• Sonuç bulunamadı

Türklerin Kullandığı Armalar Yrd. Doç. Dr. İlhami Durmuş

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Türklerin Kullandığı Armalar Yrd. Doç. Dr. İlhami Durmuş"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

r

TÜRKLER'İN KULLANDIĞI ARMALAR

Yrd. Doç. Dr. îlhami DURMUŞ

v _______________________________ - • , : - - • • _ ■

J

A - Ç İFT B A ŞL I K A R T A L A R M A SI

Kartalın O rta A sya Türklerinde totem hayvanı olarak kabul olunduğunu çeşitli kaynaklardan öğrenmekleyiz. Birçok ka­ vi inlerin, insanların hıayvanlarla m ünase­ beti sonucu türediğine inanılmaktadır. Bu arada Şamanın da kartalın bir kadınla bir­

leşmesinden m e ydana geldiği kabul edil­ m ektedir. Eski Türkİer'de kısır kadınlar çocuk vermesi için kartala başvurup yal­

varırlardı. Bundan doğan çocuklara kartal­ dan türem iş denirdi. Yakutlar’ın inancına göre "Ogı Imıla" denilen kuş şeklinde bir ruh vardır. Çocukların başında öterek nes­ lin hareketli olacağını haber verir. O

O ğuzhan’ın altı oğlundan herbirinin bi­ rer kuş ongunu vardı. Moğolların, İlhanlI­ ların da yirmidört boy teşkilatı ve her bo­ yun avcı kuşlardan ongunları vardı. Bir­ çok T ürk büyükle rinin de kuş ile ilgili isimler taşıdıklarını biliyoruz. M esela To- ğan Han, Tuğrul Han, Çağrı Bey, Sungur Bey g i b i . <2)

XI. yüzyıldan itibaren hem Anadolu hem de etra fta k ü ç ü k d e v le tle r kuran Türkler'in çifte kartal armasına sahip b u ­ lunduklarını zamanım ıza kadar korunmuş b ir ç o k e s e r d e n ö ğ r e n m e k te y i z . 1170- 1197'ye kadar başta bulunan Sancar A ta­ beyi îm a deddin Zengi ve Takipçisi Gıb- deddin M ecid'in nam ın a darb edilen sik­ kelerde rastalanan çifte kartal arması bu­

güne kadar A nadolu Selçuklu c o ğ r a fy a ­ sında tanıyabildiğim iz en eski b ir T ürk numunesidir. Yalnız bu küçük T ü rk emi- reti tarafından değil, aynı zam a nda diğer T ürk emiretlerinin dahi alametlerinin bu arm a olduğunu Diy arbakır şehrinin kale duvarları bize gösteriyor. 1208 ta rihin de Artuklular'dan Nasıreddin M a hm ud'un in­ şa ettirdiği Uluban Kalesinin dış kitabesi­ nin üst tarafında k abartm a olarak taşlan yonulm a ve yine aynı hükümdarın inşa et­ tirdiği "Yedi Kardeş" adını taşıyan ikinci bir kale üzerindeki diğeri m üstem leke bir Türk kalesi üzerine yapılm ış çifte kartal arm a sın ın m u h a f a z a edilm iş bir ş e k li­ d i r . ^ 1965 yılı kazısında Beyşehir Kuba- dabad büyük sarayında bulunan çift başlı kartalı yıldız çinilerden birinin gövdesi üzerinde görülen "Es Sultanî" yazısı çift başlı kartılan sarayı yaptıran A lae ddin K eykubat'm arması olarak kullanıldığını açık ça ortaya koyar. K o n y a kalesinden d aha önce tanıtılan taş kabartm ada da iki kartal arasında aynı şekilde "Es Sultanî" yazısı var. Y in e A laeddin K e y k u b a t d ön em in d e inşa edilen Konya şehri kale d uvarlarının eski kapısı ü z e r in d e gayet büyük, günüm üzde K onya m üzesinde ko­ r unan çifte kartal arması T ü rk sa nalının şüphesiz en güzel örneklerindendir.

Bu arma şekli yalnız A nadolu Türkle­ rinde değil, aynı z a m a n d a d iğ e r ç e v r e m e m le ketlerde hüküm süren T ü rk İ e r ’de dahi bulunmaktadır. Bunlardan birisi

(2)

Ka-hirc şehri surları, diğeri ise Ani şehri d u ­ varları üzerinde bulunmaktadır. ^ Diyar­ bakır kalesini A b a k a Han zaptettikten sonra 1279 tarihinde nam ına bastırdığı bir sikke üzerine çit t başlı kartal ve onun üze­ rinde sağa doğru koşan bir tavşan bulu n­ maktadır. (7)

İslam o lm a y a n d iğ e r T ü rk le r'd c de kuşların arm a olarak kullanıldığı g örül­ mektedir. Nagy-Szent-M iklos definesinde bir altın vazonun üstünde bir kartal resmi bulunmakta ve çıplak bir kızın elinde kar­ talın ağzına doğru bir kadeh tutar şekilde lasvir edilmektedir. Macaristan'da eski za­ manlardan beri Jazsbe re ny'd e bir fildişi borazan saklanmakta idi ki sonra 1816'dan itibaren bunu m illî m üz eye nakletmişler- dir. Halk ara sında bu borazanın en eski dev irlerd e yedi rü esa sın d a n birisi olan Taş'ın oğlu Lel olduğu rivayeti dola şm ak­ tadır. İşle bu borazanın üzerin de de bir kartal resmi göze çarpmaktadır. Bu kartalı bazı Macar âlimleri Bizansın kartalı zan­ netmişler ve Bizans tesiriyle meydana ge­ tirilmiş olduğunu ileri sürmüşlerdir. H a l­ buki Bizans’a kartalın XII. yüzyılda geçti­ ği ispatlanmıştır. Gerek N agy-Szent-M ik­ los vc gerekse bu M acar borazanı bu d e ­ virden daha evvel oluşturulmuştur. M acar alim lerinden F eher G e z a Bulgar Türkle- ri'nin dc kartalı arm a olarak kullandığım arkeoloji araştırmaları neticesinde m eyda­ na çıkan eserlere dayanarak açık lam akta­ dır. Bütün bunlar B iza n s’ın kartalı arma olarak almasından çok evveldir. ^

T ü rk le r ’de arm a olarak kullanılan vc çok sayıda örneği bulunan kartalların çift başlı olarak yapılmaları üzerinde de g ö ­ rüşler belirtilmektedir. Bunların çift başlı olarak yapılm asın da iki neden ileri sürül­ mektedir. Bunlardan birisi yedi başlı dev­ ler gibi, kartalın çift başı ve gagası g ü cü ­ nü ve fevkaladeliğini artıracağıdır. Diğeri

ise sanat eserlerinde tasvir edilirken si­ metri mevcudiyetidir.

B - K A R T A L A R M A SIN IN M E N ŞE İ M E S E L E S İ

Heraldik konusu ile uğraşanlar, zaman itibariyle en eski çifte kartal motifine Hitit e s erlerin d e rastladıktan so n r a bu a rm a şeklinin ilk defa milattan önceki bir kavim ta ra fından k u lla n ıld ığ ın ı ve T ü r k l e r ’in A n a d o lu 'y a y e rle ştikten sonra bu Hitit eserlerinden aldıklarını belirtir. ^I())

Milattan önceki devrelere ait Anadolu Hitit eserlerinde çifte kartal tasvirine çok rastlanmaktadıı*. Fakat bu durum çifte kar­ talın yalnız Hititlcr'c ait bir motif old u ğ u ­ nu göste re ce k m a h iy ette değild ir. M.Ö. 2000 yılların a ait Hitit eserleriyle M.S. XII. yüzyıla, yani Türkler'in çifte kartal motifini kullandıkları zam ana kadar takri­ ben üçbin yıllık bir zaman vardır. Bu za­ man içerisinde Anadolu 'da birbirini takip eden birçok sanallar ortaya çıkmış ve bun­ larda kartal a r m a s ın a r a s tl a n m a m a k ta - dır.<">

Oysa Çin Türkistanında Avrupa alime- rinin Çin Türkistanı T urfa n'd a yaptıkları a rk e o lo jik kaz ıla r so n u c u n d a m e y d a n a m uazzam bir m e d e n iy e t kalın tısı çıktı. Bunun III. yüzyıldan VIII. yüzyıla kadar bu sahada yaşayan U y g u r T ürklerine ait olduğu bilinmektedir. (l2) Turfan coğrafi bölg esinin Kızıl şehri civ a r ın d a otu ran Türkler'e ait olduğu orad a bulunan Türk yazıları ile ispat edilm iş bir m abedin ta­ van s ü sle m e sin d e ç ifte kartal m o tifin e hem de arma şeklinde tasvir edilm iş ola­ rak rastlanmıştır.

A caba Çin ve Hindistan sanatında ol­ m ayan bu motifi T ürkler A n ad o lu ’ya gel­ meden ve Hitit eserlerini görm eden nere­ den almışlardır? B urada iki m ühim hadi­ seyi nazarı itibara almak zorunludur. Bun­

(3)

lardan birisi Türkler'in İçtimaî hayalı, d i­ ğeri ise umum bedevi A sya sanatına aittir. Bütün ibtidaî milletlerde olduğu gibi eski Türkler'in de bir takım millî tolemlere sa­ hip oldukları vc yüksek bir medeniyet se­ viyesine ulaştıkları zaman loteuı kuşlarını millî al am eller olarak arma şeklinde kul­ landıkları pek tabidir. B u ra d a kartal iki başlıdır. Meselenin bu yönünü ise yukarı­ da bahsedilen ikinci hadise halledecektir. Kuzey A sy a’nın çeşitli noktalarında bulu­ nan vc u m um iyetle altın ve güm üş gibi madenlerden yapılan eserler bize milattan önceki devrelerde buraları iskân eden mil­ letlerin sanalına ait bir hususiyet göster­ mekledir. (l4) Çift başlı kartalların en iyi açıklamalarını Yakul Türklerinin efsa n e­ lerinde bulm ak m üm kündür. Sibirya'nın tundraları arasında uzun süre, dış alemle ilgilerini kesmiş olan Yakutlar eski Türk kültürü ile dil yadigârlarını muhafaza ede­ rek, geç en y ü z y ı la k a d a r g e t ir m iş le r ­ d i r . (|S) D oğu R u s y a 'n ın L ic a te ri n o d a r eyaletinin Kıansokurtak şehri yakınların­ da bulunan bir gümüş levha bize iki karta­ lı daha birleşmeden evvelki şeklinde gös­ te rm ekledir. B öylcc e bu motifin menşei meselesi açık bir şekilde anlaşılıyor. Çille kartal, çoğunluğunu Türkler'in oluşturdu­ ğu Kuzey A sya kavminin içtimai hayatın­ dan doğm uş ve yine bu kavim tarafından tasvir edilmiş bir m o tiftir.(16)

Hililler’in sanatı bir takım yabancı un­ surlardan m e y d an a gelmiştir. Haiti m e m ­ leketinde başta bulunan yüksek tabakanın Hint-Avrupa dil ailesine mensup olmasına rağmen, başka diller konuşan topluluklar da Hilitler'in içerisinde bulunm aktadır. Bunlardan bazılarının dilleri tesbit edile­ memiştir. Bu bilinmeyen dili konuşanların Asya'dan buraya gelm e bir kavim olduğu bazı sanat es erlerin e d a y a n a r a k tahm in edilm ekledir. Bu tahmini kuvvetlendiren bazı deliller vardır. A sya sanatında bulu­

nan uzun örülm em iş saçlarıyla erkek tas­ virleri Hitit eserlerin de de bulnmaktadır. B o ğ a zk ö y d e bundan dörtbin se ne ö n ce konuşulan sekiz lisan içinde T u ıa n î kav- me ait bir lisanın varlığı nazarı ilibara alı­ nırsa, o zaman çifte kartal motifinin dahi henüz bilinmeyen A sya milleti tarafından Anadolu'ya getirildiği kuvvetli bir suretle tahmin edilebilir. (l7^ Bu du ru m u n netlik kazanması için filolojik çalışmaların belir­ li bir mesafe katelrnesi gerekmektedir. H i­ tit dilinin o k unabilen metinleri arasında lavsan, hükümdar, efendi manasına gelen tabş-ala kelimesi bulunmakladır. Bu keli­ menin -ala ekini bir tarafa bırakırsak keli­ meyi Tükçcdc tavşan sözünün eski şekli olan labışgan kelimesi ile karşılaştırabili­ riz. Bu kelimenin varlığı m ühim bir mana ifade eder. Eğer o devirlerde A nadolu'da T ü rk u n su ru o lm a s a idi veya H ititle r Türklcr'lc temas etmem iş olsaydı, bu keli­ meyi nereden alırlardı? ^ Yine de bu ör­ nekler çoğalm adan kesin birşey söylemek güçtür. Konum uza dönersek çili başlı kar­ talın Hititler'e nereden geldiğ in den daha çok bizi ilgilendiren Türkler'in çift başlı kartalı Anadolu’ya dahi gelm eden kullan­ dıkları vc yaydıkları gerçeğidir. Yani d i­ yebiliriz ki Türkler kartalı kendileri bulup, geliştirmiş vc arma olarak kullanmışlardır. Türkler'in göçleriyle beraber karlal batıya geçmiştir.

C- K U R T BAŞI A R M A S I

Kurdun Tüı kler'de önem li bir yeri ve ehemmiyeti vardır. Kurt GöktürkIcr’dc o l­ duğu gibi bazen valide, Uy gurlarda o ld u ­ ğu gibi bazen pederdir. O ğ u z la r ’d a ise Türk hanlarıyla Türk kavm inin müşkil za­ m a n ların d a h a rikulade halas vc fütuhat yolları gösteriyor. Kurtla ilgili çeşitli kaynaklarda, özellikle Çin kaynaklarında bilg ilere rastla n m a k ta d ır. H atta b u n u n üzerine efsa n ele r az değildir. Ş ü p h esiz

(4)

TürkIcıiıı Kurt başlı bayrak kullanm ala­ rımla. onu bayraklarının ucunda arma ola­ rak taşım alarında geçmişten gelen bir ta­ kım inançların, efsanelerin etkisi çok faz­ ladır. Bozkurl efsanesi açık bir şekilde yalnız eski Çin Tarihi kaynakla rın da ve Türk kavimlerinin m enkıbe ve rivayetle­ rinde v a r d ı r (20) Bunlardan Uygurca yazıl­ mış bir Oğuz menkıbesinde O ğuz Kağan ilk büyük Türk devletini m eydana getirdi­ ği zaman, bir toydon (ziyafet) sonra bey­ lere "B u y a n ım ız (Bayrak, A lem .) Gök Kurt olsun" demektedir. ^2I) Bu menkibe- den de anlaşıldığına göre Türklcr'de kur­ dun ayrı bir yeri ve değeri vardır.

Arm a olarak kurt Göktürlcr’de m e y d a­ na çıkm aktadır. G ö ktüıklc r bayraklarının tepesine yerleştirdikleri bu kurtları altın­ dan y ap m ak ta d ırlar. Çin k a y n a k la n da "bir dişi kurttan türediklerine inandıkları için bayraklarının tepesinde altından ya­ pılm ış bir kurt başı vardır” dem ektedir. Fİrdevsi’nİn Şehnamesi içinde de T u r a n l I ­

ların kurt başlı bayrakarından söz e d i l­ mektedir. G öktü rk çağında ve hatla G ö k ­ türk devletinin yıkılışından sonra, m e m u ­ riyet, komutanlık, hatta bağımsızlık verme alameti olarak verilen bu kurt başlı bayrak O n a Asya tarihinde büyük önem taşıyor­ du. Çünkü Göktürkler'den sonra Çin de bu bayrağı kullanma yoluyla Türk kavimlcri- ni tesirleri altında tutmuştu. Ancak sonra­ dan, bu sembol birdenbire kaybolur. Fakat Firdcvsi bunu Şehnam e'sinde unutm amış­ tı. Türk geleneklerine göre, kurt O ğuz Ka­ ğan ile A n ad o lu 'y a gelen Türkler'c yol göstermişti. Dede Korkul da 'kurdun yüzü mübarektir' diyordu. Ancak kurt bundan sonra yine kaybolmuştu. ^

1709-1740 yılarında Ruslar’a karşı sa­ v aşan, U ra lla rın k u z e y in d e k i B a ş k u rt Türkleri'nin de, kurt başlı bir bayrak kul­ landıkları bilinmekledir. (23) Bu şekilde

kurt başının arm a ola ra k G ö k lü r k lc r ’dcn başlayarak Başkurllar’a kadar geldiği g ö ­ rülmektedir.

1> - D İĞ E R A R M A L A R

Tiirkler yalnız kartal ve kurt başı ar­ maları kullanmamışlardır. Ş üphesiz y a y ­ gın olanları bu belirtmiş olduğum uz arma­ lardır. Bunların dışında köpek vc ejdere de arma olarak rastlamak mümkündür.

Köpeği arma olarak Macaristan'da o tu ­ ran Kuman Türklerinde görmekleyiz. Ku­ man hır Din yeper ve Bug nehirleri arasın ­ da oturuyorlardı. İşte bu nehirleri temsil etm ek üzere K um an Iar'ın a rm a sın d a iki hafif dalgalı kalınca hat göze ça r p m a k ta ­ dır. Bu hatların arasında da K um anIa r1 m meşhur köpeklerinin resmi vardır. *24)

K öpek eski T ü rk lcr'd e totem olarak kullanılmıştır. Bu eski Türk ta kvim inde bir de ıt yani it yılı mevcuttur. Daha sonra It-b a r a k tabiri Türk tarihinde pek m aruf­ tur. Barak sözünün bir kabile ismi olarak da kulanılması köpeğin totem olarak ka­ bul edildiğinin en eski izlerinden biridir. Barak kelimesini Kaşgarlı M ahm ut şu şe­ kilde açıklıyor: "Efsanevî bir kuştur. Bu yırtıcı kuş ihtiyarlayınca iki yum urta yu­ murtlar; birincisinden kendisinin son nesli olan yavrusu çıkar, diğ erinden Barak de­ nilen köpek çıkar. Bu köpek çok koşar ve avı yemiyerek saklar, sahibine getirir. (25)

Ejderin d e a rm a o la ra k k u lla nıdığı ü ze rin d e d u r u lm a k ta d ır . F a k a t ejd erin Türklcr’de devlet arması olarak kullanıldı­ ğı üzerine elim iz de kesin bilgiler b u lu n ­ mamaktadır. A ncak buna yapılacak bir ta­ kım çalışmalardan sonra karar verilebile­ cektir. Selçuklu bayrakları arasında ejderi i bayraklara rasllanmakladtr. (26) Aıluklu - lar’da binalarda ve sikkelerde bu moiifin bir sembol olarak kullanıldığı anlaşılm ak­ tadır. (27) İlhanlılar'ın bu motilın yayılm a­

(5)

sında rolleri bulunduğu göz önünden uzak tutulm am alıdır. B ununla beraber O rta A s­ y a ’da T ara n ç ıla r gibi ziraatçı T ü rk ler’de "H anm ng belgüsi aizdakar" Hanın belgesi ejderha gibi deyişlere rastla n m a k ta d ır.(28) Bu kısa bilgilerden sonra ejderhanın bir d ev let arm ası o la ra k kullan ıld ığ ın ın bir netlik kazanm adığını söyleyebiliriz.

NOTLAR

!. Öney, Gönül, Anadolu Selçuk Mimarisinde Av­ cı Kuşlar, Tek ve Çift Başlı Kartal, Ankara,

1972, s. 166-167.

2. Öney, Gönül, A.g.e., s. 167.

3. Ağaoğlu Mehmet, "Çiftçe Kartal Arması", Millî Arma Müsabakası Şartnamesi, Ankara, 1926, s. 48; Max van Bcrchmcn Joscf Strzygovski, Ami- da, Paris, 1910, rcs. 37, s. 95, res. 43, s. 93. 4 Öney. Gönül, A.g.e., s. 167

5. Ağaoğlu Mehmet, A.g.m., s. 49. 6. Ağaoğlu Mehmet, A.g.ın., s. 49.

7. Karabacek, Josef, Orientalischen Altertumskun- de, I. Cih, Wien, 1907, s. 17.

8. Orkun, Hüseyin Namık, "Eski Türkler’de Kartal Arması", Türklük, sayı 7, İstanbul, 1939, s. 31. 9. Ögel, Bahaddin, Türkler'de Kartal ve Kartal Ar­

ınası", Türk Kültürü, sayı 118, Ankara, 1972, s. 216-217.

10. Ağaoğlu Mehmet, A.g.m., s. 36. 11. Ağaoğlu Mchmcl, A;g.ın,, s. 51.

12. Grü»wedel, Albert, Altbudhistische Kultstötten in Chinesisch-Türkistan, Berlin, 1912, s. 129. 13. Ağaoğlu Mehmet, A.g.m., s. 52.

14. Ağaoğlu Mehmet, A.g.m., s. 53. 15. Ögel, Bahaeddin, A.g.m., s. 216-217. 16. Ağaoğlu Mehmet, A.g.m., s. 53-54. 17. Ağaoğlu Mehmet, A.g.ın., s. 55.

18. Orkun, Hüseyin Namık, Türk Tarihi. I. Cilt, An­ kara, 1946, s. 20.

19. Togan, A. Zeki Velidi, "Türk Efsanelerinde Millî Alametler", Millî Arma Müsabakası Şart­ name, Ankara, 1926, s. 7.

20. Inaıı, Abdulkadir "Tarihimizde ve Efsaneleri­ mizde Bozkuıl", Millî Arma Müsabakası Şartna­ mesi, Ankara, 1926, s. 27.

21. Samih Rıfat, "Millî Armamız Nasıl Olmalı?”, Türk Uranlarına ve Armalarına Dair Muhtıra, İstanbul, 1926, s. 12.

22. Ögel, Bahaeddin, Türk Kültür Tarihine Giriş, VI. Cilt, Ankara, 1984, s. 309.

23. Ögel, Bahaeddin, A.g.e., s. 309.

24. Orkun, Hüseyin Namık, "Kunıanlarda Arma", Türklük, sayı 2, İstanbul, 1939. s. 143.

25. Orkun, Hüseyin Namık, "Kunıanlarda Arına", s. 143.

26. ögel, Bahaeddin, A.g.e., s. 312.

27. Köprülü, Mehmet Fuad, İslam ve Türk Hukuk Tarihi Araştırmaları ve Vakıf Müessesesi, İstan­ bul, 1983, s. 67:

28. ögel, Bahaeddin, A.g.e., s. 312. BİBLİYOGRAFYA

Ağaoğlu Mehmet, "Çifte Kartal Arması", Millî Arma Müsabakası Şartnamesi, Ankara, 1926, iktisat Matbaası.

Grünwedel, Albert, A İt bud hislise he Kullslatcn in Chinesiseh-Türkislan, Berlin, 1912, Georg Reimer.

inan, Abdulkadir, "Tarihimizde ve Efsaneleri­ mizde Bozkurt", Millî Arma Müsabakası Şartna­ mesi, Ankara, 1926, İktisat matbaası.

Karabacck, Josef, Zur Orientalischen Altertums- kunde, 1. Cilt, Wicn, 1907, Kommission bei Alf- red Hölder.

Köprülü. Mehmet Fuad. İslam ve Türk Hukuk Tarihi Araştırmaları ve Vakıf Müessesesi, İstan­ bul . 1983, Ünal Matbaası.

Orkun, Hüseyin Namık, "Eski Türkler'de Kartal Arması", Türklük, sayı 7, İstanbul, 1939, Güven Basımevi.

Orkun, Hüseyin Namık, "Kumanlar'da Arma", Türklük, sayı 2, İstanbul, 1939, Güven Basımevi. Orkun, Hüseyin Namık, Türk Tarihi, I. Cilt, An­ kara, 1946, Akba Kitabevi.

Ögel, Bahaeddin, "Türkler'de Kaıtal vc Kartal Arması", Türk Kültürü, sayı 118, Ankara, 1972, Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü Yayını. Ögel, Bahaeddin, Türk Kültür Tarihine Giriş, VI. Cilt, Ankara, 1984, Başkanlık Basımevi, öney, Gönül, Anadolu Selçuk Mimarisinde Av­ cı Kuşlar, Tek ve Çift Başlı Kartal, Ankara,

1972, Türk Tarih Kurumu Basımevi.

Samih Rifal, "Millî Armamız Nasıl Olmalı?" Türk Uranlarına ve Armalarına Dair Muhtıra, İstanbul, 1926, Cumhuriyet Matbaası.

Togan, A. Zeki Velidi, "Türk Efsanelerinde Millî Alametler", Millî Arma M ü s a b a k a s ı

Referanslar

Benzer Belgeler

 Hava fotogrametrisi ile Coğrafi bilgi sistemleri için gereksinim duyulan sayısal harita verilerinin. toplanmasında da hava

 Yüzeyin Lambert yüzeyi, dalga boyunun sabit olduğu ve atmosferik etkileşimlerin olmadığı kabul edilerek yansıtımdaki değişimin Güneş’in açısal yüksekliğine

 Ana bileşenler dönüşümü ile verinin boyutu azaltılır ve orijinal görüntüdeki bantlar daha az sayıda

Halebî sagîr’de yer almayan bazı meselelerin hükümlerini genellikle İbn Emîru Hâc’ın Halbetü’l-mücellî ve bugyetü ‘1-mühtedî fî şerhi Münyeti’l-musallî

a)Açık ihale usulü veya belli istekliler arasında ihale usulü ile yapılan ihale sonucunda teklif çıkmaması. b)İhalenin, araştırma ve geliştirme sürecine ihtiyaç gösteren

Zira bu eserde İslam inanç esaslarının temelini oluşturan ve usûl-i selâse olarak bilinen ilâhiyyât (ulûhiyet), nübüvvât (peygamberlik) ve sem’iyyât (ahiret)

INSA471 Betonarme Yapıların Tasarımı INSA211 Statik. INSA222 Cisimlerin

Enstitümüz İktisat Anabilim Dalı yüksek lisans öğrencisi Ferhat ÖZBAY’ın tez savunma sınavı ile Anabilim Dalı Başkanlığı’nın 28.12.2015 tarih ve 209 sayılı