• Sonuç bulunamadı

Distal Renal Tubler Asidoza bal Hipokalemik Paralizi Geliimi ile Ortaya kan Primer Sjgren sendromu: Olgu Sunumu

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Distal Renal Tubler Asidoza bal Hipokalemik Paralizi Geliimi ile Ortaya kan Primer Sjgren sendromu: Olgu Sunumu"

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

49

ÖZET

Sjögren sendromu egzokrin bezlerin lenfositik

infiltrasyonu ile karakterize kronik otoimmun bir hastalık olup sıklıkla ağız ve göz kuruluğu şikayetleri ile ortaya çıkmaktadır. Sjögren sendromunda böbreklerin tutulumu nadir değildir. Sjögren sendromu genellikle tubulointerstisyel nefrit ve distal renal tubüler asidoza (dRTA) neden olabilmektedir. Hipokalemi dRTA olan hastalarda en sık görülen elektrolit bozukluğudur. Hipokalemik paralizi ve dRTA saptanan hastalarda etyolojide Sjögren sendromu göz önüne alınmalıdır.

Anahtar Kelimeler: Hipokalemi, Distal Renal Tübüler Asidoz,

Sjögren Sendromu

ABSTRACT

Sjogren's syndrome is characterized by lymphocytic infiltration of exocrine glands is a chronic autoimmune disease often arises with mouth and eye dryness complaints. Renal involvement in Sjögren's syndrome is not rare. Sjögren's syndrome often cause

tubulointerstitial nephritis and distal renal tubular acidosis. Hypokalemia is the most common electrolyte disorder in patients with distal tubular acidosis. The etiology in patients with hypokalemia, paralysis and distal renal tubule acidosis should be considered Sjögren's syndrome.

Keywords: Hypokalemia, Distal Renal Tubular Acidosis,

Sjogren's Syndrome

O

O

l

l

g

g

u

u

S

S

u

u

n

n

u

u

m

m

u

u

/

/

C

C

a

a

s

s

e

e

R

R

e

e

p

p

o

o

r

r

t

t

D

D

i

i

s

s

t

t

a

a

l

l

R

R

e

e

n

n

a

a

l

l

T

T

ü

ü

b

b

ü

ü

l

l

e

e

r

r

A

A

s

s

i

i

d

d

o

o

z

z

a

a

B

B

a

a

ğ

ğ

l

l

ı

ı

H

H

i

i

p

p

o

o

k

k

a

a

l

l

e

e

m

m

i

i

k

k

P

P

a

a

r

r

a

a

l

l

i

i

z

z

i

i

G

G

e

e

l

l

i

i

ş

ş

i

i

m

m

i

i

i

i

l

l

e

e

O

O

r

r

t

t

a

a

y

y

a

a

Ç

Ç

ı

ı

k

k

a

a

n

n

P

P

r

r

i

i

m

m

e

e

r

r

S

S

j

j

ö

ö

g

g

r

r

e

e

n

n

S

S

e

e

n

n

d

d

r

r

o

o

m

m

u

u

:

:

O

O

l

l

g

g

u

u

S

S

u

u

n

n

u

u

m

m

u

u

P

P

r

r

i

i

m

m

a

a

r

r

y

y

S

S

j

j

o

o

g

g

r

r

e

e

n

n

'

'

s

s

S

S

y

y

n

n

d

d

r

r

o

o

m

m

e

e

P

P

r

r

e

e

s

s

e

e

n

n

t

t

i

i

n

n

g

g

w

w

i

i

t

t

h

h

H

H

y

y

p

p

o

o

k

k

a

a

l

l

e

e

m

m

i

i

c

c

P

P

a

a

r

r

a

a

l

l

y

y

s

s

i

i

s

s

d

d

u

u

e

e

t

t

o

o

D

D

i

i

s

s

t

t

a

a

l

l

R

R

e

e

n

n

a

a

l

l

T

T

u

u

b

b

u

u

l

l

a

a

r

r

A

A

c

c

i

i

d

d

o

o

s

s

i

i

s

s

:

:

A

A

C

C

a

a

s

s

e

e

R

R

e

e

p

p

o

o

r

r

t

t

Didem Eroğlu1, Erkan Şengül2, Fulya Dörtbaş3, Esra Yeşilyurt1, Emre Dönmez1

1Kocaeli Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi, İç Hastalıkları Kliniği, Kocaeli, Türkiye 2

Kocaeli Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Nefroloji Kliniği, Kocaeli, Türkiye 3

Kocaeli Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Romatoloji Kliniği, Kocaeli, Türkiye

İletişim (Correspondence): Dr. Didem Eroğlu

Kocaeli Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi, İç Hastalıkları Kliniği, Kocaeli

(2)

50

GİRİŞ

Sjögren sendromu egzokrin bezlerin lenfositik

infiltrasyonu ile karakterize kronik otoimmun bir hastalık olup sıklıkla ağız ve göz kuruluğu şikayetleri ile ortaya çıkmaktadır (1). Sjögren sendromunda böbreklerin tutulumu nadir değildir. Genellikle tubulointerstisyel nefrit ve distal renal tubuler asidoza (dRTA) neden olabilmektedir (1,2). Hipokalemi, dRTA olan hastalarda en sık görülen elektrolit bozukluğudur. Yine de Sjögren sendromunun dRTA’ya bağlı ciddi hipokalemik paralizi ile ortaya çıkması sık görülen bir durum değildir.

OLGU

44 yaşında bir bayan hasta bir haftadan beri devam eden ve giderek artan her iki kol ve bacaklarda güçsüzlük şikayeti ile başvurdu. Özgeçmişinde herhangi bir özellik yoktu. Sigara ve alkol kullanmıyordu. Fizik muayenede genel durumu iyi, bilinci açıktı. Kan basıncı 80/50 mmHg, kalp hızı 84/dk ve ateş 36.5 C idi. Her dört ekstremitede 3/5 kas gücü kaybı vardı. Diğer sistem muayeneleri normaldi. Elektrokardiyografide T dalgalarında düzleşme izlendi (Şekil 1). Laboratuar incelemesinde üre: 44 mg/dl, kreatinin: 0.76 mg/dl, sodyum: 145 mEq/L, potasyum: 1.9 mEq/L, klor: 125 mEq/L, kalsiyum: 8.7 mg/dl, fosfor: 1.9 mg/dl, magnezyum: 3 mg/dl, ürik asit: 2.8 mg/dl idi. Serum anyon gap normaldi (6 mEq/L). Kan gazında pH:7.24, bikarbonat:13.4 mEq/L, PCO2:27.5 mmHg, PO2:109 mmHg saptandı.

Hastanın yapılan tetkikleri normal anyon açıklı hipokalemik hiperkloremik metabolik asidoz ile uyumlu idi. Diğer normal anyon gapli metabolik asidoz nedenleri dışlandığı için hastada RTA olabileceği düşünüldü. Bakılan idrarda pH:6.5 idi ve idrar anyon açığı pozitifti (59 mEq/L). Bu bulgular hastada dRTA olduğunu destekliyordu. dRTA’ya neden olabilecek altta yatan bir patolojiyi belirlemeye yönelik ileri inceleme yapıldı. Göz kuruluğu tarif eden hasta göz hastalıkları ile konsulte edildi. Ancak, Schirmer testi negatif idi. Hastaya Rose-bengal testi yapılamadı. Ağız kuruluğu olan hastanın tükrük bezlerinin ultrasonografik incelemesinde bilateral submandibular bez parankimi heterojen izlendi. Minör tükrük bezi biyopsi kesitlerinde bir duktus çevresinde minimal (50 lenfositten az) lenfoid hücre infiltrasyonu izlendi, Chisholm ve Mason sınıflamasına göre grade 1 olarak değerlendirildi.

Tükrük bezi sintigrafisinde her iki parotiste ve her iki submandibular tükrük bezinde azalmış ekstraksiyon fonksiyonu izlendi. Serolojik belirteçlerin incelemesinde anti-nükleer antikor (titre:1/320), anti-SSA/Ro ve anti-SSB/La pozitif tespit edildi. Hastanın klinik ve laboratuar bulguları sistemik lupus eritematozis (SLE), romatoid artrit, primer biliyer siroz gibi sekonder sjögren sendromu nedenlerinin tanı kriterlerini tam olarak karşılamadı.Tedavide parenteral potasyum ve bikarbonat verildi. Primer sjögren sendromu olarak kabul edilen hastanın devam tedavisi oral potasyum sitrat, potasyum bikarbonat, hidroksiklorokin, azathioprin ve prednizolon olarak düzenlendi. Hastanın başvuru ve tedavi sonrası laboratuar bulguları tablo-1’de sunulmuştur.

Şekil 1. Hastanın Başvurusundaki Elektrokardiyografisi

TARTIŞMA

Sjögren sendromu genellikle egzokrin bezlerin tutulduğu kronik otoimmun bir hastalıktır. Tek başına görülebildiği gibi (primer sjögren sendromu), romatoid artrit, SLE, progresiv sistemik sklerozis gibi otoimmun hastalıklara da eşlik edebilmektedir. Kadınlarda daha sık (K:E=9:1) görülür (2). Özellikle lakrimal ve tükrük bezleri tutulur ve hastalar ağız ve göz kuruluğu şikayetleri ile başvururlar. Bunun dışında cilt, akciğer, gastrointestinal sistem, santral ve periferal sinir sistemi, kas iskelet sistemi ve böbrekler de etkilenebilir (1,3). Sjögren sendromu'nda böbrek tutulum nadir değildir. En yaygın görülen böbrek hastalığı tubulointerstisyel nefrittir ve bu hastalarda RTA gelişebilir (4). Primer sjögren sendromu'nda RTA insidansının %33-73 olduğu gösterilmiştir (5-6).

RTA normal anyon açıklı hiperkloremik metabolik asidoz ile karakterize olup amonyum oluşumunda bozukluk, hipoaldosteronizm, proksimal tubulus bozuklukları ve distal tubulus bozuklukları şeklinde dört gruba ayrılır. dRTA'da distal tubulde H+ ekspresyonunda defekt vardır.

Eroğlu D. ve ark. Kocaeli Tıp Dergisi 201 6; 5;1:49-52 Sjögren Sendromu ve Hipokalemik Paralizi Kocaeli Medical Journal 2016; 5;1:49-52

(3)

51 İdrar anyon gap'i pozitif ve idrar pH'ı 5.5'in

üzerindedir.

Tablo 1. Olgunun Başvurusu ve Tedavi Sonrasındaki Laboratuar Bulguları

Parametre Başvuru Tedavi

sonrası Normal aralık Sodyum (mEq/L) 145 138 136-145 Potasyum (mEq/L) 1.9 4.5 3.1-5.1 Klor (mEq/L) 125 116 98-107 Kalsiyum (mg/dL) 8.7 9.1 8.2-10.6 Fosfor (mg/dL) 1.9 3.3 2.5-4.5 Üre (mg/dL) 44 21 13-43 Kreatinin (mg/dL) 0.76 0.7 0.6-1.1 Ürik asit (mg/dL) 2.8 3 2.6-7.2 Albumin (g/dL) 3.5 3.5 3.5-5 AST (U/L) 20 45 0-35 ALT (U/L) 77 41 0-45 Hemoglobin (g/dL) 11.7 10.7 11.7-15.5

Arteryal kan gazı

pH 7.23 7.40 7.35-7.45 HCO3 (mmol/L) 13.4 25.1 22-26 PaCO2 (mmHg) 27.5 41.4 35.0-48.0 PaO2 (mmHg) 109 32.6 82.5-108 İdrar testleri Mikroalbumin(mg/gün) 81 <30 Sodyum (mmol/gün) 302 40-220 Potasyum(mmol/gün) 117 25-125 Klor (mmol/gün) 360 110-250 Kalsiyum (mg/gün) 57 0-275 pH 7.5 7 4.6-8 Dansite 1005 1004 1003-1030

Kısaltmalar: AST: Aspartat amino transferaz, ALT: Alanin

amino transferaz, HCO3: Hidrojen bikarbonat, PaCO2: Parsiyel karbondioksit basıncı, PaO2: Parsiyel oksijen basıncı.

Hipokaleminin eşlik ettiği dRTA nedenleri arasında amfoterisin, lityum, ifosfamid, foskarnet, vanadium kullanımı, toluen maruziyeti, sjögren sendromu ve SLE gibi sistemik hastalıklar ve böbrek transplantasyonu yer alır (7). Bizim olgumuzda öyküyü derinleştirdiğimizde hastanın ağız ve göz kuruluğu semptomlarının olması, SS-A ve SS-B pozitifliği olması, tükrük bezi sintigrafisinde tükrük bezi tutulumunun gösterilmesi ile Amerika-Avrupa uzlaşı grubu sjögren sendromu sınıflama kriterlerine göre hastaya sjögren sendromu tanısı koyuldu (8). Sjögren sendromunun dRTA'ya bağlı ciddi hipokalemi ve paralizi ile ortaya çıkması nadir görünen bir durumdur (9-10). Sjögren

sendromunda RTA genellikle asemptomatiktir. Ancak, bu durumun devam etmesi halinde quadripleji ve uygun tedavi edilmezse solunum kaslarının paralizisine bağlı solunum arresti gelişebilir. Solunum arresti sjögren sendromu'nun ciddi ve fatal bir komplikasyonudur (11). Sonuç olarak; hipokalemik paralizi ve dRTA ile başvuran hastalarda etyolojide Sjögren sendromu göz önüne alınmalıdır.

KAYNAKLAR:

1. Chen-Yi Liao, Chih-Chiang Wang, I-Hung Chen. Hypokalemic Paralysis as a Presenting Manifestation of Primary Sjögren's Syndrome Accompanied by Vitamin D Deficiency. Intern Med 2013; 52: 2351-3.

2. J.P. Singhvi, DM, Anirban Ganguli,Bramhjyot Kaur. Primary Sjögren's syndrome presenting as Acute Flaccid Quadriplegia. Ann Neurosci 2010; 17: 98-100.

3. Nicola Bossini, Silvana Savoldi, Franco Franceschini. Clinical and morphological features of kidney involvement in primary Sjögren's syndrome. Nephrol Dial Transplant 2001; 16: 2328-36.

4. Zohra El Ati, Lilia Ben Fatma, Ghada Boulahya. Osteomalacia complicating renal tubuler acidosis in association with Sjogren's syndrome. Saudi J Kidney Dis Transpl 2014; 25:1072-7.

5. Ren H, Wang WM, Chen XN, et al. Renal involvement and follow-up 130 patients with primary Sjögren's syndrome. J Rheumatol 2008; 23: 278-84.

6. Maripuri S, Grande JP, Osborn TG, et al. Renal involvement in primary Sjögren's syndrome: A clinicopathologic study. Clin J Am Soc Nephrol 2009; 4: 1423-31.

7. Harold M. Szerlip. Metabolic acidosis. Editor in Gilbert SJ and Weiner DE. Sixth eds, National Kidney Foundation Primer on Kidney Disease 2013; 13: 123-36.

8. Vitali C, Bombardieri S, Jonsson R, et al, and the European Study Group on Classification Criteria for Sjögren's syndrome. Classification Criteria for Sjögren's syndrome: a revised version of the European criteria proposed by the American-European Consensus Group. Ann Rheum Dis 2002; 61:554-8.

9. Erkan Sengul, Fatih Bunul, Ayten Yazıcı, et al. An Unusual Initial Presentation of Sjögren's Syndrome: Severe Hypokalemic Paralysis

Eroğlu D. ve ark. Kocaeli Tıp Dergisi 201 6; 5;1:49-52 Sjögren Sendromu ve Hipokalemik Paralizi Kocaeli Medical Journal 2016; 5;1:49-52

(4)

52 Secondery to Distal Renal Tubular Acidosis.

Eurasian J Med 2013; 45: 218-21.

10. Hattori N, Hino M, Ishihara T, et al. Hypokalemic paralysis associated with distal renal tubular acidosis. Intern Med 1992; 31: 662-5. 11. Hiroshi Ohtani, Hirokazu Imai, Takahito Kodama. Severe hypokalemi and respiratory arrest due to renal tubuler acidosis in a patient with Sjögren syndrome. Nephrol Dial Transplant 1999; 14:2201-3.

Eroğlu D. ve ark. Kocaeli Tıp Dergisi 201 6; 5;1:49-52 Sjögren Sendromu ve Hipokalemik Paralizi Kocaeli Medical Journal 2016; 5;1:49-52

Referanslar

Benzer Belgeler

“Hüseyin Kâzım Bey” ara başlığı altında Rikkat Kunt’un çok sevdiği ve hayranlık duyduğu babası, Osmanlı devrinde devlete vâli, nâzır ve âyân âzası olarak

To efficiently classify the malware, we proposed the XGB with Vote based Backward Feature Elimination technique (XGB-VBFE) which selects the optimal features to build the model and

Bir hasta d›fl›nda di¤erlerinde nörolojik sekel kalmad›, ancak daha önce 10 atak geçirmifl olan hastan›n 4 ekstremitesinin proksimal kaslar›nda 4/5 kas gücü

Sekonder nedenlere (hipertiroidi, primer hiperaldosteronizm, renal tubuler asidoz, vb.) bağlı olarak oluşabildiği gibi otozomal dominant geçiş gösteren formu ailesel

We herein report and discuss a patient with a left atrial myxoma in association with a secundum atrial septal defect, diagnosed following an acute myocardial infarction..

Bu makalede acil servisimize tüm ekstremitelerde kuvvet kaybı ile başvuran ve ailesinde iki kuşaktır ailesel hipokalemik periyodik paralizi görülen 4 yaşında bir kız

Klinik olarak genellikle yürümede dengesizlik, konuşma bozukluğu, istemsiz hareketler, ya da kas krampları ile başlayıp tabloya psikoz, kişilik değişiklikleri

Hipokalemik periyodik paralizi de hastalara akut dönemde potasyum replasmanı yapılır, glukozlu mayi- lerden uzak durulur. Bu hastaların potasyum replasma- nı