• Sonuç bulunamadı

Başlık: İKİ DOSTYazar(lar):BALAKBABALAR, MuhsinCilt: 20 Sayı: 1 DOI: 10.1501/Ilhfak_0000000319 Yayın Tarihi: 1972 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: İKİ DOSTYazar(lar):BALAKBABALAR, MuhsinCilt: 20 Sayı: 1 DOI: 10.1501/Ilhfak_0000000319 Yayın Tarihi: 1972 PDF"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

İKİ

DOST

Muhsin BALAKBABALAR. Ezelden ebı~de diyerek idrak ettiğimiz zamanın belirli bir parça-sında, Dünya Hayatını yaşamış İki Dost hizkrc tat.lı acı bir çok hatıra-lar hırakarak ebedi aleme göçtüler.

İstanbul Lisesi'nden Hocası olan hüyük insan filozof Hilmi Ziya Ülken beyin S Haziran 1974 günü hu alemden göçüşünü, hayatının en büyük acısı olarak nitelendiren Kıymetli Hocamız filozof Mehmet Karasan bey de Dosta kavuşmak için bu alemden göçtü (Li Kasım 1974.).

5 Haziran ve 15 kasım tarihleri, yaşayışları, düşünüşleri ve eser-leri ile Kültürümüze hizmet etmiş bu iki büyük değerli insanın, aramız-dan aynlışlarının acı hatHasl olarak içimizde kalacaktır.

Her ikisi arasuHla Sevgi Saygı ve vefaya bağlı dostluk, Onları o derece birbirine yaklaştırmıştı ki, birinin anılması, derhal diğerinin de anılmasını gerektiriyor.

Hilmi Ziya beyin öldüğü haberini telefonla kendisine söylediğim zaman, duyduğu acıyı "Ah evladım ne diyorsun" diye ifade eden sesin-deki ızdırap, sanki telefon elektriklenmiş gihi bütün ruhumu sarmıştı. Kısa bir zaman sonra haheri duyan hocalarımız Fakülteye gelmişlerdi. O gün Mehmet Karasan beyin "Ah evliidım nasıloldu bu iş. Muhsin evladım ne yapalım , bana bir şeyler oluyor Şimdi Hocayı (Hil-mi Ziya beyi) karşımda görüyorum .... , 0, çok büyük insandı ... , Ah ne yapalım " diye yüzüme bakarak, bir çocuk gibi hüngür hüngür ağlamasını hiç unutamıyacağım.

Dış görünüşü ilc hahacan tavırlı, hiç bir şeye aldırış etmez görü-nen :i\1ehmet Karasan beyin, saf ve tertemiz ruhunun hakiki bir dost olarak nasıl duygulandığını ifade etmeye güeüm yetmiyor.

Hilmi Ziya beyin cenazesi İstanbul Üniversitesine götürülmüş orada kısa bir merasim yapılmıştı. Mehmet Karasan bey "Hilmi Ziya bey ideal insandı, aynı zamanda İdealist insandı. İdeal insandı. Çünkü, İnsanlığa hizmet etmi~, İnsan olmanın vasıflarını kendisinde toplamıştı.

(2)

XXVII Karşısına gelen bir jnsan, çocuk dahj olsa, ayağa kalkarak, onu ınsan olarak değerlcndirmesjni bilen olgun insandı. Hepimizin örnek alacağı memleket Sevgjsi ve İnsanlık Sevgisi ilc dolu çalışması yanında, efen-djljği ve kibarlığı ile jdeal insandı.

İdealist İ nsandı. Çünkü, memleketini seyiyordu, milletinj scviyorJu, jnsanlığı seviyordu. Kendisjnin yapmak istediği, insanlığa vermek is-tediğj bir gayesi jdeali vardı. Ve bu idealjni gerçekleştirmek için gece gündüz durmadan çalışan jdealist bjr insandı" şeklindeki konuşması ilc Hahmedi Hocamız Hilmi Ziya beyi nekadar jyi anladığını ifade etmişti.

Aziz Hocam, Siz, Hocanız Hilmi ziya beyin talebesi, dostu olarak, O'nun içjn söylenebjleeek en güzel şeyleri söyledjnjz.

Sjzjn cenazenizi Fakültemize getirdiğjmjz zaman, sevgi ve hürmet-lerjmi ifade ederek, sjzin de jdeal ve idealist bir jnsan olduğunuzu söy-lemeyj dahj beeeremedjm. Aziz ruhunuzdan özür djlerim.

Hocamız Mehmet Karasan bey de hakjkaten jdeal ve jdealist bir insandı. İdeal jnsandı. "Kırk senelik Hoeayım, her derse gjrişimde talebenin karşısında titrerjm" djyerek karşısındaki jnsanlara Ye jlme nasıl değer verdiğini anlatırdı.

İdealjst İnsandı, her filozof gibi, fjlozofea yaşamayı gaye edinmjştj. Bir defasında, yapılagelen üzücü hazı dedjkodulaı' üzerinde karşılıklı konuşuyorduk. "Evladım bu dedikodular basit şeylerdir. Basit insanların işidjr. Mühim olan Felsefe yapmaktır, filozof olmaktır" djye bana en güzel yolu göstermiştj.

Millet VekiIljği ve sonrasına ait hatıralarından bahsederken, hiç kjmseyi kin ve nefret duyarak suçladığını hatırlamıyorum. Siyasi mese-leleri konuşurken daima olayları tahlil eder, sebeplerjni izah ederek, olaylara dışından bakmasını çok iyi biljrdi.

Paraya hjçbir zaman değer vermedi. Hayatında zengin olmak jçin eljne geçen imldinlardan nasıl faydalanmadığını güzel güzel anlatırdı. Bjlhassa son zamanlarda yakınları ile ilgjlj meselelerinden bahsederken, onların faydasına olacak şeylere nasıl razı olduğunu anlatır, kendjsjnjn menfaatı jle jlgilj hususlara gelince, şöyle bütün ruhu jle gülerek ellerini bjrbirjne vurur «İşte böyle evliidım ... " derdi. Şu anda yüksek sesle gülüşünü duyar gjbj oluyorum. Ruhunuz şiid olsun aziz Hoeam.

Ülken ilc Karasan, DOST'a evvel gjdenler «Evvel giden ahbaba Selam olsun erenler».

Referanslar

Benzer Belgeler

MONTESQUİEU örf ve adetleri; bir milletin umumî ruhunun, millî seciyesinin doğrudan doğruya sudurian veya kaynaklan olarak kabul ettiği için bunann değiştirilmesinin

250.. hasılada yer almazlar. Halbuki maaş ve ücretler bir hizmet karşı­ lığı olduğundan millî hasıla veya millî gelire dahil olurlar. c) Amme makamterınin kendi

«Para ve Kredi» nin yeni tabının diğer bir özelBği, müellifin eski tabında olduğu gibi, tavsifi malûmata faz­ la yer vermiyerek, para, banka, kredi mefhumları kısaca izah ve

ferruatlı bir şekilde tesbit edilmiş bulunmaktadır. Hususî hukuk sahasında ise, hemen hemen münhasıran — Sovyet Bölgesinde sayıları çok azalmış olmakla beraber henüz

tashihden müstefit olur", şeklinde sevk ettiği hükmün mefhumu muha­ lifinden çıkmaktadır. Kaydedilsin ki, nesebi tashih edilen kimsenin gayrı sahih nesepli çocukları da

İsviçreden aynen tercüme edilmek suretiyle kabul edilmiş bulunan Türk medenî kanunu ile onun mütemmim bir cüz'ü olan borçlar kanu­ nunun uygulanmasında ve yorumlanmasında,

Yine taklit veya tağyir edilmiş paralan memlekete sokjmak hususunda olduğu gibi, burada da kanun, bu maksadı paraların muhafazasının sahtekâr veya (mutavassıt­ la

Mahfuz hissenin tarifi: Mahfuz hisse kanunî mirasçılara terekeden kanunen ayrılmış olan hisse demektir ki, müteveffa ölüme bağlı tasarrufla bu paydan faydalanamaz. Aksi