılması çalışmalarıdır. Afet öncesi döneme ait hizmetler olup zarar azaltmaya yöneliktir.

2. Hazırlık; Ulusal, bölgesel ve yerel ölçekte afet planlarının oluşturulması, haberleşme, tahliye v.b. görev alacak personelin eğitimi, lojistik planlama ve stokların belirlenmesi, toplumda afet kültürünün oluşturulması için yapılan eğitimler, başta yerel yönetimler olmak üzere kurum yöneticilerinin afet hizmetleri ve afet olayları üzerine eğitimi, yerel gazeteler, televizyonlar, konferanslar v.b. yoluyla halkın eğitimi, gibi afet öncesi dönem hizmetlerinin parçası olan çalışmalardır. Afet planlarının aksayan yönlerinin belirlenebilmesi ve bilgi deneyim alışverişini arttıracak koşulların sağlanması açısından yerel ve ulusal tatbikatlarla bu kapsam çalışmalar daha da zenginleştirilir.

3. Müdahale; Afetin en az zararla atlatılabilmesi için olay sonrasında ilk etapta gerçekleştirilmesi gereken arama-kurtarma, ilk yardım, tedavi, yiyecek, su, ilaç temini ve dağıtımı, genel olarak ihtiyaçların ve kaynakların uyumunu sağlamaya yönelik çalışmalarıdır. Afet sırası döneme ait hizmetleri kapsar.

4. Đyileştirme; Afet bölgesinde geçici iskân olanaklarının yaratılmasından başlayarak eğitim, sağlık, psikolojik destek, ulaşım, haberleşme alanlardaki çalışmalar ile ekonomik hayatı canlandıracak tedbirlerin alınmasıdır. Hayatın normal akışına dönüşünü sağlamaya yönelik afet bölgesinde zarar gören alt ve üst yapının yeniden inşasına ve onarımına yönelik çalışmalardır. Afetzedelerin kalıcı konut ihtiyaçlarının karşılanmasına, karayolu, enerji nakil hatları, kanalizasyon ve içme suyu hatlarının inşasına v.b. yönelik çalışmalardır. Afet sonrası dönem hizmetlerini kapsar.

(33)

3.2 Afet Yönetim Sistemleri Afetlerin toplumları y

karşısında toplumlar tedbir alma Japonya gibi yıkıcı ve

afetle beraber yaşamayı nerdeyse bi

tehlikelerin ve afetlerin yönetilmesi gerekti

afetlerle mücadele hususunda sivil savunma, kriz yönetimi anlayışları oluşmuştur. Toplumlarda afet iyi

azaltılabilir. Afet yönetim sistemleri denilince, modern afet yönetimi sistemi, bütünleşik afet yönetim sistemi

anlaşılmaktadır.

3.2.1 Modern afet yönetim sistemi Modern afet yönetimi anlayı

gerçekleşmesine dayalı olarak tanımlamaktadır. Buna göre, afet öncesinde sonrasında yapılması gereken i

içinde tekrarlandıkları için, bu i görmek mümkündür. Hazırlıklı olma çalışmaları ayrı uzmanlıklar gerektiren

Afet Sonrası

15

Şekil 3.1 : Afet yönetimi aşamaları

Afet Yönetim Sistemleri

Afetlerin toplumları yıkıcı, can ve mal kaybına yol açıcı tahripkâr sonuçları ısında toplumlar tedbir alma ve mücadele etme gerekliliğini hissetmi

ve öldürücü afetlerin her türü ile sık sık kar

şamayı nerdeyse bir yaşam tarzı haline getirmiş

afetlerin yönetilmesi gerektiği fikrini doğurmuştur. Tehlikelerle afetlerle mücadele hususunda sivil savunma, kriz yönetimi

ştur. Toplumlarda afet iyi ve etkin yönetilirse, afet zararları azaltılabilir. Afet yönetim sistemleri denilince, modern afet yönetimi sistemi, ik afet yönetim sistemi ve toplum tabanlı afet yönetim sistemi

Modern afet yönetim sistemi

Modern afet yönetimi anlayışı, afet yönetimi ile ilgili etkinlikleri afetin mesine dayalı olarak tanımlamaktadır. Buna göre, afet öncesinde sonrasında yapılması gereken işler vardır. Doğal afetler, gerçekle

içinde tekrarlandıkları için, bu işleri birbirini izleyen bir döngüsel model içinde görmek mümkündür. Hazırlıklı olma - acil müdahale - iyileştirme

maları ayrı uzmanlıklar gerektiren ve birbirini zaman içinde tamamlayan dört Afet Yönetimi Zarar Azaltma Hazırlık Müdahale Đyileştirme Afet Sonrası Afet Öncesi

mal kaybına yol açıcı tahripkâr sonuçları mücadele etme gerekliliğini hissetmişlerdir. öldürücü afetlerin her türü ile sık sık karşılaşan toplumlar am tarzı haline getirmişlerdir. Bu durum

ştur. Tehlikelerle ve afetlerle mücadele hususunda sivil savunma, kriz yönetimi ve afet yönetimi kin yönetilirse, afet zararları azaltılabilir. Afet yönetim sistemleri denilince, modern afet yönetimi sistemi, toplum tabanlı afet yönetim sistemi

ı, afet yönetimi ile ilgili etkinlikleri afetin mesine dayalı olarak tanımlamaktadır. Buna göre, afet öncesinde ve al afetler, gerçekleştikleri coğrafya ni izleyen bir döngüsel model içinde

ştirme - zarar azaltma birbirini zaman içinde tamamlayan dört

Hazırlık Afet Öncesi

(34)

16

temel kademedir. Bu model yalnızca, toplumda en az dört ayrı kümede çabaların yer almak zorunda olduğuna işaret etmektedir (Akyel, 2007).

3.2.2 Bütünleşik afet yönetim sistemi

Bütünleşik afet yönetimi sistemi, afetle mücadelede tüm kaynakların birlikte ve koordineli kullanılması, yani tüm kaynakların tek yumruk olması demektir. Afeti komple düşünen, resmin tamamını görmeyi hedefleyen bir bakış açısıdır. Bu yüzden bütünleşik afet yönetim sistemine entegre afet yönetim sistemi de denilmektedir. Bütünleşik afet yönetimi sistemi, afetlerin önlenmesi ve zararların azaltılması amacıyla bir afet olayının zarar azaltma, önceden hazırlık, kurtarma ve ilk yardım, iyileştirme ve yeniden inşa safhalarında yapılması gereken çalışmaların yönlendirilmesi, koordine edilmesi ve uygulanabilmesi için toplumun tüm kurum ve kuruluşlarıyla kaynaklarının bu ortak amaç doğrultusunda yönetilmesini gerektiren geniş bir kavramdır (Kadıoğlu ve Özdamar, 2005).

3.2.3 Toplum tabanlı afet yönetim sistemi

Toplum tabanlı afet yönetim sistemi toplumun afet yönetim sistemi içerisinde yer almasını benimseyen bir sistemdir. Buna göre, afet yönetiminin dört evresinde de toplumun bulunması gerekmektedir. Afet ile ilgili çalışmalar sadece kamu kurumları ile sınırlı kalmamalıdır, vatandaşların, sivil toplum kuruluşlarının ve toplumun afet ile ilgili çalışmalarda etkin rolü olmalıdır. Kişiler afetlerden zarar gördüklerinden, afet riskini yönetmekten sorumlu olduklarından; afet durumunda ilk müdahaleyi yaptıklarından ve güvenli bir toplumu yeniden kurma onların sırtında olacağından toplum tabanlı afet yönetimi gerçekleştirilmelidir. Bu sebeple, halka afet öncesinde, afet sırasında ve afet sonrasında, afetlerden kişisel korunma yolları öğretilmelidir (Okazaki, 2004).

Modern afet yönetim sistemi, bütünleşik afet yönetim sistemi ve toplum tabanlı afet yönetim sistemi birbirlerini tamamlayan sistemlerdir. Bu açıdan bakıldığında bir sistemi diğer sisteme alternatif görmek doğru olmaz. Afet yönetim sisteminin başarılı bir şekilde işleyebilmesi söz konusu üç afet yönetim sisteminin birbirleriyle bütünleşmesine bağlıdır (Akyel, 2007).

(35)

17

3.3 Farklı Ülkelerdeki Acil Durum Yönetim Modelleri

Afetler dünyanın farklı yerlerinde, farklı büyüklüklerde etkili olmaktadır ve insanların yaşamını farklı şekilde etkilemektedir. Bu durum ülkelerin farklı organizasyon yapısında olması ve ihtiyaçlar veya kamusal organizasyonun yapısındaki farklılıklar nedeniyle değişik türlerde afet yönetimi organizasyonları oluşturmaya itmiştir (Özkan, 2003 ). Afetlerin sık görüldüğü ve afet yönetiminde deneyim sahibi olan ülkelerin Afet Yönetim Sistemlerinin incelenmesi örnek olması açısından yararlı olacaktır.

3.3.1 Japonya’da acil durum yönetim modeli

Japonya iklim koşulları ve topografyası nedeniyle, deprem, fırtına ve sel felaketi gibi doğal afetlerin sık sık yaşandığı ve oldukça etkili olduğu bir ülkedir. Japonya’nın yangın ve savunma teşkilatları uzun zamandan beri kişilerin can ve mallarını yangından koruma görevini yapmaktadır ve aynı zamanda deprem, fırtına, sel felaketi ve diğer afetlere yönelik afet önleme faaliyetlerini de yürütmektedir. Japonya’ da doğal afetler konusundaki örgütlenme ve koordinasyon mekanizmasından sorumlu makam, National Land Agency (NLA) içindeki Afetleri Önleme Bürosu’ dur. NLA, Başbakanlık’a bağlı bir kurumdur ve başkanı, devlet bakanı olarak kabul edilmektedir. NLA içinde yer alan Afetleri Önleme Bürosu’ nun yapılanması ise:

1. Genel Yönetim Dairesi,

2. Afetleri Önleme Koordinasyon Dairesi, 3. Yeniden Đnşa ve Đyileştirme Dairesi,

4. Deprem Felâketine Karşı Tedbirler Dairesi,

5. Afetlere Karşı Tedbirleri Uygulama Dairesi ve bu daireye bağlı olan Haberleşme Ofisi şeklindedir.

Japonya’ da doğal afetlerle ilgili organizasyon ve eş güdüm konuları, 1961 Tarihli Afetlere Karşı Önlemler Temel Kanunu ile düzenlenmiş bulunmaktadır. Söz konusu kanun, meydana gelen afetler ışığında gözden geçirilerek revize edilmiş, 1997 yılında son şeklini almıştır. Bu konuda, kapsamlı ve etkin bir yönetim oluşturulmasını öngören söz konusu kanun uyarınca, Japonya’ da biri daimî, diğerleri ise afet durumlarında olmak üzere iki ayrı örgütlenmeye gidilmiştir (Uluğ, 2009).

(36)

18

Daimi örgütlenme, ulusal, eyaletler ve belediyeler düzeyinde olmak üzere üç ayrı düzeyde yapılmıştır. Ulusal düzeydeki örgütlenmede, başbakan’ a bağlı olarak, tüm bakanlar ile Japonya Merkez Bankası, Devlet Radyo Televizyon Kurumu NHK, Devlet Telefon ve Haberleşme Kurumu NTT ve Kızılhaç Başkanlarından müteşekkil bir Merkezi Afetleri Önleme Konseyi oluşturulmuştur. Bu Konseyin temel görevi Afetleri Önleme Temel Plânını oluşturmak ve uygulanmasını sağlamaktır. Temel Plân, herhangi bir doğal afet durumunda ilk dakikadan itibaren hangi kurumun ne yapacağını, kurumlar arası koordinasyonun nasıl sağlanacağını, afetlere karşı önceden, afet sırasında ve sonrasında alınacak önlemler ve yapılacak işleri belirleyen dokümandır (Özkan, 2003). Konsey yılda bir kez toplanır ve önceden yapılmış uygulamalar ışığında Temel Plan gözden geçirilir ve gerekli iyileştirmeler yapılır. Konseye bağlı olan NTT, NHK gibi kuruluşların yanında 31 idari organda bulunmaktadır. Söz konusu kurum ve kuruluşların her biri, Temel Plân uyarınca afetlerle ilgili olarak kendi uygulama plânlarını hazırlarlar. Dolayısı ile afetler konusunda, her bir bakanlığın, kurum ve kuruluşun yapmakla görevli olduğu işleri ve hangi zamanda ne yapılacağını belirten uygulama plânları vardır.

Benzer bir uygulama eyalet valiliği ve belediyeler düzeyinde de yapılmaktadır. Eyalet valisi ve belediye başkanlarına bağlı olarak oluşturulan Vilayet ve Belediye Afetleri Önleme Konseyleri, eyalet ve şehir belediyesi kapsamında ilgili tüm kuruluşların afetler ile ilgili ön hazırlık, eğitim, afet anında ve sonrasındaki faaliyetlerini belirleyen, Yerel Uygulama Planlarını hazırlamakta ve uygulanmasını sağlamaktadır.

Japonya’da oluşturulan daimi örgütlenmenin yanında kanun gereği afet durumunda derhal oluşturulan bir acil durum merkezi bulunmaktadır. Bu kriz merkezinde çok fazla can kaybının olduğu afetlerde, başbakan, daha küçük afetlerde NLA’nın başkanı yani devlet bakanı başkanlık etmektedir.

Herhangi bir afet halinde ilgili tüm kurumlar Temel Plân ve Uygulama Plânı’nın öngördüğü şekilde bilgi toplayıp en kısa zamanda acil durum merkezine bildirmek zorundadırlar. Tüm bilgilerin toplandığı kriz merkezi, ilgili kuruluşların hazırlanmış olduğu, Uygulama Plânları çerçevesinde, çalışmaları gözetim altında tutmakta ve bu çalışmalar arasındaki koordinasyonu sağlamaktadır. Afet anında ilgili eyalet ve belediyeler düzeyinde de kriz merkezleri oluşturulmaktadır ve çalışmalarını ulusal düzeydeki kriz merkezi ile beraber yürütmektedir (Özkan, 2003).

(37)

19

Afet öncesi normal zamanlarda NLA tarafından devamlı olarak eyaletlerden köylere kadar her bir bölgenin ve yerleşim yerinin haritaları, yerleşim planları, binaların yapısı ve konumu, her bir evde yaşayan insanların ayrıntılı bilgileri bir bilgi bankası oluşturmak suretiyle bilgisayar sistemine işlenmekte ve yenilenmektedir.

Dolayısıyla, bir afet anında, o bölgede afetten etkilenen bina ve tesisler ile her bir binada yaşayan insanlar hakkındaki ayrıntılı bilgileri derhal arama, kurtarma ve yardım ekiplerine iletebilmektedir. Bu durumda, yardım ekiplerinin etkili şekilde çalışmalarını sürdürmelerine ve olaya daha kısa sürede müdahale etmelerine olanak sağlamaktadır.

Halkın doğal afetler konusundaki eğitimi belediyelerin sorumluluğundadır. Her

şehrin belediyesi o şehirde olması muhtemel olan afeti göz önünde bulundurarak halka eğitici broşürler dağıtmakta, ilk yardım kursları düzenlemektedir. Ayrıca gönüllülerden meydana gelmiş yardım ekipleri oluşturarak yıl içinde belli bir günde ilgili tüm kuruluşların da katılımıyla açık afet tatbikatı yapılmasını sağlamaktadır.

Japonya da ayrıca afet alanında faaliyet gösteren “Ulusal Araştırma Enstitüsü” (National Research Institute For Earth Science and Disaster Prevention) de bulunmaktadır.

Japonya’daki afet yönetiminde her düzeyde yetkili kurumları ve görevlerini Şekil 3.2’ deki gibi özetleyebiliriz.

(38)

Şekil 3.2 : Japonya’da afet yönetiminde yetkili kurumlar

Belediye Seviyesi

Şehir ve Kasabaların Belediye Başkanları Belediye Afet Önleme

Konseyi Halk

Valilik Seviyesi

Vali

İl Afet Önleme Konseyi İlgili Yerel İdari Organlar İlgili Yerel Kamu Teşkilatları

Ulusal Seviye

Başbakan

Merkezi Afet Önleme Konseyi İlgili İdari Organlar İlgili Kamu Teşkilatları

20

Japonya’da afet yönetiminde yetkili kurumlar ve görevleri

Belediye Seviyesi

Mahaldeki Afet Önleme Plân’ larını icra eder, Belediye Afet Önleme

Plânlarını Hazırlar

Halk, Kendi kapasitesi ölçüsünde afet önleme

çalışmalarına katılır.

Valilik Seviyesi

İl Afet Önleme Konseyi İlgili Yerel İdari Organlar İlgili Yerel Kamu Teşkilatları

Afet önleme faaliyetlerinin genişletilmesi ve yayılmasını sağlar ve il afet önleme

planlarını hazırlar.

Ulusal Seviye

Merkezi Afet Önleme Konseyi İlgili İdari Organlar İlgili Kamu Teşkilatları

Temel planları hazırlar, yürülülüğe koyar ve koordinayonunu sağlar.

görevleri

Halk, Kendi kapasitesi ölçüsünde afet önleme

çalışmalarına katılır. Afet önleme faaliyetlerinin genişletilmesi ve

yayılmasını sağlar ve il afet önleme planlarını hazırlar.

Temel planları hazırlar, yürülülüğe koyar ve koordinayonunu sağlar.

(39)

21 3.3.2 ABD’de acil durum yönetim modeli

Amerika Birleşik Devletleri, müdahale gerektiren birçok doğal afetle karşı karşıya olan bir ülkedir (fırtınalar, seller, kasırgalar, kuraklık, aşırı sıcak ve soğuk, sel ve kar fırtınaları, depremler ve tsunamiler gibi). Bununla birlikte, insan kaynaklı, kazara veya plânlı olarak meydana gelen teknolojik tehlikeler de, Birleşik Devletleri etkilemektedir. Terörizm (silahla veya kitle imha silahları), kitlesel göç, radyolojik tehlikeler, zararlı atıklar, özel olaylar ve ulaştırma kazaları bunlardan bazılarıdır. Bütünleşik Acil Durum Yönetimi Sistemi (IEMS), ABD’de de acil durum yönetimi belirlenen yaklaşımdır. Her türlü acil durum için farklı plan yapmak yerine ABD’de daha işlevsel bir yapı kullanılmaktadır (Özkan,2003). Buna göre her afetin ortak bir noktası vardır. Kasırga durumunda da deprem durumunda da, insanların yemek barınma ve sağlık ihtiyaçları bulunmaktadır. Arama-kurtarma çalışmalarının yapılması ve kamu hizmetlerinin tekrar işlevsel bir hâle getirilmesi gerekmektedir. Bu sistem, mevcut tüm kaynakları bir araya getirmekte yerel eyalet ve federal kaynakların yanı sıra, gönüllü kuruluşlar ile ticarî kaynaklarda kullanılmaktadır. IEMS kapsamında tüm afetleri ele alan bir yaklaşımla geniş yelpazede yer alan tüm afetler değerlendirilmektedir. IEMS, acil durum yönetimi dört aşamadan oluşmaktadır.

• Hazırlıklı olma, • Müdahale, • Đyileştirme, • Zarar Azaltma,

IEMS, ayrıca, yerel belediyelerden ulusal hükümete kadar bütün hükümet düzeylerini bir araya getirmekle birlikte özel sektörü de işin içine katmaktadır. Acil durum yönetimi müdahalesini yöneten ve görevli bütün kurumların nasıl bir arada faaliyet göstereceğini belirten plan Federal Müdahale ve Yardım Planı’dır. Ayrıca bu planda, federal birimlerin ve kurumların afetlerde veya acil durumlarda yapacakları, federal müdahale veya yardımdaki rolü belirlenmekte ve bu plan acil durum müdahale ekibine (ERT) rehberlik sağlamaktadır. Federal Müdahale ve Yardım Planı tüm federal birimler için geçerlidir ve tüm plân, politika ve prosedürleri, operasyonların konseptini, federal/eyalet koordinasyon mekanizmalarını, federal kapasite ve sorumlukları ortaya koymaktadır. Ayrıca bu

(40)

22

plana dayanan, 12 ayrı Acil Yardım Fonksiyonu belirlenmiş ve yangın söndürmeden tıbbi hizmetlere, enkaz kaldırmadan gıda maddesi sağlamaya kadar tüm bu fonksiyonların hangi ekipler tarafından, hangi kaynaklar ile ne şekilde sağlanacağı önceden bilinmektedir.

ABD'de olağanüstü hal ve afet yönetiminden sorumlu koordinatör kuruluş Amerika Birleşik Devletleri Federal Acil Durum Yönetim Kurumudur (FEMA). FEMA'yı "vatandaşın hizmetinde bir kurum" gibi örgütleyen Amerikan devleti, afet halinde her an devreye girmeye hazır bir mekanizmaya sahiptir (Yağcı, 2007).

FEMA ABD’de 1979 yılında kurulmuştur ve ABD Federal Hükümeti’nden bağımsız, doğrudan Devlet Başkanlığı’na bağlı 2500 personele sahip son derece etkin bir kuruluştur. FEMA Başkanı, ABD Başkanı tarafından atanmaktadır ve bu atama ABD Senatosu tarafından onaylanmaktadır. FEMA Başkanı, ABD Başkanı adına 28 Federal Ajans ve Bakanlığın, Amerikan Kızılhaç Örgütü ve gönüllü kuruluşlarının felaket yardım faaliyetlerini koordine etmekle görevlidir.

FEMA’ nın faaliyet alanı oldukça geniştir. Başlıca faaliyet alanları: • Yapı standartlarını oluşturmak,

• Su baskınına uğrayan bölgelerin iyileştirilmesi konularında danışmanlık hizmeti vermek,

• Halka afetle nasıl başa çıkabileceklerini öğretmek,

• Yerel yönetimler ve merkezin acil durum hazırlığına yardım etmek,

• Afete federal düzeyde müdahaleyi koordine etmek, devlet, topluluklar, iş çevreleri ve kişilere afet yardımları yaptırmak,

• Acil durum yöneticilerini eğitmek, • Ulusal itfaiye servisini desteklemek,

• Ulusal su baskını sigorta programını idare etmektir.

Eyaletlerin itfaiye hizmetlerini destekleyen Ulusal Đtfaiye Đdaresi ile mal sahiplerini sele karşı sigortalayan Federal Sigorta Đdaresi de FEMA bünyesindedir. Dört aşamalı bir müdahale yapısı olan FEMA için en önemli aşama, olası bir afetin zararını en aza indirgemeye yönelik, afet öncesi çalışmadır. Bu çalışma, hem “afete dayanıklı yerleşim ve sanayi alanları kurulmasını” hem de “afet halinde etkin, hızlı bir kurtarma ve kalkınma için hazırlık yapılmasını” sağlamaktır.

(41)

23

Afet sırasında ve sonrasındaki etkinliklerin başarısı da büyük ölçüde bu iki aşamada yapılanlara bağlıdır.

FEMA’nın olası afet kayıplarını afet öncesinden metodolojik olarak tahmin eder. Bu metodolojiyi, FEMA içindeki ‘Yapı Bilimleri Ulusal Enstitüsü’ gerçekleştirir. Metodolojinin amacı, olası bir depremin sonuçlarını tahmin etmek ve afet oluşmadan iyileştirme yapmaktır. Metodolojinin etkinliği, sürekli güncellenmek suretiyle arttırılır. Söz konusu yöntemin başlıca çalışma konuları; can kurtarma sistemi ve tehlikeli binaların tamir ve yeniden yerleşim maliyetlerinin tahmini, kayıplar, konutların tahliyesi, enkaz altında kalanların sayısı, bölgesel ekonomik etkiler, elektrik ve içilebilir su dağıtımı, yangın ve sel için tehlikeli alanlardır (Şengezer ve Kansu, 2001).

Hayat kurtarma ve enkaz kaldırma çalışmaları öncelikle, belediyelerin bünyesindeki “Kentsel Arama Kurtarma Ekipleri” ve Eyalet Valilikleri’ne bağlı “Ulusal Muhafız Gücü” tarafından yürütülür. Ayrıca, FEMA’nın bünyesinde acil durum için eğitimli ve gerektiğinde afet bölgesine göndermek için hazır tuttuğu çok sayıda profesyonel, gönüllü ve Acil Durumlara Müdahale Ekiplerinde geçici ve ücretli olarak çalışan Afet Yardım Görevlileri bulunmaktadır (Şekil: 3.3). Bu ekiplerin esas görevleri doğrudan kurtarma çalışmalarına katılmak ve gruplar arasındaki organizasyonu sağlamaktır. Bununla birlikte afetzedelerle görüşmek, binalardaki hasarı saptamak halka telefonla bilgi vermek, resmi merkezlere bilgi vermek, bilgisayara afetle ilgili veri girmek basın ve kongre ile ilişkileri yürütmek diğer görevlerindendir (Şener ve diğ., 2003).

ABD’de afete yönelik etkili ve sosyal yönü güçlü olan bir yardım yapısı mevcuttur. Afet yardım programları, “kişilere” ve “kamuya” yapılan yardımlar olmak üzere iki kategoridedir. Esas itibarıyla, afetzedeler ve kamu kuruluşlarının gelecekteki afet risklerinden kaçınması teşvik edilir. Örneğin, sürekli su baskınına uğrayan evlerin boşaltılması ve yeni yerleşim alanlarına yerleştirilmesi, yapıların depreme ve fırtınalara dayanıklı yaptırılması, yerel ve federal devlet tarafından yeterli standartların kabulü ve uygulamaya konulması sağlanır. FEMA aynı zamanda, hasarlı yapıların onarımı için de kaynak sağlar.

ABD’de acil durum yönetiminde karar verme yetkisi olan başka kuruluşlarda vardır. Bunlar;

(42)

24

NEMA: (Ulusal Acil Durum Yönetimi Derneği) Eyalet, Pasifik ve Karayipler acil durum yöneticilerinin oluşturduğu ve aşağıdaki konularda çalışan profesyonel bir dernektir.

• Kapsamlı Acil Durum Yönetimi alanında ulusal liderlik ve uzmanlık sağlamak,

• Eyalet ve bölge direktörleri ve idarecileri için hayati bir bilgi ve destek kaynağı olarak hizmet etmek,

• Acil durum yönetimi alanındaki sürekli gelişimi sağlamak amacıyla stratejik ortaklıkları teşvik etmek ve bu konularda çalışma yapmaktır.

EMAC: (Acil Durum Yönetimi Destek Birimi) Eyaletler arasında karşılıklı bir yardım ve ortaklık anlaşmasıdır. Kuruluş nedeni, kasırgalardan, depremlere, yangınlardan toksik atıklara kadar tüm eyaletlerin ortak tehlikelere maruz kalabilmesi olasılığıdır. EMAC acil durumlar sırasında, eyaletlerin birbirlerine yardım etmesini sağlayarak, afet iyileştirme çalışmalarını desteklemek için, eyaletlerin birbirlerine personel ve ekipman göndermeleri konularında çabuk ve kolay bir yol sunmaktadır. Eyalet ve yerel kaynakların tükenmiş olduğu, federal desteğin de yetersiz kaldığı durumlarda EMAC yoluyla eyalet dışı yardımların gelmesi bu tip boşlukları doldurmaktadır (Özkan, 2008). EMAC hızlı ve esnek bir destek sağlamakta ve eyaletlerin herhangi bir acil durumda yardım istemelerine olanak sunmaktadır.

EMAP: (Acil Durum Yönetimi Akreditasyon Programı) Afet zararlarını azaltma, hazırlıklı olma, müdahale ve iyileştirme faaliyetlerinden sorumlu, eyalet ve yerel programlar için gönüllü bir “Akreditasyon” sürecidir. Akreditasyon, bağımsız bir acil durum yöneticileri ekibi tarafından program değerlendirilmesi, dokümantasyon ve yerinde değerlendirme yoluyla, bir programın ulusal standartları karşılayıp karşılamadığını gösteren bir araçtır.

(43)

Şekil 3.3 : FEMA acil durumlara müdahale ekiplerinin organizasyon

25

FEMA acil durumlara müdahale ekiplerinin organizasyon

(44)

Şekil 3.4 : FEMA acil durumlara

operasyon bölümünün organizasyonu

26

FEMA acil durumlara müdahale ekiplerinin organizasyon şemasındaki operasyon bölümünün organizasyonu

(45)

27 3.3.3 Kanada’da acil durum yönetim modeli

Kanada depremlerin, kasırgalara ulaşan boyuttaki fırtınaların, kış fırtınalarının orman yangınlarının, hortumların, kısacası çok farklı afet tiplerinin görüldüğü bir ülkedir. Bunların yanında insan ve teknolojik kökenli felaketlerde Kanada da görülen diğer afetlerdir. Ülkede 23 tane nükleer reaktörün fay hattında bulunduğu göz önüne alınırsa muhtemel afetlerin büyüklüğü tahmin edilebilir (Özkan,2003). Bu yüzden ülkede iyi bir şekilde işleyen acil durum yönetim sisteminin gereklikliliği aşikârdır. Kanada’da en sık yaşanan afet depremdir. Bu sebeple, Kanada’da afete yönelik hazırlık çalışmalarının, acil durum yöneticilerinin ve birçok konunun temel konusu depremlerdir.

Kanada’da acil durum yönetimi diğer ülkelerde olduğu gibi zarar azaltma ve önleme, hazırlık, yardım ve müdahale ve iyileştirme safhalarından oluşmaktadır. Kanada’da acil durum yönetiminde dikkat çekici nokta birincil sorumluluğun bireyde ve ailesinde olmasıdır. Bu durum birinci derecede sorumlulukları bireylere yükleyerek toplumun bilinç düzeyini yükselmesine ve olası bir afete karşı hazırlıklı olma prensibini getirerek, kamusal alanda yapılan afetlere karşı hazırlıkların daha rahat yapılmasına, afetlere kamusal alandan yapılacak müdahalelerin kolaylaşmasına vesile olmaktadır. Eyalet hükümetlerinin veya federal hükümetin olası bir afette görevi; afet sonucunda toplumun, kendi ihtiyaçlarını karşılamada yetersiz kalması durumunda toplumu desteklemektir.

Kanada’ da tüm aileler kendi yaşadıkları yerdeki risklerin bilincinde olmaktan ve bir aile müdahale plânı geliştirmekten sorumludur. Afet durumunda, aileler, üç gün boyunca kendine yetebilir olacak envanteri oluşturmak ve beklenen risklere karşı, kişisel sigortalarını yaptırmak zorundadırlar. Fakat bu yasal bir sorumluluk değildir (Uluğ, 2009).

Yerel yönetimler kendi toplumlarını etkileyen tüm müdahale ve iyileştirme çalışmalarının koordinasyonunda birincil sorumluluk sahibidir. Ayrıca, yerel yönetimler, binaların ve toplum gelişimi çalışmalarının onaylanması ile afet azaltma ve afete hazır bulunma faaliyetlerinde büyük rol oynamaktadırlar.

Eyalet yönetimler ise, finansman desteği ve insanî materyal kaynaklar sağlamak suretiyle, kapasitesi yetmeyen veya tükenen yerel hükümetleri desteklemektedir. Eyalet hükümetleri, aynı zamanda, yasalar, bina kodları, toprak kullanım politikaları

(46)

28

ve eğitim yoluyla, afet azaltma ve afete hazır bulunma çalışmalarında belediyeler ve federal hükümetlerle ortak çalışmaktadır. Federal hükümet, acil durum yönetiminde genel anlamda rehberlik eden kanunlar ve politikalarla eyaletlerin desteklenmesini sağlamaktadır.

Eyaletler gibi federal hükümet de eyaletlerin kapasitesi yetersiz kaldığında veya tükendiğinde destek sağlamaktadır. Kızılhaç ve diğer örgütler, hükümetlere doğrudan destek vermektedir. Bu destekler, çoğunlukla afetten etkilenen kişilere barınak ve yiyecek sağlamak gibi hizmetleri kapsamaktadır. Acil durum yönetimi gönüllüleri ve özel sektörün çalışmalarının koordine edilmesi görevi de bu örgütlerin sorumluluğundadır. Genel olarak bir afetin yönetim sorumluluğu yetersiz kalmadıkları sürece yerel yönetimlere aittir. Fakat savaş ve egemenliğin tehdidi gibi, ülkenin büyük bir kısmını etkileyecek ölçekte bir felaket söz konusu olduğunda federal hükümet doğrudan müdahale etmek ve liderlik yapmaktadır.

Kanada’nın afetler ve acil durum yönetim sistemi tarihi ABD’nin acil durum yönetim sisteminin aynadan yansımış halidir fakat bu yansıma bozulmuş bir yansımadır. Çünkü Kanada’da aynı sayıda ve derecede trajik olay yaşanmamıştır ve acil durum yönetim sistemi her zaman küçük ölçekte olmuştur.

Kısacası, Kanada’ da acil durum yönetiminde bireylere hazırlıklı olma sorumluluğu verildiği gibi, tıpkı Amerika Birleşik Devletleri’nde olduğu gibi afetlere müdahale, öncelikle yerel birimler tarafından yapılmakta, yerel birimlerin kapasiteleri yetmediğinde eyaletler devreye girmekte, son aşamada eyaletlerin gücünü ve imkânlarını aşan durumlarda federal hükümet olaya müdahale etmektedir (Özkan, 2008).

3.3.4 Đngiltere’de acil durum yönetim modeli

Đngiltere’de sivil savunma konusundaki çalışmalar ve planlama yapılması 1924 yılında başlamıştır. 1948 yılında ise Sivil Savunma Kanunu, Seyyar Kollar, Đtfaiye, gibi kanunlar ve kuruluşlar kurtarma ve ilk yardım, hasar kontrolünü kapsayacak

şekilde değiştirilmiş ve yeniden yapılandırılmıştır. Sivil Savunma Kanuna göre sivil savunma hizmetlerinin gerçekleştirilmesinden Đç Đşleri Bakanı sorumludur. Bu sorumluluğa ait görevleri, Sivil Savunma ve Yangınla Mücadele Genel Müdürlüğü yürütür (Özkan, 2003).

(47)

29

Sivil Savunma ve Yangınla Mücadele Genel Müdürlüğü’nce Đngiltere 11 ana sivil savunma bölgesine ve 18 tali bölgeye ayrılmıştır. Her bölgede bir müdür, gerektiği kadar şube müdürü ve personeli bulunur.

Đngiltere sivil savunması, ülke savunma sisteminin temeli ve aynı zamanda tamamlayıcı unsurudur. Sivil Savunma Yönetiminin görevi kısaca şunlardır:

• Đkaz ve Alarm Sistemini kurmak, geliştirmek ve çalışırlığını sağlamak, • Kurtarma ve korunma çalışmalarını düzenlemek ve bu çalışmalara katılmak • Olağanüstü hallerde halk için danışma ve haberleşme merkezleri kurmak,

tahliye, ilk yardım, sosyal yardım işlerini yapmak, • Yangınla mücadele etmek,

• Savaşlar, tabiî afetler ve benzeri acil durumların otaya çıkardığı ihtiyaçlar sebebiyle “Özel Polis Teşkilatı” kurarak, Emniyet Kuvvetleri’ ne yardımcı olmaktır.

Đngiltere’de Đç işleri Bakanlığına bağlı polis teşkilatına sivil savunma konusunda birçok görev verilmiştir. Đç Đşleri Bakanlığı göç, hapishaneler, yangın politikası gibi değişik konularda faaliyette bulunur. Acil durumda yapılan müdahalenin büyük bir kısmı yerel düzeydedir. Her hangi bir acil durumda ilk müdahale, yerel hükümetin acil planlama birimlerinin ve hastanelerin desteklediği, polis, yangın ve kurtarma ekipleri ile ambulans servisi tarafından yapılır. Bu gibi durumlarda polis koordinasyon birimi olarak hareket eder.

2000 yılında ülkede petrol kaynaklarına yönelik ciddi bir tehdidin ortaya çıkması ve geniş kapsamlı bir sel felaketinin yaşanmasının ardından 2001 yılında Sivil Beklenmeyen Olaylar Sekretaryası (CCS) kurulmuştur. CCS’nin amacı afetin tahmini, afete hazırlık ve afeti önleme ve çözümleme konularında hükümet içinde ve dışında görev yapanlarla çalışarak afetlerin yıkıcı etkilerinin azaltılmasıdır. Bu birim ayrıca NATO tarafından 1999 yılanda yayınlanan kriz yönetimi usul ve esaslarını uygular. CCS üç bölümde organize edilmiştir.

1. Değerlendirme Bölümü: Đşlevi, daha ileri düzeyde tarama yaparak, ulusal bilgi alt yapısı yoluyla kriz anında bilgi toplayabilmektir.

2. Operasyonlar Bölümü: Bu bölüm Sivil Hal Beklenmedik Olaylar Komitesini destekler ve bir kriz durumunda kabine bilgilendirme odasında, CCS

Referanslar

Benzer Belgeler

a) Yurtiçinde ve yurtdışında meydana gelen afet ve acil durumlarla ilgili bilgiler toplamak, değerlendirmek ve bu bilgileri gerektiğinde ilgili makamlara iletmek.

Geleneksel yaklaşımdan farklı bir yaklaşım oluşturan daha güncel bakış açıları ile, 'Risk Yönetimi' kavram ve tekniklerine daha büyük ağırlık verilmelidir.Bu açıdan,

Diğer bir deyişle tehlike; doğa, teknoloji veya insan kaynaklı olan ve fiziksel, ekonomik, sosyal kayıplara yol açabilecek tüm olayları ifade eder.. Tehlike sözcüğü Türk

• her ne kadar belirtiler 1,5 yıl sonra azalıyor gibi görünse de, özellikle de insan kaynaklı afetler sonrasında etkilerin çok daha uzun sürebildiği (örn., 6-14

• Doğal afetlerin de arasında bulunduğu travmatik olaylar sonrasında, olumsuz psikolojik etkiler olacağı yadsınamaz bir gerçektir, ancak bilimsel araştırmalarda, travmatik

➢ Yardım çalışmaları sırasında bazı durumlarda yapılan görevden kaynaklı olarak doğrudan bireyin yaşamına yönelik bir tehdit söz konusu olabileceği gibi dolaylı olarak

• Genel olarak, afete maruz kalan insanların çoğu kısa bir süre içinde travmanın olumsuz etkilerinden sıyrılmakta ve uzun süreli olumsuz etkiler (ör., TSSB, Depresyon ya da

Felaket sonrası çevresel zorluklar sadece afete uğramış kişiler için değil psikososyal faaliyet gibi yardım çalışması yürüten ekipler için de risk faktörüdür.. •