47
2002 ve 2006 Okul Öncesi
Öğretim ProgramlarındaYer Alan
Değişikliklerin Öğretmen AlgılarmaCore
Karşılaştmlması2002 VE 2006 OKUL
ÖNCESİ ÖGRETİM PROGRAMLARıNDA
YER ALAN
DEGİşİKLİKLERİN
ÖGRETMEN ALGILARINA GÖRE
KARŞILAŞTIRILMASıKerim GÜNDOGDU'
Serap
TURAN·'
Emine
KıZıLT
AŞ**N
esrin
ÇİMEN
**
Tuba KA
YSERİLİH
ÖZET
Oluşturmacı anlayışın ilköğretim okullarında
uygulanmaya
başlamasındanbu yana
okullaşmanıntüm düzeylerinde program
geliştirmeve derslere
ilişkinolarak birçok
değişiklik yaşanmaya başlamıştır.Bu
araştırmanın amacıTürkiye 'de
2002 ve 2006
yıllarında geliştirilenokul öncesi
öğretim programlarına ilişkin farklılıklarınokul öncesi
öğretmenleritarafindan
nasıl alg/landığını araştırmalaır. Öğretmenlerin sınıflarında yaptıklarıuygulamalar görülmek
istendiğindenve ilk
elden
daha
güvenilir
bilgiye
gereksinim
olduğundan,anket
yerine
nitel
yöntemlerden
öğretmenlerle yarı yapılandırılmışyüz yüze
görüşmeler yapılmışllr. Sınıflarda yapılangözlemler ve incelenen dökumanlar veri
çeşitliliği sağlaması bakımındanönemlidir. Okul öncesinde görev yapan dört
öğretmen,hra
bir
eğitimdensonra, Erzurum ilinden sosyo-ekonomik düzeylere göre seçilen okullara
giderek
araşfırma amacınauygun
şekildeveri
toplamışlardır.Bulgular
göstermektedir
ki,
öğretmenler oluşturmacı anlayışile yeniden düzenlenen
öğretim programına ilişkin karmaşa yaşamaktadırlarve hizmet-içi
eğitimegereksinim
duymaktadıriar.2006
programı2002
programınagöre etkinlikler ve aile
katılımı.Atatiırk Onıversiıesi.K.K E~!.Fak .• Egitim BihmleriBölılmıl.[PO Ana BilimDalı O~re(im Üyesı •• Atatürk ÜuiversiLesi. Susyal BılImler Enstitüsü. Eg,itim E3ilimlerı Bölümıl. EPO ABD Y. Lisans Ogrencis\
48
Kerim
GÜNDOGDU -
SmıpTURA N - Emine
KILILTAŞ- Nesrin çiMEN - Tuha
KAYSERlLi
konusunda daha
kapsamlıdırve olumludur,
Öğretmenler öğrenci kazanımlarının değerlendirilmesikonusunda
sıkıntı yaşamak/adırlarABSTRACT
A CON/PAR/SON OF
2002
AND
2006
PRE-SCHOOL CURR/CULUM
CHANGES FROM THE PERCEPT10NS OF PRE-SCHOOL TEACHERS
Since, the
eonsıructivistphilosphy has been tried to he estahlished,
especialty beginning from the elementary sehoo/ing in Turkey, there has been
obsen'ed radical decision-making process in
(iii
levels
~fschools in rela/ion
tocurricu/um development process. The pUlpose of this resean'h is to
inı'estigatethe
perceptions of the
pı'e-sehool teae/ıerssen!ing in e/emen/ary sehools, in re/ation to
the major and minor changes beMeen 2002 and 2006 pre-school curriculum shift in
Turkey. Qualitative research methods were employed in this investigation, since
previous studies showed that questioannire does not prol'ide adequatie information
from the teachers,
especia/~yin relation to the curricular praetieum in {heir classes.
Therefore, interview method was chosen,and observation and doeument anafysis
enabled more reliable and valid information during the data cal/eclion process in
this study. Four researehers, alter a traning session,
aetİl'ley inı'oh'edin data
eol!eclion, analysis and dissemination of the results, 20
pre-sclıool!eachers were
selected as the sample for the study from d!fferenl schools in Erzurum, Turkey: in
taking aeeount of their socio-eeonomie positions as re{lected in officel documen!s
(TUIK). The results showed that the teaehers had diffieulties with and they needed
in-service rraining in re/ation to new 2006 curriculum. According
LO mosıafthe
reaehers, 2006
eunieıılumwas more eomprehensive and pasifive,
especia/~yin
clarity in the
implementaıionand in
parenıal involvemenı.Teachers alsa had
dfffieulties with realizing the goals and
objeclİ1'esofrhe new curriculum.
49
2002 ve 2006 Okul Oncesi
Öğretim ProgramlarındaYer Alan
Değişikliklerin Oğretmen AlgılannaGöre
KarşılaştırılmasıGİRİş
Zenbat (1998, s.10-12), okul öncesi egitim
i
anne ve
babanında son derece
etkili oldugu,
çocukların gelişim özeııikleridikkate
alınarakfiziksel, duygusal, dil,
sosya! ve
bilişsel açıdan gelişimlerinin saglandıgıve
kişiliktemellerini ortaya
çıkancı
sistemli bir egitim olarak görmektedir.
Okul öncesi egitim
kurınniarıçocugun ev
ortamı dışındaçevresiyle
etkileşirnde
bulundugu merkezlerdir.
Çocuklarınilgi, gereksinim ve yeteneklerine
uygun zengin
uyarıcıçevre
olanaklarısaglayan ve
gelişimlerinitoplumun kültürel
degerleri
doğrultusundayönlendiren bu kurumlar sadece çocugun evde ögrendigi
bilgi ve deneyimleri
pekiştinneklekalmaz,
aynızamanda bir çok beceri ve
kavramları
da çocugun yaparak
yaşayarak öğrenmesine yarduncıolur (Sevinç ve
Bayhan,2006).
Okul
öncesi
eğitimmerak etme,
düşünmeve
öğrenmekonusunda
çocukların
yeteneklerini ve
çeşitli özeııiklerini geliştirmeyiamaç edinen bir egitim
sürecini içerir. Okul öncesi döneminin diger Ust
sınıflarıngereklerini yerine
getirecek bu
çeşitlibilgi, beceri ve
tutumların kazandınlmasındaokul öncesi
programlar önemli yer tutar
(Senemoğlu,1994).
Okul öncesi
kurumlarınınegitim kalitelerinin
yüksekliği,o kurumlarda
egitim alan
öğrencilerinokul öncesi egitim in gerektirdigi
öğrenmeve oyun gibi
aktivitelerden maksimum seviyede yararlanabilmeleri ile paralellik göstermektedir
(Yılmaz
ve Buldu, 2006). Okul öncesi
eğitim kurumlarındaböyle nitelikli bir
eğitimhizmeti verebilmesi için fiziksel çevre ve
donanım, öğretmen-yönetici-çocukiletişimi,
demokratik bir atmosfer ve okul aile
işbirligigibi etkili olarak
işe koşulmasıgerekli unsurlar
yanında, eğitim programıve bunu uygulayacak olan
ögretmenlerin büyük bir öneme sahip
olduğugörülmektedir.
GörüldüğüUzere iyi bir
hizmet verilebilmesi için birçok unsurun bir arada
olmasıve birbiri ile
etkileşimliolması
gerekmektedir. Bu unsurlar temelde okul öncesi kururnda uygulanacak
eğitim programının etrafında
yer alLrlar. Çünkü bir
eğitim programınınmerkezinde
çocuğun gelişimi
ve
eğitimininher bakundan desteklenmesi yer
almalıdır.Nitekim
çocuğu
merkeze alan
gelişimselokulöncesi
programları, çocuklarınbUyUme ve
SO
Kerim GONDOGDU - Serap TURAN - limine
KIZ/LTAŞ- Nesrin ÇjMEN - Tubu KAYSERiLI
gelişimlerini
destekleyecek aktif
öğrenme ortamının etkililiğini vurgulamaktadır.Diger taraftan,
gelişiminbir bütün ve sürekli oldugunu kabul eden egitimciler okul
öncesi
eğilim programı gelişlirirkenilk önce
çocuğun doğasını keşfeımekonusunda
bir çaba içine girilmesi gerektigini
savunmuşlardır. Çocuklarınne
öğrendiğikadar
nasıl öğrendiklerinin
ve
nasıl öğreıilecegininde
sorgulanarak
programın oluşlUrulması gerektiği gört1şilnilbu alanda
çalışanbirçok egitimci
paylaşmakıadır.Bu
anlayışla oluşturulanbir
eğilim programınınetkili olarak
uygulanmasıve elde
edilen
kazanımlardasürekliligin saglanabilmesi için
öğretmen,yönetici ve ailenin
devamlı
bir
iletişimve
işbirligiiçinde
olmasıgerekmektedir (Güler, 2004).
Ailelerin okul öncesi
eğilimsürecine
katılmaları yabancıliteratürde çok
uzun
yıllardır tartışılmaktaolan ve programlarda yerini
almışolan bir konudur.
İngillere'de eğitim alanında
büyük
yankı uyandıran1967 Plowden Raporu'nda da
belirtildiği
gibi ev ile okul
arasındaki işbirligini sağlamanınen temel yolu ailelerin
okuldaki
varlıklarıve bunun
devamlılığının sağlanmasıdır(Dowling ve Dauncey,
1992).
Yapılan araştırmalar,
okulöncesi
eğitimde başarı saglanmasınınve bu
başarının
sürdürülmesinin ancak aile ye okulun
işbirligiile mümkün
olabileceğiniortaya
koymaktadır. Çocuklarını ıanıyanebeveynler ve çocuklar ile ilgili bilgi ve
deneyim sahibi olan
öğretmenler, çocuğauygun
programların hazırlanmasındabirlikte
çalıştıklarında,nitelikli bir
eğitim ortamı yaratmışolacakur
(Şahin,2006).
Anne
babanınokulöncesi
eğitim programına eıkin katılımındakiilk hedef,
anne baba
eğilimidir.Anne baba
eğitimi, çocukların yetiştirilmesi,aile
ilişkileri,aile
ve toplumda anne babaya
düşenyükümlülüklerin yerine getirilmesi için gerekli
bilgi, lulum ve becerilerin sistemli biçimde
geliştirilmesidir.Anne baba
eğitimininamacı,
anne
babalarınkendilerine güvenlerini
kazandırmak, çocukların fıziksel, bilişsel,sosyal ve duygusal
gelişimlerinidesteklemek için bilgi ve becerilerini
artırmaktır.
Anne baba
kaulımlarınıiçeren
programlarınikinci
amacı,anne
babanınbelirli bir
davranışkontrolü
kazanmasıve
çocuklarınıetkileyebilecek
iletişimyÖnlemlerini ögrenmesidir. Üçüncü amaç isc ev ve okul
arasında ilişki
kurup bunun
sürekliliğini
saglayabilmektir .
51
2002 ve 2006 Okul Öncesi
Öğretim ProgramlarındaYer Alan
Değişikliklerin ÖğretmenAlgılarma
Göre
KarşılaştırılmasıAilelerin okul öncesi egitim
programına katılımlarının,çocuk, aile ve
ögretmen üzerinde önemli etkileri görülmektedir. Çocuk, ebeveyni programa dahil
edildiginde, ailesinin egitimine önem ve deger
verdiğinigörme
fırsatınıelde ederek
aylaşmanınve sahip
çıkmanınverdigi güven duygusunu
yaşarve kendisini mutlu
hisseder. Okul ile ev
arasındaçocuga gösterilebilecek
farklıegitim
tutumları ortamınkalkar ve böylece çocugun
başarısıartar.
Anne babalar çocugun egitiminde kendi rollerinin öneminin
farkına varır.Çocugun
gelişimive egitimi
konuswıdabilgi sahibi olarak onun
gelişiminive
egitimini destekler. Ogretmen, aile ile
saglıklıbir
iletişim sonucwıda programınıdaha kolay uygulayabilir. Çocuk ile ilgili bilgileri aileden alarak
karşılaştıgıproblemleri
daha
kolay
çözebilir.
Böylece
kendini
güvende
hissederek
iştatminindeki
artıŞısaglayabilir. Okul öncesi egitim
programlarınaebeveynin
katılımıve
işbirligisöz konusu egitimin
çeşitli aşamalarında sağlanabilir.Bu
katılımıntürü
ve derecesi kurum, ögretmen ve ailenin
anlayışına,beklentilerine göre
degişebilir.Bu
doğrultudaanne
babaların ihtiyaçlarıbelirlenerek
farklıaile
katılımı çalışmalarıplanlanabilir ve uygulanabilir
(Şahin,2006).
Şahin
(2006), okul öncesi egitime aile
katılımınınönemi ve gerekliligi
konularındaebeveynlere, yönetici ve ögretmenlere seminerler düzenlenebilecegini
savunmaktadır. Yapılan çalışmalargöstermektedir ki, aile
katılım çalışmalarınaçogunlukla anneler
katılmaktave ilgilenmektedirler. Çocugun
gelişimindeve
egitiminde
babanınrolü
düşünülecekolursa bu
çalışmalara babalarındandaha fazla
katılımlansaglanabilir.
Araştırmacılar
erken çocukluk dönemindeki aile
egItım programlarınınebeveyn çocuk
ilişkisiniolumlu yönde etkiledigini
savunmaktadır.Ömeroglu ve
digerleri (2006), aile egitim
programlarınıntemel
amacınınanne
babalarınöz
güvenini
geliştirmek,olumsuz
davranışlarını degiştirmek,anne
babalarıve diger aile
üyelerini çocugun
bakımı, gelişimive egitimi ile ilgili konularda desteklemek ve bu
yolla ebeveyn
iletişimini artırmakile ilgili oldugunu belirtmektedir.
Aral ve
arkadaşları(2006), okulöncesi egitim
programlarıne kadar iyi
hazırlanmışolursa
olsun,
aileler
tarafındandesteklenmedigi
sürece
etkili
Kerim GÜNOOGOU - Serap TURAN - Emine
KIZILTAŞ- Nesrin
ÇİMEN- Tuba KA
YSEFULİolamayacagını
bildirmektedir. Okulöncesi egitim
kurumlarındaçocuklarda
kalıcı davranış degişikliklerinin gerçekleşebilmesi,programda
planlanan
ögrenme
yaşantılarının
ailede sürdürülebilmesi ile mümkUndür.
Öğretmenlerinaile
katılımınıdesteklemelerine
rağmentam olarak aile
katılımınınne oldugunu bilmemektedirler.
Buna ek olarak, Fromberg (1995) velilerin gönüllü
katılımcılarolarak
sınıflarakabul
etmenin
aslında öğrenme okuryazarlıklarınıda
geliştirebilme açısındanönem arz
ettigini
savunmaktadır.Ailelerin okula
gerektiğinde değişik şekillerdegönüllü olarak
yardımcı.
olmaları, yardımda bulunmalarıgereklidir (Hornby,
2000).
Öğretmenlerin,veJilerin
sınıf
içinde
bulunmalarıkonusunda çok istekli
olmadıklarıgöri1lüyor. Velinin
sınıfta bulunmasınadair bir plan
yapılmasıhalinde
sınıfiçinde herhangi bir problemin
olması
söz konusu olamaz
örneğino gün için planda belirlenen bir hikayenin
farklımalzemeler (kapak, tencere,
kağıthavlu vb.) bir hikaye
anlatması, öğrencilerinanlatırken
aktif rol
almasıbe bunun birkaç gün önce belirlenerek
öğretmendende
gerekli
yardımı almasıaktif bir
öğrenim sağlayacaktır. Bazıokullar ebeveynlerle
daha çok
bazıokullarsa daha az aktivite ve
işbirliğinegitmektedir. Bu aktivitelerin
sayısını
ve
işbirliğinindüzeyini
öğretmenile ebeveynler
arasındaki iletişimbelirlemektedir (Poyraz,
2001;
Ravn, 1998).
Öğretmenler, çocukların
bu
gelişimsel
yelpazede bir
dagılım
gösterdiginin
farkında olmalı,
gerekli
değişikliklerive düzenlemeleri yapabilmek için
hazırlıklı bulunmalıdırlar.Cartwright,
çocukların aynıanda
aynı şeyi aynıyöntemlerle
öğrenmesini
beklemenin,
çocuklarınbireysel
öğrenmebecerilerini,
öğrenmebiçimlerini, gereksinimlerini ve
ilgiıerinigöz
ardıetmek
olduğunuvurgular. Teoride
çocukların gelişimsel
gereksinimlerinin temel
alınmasınıönermek kolay ve kabul
edilebilir olsa da pratikte bunu
gerçekleştirmekzor olabilir. Özellikle
sınıftakitüm
çocukları aynı
anda
aynıetkinliklerle egitmeye
koşullanmış öğretmenleriçin,
çocukların farklılıklarına
cevap
verecek
çeşitlilikte gelişimsel programları hazırlamakve
uygulamak
ciddıbir
anlayış değişiminigerektirir.
Bu
da
öğretmenlerin sınıf
içinde üstlendikleri ro ller
le ilgili bir
değişimdir. Sınıftatüm
öğrenme
sürecini kendisine odaklayan geleneksel
öğretmen, çocuğunkendi kendine
53
2002 ve 2006 Okul Om:i!Si
Öğretim ProgramlarındaYer Alan
Değişikliklerin ÖğretmenAlgılarına
Göre
Karşılaştırılmasıögrenme
fırsatlarınıkullanabilecegini
düşünemedigiiçin
çocukların başında olmasıgerektigine
inanır. Aynıanda birkaç yerde
olamayacağını düşünerekçocuklan
farklıögrenme olanaklanyla
karşılaştırmayerine kendisinin
kurguladığı,kendisinin
yönettiği yapılandırılmıştek bir ögrenme
ortamındatek bir yöntemle ögrenmeyi
zorunlu
bırakır.
Ögretmenler,
programın
bireyselolarak çocuklara indirgenmesi
durumunda
çocuklarıkontrol etmede sorunlarla
karşılaştıklarınıöne sürmektedirler.
Programıntüm sorumlulugunu egitimcHerin üstlendigi durumda ögretmenler bu
kaygılarında haklıolabilirler. Ögretmenler
çocuklarınögrenme özgürlüklerini
kullandırnıahdırlar.Aksi durumda yani ögretmen güdürnlü ögrenme
ortamlarındaögrenme, ögretmenin
varlığında gerçekleşir. Öğrenme
ögretmene
bagırnlıdır.
Ancak
çocuklann
kendi
yaratıcılıklarınıkullanabilecekleri
kendi
tercihleriyle
yönlendirebilecekleri oyun ve etkinlik temelli programlarda,
çocuklarınögrenme
sorumlulugu
çocuğunkendisine
aittir.
Çocuklar
aktivite
merkezlerinde/ilgi
köşelerindemalzeme ile,
arkadaşlanile
etkileşimiçinde ögrenirler. Bu durumda
ögretmen sadece ögrenme
ortamınıçocugun gereksinimlerine göre planlamaktan ve
düzenlemekten sorumlu
kişidir.Ögretmen güdümlü
programlarınaksine
çocuklarınaktif olarak
katılımgösterdikleri
yaratıcıoyun
programlarındaegitsel hedefler
çocuklara
kolaylıklaindirgenebilir.
Çocukları
birbirinden
farklı kılansosyal, duygusal,
düşünsel,zihinsel
özellikleri ve egilimleri
vardır. Programlarınbireysellige
verdiğiönem, çocuklar
arasındakinormal
dışıolan özel
durumlarıntespit edilmesinde de avantajlar saglar.
Erken dönemde tespit edilen özel
durumların'özür ve ileri olma
durumları' iyileştirilmesindeya da
geliştirilmesinde bireyselleştirilmişprogram hedefleri çok
işeyarar. Etkili ve
başarılıprogramlar, çocuk
gelişimiilkelerini program
geliştirmeilkeleri olarak kabul eden
programlardır(Tugrul, 2005).
Egitimin
amacına ulaşabilmesiiçin kummun,
bireylerin
ihtiyaç
ve
beklentilerini dengeli olarak
karşılamasıgerekmektedir (Taymaz,
ı992). Bu nedenle
hizmet içi
eğitim programlarınıdüzenleyen
kişilerin,programa
katılacakpersonelin
egitim
ihtiyaçlarınıbelirleyerek,
programıd1lzenlemeleri. hem personele, hem de
kuruma büyük yararlar
sağlayacaktır
(Wooden ve Babtiste, 1990).
Ö~etmenlerin
54
Kerim GÜNDOGDU - Serap TURAN - Emine
KiZ/LTAŞ - Nesrin ÇıMEN - ruha KAYSERİLİ
belirttiklerj konularda hizmet içi egitim
almaları2006
programınındaha
başanlıbir
şekilde
yürütülmesine
sağlayacakve ögretmenlerin kendilerini yetersiz gördükleri
konularda
geliştinnesine katkıda bulunacaktır.Görülmektedir
ki,
okul
öncesi
programların başarısı öğretmenve
ögretmenlerin
aldıgıegitim hizmetinin kalitesi, aile
katılımı,öjlfetim
programınınkalitesi ve uygulanabilirtigi okul öncesi
eğitimin başarısınıetkileyen önemli etkenler
arasında
yer
almaktadır.Bu
araştmnanın amacı2002 ve 2006
yıllarında geliştirilenokul öncesi ögretim
programlarındayer alan
degişikliklerin öğretim programınınunsurları
temele
alınarakögretrnen
bakış açısından değerlendirilmesidir.YÖNTEM
Araştırma
modeli ve örneklem
Bu
araştırmadanite!
araştırmayöntem ve tekniklerine
başvurulmuştur. Araştırmada,Erzurum iline ait
TÜİKverileri dikkate
alınarak,Erzurum
il
merkezindeki
farklısosyo-ekonomik
şartlarasahip (4 üst; 2 orta ve 3 alt
sosyo-ekonomik düzey)
yerleşimbirimlerindeki ilkögretim
okullarındagörevli ve seçkisiz,
ancak gönüllülük
esasına dayalıolarak seçilen
onaltı(16)
öğretmenile
"görüşmeformu
yaklaşımı" tarzında görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Bu yöntem, bir konuyla
ilgili olarak
farklı kişilerdenbenzer türden veriler
toplanmasınısaglayan ideal bir
yaklaşımdır
(Patton, 1987).
Araştmna
için gönüllü olan öjlfetmenlerden ! 5'i bayan ve sadece bir tanesi
erkektir. Bu
öğretmenlerden%50'si (8 ögretmen) 1-5
yılardS
ibir deneyime sahip
iken,
6-18
yıldeneyime sahip olan
öğretmen sayısı4'tllr.Kalan dört
öğretmenise 20
yıl
ve üstü deneyime sahiptir.
Veri toplama
araçlarıve verilerin
toplanmasıAraştırma
ekibi, literatilr
taramasıve
kişiseldeneyimlere
bagı]kalarak
hazırladıgı
ve
iki ögretmen
ile pilot denemesini
yaptıgı göruşmeformunu
hazırlayarak
tüm
görüşmeleribenzer bir formatta
gerçekleştirmeye çabalamıştır.Tüm
görüşmeler araştırmaekibinde
bulunan
ses
kaydediciler
tarafındanSS
2002 ve 2006 Okul Öncesi
Öğretim ProgramlarındaYer Alan
Değişikliklerin ÖğretmenAlgllartna Göre
Karşılaştırılmasıkaydedilerek dikte makinesi (transcriber)
ardcılıgıylaçOzilmlernesi
yapılmışve
bilgisayar
ortamına aktarılmıştır. Araştırmada görüşmefonnu
tarzınınbenimsenmesi
zaman esnekligi, sistematiklik ve
karşılaştırılabilirveri
toplanması konularında araştırmaekibine
kolaylık saglarnıştır (Yıldırımve
Şimşek,2005).
Bu
araştırma,kendileri de okul öncesi
sınıflarında öğretmenlikyapan 4
öğretmenve
araştınnanınyöneticisi olmak üzere
beş araştırmacı tarafından gerçekleştirilmiştir. Araştırmaöncesinde
araştınnayöneticisi
tarafından araştınnaekibine "ni/el
araştırma, görüşme tekniğive ana/izt' konusunda derinlemesine bilgi
verilerek
araştırmacı çeşitlernesikonusunda
tutarlılık saglanmıştır.Verilerin analizi
Miles ve Hubennan'
ın(1994; aktaran
Yıldırımve
Şimşek,2005) bildirdigi
gibi veri analizi sürecinde Uç
aşamadangeçilir. Bunlar verinin
işlerırnesi,görsel hale
getirilmesi ve
çıkarımlardabulunma
aşamalarıdır.Bu
araştınnadada bu noktalar göz
önünde bulundurularak, elde edilen verilerin ne anlama geldigini
açıklayıcıkavram
ve
ilişkilere ulaşmayısaglayan "içerik analizi"
süreci takip
edilmiştir.Verilerin
barındırdıgı çeşitlicUmleJer, paragraflar kodlarnaya tabi
tutulmuş, çeşitliana
kavramlar ortaya
çıkarılmışve
tüm
bunlarınsonucunda da
farklıtemalara
ulaşılmıştır. Görüşlilen öğretmenlerdenelde edilen
bazı sayısalveriler nicel analize
tabi
tutuJarak,
okuyucunun
rahatça
görebilecegi
özet
bilgilere
ulaşılmaya çalışılmıştır (Yıldırımve
Şimşek,2005).
BULGULAR
Öl1retim
programı
ve öl1retimde planlamaya
ilişkin
öl1retmen
görüşleri
Araştırmanınilk
aşamasında öğretmenlerinmevcut programlara
uJaşıpulaşmadıkları sorulmuştur.
Ögretmenlerden 16's)
programı
elde ettiklerini söylerken
bunlar
içinden
1
i
öğretmenprograma
internet
aracılıgıyla ulaştıklarınıbelirtmektedirler. MEB
aracılığıylaprograma sahip
olduklarınıbelirtenlerin
sayısı ıo'dur. Yayınevlerive
arkadaşları aracılıgıyla programı.elde edenJerin
sayısıise
dörttür.
56
Kerim GÜNDOGDU - Serap TURAN - Emine
KJZILTAŞ- Nesrin ÇjMEN - Tuba KA
YSt.tULİögretim
planlarını nasıl hazırladıkları
veya
ulaştıklarına ilişkin
sorulan bir
soruya ögretmenlerden üçü ögretim
planlarınıinternetten indirerek
hazırladıklarını;sekiz
ö~etmen yayınevlerinin planlarını kullandıklarını; altı ö~etmenincelemeler
yaparak kendilerinin
hazırladıklarını belirtmişlerdir.Bir ögretmen,
çocuklarınetkinlik
kitaplarıylaparalel
hazırlanmışplanlardan
yararlandığın!söyleyerek
yayınevlerinin öğretim planı hazırlamadaki işlevselliğine
dikkati çekmektedir:
Kitap ve dergilerle uyumlu
yıllık
ve günlük
planları
da getiriyorlar.
İki
yıldırbu
şekilde hazır planları kullanıyorum.Bu planlar üzerinde pek
değişiklikyapmıyorum,zaten
kitaplarınıda
kullandığımıziçin o gün planda
belirtilen kavram
kirabındakiyönergelere uygun olarak hareket ediyorum.
Bir gün öncesinde
herluıngibir
hazırlıkyapmıyorum.Ö~etmenlerden
biri ise
planları müfettişierin rehberliğinde hazırladığını,
ancak
diğer İnternetsitelerinden de
yararlandıklarını belirtmiştir.2002 ve 2006
yıllarınaait
öğretim planlarıylailgili
farklılıklaradikkati
çeken bir
ö~etmenise 2006
yılı programınaait
eğitim durumlarınınson derece
detaylı
olarak verilmemesine dikkati çekerek
şunlarısöylemektedir:
Yıllık
planda mesela benim dikkatimi çeken öncekinde (2002)
eğilim durumlarının olmasıyani boyama
çalışmaları,etkinlikler vb... Burada
onlara yer
verilmemiş... Daha iyi... Yaniyıllıkplan
hazırlarkenEylül 'den
Mayıs'a
yazdığımızhikôyeyi anlatmayabiliyoruz.
O
yüzden daha esnek ...
Ö~etim planlarıyla
ilgili olarak
öğretmenlerin karşılaştıkları
zorluk veya
engellerin
niteliğine ilişkinsoruya
öğretmenler farklıcevaplar
vermişlerdir. Bunlarınfrekans analizlerine
bakıldığında,16
öğretmenden ı2'si
öğretim planları hazırlamave
uygulamada
zorluklarla
karşılaştıklarını belirtmişlerdir.Özellikle
de,
"uygulamada süre
sıkıntısıvar"
cevabı anlamlıdır.Zorlukların
neler
olduğuna ilişkinsoruya Ise
öğretmenlerdenyedisi
değerlendirme aşamasında (örneğin,
"gereksiz ve fazla
ayrıntıvar. Özellikle
hazırplanda
değerlendirmesaçma oluyor ... "); dördü uygulama
aşamasında çeşitlizorluklar ile
karşılaştığın!- ki, bunlar
hazırplan kullanan
öğretmenlerdir- belirterek
şunları
söylemektedir:
57
2002 ve 2006
Okul
Oncesi
Öğretim Program/arındaYer A/an
Değişikliklerin Öğretmen AlgılarmaGöre
KarşılaştırılmasıGünlük plandaki
bazıetkinlikleri saçma buluyorum. uygulamakta zorluklar
çekiyorum. Bazen de
uygulamıyorum, başkabir etkinlik
hazırlıyorum...
Bilmediğim şarkısözleri oluyor, çocuk/ara o
şarkıları öğretmiyorum.Ö~etmenlerden
ikisi içerigin belirlenmesi
aşamasında çeşitli
zorluklar ile
karşılaştıgmıHeterek
şukonuya dikkati çekmektedir:
Yıllık
ve günlük
planlarıkendim
hazırlamıyorum. Eğer hazırlasaydım sanırımiçerik belirlemede
zor/anırdım,yani
şukonuyu verirken acaba
hangi
şarkıyı,hangi parmak oyununu
kullanayımdiyerek ...
Amaç ve
kazanımlarlailgili olarak 2006
programınaait günlük planlarda
yer alan kodlamalara
yıllıkplandan tek tek
bakmanınson derece can
sıkıcıve
işlevsizoldugu bir
öğretmen tarafından ayrıcabelirtilmektedir.
Ö~etim planlarının hazırlanması
konusunda, daha sonraki bölümde de
belirtildiğigibi,
i
3
ö~etmenhizmet
içi
egitime
gereksinim
duyduğunu belirtmişlerdir. Programların değişmesive Milli
Eğitim Bakanlıgı tarafındanbilgi
verilmesinin gerekliJiginden bahseden bir
öğretmen şunlarısöylemektedir:
Sınif öğretmenlerine
program
değiştiğindehemen bir seminer l'eya bu tarz
bir
şeyverilirken, bizde böyle bir
şeyolmadığıiçin çok ta bilincinde
olamıyoruz.Yine
bir
öğretmenhizmet
içi
egitimin gerekligi konusunda
farklı düşünceleresahip
olan
öğretmenlerin varhgınadikkati
çekerek
şunlarısöylemektedir:
Hizmet içi
eğitim gerekliliği öğretmen arkadaşlariçin de geçerli, hepsi
farklı değerlendirmeleryapıyorlar.Bu konuda gerçekJen hizmeti içi
eğitimverilerek bizleri bilgilendirmeleri çok iyi olacak.
Diğer bronşlardald arkadaşlara programları değiştiğizaman
onlarıbilgilendirmek için her
zaman seminerler veya kurslar verilirken, biz biraz arka planda
kalıyoruz.Ben bunun
doğru olmadığını düşünüyorum.Ö~etim planları hazırlama
konusunda sadece bir
öğretmen
hizmet içi
egitime gereklilik
olmadığınıbelirterek, istendigi takdirde internetten yararlanarak
bu eksikligin
giderilebileceğini savunmaktadır.
58
Kerim GÜNDOGDU - Serap TURAN - Emine
KiZILTAŞ- Nesrin
ÇİMEN- Tuba
KAYSERİLİAmaç ve
kazanımlara ilişkin öğretmen görüşleriAmaç ve
kazanımlar bakımından2002 ve 2006 okul öncesi ögretim
programları arasında farklılıklar olduğunu
dokuz
öğretmen belirtmişve
bu
öğretmenlerden beşi
2006
programınındaha
anlaşılıramaç ve
kazanımifadelerini
içerdiğini
belirtirken, iki
öğretmen2006
programınındaha
ayrıntılıve daha zengin
olduğunu savunmaktadır.
Yine bir
öğretmenamaç ve
kazanımlarınuygulamada
gerçekleştirilebilirliği açısından
2006
programınındaha net ve
açıközelliklere sahip
olduğunu
ifade etmektedir.
Bir
öğretmen"görsel okuyabilme"
amacının2006
programıyla
ortaya
konmasınınönemine dikkati çekerken, amaç ve
kazanımlarkonusunda 2002
programınındaha olumlu
olduğunusöyleyen bir
öğretmen şunlarısavunmaktadır:
...
kazanımlardakiifadefer bana biraz Jers geliyor. Mesela,
"gösterilen
sembolun
anlamınısöyler" yerine "gösterilen sembolün
anlamınısöyleme ..
daha
mantıklıgeliyor bana.
Çünkü
o günkU. planda
kazandırmayı üşünürken,planda
çocukların kazandığınl söylediğini peşinolarak
söylüyormuşgibi oluyor.
Bir
öğretmen2006
programındaamaç ve
kazanımların yaş gruplarındagöre
daha belirgin olarak
görüldüğünüifade etmektedir.
Beş öğretmen2002 ve 2006
programları arasında
bir
farklılık olmadığını,iki
öğretmen farklılıklarkonusunda
bilgileri
olmadığınıve bir
öğretmende
farklılıklarındikkatini
çekmediğinisöylemektedir.
Amaç ve
kazanımların gerçekleştirilebilirliklerikonusunda 15 ögretmen
olumlu cevap verirken, sadece bir
öğretmenbu konuda olumsuz cevap
vermiştir.Bu
soruya olumlu cevap verenler de kendi
aralarında farklı özeııikleredikkati çekerken
bir
öğretmen şunlarısöylemektedir:
Mesela dil becerileriyle ilgili amaç
ve
kazanımlarda. aynısesle
başlayankelimeleri söyleme.... Bu sanki hana iist düzey gihi geldi. ya da ezhere
yapılacak şeyleryani çok
farkındaolarak
yapılacakgihi gelmedi hana.
Yine bir
öğretmengenelolarak amaç ve
kazanımların gerçekleştirilebilirolduğunu düşünmekle
birlikte tek çekincesini
şöyleifade
etmiştir:59
2002 ve 2006 Okul Öncesi
Öğretim ProgramlarındaYer Alan
Değ~ikJikJerin ÖğretmenAlgılarına
Göre
Karşrlaştırrlması2006
öncesi
programındayer alan amaç ve
kazanımlarınbir
çoğunun gerçekleştirilebilir olduğunu düşünüyorum,fakat bu amaçlan
örneğinbir
köyde veya
olanakların sınırlı olduğuyerlerde çok ta
gerçekleştirileceğinizannetmiyorum.
Amaç ve
kazanımların gerçekleştirilmesindekendini
başarılıgören dokuz
öğretmenden
birisi
başarısını yenıprogramdaki
kazanımlarınet
olarak
görebilmesine ve uygulayabilmesine
baglamaktadır.Başarılı olmadığını açık
yüreklilikle ifade eden bir
öğretmenise sadece
belli
başlı öğrencilerile bu etkinlikleri
gerçekleştirebildiğini,diger
bazı öğrencilerinkazanımlara ulaşabilmesi
konusunda
iletişimsel açısındanzorluklar
yaşadıgınıifade
etmektedir. Bu durumun stres
yarattığınıbelirtirken, gelecekte deneyim
kazandıkçabunun üstesinden gelebilecegini
dUşündügünüde eklemektedir. Bunun da, mezun
oldugu
okulda eldc
ettiğibilgi
ve
becerilen
zayıflıgından kaynaklandığınıbelirtirken, lisans düzeyinde verilen
eğitiminetkisine dikkati çekmektedir.
İçeri~e ilişkin ö~retmen görüşleri
Görüşme yapı
lan
öğrennenıerdeni
O tanesi 2002 ve 2006
programlarındaiçerik
bakımından farklılıklar olduğunu;bunlardan bir tanesi
yıllıkplanlar
konusunda bu
farklılığın açık olduğunuve üç
öğretmende "aile
katılımı"konusunda
farklılıklara rastlandığını
belirtmektedirler. Bu konuda
öğretmenlerdenbiri
şunları söylemiştir:2006
yılındadüzenlenen programda en belirgin
farklılıkaile
katılımınadaha çok yer verilmesi...
Bu içerik çok önemli ve okulda
yapılan eıkinüklerdenveli/erin bilgilendirilmesi çok güzel. Bunu ben
yıl/ardır yapıyorum.Her yeni Iwnuya geçince, o konu ile ilgili
öğrenci/erime öğreteceğim şarkı,tekerleme. bilmece. oyun, sanat etkinlikleri, okuma
yazma etkinliklerini
açıklamalıolarak,
şarkılarıtekerleme/eri sözleri ile
birlilde
yazıp,her
öğrenciyefotokopi ile
çoğaltıpgönderiyoruz.
2002 ve 2006
yıllarınaait programlar
arasında farklılık olmadığınıveya
bilgileri
olmadığını beş öğretmenileri sürmektedir. Bu
öğretmenler öğretmentüm
beceri ve
kazanımlara ulaşmaya çalışmanıngereksiz
olduğunuve
kazanımlararasında
da "sosyal
iletişim"ile ilgili olan
kazanımlarındaha da önemli
olduğunu belirtınektedirler.Buna
karşın görtişUlen öğretmenlerin yarısı(8
öğretmen) aslında60
Kerim GÜNDOGDU - Serap TURAN - Emine
KlZ1LTAŞ- Nesrin ÇjM/i,N - Tuba
KAYSERİlitüm
kavram
ve
becerilerin
gerekliliğikonusunda
hem
fikir
olduklarınıbildirmektedirler.
Bir
öğretmen2006
öğretim programınıdaha fazla
öğrencimerkezli
bulmaktadır
ve
kazandırılacak kavramlarınen
temelolanlarından başlanmasınıdaha
uygun
bulmaktadır. Öğretmenlerdenbir digeri ise yeni
programınkavramlar
bakımından
daha fazla
açıklamagetirdigini belirtmektedir.
Etkinlikler, araç-gereç, materyaller ve yöntemlere
ilişkin öğretmen görüşleriÖğretmenlerin
program çerçevesinde günlük plana
bağlı
kalarak
yaptıkları
etkinliklerin
niteliğine ilişkinbir soruya
öğretmenlerdendördü drama etkinlikleri;
ikisi
akıllıetkinlikler; ikisi görselokuma; ikisi özgür
çalışmalarve
yaratıcılık;ikisi
aktif-pasif dlizen; üçü amaç ve
kazanımlarauygun etkinlik seçimi; bir
öğretmenhazır
planlarda
değişiklikyaparak;
bir
öğretmenuygulama
öğrenci\ilerininetkinliklerinden
yararlandıgmıve bir
öğretmende
hazır planıaynen
uyguladığınıiletmiştir.
TilTkçe dil etkinlikleriyle ilgili olarak bir
öğretmenTilTkçe dil ve oyun
etkinliklerindeki
zenginliğedikkati çekerek, bunun
bilişsel gelişimbecerilerine olan
katkısına işaret
etmektedir. Bir
diğer öğretmenise yine bu paralelde,
çocuğun bilişsel gelişiminidesteklemek
bakımındansoruyu
farklı şekillerde sormanınönemine dikkati çekmektedir:
Hikaye
dramasıyaparak...
çocuğunbiri bir
şeydiyor ve ben de
farklı şekillerdeonlarasoroyorom.
Mesela
"başka" söıcüğUmutlaka
kullamlmah
Başkane olabilir? Ahmet çok giael söyledi,
Ayşeçok
gı.izelsöyledi. Haydi biz de
yapalım...
başka..
başkaderken çok gzizel
şeyler çıkıyor.Öğretmenlerden
biri ise günlük planlarda yer alan etkinlikleri düzenleme
konuswıda şunları
söylemektedir:
Günlük planda etkinlikleri özel günler, dini ve milli bayramlar, Atatürk
~'eCumhuriyet
konularınave ünitelerine göre ekinlikleri düzenliyorom ve her
ünitenin sonuna
Atatıirk'ün hayatini ve getirdiğiyenilikler konusunda
sık sık hatırlatmalaryapıyorum.61
2002 ve 2006 Okul Öncesi
Oğrelim ProgramlarındaYer Alan
Değişikliklerin OğrelmenAlgılarma
Göre
KarşılaştırılmasıGörüşme yapılan
ögretmenlerden.
ikisi
daha çok oyun yoluyla; biri
örnek/model olma yoluyla; ikisi
yakınçevre örneklendinneleri yoluyla; üçü
soru-cevap ve üÇU de
anlatımyöntem ve tekniklerini
kullandıklarınıbelirtmektedirler.
Ögretmenler genelde oyun ve
dramayı kullandıklarını
belirtirken bir
ögretmen yöntemlerini
sık sık değiştirdiğinedikkati çekerek bu konuda
şunlarısöylemektedir:
Türkçe-dil
etkinliğiesnek bir etkinlik... her
şeyianlatabiliyorum. Kukla
eğimCD 'leri
kullanıyorum.Pandomim
yapıyorum...
Ögretmenlerle
yapılan görüşmelerde
ortaya
çıkan
konulardan biri de 2002
ve 2006
yıllarıögretim
programlarındagöze çarpan araç-gereç ve materyallerdeki
farklılıklardır.14
öğretmenbu konuda
farklılıklar olduğunu,iki ögretmen ise
farklılıklara rastlamadığını belirtmiştir.Genel de materyallere kolayca
ulaşabildiğinisöyleyen
öğretmen sayısı beştLr.i
O ögretmen ise 2006
programınınmateryal
açısındanzenginliklerle dolu
olduğunubelirtmekle birlikte dezavantajlarm
varlığınıda dile getirmektedirJer:
2006
programımateryal
açısındandaha zengin, ancak okul öncesi
eğitim kurumlarıMEB 'in
üveyevlatlarıgibi sanki ...
2002-2006
öğretim programlarındaaraç-gereç ve materyal
farklılıklarının olduğunu düşünenbir
başka öğretmenise
şunlarıeklemektedir:
2006
programımateryal
bakımındandaha zengin. Günlük planlarda
hazırlananetkinliklerden
anlıyorum.Daha önce bu kadar araç, gereç ve
materyal istemezdik, fakat
şimdidaha çok istiyorum. Istenen
şeyler pahalıveya
ulaşılamayacak şeylerde
değil.ÖgretmenlCrden
birçoğu
2006
programının
araç-gereç ve materyaller
bakımındandaha
kullanılabilir olduğunuve
bunlarında
değerlendirmeye katkıları olduğundanda bahsetmektedirler. Bunun
yanında,yeni
programınFen ve
DoğaEtkinlikleri için deney materyallerini ve
çocukları yaratıcılığayönlendiren
araç-gereçleri ön plana
çıkardığınıda eklemektedirler.
Öğretmenlere,
program
çerçevesinde
vazgeçilmez
araç-gereç
ve
materyallerin neler
olduklarını sorduğumuzdaelde
ettiğimizcevaplar
aşağıdadır.62
Kerim GONOOGOU - Serap TURAN - Emine
KlZILTAŞ- Nesrin ÇjMEN - Tuba
KAYSERİLİMateryal, araç-gereç
Kuklalar
İlgi köşesi oyuncakları
TV, tepegöz, VCD
Grafikler ve Tablolar
Sanat
etkinliğimalzemeleri
Maskeler
Tablolar
ögretmen
sayısı
5
5
4
2
2
Öğretmenlere
en çok
kullandıkları
araç-gereç ve materyallerin neler
olduklarını sorduğumuzdaelde
ettiğimizcevaplar
aşağıdadır.Materyal, araç-gereç
Artıkmalzemeler
TV, tepegöz, VCD
Resimli hikaye
kitapları Eğiticioyuncak
Müzik aletleri
Kavram
kitaplarıögretmen
sayısı
4
3
2
2
1
1
Yapılan göıiişmelerde öğretmenlere
en çok
eksikliğiçekilen araç-gereç ve
materyallerin neler
olduğu sorulmuştur. Öğretenlerin verdiği
cevaplar
aşağıdadır.
Eksikligi hissedilen materyal, araç-gereç
Öğretmen sayısı
Bilgisayar
5
Fen ve
doğa köşesi2
Müzik aletleri
ıEğitici
hikaye
kitapları1
İlgi köşesi oyuncakları
)
Amaca uygun materyallerim yetersiz
)
Sınıfım
yeterlidir
1
Öğretmenlerin
birçoğu
(ll),
sınıflannda
bulunan
araç-gereç
ve
materyallerin okul
tarafından karşılandığını, beşiveliler
tarafından karşılandığınıve
ikisi de kendi
olanaklarıylabunlara
ulaştıklarınıbildinnektedirler.
63
2002 ve 2006 Okul Öncesi
Öğretim ProgramlarındaYer Alan
Değişikliklerin ÖğretmenAlgılarma
Core
KarşılaştırılmasıDej1;erlendirmeye
ilişkinöj1;retmen
görüşleriProgramda yer alan amaç ve
kazanımlarınçocuklar
tarafından kazanılıpkazanılmadıgına ilişkin
bir soruya,
görüşme yapılanögretmenlerden 14'ü ölçme ve
degerlendirmenin gerekliligine
işaretederken
yalnızca beşögretmen programda yer
alan degerlendirme etkinlik ve
araçlarınınçok
ayrıntılıve gereksiz oldugundan
bahsetmektedir. Bu konuya
ilişkinolarak
öğretmenlerdenbiri
şunlarıiletmektedir:
Amaç ve
kazanımlara ulaşılıp ulaşılmadığınıgözlem formuyla
anlıyorum. Bunları, sıraladığmlZgözlem .formu
re
listelerin
hepsini gereksiz
görüyorum. Gözlem formu yeterli,
çoğuangarya...
Bunlarınhepsini
uygulayacak
öğretmenle şimdiyekadar
tanışmadım. çoğu öğretmenbu
durumdan çok ta memnun
değil... Formu mu
dolduralım, öğrencilerlemi
ilgileneli?, diyorlar.
Söylediğimgibi, öz
bakım,psikomotor,
bilişsel,dil.
sosyal,
duygusal
alanlardaki
kazanımların gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinigözlemformuyla
anlıyorum.Yeni programda belirtilen ölçme degerlendirme etkinlikleriyle ilgili olarak
gerekliligin oldugunu belirten ögretmenlerden üçü velileri bilgilendirmede bu
sonuçlardan
yararlandıgmı;ikisi ögretmene her konuda
yardımcıoldugunu; ikisi
sUrekli
ve
düzenli
şekilde yapılmasıgerekliligini;
ikisi
tüm
degerlendirme
etkinliklerinin
hepsine
başvurulmasıgerektigini
ve
bir
ögretmen
de
2002
programında
da belirtildigi gibi çocuklarla ilgili olarak günlük
tutulmasıgerekliligi
gerektigini söylemektedir.
Tüm bu olumlu durumlara ragmen ögretmenlerin birçogu yine de tilm amaç
ve
kazanımlarınçocuklarca
kazanılıp kazanılmadıgmdanemin degillerdir. Maç ve
kazanımların kazandınlmasma ilişkin ipuçlannı
elde
edebilmede,
gözlem,
ögretmenlerin en
sıklıkla başvurduklarıyöntemlerin
başındagelmektedir. Bu
konuyla ilgili olarak ögretmenlerden biri
şunlarsöylemektedir:
...
çocuklarıgözlemleyerek
değerlendiriyorum,fakat amaç ve
kazanımlarınbutiin çocuklarda
aynıoranda
gerçek1eşmediğinigörünce üzülüyorum ve
nerede hata
yaptığımısürekli
düşünüyorum...
2002 ve 2006
yılları arasındakien önemli
farklılıklardanbirini ögretmenler
genelolarak
veli
katılımına ilişkinfaktörlerin
dikkate
alınmasıoldugunu
64
Kerİm
GÜND06DU - Serap TURAN' - Emine KIZILTAS -
Nesrİn ÇİMEN- Tuba
KAYSt-/?İLlbelirtmektedirler.
Portfolyonun
(öğrenciilrün
dosyası) ıse diğerönemli
degerlendirme
farklılıklarındanbiri oldugu
öğretmenlercebelirtilmektedir.
Görüşme yapılan öğretmenlere,
amaç ve
kazanımlara ulaşıldıgının nasıl anladıklarına ilişkinverdikleri cevaplar
aşağıdadır:Kazanımlara ulaşıldığı Dasıl anlaşılıyor?
Gözlem yoluyla
Veli dönütleri
aracılıgıylaKazanım dcğerlendirme
formu
aracılıgıyla Gelişimkontrol listesi
aracılığıylaEtkinlik
sonrası pekiştiricisorular
aracılıgıylaÜç
yönlü
değerlendirme aracılıgıyla
(çocuk-pro
gram-öğretmen)Ö~retmen sayısı
5
3
3
i
Öğretmenlerin
genellikle birden çok yöntemle
değerlendirme yaptığı yapıla
görtlşmelerden anlaşılmaktadır. Yukarıda
da
belirtildiğigibi gözlem
öğretmenlerin vazgeçemediğiyöntemdir. Bu konuda
öğretmenlerdenbiri
şunlarısöylemektedir:
... çok
değerlendirme çeşidivar, ama ben
bunlarıgerekli görmüyorum ._.
çok fazla ... portfolyo, anekdot
kayıtformu, sistematik gözlem fonnu ...
Yani
onun
mutlakafaydası vardırve o gün içinfark
ettiğimizönemli bir
özelliğinol elmek çok
faydalı.Sürekli düzenli olursa
yelişmeyebilir.Ama serbest
zamanda ben
çocuklarıgözlemliyorum, bu arada bir defterim olursa, o an
fark
ettiğim şeyinol alabilirim,
yanifaydalıolur.
Aile
katılımına ilişkin ö~retmen görüşleriÖğretmenlerle yapılan
yllz yüze
görüşmelerde,
yeni programda 2002
programına
göre aile
katılımına ilişkin farklılıklar olduğunubelirten
öğretmenlerin sayısı14 iken,
yalnızcaiki
öğretmen farklılık olmadıgınıveya
farklılıkların farkında olmadıklarını belirtmişlerdir.2002
programıylayeni program
karşılaştırıldığında,yeni
programınbu konuda ailelerin daha bilinçli
olmalarınayönelik beldentHeri
içerdiği
ifade edilmektedir. 10
öğretmenailelerin de
çocuklarının eğitimindedaha
65
2002
ve
2006
Okuı6ncesi 6ğretim ProgramlarındaYer Alan
Değişikliklerin 6ğretmenAlgılarma
Göre
Karşılaştırılmasıetkin
olmalarıve
bu konuda
onlara egitim
verilmesi
gerekliligine
dikkati
çekmektedir. Bu konuyla ilgili olarak
öğretmenlerdenbiri
şunlarıiletmektedir:
Okulumuzun MEB destekli "benim ai/em projesi"
kapsamında0-6
yaşgurubu ebeveynlerine hafta
sonlarındabilgi verilmektedir. Bunun
yanındaTV
programlarıile veli bilgilendirmesi
yapılabilir.Buna ek olarak
bazı öğretmenler,veli
katılımına ilişkinolarak kendilerinin
de belli bir egitim görmeleri gerektigini ve bu konutar
arasındada
iletişim,beslenme, sorumluluk,
davranış bozuklukları, alışkanlıklarve anne-baba
tutumlarıkonularının
yer
alması gerektiğinibildirmektedirler.
Aile
katılımınınyeni programda önemli bir yer
aldığı öğretmenler tarafındanbelirtilmesine
karşın, öğretmenlerdendördil velilerin
sınıfta varlıgınaolumsuz
yaklaşmaktadır. Öğretmenlerden
ikisi bu konuya
ilişkin
olarak
şu görüşleri
paylaşmaktadır:
Velinin
sınıfagirmesi
taraftarı değilim. Çocukların davramşlarmdabozukluk oluyor.
İlgiyi
görünce
farklı davranıyorlar
ve
kontrol gidiyor.
Veli/er de bazen
öğretmene miu:kıhaleciolabiliyorlar ... sadece
doğumgünlerinde bulunmalan yeterli.
Velilerin
sınıfta sık sık bulunmaları gerekliliğine ilişkinolarak
beşöğretmen
olumlu
görtlşbildinnektedir. Velilerin
sınıftabulunma nedenleri
arasındada özel günler (doi'1;um günü, egitim
yılıetkinlikleri vb.) olabilecegi gibi, velilerin
kendi meslek özelliklerini
tanıtıcıetkinliklere
katılımında sınıftabulunabileceklerini
belirtmektedirler.
Hizmet-içi
eğitime
(HiE)
ilişkin öğretmen görilşleri
Yapılan görüşmelerde,
ii
öğretmendaha önce oku! öncesi
eğitim alanındaherhangi bir hizmet içi
eğitimetkinligine
katıldıgmı, beş öğretmenise herhangi bir
hizmet içi egitim e
katılmadıgını belirtmiştir.Öğretmenlerin
büyük çogunlugu (l2)
yapılan görüşmelerde alanlarındaki
bazı
konulardaki hizmet
içi
egitim gereksinimleri
olduğunadikkati çekmektedir.
Bunlar
aşagıdatablo halinde
verilmiştir.66
Kerım
GÜNDOGDU - Scrap TURAN - Emine
KIZILTAŞ- Nesrin
ÇıMEN- Tuba KA
YSERIL/
Gereksinim Hissedilen
HİE Alanı
Ögretmen
sayısı
Degerlendirme
4
Günlük Plan
4
Genel Anlamda Okul öncesi
Programı4
Drama
3
Yukarıda
eksikligi hissedilen okul öncesi egitimi
alanlarındakihizmet içi
eğitimin
kimler
tarafındanve nerede verilmesinin
gerektiğikonusunda
öğretmenlergenel bir cevap verme
eğilimindedirler: Bilirkişive uzmanlar
tarafından (ı6
öğretmen), öğretmenlerin
görev
yaptığıyerde (6
öğretmen).Gereksinim
duyulan
hizmet
içi
egitimin
hangi
sıklıklaverilmesi
gerekliliğine ilişkin
olarak
öğretmenleringenel bir cevap verme egiliminde
olmadıkları
görülmektedir. Bunlardan sadece
beşi"her ay" bu tür bir egitim in
verilebileceği
belirtirken, az
sayıda öğretmende
"yıldaiki
defa"
cevabınıvermektedir.
Yapılan
formal ve informal
görüşmelerdeortaya
çıkanönemli hususlardan
biri de okul yöneticilerinin okul öncesi birimleriyle olan
iletişimsizliğikonusudur.
Bu konuda okul öncesi
sınıflarıolan okullardaki yöneticilere yönelik hizmet içi
egitim verilmesi
gerekliliğide
öğretmenlerinhemen hemen
tamamı tarafındanbelirtilmektedir. Bu konuda
öğretmenlerepey
serzenişte bulunmaktadırlarve bir
öğretmen
konuyla ilgili olarak
şunlarıbildirmektedir.
Okul öncesi
programındananlayan bir yöneticimiz yok. Okul öncesi
sınıflarınıbir gelir
kaynağıve oyun alam
sanıyorlar.Verilen
eğilimihiçe
sayıyor/ar. Öğreteningereksinimi olan ll/n/:;.emeferi olma konusunda her
zaman
zorlu
çıkarıyorlar...Kalitesiz.
çabuk
bozulan
malzemeler
alıyorlar,..
Özellikle okul öncesi
eğitimden
haberdar olmayan anaokulu müdür veya
müdirelerine hizmet içi
eğitimverilmesi
gerekliliği öğretmen görüşlerine dayalıolarak ortaya
çıkmaktadır. Bazı öğretmenlerokul öncesi
eğitiminin ilköğretimbünyesinde
değil,bu binalardan
bağımsız anaokuııarıolarak, ihtiyaca cevap verecek
67
2002 ve 2006 OICUI Öncesi
Öğretim ProgramlarındaYer Alan
DeğişikliklerinÖğretmen AlgıJarınaGöre
Karşılaştırilmasıbiçimde
yapılandırılması
gerekliligine dikkati çekmektedir. Ögretmenlerin büyük
çogunlugu
sınıflarındakiögrenci nüfuswlUn, her ögrencinin birer "aidat" olarak
görülerek, yöneticilerce fazla
tutulmasından,velilerden toplanan
aidatıarınkendi
sınıflarına dönmeyişinden yakınmaktadırlar.
SONUÇ VE
TARTIŞMAYapılan çalışma
sonucu
öğretmenlerin öğretim programına ulaşımdazorluk
çekInedikleri gözlenmektedir ve özellikle 2006-2007 Egitim Öttretim
yılındaM.E.S.
Okul Öncesi
Şube
Müdürlügü'nce
hazırlanan
ve her okula gönderilen program ve
uygulamalı
etkinlik
kitabısayesinde
programınöttretmenlere çok rahat
ulaştıgıgözlenmektedir.
Aslında degişen
ve
geliştirilen
Okul Öncesi Egitimi
Programı
(MEB, 2006,
14- 14) incelendiginde
öğretmenlerin
MEB
tarafından
gönderilen Okul Öncesi
Egitim
Programıve Etkinlik örnekleri
kitaplarınınörnek
alınarak,her ögretmenin
kendi
bulundugu
yerleşimbölgesine göre,
çocuklarınçok yönlü
gelişimselözellikleri dikkate
alınarak,sosyal ve ekonomik çevre gözden geçirilerek
yıllıkve
günlük
planlarınömel olarak
hazırlanmasıgerekliligi üzerinde
durulmaktadır.Öttretim
planlarıile ilgili olarak öttretmenlerin
karşılaştıgızorluklar incelendiginde
ögretmenlerinin 2002 ve 2006 sürecinde Okul Öncesi Egitim
Programına ilişkin
gerek M.E.B.'nm gerekse ilgili
yayınevlerininkonuya
ilişkin açıklamayapan
yayınlarının
ciddi bir
şekildetakip edilmedigini ve hatta günlük
planlarınögretmen
tarafından
incelenmeden
alımpuygulanmaya
çalışıldığıve bunun sonucunda
çeşitli aksaklıklarınortaya
çıktığtgörülmektedir. Mesela bu konuda bir
öğretmenimiz hazır aldıgıgünlük planda gereksiz ve fazla
ayrıntılar olduğunuifade ederken aynen
kuııandığım
ve
hazırplana
değerlendinne yapmanınsaçma oldugunu belirtmektedir.
Yine ögretmenler
programıniçerigi
hakkındaki sorularıcevaplarken Kerem ve
Cömert'e (2006) göre erken çocukluk
eğitiminin içeriği,kapsam ve
uygulamalarıile
ilgili
(fızikselortam haricinde) temel standartlar
bulunmamaktadır.Bunun
yanında,yine MEB ve SHÇEK'in (Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu) erken
çocuk.luk dönemine yönelik yasa, yönetmelik ve
standartlarıngözden geçirilmesi ve
68
Kerim GÜNDOGDU. Serap TURAN - Emine
KlZ1LTAŞ- Nesrin ÇIMliN - Tuha KAYSERiL/
işleyişiyle
birliktelik
sağlanmasıönerisi
öğretmenlerimizinbu
çalışmayaverdikleri
cevaplarda da bu konular ile ilgili problemi dile getinnektedir ve
çalışmayıdestekler
niteliktedir.
Degişen
programla birlikte hizmet içi egitim
ihtiyacıKerem ve Cömert'in
(2006) de ifade enigi gibi
öğretmenlerinbeklentileri
doğrultusundacevap verildigini
ve
eğitiminuygulamalarla, desteklenmesi gerektigini dile getirmektedir. Sayan ve
digerlerinin (2003) "Okulöncesi Egitimde
Öğretmenlerin Hizmet-İçi
Egitiminde
Uzaktan
EğitimYöntemini
Kullanması" adındaki çalışmanınsonucunda da alandaki
gelişmeleri
ve yeni
uygulamalarıtakip ederek
planlarınauyarlayabilme
açısından öğretmenlerinçok
sayıdave
farklıaraçlarla sürekli olarak hizmet-içi
eğitim almalarınaihtiyaç oldugu
görüşüdestcklenmektedir.
Yapılan araştırmalarda
amaç
ve
kazanımların uygulanabileceğive
degerlendirilmesi
başlıgıincelendiginde birçok
öğretmeninfarklardan habersiz
oldugu ve uygulama ile ilgili ciddi
sıkıntılarıoldugu dikkati çekmektedir. Bu
konuda,
MEB'nınokul
öncesi
egitimde
ögretmenlerin
hizmet
İçiegitim
ihtiyaçlarının karşılanması
ve yeni
programıngereklerinin etkili bir
şekildeyerine
getirilmesini
sağlamasıgerekmektedir.
Öğretmenler
programda vazgeçilmez araç-gereç ve materyallerin neler
olduğunu
ifade
ederken
ilk
akıllarınagelenleri
söylemektedirler.
Aslında öğretmenlerdaha
geniş bakış açısıile bakabilseler materyalolarak okul öncesinde
kullanılabilecek
birçok
aracın adınıifade
edebilirlerdi.
Yine
planındegerlendirilmesindeki
farklılıklara ilişkin öğretmenlerdengenel
bir
cevap
alınamamıştır.
Bu boyuta
ilişkincevap vermede
zorlanmışlardır.Programda yer alan boyutlarla ilgili sorulara
öğretmenlerinverdikleri
cevaplara
bakıldığında,amaç ve kavramlara
ulaşırnın2006
programında açıkçakazanım
degerlendirme
fonnları aracılığıile
yapıldığıbelirtilmesine
karşın,bunu
sadece Uç
öğretmendile getirmektedir. Burada da
yıllıkve günlük
planın tamamı,içerikleri de dahilolmak üzere,
değerlendirilmelerinin algılanmasıhususunda büyük
eksiklikler
olduğugözler önUne serilmektedir. Bu da
öğretmenlerinözellikle
degerlendirme konusunda hizmet içi
eğitimgereksinimleri
olduğunugöstermektedir .
69
2002 ve 2006
OlaılOncesi
Öğretim ProgramlarındaYer Alan
Değişikliklerin ÖğretmenAlgllarına
Göre
KarşılaştırlımasıÜlkemizde aile
katıJımı
ile ilgili birçok bilimsel
çalışma yapılmıştır.
Kapusuzoglu'nun (2006) aile
katılımıile ilgili
yaptıgıbir
araştırmada,anne-baba
egitimine
a~ırlıkverilipesi gerektigi,
araştırmaların,aileye egitim düzeyine paralel
olarak çocuk
yetiştirmededemokratik bir tutum yüklendigi, okulöncesi egitimin
daha
doğru anlaşıldıgı,çocugun okul
başarısının arttıgıifade edilirken
yaptl~ımJz çalışmadada ögretmenlerin aile
katılımıylailgili sorulara verdikleri cevaplarm -ki
bunlann en önemlisi arme-baba
eğitimi olmalı- örtüştU~ügörülmektedir.
Yapılan
bu
araştırmanın,ögretim
programınınetkili
bir
şekilde uygulanmasındaen temel etken olan ögretmenlerin
bakış açısını yansıtanbir alan
çalışması olması,buradan elde edilen bilgilerin diger
çalışmalara ışıktutabilecegini
gös
teımektediLKAYNAKLAR
Araj,
N.,
Kandır,A.
ve
Yaşar,M. C. (2000). Okul öncesi
eğitimve
anasınıfıprogramları. İstanbul: