• Sonuç bulunamadı

Yeni Symposium Dergisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Yeni Symposium Dergisi"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Bilişim Okuryazarlığı Bağlamında Siber Şiddetin Meşrulaştırılması

Seda Gökçe Turan1, Necmi Emel Dilmen2

1Öğretim Görevlisi Dr., Bahçeşehir

Üniversitesi, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu, İstanbul

2Doç. Dr., Marmara Üniversitesi, İletişim

Fakültesi, İstanbul

Yazışma adresi: Seda Gökçe Turan, Bahçe-şehir Üniversitesi, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu, İstanbul / Türkiye

Tel: +90 2123819104 Fax: 0212 381 00 20

E-mail: sedagokce.turan@vsh.bau.edu.tr Geliş tarihi: 15 Kasım 2016

Kabul tarihi: 20 Kasım 2016

ÖZET

Amaç: Şiddet ve medya konusu medya teorilerinde ve araştırmalarında geniş yer tutan önemli bir

konudur. Birey ve toplum arasındaki etkileşim ile körüklenebilen veya normalleştirilebilen şiddet olgu-su farklı değişkenler açısından sadece medya ekseninde değil diğer pek çok disiplinde de incelenmekte ve tartışılmaktadır. Şiddet olgusunu etkileyen tek bir faktörün olacağı düşünülmemekle beraber medya araçları ve teknolojideki gelişmeler artık şiddetin de farklı boyutlarda tartışılmasına neden olmuştur. Bu çalışmanın amacı, iletişim araçları aracılığıyla bireylerin şiddeti meşru algılamasına sebep olacak faktörlerden bilişim okuryazarlığı, siber şiddet ve duygusal sağırlık (aleksitimi) kavramlarının bireylerin şiddeti meşru olarak algılamaları üzerindeki etkisinin araştırılmasıdır.

Yöntem: Araştırmaya 400 üniversite öğrencisi katılmış ve araştırma anket yöntemiyle

gerçekleş-tirilmiştir. Öğrencilerden elde edilen veriler SPSS paket programı ile bilgisayar ortamında analiz edil-miştir.

Bulgular: Araştırmanın sonucunda siber şiddete maruz kalma, siber şiddet davranışını sergileme,

bilişim okuryazarlığı ve duygusal sağırlık değişkenlerinin siber şiddeti meşru görme üzerinde açıklayıcı etkisi olduğu saptanmıştır.

Sonuçlar: Araştırmadan elde edilen bulguların ışığı altında bireylerin siber şiddeti meşru

görme-sinin önüne geçebilmek için bilişim okuryazarlığı ve bilinçli internet kullanımının önemli olduğu so-nucuna varılmıştır.

Anahtar sözcükler: Siber şiddet, siber şiddetin meşrulaştırılması, bilişim okuryazarlığı, aleksitimi ABSTRACT

Justification of Cyber-Harassment in terms of Digital Media Literacy

Objective: Violence and the media are an important issue that takes up a large part in media

theories and research. The interaction between the individual and the society and the phenomenon of violence which can be increased or normalized can be examined and discussed not only in the media axis but also in many other disciplines in terms of different variables. Though it is unlikely to be the only factor affecting the phenomenon of violence, media tools and developments in technology have now caused violence to be debated in different dimensions. In this research, the effects of the concepts of information literacy, cyber violence and emotional deafness (alexithymia) on the perception of in-dividuals as violating legitimacy are discussed as factors that cause inin-dividuals to perceive violence as legitimate through communication means.

Method: Present research was conducted with 400 university students by survey methods. Results: Data was analyzed in SPSS computer program. According to the results it was

deter-mined that variables of cyber violence exposure, perpetrator of cyber violence, digital media literacy and alexithymia (emotional deafness) were explanatory effects on justification of cyber harassment.

Conclusions: In this context, it has come to the point that the digital media literacy and conscious

internet usage are important in order to prevent individuals from seeing cyber violence as legitimate and justification of it.

Keywords: Cyber-harassment, justification of cyber-harassment, digital media literacy,

(2)

GİRİŞ

Şiddeti normalleştirme ile meşru bir hak olarak görme aralarında çok ince bir çizgi olan iki kavramdır. Özellikle medyada herhangi bir uyarana fazla maruz kalmak hissizleşmeye, akabinde de duygusal sağırlığa neden olabilir. Bireylerin, özellikle şiddet olgusuna duyarsızlaşmasından ziyade bunu bir hak olarak görmelerinin sadece sosyolojik yapı için değil adalet sistemi açısından da tehlike oluşturduğu söylenebilir. Yirmi birinci yüzyılın çağdaş kültürü «Bilişim Toplumu» olarak adlandırılmakta ve bu bağlamda teknolojik araçlar ile insanlar arasındaki etkileşimden doğan sonuçlar, genelde bireylerin algılarını ve yaşam pratiklerini etkilerken özelde ise kültürel ve pedagojik değişimlere sebep olmaktadır.1 İnternetin

et-kisi iletişimde kolaylıktan, kişilerin işlerindeki performanslarının art-masına ve sivil toplum kuruluşları, devlet kurumları, okullar, iş paza-rındaki değişimler ile birlikte ekonomik büyüme, eşitlik, sağlık, bilgi ve çevre kalitesine kadar çok geniş bir yelpazede değerlendirilebil-mektedir.2 Eş zamanlı olarak ve pek çok farklı şekillerde teknoloji

bireylerin hayatındaki eski ve kalıplaşmış alanları ayırmış ve yeniden biçimlendirmiştir. Bu bilinçle dijital teknolojilerdeki gelişmeler önce kendi içinde endüstrileşmiş ve bu etkiler sosyal yaşamda da kendini göstermeye başlamıştır.3 Teknolojinin nüfuzu, kullanımı ve etkisi

sos-yal ve ekonomik faktörler ile ülkelerin internet ile ilgili eylemlerine de bağlıdır.2 Web 2.0 platformu ve yeni medya teknolojilerinin

pro-fili günümüz medya tüketicilerini medyaya aktif ve becerikli katılım-ları ile birer üretici konumuna getirmiştir. Günümüz medya ortamına tam bir katılım için gerekli olan özgün ve alışılmışın dışındaki bece-riler düşünüldüğünde, medya okuryazarlığı kavramının öneminin ne kadar arttığı ve eleştirel medya tüketimi ve sorumlu medya üretimi için ne kadar önemli olduğu sıkça tartışılan bir konu haline gelmiş-tir.4 Park,5 medya okuryazarlığının içerikten araca doğru yol aldığını

ve bu yüzden “dijital okuryazarlık” kavramının tanımlanmasının bir gereklilik olduğunu belirtmiştir. Dijital medya kullanımı Park’a5 göre

farklı beceriler gerektirmekte ve bu yüzden her bir beceri içerikten bağımsız olarak değerlendirilmektedir. Livingstone6 ise dijital

okur-yazarlık kavramını tartışırken literatürde kullanılan “bilgi çağı”, “dijital alan”, “siber okuryazarlık”, “dijital dünya” gibi kavramlar göz önünde bulundurulduğunda okuryazarlık çerçevesinin kültür, medya eğitimi, insan-bilgisayar etkileşimi ve teknoloji ile ilgili sosyal çalışmalar ile çi-zildiğini belirtmiştir. “Yeni” okuryazarlıklar dijital ve medya teknoloji-lerindeki evrimi içermesi bakımından bireylerin şimdiki ve gelecekteki özel ve profesyonel yaşamlarından beklentileri açısından önem taşı-maktadır. Bu “yeni” okuryazarlık yani bilişim okuryazarlığı, yenilikçi metin formatlarını (çoklu medya ortamları ya da hibrit metinler gibi), yeni okuyucuların beklentilerini (nonlinear okumalar, animasyonlar vb.) ve yeni aktiviteler (internet sitesi tasarlama, oluşturma vb.) gibi özellikleri içermektedir.7

Geleneksel medya, tıpkı medya okuryazarlığında olduğu gibi tek-nolojinin gelişmesi ile birlikte evrilerek “yeni medya” kavramının or-taya çıkmasına neden olmuştur. Yeni medya olarak adlandırılan yeni iletişim ortamlarında, bilginin saklanması ve yayılması çok daha kolay hale gelirken aynı zamanda “siber şiddet” kavramı ortaya çıkmıştır. Ayrıca geleneksel medyada yoğun ve sürekli şiddet uyaranlarının bu-lunması bireyleri hissizleşmeye ve duygusal sağırlığa sürüklerken yeni medyanın da bu durumu tetikleyebildiği görülmektedir. Siber şiddet ve siber zorbalık araştırmacılar tarafından özellikle ergenler açısından tüm dünyada artan hızla devam eden bir problem olarak değerlendi-rilmektedir.3,8-10 Kimi araştırmacılara12,13 göre ise siber şiddet dijital

çağın bir gerçekliğidir. Literatürde siber şiddet ile ilgili tanımlar incelendiğinde14,15 siber zorbalık ya da siber şiddetin bilişim teknolojisi

araçlarından herhangi birini veya hepsini kullanarak bireyin ya da bir grubun, kasıtlı olarak bir bilgiyi kullanması, sanal ortamda taciz etmesi,

bireyi ya da grubu kötü resim, yazı, grafik göndererek ya da bunları ya-yınlayarak, kasıtlı ve tekrarlı biçimde tehdit etmesi3 veya zarar

verme-si9 olarak tanımlandığı görülmektedir. Bu tanımlamaların yanı sıra, bir

internet sitesinde veya sanal bir ortamda bir birey ya da grubu küçük düşürücü, hakaret içeren mail ve mesajları yayınlamak,9 bu bilgilerin

yayılmasına zemin hazırlamak,11 internet sitesi aracılığıyla alay etmek,

dalga geçmek, yalan söylemek, kaba, çirkin, tehditkar ya da agresif yorumlar yapmak ve başkalarının yorumlarının yayınlanmasına izin vermek de16 siber şiddet olarak değerlendirilmektedir. Siber şiddetin

klasik olarak şiddetten ayrılan en temel özelliği zarar verme eyleminin bilişim teknolojisi araçları aracılığıyla yapılmasıdır.17

İnternet ve sosyal medyadaki değişim ile birlikte sosyal medya artık bireylerin hayatında çok önemli bir yere sahiptir. Sosyal medya kullanıcıları üzerinde siber şiddetin duygusal stresin akabinde sosyal medya sitelerinden hatta gerçek hayattan çekilme gibi etkileri görülebilmektedir.15 Siber şiddetin doğasında ciddi boyutlarda

olabi-lecek, psikolojik, duygusal ve sosyal zararlar vardır8. Gelişim özellikleri

göz önüne alındığında, hayli değişken bir topluluk olan ergenler ara-sında ise, bu etkiler şiddet, fiziksel zarar hatta intihar ile sonuçlanabilir. Ayrıca, bu etkiler ileriki yaşlarda şiddet uygulama ya da şiddete tekrarlı olarak maruz kalma ihtimalini de arttırmaktadır.8 Siber şiddete maruz

kalan bireylerde daha yüksek oranda depresyon, madde kullanımı,17

okula devam etmeme ve okula yaralayıcı veya tehlikeli bir alet (silah, bıçak, faça vb.) gelme, akademik başarısızlık, düşük özgüven, sosyal izolasyon18 gibi bozukluklar ortaya çıkabilmektedir. Kurbanda

görü-len bu etkilerinin yanında, siber şiddet uygulayan kişilerde de dep-resif bozukluklar ve stres gibi psikolojik problemler, fiziksel ve sosyal problemler de görülmektedir.3,19 Ybarra ve ark.11 ise siber şiddetin hem

uygulayıcı hem de maruz kalan kişi üzerinde intihara teşebbüs etmek-ten cinayet işlemeye kadar çok geniş yelpazesi olan bir olgu olduğunu belirtirken Twyman ve ark.20 siber şiddet olgusunu kurban, uygulayıcı

veya her ikisi olarak deneyimleyen ergenlerin daha çok bilgisayar mer-kezli bir “sosyal” hayatları olduğunu öne sürmektedirler.

Siber şiddet için risk durumları genel olarak şiddet ve cinsel taciz içeren durumlar ile alakalıdır. Bu risk durumları, kurbana niyetini bel-li etmeme, pornografik materyaller yollama, sanal ortamda kötü söz söyleme, hakaret etme, tehdit etme ve cinsel tacizde bulunma olarak tanımlanmışlardır.21 Bu risk durumlarının yanı sıra internet bağımlılığı

ile madde bağımlılığı arasında da ilişki saptanmakta,22 bu da problemli

internet kullanımının birey için diğer zararlı sonuçlarını da ortaya koy-maktadır. Cappadocia,23 Kanada’da 1972 ergenin dahil edildiği

araştır-manın sonucunda siber şiddet ile ilgili risk faktörlerini agresif davra-nışlar, madde kullanımı, kişisel problemler ve klasik zorbalığa maruz kalma şeklinde özetlemiştir. Bir yıl süren çalışma sonunda siber zorba-lık uyguladığını belirten katılımcılarda problemler ve madde kullanımı artarken; siber zorbalığa uğradığını belirten katılımcılarda depresyon ve kaygı artmıştır.

Duygusal sağırlık kavramı ruh sağlığı ve hastalıklarının alanı içe-risine giren önemli bir kavramdır.24,25 Pek çok çalışmada duygusal

sa-ğırlık şiddete yatkınlık, agresif davranışlar ve anti-sosyal davranışlar için bir açıklayıcı olarak bulunmuş,26,25 ilk kez 1967 yılında Sifneos

tarafından tanımlanmış ve dilimize “duygular için söz yokluğu” şek-linde çevrilmiştir. Duygusal sağırlığın en temel özellikleri duyguların farkındalığında azalma, duyguları ifade etmekte güçlük çekme, duygu ve düşünce arasında bir ilişki kuramama, duygularını adlandıramama, hayatı çok mekanik yaşama ve beden dili kullanımında zorluk yaşa-madır.27

Literatürde kitle iletişim araçları ile ilgili yapılmış çalışmalar, kitle iletişim araçlarının toplumsallaşma üzerindeki etkisine vurgu yapmak-tadırlar.28 Bir insan hakkı ihlali olarak tanımlanan şiddet olgusu tarih

(3)

tarafından farklı zaman dilimlerinde ve farklı şekillerde meşruiyet ka-zanmıştır. Özellikle insan hakları ile ilgili çalışmalar ve konu hakkında farkındalıkların artması ve genel kabul görmesi ile birlikte meşruiyet kazanan şiddet türleri de sorgulanmaya başlanmıştır.28 Şiddet ya

iç-güdüsel ya da sadece çevresel etmenlerden etkilenen bir olgu olarak da görülebilmektedir.18 Kimi araştırmacılar şiddeti bireyin çocuklukta

ebeveynleri ile kurduğu bağlanma ilişkisi ile açıklarken25 kimi

araştır-macılar da24 insanın doğuştan “hastalıklı” olarak doğduğunu

belirt-mektedirler.

Bu çalışmanın amacı, bireylerin bilişim okuryazarlığı becerileri ile şiddeti meşru bir hak olarak algılamaları arasındaki ilişkiyi araştırmak-tır. Bu bağlamda bilişim okuryazarlığı ile sosyal medya kullanım sıklığı ve sosyal medyaya yönelik tutumlar incelenerek, bu tutum ve kulla-nım sıklığının bireylerin siber şiddet uygulama ve siber şiddete maruz kalma üzerindeki etkisi incelenmiştir. Bireylerin siber şiddeti nasıl al-gıladıkları ve bu algının bireylerin duygusal sağırlık düzeylerini nasıl açıkladığı araştırılmış ve tüm bu ilişkilerin bireylerin şiddeti meşru bir hak olarak algılamaları üzerindeki etkisi tartışılmıştır.

YÖNTEM

Araştırma, 2016 yılı Haziran - Eylül ayları arasında İstanbul’da üni-versite eğitimine devam eden öğrencilere yüzyüze yöntemi ile uygu-lanmıştır. Öğrencilere yüz yüze form doldurulmadan önce araştırmaya gönüllülük esasına bağlı olarak katılacakları açıklanmış ve sözlü olarak onayları alınmıştır.

Örneklem ve Veri Toplama Araçları

Araştırmanın evrenini İstanbul’da 6 farklı üniversitede (Bahçeşe-hir Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi, Maltepe Üniversitesi, Geli-şim Üniversitesi, Marmara Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi) eğitimine devam eden, 1. 2. 3. ve 4. sınıftaki 400 üniversite öğrencisi (206 kadın; 194 erkek) oluşturmaktadır. Öğrencilere bilişim okurya-zarlığı, duygusal sağırlık ve şiddet algısını ölçmek üzere; Dijital Okur-yazarlık Değerlendirme Ölçeği, Toronto Aleksitimi (Duygusal Sağırlık)

Ölçeği, Yenilenmiş Siber Zorbalık Envanteri ve araştırmacı tarafından hazırlanmış olan siber şiddeti meşrulaştırmaya yönelik sorular uygu-lanmıştır.

Dijital Okuryazarlık Değerlendirme Ölçeği Acar29 tarafından

ge-liştirilmiş bir ölçek olup toplamda 41 maddeden oluşan 5’li likert tipi bir ölçektir. Ölçek beş faktörden oluşmakta ve bu faktörler; farkındalık, bağlamsal kullanım, güvenli katılım, dijital kimlik yönetimi ve temel amaç-ortam bilgisi olarak adlandırılmaktadır. Ölçeğin toplam 17 mad-deden oluşmaktadır ve Cronbach α değeri 0,980’dir.29

Toronto Aleksitimi Ölçeği, 1-5 arası puanlanan 20 maddelik likert tipi bir ölçek olup Bagby ve arkadaşları tarafından geliştirilmiş, Türk-çe uyarlaması ise 2001 yılında Sayar ve arkadaşları tarafından yapıl-mıştır. Duygularını tanıma zorluğu, duygularını ifade etme güçlüğü ve dışa-dönük düşünme olmak üzere 3 alt boyutu olan ölçekten alınan yüksek puanlar yüksek seviyede duygusal sağırlığı göstermektedir.27

Yenilenmiş Siber Zorbalık Envanteri ise Topçu ve Erdur-Baker30

tarafından 2008 yılında geliştirilmiş Siber Zorbalık Envanteri’nin daha sonra tekrar gözden geçirilmiş formudur. Ölçek 14 maddeden oluş-makta ve siber zorbalığa maruz kalma ve siber zorbalığı uygulama ol-mak üzere iki alt boyuttan oluşol-maktadır. Ölçeğin Cronbach α değeri 0,920’ dir.

Bu çalışmanın araştırmacısı tarafından geliştirilen, şiddeti ve si-ber-şiddeti meşrulaştırmaya yönelik 16 sorudan oluşan “Siber Şiddeti Meşrulaştırılma Ölçeği”nin geçerlik ve güvenilirlik çalışması yine araş-tırmacı tarafından yapılmış ve Cronbach alfa değeri 0,752 olarak tespit edilmiştir.

BULGULAR

Araştırmaya 400 üniversite öğrencisinin % 51,5’i (n=206) kadın ve % 48,5’i (n=194) erkektir. Katılımcıların yaş aralığı 18-25 arasında değişmektedir ve en fazla 20 yaş grubundan katılımcı (% 29; n= 116) çalışmada yer almaktadır.

Tablo 1 ve Tablo 2’de katılımcıların, okudukları üniversitelere ve fakültelere göre dağılımları verilmiştir.

Bilişim okuryazarlığı (β= -,078; t=-4,303** ) ve siber şiddete maruz

kalma (β= ,288; t=3,648**) değişkenlerinin duygusal sağırlığı

açıkladı-ğı; siber zorbalık davranışını sergilemenin ise (β= -,053; t= -,560) duy-gusal sağırlığın anlamlı bir açıklayıcısı olmadığı saptanmıştır (Tablo 3). Bu bağlamda siber zorbalığı sergileme davranışı duygusal sağırlığı açıklama açısından modele girememiştir. Toplam varyans incelendi-ğinde bilişim okuryazarlığı ve siber şiddete maruz kalma değişkenle-rinin duygusal sağırlığın %11,2’sini açıkladığı saptanmıştır (R2= 0,112).

Tablo 4’te verilmiş olan varyans analizi sonucunun anlamlı olduğu (p<0,0; F= 8,403; t= -2,899) görülmektedir. Dolayısıyla duygusal sağır-lığın siber şiddeti meşru görmeyi anlamlı olarak yordadığı söylenebilir.

Tablo 1: Katılımcıların Okudukları Üniversitelere Göre Dağılımı Sayı % Bahçeşehir Üniversitesi 80 20,0

İstanbul Teknik Üniversitesi 30 7,5

Yıldız Teknik Üniversitesi 80 20,0

Maltepe Üniversitesi 92 23,0

Gelişim Üniversitesi 88 22,0

Marmara Üniversitesi 30 7,5

Toplam 400 100,0

Tablo 2: Katılımcıların Üniversitede Okudukları Fakültelere Göre Dağılımı Sayı % Meslek Yüksekokulu 84 21,2

Mühendislik Fakültesi 74 18,4

Eğitim Bilimleri Fakültesi 27 6,7

Fen-Edebiyat Fakültesi 14 3,5

Hukuk Fakültesi 16 4

Mimarlık ve Tasarım Fakültesi 15 3,8

İletişim Fakültesi 28 7,1

İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi 35 9,2

Sağlık Bilimleri Fakültesi 100 25,5

Tıp Fakültesi 7 1,8

Toplam 400 100,0

Tablo 3: Bağımsız Değişkenlerin Duygusal Sağırlığı Açıklamasına İlişkin

Çoklu Regresyon Analizi Sonuçları

Değişkenler β Standart Hata β Standardize Edilmiş β t Sabit 66,059 4,609 - 14,333

Bilişim okuryazarlığı -,078 ,018 -,205 -4,303**

Siber şiddete maruz

kalma ,288 ,079 ,224 3,648** Siber zorbalık

davra-nımını sergileme -,053 ,095 -,034 -,560

R= 0,334 R2= 0,112 F=12,380

(4)

Varyanslar incelendiğinde duygusal sağırlık faktörünün siber zor-balığı meşru görmenin % 2,1’ini açıkladığı tespit edilmiştir (R2= 0,021).

TARTIŞMA

Medya teorilerinde ve araştırmalarında önemli bir yere sahip olan medya ve şiddet kavramları ve bu kavramların bireyler üzerindeki et-kisi sıkça tartışılmaktadır. Tartışmalar başlarda televizyon şiddeti üze-rinden şekillenmiş olsa da teknolojinin gelişmesi ve özellikle sosyal medyanın bireylerin hayatına nüfuz etmesiyle birlikte internet üze-rinden şiddet, pornografi, nefret söylemi, video oyunları gibi başlıklar altında medya ve şiddet kavramı değerlendirilmeye başlanmıştır. Bu çalışma kapsamında bilişim okuryazarlığı, siber şiddete maruz kalma ve bu davranımı sergileme, bireylerin duygusal sağırlık düzeyleri ve si-ber şiddetin meşrulaştırılması arasındaki etkileşim ve ilişki kavramsal bir çerçevede incelenmiş ve ergenlerin siber şiddeti meşrulaştırmasına yönelik değişkenleri incelemek amacıyla nicel bir araştırma yapılmış-tır.

Şiddet insan varoluşundan itibaren farklı şekillerde ortaya çıkan kimi zaman çağlara göre normal kabul edilen kimi zaman da «ceza» maskesi altında otorite tarafından uygulanabilen bir olgudur. Yoğun bir şekilde şiddete maruz kalmak bireylerin şiddeti normalleştirmesine ve sonrasında da meşru olarak görmesine neden olabilmektedir. Bu noktada medyadaki şiddet ile gerçek hayattaki şiddetin de bireyin algılamasında aynı etkiye neden olduğu göz önünde bulundurulmalıdır. Zira bu bilgiden yola çıkan araştırmacılar da medyadaki şiddet ile gerçek hayattaki şiddeti birbirinden bağımsız olarak değerlendirmemekte, aralarındaki etkileşimi irdelemektedirler. Şiddetin bireylerin ve toplumların yapısında etkisi vardır; kısa süreli ama sık sık maruz kalınan şiddet bir süre sonra kişinin duyarsızlaşmasına ve vermesi gereken tepkiyi verememesine neden olabilmektedir. Bu noktada kişi sadece sosyal olarak değil bilişsel olarak ta karar vermede, tepki göstermede ya da problem çözmede zorluklar yaşayabilmektedir. Bireysel yaşamında şiddeti normal olarak kabul eden birey bir süre sonra bunu meşru olarak da görebilmektedir. Bu araştırmada şiddetin meşruiyet kazanması bilişim okuryazarlığı, duygusal sağırlık, siber şiddete maruz kalma ve siber şiddeti sergileme davranışı üzerinden irdelenmiştir. Araştırmanın sonuçlarına göre, bireylerin bilişim okuryazarlığı seviyelerinin, duygusal sağırlık seviyelerinin ve siber zorbalığa maruz kalmalarının, onların siber şiddeti meşru görmeleri üzerinde etkili olduğu bulunmuştur.

Bu çalışmada siber şiddetin meşrulaştırılması “Bazı suçlar için idam cezası uygulanabilir”, “Tecavüzden hüküm giymiş mahkumları hapishanede öldüren kişiler ceza almamalıdır”, “Sosyal medyada şid-det ile ilgili bir haber paylaşırken haberin yargı sürecinde olup olma-dığına dikkat ederim” gibi sorularla ölçülmeye çalışılmıştır. Katılımcı-ların idam cezası için verdiği olumlu yanıtlar ve haber paylaşımında yargı sürecini dikkate almaları dijital vatandaşlık kavramı ile ilişkilen-dirilmiştir. Bu yüzden henüz daha sonuca bağlanmamış ya da hüküm verilmemiş suçluların resimlerinin, açık bir şekilde isim ve soy

isim-lerinin, yaşadıkları şehirlerin sosyal medyada kolaylıkla yayılabiliyor olması düşündürücüdür. Dijital vatandaşlığın farkındalığında olama-mak aynı şekilde arkadaşının fotoğrafını izin almadan sosyal medyada yayınlamaktan yanlış olan bilgilerle kişilerin kişisel bilgilerini yayın-lamaya kadar geniş bir yelpazede değerlendirilmektedir. Burada en fazla üstüne düşünülmesi gereken nokta hakkında hüküm verilmemiş davaların mağdurlarının hukuksal bir cezadan önce sosyal bir cezaya çarptırılmış olmalarıdır. Sosyal medya üzerinden çok hızlı yayılabilen haberler benzer şekilde çeşitli sitelerde de kampanyalar aracılığıyla desteklenerek, kişiler aleyhine imzalar toplanmaktadır. Hakkında hü-küm verilmiş davalarda ise yine mağdur olan kişi kadar cezaya çarptı-rılan kişilerin de onuru ve kişilik hakları olduğu unutulmamalıdır. Tüm bunlar hukuk devletinde yaşamanın birincil sorumluluklarındandır. Kişilerin ister mağdur ister fail olsun kişilik hakları gözetilirken yap-tıkları eylemin de “suç” olduğu ve bir yaptırımının olması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır. Bu araştırmada da ortaya konulmuş olan bulgulardan birisi siber zorbalığa uğrayan bireylerin siber şiddet davranışını sergilemeye daha yatkın olduklarıdır. Literatürdeki diğer çalışmalarda da benzer sonuçlar olduğu görülmektedir Model alarak öğrenme teorisine göre kişiler kendilerine yapılan eylemleri başkala-rına yapmaya daha yatkındırlar. Bu durum siber şiddet uygulamanın normal ya da meşru olduğunu göstermemekte sadece siber zorbalığın döngüsünü kırabilmek için bu davranışlara maruz kalmanın azaltılma-sı gerekliliğini ortaya koymaktadır.

Medya ve şiddet ilişkisinde tartışılan diğer konulardan biri de medyadaki karakterlerin çocuk ve gençler tarafından örnek alınması ve toplumsal normlarda kabul edilmeyen davranışlarının tolere edi-lebilmesi ve gerekçelendirilerek bir mantık çerçevesinde değerlendi-rilebilmesidir. Örneğin toplumsal olarak kabul edilmeyen çok eşlilik, gayri meşru çocuk sahibi olma, madde kullanımı veya kabadayılığın özenilecek bir makam gibi sunulmasının yanı sıra bu tarz konuları iş-leyen dizi karakterlerinin tamamen “kurgusal” olduğunun unutulması, davranışlarına genellikle çocuklukta yaşadıkları travmaların, kötü çev-resel koşulların gerekçe olarak gösterilmesi de şiddetin meşrulaştırıl-masındaki önemli unsurlardandır. Yukarıda da vurgulandığı gibi kötü çevresel koşullar ya da çocukluk çağı travmaları kişilerin hayatlarına zarar verebilir, onları istenmeyen durumlara sokabilir. Fakat bu durum şiddet uygulamak için asla geçerli bir sebep olarak sunulmamalıdır. Medya ürünlerinde yer alan şiddet öğelerinin figüranları da çoğu za-man çaresiz, yalnız, travmatize olmuş olarak sunulmakta ve yaptıkları eylemler masumlaştırılmakta daha da kötüsü meşru bir zemin üzerine oturtulmaktadır. Bilinçli kullanıcılar bu tür kurgusal yapıları değerlen-dirip analiz edebilirken bilinçsiz olan kullanıcıların medyada sunulan bu yapıları “gerçekmiş” ve “doğruymuş” gibi sorgulayıp analiz etme-den kabul ettikleri görülmektedir. Özellikle çocukluk çağında gelişim-sel olarak zaten gerçek olan ile hayal olanı ayırt edemeyen çocuklar sadece çizgi filmler ya da filmlerdeki karakterlerden değil aynı zaman-da reklamlarzaman-daki ürünlerin sunumlarınzaman-dan zaman-da olumsuz yönde etkilen-mekte, sunulan ürünlerin “doğa üstü” güçlerini gerçekmiş gibi algıla-maktadırlar. Tüm bunların yanı sıra uzun süreli ve yoğun olarak şiddet içerikli haber, video ve görüntülere maruz kalmak bireyin bir süre sonra duygusal olarak sağır olmasına ve vermesi gereken tepkileri, durumu normal kabul ettiği için, verememesine neden olmaktadır. Bu da bilişim okuryazarlığı ve medya okuryazarlığı ile hedeflenen bilinçli, vatandaşlık sorumluluklarının farkında olan bireyler yetiştirilmesinin önündeki engellerdendir. Bu sebeple sadece medyadaki şiddetin azal-tılması ya da denetlenmesi değil bilinçli kullanıcıların yetiştirilmesi, bireylerin şiddete yönelik farkındalıklarının arttırılması, medya ürün-lerinin özellikle dizilerdeki karakterlerin kurgusal olduğunun bilişim ve medya okuryazarlığı eğitimlerinde vurgulanması gerekmektedir.

Tablo 4: Aleksitimi Değişkeninin Siber Şiddeti Meşru Görmeyi Açıklamasına

İlişkin Basit Doğrusal Regresyon Analizi Sonuçları

Değişkenler β Standart

Hata β Standardize Edilmiş β t Sabit 52,919 2,117 (Değer?) 25,000

Aleksitimi -,119 ,041 -,144 -2,899**

R= 0,144 R2= 0,021 F=8,403

(5)

Bu araştırmada bireylerin bilişim okuryazarlığına yönelik ölçüm-lerin çoğunlukla bilgisayar donanım ve yazılımlarının kullanımına yö-nelik becerilerle değerlendirildiği, “dijital vatandaşlık” gibi daha fazla günlük hayatta internetin ve sosyal medyanın kendisinin ve başkası-nın hakları ile sosyal yaşam çerçevesinde yapılan değerlendirmelerin daha sınırlı kaldığı görülmüştür. Bilişim okuryazarlığı değerlendirilir-ken bilişim teknolojisi araçlarının kullanımı önemlidir fakat sosyal an-lamda siber şiddet yaşanmasına sebep olan olaylar bilgisayarın teknik kullanımı değil sosyal kullanımı ile ilgilidir. Bu nedenle bilgisayar ve internetin teknik özellikleri kadar kişi hak ve hürriyetleri, zarar verici davranışlar, nefret söylemi gibi konularda daha fazla bilinçlendirme ve farkındalık eğitimlerinin verilmesi gerektiği düşünülmektedir. Ayrıca yapılacak olan bu çalışmaların sadece çocuk ve gençler ile sınırlı kal-maması, yetişkin ve yaşlı bireylerin de mutlaka bu farkındalık ve bilinç-lendirme çalışmalarından faydalanması gerektiği de düşünülmektedir. Tüm bu çalışmalar yapılırken konunun sadece tek boyutlu olarak ele alınmaması; iletişim, pedagoji, sosyoloji, nöroloji ve psikiyatri bilimle-rinin ortak çalışmalara imza atmasının siber şiddetin meşrulaştırılması hususunda önemli bir adım olacağı düşünülmektedir.

Yoğun ve sürekli olan şiddetin duygusal olarak sağır ettiği insanlar düşünüldüğünde özellikle yeni nesiller için bilişim ve medya okurya-zarlığının siber şiddetin meşruiyeti çerçevesinde değerlendirilip sunul-masının hem toplum hem de bireysel açıdan faydalı olacağı düşünül-mektedir.

KAYNAKÇA

1. Goodova M, Rubtsova E ve Fernandez RFF. Multimedia resources as examp-les of polymorphic educational hypertexts in the post-literacy era. Proc Soc Behav Sci 2015; 214: 952-957.

2. Daly JA. Studying The impacts of the internet without assuming technologi-cal determinism. Aslib Proc 2000; 52: 285-301.

3. Deheu F, Bolman C, Völlink T. Cyberbullying: Youngsters’ experiences and parental perception. Cyberpsychol Behav 2008; 11:217-223.

4. Literat I. Measuring new media literacies: Towards the development of a comprehensive assessment tool. J Media Literacy Educ 2014; 6: 15-27.

5. Park S. Dimensions of digital media literacy and the relationship with social exclusion. Media Int Austr 2012; 142: 87-100.

6. Livingstone S. Media literacy and the challenge of new information and communication technologies. Commun Rev 2004; 7: 3-14.

7. Barone D, Wright TE. Literacy instruction with digital and media techno-logies. Reading Teacher 2008; 62: 292-302.

8. Patchin JW, Hinduja S. Bullies move beyond the schoolyard: A preliminary look at cyberbullying. Youth Violence Juv Justice 2006; 4: 148-169.

9. Juvonen J, Gross EF. Extending the school grounds?—Bullying experiences

in cyberspace. J School Health 2008; 78: 496-505.

10. Subrahmanyam K, Greenfield P. Online communication and adolescents relationships. Future Children 2008; 18: 121-146.

11. Ybarra LM, Boyd D, Korchmaros JD, Oppenheim JK. Defining and measu-ring cyberbullying within the larger context of bullying victimization. Journal of Ado-lescent Health 2012; 51: 53-58.

12. Langos C. Cyberbullying: The challenge to define. Cyberpsychology, Behav Soc Networking 2012; 15: 285-289.

13. Ang RP, Dion HG. Cyberbullying among adolescents: The role of affective and cognitive empathy and gender. Child Psychiatry Hum Dev 2010; 41: 387-397.

14. Mason KL. Cyberbullying: A preliminary assessment for school personnel. Psychol School 2006; 45: 323-348.

15. Li Q. Cyberbullying in schools: A research of gender differences. School Ps-ychol Int 2006; 27: 157-170.

16. Ferdon DC, Feldman Hertz MF. Electronic Media and Youth Violence. A CDC Issue Brief for Researchers, Atlanta CA, Center for Disease Control, 2009.

17. Ybarra LM, Mitchell KJ. Youth engaging in online harassment: associations with caregiver–child relationships, Internet use, and personal characteristics. J Ado-lesc 2008; 27: 319-336.

18. Ybarra LM, Mitchell KJ, Finkelhor D, Wolak J. Internet prevention messages: targeting the right online behaviors. Arch Pediatr Adolesc Med 2007; 161: 138-145. 19. Aktepe E. Ergenlerde siber zorbalık ve siber mağduriyet. New/Yeni Sympo-sium Journal 2013; 51: 31-36.

20. Twyman K, Saylor C, Taylor LA, Comeaux C. Comparing children and adolescents engaged in cyberbullying to matched peers. Cyberpsychol Behav Soc Networking 2010; 13: 195-199.

21. Berson IR, Berson MJ. Challenging online behaviors of youth: findings from a comparative analysis of young people in the United States and New Zealand. Soc Sci Comput Rev 2005; 23: 29-38.

22. Gong J, Chen X, Zeng J, Li F, Zhou D, Wang Z. Adolescent addictive internet use and drug abuse in Wuhan, China. Addict Res Theory 2009: 291-305.

23. Cappadocia MC. Cyberbullying and cybervictimization: Prevalence, stabi-lity, risk and protective factors and psychosocial problems. York University, Master of Thesis, Toronto, 2008.

24. Craparo G, Gori A, Petruccelli I, Cannella V, Simonelli C. Intimate Partner vi-olence: relationships between alexithimia, depression, attcahment styles and coping strategies of battered women. J Sex Med 2014; 11: 1484-1494.

25. Bekker MHJ, Bachrach N, Croon MS. The relationships of antisocial behavi-or with attachment styles, autonomy-connectedness and alexithymia. J Clin Psychol 2007; 63: 507-527.

26. Velotti P, Garofalo C, Petrocchi C, Cavallo F, Popolo R, Dimaggio G. Alexit-hymia, Emotional dysregulation, impulsivity and aggression: a multiple mediation model. Psychiatry Res 2016; 237: 296-303.

27. Aydın A, Selvi Y, Özdemir PG. Depresyon hastalarında aleksitiminin beden-selleştirme ve uyku kalitesi üzerine etkisi. Nöropsikiyatri Arşivi 2013; 50: 65-69.

28. Akkanat S. Şiddet ve İktidar: Şiddetin “Meşruiyet”inden “Meşruiyet”in Şid-detine, Yayımlanmamış Doktora Tezi, Marmara Üniversitesi SBE, 2011.

29. Acar Ç. “Anne ve Babaların İlkokul, Ortaokul ve Lise Öğrencisi Çocukları İle Kendilerinin Dijital Okuryazarlıklarına İlişkin Görüşleri”, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Ankara Üniversitesi EBE, 2015.

30. Topçu Ç, Baker EÖ, Aydın ÇY. Examination of cyberbullying experiences among Turkish students from different school types. Cyberpsychol Behav 2008; 11: 643-648.

Referanslar

Benzer Belgeler

ABD’nin federal sistemi, bu sistemden kaynaklanan birbirinden bağımsız karar mekanizmalarının varlığı, siber güvenlik alanında faaliyet gösteren kurum ve kuruluş

Sonuç olarak bazı araştırmacılara göre durum çok kötü, bazılarına göre konu abartılıyor ve bazılarına göre hala yapılacak bir şeyler var.. Teknolojinin bir ajandası

• Alınan tüm idari ve teknik tedbirlere rağmen, insan hatası, içeriden kasten yapılan kısmi veya külli ihlal veya sızma, tedbirlerden daha güçlü bir saldırı

(2) Bir bilişim sistemindeki verileri bozan, yok eden, değiştiren veya erişilmez kılan, sisteme veri yerleştiren, var olan verileri başka bir yere gönderen kişi, altı aydan

Bu sonuç, Türkiye’de gençler üzerinde yapılan çalışma da siber zorba ve siber mağdur olma ile benlik saygısının ilişkili olduğunun belirtildiği (Aydın, 2019:

Buna göre sırasıyla; bir saatten az internete girenler ile 1-3 saat arası internete girenler arasında anlamlı farklılaşma (p=.050, p&lt;.05) olup mağduriyet 1-3 saat arası

2021 yılında ise Mekatronik Mühendisliği, Bilgisayar Mühendisliği ve Uçak Mühendisliği Bölümlerinden öğrencilerin de ‘Gelişim Roket Takımı’ içerisinde

Sİ BER OLAY MÜDAHALE Hİ ZMETLERİ PEN TEST ve ZAFİ YET TARAMASI Hİ ZMETLERİ. AĞ ve ALTYAPI