H A F T A N I N K O N U Ğ U
..m—... .. ...- ... <■— ... . il... ... , ~ ıCSO Başşefi GürerAykal, yaz okulu öğrencileriyle iki konser veriyor
Yararlı olduğum için mutluyum
Türkiye’de bu yıl müzik sanatçıları için bir yaz okulu uygulaması yapıldı. Okula katılan ve
sekiz ülkeden gelen sanatçıların oluşturduğu orkestra CSO Salonu’nda ve Efes Antik
Tiyatro’da izleyicilerin karşısına çıkacak.
G ü n seli Ö n al
/
A NK ARA
ürerAykal 1942’de Eskişehir’de doğdu. 1963 yılında
konservatuvarın keman, 1969’da da kompozisyon bölümünden
mezun oldu. 1970 yılında devlet bursuyla yurtdışına giderek
çeşitli öğretim kurslarına katıldı. 1973 yılında yurda dönen
sanatçı Ankara Devlet Konservatuvarı ’nda öğretim üyeliğine
atandı. 1975 yılında CSO’nunŞef Yardımcılığıma getirildi. 1977
yılında kurulan Ankara Oda Orkestrasının kurucuları arasında
yer aldı. GürerAykal 1981’de devlet sanatçısı unvanı aldı. Halen
Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası şeflerinden ve Bilkent
Üniversitesi Şeflik Bölümü profesörlerindendir.
•
Türkiye’de ilk kez bir yaz okulu
uygulaması yapıldı. Yaz okulunun
yararları nedir sizce?
■ Yaz okulu, öğrencilerimiz açısından çok yararlı. Özellikle uluslararası olması buna başka bir boyut da kazandırıyor. Başka ül kelerden gelen genç sanatçılar ile Türk sanat çıların burada kaynaşmaları, hem arkadaş lık kurmaları hem de onların çaldıkları ens trümanlarda, kullandıkları teknikleri görme leri önemli. Bunları o kadar güzel -koyuyor lar ki ortaya. Tabii arkadaşlık, sevgi, o da çok önemli.
Biliyorsunuz, sekiz ülkeden gelmiş başka insanlar da var. Ama biz hepsine, bir pro fesyonel orkestra gözüyle bakıyoruz. Hepsi yapabildiğinin en iyisini yapmak için çalışı yor burada.
•
Sanıyorum konsermaister seçimi
olmuş. Nasıl yapıldı bu?
■ Üç tane aday vardı konsermaister için. Bunlar ikişer gün çaldılar. Orkestra altıncı günde oylama yaparak, içinden birisini bir, birisini iki, birisini de üçüncü konsermaister yaptı.
O kadar doğru bir seçimdi ki bu. As lında ben de onu öyle yapardım. Ama kon sermaister orkestranın malı oldu. Çocuklar bu seçimi yaptıkları için çok mutlular.
•
Değişik konservatuarlardan,
değişik ülkelerden gelen Öğrencilerle
bir senfoni orkestrası oluşturmanın
zorlukları neler?
■ Aslında şunu söyleyeyim, gençlerle çalış mak çok önemli bir olay. Ben onları belirli bir müzik anlayışı içinde toparlamaya çalışı yorum. Bu görevi de Bilkent Üniversitesi ba na verdiği için, gerçekten gurur duyuyorum. Dileğim, CSO Salonu’nda ve Efes Antik Ti- yatrosu’ndaki konserlerimizde, bu çalışma larımızın ürününü sergileyebilelim. Dilerim konserlerimiz dolsun. Ve bugüne değin Türkiye’de ilk kez yapılmış olan bir yaz oku lundan çıkan orkestrayı, herkes gönlünce de ğerlendirsin, eleştirsin.
•
öğrencilerin hepsinin,
yapabildiğinin en iyisini yapmak için
çalıştığını söylediniz. Onlardan daha
fazlasını almak, kendilerini aşmalarım
sağlamak için neler yapıyorsunuz?
■ Bir orkestra ile şef arasındaki iletişim çok önemli. Eğer siz onlardan ne kadar alabile ceğinizi biliyorsanız onlan o şekilde yönlen- direbiliyorsunuz. Bana karşı anladığım ka darıyla sempatileri var. Beni çok iyi görüyor lar, ben de onları çok seviyorum. Tabii sev gi, saygıyı doğuruyor. Sevgi ve saygı da za ten çalışarak pekişiyor. Sevgidir, saygıdır ve bunların getirdiği çalışmadır, sorunuzun ya nıtı.
•
Burada bir kampus hayatı
yaşıyorsunuz ve provaların dışında da
bir arada oluyorsunuz öğrencilerle. O
zamanlar neler yapıyorsunuz onlarla?
■ Futbol bile oynadık onlarla. Bir keresin de yendiler benim takımı, bir keresinde de biz onları yendik. Onlarla futbol oynamak da çok güzel. Benim için en kötüsü diskoteğe git mek oluyor. Çünkü o müziğe ben dayana
mıyorum. Bir de diskotekteki o ışıklar, be nim midemi bulandırıyor. İnanın oralarda da onlarla olmak başka oluyor. Ben disiplini saygıda görüyorum, sevgide görüyorum. Ve hiçbirisinden de bir şikâyetim yok. Ayrıca, hepsi son derece uygar insanlar, Türkiye’de böyle bir grup oluştuğu için çok mutluyum.
•
Bu orkestradan başlangıçta ne
bekliyordunuz? Beklediğiniz noktaya
ulaşabiliyor musunuz?
6
İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi