TT-'ÇoLpöl&
7 EKİM 1 9 2 8 'd e n , 1 M A Y IS 1 9 7 9 'a
TÜRK İŞÇİSİ,
Bir zamanlar, İstanbul’un simgesi haline gelen tramvayın şehir halkmm günlük hayatında büyük yeri vardı.İş te, hem eski harflerle Türkçe, hem de Fransızca yazılmış bir “Tramvaya dikkat!” tabelası
HAKKINI ARAMAYI
TRAMVAYCILARDAN
ÜRKİYE tarihinde ilk önemli ve büyük grev, 1928 yı- lında İstanbul Tramvay Şirketi işçilerinin yaptığı grevdir.
O sırada en az biletçi gündeliği 126 kuruştu. O günkü bir kuruşun satın alma gücü, bugünkü bir li radan fazlaydı. Altı yılını doldurmuş olanlara ayda dokuz lira kıdem zammı, 180 kuruş da fazla mesai ücreti veriliyordu. Yani, bir biletçi ayda, ortalama 45 lira (bugünkü rayice göre yaklaşık 5.000 lira) ve bir vatman 60 lira (bugünkü rayice göre yaklaşık 6500 lira) alıyordu.
Anlaşmazlık, 1928 yılı Eylül ayı sonunda patlak verdi. İşçiler ücretlerine %50 oranında zam ve aynı zamanda belli
ÖĞRENDİ
MUnir S lR E R
çalışma saati tayinini istiyorlardı. Şirketse, hükümet bilet fiyatlarına zam yapılmasına müsaade ederse, işçi ücretlerini bir miktar anırmaya eğilimliydi. Nitekim bir yıl evvel işçiler zam almış, buna karşılık bilet ücretleri de artırılmıştı. 1.400 tramvay işçisi hükümetin bunu kabul edeceğini umuyor, lâkin
Türkiycde grev miiessesesinin 100 yılı aşan
bir geçmişi vardır.Ama yasal dayanağı olmayan ilk grevler düzensiz bir
direnişten öteye gidememiş/ istenilen
sonucu da sağlayamamıştı. Cumhuriyet tarihimizin
ilk grevi 7 Ekim 1928 günü 1.100 tramvay işçisinin Şişli deposunda yaptığı toplantı sonucu
alınan kararla başlamıştır.
Tramvay işçilerinin grev kararı Aksaray’daki cemiyet merkezinde alınmıştı.Bu derme çatma kahvenin tabelasında, ise şunlar vazıh: “ İstanbul Tramvay İşleri Amelesi Merkezi Umumisi” .
kararı aldılar ve bunu saat biri yirmi geçe uygulamaya koydu lar. Böylece, grev başlamış oldu.
Şirket iki yılda %12 oranında ücret artırması yaptığını %50 zam isteğinin uygulanmasına imkân bulunmadığını, esasen tramvay işçilerinin şehirde en iyi durumdaki işçiler olduklarını ve hâlâ 600 kişinin işe girmek için sıra beklediğjni, greve katılanların istifa etmiş sayılacağını ve bir daha da işe , alınmayacağını ilan etti.
Şirket, greve katılma oranı %30-35 oranında olacağını tahmin ediyordu. Tedbirlerini buna g -re almış, kontrolleri plantonları, hatta bir kısım büro memurlarını seferber etmişti.
8 Ekim, grevin birinci günüydü. O zaman atölye işçilerinin %35, biletçi ve vatmanların %30 oranında greve katılmış olduğu anlaşıldı. Mevcut tramvay arabalarının ise %78’i çalı şıyordu. Şirket, hemen müracaatları gözönünealıp işçi
kaydı-5D0
Fo to ğ ra fl a r F a ik Ş fc N O LTürk işçisi,hakkım aramayı
tramvaycılardan öğrendi
na başladı. Bir taraftan da grevcilere son olarak 24 saat mehil verdi. Buna rağmen greve devam ederlerse hepsini istifa etmiş sayacaktı.
Grev günlerinde çalışanlara iki kat günlük ücret ve bedava yemek veriliyordu. Tramvay arabalarının sefere çıkarılmasına engel olunmaması için depolarda polisler nöbet beklemektey diler. Bu arada, yalnız Aksaray deposunda, grevciler arabala rın hareketine engel olmaya çalışmış, fakat polis ve itfaiye tarafından dağıtılmışlardı.
9 Ekim’de öbür işçi kuruluşları, grevcilere yardıma başla dılar. Otomobilciler, hemen dört bin lira toplayıp vşrdiler, aynı zamanda otomobil başına günde bir lira vermeyi üstlen diler. Demiryolları işçileri de iki bin lira topladılar. 45 bin tütün işçisi de bir gündeliklerini grevcilere armağan ettiler.
Öte yandan şirket, işini yürütüyordu. İşçiler ise haklarının korunması için resmi makamlardan destek görmüyorlardı. İçişleri Bakanlığı sadece, asayişi bozacak bir olay çıkmadıkça işe karışmayacağını bildirmişti. İşçi temsilcileri bir daha başvurarak grev süresince işleyen gündeliklerinin ödenmesi ve bu arada işe alınanlara yol verilmesini istedilerse de, şirket bunu kesin olarak reddetti.
GREVCİLER İŞTEN ÇIKARILIYOR
İşçilerin daha fazla dayanmalarına imkân yoktu. Sonunda, 15 Ekim günü haklarının savunulmasını kayıtsız şartsız hü kümete bırakarak greve son vermek zorunda kaldılar. Esasen bir gün evvel bütün arabalar servise çıkmış ve grev etkisiz hale gelmişti. Ertesi gün, şirket, valinin aracılığıyla işe dönüşü kabul etti. Ancak greve katılanların kimlikleri tespit edilmiş olduğundan bunlar şirket tarafından bir iki yıl içinde yavaş yavaş ve türlü bahanelerle sessiz sedasız işten çıkarıldılar.
İşte, Türkiye’deki ilk grevin macerası budur. Bugün ise Türk işçisi böyle günleri çok geride bırakmış, bütün hakları kanunların himayesine girmiş, sosyal sigortalar yoluyla da bugünleri ve yarınları garanti altına alınmıştır.
Türkiye'de ilk grevler
Türkiye’de grev hareketlerine, XIX.YüzyıTın ikinci yan sından sonra rastlanmaktadır. Yasal yönden, işi bırakma ni teliğinde olan bu grevlerin ideolojik yönü yoktur. Aşağıda, basında rastlanılan ilk grevler liste halinde verilmiştir. 1872, Şubatı Telgraf işçileri grevi.
1872, Nisan: Ömerli-Yarımburgaz demiryolu işçileri grevi, İzmit demiryolu işçileri grevi.
1873, Ocak: Tersane işçileri grevi. 1875, Ocak: Tersane işçileri grevi. 1875, Ekim: İskele hamalları şirketi grevi.
1876, Şubat: Tersane işçileri grevi (İngiliz işçilerle beraber). 1876, Mart: Haydarpaşa demiryolu işçileri grevi.
1878, Ekim: Terziler, duvarcılar, ayakkabıcılar grevi. 1879, Mart: Yapı işçileri ve Şirketi Hayriye işçileri grevi. 1879, Temmuz: Tersane işçileri grevi.
1880, Şubat: Haydarpaşa demiryolu işçileri grevi. 1880, Kasım: Haliç vapur personeli grevi. 1886, Şubat: Beyoğlu mağaza personeli grevi.
6
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi