h KT V \
Edebiyatt«
((O başlı başına 1
masını ifade
dakikalık i
«Ona
ölüm bile h
“ Yüksek bedialarm halikı
mahkûm olması beni ı
t f
H A M i 0
Dâhi şairimiz H â midin ölümü hiç şüphe yok ki en çok edebiyat âlemi ve gençlik üzerinde derin tesirler bırak mış, bilâistisna her - kese elem vermiş ve mahzun bırakmıştır. İcab etseydi bütün
milletten birer birer fikir sorulsaydı ne
ticeyi şöyle hulâsa etmek kabil olurdu: «Bütü Türkiye Hâmide ağlıyor.»
Bunun içindir ki biz büyük kayıbımız arkasında duyulan umumî tahassüsleri sa dece birkaç yakininin ifadelerinde teksif etmek istedik.
Fuad Köprülü diyor ki
« — Hâmid başlıbaşma bir devirdi.
Profesör Fuad Köprülü
Şimdi bu devrin yıkılması hâdisesi karşı sında bulunuyoruz. Bunu ifade etmek, tahlil etmek birkaç dakikalık değil, uzun bir zaman işidir.»
Şair Hüseyin Siretin tahassüsleri
«— Bence tarihi edebiyatımızda Ab-jülhak Hömidle mukayese edilebilecek (zaman ve mekân farkı gözetmek şartile) Fuzuli vardır. Hâmid gerek his, gerek layal ve gerek fikir itibarile büyük müm- :aziyet göstermiştir. Fikri hikmet cihetin den de, Nabinin açtığı edebî mekteb mensublarına nisbeten Hâmid çok yük - sektir. Bu mektebin üstadı Nabi ad dedilirse de bence bu çığırın hakikî üstadı Hâmid bevvabı da Nabidir.
Yüksek bedialarm halikı olan Hâmi- din ve onun yorulmak bilmiyen dimağı nın toprakta çürümeğe mahkûm olması beni çok müteessir ediyor.»
İsmail Habibin söyledikleri
« — Bir ay evvel evine gittiğim za - man bana bir beyit okudu:
Tad yok gecesinde gündüzünde Ben neyliyeyim bu yeryüzünde!
| ~ V e kulağıma iği-f I S I lerek dedi ki: «Be- -Mk mm yit eski değil yeni
Edib İsmail Hdbib
Dipdiri bir baş, ve bu başı taşıyamıyan dermansız bir gövde. O beyit bu gövde çin söylenmişti.
Ölümünden beş altı gün evvel gene fanına gittim. Bu sefer de dedi ki:
— Hani sana bir beyit okumuştum, o doğru değil, daha doğrusu şudur:
Tatlıdır ruzü şebi devranın Tatmıyorsan o senin noksanın.
Bunu söyliyen de o dermansız gövde istündeki baştı: O baş bu beyti o gövde den intikam alır gibi söylemişti.
O gece bana Ereğlideki Şehzade Mus- :afa faciasına aid son eserini baştanbaşa skuttu. Bazı güzel yerlere gelince bir daha tekrar ettiriyor : — Fena değil, de lil mi? diyordu. Bulardan şu beyit hatı- -ımda kaldı:
Sükût içinde anar suçlular redaetini Arar fakat bulamaz kimseden beraetini
Eser bitince, konuşurken baktım, ka- ıapede gözleri kapanıyor. Uykusu var diye müsaade alıp gitmek istedik. Bırak- nadı:
— Yataktan korkuyorum, dedi, yata- |a yatarsam bir daha uyanmıyacağım sa rıyorum.
V e eski «H acle» den bir mısra mırıl dandı :
Ölüm deriz bu hakikat ne hâb şeklinde?
Hakikaten ölüm ona bir uyku gibi ve uykunun içinde geldi ve büyük Hâmide ölüm bile bütün hürmetini gösterdi.»
Şair Sıdkının sözleri
« — Şairlerin şairi büyük Abdülhak Hâmidin ölümü, Türk edebiyat dünyası için büyük bir hâdisedir.
Bir asra yakın zamandanberi edebiyat âlemimizi aydınlatan ve ona en yeni ve canlı istikametleri veren Hâmid yaşamak için öldü, yahud ölmekten kurtulmak için ebediyete dönmüştür. Bizim bildiğimiz Hâmid, asıl bundan sonra yaşıyacaktır.
Büyük şair Hâmidi bir devreye mal edenler, yani Tanzimat şairi olarak ka bul edenler var: Bilmem ki, bu, doğru bir ölçü müdür? O bizzat kendisi bütün
adetini doya doya idrak ettikten sonra gözlerini yumdu.» '//¿t /'J c]
Mithat Cemal Kuntayın
söyledikleri
« — 86 sene A b dülhak Hâmid için azdır: Büyük a-damlar her yaşta vakitsiz ölürler.
Türkçede her şa iri muayyen bir ya şıma kadar sevdim. Her sene yeniden sevdiğim şair Hâ- middir.
Abdülhak H â - Şair Mithat Cemal mid korkuncdu; fakat Londra terzilerin de giyindiği için biz, bir devi insan sanı yorduk. O, nekadar mütevazıdı: Bizimle, daha doğrusu, benimle konuşuyordu.»
Muallim Hıfzı Tevfik söylüyor
« — Hâmid her fani gibi bekaya in tikal etti. Fakat bi zim gibi faniler H â midi ebedî bir şahsi yet olarak daima gönüllerinde ve ha - tıralarında saklıya - laklardır. Binaena - 'eyh Hâmidin ara - mızdan ayrılışı su - rî bir ayrılıktır.
Hıfzı Tevfik
Hakikati halde Hâmid bir asra yakın hayatında eserlerde daima gençliğin kal binde yaşamış ve bundan sonra da yaşıyacaktır.»
Doçent Dr. Sadi Irmakın fikri
« — O kadar çatmışım ki eflâke - E- minim kâinat iner hâke - Beni biruh edin ce A zrail» Dâhinin ölümünü haber alın ca «gazub şairin» bu mısraları dudakla rımda dolaştı. V akıâ kâinat hâke inmedi, fakat bütün bir milletin «kâinat» tan da ha içli gözyaşları «haki» sulayor. «A d e mi» dünya edebiyatında en iyi terennüm eden Hâmidi «adem » kendine malede - miyecek. N e büyük bahtiyarlık ki, bunu bilerek, buna bir «veli» gibi inanarak öl dü. Başbaşa kaldığımız aziz saatlerde eserlerinden bazılarının ancak üç yüz se ne sonra kavranabileceğini söylerdi. T e - fahüre hiçbir zaman tenezzül etmemiş bir adama bu sözleri «ebediyet insiyakı» söyletiyordu.
Hâmid, gelmiş ve geçmiş dehaların hiç birisile mukayese edilemez. Dünya ede biyatında «P ü re» şiirin en yüce
odur.»
zirvesi
Mşıseı «ışivıerde İstanbul Beiıeyı Taha Toros Arşivi