• Sonuç bulunamadı

Bab-ı-ali kitapçıları

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Bab-ı-ali kitapçıları"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

“Bab-ı-ali Kitapçıları,,

Y

ARIM yüzyıl öncelerin «Bâb-ı Â li yokuşusnda kitapçı dükkânı İşletenler, kitap da basardılar. Hem s a tıcıy ­ dılar. hem de editör. Sonraları durum değişti. Günü­ müzde kitapçılık ve editörlük ayrı işler. Şim di yayınev­ leri var. Belirli bir görüş açısından yayın yapıyorlar, ya­ yınlarını dağıtım cılara veriyorlar.

Cum huriyet başlangıç yıllarının Bâb-ı Â li kitap çıla­ rından günümüze kadar kalabilm iş iki firma ve iki satış dükkânı var. Remzi Kitabevl ve ufak bir ad değişikliğiyle Inkilap Kitabevl. Fakat yayın cılıkların ı başka yerlerde yönetiyorlar.

1920-30 arası «Bâb-ı A li kitapçıları», yokuşun en altında Pastahane'den kıvrılan köşebaşında Hüseyin beyin ikbal kütüphanesiyle başlardı. Hüseyin bey, serü­ ven kitapları yanı sıra tiyatro oyunları da basardı. Yo­ kuşun sağında o günlerin kitapçılarını şöyle sıralaya­ biliriz:

İkbal, İnkılap, Çığır, Sem ih Lütfü, Tefeyyüz, Ka­ naat, Gayret, Ahmet Halit (önceleri Sûdl kütüphanesi). Resim li Mecm ua satış yeri (Sonraları Yedlgün, daha sonra Avnl insel. Cumhuriyet, Remzi, A rif Bolat, Yo­ kuşun karşı kaldırım ı aşağıda M illiyet gazetesi ve mat­ baası (sonraları Tan), ile başlardı. O yapının altında uzun yıllar ça lışm ış olan Üniversite kitabevi daha sonra açılm ıştır. Köşede Meserret oteli ve kıraathanesinin bi­ raz geçince Yeni Şark kitabevl, daha sonra Cihan kl- tabevl (hukuk yayınları ve Kanunlar), onun yanında da Hilmi kitabevi vardı. Yine o sırada kısa bir süre ç a lış ­ mış olan Ölm ez Eserler Yayınevi, Türk kitapçılığında editörlük ve kitap sa tıcılığ ın ın İleri bir anlayışla İlk uy­ gulandığı yerdir. Ş ;mdl büyük bir İş hanı yükselen o günlerin tek katlı bir hanında küçücük bir oda. Y aşar Nabl NayıTın Varlık kitapları yayınları İçin İlk adımın atıldığı yer olmuştur. İkinci savaş yılları, Bâb-ı A li yoku­ şunda kitabevinden ayrı çalışan ilk yayınevlerinin görül­ meye başladığı yıllardır. Varlık, Yüksel (Hamdi Varoğlu - Ö. Rıza Doğrul), Arpad. Nebioğlu, Batı (N. Z. Ekeren), Türkiye (Tahsin Demiray) İlk akla gelen ve bugün çoğu kapanm ış olan ilk yayınevlerldir. Editörlük de yapan ki­ tap çılar arasında kanaat (İlyas Bayer) ve Remzi (Rem­ zi Bengi)'nin kimi özellikleri vardı. Kanaat, daha çok lü- gatlar, .dünya tarihinden çeviri eserler yayınlardı. Rem­ zi, dünya edebiyatından çeviriler dizisiyle İlgi topluyor­ du. Bu dizinin kitapları elli kuruş gibi çok az bir para k arşılığ ı satılıyordu.

Bâb-ı Â li kitapçılarından söz açın ca o dönemin İl­ ginç kişisi Hilmi Çığıraçan üzerinde durmak gerekiyor. M eslek hayatının ellinci yıldönümü Türk Editörler Bir- liğince düzenlenm iş bir toplantıda kutlanm ış

olan

H il­ mi Çığıraçan, yayınladığı bütün kitaplara uzun ön söz­ ler yazardı. H. Rahmi G ürpınar'ın bütün eserlerini de o yayınlardı.

1940'lı yıllarda Remzi Kitabevl'nln başlattığı dünya edebiyatından çeviriler girişim i, kısa sürede bütün Bâb-ı A li kitapçılarını sürüklem işti. Yokuş’ta yer kalm adığı için dar ve dfk Cağaloğlu yokuşunda küçük küçük dük­ kânlar açılm ış ve hepsi de kitap basmaya başlam ıştı. A BC , Yokuş. Marm ara kitabevleri bunların başlıcalarıydı. Tam köşe ağzında M aarif Kitabevi vardı. N aci bey ve kızlarının yönettiği M aarif Kitabevl, Saatli M aarif Takvi­ mi ve Halk hikâyeleri basardı. Remzi Bengi, baskı tek­ niği ve dağıtım alanında kurum laşm asına rağmen «Bâb-ı ÂH kitapçısı» havasını ölümüne kadar sürdürdü. Küçük dükkânın hiç değişm em iş İç düzeninde, tezgâhın a rka ­ sında o küçük ve arka lıksız sandalyesinde bütün gü­ nünü geçirirken, yazar, öğretmen, edebiyatçı tanışlarıy­ la söyleşir ve şakalaşır, amma bir yandan aa günlük işlerini yürütürdü. Simdi hepsi de aram ızdan ayrılm ış olan o tanışlar arasında M ansut Tekin, Rüşdi Dik. H a­ şa n Ali Ediz, Hayrullah ö rs, M ustafa Nihat Özön vardı.

«8âb-ı Âli k ita p ç ıla rın ın , yazarı a şırı sömürmek gibi hiç de hoş olmayan bir suçlam a altında tutulma­ larına rağmen, ülke kültürü İçin yine de olumlu yanları vardır. Zira o «Bâb-ı Â li Kitapçıları» 1940 - 1950, ve 1950 - 1960 yıllarının gizli, ya da açk baskı yönetici­ lerine, basımevi ve kitapevi yıkm alarına karşı durabilm iş, kimi yöneticilerin «Baş suçlu» gözüyle katığı «Kitapsın gücünü ve onurunu koruyabilm iş, 1960 - 1980 yılları aşam asına köprülük etmiştir.

(2)

Burhan 1 ARPAD

“Babıali Kitapçıları,, II

B abıali kitapçıları konusundaki yazım biraz eksik kaldı. Kişileri, yokuşun kimi özelliklerini, yazar ve kitap ­ çı ilişkilerini, kahvelerde başlayıp S irkeci G ar Gazino- su ’ndan Beyoğlu Ç iç e kçi pasajına uzayan şa irle r ve yazarlar atm osferini tek yazıya sığdırcm adım .

1930'lu yıllarda daha bir yakınlık kurduğum Remzi ve Kanaat kitabevleri için bir şeyler daha yazm ak is­ tedim.

Kanaat kltabevi sahibi İlyas Bayer, a ğ ır ağır ko­ nuşan, ince şa ka la r yapan ve şişm an biriydi. K ita p çı­ lıktan çok yayıncılıktan hoşlanırdı. M usahipzade Ce- la l’in bütün oyunlarını iki cilt, Vefik P a şa ’nın M olyer adaptelerini 4 c ilt olarak bastırm ıştı. Ahm et Refik Seven- gil'in «Yakın C ağlarda Türk Tiyatrosu» kitabını, ayrıca ansiklopedik nitelikte diziler bastırm ıştı. Bunlardan söz a cılın ca mutlu olurdu.

Remzi Bengi’yl, Remzi kltabevi kurulm adan ve Bengi soyadı kullanılm adığı yıllarda tanım ıştım . Beya­ z ıt’tan V ezneciler’e giden yolun solunda d a racık bir dük­ kanda daha cok esk| kitap a lır ve satardı. İlk bastığı kitap: «Rudolf V alantino’nun aşk m aceraları» adını ve yayıncı olarak Ümit kitabevi: M. Remzi firm asını taşır.

İlyas Bayer ve Remzi Bengı'den sonra. Ölm ez Eser­ ler yayınevi üzerinde durmam gerekiyor. Avukat Etem Derviş Deriş’ in yönettiği Ölm ez Eserier yayınevi çeviri dizisinde çağdaş yazarları sunarken Romaln R olland’ ın Jean Christophe gibi dünya edebiyatının temel direk­ lerinden bir eserin İlk dört cildini de Türk okurlarına sunmuştu. İlginç bir başka girişim i de, o günlerin genç şairi Orhan Veli K an ık’ ın cVazgeçem ediğim »iydi. (x) Bu kitap dolayısıyle Orhan V e li’nin okurlara kitap İmzala­ ması da bu olanda sanırım ilk adım olmuştur.

Şair S alâh Birsel, hikayeci— aktör İhsan Devrım'le kurup telif ve çeviri 7 - 8 kitap yayınladığım A B C , klta- bevl de, genç Türk yazarlarının editörlük alanında ön­ cü bir girişim i olmuştur, diyebilirim . A B C ’nin küçücük yeri günün her saatinde yazar ve şairlerin uğrak yeriydi.

A B C ’den sonra ressam A ra d ’la b ir süre yönettiğim iz Yokuş kitabevi vardır. P akar klişe atölyesinin açtığı bu kitabevinin adını Sedat Simav! koymuştu. S ait Faik Aba- sıyanık’ ın ilk romanı «Medarı M aişet Motorü», S a it’in anasının parasıyla ve Yokuş kitabevi yayını olarak s a ­ tışa sunulmuştu, ama kısa bir sürb sonra Bakanlar Kurulu kararıyla toplatıldı. Kitap paketlerini sepetli mo- torsikletie gelen sivil polise ben verm iş ve bu arada e l­ lilik bir paketi saklam ıştım amma, S ait alm ayınca gü­ nün birinde sobada yaktım. Elim le kitap yakm ak duru­ muna düştüm. Yokuş ve Sait adları çok ilginç bir edebi­ yat olayını da hatırlatır.

A rad'la « Y o k u ş la y d ık . Kapı a çıld ı ve S ait girdi. Telaşlıydı. Elinde tuttuğu yıpranm ış bir kitabı uzatarak: «Ne olur şunun bir tem izini bulun!» dedi. «Kıza verece­ ğim.» Kız, dediği o sıra tutulduğu bir esm er güzeliydi: A ra a ’ın deyim iyle «Kürt k ız lıy d ı. A radığı kitap, mevcudu kalm am ış S a rn ıc ’tı. Kitaplığım da vardı. Ertesi günü geti­ rip S a it’e verdim. Ç o cuklar gibi sevinçle uçup gitti sev­ gilisine. Aradan yıllar geçti. Kızım Ayşe, kitaplığım dan aldığı c iltli bir kitabı uzatarak: «Bak baba, neler yazı­ yor!» dedi. Benim temiz kitapla değiştirdiğim «Sarnıç» tı. Şöyl£ bir karşıla ştırın ca şaşırdım . Tükenm iş olan Sar- n ıç’ı basım için Ç ığ ır kitabevine verm eden gözden ge­ çirm iş ve pek çok düzeltme, hattâ değiştirm eler yap­ mıştı. Sonra bunu unutmuş ve yeni b askılar eski b içi­ miyle çıkm ıştı. Bugün de böyle basılıyor. S ait’ in bütün kitaplarını basan yayınevlerine durumu duyurdum amma, ilgilenm ediler. Oysa, boşka bir ülkede böyle bir durum bir edebiyat olayı sayılırdı.

1950’nin hemen başlarında Yeditepe yayınları da Bâb-ı— Â li kitapçılarına katılan aydın editörlerden biri oldu. Hilmi kitabevinin bitişiğinde bir İş yerinin d aracık asm a kat odasında, Hüsamettin Bozok ve Arad ç a lış ır­ dı. Yazarlar ve şairlere yeni bir uğrak yeri açılm ıştı.

Günümüz Türkiye'sinde 5000’le başlayan baskı s a ­ yıları, 15— 20 baskıya ulaşan kitaplar, ad ın ı dünya ede­ biyatına duyuran Türk yazarları, düşünce evrenine açık aydın editörlerde «Babıali» kitapçılığının azbuçuk da olsa, h azırlayıcı katkıları olmuştur.

(x) Fahrünisa Zeyit'in kapak deseni, A rad ’ ın kom pozisyo­ nu ve Bedri Rahm i’nin desenleriyle basılm ıştır.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Harry Glassman (solda) ile evlilik ha­ zırlığı içinde olan Victoria Principal ilk kez bir partide tanıştığı Glassman’ ın oğlu Andrew (sağda) ile çok iyi

Verilen bilgi çöyledlr: 2547 sayılı Yüksek öğrenim Kanunu’ nun verdimi ek sı­ nav haklarından yararianabUmeleri için, 1 Ocak 1982’de okullarına kayıtlı

Halkın katkılarıyla gerçekleş­ tirilen anıtı, Heykeltıraş Kenan Yontunç

Ahmet Sinav’s, “Comparative Analysis of Social Media Use Behaviors of Youn- gest-Old, Middle-Old, and Oldest-Old Individuals: Eskişehir Case Study” article provides a

When she died of tuberculosis, at the age of 22 she was buried in Karacaahmet Cemetery and a monumental grave was made by her loyal artist friends and colleagues

Baylikada'da Karanfil semtinde inşasına baş- lanan sonradan bitirilmeden bırakılan ba yaz oteli adanın büyük bir ihtiyacına c:vap verecektir. Geniş bir arazi içinde doğuya

Otel Ankaranın iş mahallesini teşkil eden, Ma- arif Vekilliği binasının arka cephesindeki cadde- de bir arsa üzerine inşa edilmiştir.. Bir bodrum ve beş kattan ibaret olan bina

1) Hastada aktif endokardit ve ileri derecede pulmoner vasküler hastalık olmaması.. Pulmoner vasküler hastalık olmaması gerekir. 2) “Tübüler” ve “kısa