• Sonuç bulunamadı

Male Pseudohermaphroditism: A Case Report

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Male Pseudohermaphroditism: A Case Report"

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

49

Erkek Pseudohermafroditizmi: Bir Olgu

Sunumu

Asena Akdemir1, Olga Güriz2,Sibel Örsel1, Akfer Karaoðlan3

OLGU SUNUMU

1Doç. Dr., 2Uz.Dr., 3Dr., Dýþkapý Yýldýrým Beyazýt Eðitim Hastanesi Psikiyatri Kliniði, Ankara

SUMMARY

Male Pseudohermaphroditism: A Case Report

Various theories that range from innate characteristics to environmental contributions exist as regarding factors affecting the development of sexual identity. Normal sex-ual differentiation which evolves under the influence of systemic or localized hormones in addition to chromoso-mal order may be broken down with genetic abnorchromoso-mali- abnormali-ties, hormone secretion deficiencies and lack of response in target organs. Despite noticing and evaluation of patients with ambiguous genitalia in early period of life especially in the newborn period is important for the prevention of possible further emotional or organic defi-ciencies, there are still cases remained unnoticed until the adolescence or adulthood period in our country. In this case report, a 24 years old male patient with diag-nosis of male pseudohermaphroditism is presented. He had been seen for preoperational psychiatric consulta-tion upon decision of the ethical committee after being hospitalized for penis reconstruction operation and reevaluated after psychological counseling process and the decision for surgery and following post-surgical psychological counseling process was taken. The patient had gone through penis reconstruction beside left orchiectomy operation that had been performed to pre-vent cancer risk. After the operation he continued his life as a male. Our knowledge on normal psychosexual iden-tity development and the factors it has been affected from is increasing with studies being conducted but still limited. In this case report, despite being raised comp-letely as a girl the patient chose his sexual identity on the base of innate characteristics. This shows us the impor-tance of organic factors in the selection of sexual identity.

Key Words: Hermaphroditism, gender transition

opera-tion, counseling.

ÖZET

Cinsel kimlik geliþimine etki eden etkenlerle ilgili doðuþ-tan getirilen özelliklerden çevrenin katkýlarýna kadar varan çeþitli kuramlar vardýr. Kromozomal düzenlen-menin yaný sýra sistemik veya lokalize hormonlarýn etkisi altýnda gerçekleþen normal seksüel farklýlaþma genetik anomaliler, hormon salýnýmýndaki yetersizlikler ve hedef organ yanýtsýzlýðý gibi durumlarda bozulabilmektedir. Belirsiz genitalyasý olan hastalarýn erken dönemde özel-likle yenidoðan döneminde fark edilmesi ileride ortaya çýkabilecek duygusal sorunlarýn önlenmesi için önemlidir. Ancak ülkemizde halen ergenlik veya eriþkinlik dönemine kadar fark edilmeyen olgulara rastlanmaktadýr. Bu olgu sunumunda 24 yaþýnda "erkek pseudohermafroditizm" tanýsý alan bir olgu sunulmaktadýr. Hasta penis rekon-strüksiyonu planlanarak plastik cerrahi kliniðine yatýrýlmýþ ve operasyon öncesi etik kurul kararý ile kliniðimizce deðerlendirilmiþtir. Operasyon öncesi danýþma süreci sonunda operasyon kararý alýnmýþ; penis rekonstrüksiyo-nu ve kanser oluþumu riskini önlemek amacýyla sol orþiektomi operasyonu yapýlan hasta operasyon sonrasý yaþamýna erkek olarak devam etmiþtir. Normal psikosek-süel kimlik geliþiminin nasýl ve ne zaman olduðu, hangi etkenlerden etkilendiði konusunda bilgilerimiz her geçen gün yapýlan araþtýrmalarla artmakta da olsa oldukça sýnýrlýdýr. Kesin tedavi protokollerinin oluþturulmasý için daha kapsamlý çalýþmaya gereksinim duyulan bu konuda, sunulan olgu tamamýyla kýz çocuk olarak yetiþtirilmiþ olmasýna karþýn doðuþtan gelen özelliklerine göre cinsel kimlik seçimini yapmýþtýr. Bu da bize cinsel kimlik seçi-minde organik etkenlerin önemini göstermektedir.

Anahtar Sözcükler: Hermafroditizm, cinsiyet deðiþtirme

operasyonlarý, danýþma. (Klinik Psikiyatri 2006;9:49-52)

(2)

Klinik Psikiyatri 2006;9:49-52 Akdemir A, Güriz O, Örsel S, Karaoðlan A.

50 GÝRÝÞ

Cinsel kimlik geliþimine etki eden çeþitli kuramlar vardýr. Bu kuramlar doðuþtan getirilen özellikler-den çevrenin katkýlarýna kadar varan bir yelpaze içerisinde yer alýrlar.

Normal seksüel farklýlaþma kromozamal düzenle-menin yaný sýra sistemik veya lokalize hormonlarýn etkisi altýnda gerçekleþmektedir (Ahmed ve ark. 2004). Genetik anomaliler, hormon salýnýmýndaki yetersizlikler ve hedef organlardaki yanýtsýzlýk durumlarý deðiþik interseks bozukluklarýna yol açmaktadýr. Somatik seks farklýlaþmasýna testisten salgýlanan hormonlar aracýlýk etmektedir. Bu hor-monlarýn üretimindeki bozulmalar ise seksüel belirsizliðe neden olmaktadýr. Belirsiz genitalyasý olan hastalarýn erken dönemde özellikle yenidoðan döneminde fark edilip deðerlendirilmesi ileride ortaya çýkabilecek duygusal veya organik yetersiz-liklerin önlenmesi konusunda acil önlem taþýmak-tadýr (Roslyn ve ark. 1983). Bu durumdaki hasta-lara taný koyma yöntemlerinin ve tedavi seçenek-lerinin son dönemdeki geliþme hýzýna raðmen ülkemizde halen ergenlik veya yetiþkinlik dönemi-ne kadar fark edilmeyen vakalara rastlamaktadýr (Alkýn ve ark. 1994).

Erkek pseudohermafroditizmi

Erkek pseudohermafroditizmi (EP) ambiguous genitalya nedeni olabilecek bozukluklardan biri-sidir. Bu bozuklukta hastalar 46 XY karyotipe sahip olmalarýna raðmen dýþ genital organlarýn maskülinizasyonu yeterli olmamaktadýr (Migeon ve ark. 2002) Yetersiz maskülinizasyonun etiyolo-jisinde; testosteronun yetersiz biyosentezi, testos-teronun DHT'ye dönüþtürülmesinde yetersizlik veya androjen reseptörüne baðlanmadaki hatalar rol oynayabilir (Donahoe ve ark. 1991). EP'de ambiguous genitalyanýn en sýk nedeni androjen rezistansý olarak bilinmektedir (Sultan ve Ark. 2002). Hastalar genellikle belirsiz genital veya kadýn genital yapýya sahiptirler ve testisler genellik-le kriptorþid veya intraabdominaldir (Denes ve ark. 2001).

Ýnterseks bozukluklarýn tanýsýnda sistematik öykü alma ve fizik muayenenin yaný sýra genetik çalýþ-malar, hormonal ve radyolojik incelemeler, laparatomi ve gonadal biyopsi gibi incelemelerin de

yapýlmasý gerekmektedir (Rogathi 1992). Taný koy-maya yönelik iþlemler, cinsiyet seçimi ve tedavi yak-laþýmlarý multidisipliner bir anlayýþla yapýlmalýdýr (Sultan ve ark. 2002). Tedavi hastanýn yaþýyla yakýn-dan ilgilidir. Erkek gibi büyütülmüþ hastalarda iki yaþýn üstünde cinsiyet deðiþtirmenin psikolojik olarak tehlikeli olduðu bildirilmektedir (New ve Josso 1988).

Biz bu sunumda kýz çocuk olarak büyütülen bir her-mafrodit hastamýzýn geliþimi ve tedavisi ile ilgili bil-giler aktaracaðýz.

OLGU

A.C.C 24 yaþýnda, bekar, konfeksiyon iþçisi, lise mezunu, 6 kardeþin en büyüðü, ailesiyle birlikte yaþýyor.

Adet görememe, kadýn olarak yetiþtirildiði halde kendini erkek gibi hissetme ve vücutta aþýrý kýllan-ma yakýnkýllan-malarýyla hastanemize baþvurdu.

Ýlk kez 3,5-4 yaþlarýndayken ailesinin hastanýn rahim aðzý olmadýðýný fark etmesi üzerine bir üniversite hastanesine baþvurmuþlar. Orada laparaskopiyle iç genital organlarýn incelendiði ve hastayý 12 yaþýnda yeniden getirmeleri gerektiði söylenmiþ. Ancak ailesi bunu dikkate almamýþ ve kontrole götürmemiþler. Hasta 16 yaþýna geldiðinde adet görmemesi ve göðüslerinin çýkma-masý nedeniyle hastanemiz kadýn hastalýklarý ve doðum kliniðine baþvurmuþ. Yapýlan USG ve diðer tetkikler sonucu 'hipogonadotropik hipogonadizm' tanýsý almýþ ve aileye ileride evleneceði zaman rahim aðzýnýn açýlacaðý söylenmiþ. Ýlerleyen dönemde hastanýn vücudunda kýllanma yakýnmasý baþlamýþ ve 20 yaþýndan sonra bu yakýnmasý artmýþ. Ailesi epilasyon yaptýrmak için özel bir merkeze baþvurmuþ. Ancak orada doktora baþvurmalarý önerilmiþ.

Hasta 22 yaþýna geldiðinde bir kadýn hastalýklarý ve doðum uzmanýna götürülmüþ. Orada kendisine %90 olasýlýkla erkek olabileceði ve testisleri olduðu söylenmiþ. Hasta bunu aniden duymasýnýn ona çok zor geldiðini belirtiyor. Yapýlan USG sonucunda uterus ve overler bulunamazken prostat saptanmýþ. Sitogenetik analiz raporunda ‘46 XY erkek karyo-tip’ ve hormon tetkiklerinde DHEA-SO4, total ve serbest testosteron düzeyleri yüksek olarak

(3)

saptan-Klinik Psikiyatri 2006;9:49-52

Erkek Pseudohermafroditizmi: Bir Olgu Sunumu

51 mýþ. Ayýrýcý taný konulabilmesi için yapýlan

laparoskopide uterus, overler ve tubalar gözlen-memiþ, pelvis tabanýnda prostat benzeri oluþum saptanmýþ. Pelvis bilgisayarlý tomografi sonucu 'uterus ve adneksiyel yapýlar mevcut deðil, her iki taraf seminal bezler ince birer þerit tarzýnda, pros-tat normal lojunda, normal büyüklükte ve homojen yapýda, antepubik mesafede bilateral spermatik kordonlar dolgun ve penis kökü tabii olarak izlen-mekte ancak distal ucunda labial döneminde yapýlar ile uyumlu yapýlanma dikkati çekmektedir' þeklinde rapor edilmiþ. Hasta bu sonuçlarla 'erkek pseudohermafroditizm' tanýsýyla plastik cerrahi servisine yatýrýlmýþ ve penis rekontrüksiyonu operasyonu planlanmýþtý. Operasyon öncesi etik kurul kararýyla psikiyatri konsültasyonu yapýlmak üzere kliniðimize gönderilmiþti.

Hastanýn annesinin gebelik döneminde herhangi bir sorun yaþamadýðý bildirilmekteydi ve doðumu normal vajinal yolla olmuþtu. Çocukluk dönemi hastalýklarý dýþýnda önemli hastalýk geçirmemiþti. Ýlkokula 7 yaþýnda baþlamýþ ve zamanýnda bitir-miþti. Çocukluk döneminde ve ilkokula baþladýktan sonra da hep erkek oyuncaklarý ile oynamaktan hoþlandýðýný belirtiyordu. Erkek arkadaþlarýyla beraberken kendisini daha rahat hissettiðini, ancak ailesinin bu duruma öfkelendiklerini bildirmiþti. Liseye baþlayýnca kýz arkadaþlarýnýn adet görmesi ve göðüslerinin çýkmasýný daha çok sorun yapmaya baþlamýþ. Annesine bu konuyla ilgili daha çok soru sorar olmuþ. Hatta bazen arkadaþlarýnýn onunla alay ettiði ve hastanýn buna çok üzüldüðü zamanlar olmuþ.

Liseyi bitirdikten sonra birkaç yýl evde zaman geçirdikten sonra 3 ay süreyle sekreterlik yapmýþ. Buradan ayrýldýktan sonra bir konfeksiyon atölye-sine girmiþ. Burada bir kez cinsel açýdan çekici bul-duðu bir kýz arkadaþý olmuþ. O dönemde erkek olduðunu öðrenmiþ, ancak bu arkadaþýna, mevcut kadýn görüntüsüyle kendisini istemeyeceðini düþündüðünden, bir þey söyleyememiþ.

Soygeçmiþinde anne ve baba teyze çocuklarý. 14 yaþýndaki kardeþi H.C. hastayla ayný yakýnmalara sahipmiþ ve o da bu yakýnmalarla tetkik ediliyor-muþ. Bu kardeþ dýþýnda ailede psikiyatrik hastalýk öyküsü yok.

Mental durum muayenesinde bedensel geliþimi

yaþýna uygundu. Baþörtüsü takýyor, çiçekli desenli bir kadýn çantasý kullanýyordu. Yüzünde özellikle çene bölgesinde kýllanmasý oldukça belirgindi. Görünür fizik kusuru yoktu. Bilinç ve yönelim muayenesinde bozulma saptanmadý. Dikkat ve bellek bozukluðu yoktu. Zeka kabaca deðer-lendirme ile normal izlenimi veriyordu. Algý bozuk-luðu saptanmadý. Düþünce akýþý ve içeriðinde bozukluk saptanmadý. Duygulanýmý uygun, duygudurumu ötimikti. Psikimotor aktivitesi normaldi. Baþvuru sýrasýnda durumunu öðren-menin kendisini rahatlattýðýný ve ameliyat olmayý ve ameliyat sonrasý ismini Y. Olarak deðiþtirmek iste-diðini belirtiyordu. Ankara Dýþkapý Eðitim ve Araþtýrma Hastanesi Etik Kurulu'nda deðer-lendirilerek hastanýn ameliyat öncesi psikolojik danýþma hizmeti almasý kararlaþtýrýldý.

Yapýlan MMPI testi sonucu kadýn profiline bakýldýðýnda maskülin özellikler taþýyan psikopa-tolojik bulgu göstermeyen bir profil, erkek profilin-de bakýldýðýnda daha çok profilin-depresif özellikler ve sosyal içe kapanýklýk görülmekteydi.

Bu süreç sonunda hastaya verilen psikolojik danýþ-ma görüþmelerine baþlandý. Görüþmeler sýrasýnda sonuçlarý ne olursa olsun ameliyat olmak istediði defalarca kez tekrarlandý. Ameliyat öncesi kýyafeti-ni deðiþtirmek, baþörtüsünü çýkarmak ve erkek gibi davranmak istemediðini bunu ameliyat sonrasý yap-mak istediðini belirtti. Ancak ikinci görüþmeden sonra erkek gibi giyinmeye ve davranmaya baþladý. Yapýlacak ameliyat tekniði, komplikasyonlarý ve sonuçlarý ile ilgili bilgi bir plastik cerrahi uzmaný yardýmýyla verildi. Bu bilgilendirme sonrasý ameli-yat baþarýsýz olsa bile kimliðini deðiþtirmek istediði-ni vurguladý. Görüþmeler esnasýnda ismiistediði-ni Y. olarak deðiþtirdi. Hastaya erkek genital yapýsý ve fonksiyonlarý ile ilgili bilgi verildi. Hastanýn istek-leri doðrultusunda tedavi planlandý. Bu süreçte hasta erkek kimliðine uygun þekilde yaþama alýþtýr-malarýna baþladý. Bu kimlikle iþ buldu ve bir fýrýnda çalýþmaya baþladý. Bu süre içerisinde cinsel iþlev-lerinde bozulma olma ihtimali bile olsa ve hatta hiçbir cinsel faaliyeti olamama ihtimali bile olsa yaþamýný bu kimlikle sürdürmek istediðini ifade ederek ameliyat olmak istedi. Danýþma sýrasýnda erkek davranýþlarý ele alýndý. Kendi standartlarýnýn üstünde davranýþlarýnýn düzenlenmesi yapýldý. Örneðin erkek gibi konuþabilmek için sürekli

(4)

baðýr-mak gerekir gibi düþünceleri üzerinde duruldu. Yaklaþýk 3 ay süren bir psikolojik danýþma süreci sonrasý hastanemiz etik kurulunda yeniden deðer-lendirilerek, ameliyat sonrasý psikolojik danýþma sürecinin tekrar baþlatýlmasý planlanarak ameliyat kararý alýndý.

Hastaya penis rekonstrüksiyonu ve Ca riskini engellemek amacýyla sol orþiektomi ameliyatý yapýldý. Ameliyattan sonra da yaþamýna erkek olarak devam etti. Haftalýk danýþma görüþmelerine devam etti. Yeni yaþamýndaki zorlanmalarýyla ilgili baþ etme becerileri üzerinde duruldu. Bu dönemde karþý cinsle yakýnlaþmalarý baþladý ve bu konuyla ilgili danýþma verildi.

Bu olgu tamamýyla bir kýz çocuk olarak yetiþti-rilmesine, kýyafet seçimine, toplumsal normlar açýsýndan Türkiye'de muhafazakar bir ailede yetiþen bir kýz çocuk olarak (kapalý kýyafetler, baþörtüsü takma vb. özellikler içinde) büyümüþ olmasýna karþýn çevreye karþý bir þey belli etmeme-ye çalýþýp içten içe kendini bir erkek olarak hisset-miþtir. Rüyalarýnda kadýnlarla ilgili cinsel iliþki ha-yali, iþyerindeki kadýnlarla ilgili cinsel fantezileri nedeniyle de kendini suçlu ve günahkar hisset-miþtir. Çevresel bütün uyaranlar ve etkilere karþýn doðuþtan gelen özelliklere göre cinsel kimlik seçi-mini yapmýþtýr. Bu da bize cinsel kimlik seçiminde organik etkenlerin önemini göstermektedir.

Literatürde 21 yaþýnda erkek genotipine sahip olan, yetiþtirildiði cinsiyete uygun þekilde yapýlan cerrahi müdahale sonrasý hayatýna kadýn olarak iyi uyum gösteren bir vaka bildirilmiþtir (Aghaji ve Chukwu 1992).

Kuhnle ve Krahl normal psikoseksüel kimlik geliþi-minin nasýl ve ne zaman olduðu, hangi etkenlerden etkilendiði konusunda bilgilerimizin oldukça sýnýrlý olduðunu, günümüzde cinsiyet belirleme kararýný etkileyen ana ölçütlerin iþlevsellik, gelecekteki pubertal geliþim ve fertilite olmasýna raðmen birçok toplumda kültürel etkenlerin etkisinin öne-mini vurgulamýþlardýr. Ek olarak XY bireylerin yaþamlarýna kadýn olarak uyum saðlayabilmekle birlikte bazý bireylerde sorunlarýn ortaya çýka-bildiðini bildirmiþlerdir (Kuhnle ve Krahl 2002, Ahmed ve ark. 2004).

Bu konuda her geçen gün yapýlan araþtýrmalarla bilgilerimiz artmaktadýr. Ancak kesin tedavi pro-tokollerinin oluþturulmasý için daha çok ve kap-samlý çalýþmaya gereksinim duyulmaktadýr.

Yazýþma adresi: Dr. Asena Akdemir, Yýldýrým Beyazýt Eðitim Hastanesi Psikiyatri Kliniði, Altýndað, Ankara, asenaak@yahoo.com

KAYNAKLAR Aghaji MAC, Chukwu CC (1992) Anatomical sex conversion in

a 21-year-old case report and review of literature. Central African Journal of Medicine, 38: 82-85.

Ahmed S F, Morrison S, Hughes IA (2004) Intersex and gender assignment; the third way? Arch Dis Child, 89:847-850. Alkýn T, Büyükgebiz A, Baykara A (1994) Psychosocial consid-erations in the management of late diagnosed male pseudoher-maphroditism. Turk J Ped, 36: 303-308.

Denes FT, Mendonça BB, Arap S (2001) Laparascopic manage-ment of intersexual states. Urol Clin North Am, 28: 31-42. Donahoe PK, Powell DM, Lee MM (1991) Clinical manage-ment of intersexual abnormalities. Curr Probl Surg, 28: 513-579. Kuhnle U ve Krahl W (2002) The impact of culture on sex assignment and gender development in intersex patients. Perspect Biol Med, 45: 85-103.

Migeon CJ, Wisniewski AB, Brown TR ve ark. (2002) 46,XY Intersex Individuals: Phenotypic and Etiologic Classification, Knowledge of Condition, and Satisfaction With Knowledge in Adulthood http://www.pediatrics.org/cgi/content/full/110/3/e32 sayfasýndan 6.3.2006 tarihinde indirilmiþtir.

New MI, Josso N (1998) Disorders of gonadal differantion and congenital adrenal hyperplasia. Endocrinology and Metabolism Clinics of North America, 17: 339-366.

Rogathi M (1992) Symposium: Intersex disorders. Indian J Pediatr, 59: 463-466.

Roslyn JJ, Fonkalsrud EW, Lippe B (1983) Intersex diseoders in adolescents and adults. Am J Surg, 146: 138-144.

Sultan C, Paris F, Jeandel C ve ark. (2002) Ambiquous genitelia in newborn. Semin Reprod Med, 20: 181-188.

52

Akdemir A, Güriz O, Örsel S, Karaoðlan A.

Referanslar

Benzer Belgeler

yöneticiler ile olan ilişkileri, Cenova, Malta, İzmir ve Ege Adalarındaki bazı ailelerin sosyal tarih araştırmaları bu sempozyumda konu edilmiştir.. Bunun

(Karbondioksit, kireç suyunun renginin bulanmasına neden olur.) Kireç suyunda bir süre sonra bulanıklaşma gözlenir. A ) Bitki deney süresi boyunca oksijenli solunum yaparak

• Operasyon öncesi sıvı tedavisi enfeksiyon, kokuşma ve yavrunun operasyondan önce ölü olduğu durumlarda yapılmalıdır (20-30 l).. • Ağrı varsa

 Operasyon departmanında çalışan elemanların işe alınma, terfi gibi bütün işlemleriyle ilgilenen, operasyon elemanlarının iş başı eğitim programlarını

 Günlük, haftalık tur programları hazırlayan, hava alanında konukları karşılayıp hava alanı işlemlerine yardımcı olan, konukların transferler için alınış ve

Bu çalışmada insan kistik ekinokokkozis'inin (CE) serodi agnozu amacıyla radyolojik ve klinik olarak kesin tanısı konulmuş CE'li 18, diğer helmintler ( Trichuris trichiura,

Gazi Üniversitesi, Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı’nda Ocak 1988-Ekim 1991 tarihleri arasında iskemik kalp hastalığı nedeniyle ameliyat edilen toplam 220

At testicular tissue the immature seminiferous tubules were occupied only by Sertoli cells and primitive gamet like cells.. The microscopic appearance of epididymis showed;