• Sonuç bulunamadı

50 m serbest yüzme performansına antropometrik ve kinematik parametrelerin etkisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "50 m serbest yüzme performansına antropometrik ve kinematik parametrelerin etkisi"

Copied!
45
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ SAĞLIK BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

50 M SERBEST YÜZME PERFORMANSINA ANTROPOMETRİK ve KİNEMATİK PARAMETRELERİN ETKİSİ

Metin ÖZLÜ

YÜKSEK LİSANS

ANTRENÖRLÜK EĞĠTĠMĠ ANABĠLĠM DALI

Danışman

Yrd. Doç. Dr. Hasan AKKUŞ

(2)

2 T.C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ SAĞLIK BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

50 M SERBEST YÜZME PERFORMANSINA ANTROPOMETRİK ve KİNEMATİK PARAMETRELERİN ETKİSİ

Metin ÖZLÜ

YÜKSEK LİSANS

ANTRENÖRLÜK EĞĠTĠMĠ ANABĠLĠM DALI

Danışman

Yrd. Doç. Dr. Hasan AKKUŞ

(3)
(4)

ii

ii. ÖNSÖZ

Tez çalıĢmasının her aĢamasında birikimini ve desteğini esirgemeyen, verilerin analizinde yol gösteren Yrd.Doç.Dr. Erbil HARBĠLĠ’ye ayrıca desteğini sürekli yanımda hissettiğim eĢim Ece ÖZLÜ’ye ve çocuklarım Ġshakhan ÖZLÜ ve Semra Neris ÖZLÜ’ ye, bugünlere gelmemi sağlayan çok değerli anneme, babama ve ablama teĢekkürlerimi sunarım.

(5)

iii

İÇİNDEKİLER

iv.SĠMGELER VE KISALTMALAR ... v

1. GĠRĠġ ... 1

1.1. Yüzmenin Tarihçesi ... 1

1.1.1 Türkiye de Yüzme'nin Tarihçesi ... 3

1.2. Yüzme' nin Tanım ve Genel Özellikleri ... 4

1.2.1. Sırtüstü Yüzme Tekniği ... 5

1.2.2. Kurbağalama Yüzme Tekniği ... 5

1.2.3. Kelebek Yüzme Tekniği ... 5

1.2.4. Serbest Yüzme Tekniği ... 6

1.3. Kulaç Uzunluğu ve Kulaç Sıklığı ... 11

1.4. Kinetik ve Kinematik ... 11 1.4.1. KiĢi ... 12 1.4.2. Motor Amaç ... 12 1.4.3. Çevre ... 13 1.4.4. Doğrusal Kinematik ... 13 1.4.5. Açısal Kinematik ... 14 1.5. Antropometri ... 15 1.5.1. Antropometri ve Spor ... 15

1.5.2. Yüzmede Antropometrik Özellikler ... 15

1.6. Somatotip ... 16

1.6.1. Endomorfi ... 16

1.6.2. Mezomorfi ... 16

1.6.3. Ektomorfi ... 17

1.6.4. Somatokart ( Somatotip Diyagramı) ... 17

1.6.5. Heath-Carter Sınıflaması ... 18

2. GEREÇ VE YÖNTEMLER ... 20

2.1.AraĢtırma Grubu ... 20

2.2. Antropometrik Ölçümler ... 20

2.2.1. Boy Uzunluğu ve Vücut Ağırlığı Ölçümü ... 20

2.2.2.Uzunluk Ölçümleri ... 21

2.2.3.Çap Ölçümleri ... 22

2.2.4. Çevre Ölçümleri ... 22

(6)

iv 2.3.Somatotipin Hesaplanması ... 24 2.4. Ġstatistiksel Analiz ... 24 3. BULGULAR ... 25 4. TARTIġMA ... 28 5. SONUÇ ve ÖNERĠLER ... 31 6. ÖZET... 32 7. SUMMARY ... 33 8.KAYNAKLAR ... 34 9.EKLER ... 37 10.ÖZGEÇMĠġ ... 38

(7)

v

iv.SİMGELER VE KISALTMALAR

FINA: Federation Internationale de Natation Amateur SPSS: Statistical Package for Social Sciences

(8)

1

1. GİRİŞ

Birçok spor dalında sporcu profilinin çıkarılaması ve antreman metodlarındaki ortaya çıkarılmaya çalıĢılmıĢtır. Ülkemizde yaygın olan yüzme branĢında antropometrik ve kinematik özelliklerin belirlenmesi antrenör açısından olumlu olacaktır. Bu sayede yüzme branĢında baĢarılı olma ve yüksek potansiyelli sporcuların sporcuların belirlenebilmesinin yanı sıra uygun antreman yöntemleri hakkında önemli bilgiler elde edilecektir.

Bu araĢtırmanın amacı, yüzücülerin antropometrik ve kinematik özellikleri ile 50 m yüzme performansları arasındaki iliĢki incelenmiĢtir.

1.1. Yüzmenin Tarihçesi

Yapılan arkeolojik araĢtırmalar, yüzme ile ilgili ilk bilgileri M.Ö 9000 yıllara kadar götürmektedir. En eski kalıntılar Libya çölünde Sori vadisindeki mağara duvarlarında kazılarak elde edilmiĢtir. Resimler incelenirse bugünkü kurbağa stilinin aynısının yüzüldüğü gözden kaçmaz. Eski devirlere ait çok sayıda yüzme resimleri yazılar ve hikâyelere rastlarız. Pers, Atina ve Isparta uygarlıklarının ve kabartma resimlerinin küçük yaĢtaki çocuklara yüzme öğretilme yoluna gidildiği yapılan araĢtırma kazılar sonunda öğrenilmiĢtir (Bozdoğan ve Özüak 2003).

Eski Yunan ve Roma uygarlıklarında ise yüzme, askeri eğitimle birlikte temel eğitimin de çok önemli bir parçası olarak görülmekte, gerek erkeklerde, gerekse kadınlarda okuma yazma kadar önemli bir yer kaplamaktaydı. Eski Yunan’da zaman zaman yüzme yarıĢmaları düzenleniyor;

Romalılar da, hamamlardan ayrı olarak yüzme havuzları yaptırıyorlardı. Japonya’da ise okullarda yüzme eğitimini zorunlu kılan imparatorluk fermanı yayınlanıyor ve çeĢitli yüzme yarıĢları düzenleniyordu (Güner 2007, Akalın 2008).

Modern anlamdaki ilk yüzme hareketleri 1837' de Londra' da açılan havuzlarda baĢlamıĢtır. 1844 yılında Kuzey Amerika' dan Ġngiltere' ye giden bir grup Kızıldereli Londra' daki yağıĢların hepsinde birinci olmuĢlardır.1860 yılında Güney

(9)

2 Amerikaya giden Atrur Trudgeon adında bir Ġngiliz orada öğrendikleri kulaç atmayı ülkesi döndükten sonra Avrupalı yüzücülere öğretmiĢtir. O zamana kadar Avrupa’daki yüzücüler suyun altındaki kolları ile makas yaparak yüzmekteydi. Bu stiller La coupe, La marinier, Overs armside store, Trudgeon ve sırtüstü kurbağalamadır (Bozdoğan ve Özüak 2003).

Bugün bütün dünyada kadın ve erkek yüzücülerin tatbik ettiği ‘Crowl’ stil Avusturalya’dan dünyada yayılmıĢtır. Serbest stil görülen tarzda bir yüzme Ģeklidir. Ġlkel yüzmenin binlerce yıl sonra geliĢmesi ile doğmuĢtur. Bugün yeni değiĢiklikler yapılarak son Ģeklini almıĢ ve en hızlı yüzme stili olmuĢtur. Serbest yüzmeye gelinceye kadar kurbağalamadan (köpekleme) tabir edilen stile, oradan yan yüzmeye nihayet kulaçlama yüzmeye doğru geliĢmeler olmuĢtur. Sonunda ‘Crowl’ stil oluĢmuĢ ve halk arasında en tutulan yüzme biçimi olmuĢtur. Bu stil yirminci yüzyılın hemen baĢlarında duyulmuĢ ve hızla yayılmıĢtır. Serbest stil yüzmeyi ilk olarak Avusturalyalı Dick Cavill geliĢtirmiĢ ve dünyaya tanıtmaya çalıĢmıĢtır. Crowl stilini geliĢtirerek düzeltilmesi Amerikalılar tarafından olmuĢtur (Bozdoğan ve Özüak 2003).

Bununla beraber yüzmenin yarıĢma sporu haline geliĢi yeni sayılır. Yüzme rekorlarından ancak 1870 yılından itibaren bahsedilmeye baĢlandı (Akgün 1996, Kılıç 1999).

1896'da modern olimpiyat oyunlarının tekrar baĢlatılması ile düzenlenen ilk olimpiyatlarda yüzme yarıĢlarına da yer verilmiĢtir. 1900 yılında sırtüstü teknik ve daha sonra 1908 yılında ise kurbağalama teknik olimpiyatlara eklenmiĢtir. Kelebek teknik ise olimpiyatlara en son eklenen yüzme tekniği olmuĢtur. Önceleri sadece erkeklerin katıldığı yarıĢmalara, 1912'de ilk kez bayan yüzücüler de katılmıĢtır. Bütün dünyada örgütlü bir spor olarak yaygınlık kazanması ve olimpiyat programına alınması ile birlikte, bu spor dalı için uluslararası bir federasyon kurulması gerekliliği ortaya çıkmıĢtır. Böylece 1909'da Londra'da Uluslar arası Amatör Yüzme Federasyonu FINA (Federation Internationale de Natation Amateur) kuruldu.

FINA'nın kurulmasıyla birlikte, bu türden yarıĢlar kaldırılarak, yarıĢlarda FINA yönetmeliği esas alınmıĢtır. Bu yönetmelikte yarıĢ mesafelerinin metre

(10)

3 cinsinden ölçülmesine karar verilerek yarıĢma stilleri de serbest, sırtüstü, kurbağalama ve kelebek olarak belirlenmiĢtir (Güner 2007).

1.1.1 Türkiye de Yüzme'nin Tarihçesi

Türklerin, daha Orta Asya’dan göç etmeden ordaki nehirlerde ve göllerde yüzme sporuyla uğraĢtıkları bugün kesinlikle bilinen ve belgelerlede sabit bir gerçektir. Halen Londra’daki ünlü British Museum’da bulunan tarihi bir kabartmadan Uygur Türkleri’nin yüzme yarıĢları yaptıkları açıkça görülmektedir. ĠĢin en önemli ve en ilginç yanı ise, Uygur Türkleri’nin bugünkü modern crawl stiline tıpatıp uygun biçimde yüzdükleridir. Bu da crawl stilinin geçtiğimiz yüzyılın sonlarında Avustralyalı’lar tarafından bulunup ortaya çıkarıldığı ve oradan Dünya’ya yayıldığı iddialarını çürüten bariz bir belge ve delildir. Coğrafi koĢulların doğal bir sonucu olarak; deniz, nehir ve göl kıyılarında yaĢayan toplumların yüzme ile uğraĢtıkları, hatta bunu bir yarıĢma Ģekline de dönüĢtürdükleri görülür. Nitekim Mezopatamya’da Dicle ve Fırat gibi iki büyük nehrin arasındaki bölgede yaĢayan Asur ve Babiller’in de yüzme sporuyla uğraĢtıklarına dair belgeler mevcuttur. Öte yandan Hun Türkleri’ nin de yüzme ve kürek sporlarıyla uğraĢtıklarına dair belgeler mevcuttur. Yüzme sporunun Anadolu’ya, Orta Asya’dan göçen Türkler’le ulaĢtığı düĢünülemez. Ancak Akdeniz ve Ege Denizi kıyılarında yaĢayan tarihi toplumlara ve uygarlıklara ait yüzmeyle ilgili bir belgenin günümüze ulaĢamamıĢ bulunmasına rağmen, onların yüzmeyi bilmedikleri de elbette düĢünülemez. Özellikle Akdeniz ve Ege kıyılarında büyük Uygarlıklar kuran toplumların gerek ticari ve gerekse savaĢ amacıyla denizci olanları pek çoktur. Yüzmeyi bilmeyen denizcilerin var olabilecekleri de ayrıca akla yatkın bir ihtimal değildir.. Yüzmesini bilen insanlarda hiç değilse bunu aralarında bir iddialaĢma vesilesiyle yarıĢmalar haline de getirmiĢlerdir (Atabeyoğlu 1993, Güner 2007).

1932- 1933 yıllarında Türkiye’ de yüzme sporuna büyük önem verilmiĢtir. Ġlk iĢ olarak Ġstanbul’ da modern yüzmeyi öğretip ve yerleĢtirmekle Almanlar’ın meĢhur antrenörü Teketof görevlendirilmiĢtir. Bu modern sistemli çalıĢmalar sonucunda Orhan Saka, Halil Dalkum, Methi Ağaoğlu birçok rekor kırmıĢlardır. Eski rekorlara oranla açık farklı rekorlar kırılmıĢtır. Rekorların peĢ peĢe kırılmasının en büyük

(11)

4 nedeni yüzmenin kulüplerimize kadar girmiĢ olmasıdır. 1934 yılında Rusya ile ilk defa milli müsabaka yapılmıĢ ve yüzücülerimiz Rusya’ da yarıĢmıĢlardır (Bozdoğan ve Özüak 2003).

1.2. Yüzme' nin Tanım ve Genel Özellikleri

Yüzme; suyun kaldırma kuvvetinden yararlanarak, el ve ayakların çırpılması yoluyla vücudun su içinde ilerletilmesine dayanan su sporudur (Adıyaman 2006).

Sportif yüzme; sıvı içerisinde sporcunun belirli mesafeleri serbest, sırt, kurbağalama, kelebek ve karıĢık tekniklerle en kısa zamanda kat edebilme yeteneği olarak tanımlanmaktadır (Nanula ve Narth 2001).

Yüzme bilmenin insan yaĢamında önemli bir yeri vardır. Yüzme yalnız spor olarak değil boĢ zamanları değerlendirme, güç kazanma, rehabilitasyon hatta bazı kasların simetrik biçimde ve dengeli geliĢimini sağlar. Yüzme sporunda çalıĢmayan adale grubu kalmaz, su içerisinde düĢük eforla yüzüldüğü zaman bile az kuvvetle ve kolay hareket edebilir. Bunun yanı sıra insana güven ve disiplin duygusu aĢılar (Bozdoğan ve Özüak 2003).

Antrenman ve müsabakalarda, değiĢik pozisyon ve hareketlerde dört farklı teknik yüzülür: Serbest, sırtüstü, kurbağalama, kelebek. Bu tekniklerden sırtüstü tekniği sırtüstü pozisyonda diğer teknikler yüzüstü pozisyonda yatay veya yataya yakın pozisyonlarda yüzülür. Vücut pozisyonu, ayak vuruĢu, kol çekisi, baĢın pozisyonu, nefes alma ve koordinasyon bakımından dört teknik birbirinden farklı özelliktedir(Alpar 1998, Güler 2000).

50 metrelik kulvarlarda aĢağıda belirtilen stiller ve mesafelerde her iki cinsiyet için Dünya Rekorları onaylanacaktır.

Serbest still .…(Freestyle) 50, 100, 200, 400, 800 ve 1500 metre Sırtüstü ….(Backstroke) 50,100 ve 200 metre

(12)

5 Kelebek ….(Butterfly) 50,100 ve 200 metre. ( Fina Swimming Rules 2009 – 2013 )

1.2.1. Sırtüstü Yüzme Tekniği

Sırtüstü pozisyonda ve yatay yüzülür. Ayak vuruĢları, bacaklar kapalı, dizler hafif bükülü, her iki ayak içeriye dönük, ayakların sırasıyla aĢağı yukarı hareketleriyle yapılır. Kollar suyun dıĢından teker teker gergin bir Ģekilde ileri doğru atılıp suyun içerisinden çekilir. Tek kol suya girerken diğer kol sudan çıkmaktadır. Her kol devrinde iki ayak vuruĢu en idealidir. BaĢ, sırtüstü tekniğinde daima sabittir. BaĢın hareket etmediği tek stildir (Bozdoğan 2003).

1.2.2. Kurbağalama Yüzme Tekniği

Kurbağalama stilinde yüzücüler yarı dairesel kol çekiĢleri ve birçok adı olmasına rağmen çoğunlukla ‘kamçı’ olarak adlandırılan ayak hareketlerini kullanırlar. Kurbağalama, yüzme stilleri içinde en yavaĢ olanıdır. Yüzücüler ayak vuruĢu döneminde itici kuvvetin evrelerinde büyük bir güç meydana getirseler de, bacaklarını çekerken bu gücün büyük bir kısmını harcarlar. Bu da onların ortalama hızlarını diğer stillere oranla oldukça düĢürür. Ġleri dönük hızda büyük devirsel değiĢimler kurbağalamayı diğer stiller içerisinde en yavaĢ kılar (Bozdoğan 2003).

1.2.3. Kelebek Yüzme Tekniği

Kelebek yüzme tekniği; her iki kolun aynı anda ve her iki ayağın aynı

düzlemde kullanıldığı, ayak vuruĢlarının dolfin diye adlandırıldığı bir yüzme tekniğidir (Öz 2001).

(13)

6 1.2.4. Serbest Yüzme Tekniği

Dört müsabaka stili içersinde en hızlı olanıdır. ÇekiĢ mekaniği, bir sağ- bir sol kol çekiĢi ve değiĢken yapılabilecek ayak vuruĢundan oluĢmaktadır (Kılıç 1999).

Serbest yüzmeyi anlatmak için aĢağıdaki baĢlıklar kullanılmıĢtır.

Kol çekişi

Su altında kol çekiĢi 3 süpürme hareketinden oluĢur. Bunlar aĢağı, içeri ve

yukarı süpürme hareketleridir.

Suya giriĢ ve uzanma: Suya giriĢ baĢın önünde, alnın ortası ile suya giriĢ tarafında omuz baĢının arasında orta bir noktadan olmalıdır. Yüzücünün kolu az miktarda ileri uzatılmıĢ olmalı ve el suya girer girmez avuç içi dıĢ yana doğru çevrilmelidir. Elin giriĢinden sonra kol da sanki su yüzeyinde bir delik açmıĢçasına aynı noktadan suya girmelidir. Kolun suya giriĢinden sonra kol, su yüzeyinin hemen altında mümkün olduğu kadar ileri uzatılmalı, bu sırada avuç içi de uzanma safhası tamamlandığından tam aĢağı bakacak konumda olmak üzere çevrilmelidir. Kol çekiĢinin bu safhasına uzanıĢ safhası adı verilir. Yüzücünün eli uzanıĢ sırasında, uzanıĢ yönüne doğru düz bir konumda ileriye doğru uzatılmalıdır (Bozdoğan 2003).

Aşağı süpürme ve yakalama

Suya giriĢten sonra el hafif kavisli bir yol izleyerek yakalama hareketinin baĢlangıcına kadar sürecek olan aĢağı süpürme hareketini yapar. Bu hareketi yaparken kol dirsekten derece derece bükülmektedir. Yakalama noktası, aĢağı süpürme hareketi ve dirseğin bükülmesi sonucu elin dirsekle aynı hizaya geldiği noktadır. Yakalama sırasında el ve ön kolun aynı hizada bulunması yüzücü için çok önemlidir. Buna dikkat edilmezse içeri süpürme sırasında itici kuvvette biraz kayıp olacaktır. Eğer kolun hizasına iyice dikkat edilmiĢ ise, yüzücü dirseğinden parmak uçlarına kadar düz bir çizgi çizebilmelidir. AĢağı süpürme hareketi itici özellikli bir

(14)

7 safha değildir. Bu hareketin amaçlarından biri, arkadaki kolun; nefes alma sırasında baĢın suya batmasından dolayı, itme hareketini erken bırakıp geri gelmesini engellemektedir. Diğer bir amacı ise kolu, suyu yakalama anında hazır bir pozisyona getirmektir. Kol çekiĢ mekaniğinin ilk itici hareketi, içeri süpürme ve yakalama hareketi ile baĢlar. (Bozdoğan 2003).

İçeri süpürme

Ġçeri süpürme hareketi, yakalama hareketi ile baĢlayan ve elin vücut orta çizgisi ya da ilerisine gelene kadar vücudun altında yaptığı aĢağı, içeri ve yukarı doğru hareketlerle devam eden bir yarı dairesel harekettir. Elin süpürme hareketinin yarısına kadar dıĢa bükülü olarak tutulması ve ancak dirsek hizasını geçtikten sonra içe bükülmesi gereklidir (Bozdoğan 2003).

Yukarı süpürme

Hareket, içeri süpürme hareketinin tamamlanmasıyla baĢlar ve elin uyluk hizasına gelmesi ile son bulur. Elin yüzücünün vücudunu altından dıĢarı yukarı ve arkada suyun yüzeyine doğru yaptığı yarı dairesel bir süpürme hareketidir. Avuç içi hareketin baĢlangıcında hızla dıĢarı doğru çevrilmeli ve hareket süresince dıĢarı ve arkaya doğru bükülü biçimde tutulmalıdır (Bozdoğan 2003).

Kolun uzanıĢı: Kolun uzanıĢı ılımlı olmalıdır. Yukarı süpürme hareketinin itici safhası boyunca el ile ön kol aynı çizgide bulunmalı ve uygulanan kuvvet kolu geriye uzatmak için değil yukarı süpürmek için olmalıdır (Bozdoğan 2003).

ĠtiĢi bu Ģekilde yaparak, ön kolun ve elin yukarı süpürme sırasında daha fazla suyu kullanabilmesi sağlanabilir. Üstelik bu kullanım kol, su yüzeyine yaklaĢtığında dahi elin bilekten iyice bükülmesiyle daha da arttırabilir. Kolun dümdüz uzatılmasının belki de en önemli sebebi el, su yüzeyine ulaĢana kadar itiĢ kuvvetinden sonuna kadar yararlanmaya çalıĢılmasıdır (Bozdoğan 2003).

Elin geriye yönlendirilmesi: Yukarı süpürme hareketinin baĢarısı, büyük ölçüde yüzücünün hareketin son safhasında elini geriye basınç yapabilecek yönde

(15)

8 tutabilme becerisine bağlıdır. Bu yapıldığı takdirde, yüzücü, ön kolun suya itiĢ kuvveti uygulanabileceği açıdan çıktığı son safhasında avuç içi ile itiĢ açısı yakalanabilir ve itiĢ yarım kalmaz. Bu sebeple yüzücüler elleri suya bırakana (uyluk hizasına gelene) kadar avuç içlerini doğru tutmaları konusunda çalıĢtırılmalıdırlar (Bozdoğan 2003).

Elin sudan çıkıĢı ve tekrar öne götürülmesi: Kolun öne doğru hareketi elin sudan çıkıĢından önce baĢlar. Sudan önce dirsek çıkar ve öne gidebilmek için bükülmeye baĢlar. Bu sıra el suyun içindedir. ĠĢte bu sebeple yüzücü eli uyluk hizasına geldiği itiĢi bırakmalıdır çünkü kol ileri doğru hareket etmektedir ve elin itiĢ kuvveti uygulaması hiçbir yarar sağlamayacaktır. Kolun öne getirilmesinin amacı kolu suyun üstünde yatay dengeyi bozmayacak Ģekilde taĢımak ve kol, omuz ve diğer bazı kaslara az çalıĢacakları kısa bir dinlenme süresi sağlamaktır (Bozdoğan 2003).

Yüksek dirsek tekniği: Dirsek, yüzücü kolunu baĢının üstüne taĢıyana kadar bükülmeye devam eder. Hareketin ilk yarısında içeri doğru çevrilmiĢ olan avuç içi, suya giriĢ için dıĢarıya doğru çevrilir. Yüzücünün, dirseğini omuz hizasını geçene kadar yüksek giriĢte en iyi pozisyonda olmasını sağlar (Bozdoğan 2003).

GeliĢtirilmiĢ yüksek dirsek tekniği: Bu tekniğin diğerinde farkı, kolun su yüzüne daha yüksek bir kavisle getirilmesidir. Dirsek su yüzüne çıktığında hala bükülür ve hareketin ilk yarısında da bükülü kalır. Yalnız, dirseğin bükülmesi ve uzatılması diğer teknikteki kadar belirgin değildir. Sprint yüzücülerin çoğu bu tekniği kullanır. Ayrıca yüzücüler bu tekniği nefes aldıkları tarafta kullanmayı diğer tarafa nazaran daha çok tercih ederler (Bozdoğan 2003).

Kolların zamanlaması: Ġki kolun birbiri ile tam bir uyum içinde olması, hızlı kulaç yüzme için çok önemlidir. Koordinasyondaki en önemli nokta önceki kolu suya girdiği ve o sırada diğer kolun içeri süpürme hareketini tamamlamakta olduğu andır. Bir diğer önemli nokta ise çekiĢ kolu yukarı süpürme hareketini tamamlayıncaya kadar, diğer kolun aĢağı süpürme hareketine baĢlamaması gerektiğidir. Bu sayede vücut yukarı süpürme hareketi boyunca akıĢa uygun bir pozisyonda kalmıĢ olur (Bozdoğan 2003).

(16)

9

Çekiş şekilleri

Bozdoğan’ın bildirdiğine göre, Schleihauf ve yardımcıları en verimli itici kuvvetin içeri ve yukarı süpürme hareketinin 50-70 derecelik bir köĢegen ile yapıldığında ortaya çıktığını açıklamıĢlarıdır. 1984 Olimpiyatları Amerikan yüzme takımındaki serbest stil yüzücülerinde yapılan ölçümlerde süpürme derinliğinin 61-74 cm (24-31 inç), süpürmenin yatay geniĢliğinin de 29-45 cm (11-18 inç) arasında değiĢen değerlerde olduğu saptanmıĢtır (Bozdoğan 2003).

Ayak vuruĢu: Ayak vuruĢu bacakların aĢağı ve yukarı olmak üzere karĢılıklı çırpılmasından oluĢur (Bozdoğan 2003).

AĢağı vuruĢ: Bacaklar karĢılıklı olarak hareket ederler, biri yukarı vuruĢ yaparken diğeri aĢağı vuruĢ yapar (Bozdoğan 2003).

Yukarı vuruĢ: Hareketin baĢlangıcı, öncesindeki aĢağı vuruĢun ivmesinin durdurulması ile birlikte hareket yönünün aĢağıdan yukarıya doğru çevrilmesi Ģeklindedir (Bozdoğan 2003).

Ayak vuruĢ geniĢliği: Çok yüzeyde ya da çok derinde yapılmamalıdır. Eğer yüzeye çok yakın yapılırsa vücudun dengelenmesi güçleĢecek ve ayrıca itiĢ kuvvetinde bir düĢme olacaktır. Eğer çok derinde yapılıyorsa suyun direnci artacaktır. AĢağı vuruĢun bitiminde, ayak yaklaĢık olarak vücudun hizasında olmalıdır. Ayağın bu seviyeden daha derine doğru vurulması ayak vuruĢunun getirdiği ileri itiĢ kuvvetini ya da dengeleme özelliğini artırmayacaktır. En verimli ayak vuruĢ açıklığı bilinmemesine rağmen 50-80 cm (20-30 inç) arasında bir açıklık en uygunudur. Allen (1984), 15 cm (6 inç) çok dar bir açıklıkta ayak vuruĢ yerine 30 cm (12 inç)’lik bir ayak vuruĢunun itiĢ kuvvetini artırmada çok daha yararlı olacağını söylemiĢtir (Bozdoğan 2003).

Çapraz vuruĢ: Ayakların aĢağı ve yukarı doğru vurulurken sebep oldukları

yatay hareketlenmeler vücudun çevrilmesi ve dengelenmesinde büyük rol oynarlar. Ayaklardan biri vücudun çevrilmekte olduğu yöne doğru vurulurken diğeri de ters

(17)

10 yöne doğru vurulursa vücudun çevrilmesi ve yatay dengesinin korunması sağlanmıĢ olur. Yani, vücut sağa doğru çevrilirken bir ayak çapraz olarak aĢağı veya sağa, diğeri de çapraz olarak yukarıya veya sola doğru vurulmalıdır. Vücut sola doğru döneceğinde tersi yapılmalıdır (Bozdoğan 2003).

Kolların ve bacakların zamanlaması

Ayak vuruĢun bir ritmi, her bir kol devrinde (iki kol çekiĢi) vurulan ayak sayısını ifade eder. Altı, iki, dört vuruĢluk ritimlerin baĢta olduğu birçok ritim, dünyaca ünlü yüzücüler tarafından baĢarı ile uygulanmıĢtır. Bunlardan en yaygın olanı altı vuruĢ tekniğidir (Bozdoğan 2003).

Altı vuruĢ ritmi; her bir kol devrinde (iki kol çekiĢi) vurulan ayak sayısını ifade eder.

Tam iki vuruĢ; yüzücü her bir kol devri için iki ya da diğer bir deyiĢle her bir kol çekiĢinde bir aĢağı vuruĢ yapar.

Destekli iki vuruĢ tekniği; bu ritimde her bir kol devrinde dört vuruĢ vardır. Tam dört vuruĢ; altı vuruĢ ile iki vuruĢ ile iki vuruĢ ritimlerinin tam bir birleĢimidir. Yüzücü bir kol çekiĢinde iki vuruĢ, diğer kol çekiĢinde de altı vuruĢ ritmini kullanmaktadır (Bozdoğan 2003).

Destekli dört vuruĢ ritmi; tam dört ritimden farklı, iki vuruĢ ritminin kullanıldığı tarafta aĢağı süpürme hareketi yapıldığı sırada, kendini gösterir. Normalde asılı durması gereken bacaklar, bu ritimde, aynı destekli iki vuruĢ ritminde olduğu gibi birbiri üstünde çapraz olarak vurulur (Bozdoğan 2003).

Vücut pozisyonu ve nefes alıp verme

Vücut suda dikey ve yatay olarak iyi bir Ģekilde dengelendiğinde daha az sürtünme kuvvetine maruz kalmaktadır. Serbest yüzmede bu dengelerin bozulmaya en uygun olduğu zaman, nefes almak için baĢın yanlara çevrildiği zamandır. Dikey

(18)

11 denge vücut derinliğinin ve eğimin rahatça görülebildiği yan açıdan incelenir. Yatay denge incelenirken de alt görünümler kullanılır (Bozdoğan 2003).

Yüzücünün nefes almak için kafasını kaldırmasını önlemek için kafa hareketlerini vücudu çevriliĢi ile uyum içinde yapılması gerekmektedir. Kolun öne taĢınmasının ilk yarısında nefes almakta ikinci yarısında da kafasını tekrar suya çevirmektedir. Bu hareket vücudun suya çevriliĢi ile uyum içinde yapıldığı takdirde yüzücüler çok az enerji sarf ederek nefes alabilmektedirler (Bozdoğan 2003).

Stilde yapılan hatalar

Gereğinden fazla güç harcanması, kolu suyun üstünde alçaktan ve geniĢ olarak taĢımak, fazla uzanma hatası, az uzanma hatası (Bozdoğan 2003).

1.3. Kulaç Uzunluğu ve Kulaç Sıklığı

Kulaç uzunluğu bir yüzücünün bir kol devrinde kat ettiği mesafedir (m/devir). Kulaç sıklığı ise bir yüzücünün bir saniyede yapabildiği ortalama kol devir sayısıdır (devir/sn). Kulaç uzunluğu ile kulaç sıklığı birbiri ile ters orantılı bileĢkendir. Yani kulaç uzunluğu arttıkça, kulaç sıklığı azalmakta veya tersi olmaktadır (Cinemre ve Alpar 1996).

1.4. Kinetik ve Kinematik

Farklı hızlarda hareket eden objelerin mekaniğini inceleyen dinamik; kinematik ve kinetik olmak üzere iki ayrı Ģekilde tanımlanmaktadır.

Kinematik, objelerin hareketlerini kat edilen yol, geçen süre, ivme ve hızlanma, hareketinin yönü, Ģekli hız açısından incelenmektedir. Örneğin; Ģut atan bir futbolcunun topa düz veya falsolu vuruĢu, topun düz yere paralel, kavisli veya havalanarak yol alması topun hızı kat ettiği yol, hedefe ulaĢana kadar geçen süre kinematik değerlendirilmektedir. Kinetik ise objelerin hareketine neden olan kuvvetlerden bahseder. Kütle (m) ve kuvvet (F) ölçümleri yapılarak hareketi

(19)

12 oluĢturan kuvvetlerin miktarını hesaplamaktadır. Objeye etki eden kuvvetlerin yanı sıra kasların açığa çıkardığı kuvvetler, vücuda etki eden yerçekimi kuvveti yer reaksiyon kuvveti v.b. kinetiğin konuları arasındadır. Topa uygulanan kuvvet, kasların açığa çıkardığı kuvvet, üzerine ağırlık verilen bacağa binen yük ve kuvvetler, eklemlerde dengeyi sağlayan kuvvetler, top kaleci tarafından yakalandığında top ile kaleci arasında oluĢan etki-tepki kuvvetleri v.b. kinetik değerlendirme ile incelenmektedir. Sporcunun gerçekleĢtirdiği bir hareketin kinematik ve kinetik değerlendirmesi yapılırken sadece vücudun anatomik ve fizyolojik özelliklerine ve doğru teknik kurallarının uygulamasına yönelik incelemelerin yapılması yeterli değildir. Sporcunun kiĢisel özellikleri, hareketi yapmasındaki amacı ve içinde bulunduğu çevre de önem kazanmaktadır. Bu nedenle hareketin kiĢiye amaca ve çevreye bağlı durumlar ile yönlendirildiği göz önünde bulundurularak değerlendirmeler yapılmalıdır (Ġnal 2004).

1.4.1. Kişi

DeğiĢken bir yapıya sahip olduğundan insanın algılaması, fiziksel kabiliyeti

farklılıklar göstermektedir. Yapılan hareketlerde yaĢ, cinsiyet, kültür gibi kiĢisel özelliklere ve aynı zamanda anatomik, fizyolojik, nörolojik, antropometrik, duyusal (görme, iĢitme, dokunma, koku, sıcak, soğuk, ağrı, kinestetik) gibi yapısal özelliklere göre de farklılıklar oluĢturmaktadır. Sporda kullanılan farklı malzemelerin özellikleri de harekete etki etmektedir. Yüzücünün mayosu daha hızlı hareket etmelerini sağlamaktadır (Ġnal 2004).

1.4.2. Motor Amaç

Hareketin niçin yapıldığına ve kiĢiye ne sağladığına, yani amacına göre,

farklı hareketler oluĢturmaktadır. Aynı zamanda bir hareket farklı amaçlar için kullanılmaktadır. Örneğin yürüme, günlük yaĢamda kullanılan bir aktivitedir, ancak golf oynarken sporun gereği olan bir hareket Ģekline dönüĢmektedir. Motor amacı dört temel faktör çerçevesinde incelemek mümkündür. Bunlar postür (duruĢ), ambulasyon, manüplasyon ve aksiyondur.

(20)

13 Postür (duruĢ): Ayakta durma, oturma, yüz üstü, karın üstü, yan yatma, dönme, gövdeyi fleksiyona getirme, hiperekstansiyonda tutma gibi.

Ambulasyon (lokomosyon): Adım alma, yürüme, koĢma, zıplama, tırmanma, yan yürüme, yüzme, kayma, uçma, sallanma, bisiklete binme gibi.

Manüplasyon: Ġtme, çekme, uzanma, kavrama, bastırma, döndürme, kaldırma, taĢınma gibi.

Aksiyon: Sallanma dairesel doğrusal vurucu-çarpıcı, hızlı, yavaĢ, güçlü, hafif hareketli gibi.

Bu faktörlerle tanımlanan hareketler hız, kuvvet, boĢluktaki pozisyon açısından değerlendirilmekte, insan vücudundan kaynaklanan kolaylaĢtırıcı ve zorlaĢtırıcı anatomik ve fizyolojik durumlar incelenmektedir (Ġnal 2004).

1.4.3. Çevre

Hareket karada suda ve havada yapılırken vücut farklı Ģekillerde

etkilenmektedir. Çevresel özellikler, coğrafi koĢullar hareketin tipinde, yoğunluğunda ve amacında farklılıklar yaratmaktadır. Örneğin spor salonunda ve laboratuvar ortamında yapılan koĢu ve ısınma hareketleri, açık havada, deniz seviyesinde veya yüksek irtifada yapıldığında vücudu tamamen farklı Ģekillerde etkileyecektir. Su içinde suyun kaldırma kuvveti ve su basıncı vücuda etki ederken havada da benzer kuvvetler ile karĢı karĢıya kalınmaktadır (Ġnal 2004).

1.4.4. Doğrusal Kinematik

Doğrusal yönde yapılan hareketleri linear kinematik incelemektedir. Linear kinematik hareket eden sporcunun veya spor malzemesinin (top, raket, tekne, araba vb) hızını, yönünü kat ettiği mesafeyi inceler. GeçiĢli hareket olarak adlandırılan bu

(21)

14 tip harekette, sporcunun veya spor malzemesinin tüm segmentleri aynı yönde,aynı hızda ve eĢit uzaklıkta olacak Ģekilde yer değiĢtirmeyi gerçekleĢtirmektedir.Bu yer değiĢtirme doğrusal (rectilinear) veya eğilimli ( kurvilinear, parobolik) olmak üzere iki Ģekildedir.

Doğrusal geçiĢ hareketi: buzda kayma, boksörün direkt yumruğu

Eğimli geçiĢli hareket: yükselen topun yere iniĢi, cirit, disk, topun yüksekliğidir (Ġnal 2004).

1.4.5. Açısal Kinematik

Mekaniğin bir diğer dalı olan açısal kinematik insan vücudundaki hareketlerin incelenmesinde sıklıkla kullanılmaktadır. Bir merkez ve ekseni çevresinde yapılan yörüngesel hareketleri araĢtıran bu tip kinematik, eklemlerde meydana gelen hareketleri değerlendirmede en uygun mekanik alanıdır.

Günlük yaĢamda veya sportif amaçla geliĢtirilen tüm hareketler açısal değiĢiklikler içermektedir. Örneğin; elimizi ağzımıza götürmek, saçımıza götürmek. Aynı zamanda bu hareketler bir değil birkaç açısal alanı içermektedir. Çay içmek için elimizi ağzımıza götürürken, omuzda meydana gelen abduksiyon ve fleksiyona internal rotasyon ve dirsekte fleksiyon ve pronasyon iĢtirak etmektedir. Açısal kinematik kapsamında hareketler anında meydana gelen açısal pozisyon ve yer değiĢtirme, açısal hız ve ivme, tangantial ivme ve merkezkaç kuvvetler incelenmektedir. Hareketli bir düzlem ve eksene göre alınan pozisyona rölatif açısal pozisyon dur. Sabit bir cisme veya düzleme göre yapılan hareket anında oluĢan pozisyon ise mutlak açısaldır. Açısal kinematik ile yapılan değerlendirmeler ve elde edilen sonuçlar, sporcuların gerçekleĢtirdikleri hareketlerin analiz edilmesinde, sporcuların ve antrenörlerin kendilerini geliĢtirmesinde ve yeni tekniklerin yaratılmasında yardımcı olmaktadır (Ġnal 2004).

(22)

15

1.5. Antropometri

Antropometri antros ve metris (insan ve ölçü) sözcüklerinin birleĢmeleriyle elde edilmiĢ bir deyimdir. Genel anlamıyla, insan bedeninin nesnel özelliklerini, belirli ölçme yöntemleri ve ilkeleriyle boyutlarına ve yapı özelliklerine göre sınıflandırılan sistematize bir tekniktir. Beden eğitimi ve sporda uzun süredir kullanılan antropometri tekniği somatometrik ölçüler içerir. Ölçüm için belirlenmiĢ beden noktaları seçilerek, özel pozisyonları ve standart ölçüm teknikleri kullanılır (Özer 1993).

1.5.1. Antropometri ve Spor

Spor antropometrisi, sporcunun vücut yapısı ile ilgili olarak sportif uygunluk düzeyi ve amaca uygun olarak yapılan düzenli sportif antrenmanın neden olduğu, fiziksel geliĢim ve değiĢmelerinin genel ve özel koĢullarını araĢtırır (Çimen ve ark 1997 ).

Antropometrik ölçülerin değerlendirilmesinde, genelde beden yapısının ve kompozisyonunun belirlenmesi ile beden bölümlerinin birbirine oranları beden ağırlığının belirlenmesi, spor branĢı ile fizik yapı arasındaki uyumun değerlendirilmesi, spor dalı veya iĢ kolunun antropometrik yapıya etkileri gibi konularda önem taĢır. Antropometri bir sonuç değil, sonuca ulaĢım yoludur. Sonuca ulaĢma yolunda ölçümleme seçiminin üzerinde çalıĢan konuya uyumu ve doğru yanıtları verebilme niteliği kazanır (Özer 1993).

1.5.2. Yüzmede Antropometrik Özellikler

Karada yapılan sporlara benzemeksizin, yüzme branĢıözellikle üst ekstremite kuvvetini etkiler. BaĢarılı su sporcuları, genellikle uzun boylu, uzun ekstremiteli, geniĢ omuzludurlar ve onların vücutlarının orta ve üst bölümleri geniĢ kas kütleleri içerir. Erkek yüzücüler somatotip açısından primer olarak ektomezomorf, kadın yüzücüler ise endomezomorftur. Elit yüzücüler daha uzun kollara ve daha geniĢ el yüzey alanına sahiptirler. Bazı antropometrik özellikler yüzücülerin performansına

(23)

16 etki edebilir. Elit yüzücülerin vücut yağ yüzdeleri genel popülasyona göre daha düĢük olmakla birlikte bunun yüzme performansına etkisi azdır. Performansa etkili faktörler incelendiğinde kas gücü rolünün büyük olduğu görülmektedir (Kayatekin 2007).

1.6. Somatotip

Somatotip; Vücudun morfolojik yapısının tanımlanmasıdır. Kaslılık, yağlılık ve incelik (zayıflık) iliĢkilerinin bilimsel yöntemlerle belirlenmesidir. Uzun yıllardır vücut yapısı ile performans arasındaki iliĢki araĢtırma konusu olmuĢtur. Ġlk önceleri Krestchem 1949 bireyleri astenik, piknik ve atletik tip Ģeklinde sınıflandırarak, sporcunun ve normal insanların vücut yapısı ile psikolojik durumları arasında bir iliĢki olduğunu belirtmiĢtir. Daha sonraları Sheldon (1954) bir atlas meydana getirerek, insanları; yağlılık, kaslılık ve incelik özelliklerine göre sınıflamıĢtır. Heath Carter (1976) somatotipi formüle ederek, ölçümlere dayalı bir değerlendirmeye tabi tutmuĢtur (Tamer 2000, Günay ve ark 2006).

1.6.1. Endomorfi

Sindirim sistemi geliĢmiĢ, yumuĢak yapılı, merkeze yakın bölgeleri kütlesel olan tipleridir. Dominant bir endomorfi ˝7 1 1˝ değerler ile gösterilebilir. Diğer özellikleri; büyük yuvarlak kafa, kısa kalın boyun, yayvan kalın gövde, yağlı bir göğüs, kısa kollar, geniĢ ve sarkık karın, kısa kaba görünümlü bacaklar (Özer 1993).

1.6.2. Mezomorfi

Kas ve kemik sistemi geliĢmiĢ, dıĢ hatları köĢeli tiplerdir. Dominant bir endomorfi ˝1 7 1˝ değerler ile gösterilebilir. Diğer özellikleri; sağlam kas kütlesi, iri

(24)

17 kemikler, uzun ve kuvvetli bir boyun, karın kemerine göre geniĢ göğüs, geniĢ omuzlar, adaleli üyeler, kalın eklemler ve parmaklar (Özer 1993).

1.6.3. Ektomorfi

Duyu organları geliĢmiĢ, zayıf narin vücut yapısı, ince eklemlere sahip tiplerdir Dominant bir endomorfi ˝1 1 7˝ değerleri ile gösterilebilir. Diğer özellikleri; büyük bir kafa, geniĢ alın, küçük yüz, sivri çene ve burun, uzun yuvarlak boyun, uzun yuvarlak göğüs, öne doğru dar omuzlar, uzun ince kollar ve bacaklar, düz karın, belirsiz kalçalar (Özer 1993, Günay ve ark 2006).

1.6.4. Somatokart ( Somatotip Diyagramı)

Deneklerin somatotip derecelendirilmesini elde ettikten sonra sonuçlarının analizi için en iyi yol somato kartlardır.

Ġlk kez Sheldon 1949’da somatotip verilerini göstermek için Reuleaux Triamlex kullanılmıĢtır. Somatokart Ģematik bir üçgendir. Bilinen somatotipleri, iki yönlü bir sınırda gösterir. Bir deneğin somatotipi üçgen içinde bir nokta olarak yer alır. Somatokart kendi içinde üç eksenden dolayı bölümlere ayrılmıĢtır. Bu eksenler üçgenin merkezinde kesiĢirler. Komponent dereceleri merkezden bu eksenlerin uçlarına doğru artıĢı gösterir. Bununla birlikte üç komponentteki ekstrem değerler uçlarına yazılır (Günay ve ark 2006).

(25)

18

Şekil 1.1: Somotokartta bayan ve erkek sporcuların spor dallarındaki somatotip

bölgeleri.

1.6.5. Heath-Carter Sınıflaması

Bu yöntem, Sheldon Atlası kullanarak somatotipi belirlenen kiĢilere ait bazı ölçümler üzerinde yapılan istatiksel analizler sonucu hesaplanmıĢ tablolara dayanmaktadır. Bu tablolara göre; endomorfi puanını belirlemek için triceps, subscapula, subrailiak ve medial baldırda yağ kalınlıkları ölçülmektedir. Mezomorfi puanı için humerus, femur kondülleri arası geniĢlik, kasılmıĢ üst kol çevresi, alt calf (baldır) çapı ve triceps ile alt calf (baldır) yağ kalınlıkları ölçülmekte, ektomorfi puanı için ponderal indeks (boy / 3v ağırlık) ve ağırlık ölçümlerinden yararlanılmaktadır. Bu metot ile saptanan somatotipler ile Sheldon’ un photoskopit somatotip tayini arasında ileri derecede tutarlılık vardır (Gürses ve Olgun 1980, Döner 2011).

(26)

19 1’den 9’a kadar rakamlarla ifade edilen somatotipte ilk sayı endomorf, ikinci sayı mezomorf ve üçüncü sayı ise ektomorf özelliği belirtmektedir (Tamer 2000).

Somatokarttaki kategorilerde dağılımın ayrıntılı bir Ģekilde görülmesi için aĢağıdaki alt bölümleri açıklamaya gerek vardır.

1-9-1 Ġleri derecede mezomorf 9-1-1 Ġleri derecede endomorf

1-1-9 Ġleri derecede ektomorf yapıyı belirlemek 5-2-2 Dengeli endomorfi 6-4-2 Mezomorfik endomorfi 5-5-2 Mezo - endomorfi 3-5-2 Endomorfik- mezomorfi 2-5-2 Dengeli mezomorf 1-6-2 Ektomorfik mezomorfi 2-4-2 Mezomorfiektomorfi 2-2-2 Dengeli ektomorfi 3-2-5 Ekdomorfik ektomorfi 4-2-4 Endoektomorfi 5-2-4 Ektomorfik endomorfi 4-4-3 Dengeli somatotip yapıyı

(27)

20

2. GEREÇ VE YÖNTEMLER

2.1.Araştırma Grubu

Selçuk üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek okulun' da öğrenci olan 19-27 yaĢları arasında toplam 31 erkek öğrenci araĢtırma kapsamına alınmıĢtır.

AraĢtırma; Selçuk Üniversitesi Olimpik Kapalı Yüzme Havuzunda gerçekleĢtirilmiĢtir. Havuz suyu ısısı 28.5°C ortam sıcaklığı 29°C derece idi.

Sporcuların 50 m serbest stil dereceleri saniye cinsinden kaydedilmiĢ, ölçümlerde Casio marka dijital 100 hafızalı kronometre kullanılmıĢtır. Kol devirleri, Sony marka DCR-HC53E dijital kamera ile yapılan çekimler sonucu bilgisayar ortamında video görüntülerini oynatan bir ara yüz kullanılarak tespit edilmiĢtir.

Sporcular yüzmeye baĢlamadan 15 dakika ısınma hareketleri yapmıĢlardır. Sporcular havuz içinde bir kulvarda yarıĢmaya çıkıyormuĢ gibi yerleĢmiĢler ve her sporcunun derecesini tutmak için 3 hakem görevlendirilmiĢtir. 50 m’lik yüzüĢ mesafesine baĢlama düdüğü ile kronometre çalıĢtırılarak baĢlanmıĢ, 50 m sonunda dereceleri kaydedilmiĢtir. Bu mesafe ölçümleri sırasında sporcular kamera ile izlenerek kol devirleri tespit edilmiĢtir.

2.2. Antropometrik Ölçümler

2.2.1. Boy Uzunluğu ve Vücut Ağırlığı Ölçümü

AraĢtırma grubunun boyu, oturma boyu, kol boyu, el ve ayak uzunluğu antropometrik set kullanılarak (Holtain,UK) tespit edilmiĢtir.

Boy uzunluğu (cm) ve vücut ağırlığı (kg) boy ölçerli mekanik tartı (Seca) kullanılarak belirlenmiĢtir.

(28)

21 Vücut ağırlığı: Sporcuların ayakları çıplak ve Ģortlu vaziyette hassaslık derecesi 0,01 kg olan mekanik tartı aleti ile kg cinsinden ölçülmüĢtür.

Boy uzunluğu ölçümü: Boy uzunluğu 0,01m hassasiyetinde olan boy skalasında ayak topukları dik bitiĢik, baĢ dik ve gözler karĢıya bakar durumda cm cinsinden ölçülmüĢtür.

2.2.2.Uzunluk Ölçümleri

Oturma boyu ölçümü: Bu ölçümde denek sırtını dik vaziyette tam vererek ve kalçasını duvara yaslayarak otururken el bacak üzerinde ayaklar serbest, baĢ karĢıya bakar vaziyette iken oturduğu tabanla baĢın en üst noktası arasındaki mesafenin, 0,1cm. hassasiyet ile ölçümlü alınmıĢtır.

Toplam kol boyu uzunluk ölçümü: Akromion ile elin en uzun parmak ucu arasındaki uzaklık ölçülmüĢtür.

El uzunluğu ölçümü: Kayan kaliperin sabit ucu raidusun styloıdının elle hissedilebilen en distal noktasına uygulanır, hareketli kısım da en uzun parmağın ucuna hafifçe uygulanarak iki nokta arasındaki uzaklık 0,1 cm ’e kadar ölçülmüĢtür.

Ayak uzunluk ölçümü: Sporcular ayakta iken, topuk arkası (acropodion) ile en uzun parmak (ptertion) arasındaki maksimal uzaklık antropometrik set ile ölçümü alınmıĢtır.

El uzunluğu : Raidiusun stiloidinin distali ile en uzun parmak ucu arasından ölçmü alınmıĢtır (Özer 1993).

(29)

22 2.2.3.Çap Ölçümleri

Femur bikondiler çapı ölçümü: Sporcuların bacakları birbirine paralel, ayakları yere temas edecek Ģekilde sandalyeye otururken kaliperin kollarını epikondüler üzerine temas ettirerek ölçüm alınmıĢtır.

Humerus bikondiler çapı ölçümü: El pronasyonda ve dirsek fleksiyonda iken kaliperin kolları kondüller sıkıca temas ettirilerek humerusun kondüleri arasındaki mesafe ölçülmüĢtür arasındaki mesafeden ölçümü alınmıĢtır.

El bileği çapı ölçümü: Radiusun styloid çıkıntısı ve ulna arasındaki mesafe kaliper ile uygun baskıdan sonra ölçüm alınmıĢtır (Günay ve ark 2006).

2.2.4. Çevre Ölçümleri

Ekstension biceps çevre ölçümü: Dirsek maksimum uzatılmıĢ durumdayken biceps kası kasılır ve kasın orta noktasındaki en geniĢ çevreden ölçüm alınmıĢtır (Günay ve ark 2006).

Fleksiyonda biceps çevre ölçümü: Kol flexsiyonda kasılmıĢ olarak maksimal çevre ölçülür (Özer 1993).

Uyluk çevresi: Glutoel kıvrımın hemen altında maksimum çevre ölçümü alınmıĢtır (Günay ve ark 2006).

Baldır çevresi: Görülebilen maksimum kalınlığında Ģerit bacağın uzun eksenine dik olarak sarılarak ölçüm alınmıĢtır (Özer 1993, Günay ve ark 2006).

2.2.5. Vücut Deri Kıvrımı ve Yağ Yüzdesinin Hesaplanması

Vücut yağ yüzdesinin belirlenmesi için Holtain marka skinfold kaliper kullanılmıĢtır, ölçümler denek ayakta dik pozisyonda iken sağ tarafından alınmıĢtır.

(30)

23 Deri kalınlığı kaliper üzerindeki göstergeden 2-3 saniye içerisinde okundu. Bu çalıĢmada önceden belirlenen 8 bölgenin deri altı yağ ölçümleri yapıldı.

Biceps deri kıvrım kalınlığı ölçümü: Sporcuların kolu yanda ve avuç içi ön tarafa bakacak Ģekilde dururken üst kolun (biceps’in üstü) ön orta çizgisi üzerinde dikey kıvrımın acromion ve olecranon çıkıntılarının orta noktasından dikey olarak ölçüm alınmıĢtır (Günay ve ark 2006).

Triceps deri kıvrım kalınlığı ölçümü: Üst kolun arka orta hattında (triceps’in üstü) arka orta çizgisi üzerindeki dikey kıvrımının acromion ve olecranon çıkıntıları arasındaki orta noktadan (dirsek uzatılmıĢ ve serbestken) ölçüm alınmıĢtır (Günay ve ark 2006).

Subscapula deri kıvrım kalınlığı ölçümü: Sporcuların kolu aĢağı sarkıtılmıĢ ve vücut gevĢek iken, kürek kemiğinin hemen altından ve kemiğin kenarına paralel, kavramaya uygun vücuda diyagonal olarak deri kıvrım ölçümü alınmıĢtır (Günay ve ark 2006).

Suprailliak deri kıvrım kalınlığı ölçümü: Diagonal doğrultuda iliumum tepesinde ve orta axilleri çizgisinden alınmıĢtır (Günay ve ark 2006).

Göğüs deri kıvrım kalınlığı ölçümü: Sporcular ayakta, kollar yanda rahat pozisyonda, pektoral kasın lateral kenarından meme baĢına doğru diyagonal olarak ölçüm alınmıĢtır (Özer 1993).

Abdomen deri kıvrım kalınlığı ölçümü: Dikey doğrultuda göbeğin yaklaĢık 2 santimetre yan tarafından alınmıĢtır (Günay ve ark 2006).

Uyluk deri kıvrım kalınlığının ölçümü: Denek ayakta dikey doğrultuda üst bacağın ön yüzünde, kalça ve diz ekleminin arasındaki orta noktadan alınmıĢtır (Günay ve ark 2006).

Alt bacak (calf) deri kıvrımı: Sağ baldırın en geniĢ bölgesinin medial kısmından yağ dokusu tutularak ölçüm alındı (Özer 1993).

(31)

24

2.3.Somatotipin Hesaplanması

Somatotipin hesaplanmasında endomorfi, ektomorfi ve mezomorfi için Heath – Carter formülü kullanıldı (Özer 1993).

Endomorfi = 0.7128 + 0.1451 (X1) – 0.00068 (X2) + 0.0000014 (X3) X1 = Triceps deri kıvrımı

X2 = Subscapula deri kıvırmı X3 = Suprailiac deri kıvrımı

Mezomorfi =[ ( 0.858 × humerus bikondüler çapı mm) + ( 0.601 × femur bikodüler çapı mm) + ( 0,188 × ( biceps çevresi cm-triceps deri kalınlığı cm) + ( 0.161 × ( Baldır çevresi – Baldır deri kıvrım kalınlığı ) – ( boy × 0.131) + 4.5 ]

Ektomorfi = ( Boy – ağırlık oranı ) × 0.732 – 28.5

Boy ağırlık oranı = boy (cm) / 3 √ ağırlık (kg)

2.4. İstatistiksel Analiz

AraĢtırmada elde edilen verilerin aritmetik ortalama (x), standart sapma (SS) ve minimum ve maksimum değerleri tespit edilmiĢtir. Kulaç uzunluğu ve 50 m yüzme süresi ile antropometrik değiĢkenler arasındaki iliĢkilerin değerlendirilmesinde Pearson korelasyon katsayısı kullanılmıĢtır. Korelasyon analizi sonuçları değerlendirmesinde 0.30-0.70 aralığı orta düzey, 0.70-1.0 aralığı ise yüksek iliĢki olarak tanımlanmıĢtır.

(32)

25

3. BULGULAR

Çizelge 3.1. Yüzücülerin fiziksel özellikleri (x ± SS)

Değişkenler x SS

YaĢ (yıl) 23,29 2,65

Boy uzunluğu (cm) 175,19 10,62

Vücut ağırlığı (kg) 69,84 12,38

Çizelge 3.2. Yüzücülerin vücut kompozisyonu (x± SS)

Değişkenler x SS

Endomorfi 5,00 1,36

Mezomorfi 3,45 1,08

Ektomorfi 2,69 1,05

V.Yağ Yüzdesi (%) 14,02 3,26

Kulaç sayısı (tekrar) 65,06 9,66

Süre (sn) 45,13 7,44

Çizelge 3.1 incelendiğinde, yüzücülerin yaĢ ortalaması 23,29±2,65 yıl, boy uzunluğu ortalaması 175,19±10,62 cm ve vücut ağırlığı 69,84±12,38 kg olarak tespit edilmiĢtir.

Çizelge 3.2 incelendiğinde yüzücü grubun endomorfi değeri 5,00±1,36, mezomorfi değeri 3,45±1,08, ektomorfi değeri 2,69±1,05 olarak tespit edilmiĢtir. Vücut yağ yüzdesi (%) 14,02±3,26, kulaç sayısı 65,06±9,66 ve süre (sn) 45,13±12,38 olarak tespit edilmiĢtir.

(33)

26 Çizelge 3.3. AraĢtırmaya katılan yüzücülerin antropometrik ölçümleri ile kulaç sayısı ve 50 metre serbest stil yüzme süreleri arasındaki iliĢkinin incelenmesi

Değişkenler Kulaç sayısı 50 metre serbest stil yüzme süresi

YaĢ -0,152 -0,004 Boy uzunluğu -0,268 -0,289 Vücut ağırlığı -0,294 -0,380* Biceps 0,323 0,537** Triceps 0,331 0,550** Supscapula 0,036 0,169 Suprailiac 0,231 0,516** Gögüs 0,263 0,473** Abdomen 0,208 0,403* Üst Bacak 0,383* 0,604** Alt Bacak 0,414* 0,624** El Uzunluğu -0,129 -0,220 El Çapı -0,097 -0,066 Ayak Çapı -0,128 -0,339 Ayak Uzunluğu -0,132 -0,058 Kol Uzunluğu -0,006 0,128 Oturma Yüksekliği 0,229 -0,532

Humerus bikondüler çap -0,192 -0,364* Femur bikondüler çap -0,088 -0,337 Fleksionda biceps -0,356* -0,476** Extansionda biceps 0,027 -0,084 Uyluk -0,041 0,017 Alt Bacak -0,314 -0,227 Endomorf 0,240 0,515** Mezomorf -0,198 -0,458** Ektomorf 0,029 0,166 V.Yağ yüzdesi 0,252 0,502** *P<0,05 **P<0,01

(34)

27 Çizelge 3.3 incelendiğinde, kulaç sayısı ile antropometrik ölçümlerden üst bacak ve alt bacak arasında, istatistiksel olarak pozitif yönde anlamlı bir iliĢki olduğu tespit edilmiĢtir (P<0,05). Kulaç sayısı ile fleksion biceps arasında negatif ve zıt yönde bir iliĢki olduğu görülmüĢtür. Buna karĢın kulaç sayısı ile diğer antropometrik ölçümler arasında istatistiksel olarak anlamlı bir iliĢki tespit edilmemiĢtir (P>0,05).

Çizelge 3.3 incelendiğinde, 50 metre serbest stil yüzme süresi ile antropometrik ölçümlerden biceps, triceps, suprailiac, göğüs, alt bacak, üst bacak, endomorf, vücut yağ yüzdesi(P<0,05) ve abdomen ( P<0,01), arasında pozitif yönde, istatistiksel olarak anlamlı bir iliĢki olduğu tespit edilmiĢtir; 50 metre serbest stil yüzme süresi ile fleksion biceps, mezomorf (P<0,05), humerus ve vücut ağırlığı (P<0,01), arasında negatif ve zıt yönde iliĢki olduğu tespit edilmiĢtir. Buna karĢın, 50 metre serbest stil yüzme süresi ile diğer antropometrik ölçümler arasında istatistiksel olarak anlamlı bir iliĢki tespit edilmemiĢtir (P>0,05).

(35)

28

4. TARTIŞMA

OdabaĢ ve ark (2000)’nın yaĢları 18–26 yıl arasında değiĢen 5 erkek milli yüzücü üzerinde yaptığı çalıĢmada boy uzunluğu 180,7±5,81 cm, vücut ağırlığı 73,3±6,22 kg olarak ölçülmüĢtür. Tahıllıoğlu ve ark (1999)’nın yaĢları 18–21 yıl arasında değiĢen 24 erkek yüzücü üzerinde yaptığı çalıĢmada boy 175,3±5,23 cm, vücut ağırlığı 71,3±6,9 kg olarak saptanmıĢtır. Açıkada ve ark (2001)’nın genç ve yıldız su topu milli takımı oyuncuları üzerinde yaptığı çalıĢmada 16 yıldız milli ve 11 genç milli sporcunun ölçüm değerleri; yıldızlarda boy uzunluğu 179,33±4,65 cm, vücut ağırlığı 73,83±7,84 kg, gençlerde boy uzunluğu 181,11±6,16 cm, vücut ağırlığı 83,36±6,26 kg olarak bulunmuĢtur. Yıldırım 2006 Kanada Ulusal ve Genç Ulusal Takımlarının üyesi olan 13 yaĢ erkeklerin boy uzunluğu ve vücut ağırlığı sırayla: 168.2±7.7 cm, 58.1±9,3 kg; 14 yaĢ erkeklerin boy uzunluğu ve vücut ağırlığı sırayla: 174,2±5.9 cm, 63.9±7.2 kg; 15 yaĢ erkeklerin boy uzunluğu ve vücut ağırlığı sırayla: 176.9±5.7 cm, 65.8±6.5 kg olarak tespit edilmiĢtir. 17-20 yaĢ arası 8 yüzme ve 17-26 yaĢ arası 8 paletli yüzme sporcusunun ortalama boy uzunluğu sırasıyla; 180.4±3.09 cm, 177.2±5.62 cm ve vücut ağırlığı sırasıyla; 79.4±6.6 kg, 71.5±3.89 kg olarak bulunmuĢtur (Alemdar ve ark 2007). Koca 2003, 3 aylık yüzme teknik eğitimi alan, yaĢ ortalaması 22±1.5 olan erkek grubunun egzersiz öncesi vücut ağırlığı 62.7±6.1, egzersiz sonrası 63.4±5.3 olarak bulunmuĢtur. Vücut yağ yüzdesi egzersiz öncesi 16.3±3, egzersiz sonrası 15.5±2.2 olarak bulunmuĢtur.

ÇalıĢmamızda tesbit edilen boy uzunluğu ve vücut ağırlığı ortalamaları ile literatür ortalamaları kıyaslandığında paralellik göstermektedir.

OdabaĢ ve ark’ nın (2000) yaĢları 18–26 yıl arasında değiĢen 5 erkek milli yüzücü üzerinde yaptığı çalıĢmada somatotip değerleri endomorfi 2,5, mezomorfi 4,0 ektomorfi 3,3 olarak tespit edilmiĢtir. Tahıllıoğlu ve ark (1999)’nın yaĢları 18–21 yıl arasında değiĢen 24 erkek yüzücü üzerinde yaptığı çalıĢmada somatotip değerleri endomorfi 2,83±0,78, mezomorfi 4,31±0,85, ektomorfi 2,46±0,91 olarak bulunmuĢtur. Açıkada ve ark (2001)’nın 16 sporcudan oluĢan yıldız ve 11 sporcudan oluĢan genç su topu milli takımı oyuncuları üzerinde yaptığı çalıĢmada; yıldızlarda somatotip değerleri mezomorfi 4,86±0,74 gençlerde ise mezomorfi 5,15±0,59 olarak saptanmıĢtır.

(36)

29 Yapılan literatür taramasında yüzücülerin elitlik düzeyi attıkça yapmıĢ olduğumuz çalıĢmayla farklılıklar saptanmıĢtır. Bunun sebebi bizim çalıĢmamızın amatör yarıĢlarda mücadele eden sporculardan oluĢması ve sporcuların düzenli antrene edilmediklerinden kaynaklanmıĢ olabilir.

Alemdar ve ark (2007)’nın yaptıkları 17-20 yaĢ arası 8 yüzme ve 17-26 yaĢ arası 8 paletli yüzme sporcusunun ortalama vücut yağı yüzdesini; %12.68±2.35, %10.42±1.53 belirlemiĢtir.

Kaya (2012) bayan yüzücüler üzerinde yapmıĢ olduğu çalıĢmada 50m süresini 45,122 ± ,293 (sn) erkeklerde ise 47,319 ± 6,768 (sn) olarak bulmuĢtur. Kılıç (1999) elit ve elit olmayan kızlar üzerinde yapmıĢ olduğu çalıĢmada elit olmayan kızlar için 50 m serbest yüzme sürelerini 42,46±3,0911 elit kızlarda ise 34,487±1,6224 olarak bulmuĢtur. Elit olan ve elit olmayan erkekler üzerinde yapmıĢ olduğu çalıĢmada 50 m serbest yüzme sürelerini elit olmayan erkekler için 39,015±3,9516 elit olan erkeler için 32,748±2,1641 olarak tespit etmiĢlerdir. Kaya (2012) bayan yüzücüler üzerinde yapmıĢ olduğu çalıĢmada 50 m kol devir sayısını 55,588 ± ,957 erkeklerde ise 62,957 ± 10,576 olarak bulmuĢtur.

Kılıç (1999) elit ve elit olmayan kızlar üzerinde yapmıĢ olduğu çalıĢmada elit olmayan kızlar için 50 m serbest yüzme kulaç devirler sayılarını 31,86±4,525 elit kızlarda ise 56,27±5,442 olarak bulmuĢtur. Elit olan ve elit olmayan erkeklerin 50 m serbest yüzme kulaç devirler sayılarını elit olmayan erkekler için 31,23±3,516 elit olan erkeler için 56,56±3,087 olarak tespit etmiĢlerdir. Yapılan literatür taramalarında yaptığımız çalıĢma ile benzer sonuçlar bulunmuĢtur.

Kılıç ve ark (2002) çalıĢmalarında yüzücülerin kulaç sıklığının toplam süre üzerinde etkili olduğunu ve toplam süreyi etkileyen diğer bir faktörün de yüzücülerin kilo değerleri olduğunu tespit etmiĢlerdir.

Chatard ve ark (2000) Sydney Olimpiyat oyunlarında 200 metre sırt üstü yüzme yarıĢması analizlerinin sonucunda da daha hızlı yüzenlerin daha fazla kulaç uzunluğuna sahip olduğunu söylemektedirler. Bu konuda yapılan farklı stillerdeki çalıĢmalarda kulaç sıklığının hızla birlikte arttığını desteklemektedir (Chatard ve ark

(37)

30 1990, Cinemre ve Alpar 1996, Malone ve ark 1996, Swanson ve Young 1998, Poujade ve ark 2002, Kılıç ve ark 2002).

Hlavaty (2010), 20 erkek yüzücünün 50 m serbest stil yüzme performansında iliĢkili olan değiĢkenleri belirlemiĢtir. Bu çalıĢmada yüzme süresi ile kulaç uzunluğu, yüzücünün boy uzunluğu ve kol boyu uzunluğu arasında anlamlı negatif bir iliĢki bulunmuĢtur. Öte yandan kulaç uzunluğu ve kol uzunluğu arasında pozitif; 50 m serbest stil yüzme süresi ile negatif anlamlı iliĢki gözlenmiĢtir.

Bizim çalıĢmamızda ise 50 m serbest yüzme kulaç sayıları ile 50 m serbest yüzme süreleri istatiksel olarak farklılaĢmadığı tesbit edilmiĢtir. Vücut ağırlığı ile 50 m serbest stil yüzme süresi arasında negatif orta düzey bir iliĢki gözlenmiĢtir. Bu iliĢki, vücut ağırlığı arttığında serbest stil yüzme performansının da iyileĢeceğini göstermektedir.

ÇalıĢmamızda vücut ağırlığı parametresinin yüzme sporunda baĢarılı olabilmek için önde gelen paremetre olduğunu göstermektedir.

(38)

31

5. SONUÇ ve ÖNERİLER

50 metre serbest yüzücülerin kulaç sayılarının performansa etkisi amacıyla yapılan bu çalıĢmada; vücut ağırlığı ile 50 m serbest stil yüzme süresi arasında negatif orta düzey bir iliĢki gözlenmiĢtir (Çizelge 3.3). Bu iliĢki, vücut ağırlığı arttığında serbest stil yüzme performansının da iyileĢeceğini göstermektedir. Ayrıca, bu çalıĢmadaki yüzücülerin endo-mezo (yağlı-kaslı) vücut kompozisyonuna sahip olması da performans artıĢına iĢaret eden önemli bir bulgudur.

Çizelge 3.3 incelendiğinde, 50 metre serbest stil yüzme süresi ile antropometrik ölçümlerden vücut ağırlığı, biceps, triceps, suprailiac, göğüs, abdomen, alt bacak, üst bacak, vücut yağ yüzdesi, fleksionda biceps, humerus bikondüler çap, endomorf ve mezomorf arasında istatistiksel olarak anlamlı bir iliĢki olduğu tespit edilmiĢtir (P<0,05; P<0,01). Biceps, triceps, suprailiac, göğüs, abdomen, alt bacak, üst bacak, endomorf ve vücut yağ yüzdesi arasında aynı yönde iliĢki olduğu görülürken, vücut ağırlığı, fleksion biceps, humerus ve mezomorf zıt yönde iliĢki olduğu tespit edilmiĢtir (P<0,05; P<0,01). Buna karĢın diğer antropometrik ölçümler arasında istatistiksel olarak anlamlı bir iliĢki tespit edilmemiĢtir (P>0,05).

Sporcuların branĢ seçim kriterlerinde yer alan ve performansı etkileyen antropometrik ve kinematik özellikler önemsenmelidir. Bu amaca yönelik antrenman programları hazırlanabilir, antrenman programı sonrası aynı değerler tekrar alınarak antrenman programlarının kulaç uzunluğu ve kulaç sıklığının süre üzerine etkisi belirlenebilir. ÇalıĢmanın benzerleri farklı yaĢ ve cinsiyetteki yüzücülerde yapılarak, sonuçları bu araĢtırmanın sonuçlarıyla karĢılaĢtırılabilinir.

(39)

32

6. ÖZET

T.C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ SAĞLIK BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

50 M Serbest Yüzme Performansına Antropometrik ve Kinematik Parametrelerin Etkisi

Metin ÖZLÜ

Antrenörlük Eğitimi Anabilim Dalı

YÜKSEK LİSANS TEZİ / KONYA-2012

Bu araĢtırma yüzücülerin sahip oldukları antropometrik ve kinematik özelliklerinin 50 m serbest yüzme performanslarına etkilerinin belirlenmesi amacıyla yapılmıĢtır.

Bu çalıĢma yaĢları 23,29±2,65 yıl olan Selçuk Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek okulunda öğrenci olan en az 4 yıldır yüzen 31 öğrenci üzerinde yapılmıĢtır. Öğrencilerin üzerinde çeĢitli antropometrik ölçümler yapılarak vücut yağ yüzdeleri ve vücut kompozisyonları belirlenmiĢtir. Öğrenciler 50 m serbest stil yüzüĢleri sonunda dereceleri kaydedilmiĢtir. Bu ölçümler sırasında öğrenciler kamera ile izlenerek kol devirleri de tespit edilmiĢtir. Kulaç sayısı ve 50 metre serbest sitil yüzme süresi ile antropometrik değiĢkenlerin Pearsen korelasyon katsayıları hesaplanmıĢtır. Korelasyon analizi sonuçları değerlendirmesinde 0.30-0.70 aralığı orta düzey, 0.70-1.0 aralığı ise yüksek iliĢki olarak tanımlanmıĢtır.

50 metre serbest yüzücülerin kulaç sayılarının performansa etkisi amacıyla yapılan bu çalıĢmada; vücut ağırlığı ile 50 m serbest stil yüzme süresi arasında negatif orta düzey bir iliĢki gözlenmiĢtir. Bu iliĢki, vücut ağırlığı arttığında serbest stil yüzme performansının da iyileĢeceğini göstermektedir. Ayrıca, bu çalıĢmadaki yüzücülerin endo-mezo (yağlı-kaslı) vücut tipine sahip olması da performans artıĢına iĢaret eden önemli bir bulgudur.

(40)

33

7. SUMMARY

The Effect of Anthropometric and Kinematic Parameters on 50 Meters Freestyle Swimming Performance

In this study, anthropometric and kinematic properties of swimmers have been conducted to determine the effects on 50 meters freestyle swimming performance.

The study was carried on 31 swimmers who are University of Selçuk High School Sport in Physical Education’s students whose age are 23.29±2.65 years old and who have swum for at least 4 years. Their body composition and percentage of their body fat have been determined by various anthropometric measurements that were performed by using anthropometric set. After 50 m freestyle swimming, duration of swimmers were recorded. During these measurements, watching via camera also identified student’s arm rotation. Pearsen correlation parameters of the number of overarm, 50 m freestyle swimming and anthropometric variakles were calculated. Evaluation of the results of correlation analysis has been described that 0.30-0.70 and 0.70-1.0 relate with medium and high level, respectively.

This study, which was made to aim the effect on performance of number of overarm in 50 m freestyle swimmers, has been observed a relation with negative-medium level between body weigh and 50 m freestyle swimming time. This relation also suggested that freestyle swimming performance also improve when body weigh increase.

In addition, the swimmers who involved in this study have also structurally endo-meso (fat-muscular) body composition; it is an important evidences which pointed out performance increasing.

(41)

34 8.KAYNAKLAR

1. Açıkada C, Cinemre A, Koruç Z, Hazır T, Asçı A, Alpar R, Özçaldıran B. Yıldız ve Elit Sutopu Oyuncularının Bir Kısım Performans Kriterlerinin KarĢılaĢtırılması, Hacettepe Üniversitesi Spor Bilimleri Dergisi, 2001; 12: 3 – 18.

2. Adıyaman Y. 10-12 YaĢ Grubu Yüzücülerde Farklı ÇıkıĢ Tekniklerinin Kopma Süresi Üzerine Etkisi, Kocaeli Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Beden Eğitimi ve Spor Programı,Yüksek Lisans Tezi, 2006.

3. Akalın TC. Düzenli Yüzme Egzersizlerinin, Okul Çağındaki Çocukların Vücut Kompozisyonu ve Antropometrik Özellikleri Üzerine Etkisinin Ġncelenmesi, Kırıkkale Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Beden Eğitimi ve Spor Anabilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, 2008.

4. Akgün N. Egzersiz ve Spor Fizyolojisi, Ġzmir Ege Üniversitesi Basımevi, 1996; 145. 5. Alpar R. Yüzme ve Sutopu antrenmanlarının Temelleri, Ankara, Gökçe Basımevi, 1998; 44. 6. Alemdar Ö. Üst Düzey Paletli Yüzme ile Yüzme Sporcularının Fiziki ve Fizyolojik Özelliklerinin

karĢılaĢtırılması, Ġstanbul Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Beden Eğitimi ve Spor Anabilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, 2007.

7. Atabeyoğlu C. Türk Yüzme Tarihi, Türk Spor Yayınları 5-10, Ġstanbul Dünya Yayıncılık, 1993. 8. Bozdoğan A. Yüzme Fizyoloji, Mekanik, Metot, 2. baskı, Ġstanbul Ġlpres Basım & Yayın, , 2003;

159-198.

9. Bozdoğan A, Özüak A. Stilleriyle Temel Yüzme, , 1. Baskı, Ġstanbul Ġlpress Basım & Yayın 2003; 13-21.

10. Chatard JC, Collomp C, Maglischo C. Swimming skill and stroking characteristic of front crawl swimmers,int j. Sport Medicine, 1990; 11(2): 156-61.

11. Chatard JC, Girold S, Cosso J, Mason B. Spesific Strategy for the Medalist vs Finalist in The Women’s 200 Backstroke at The Sdney Olimpic Games, In XIX international symposium on biomechanics in sports (Edited by J.R. Blackwell and R.H. Sanders), pp. 6-10. University of San Francisco. .

12. Cinemre A, Alpar R. Yüzme Kulaç Uzunluğu ve Kulaç Sıklığı Parametrelerinin Hıza Etkisi ve 100 m. Sırt Üstü YarıĢına ĠliĢkin Bir Örnek, Hacettepe Üniversitesi Bilim Teknik Yüzme Dergisi, 1996; 10: 6 – 12.

13. Çimen O, Cicioğlu Ġ, Günay M. Erkek ve Bayan Türk Milli Takım Masa Tenisçilerinin Fiziksel ve Fizyolojik Profilleri, Gazi Üniversitesi Spor Bilimleri Dergisi, 1997; 2:7-12.

14. Döner H. Futbolcuların Mevkilerine göre Somatotip Özelliklerinin Belirlenmesi( Diyarbakır Örneği), Konya Selçuk Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Anternörlük Eğitimi Anabilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, 2011.

15. FINA, Swimming Rules, 2009 – 2013 ;37.

16. Güler ÇG. 9-18 YaĢ Grubu Müsabık Yüzücülerde Eklem Hareket GeniĢliğinin ve Antropometrik Parametrelerin Yüzme Performansı ile ĠliĢkisi ve Bunu Temel Alan Yeni Bir Esneklik Programının Düzenlenmesi, Ġstanbul Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Doktora Tezi, 2000.

17. Günay M, Tamer K, Cicioğlu Ġ. Spor Fizyolojisi ve Performans Ölçümü, Ankara Gazi Kitapevi, 2006; 559 – 581.

(42)

35 18. Güner YM. Türkiye’de Yüzme Federasyonunun Tarihi, Ankara Gazi Üniversitesi Spor

Yöneticiliği Bölümü, Lisans Bitirme Tezi, 2007.

19. Gürses Ç, Olgun P. Sportif Yetenek AraĢtırma Metodu (Türkiye Uygulaması ), Ġstanbul Türk Spor Vakfı Yayını, 1980; 33-35.

20. Healt BH, Carter JEL. A Modified Somatotype Method. American Journal of Physical Antropology, 1967: 22, 57-64.

21. Hlavaty R. The Antropometric And Kinematic Determinants Of Swimming Performance, Joint Ġnternational IGIP-SEFI Annual Conferance, 2010, 19-20 September, Trnava, Slovakia.

22. Ġnal HS. Spor Biyomekaniği Temel Prensipler, Nobel Yayın Dağıtım, 1.Baskı, Ġstanbul , 2004;4-6. 23. Kaya B. 9-11 YaĢ Grubu Yüzücülerde Kulaç Uzunluğu ve Sıklığının Performansa Etkisi,

NWSA-Sports Science, 2012, 7(2): 27-36.

24. Kayatekin BM. Yüzme Sporunun Eritrositlerin Mekanik Özellikleri Üzerine Etkileri, Ġzmir Ege Üniversitesi, Sağlık Bilimeri Fakültesi, Hareket ve Antrenman Bilimleri Anabilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, 2007.

25. Kılıç T. Yıldız YaĢ Gruplarında Serbest Yüzücülerde Kulaç Uzunluğunu ve Kulaç Sıklığının Hıza Etkisinin Ġncelenmesi , Kocaeli Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, 1999.

26. Kılıç T, Meriç B, Aydın M. 50 m. ve 100 m. Serbest Stil Yüzmede Kulaç Uzunluğu ve Kulaç Sıklığının Hıza Etkisi, VII Uluslar arası Spor Bilimleri Kongresi, 2002, 27-29 Ekim, Antalya, Türkiye.

27. Koca Ġ. Yüzme Bilmeyip Yüzme Teknik Eğitimi Alan ve Üniversite Yüzme Takımında Yüzme Sporuyla UğraĢan 18-25 YaĢ Arasındaki Bayan ve Erkeklerde Üç Aylık Yüzme Antrenman Proğramının Ergospirometreyle Ölçülen Fizyolojik Fonksiyonlara Etkisi, Osmangazi Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Fizyoloji Ana Bilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, Bursa, 2003.

28. Malone LA, Sanders RH, Schiltz JH, Steadward RD. Effects of Visual Impairment on Stroke Parameters in Paralympic Swimmers, Research Project, USA, 1996.

29. Nanula D, Narth T. The Swim Coaching Bible, 1.Baskı, America, Human Kinetics, 2001; 21. 30. OdabaĢ Ġ , Özüak A, Agopyan A, Pınar S, Pehlivan A, Yoruç M, Güler L, Topsakal N. Avrupa

Yüzme ġampiyonasına Katılan Türk Yüzme Milli Takımının Fiziki ve Fizyolojik Özelliklerinin Değerlendirilmesi, Spor AraĢtırmaları Dergisi, 2000, Cilt:4, Sayı:1, 9-19.

31. Öz H. Bursa’daki 14 - 16 YaĢ Erkek Yüzücülerin Depar TaĢından UçuĢ Mesafelerinin Durarak Çift Ayak ve Squat Sıçramalarla KarĢılaĢtırılması, Bursa Uludağ Üniversitesi Bitirme Tezi, 2001. 32. Özer K. Antropometri Sporda Morfolojik Planlama1.Baskı, Büyükçekmece, Ġstanbul, Kazancı

Matbaacılık Sanayi A.ġ, 1993.

33. Poujade B, Hautier CA, Rouard A. Determinants of the energy cost of front- crawl swimming in children, Europan Journal Applied Physiology, 2002; 87 (N-1): 7 – 16.

34. Sheldon WH, Duperduis, CW, McDermott E, Atlas of Men. New York, Harper and Brothers, 1954.

35. Swanson C, Young PJ. Swimming Performance of Delta Smelt: Maximum Performance, and Behavioral and Kinematic Limitations on Swimming at Submaximal Velocities, J Exp Bio, 1998; 201(3): 33 – 45.

(43)

36 36. Tahıllıoğlu A, Sevim Y, Pulur A, Alpkaya U, Erol E. Yüzücülerde Antropometrik ve Somatotip

Özelliklerin Belirlenmesi, Spor AraĢtırmaları Dergisi, 1999, Cilt:3, Sayı:2, 19-25.

37. Tamer K. Sporda Fiziksel – Fizyolojik Performansın Ölçülmesi ve Değerlendirilmesi, , Ankara Bağırgan Yayınevi, 2000.

38. Yıldırım M. Adolesan Erkek Voleybolcuların Beslenme ve Antropometrik Profilleri, Ankara,Hacettepe Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Beslenme Bilimleri Programı, Yüksek Lisans Tezi, 2006.

(44)

37

(45)

38

10.ÖZGEÇMİŞ

1978 yılında Konya’da doğdu. Ġlk ve orta öğrenimini Konya’da tamamladı. 1998 yılında Kabartay-Balkar Devlet Üniversitesini Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu kazanarak 2003 yılında mezun oldu. 2005 yılında Selçuk Üniversitesi olimpik kapalı yüzme havuzunda Uzman olarak göreve baĢladı. 2009 yılında Selçuk Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Antrenörlük Eğitimi Ana Bilim Dalında yüksek lisansa baĢladı. ġu anda Selçuk Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulunda Uzman olarak görevini sürdürmektedir. Evli ve iki çocuk babasıdır.

Şekil

Çizelge 3.2. Yüzücülerin vücut kompozisyonu ( x ± SS)

Referanslar

Benzer Belgeler

• İçeri süpürme hareketi, yakalama hareketi ile başlayan ve elin vücut orta çizgisi yada ilerisine gelene kadar vücudun altında yaptığı aşağı, içeri ve yukarı doğru

• Yukarı süpürme hareketi sırasında da yine çekişi yapan kol ile aynı taraftaki bacak bir kez daha aşağı vuruş yapar.. • Kol çekişindeki süpürmeler ile ayak vuruşları

Bu teknikte yüzücüler her üç kolda bir nefes alırlar yani, ilk kolda sağdan nefes almışlarsa üçüncü kolda soldan nefes alırlar ve arada nefes almazlar. Bu

• Ellerin arkası alna ve avuç içi duvara gelecek şekilde baş ile duvara dayanılır. Sağ ayak duvara paralel iken sol ayak geriye doğru itilir. Aynı işlemler sağ ayak için

6,7 Burada, ALT flebi gibi sık kul- lanılan bir serbest flep için öngörülemeyen durum- larda serbest stil serbest fleblerin kurtarıcı bir flep olarak

Literatürdeki farklı türlerde yapılan kara antrenmanlarının ve bu çalışmada kara antrenmanı olarak uygulanan pliometrik antrenmanın sonuçları neticesinde,

100 metre serbest yüzme performansının kinematik olarak analiz edilmesi amacıyla yapılan bu araştırmada, 50 m yüzme performansı ile 50 - 100 m arası yüzme

Yapılan bir araştırmada 8- 18 yaş arasında haftanın 3 gününden fazla antrenman yapan spor branşları arasında(artistik-ritmik jimnastik, yüzme, fiziksel aktivite